18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 1989**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/19 karşüandı ve "seçimli kunıltay için yeşil ışık" olarak değerlendirildi. Bu nedenle parti içi muhalefet milletvekilleri de önceki gece TBMM'de bir toplantı yaparak bu yoldaki görüşlerini netleştirdi. Tüzük kurultayında seçim yapılması için lnönü'nün, genel merkez yöneticilerinin ya da delegelerin istekte bulu.ıması gerekiyor. Bu arada genel merkez yönetiminin, tnönü'nün "Seçim yapalım" demesine karşı çıkmasmın da "güç" olacağı belirtiliyor. Samsun'da bir araya gelen 9 il başkanı dün Turban Oteli'nde yapııkları toplantıda aldıkları kararı bildiri ile açıkladılar. Bildiride olağanüstü kurultay a karşı çıkıldı. Bildiride, "Genel başkanımızın ve genel sekreterimizin bugüne kadar ortaya koyduğu görüş ve politikalan onaylıyoruz" denildi. TürkIş'te büyük çekişme Kurultay heyecanı adayını belirlerneleri kararlaştınldı. Bazı sendikacılar, sağın diğer adaylarının da YılmazÖzbek ikilisi tarafından belirlenmesi önerisine Özbek karşı çıktı. Solun Yoltş delegasyonundan oy alabileceği yolundaki düşüncelere karşı çıkan Yolîş Başkanı Meral, "Kaç oy alacaklannı göreceğiz" diye karşılık verdi. Toplantıdan çıkan bir sendikacı, "Büyük bir ihtimalle Şevket Yılmaz adayımız olacak" dedi. (Baştarafı 1. Sayfada) pılmasını gerektiriyor. Ancak bu zorurüuluğun ve parti içi muhalefetin istediği "seçim"in tüzük kurultayında ya da hazirandaki olağan kurultayda yapılması konusunun başta Genel Başkan tnönü olmak üzere genel merkez yönetirai ile muhalefet arasındaki dengelerden ve küçük Jcnrultaydaki delegelerin eğiliminden geçeceği bildiriliyor. GERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) yamaz; ülkemizde gözaltı süresini işkence süresine dönüştürenlerin varlığını da kimse yadsıyamaz. Durum böyle olunca, Ankara DGMSavcılığı'nın gayretine nasıl bir anlam verilebilir? Bu yurdun şairi ve yazarı hiçbir yasal zorunluk yokken neden gözaltına alınır? Soruşturma, ile temsil edilirken Bayram Meral S a g kanat tOplantlSl gözaltına ahnmadan yapılamaz kişisel olarak sağ kanadın toplanmı? tısına katıldı. Sol kanadın diğer DemiryolIş'te düzenlenen sağ "New York Barosu Uluslara adayı Kenan Danıkan ise kişisel kanat toplantısına Demiryolîş, rası Insan Hakları Komitesi" olarak adaylıktan çekilmedi. Gru Tekgıdalş, Türk Metal, Toleyis, Amerikan Kongresi'ne "Türki bun kararlarına sonuna kadar Dokgemiîş, Yoltş, TesIş, il ye'ye yaptınm" için tavsiye uyacağını, Orhan Balaban'ın şah Çimsetş, Şekertş genel başkanlan ile SağlıkIş ve Teksirten tenıler"de bulunmuştur: "Türk hü sına ve adaylığına karşı olmadı silciler katıldı. Basisen'in kümetinin uluslararası alanda ğını söyledi ve "Adaylığımı Tekgıdalş Başkanı Orhan Balta'dondurdum" dedi. tanınmış insan haklarmı açıkça Sol kanadın öğleden sonra ya ya, Denizciler Sendikası'nın da çiğnemesi nedeniyle Dış Yardım Teslş Başkanı Faruk Banıt'a veYasası'nın insan haklannı çiğne pılan ve üç saat süren toplantısı kâlet verdiği bildirildi. Toplantıyen ulkelere uyguladığı yaptınm da, sağda bütünlüğun sağlanabilmaddesi harekete geçirilmelimesi için aralannda sorunlar olan dir." Şevket Yılmaz ile Türk Metal Başrulen bu tür raporları "Türkiyenin iç islerine kanşmak " diye niteleyerek yurtseverlik taslamak çıkar yol değildir. Önce kendı ülkemizde insan haklarına dayalı demokratik rejimin işlerliğini sağlamalıyız. Gerçek yurtseverlik budur. Şairini, yazarım şu ya da bu toplantıda söylediklerinden ötürü apar topar gözaltına alan bir devlet olmaktan kurtulmalıytz. Bu yolda savcıların elindeki olanaklar büyüktür. Eğer bir sava, aldığı hukuk eğitimi içinde demokrasi saygtsını benimseyebilmişse, ülkesinin adına gölge düşürecek uygulamalardan sakmmasını bilecektir. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kültür Bakanhğı, Ankara ve tstanbul Valilikleri ile baa müze müdürlüklerine bir yazı göndererek "dekoratif amaçlı kullanılmak" üzere Cumrmrbaşkanlığı Köşkü için tablo ve eşya arandığını bildirdi. "tvedi" kaydıyla gönderilen yazıda, müzelerden tablo ve eşya listeleri ile demirbaş numaralannın ve ne tür eşya verilebileceğinin bakanlığa bildirilmesi istendi. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Kültür Bakanı Zeybek, Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne müzelerde sergilenen tablolann değil depolarda bulunan tablo ve eşyanın getirileceğini söyledi. Zeybek, saraylann TBMM Baskanlığı'na bağlı olduDemokrasi kültürü çağdaş ğunu, ancak Yıldız Sarayı ile badünyada bir bütündür; Ankara zı müzelerin bakanlığına bağlı buDGM Savcılığı'nın bu kültürden lunduğunu kaydederek, "Tablo (Baştarafı 1. Sayfada) tılarda, liderlik konusundaki kuşkular giderilemedi. Şevkel Yütnaz'ın liderliği ağırlık kazaıunakla birlikte kesin bir sonuca varılamadı. Karar, Şevket Yılmaz Mustafa Özbek ikili gönişmesine bırakıldı. Sosyal demokrat grubun daha önceki başkan adaylarından Bayram Meral dün sabah adaylıktan çekildiğini ve Yollş'in adayı olarak Orhan Balaban'ın destekleneceğirü duyurdu. Ancak Yoltş sol kanat toplantısında başkanvekili nın sonunda adaylığına karar verilen Orhan Balaban, basına kararın açıklanmasından sonra toplantıya çağrıldı. Balaban kararı veren sendika başkanlanna teşekkür konuşmasındaTürktş'in kararlı bir ekibe ihtiyacı olduğunu söyledi. Balaban, "tşçi sınıfının Çok büyük sonınlan vardır. ÖncelikJi sorunu demokrasi sorunudur. Sosyal ve ekonomik sorunlannın dognıdan demokrasi sorunu ile bagı vardır" şeklinde konuştu. OÖ7T .EM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) 'Çankaya Dış dünyada ariık sık sık gö Müzesf kanı Mustafa özbek'in biraraya gelerek başbaşa yapacakları bir görüşme sonunda sağın başkan Özal Ekonomiyi (Baştarafı 1. Sayfada) "Bu, bilinen bir sey. Hindistan'a gittigimde bana, Erhardt'ın programını uyguladığımı söylediler. Orada kalkü adamın biri, 'Siz Erhardt'tan da büyüksünüz' dedi. Erhardt'ın elinde yetişmiş bir eleman vardı. Alman işçisi, Alman teknisyeni bizim insanımızın seviyesinden çok daha yüksekti. Bir sanayi kültürü vardı. Çalışkan ve disiplinli insanlardı." Özal, Doğu Almanya'daki gelişmelerle ilgili bir soruyu yanıtlarken, "Hepiniz unuttnnuz. Bulgaristan'da Jivkov ne vakit düstü? Benim yemin eltiğim gün düşlü. Hiçbiriniz yazmadı. Hahh.. haa. Hiçbirisi yazmadı." gereği kadar nasibini almasına da bir engel yoktur. * * • Piyango240milyar EVET/HAYIR OKTMAKBAL (Baştarafı 2. Sayfada) adalara gidip gelmesi bile ona ruhsal bir açılım, bir mutluluk esintisi sağlar. 'Aba Dostlan' Derneği bir bildiri yollamış. 24 kasım günü 'Adaların çevre sorunlarının çözümü' konusunda bir panel yapılrnış, 75 dia izleyicilere gösterilmiş, Marmara denizinden başlayarak ada sahillerindeki kirlilik, çarpık yapılaşma, inşaatlar nedeniyle yıkılan tarihi eserler, yanıp da ağaçlandmlamayan orman alanlan tarttşılmış. Konuşmacılardan Proi Dr. Kriton Curi şöyle konuşmuş: "Adalarda mimari rezalet var, adeta Mahmutpaşa çarşısı gibi. Bir yabancı gelse, denizi görmese burasının ada olduğuna inanmaz." Ada Dostlan Derneği'nin yayımladığı bildiriden önemli bir bölümü olduğu gibi okurlarıma sunmakta yarar görüyorum: "Sosyopolitik gelişmelerin getirdiği değişiklik ortamında kendini üst düzey siyasal karar mekanizmalarının başında bulan, yönetme yeteneğinden yoksun, basit kafa yapılı, duygusal taşra politikacıları, durumu görüp önlem almak bir yana, yöresel tüm özellikleri yok farzedip, seraya düşmüş gergedan yavrusu gibi, kentleri (özellikle İstanbul'u) yol açma bahanesiyle yangın yerine, Marmara'yı da lağım çukuruna çevirdiler. Adalar bu çalkantıdan başlangıçta fazla etkilenmedi denebilir. Ancak sonraki yıllarda alınan yanlış bir siyasal kararla Rum asıllı yerlilerin ülkeyi terke zorlanması ve bunlann yarattığı boşIuğu taşralı çoğunluğun doldurması 'yıtom virüsü'nün yöreye bulasmasına yetti. Sanayi atıklan, deterjanlar, vs.'nin bozdugu ekolojik ortamda giderek balık, çıçek ve kuş türleri azalırken insan 'çeşitleri'nin arttığı gözlendi. Bu çeşitlerin en köksüz ve en lumpenleri kısa sürede ayak işlerinden 'müteahhitliğe' yükseldiler. Adaların dogası ile bütünlük oluşturan mimarisi giderek değişmeye; yıktlan ahşap ve kişilikli yapılann yerini kişiliksiz beton bloklar almaya başladı. Yeni yapıların yeni sahipleri de müteahhitleri gibi, hızla köşeyi dönenlerden başkaları değildiler, ancak aradaki fark birincilerin köşeyi biraz daha önce veya hızla dönmüş olmalarıydı. Kalan yerlilerin ve diğer namuslu insanların tepkisi sonucu yeni söz konusu betonlaşma sınırlı tutulduysa da durdurulamadı. 12 Eylül döneminin başındaki çok kısa duraklamadan sonra yeni bir 1urya daha başladı. Bu kez hiçbir eleştiriye kulak asılmıyordu. Sevr Anlaşması sonucu istanbul'u işgal eden güçler bile bu denli acımasız olmamışlardı. Özellikle Kınalıada giderek tam bir beton ormanına dönüştü. 'Molozlar' kıyıları doldurunca doğal kıyı dantelası ve geleneksel peyzaj bozuldu. inşaat sektörü kazansın diye plansız, programsız ve yasal dayanaksız bir kanalizasyon şebeke inşaatına girişilince, önceleri kısıtlı nüfus dolayısıyla fosseptik çukurlarının süzerek zararsız hale getirdiği lağım suları sokaklara ve kıyılara akmaya başladı." 'Ada Dostlarr, adaların yozlaşmaktan kurtarılması için aşağıdaki önlemlerin alınmasını istiyor: 'Olayın önemini yerel halka ve dünyaya anlatabilmek için sosyologlar ve tanıtım kuruluşlarının sorumluluk ve denetimi altında bir kampanya başlatılmalı; Marmara Denizi'nin hızh kirlenmesini durdurup bu iç denizi yeniden yaşama kavuşturabilmek için: Bölgede arıtım üniteleri devreye girene dek etoksitatlı ve fosfat oranı düşük deterjanlar dışında deterjan satışı yasaklanmalı: Verilecek kısa süre içinde arıtım ünitesini ve baca filtresini yaptırmayacak sanayi kuruluşları kapatılmalı ve yeni sanayi kuruluşları için ruhsat verilmemeli. Denize dökülen sintine atıklan için toplayıcı teknelerden oluşan bir hizmet ağı oluşturulmalı. Denizcilik işletmelerininkiler başta olmak üzere tüm gemiler izlenmeli ve karşılığında caydırıcı önlem ve yaptırımlar getirilmeli. Antım ünitelerinin plan ve projeleri için üniversiteler ve meslek odalarmdan yardım sağlanmalı; Finansman için kampanya paralelinde kişisel ve kurumsai ilişkiler zorlanarak dış katılım sağlanmalı; Çevreyi kirletecek ve bozacak eylemleri izleyip haklarında koguşturma açılmasını sağlayacak bir kolluk örgütü oluşturulmalı; (bu, gönüllülerden de oluşabilir) Marmaradabellibüyüklükteki ağlar(tekir, gümüşgibi)ve oltacılık dışında balık avt ve denizden kum çıkarma yasaklanmalı; Ambalaj sanayiinde plastikten dönüş başlatılmalı; Hükümet ile diyalog kurulup çalışmalarda paralellik ve yasal ortamda birlik sağlanmalıdır." (Baştarafı 1. Sayfada) 15 kişiye l'er milyar. 15 kişiye 500'er milyon. 50 kişiye lOCeT milyon ve daha neler neler var bu çekilişte. Ancak çekişilin asıl büyük sürprizi 150 adet otomobil. Sadece tam bilete çıkacak otomobillerden biri, 250 SE Mercedes, ll'i Renault11, 12 tanesi Taunus. 50 yarım bilet sahibine ise 24 Taunus 1600 ile 26 Renault 9 çıkacak. Çeyrek biletlere ise 76 otomobil çıkacak. Bunlardan 40'ı Renault 12 Toros, 36'sı Renault SW olacak. Tam bilet 40 bin, yarım bilet 20 bin ve çeyrek bilet 10 bin liradan satışa çıkıyor. tstanbul'daki ünlü Nimet Abla Gişesl'nin bazı hatırh müşterileri daha biletler satışa çıkmadan rezervasyon yaptırmışlar bile. Ya kazanma şansı? Bugünden itibaren piyasaya tam 17 milyon Yarın yapılacak küçük kurultayda ise Genel Başkan tnönü'nün Sol kanat toplantısı konuşması basına açık, Genel Sol kanadın Tarımlş'te düzen Sekreter Baykal'ınki ise kapalı lediği toplantı ise Harbİş Başkanı olacak. Parti içi muhalefet, "soKenan Durukan'ın henüz adaylık nınlann bu kurultayın boyutlatan çekilmediğini söylemesi ve bu nnı" aştığı görüşünden hareketle, nedenle tartışmalar olması nede "zaten il başkanlannın çoğunluniyle 3 saat sürdü. Sol kanat gö ğunun genel merkez yanlısı bir turüşlerine başından beri katılan 19 tum içinde olduğunu" ön plana çısendikadan yalnızca Basisen'in karmaya başladı. lnönü'nün, tüyer almadığı toplantıda Yoltş zük kurultayının ocak ayı içinde Başkanvekili Feridun Kızılgün, toplanmasını istemesi, parti içi burada alınan tüm kararlara Yol muhalefet tarafından "olumlu" tş olarak katılacaklarını ifade et4 ti.Türktş Başkanlar Kurulu'nun dünkü toplantısında, Türktş Genel Kurulu'nu yönetecek divan (Baştarafı 1. Sayfada) başkanlığına Yoltş Başkanı Bay den itibaren her yer ve her düzeyram Meral, başkan yardımcılıkla de kamuoyunun önüne çıkarak rına da Fuat Alan ve Sabri Öz amaç ve politikalarını açıklayadeş'in getirilmesi kararlaştırıldı. cak, tartışmalara açık politik kimlikleriyle katılacaklardır. Demokratik bir tartışma olabilmesi için TRT'nin ve öteki tartışma kürsülerinin komünistlere de açılmasıCumhurbaşkanı, "Siz cumhur nı talep ediyoruz" denildi. başkanı olmadan önce biz ekonoAçıklamada 141142'nin kaldımiyi kirain idare ettiğini yazıyorduk, ama gerçekte siz idare edi rılması tartışılırken TBKP Başkayorsunuz. Şimdi ne olacak efen nı Nihat Sargın ile Genel Sekredim?" sorusuna, "Tavsiyelerimi teri Haydar Kutlu'nun hâlâ tutukzi dinlerler herhalde canım. Bir lu bulunmalan anlaşılmaz olarak endisem yok. Aylık bazı brifıng nitelendi ve şu görüşlere yer veriller alacağım" dedi. "Önceki dö di: "TBKP başka Marksist parti, nemde kamuoyu. Özal cesur ekonomik kararlar abyordu. Şimdi çevre ve kişilerle birlikte yasal bir ki yönetim aynı cesareti göstere komünist partinin kuruluş hazırcek mi, diye endişe var" sorusu lıklanna başlama karannı almışna özal, "Gösterir, gösterir. Ben tır. Bunun için Marksizmdeki yeher ay Cumhurbaşkanlığı'nda nilenmeye açık, kısa bir prograrnekonomiyle ilgili bir brifing ala da ve komünist adında anlaşmacağım, brifinglerde gerekli gordü yı bugün için yeterli görüyoruz. güm tedbirler olursa onlan söyle TBKP, yasal partinin onu oluşturacak bütün güçlerin ortak üriinü rim. Yönlendiririz" dedi. olmasını savunuyor ve kendisine hiçbir ayncalık talep etmeyeceğini açıklıyor. Amacımız öteki adet bilet sürülecek. Biletlerle pi Marksistlerle birlikte banşın, deyasadan toplam 240 milyar lira mokrasi ve insan haklannın, sostoplanacak. Dağıtılacak toplam yalizmin çağdaş, demokratik, yıikramiye ise 138 milyar. Milli Pi gınsal partisini yaratarak Uk genel yango'nun kânnı hesaplamayı bir seçimlere katılmaktır." kenara bırakın da kendi kazanma Açıklamamn sonunda "Bütün şansınızı hesaplamaya çalışın. siyasi partileri, sendikalan ve öteki Aşağıda dağıtılacak ikramiyele toplumsal kuruluşları, aydınları. rin listesi var. Bu ikramiyeleri ki hukuk adamlannı ve yargı organmin kazandığıru öğrenmek için bi lannı bir demokrasi görevi olarak raz bekleyeceksiniz. bize destek olmaya çagınyoruz" 1 adet 15 milyar, 15 adet 1 milyar, 150 otomobil, 15 adet 500 milyon, 50 adet 100 milyon, 50 adet 50 milyon, 100 adet 30 milyon, 200 adet 10 milyon, 300 adet 5 milyon, 500 adet 3 milyon, 500 adet 2 milyon, 1200 adet 1 milyon, 6 bin adet 500 bin, 30 bin adet 200 bin, 60 bin adet 100 bin, 240 bin adet 60 bin, 120 bin adet 40 bin ve 59 adetl5 milyon lira teselli ikramiyesi. TBKP yeraltı'ndan çıktı din Sökmen, Bulent Karataş, Mehmet Demirci. Hacı Ali Işık, Doğan Özkan, Ömer Albaz, M.A1İ Pekmez, Salih Şimsek, Mnstafa Erdogan, M.Emin Guşa. Ernin Turan, Muhteşem Özdamar, Menderes Meleüi, Nihat Okal, Ziya Yavuzeş. Nezih Kazankaya, Tekin Uçar, Saffet Ersanlı, Celal A.Kanat, Serhat Baysan. Şefik Çalık, Atilla Tanılkan, Rasim Öz, Şahabettin Bakırsan, Rasih Nuri 1leri, tdris Erdinç, Nurettin Yalçın, Gencer Uçar, Fahrettin FUU, Alaattin Taş, Talat Ulusay, Fikret Demir. Coşkunlar gözaltında TKBP yöneticisi Umur Coşkun'un eşi Nermin Coşknn dünkü basın toplantısından sonra gözaltına alındı. Umur Coşkun'un da polisin arama yaptığı evine gittiğinde, gözaltına alınıp eşiyle birlikte Siyasi Şube'ye götürüldüğü öğrenildi. denildi. Açıklamamn altında "TBKP yönetimi adına" başlığı altında şu isimler yer aldı: Toygun Eraslan. Abdurrahman Atalay, Zülfu Dicleli, Selim Mahmutoğlu, Umur Coşkun, Adnan Sel, Vedat Pekel, Fuat Vardar, Selma Atabek, Nurelün Pirira, Peyami Anırk, llhan Alkan, Semih Gümüş, Haluk Tan Ipekçi, Yüksel Selek, Mebuse Cinmeo, Ömer Ağın, Yusuf Kıtık, Ali Fırat. Abi (Baştarafı 1. Sayfada) tan sonra tutuklanan üç arkadaşlarının devam zorunluluğunun kaldınbnasını ve okula siv;l polislerin girmemesinin sağlanmasını istediler. Prof. Eker'den konuya duyarlı olacaklanna ilişkin söz alan öğrenciler sessizce dağıldılar. İTÜ inşaat Fakültesi kantininde toplanan bir grup öğrenci forum düzenleyerek, tutuklama ve polisin tutumunu kınayan konuşmalar yaptılar. Kantindeki kalabalık bir grubun ise foruma ilgi göstermediği dikkati çekti. t.Ü. merkez yemekhanesinde ise bir grup öğrenci öyle yemeğini boykot etti. Fındıkzade'de önceki gün izinsîz gösteri yaptıklan ve çevrede önlem alan güvenlik güçlerinin araçlarına molotof kokteyli attıklan savıyla gözaltına alınan 12 öğrenci serbest bırakıldı. Yine başkanlığı Genel Sekreterı, eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Kemal Yamak, Cumhurbaşkanı'nın eşi Semra Hanımefendi ile birlikte uygun gördükleri tablo ve eşyayı seçip Çankaya Köşkü'ne yerleştirecekler. Kültür Bakanı Zeybek'e sordum: Doğru mu bu haber? "Doğru" dedi, "Doğru, ama sergilenen tabloları değil, depolardaki tabloları alacağız"... Müze depolarındaki tablo ve eşya Çankaya Köşkü'ne nasıl layık göoılür? Hem bakanlık yazışmalannda "depodaki tablo ve eşya" diye bir açıklık da yok. Ne deniyor yazışmalarda? Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne dekoratif amaçlı kullanılmak üzere tablo ve eşyalara ihtiyaç duyulduğu makam talimatlandır. Konuyla ilgili olarak ....gerekli tespitin yapılmasını, varsa ne tür eşyaların verilebileceğinin genel müdürlüğümüze bildirilmesini an ederim. İmza: İlhan Temizsoy; Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürvekili. Nerelere başvurmuş genel müdürlük? Sayalım mı? Sayalım: Ankara Valiliği'ne... Ankara Etnografya Müzesi Müdürlüğü'ne... İstanbul Valiliği'ne... istanbul Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü'ne... İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürlüğü'ne... Müze Müdürleri ve valiler ne yapsınlar? Depolardan eski tablo ve eşya seçip gönderseler, "Koskoca Çankaya Köşkü için bula bula bu eski püskü eşyayı mı buldunuz?" derler. Yok eğer şu anda duvarlarda asılı duran ya da sergilenen değerli tabloları gönderseler, günün birinde "Ne hakkınız vardı bu tabloları göndermeye" diye sorularla karşılaşırlar. Anlayacağınız bu "dekoratif amaçlı" eşya ve tablo seçimi güç iş... Demek ki Çankaya Köşkü tepeden tırnağa değişecek. Köşkün iç düzeni ile eşyası ve duvardaki tablolar da tek tek yenilenecek. Şu Çankaya Köşkü'nün dili olsa da konuşsa. Neler neler yaşanmış bu köşklerde! Bugün müze olarak kullanılan ilk Çankaya Köşkü, 1921 yılında Ankaralı zenginlerden Bulgurlu Tevfik Efendi'den belediyece satın alınmış. Köşk, Mustafa Kemal'in önderliğindeki savaşların ve devrimlerin karargâhı olmuş. Başları kalpaklı Kuvayı Milliyeciler, "emperyalizme ve kapitalizme karşı" bu küçücük köşkte bir araya gelıp savaş planlarını saptamışlar. Devrimlerin mayası bu köşkün sofrasında yoğrulmuş; inançlar bu köşkte bilenmiş. Atatürk, 1932 yılına kadar bu köşkte yaşamış. Bugünkü "Pembe Köşk" 1932'detamamlanmış. Avusturyalı ünlü Mimar Prof. Çlemens Hulzmeister'in çizdiği proje ile yapılan köşk, bir yıl içinde tamamlanmış. Bugünlerde Çankaya Köşkü bahçesinde "cumhurbaşkanlığı hizmet binalan" inşaatı bitmek üzeredir. Binalan, ANAP Ankara Milletvekili Rıfat Diker yapıyor. Diker, aynı zamanda "devlet mezarlığı'r» yapan yüklenici şirketin de sahibidir. Evet, ne diyorduk? "Dekoratif amaçlı kullanılmak üzere tablo ve eşya"dar\ söz ediyorduk. Hangi eşya ve tablo Çankaya Köşkü'ne yaraşır niteliktedir? Hangisi değildir? Bunları kestirmek çok güctür. En iyisi Yıldız Sarayı'nda Ulu Hakan Abdülhamid Han1 dan kalan "dekoratif amaçlı kullanılmaya" elverişli ne kadar eşya ve tablo varsa b jnların hepsini Çankaya Köşkü'ne taşımaktır. Çennet mekân Ulu Hakan, biliyorsunuz, oyma mobilyalar yapan bir marangoz ustasıydı, Köşk'e Abdülhamid'in zevkine uygun eşya ve tablo seçilmesini öneririz! CUNE YT ARCA YUREK yaz.yor (Baştarafı 1. Sayfada) öne sürülüyor. Partinin sürekli kargaşa içinde olacağından kaygı duyulduğu öner sürülüyor. Tüzük kurultayında kadınlara örgüt ve üst kademelerde yüzde 25 katılım hakkı verilirse, bugünkü parti meclisinin bu doğrultuda yeniden oluşturulması mantık gereği. Şayet delegelere "parti içi kargaşanın sürekli gündemde tutulmasındaki sakıncalar" sindirilirse seçim hazirandaki olağan kurultaya bırakılacak. Bu nedenlerle tüzük kurultayının odak noktası, seçimin yapılıp yapılmayacağı. Tartışmalann bu noktada yoğunlaşacağı anlaşıhyor. Gelişmeleri kaygıyla izleyenlerin gözlemlerine önem vermek gerekiyor. Son aylarda sade vatandaş indinde SHP'nin sürekli kan yitirdiğine örgüt inanıyor. Bu hava, sadece örgüte değil, genel merkezde sağlıklı gözlemler yapanlara da egemen. Genel merkezin tasfiye hareketlerine genel politikada inandırıcılıktan uzak kimi zikzaklar da eklenince, SHP'ye umut bağlayanlarda çözülme giderek artıyor. Gerek küçük gerekse tüzük kurultayında SHP'nin ileriye dönük politikalan görüşülecek mi, örgütün yansıttığı halk eğilimlerini içeren görüşler bir bildiriyle açıklanacak mı? Yoksa, "âlelusül" zamları kınayan, SHP'nin iktidar olacağını vurgulayan, tabii artık hiçbir kesimi doyurmayan sudan ifadelerle bu fırsatlar heba mı edilecek? Sokaktaki insanın duygularıyla bütünleşmeyen bir parti inanılırlık öğesine yeniden nasıl kavuşabilir? Bu açılardan bakıldığında SHP'nin önümüzdeki günleri, zor günler. Ya olmak ya da olmamak aşamasında.Kurultayda küçük hesaplara yatılacak olursa, yeni çözülmeler görülebilir. Üstüne üstlük, SHP, geniş kitlelerde seçenek parti kimliğini daha da yitirebilir. Partiye yazık olur, tabii daha çok ANAP'tan kurtulmayı amaçlayan halkımıza.. okuyor" diyordu. lnönü'nün eylem dediği, meğer bir yasanın değiştirilmesini istemekmiş. Oysa Inönü'den eylem sözü duyulunca, TÖ'yü Meclise gelmekten alıkoyacak başka tür tâvır koymalara girişeceği anlamı çıkarılmıştı. ANAP'ta hükümete ve kimi bakanlara yönelen muhalefet, iktidarda yeni bir dönemin işareti sayıldı, sayılıyor. Parti içi demokrasi adına yapılan eleştirilerde ana nokta unutuluyor, daha doğrusu gözden uzak tutuluyor. Yürütme ve yasama organları tepeden inen sultanın tutsağı olmasa, ANAP grubunda Akbulut'a ve bakanlara karşı açılan, açılması planlanan kampanyanın bir değeri olacak. Ne var ki grubun gözde isimleri örneğin HCG ve çevresi rejim kurallarına ters akan suları yakından izliyor. Hükümete can verdikten sonra yaşamını elinde tutan, iktidarın genel styasetini günübirlik yöneten Akbulut değil, TÖ! Demokratik kurallann bilindiği anlamda uygulanmasını isteyen; ANAP'ın heyecanlı üyeleri, TÖ nün yukarıdan uzattığı elini hem hükümetten hem de parti yönetiminden, hatta bürokrasiden çekmesini niçin istemiyorlar ve demokratik rejimin başlıca kuralının işlemesi gereğini vurgulamaktan, güçleri yeterse sonuç almaktan neden çekiniyorlar? AZİZ NESİNİN AÇIKLAMASI; TVS eski Genel Başkanı Aziz Nesin'den aldığım bir mektubu okurlarıma sunmakta yarar görüyorum; "Sevgili Oktay Akbal Senın TYS Yönetim Kurulu'na üye olmanı ben rica ettim ve seni buna ikna etmek için çok çalıştım. Kurultayımızda sözünü ettiğim yaşlı köşe yazarı' elbette sen değilsin. Şimdi sendikamızın zor durumunu görünce senîn adına üzülüyorum ve benim 16 yıl neler çektiğimi anlayacağını sanıyorum. Çabalarının eksilmemesini, toparlayıcı olmanı diliyorum. Sendikamızın bir üyesi oiarak sizleri sürekli destekleyeceğim." 1979 YILI İCRA PL.467 TEDBİR UYARINCA SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR içinde yaşadığımız acayip ortamın püf noktası bu olguda. Bu koşulda, Akbulut'u eleştirmek, demokratik amaca hizmet etmiyor. Olsa olsa ANAP'ta miras kavgasının yeni aşaması yaşanıyor. ANAP'ın muhalif babayiğitleri Akbulut'tan önce, TÖ egemenliğine karşı çıksınlar da, cesaretleri, demokrasiye inançları kaç katmış görelim. Daha dün cumhurkonutun sürekli konukları yazarlardan öğrendik. Devlet Bakanı Taner, geceleri TÖ'nün yanında, ekonomiyle ilgili bilgiler sunuyor. içişleri Bakanı Aksu, TÖ'yü telefonla arayarak bilgi arz ediyor. TÖ'nün "bir avuç esnafı" kabul etmesi TRT'de birinci haber olacak diye buyruklar veriliyor. Ya öteki cephede TÖ, seyahat acentelerini kabul Beri yandan ANAP. gruptaki ki ediyor, Antalya'nın köylerine tumi demokratik çıkışlara karşın, rizmi indirmenin planlarını açıkbir türlü kendini bulamıyor. lıyor. Gün geliyor, TÖ on dakika, SHP'deki çalkantı, ANAP'ta bir kimi zaman daha çok, ama türlü kendini bulamayan hareket TV'de her gece baş haber. izleler, tek bir kişinin TÖ'nün işi yici ne yapıyor bilemem, ama ne yarıyor Rahat nefes alarak di bendeniz her gece TÖ'nün saçlediği gibi siyaset yürütmesine ları nereden dökülmeye başlayol açıyor. mış, gözlükleri değişmiş mi deBir liderin seçtiği sözcüğü kul ğişmemiş mi. bunları inceliyolanırken ardından o sözcuğün rum. Salık veririz izleyicilere, iç hakkını vermesi gerekiyor. Örne sıkıntısından kurtulmayı istiyorğin: İnönü, TÖ, Meclise her gün sanız bir de bu yolu deneyin. içigelerek hükümete ve ANAP gru nizden geçen sözcüklerle bu göbuna "talimat vermeyi" sürdürür rüntüler çakışınca insan bir rase "eylem yapacağını" açıkladı hatlıyor ki... Mecliste, hattalık çaiışmaların Hadi Hasan Celal Güzel'ciler. son günüydü. Telefondaki ses Bir davranın Boy pos ölçüsü için "İnönü karşı çıkıyor da ne oluyor, her salı toplanan ANAP grubu işTÖ yine Meclise geldi, bildiğini te orada!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle