24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DI$ HABERLER 31 ARALIK 1989 Ankara'dan Sofya'ya 'sıcak bakış' Uışişleri Bakanlığı çevreleri, Bulgaristan Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin aldıgı kararın, iki ülke arasındaki ilişkilerde başlayacak yeni bir dönem için zemin hazırlayacağını bekliyorlar. Ad, din, dil özgürlüğünün iade edilmesinden sonra, ilk kez bir Türk'ün adı resmen nüfus kütüğüne kaydedildi. Dış Haberler Servisi Bulgaristan Komünist Partisi Merkez Komitesi'nin "ülkedeki herkesin dilini, dinini ve adım özgürce seçebileceğini" açıklaması, Ankara'da "büyük bir memnuniyetle" karşüandı. Yasağın kalkmasından sonra Bulgaristan'da bir Türk bebeği, Türkçe adıyia kütüğe kaydedildi. Ankara büromuzun haberine göre Bulgaristan yönetiminin, bu Ulkede yaşayan Türk azınlığa dil, din ve isim seçme özgiırlüğünü iade etmesi Ankara'da "biiyük bir memnoniyetle" karşılandı. Sofya'nın attığı bu ileri adımla iki ulke arasındaki ilişkilerin her alanda düzeltilmesi için gerekli zeminin hazırlandığı bildırilıyor. Merkez komitesi karannın aynntılannı öğrenene kadar ihtiyatlı bir yaklaşım sergilemeyi yeğleyen yetkili çevreler, buna rağmen TürkBulgar ilişkilerinde yeni bir döneroin eşiğinde bulunuldugu görüşünü açjklamaktan kaçınmadılar. Bu çerçevede, 9 ocak tarihinde Kuveyt'te Dışişleri Bakanı Mesnt Yılmaz ile Bulgaristan Dışişleri Bakanı Boyko Dimitrov arasında yapılacak görüşmenin farkh bir önem kazandığı da ifade edildi. Söz konusu çevreler, iki ülke arasında şubat 1987'de imzalanan, kısa bir süre sonra da rafa kaldınlan "Belgrad protokolü"nün de yeniden canlandınlması için gereken koşulların oluşma sürecinde bulunduğunu kaydettiler. Anımsanacağı gibi Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile dönemin Dışişleri Bakanı, bugünün Devlet Bakanı ve Komünist Partisi Genel Sekreteri Petar Mladenov tarafından imzalanan protokol iki çalışma grubunun kurulmasını öngörüyordu. Bunlardan ilki ilişkilerde mevcut sorunlara, insani konular da dahil olmak uzere çözüm bulmayı amaçlıyordu. lkincisi ise ekonomik, ticari, kültürel, teknolojik ve fıaberleşme gibi alanlarda işbirliğinin geliştirilmesine yönelikti. Ankara ilk çalışma grubu çerçevesinde Türk azınlığın durumunu da ele almak isterken Sofya'nın böyle bir azınhğın mevcudiyetini reddetmekteki ısrarı nedeniyle Belgrad protokolü kısa bir süre sonra geçersiz bir belge olarak rafa kaldınlmıştı. Türk azınlığın temel haklannın iadesi ile ortaya çıkan yeni durumda Ankara'nın bugüne kadar üzerinde ısrarla durduğu gtiç anlaşması konusunun da aciliyetini kaybedeceği zannediliyor. Bu durumda, 9 ocakta Kuveyt'te yapılacak toplantı ile ilgili beklentiler şöyle özetleniyor: " Görüşmelerde bu kez bir zoriama olmayacak. Her iki taraf taze zemin üzerinde yapacaklan müzakerelerde Türkiye'ye göç eden sovdaşlann ve bu arada geri dönen 100 bin kadar soydaşın insani sorunlanna teknik yonden yaklaşacaklar. Bu çerçevede ilk aşamada bölünmüş aileler sorununa oncelik verilecek. Öte yandan Türkiye'ye göç edenlerin ve iieride göç etmek istevenierin haklannın saklı tutulması için gerekli alt vapının oluşturulmasına çalışılacak. 1984 yılına kadar en üst diizeye gelen ikili ilişkilerin tekrar kurulması için gerekli koşullar gözden geçirilecek. tki ulke arasında son yıUarda ortadan kalkan güven ortamının oluşturulmasına çahşılacak. Bu çerçevede ekonomik, ticari, kültürel ve teknik işbirligi olanaklan araştırılacak." söz alan bir Müslüman konuşmacı, bir aylık Osman Bayram Hüseyinov'un isminin belediye yetkilüerince kutüğe kaydedildiğini söyledi. * önceki gün Meclis binası önünde toplanan Türkler ise "Sorunlann kalıcı bir biçimde çöziilmedikçe dağılmayacaklannı" belirtmiş ve "biriik", "Adlarımızı geri verin" şeklinde sloganlar atmışlardı. Gösteri sırasında AP'ye bir açıklama yapan Milen Rusev, 1980'de silah zoruyla Mehmet Refatu olan adım değiştirmek zonında kaldığıru belirterek "Ne olursa olsun baskı sona erinceye ve isleklerimiz karşılanıncaya kadar burada kalacagız" dedi. KP Merkez Komitesi toplantısından sonra yapılan basın toplantısında, parti içinde ikinci adam olduğu belütilen Politbüro üyesi Andrei Lukanov'un ad değiştırme uygulamasına son verme kararının gerekçesini açıkladığı bildirildi. Bulgar Haber Ajansı BTA'ya göre Lukanov, "Karar, ülkedeki politik hayaan dinamik bir biçimde gelişmesi ile örgütlenme ve kadro sorunlannın ertelenmemesi ve partideki >enilenme surecinin hızlandınlması ihtiyacından kaynaklandı" şeklinde konuştu. Lukanov, "Partinin Stalinizmden lümüylc anndınlmasını ve parti devlet işlerinin birbirinden aynlmasırtı, parti yelkililerinin seçilmesinde uygulanan nomenklatura (liste) sisteminin terk edilmesini" istedi. Komünist Parti'nin 1990 mayısında yapılacak ilk serbest seçımleri kaybetmesi durumunda iktidan bırakıp bırakmayacağı sorulan Lukanov, "Demokraside seçimi kaybelme ihtimali her zaman vardır, buna Komünist Parti de dahil bülün partilerce saygı gösterilmelidir" dedi. Basın toplantısına katılan Politbüro üyesi Alexander Lilov da, ad değiştirme uygulamasından eski Devlet Başkanı Todor Jivkov ve yakın çevresinin sorumlu olduğunu belirterek "Merkez Komitesi, Politbüro arşivinde bu uygularoanın resmen onaylandığını kamtlayan bir resmi belge olmadığını tespit etti" dedi. Lilov, isim değiştirme uygulamasımn kaldınlmasını öngören MK karannın, 15 ocakta toplanması kararlaştınlan parlamentonun onayına sunulacağını belirtti. Lilov, MK'nın ayrıca parlamentodan isim değiştirme uygulamasına karşı çıktıkları için cezalandınlanları kapsayan bir af yasası çıkarılmasını isteyeceğini belirtti. BULGARİSTAN'DA YAŞAYAN TÜRKLERE ÖZGÜRLÜKLERÎNİNİADE EDİLMESİ MEMNUNİYETLE KARŞILANDI kiye ve Bulgaristan ilişküerinin dnzehnesi yolunda önemli bir adım oiabilir" dedi. tnönü, şunları kaydetti: "Bu temel üzerinde, hükümetler arasında yapılacak görüşmelerde. Bulgaristan'daki soydaşlanmıza uluslararası ve ikili anlaşmalarla tanınmış olan haklann güvence albna alınmasını, gecen yu yaşanan zorunln göç olayındaki haksızlıklann tamir edilmesini bekliyoruz." Balkan Türkleri Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Başkanı Mümin Gençoğlu da Bulgaristan'daki Türklere, ad, din, dil seçme özgürlüğünün iade edilmesini memnunlukla karşıladıklannı söyledi. Gençoğlu, Bursa'da yaptığı açıklamada, Bulgaristan'da Türkçe öğrenim yapan okulların bir an önce açılmasını istedi. Siyasi özerklik yok AA'mn haberine göre Bulgaristan'da yeni yönetimin, Türk asıllüann çoğunlukta olduğu Müslüman azınlığa tanıdığı haklar arasında "siyasi özerkligin" bulunmadığı ögrenildi. Politbüro üyesi ve Bulgaristan KP Merkez Komitesi Sekreteri Afcxandre Iilov'un önceki gün merkez komitesinde okuduğu Müslüman azınlık konusundaki yeni politika konulu raporun ayrmülan dış basında yankılanmaya devam ediyor. Lilov, bununla birlikte, azınlıklara "siyasi özerklik" verilmesine yöndik herhangi bir projeleri bulunmadığını da vurguladı. Yurtta sevinç SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, Bulgaristan'da yaşayan Muslümanlara isimlerini ve dillerini serbestçe kullanabümeleri hakkının tanınmasını memnuniyetle karşıladığım bildirdi. tnönü yaptığı yazılı açıklamada, bu karann, Bulgaristan'da yaşayan soydaşlanmızın yıllardır çektikleri acılara ve uğradıklan baskılara son vermesıni beklediğini ifade etti. tnönü, "Bulgaristan'daki Türk azınlığın insan haklanna bundan böyle saygı gösterileceğini ifade eden bu karar, Tür İlk Türkçe ad AA'nın haberine göre de Türkçe ad yasağının önceki gün kaldınlmasından sonra son 10 yıldır ilk kez bir Türk adının, resmen nüfus kütüğüne kaydedildiği bildirildi. Bulgaristan KP Merkez Komite binası önünde 2 bin kadar gazetecirün basın özgürlüğü isteğiyle dün duzenlediğı gösteride Devrik diktatörü bir işçi yakalattı BÜKREŞBELGRAD (AA) Doğu Avrupa'daki "Özgürlük ve Dcmokrasi" hareketlerinden payını alan Romanya'da, kanh bir halk ayaklanmasıyla devrilen Nikolay Çavuşesku'nun yakalanışı hakkında çeşitli açıklamalar devam ediyor. Yugoslavya'da yayımlanan Politika adlı gazeteye demeç veren yerel bir yetkili, 22 aralıkta Çavuşesku ve eşinin kaçtığı helikopterin, başkent Bükreş'in 80 km. kuzeyindeki Tirmureş kenti yaİunlannda bir tarİaya indiğini ve devrik lider üe eşinin tutuklandığını söyledi. Paris'te yayımlanan Iberation gazetesi ise Çavuşesku çiftinin Rumen bir işçi sayesinde yakalandığını yazdı. Tirmureş kenti yakınlanndaki Vacaresci'de oturan Nikolay Petrisor adlı 40 yaşındaki işçinin anlattıklarına göre olay şöyle gelişti: "Petrisor, 22 aralıkta arabasını yıkamak için evden çıkü. Gizli polis "Securitate" üyesi olan bir kişi, Pelrisor'un yanına yaklaşarak, arabasını çalıştırmasını emretti. Birkaç sokak ötede, stop etmis bir arabada bulunan Çavuşesku çifti de gelerek, iki Secnritate ajanı ile biriikle, Petrisor'un arabasına bindi. Petrisor'u da arabaya alan Çavuşesku'nun emri ile arada çeşitli yerlere gitti, ancak Çavuşesku hiçbir yere sığınmak istemiyordu." Petrisor, Çavuşesku'nun ağlamaya başladığıru ve Elena'nın herseyi kontrol altına aldığını söyledi. Elena'nın kendisini silahla tehdit ettiğini belirten Petrisor, arabanın Çavuşesku çiftini tanıyan Rumenler tarafından, biri bir fabrika önünde, biri de yolda olmak ilzere iki kez durdurulduğunu kaydetti. Araba ile hava karanrken kent merkezinde bulunan Park ve Bahçeler Müdüriüğü'nün önüne geldiklerini belirten Petrisor, burada Çavuşesku'nun, kendisine yardım istemek için içeri girmesini emrettiğini söyledi. Binaya girdiği sırada, içeride bulunan yaklaşık 12 kişinin televizyon seyrettiğini ve Çavuşesku'nun aşağıda arabada olduğunu söylediği an büyük bir panik yaşandığını kaydeden Petrisor, "zira televizyon, Çavnşesku çiftinin turuklandıgını duyurmuş" dedi. Orada bulunanlarla birlikte derhal bir plan hazırladıklanru belirten Petrisor, "Ben tekrar dışan çıkarak, Çavuşeskular'a gelmelerini işaret ettim. Çavuşesku çifti gelir gelmez bir odaya kapauldılar ve hemen askeıiere haber verdim. Askericr de gelerek Çavuşeskular'ı götürdüler" diye konuştu. Çavuşesku'nun yakalanışı ROMANYA ÇEKOSLOVAKYA HayeFin ilk işi genel af Dış Haberler Servisi Çekoslovakya'da Cumhurbaşkanlığı'na Vaclav Havd'in, Meclis Başkanlığı'na da Aleksandr Dubçek'in seçilmelerinin ardından, "serbest seçimler" için başlayan tartışmalar da hız kazandı. Cumhurbaşkanı Havel'in, ülkede genel bir af çıkarmak için çalışmalara başladığı ve bu konudaki karan yann açıklayacağı bildiriliyor. Havel'e kutlama mesajlan gelmeye devam ediyor. Sovyet Parlamentosu Yüksek Sovyet'in b^şkanlık divanı, Çekoslovakya'nın 40 yıllıic bir aradan sonra göreve getirilen komünist olmayan ilk devlet başkanına başan diledi. Papa II. Jean Paul, dün Çekoslovakya Devlet Başkanlığı'na seçüen Vaclav Havel'i kutladı ve ülkeye banş, refah getirmesini diledi. Muhalefetle yönetim arasında vanlan anlaşma gereğince yapılacağı açıklanan gündemde serbest seçimler, Cumhurbaşkanı Vaclav Havel'in, "Söz veriyorum. Bu olkeyi serbest seçimlere göturecegim" şeklindeki sözleriyle Çekoslovakya gündeminde önemli bir ivme kazandı. Gelecek yıl içinde yapılması beklenen seçimlere Çekoslovakya'daki 11 partinin katılması bekleniyor. Çavuş'un yasakları kalkıyor Rumenlerin yabancılarla buluşmasını ve yabancılara pansiyon vermesini yasaklayan yasa kaldırıldı. Benzin kısıtlaması ve besin maddelerinin karne ile satılması da geride kaldı. Dış Haberler Servisi Romanya'da Ulusal Kurtuluş Cephesi, Nikolay Çavuşesku döneminin halkta büyük tepkiler yaratan kısıtlamalarını bir bir kaldırıyor. Ulusal Kurtuluş Cephesi önceki gece yaptığı açıklamada Romanya'nın, Varşova Paktı üyeliği dahil tıim uluslararası taahhütlerine sadık kalacağım açıkladı. AP'nin haberine göre Ulusal Kurtuluş Cephesi Konseyi Başkanı Ion Diescu imzaladığı bir dizi karamame ile Çavuşesku döneminin birçok yasağını kaldırdı. Kaldınlan kısıtlamalar arasında şunlar bulunuyor: Rumen vatandaslanrun yabancılarla buluşmasını ve yabancılara pansiyon vermesini yasaklayan yasa; Romanyalılann yabancılarla temaslannı 24 saat içinde Securitate'ye (gizli polis) bildirme zorunluluğu; kişi başına ayda 30 litre olan benzin kısıtlaması ve gıda maddelerinin karne Uertafctımı.Çavuşesku, Romanya'nın dış borçlanm sıfırlamak için tanm ürünlerinin çoğunu ihraç ettiğinden, Romanyahlar içeride büyük besin maddesi sıkıntısı çekiyor. Romanya'da yönetimi ele geçiren Ulusal Kurtuluş Cephesi, dün Bükreş'te ilk toplantısını yaptı. Toplantıda, Petre Roman başkanlığındaki hükümette boş bulunan bakanlıklara yapılacak atamaların görüşüldüğü açıklandı. Bu arada UKC'nin nisan ayında yapılacak seçimlere kaulacağı da belirtildi. Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin ocak ayında Bükreş'i ziyaret edeceği bildirildi. Romanya'nın ayrıca 9 ocakta Sofya'da başbakanlar düzeyinde yapılacak COMECON toplantısına katılacağı kaydedildi. Olaylann ilk patlak verdiği Temeşvaı'da, Securitate üyesi olduğu sanılan 300 "teröristin" tutuklandığı belirtildi. öte yandan Romanya haber ajansı Egerpres'in haberine göre, Komünist Parti'nin bazı üyeleri partinin kendini feshetmesini ve mal varlığmı UKC aracüığıyla Romanya halkına teslim etmesini istediler. Bu arada Çavuşesku döneminde çıkarılan kürtaj yasağma ilişkin kararname, yeni yönetim tarafından kaldırıldı. Kararname, 1745 yaş arasındaki kadınlara kürtaj yasağı getiriyor ve çocuk düşürenlerin 5 yıla kadar hapsihi öngörüyordu. ELENA'NIN KÜRKLERİ Çavnşesknlar'ın otnrdnklan vilta Batilı gazetecilere açıldı. Bir Rumen askeri Ue siril ihtilalci Elena Çav uşeskn'ya ait kürkleri gazeteciiere gösteriyoriar. SSCB sim'n, "Bundan sonra ülkede her şeyin iyi gidecegine inandıklannı ve sadece N'adia'dan endişe ettiklerini" söyledikleri kaydedildi. KP binasına saldın Oprea Romanya'da Çavuşesku'nun devnlmesinden önce Türkiye'de temaslarda bulunan ve kanh halk ayaklanması nedeniyle Bükreş Havaalanı'nın kapalı tutulması uzerine ülkesine dönemeyen eski Başbakan Birincî Yardımcısı George Oprea'mn Romanya'ya ulaştığı bildirildi. Köstence limamndaki güvenilir kaynaklardan ahnan bilgilere göre, Oprea Tirgu Leamtz adlı gemi ile Romanya'ya ulaştı. Comaneci ailesi ile görüştti Bu arada, düktatör Çavuşesku yönetiminden kaçarak ABD'ye sığınan ünlü bayan cimnasükçi Nadia Comaneci, kaçışından ve kanlı halk ayaklanmasuıdan bu yana ilk kez ailesi ile görüştü. Amerikan CNN Televizyonu tarafından New York ile Bükreş arasında kurulan uydu bağlantısı ile gerçekleşen konuşmada, Comaneci'nin annesi ve erkek kardeşi ile görüştüğü belirtildi. Görüşmesi sırasında Comaneci'nin aile Arnavutluk'tan destek Arnavutluk'un, Romanya'daki halk hareketine sıcak baktığı bildirildi. Arnavutluk Dışişleri Komisyonu Başkanı Foto Gami'nin, "Devrik diktatör Çavuşesku'nun kişisel ve diktatörce tutumunu yıllardan beri kınadık'' dediği bildirildi. MOSKOVA (AA) Sovyetler Birüği'nin Azerbaycan Cumhuriyeti suurlan içinde yer alan Celilabad kentinde, halkın komünist parti binasına saldırması uzerine polisin ateş açması sonucu çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi. AA'nın Bakü'deki kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre, Celilabad kentindeki komünist parti binasına önceki gün saldıran göstericiler, binada kısmı bir yangın çıkmasına neden oldular. Komünist parti örgütünü, halkın çıkarlanna ihanet etmekle suçlayan göstericilerin eylemlerine devam ettiİcleri ve polisin göstericilere atış açması sonucu en az 60 kişinin yaralandığı bildirildi. Bazı kaynaklar, yaralı sayısını 150 olarak verdikleri olayda 19 yaşındaki bir kişinin de öldüğünü belirttiler. Ancak Azerbaycan polisi, olaylar sırasında hayatım kaybeden kimse olmadığını bildirdi. Kentte durumun gergin olduğu bildirildi. Ancak olaylarla ilgili olarak daha aynntılı bilgi edinilemedi. HABERLERIN DEVAM1 Vergide yılbaşı düzeni (Baştarufi l. Sayfada) Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre getirilen yeni düzenlemeler özetle şöyle: Ücretliler için özel indirim miktan ayda 18 bin liradan 36 bin liraya çıkarıldı. Bu miktar kalkınmada öncelikli yörelerde 4878 bin lira arasında belirlendi. Yüzde 25 vergiye tabi yılbk gelir miktan 6 milyon liradan 8 milyon liraya çıkanldı, diğer vergı dilimleri de buna paralel olarak yükseltildi. Kaynakta vergi kesintisi kapsamında bulunan ve beyan edilmeyecek gelire ilişkin 18 milyon liralık miktar 24 railyar liraya yükseltildi. Konutlardan sağlanan kira giderlerınden vergi dışı tutulan miktar 480 bin liradan 600 bin liraya çıkanldı, değışikliğin 1989 yüı kira gelirleri için de uygulanması kararlaştınldı. Geçici vergi miktannın 1990 yılında da yüzde 30 oranında uygulanması Ukesi benimsendi. Yıllık gecikme faizi yüzde 96'dan yüzde 84'e indirildi. Vergi erteleme faizi de yüzde 72'den yfizde 63'e düşürüldü. tşletme hesabı esasına göre defter tutma haddi 150 milyon lira alış tutanndan 200 milyon liraya, 180 milyon liralık satış tutanndan 240 milyon liraya, hizmet işletlemelerindeki 75 milyon liralık hasılat tutan da 100 milyon liraya çıkanldı. Avrupa Topluluğu ile katma protokolden kayııaklanan yüzde 10 gümrük indirimi yükümlülüğu yerine getirildi. Böylece 12 yıllık listedeki mallara indirim oranı yüzde 50'ye, 22 yıllık listedeki indirim de yüzde 40'a çıktı. Damga vergisi ve harç miktarlan arttırüdı. Pasaport harçlan 3 yıldan uzun süreliler için 50 bin liradan 85 bin liraya çıkanldı, yargı harçlan ve noteT yeniden düzenlendi. Başvuru harcı, sulh mahkemeleri için 1500 liradan 2 bin 500 liraya, asliye mahkemeleri ve idare mahkemeleri için 3 bin liradan 5 bin liraya, bölge idare mahkemeleri, Yargıtay ve Danıştay için 4 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya yükseltildi. Noter tebligat harcı 1750 liradan 3 bin liraya, özel vekaletname harcı 900 liradan 1600 liraya, genel vekaletname harcı 1300 liradan 2 bin 300 liraya çıkanldı. Değerli kağıt bedelleri de yükseltildi. Buna göre pasaport bedelleri 20 bin liradan 30 bin liraya, kira sözleşme kağıdı 500 liradan 800 liraya, aile cuzdaru 2 bin liradan 5 bin liraya çıkanldı. Böylece daha önce 70 bin liraya alınabilen 5 yıllık yeni pasaport için odenecek bedel 115 bin liraya yükseltilmiş oldu. Motorlu taşıılar vergisindeki miktarlar yüzde 75 oranında arttınldı. Taşıt ahm vergisi ise degiştirilmedi. Kara taşıt araçlannın finansal kiralamasında yüzde 1 olan katma değer vergisi oranı binek otomobilleri için yüzde 10'a, diğer araçlar için yüzde 5'e yükseltildi. Bu oran Hazine'nin istemiyle Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nca yüzde 15 olarak önerilmişti. Yazarkasa kullanma zorunluluğuna ilişkin tarihler belirlendi. LUks otomobil tammı yeniden yapılarak yurtdışında uretilen ve motor silindir hacmi 901 santimetreküpün altında kalanlar ile 11 yaşından eski olan tüm otomobiller ve arazi taşıtlan lüks kapsamından çıkanldı. CÜNEYT ARCAYÛREK yazıyor İlgili yasadaki "vatan ihaneti" ANKARA VB sonra... Peşin yargılan içeren beklentinin silinip kavramı genişletilirken kimi hetükendiğini görmeye başladılar. def aldığı gerekçesiyle ortaya çıCumhurbaşkanlığı seçiminden kıyor Kavram, anayasadaki dar önce başlayan direncin, zaman çerçeveden çıkarılıyor. Atatürk içinde kolu kanadı kırılacaktı. Di devrimlerine ve laik cumhuriyerenci sürdüren eylemleri halk te ters düşen davranışlaıia devyadsıyacak, halkı karşısına alma let organlarının düzenli ve uyumya cesaret edemeyenler sönüp lu çalışma olanağını yitirmesi ön plana getiriliyor. Zaten anayasa gidecekti. İster "emrivaki", ister "liili önkoşul koyuyor. Bir cumhurbaşdurum" diyelim, halk desteğinde kanının görevini tanımlarken devTÖ, yedi yıllık süreyi huzur için let organlarının "düzenli ve de tamamlayacaktı. Tam tersi ol uyumlu çalışmasına" önayak oldu. Halk daha bileylendi, seçimi masını sağlamasını istiyor. içinesindıremedi. Muhalefet, "ilk Oysa bugün devlet yapısına fırsatta" TÖ'yü aşağıya ındirece anayasanın öngörmediği bir düğini açıkladı. Hele son TV'deki zen egemen oluyor. naklen yayınla halk bilincine, bel TÖ'nün buyrulan düzen ve çaleğine karan kesinlikle işledi. lışmayı sağlayacağı yerde, tam Hazırlıklar yavaş yavaş su üs tersine kendine özgü ve başına tüne çıkıyor. Bir cumhurbaşkanı buyruk, genelde yasadışı kabul nı görevinden almayı sınırlayan edilen işlevler sürdürdüğü, baanayasadaki "vatan ihaneti" de sında hemen her gün örnek olayyişini genişleten yasa önerileri larla sergileniyor hazırlanıyor. Öte yandan Yüce Bütçe görüşmelerindeki koDivan olgusunu ören dokundur nuşmada Deniz Baykal'ın şöyle malar yapılıyor. dokunup gectigi, daha sonraki Inişe Hazırlık aşamalarda ayrıntılanyla açıklamaya hazır izlenim verdiği bir iki cümle dikkatierden kaçıyor. SHP genel sekreterinin iktidan "zenginleşme aracı" diye nitelemesı siyasal ve olağan bir polemikmiş gibi kabul edıliyor. Hemen ardından Baykal'ın "damat, oğul ve kayınbiraderden" söz ettikten sonra, yukarının "savunma sanayii projelerine özel ilgi" gösterdiğini belirtmesi aynı çerçevede yorumlanıyor. Bu irdelemeler klasik siyaset yöntemleri miydi acaba, yoksa önemli kimi dosyaların varlığmı daha şimdiden duyurmaya yönelik miydi? Günlerdir gözlerden kaçan bu sorular, dün ikinci sorunun birden değer kazanmasıyla ön plana gecti ve yeni oluşmaların ilk işaretini verdi. Şu anda hangi olaylarla ve kimlerle ilintili olduğu açıklanmayan, daha doğrusu açıklanmak istenmeyen sorular, SHP genel merkezinde açıkca konuşuluyor. Diyor ki sorular: (a) Kayınbirader İsrail'e gitti mi? (b) F16'ların elektronik sistem ihalesiyle ilgisi var mı, yok mu? Bu yolda kimi bilgiler basına yansımıştı. Ne var ki SHP'de da ha derın Dııgıier olduğu anlaşılıyor. Bir başka sorun daha geliyor gündeme. Yabancı kömüre dayalı ve kıyı kentlerinde yapılması planlanan enerji projeleriyle ilgili kimi soruları içeriyor. Bu tür tesislerin birinin Yumurtalık'ta, ikincisinin Aliağa'da yapılması planlanmıştı. Yumurtalık yavaştan alındı, Aliağa birden "hız" kazandı. Havayı ve çevreyi kirletmesi bir yana ihalenin birden hızlandınlması, kimi yabancıfirmalanTürkiye temsilcilerinin "yoğun çabalarıyla girişmleri'nden kaynaklanıyor ve SHP'nin özenle uzerine gittiği bir başka konu oluyor. Kimi belgeler, kanıtlar toplanmış, gününü bekliyor. Aliağa projesine hız kazandıran yabancı firma temsilcisi kim ya da kimler? Çekici bir soru. Yanıtında kimbilir hangi zengin, güçlü kaynaklar ve aracılar yatıyor. TÖ'nün inişini kolaylaştıracak vatan ihaneti tanımını genişleten yasa önerilerine ANAP askerlerinin sahip çıkması beklenmiyor. Başkomutanı terk etmeleri olanaksız görülüyor. Fakat ANAPta parti içi demokrasive açıhştan söz ediliyor. İktidarın başta hükümetin yolsuzluklara, haksız kazançlara karşı duyarlı olacağından dem vuruluyor. "Nereden buldun" yasasına, ANAP'ta toplumsal erdem peşinde koşan iç muhalefet, hatta hükümet acaba ne ölçüde sahip çıkacak? SHP, şimdi bu sorunun karşılığını bulmaya. siyasal hesapları buna göre yapmaya çahşıyor Haksız kazançlara isyan bayrağı açan ANAP'lılar, aynı içerikte bir öneri yapmaya girişirse, SHP, bu hareketi destekleyecek. Parti içi muhalefet bu denli yiğitliğe henüz hazır olmadığını duyuracak olursa, SHP vereceği yasanın desteklenmesini isteyecek. "Nereden buldun" böylece ANAP içindeki muhalefeti önemli nirengi noktalarını sınava zorluyor. Muhalefet, kesin karariı olduğu yolda TÖ'yü ve iktidan zorlayan "fiili hareketlere" girişiyor. "Fiili duruma" karşı "fiili hareketlerle" yanrt vermeye başlıyor. Günü geldiğinde kimi ilgililere aşağılarda bir yerde, Yüce Divan kapısını göstermeye hazırlanıyor. Ağır ağır ineceksin bu merdivenlerden. Ve birden asağı katta buluşmak umuduyla... Yeni yılda mutluluklar...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle