Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 ARALIK 1989 HAVA DURUMU Meteoroloıı Genel MüdürKiğü nden alınan Mffye göre, yunMı kuzey ve baa kes M f f i parçalı çok bUutlu, Trakya, Mar mara, Ege, AUeraz, iç Anaddu ile Bat ve Orta Karadentz yagmurtu, yurtun doJu testrrten sabatı saafemde yer yer yoOuKrtıukuafesslı, fltekıyerierazbululkı ve a ç * geçecek. Hava sıcakfegı deOişmeyecek. RuzgSr Guney ve bat yönlerden hafrf, ara sra orta kuvvette yurdun batı kesımlefnde kuvvetlıce esecek DenoienrraHJe ringâr Karaderazde gundoğusu ve poyraz. Mekı denızlenfnzde 1 kıble ve lodostan 4 * Ege * 7, Karaden B i ( * t o w t a 8 luvyetnde esecek Deno m u M i dalgak. yer yer kaba daigaiı olacak Oalga yuksrkigı 12. Ege ve KaAdana Adapazın Adtyaman A)y«ı Ajjrı Anlora AnUfcya Antalya Artvın Ayd"i Baiıtesır Bdec* Bngöl BıOıs Bolu Bursa CanaKtaıe Corum Dend CUMHURİYET/15 TÜRKIYE'DE BUGÜN A 12° 0°Manısa Y 17° Y 5° 1°KMaraş Y 10° 6°Edime B 5° 4°Erancan S •*> 3° Metsn S 0°10°MuCla Y 8° 2°Erzun»n B 5° 2°Esh5ehır Y 7° 3°Muş ¥ 8° 3°Gaaantep B 13° 3°N«te B 12° 4°0rdu B 7» t°&resun Y 17» 8° GümüşHane B 5 ° 2 ° l t e B 8° 3°Hakttn B 6°3° Samsun Y 17° 10° Isparta Y 8° 3°Sıırt B 12° •T'lslanbul Y 8° 5°Smo«) Y 17» 11» Snas Y 11 4°tamr B 4° 2°Te*iRlaO B 7° 1°Kas B 7" 1» Kastamonu B 6° 4°TratBD(i Y 8° 2°Kayse«ı Y 8° CPTuncel Y 10° 5°Kırklareli Y 6° 2°Uşak Y 10° 7»Konya Y 7° 1° Van Y 9 ° O°KuBfiya Y 7° 2°Y<HBal Y 15° 8°Malalya Y 10° 2°ZonguMak Y 16° 9° B 8° 3° B 11° 2° Y 15° 8° B 7° 0° Y 8° 0° B 14° 7» Y 15° 8° Y U° 7° B 12° 3° Y 12° 6° Y 4°1» Y 8° 5° Y 15° 8° B 8° 1° Y 9° 4° B 6° 3° Y 7° 0° Y 12» 6» DUNYA'DA BUGÜN Amstentam Y 9° Lenıngnd B 3» Amman B 19° Londra Y 8» Y 14° Mra B e° Madnd Müano S 7» ö A 23° Y 8° Bvcdona Y 17° Montjeai flad S 2° Moskova B 9° B 10° B 3» Muntı Y 8» S 3° 8 0° Bonn S 3° Osk S 5» Brttsel Y 8° Pans S 2» Bodıpeşte B 4° Pıag A 2S° Cenevre S 2° ftyaa A 15° C Roma B 21° K 1° Oftto A 24° Solya A 20° Outayı B 21» Şam 8 18° rrankfeırt S 3° B 8° üınus an vfeşova S B 1° Kahn S B 23° Venedık Y Koçenhag B «• Vıysra S 3° wnhınQton B Y Letoşa B 19° Züftı POLİTİKA VE ÖTESİ MFHMFD KF1Y1A1 Mahallenin kabadayısından dayağı yiyen mızıkçı, "Beni adamdan saydı da ondan dövdü" der. Bizim AT ile durumumuza benziyor, "Adamdan saydılar da onun için almadılar" diye sevinenimiz var. Bu gidişle 1993'lere değin bekleyecekmişiz. Bırakın burtca yılı, önümüzdeki yıl ne olur, biliyoruz muyuz? Bizden önce AT'ye gırecekleri bir sıralayalım. Kapının önünde Avusturya var. Ardından Doğu Avrupa solcuları gelir; Polonya, Demokratik Almanya, Çekoslovakya, Macaristan... Romanya ile Bulgaristan'ı da bizden daha çok Avrupalı saymazlar mı? Butün bunlar AT'ye girecek, ardından biz mi geleceğiz? Onlarla bizi terazinin kefesine koyduklarında ne yana doğru ağır basar? Doktoru, mühendisi, disiplinli işçisi, hastaneleri, işyerleri, çarşı pazarları ile bize kaç basarlar? Kendimizi beğenmiyor muyuz? Hayır efendim, durumu anlatıyoruz. Hâlâ Tanzimat kafası ile düşünmüyor muyuz? Milli Savunma Bütçesi konuşulurken 'kuzeydeki düşmandan' söz edenlerimizi görmüyor musunuz? Kuzeyden düşman gelecek olsa Batı Avrupa bizden daha çok korkmaz mı? Hepsi de silah güçlerini indiriyor. Hiç düşman korkusu olsa indirirler mi? Biz şimdiye değin 'kuzey korkusu' ile kendimizden başkasını korkutmadık. Şinv di de cebimizdeki öksürükle kendimizi korkutuyoruz. Japonya neden kalkındı? Japonya, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ordu beslemedi de ondan kalkındı. Ya Batı Almanya? O da ordu beslemedi. Ya biz, 'bir hilal uğruna ne güneşler batıyor1 gibilerden Kuzey korkusu' adına 900 binlik orduyu besler dururuz. Hadi onu da bırakalım, hapisanelerımiz hâlâ 12 Eylül'ün yatırdıkları ile dplu değil mi? Sormazlar mı, 'Bunca adam niçin yatıyor?' diye. İnsan hakları için mi yatıyor? Demokrasi şehitleri mi? Yoksa beş generalin buyruğu ile hapisaneler dolmadı mı? 141 ve 142'den bizden başka korkan yok!.. Doğu Almanya ile Batı Almanya kucaklaşırken 141, 142 mı kaldı? Almanlar birleşecekler de Sovyetler'i, Amerikası, İngilteresi, Fransası, 'Aman birleşmeyin, aralıklı durun' diyorlar. Birleşmesinler diye ellerindekini artlarına koymuyortar. Onlar da 141,142 oisa da tındıkları yok! Meydan savaşları artık alanlarda savaşarak değil, alanlarda toplanarak veriliyor. Silahlı meydan savaşları çoktan tarihe karıştı. Savaşlar alanlardan çıkıp parlamentoların içine girdi. Şimdi parlamentolarda parmaklar kaldırılarak kararlar alınıyor. Sorunları kalkan parmaklardan başkası çözümlemiyor. Demokrasiye de insanların eşit hakla parmak kaldırmalan diyorlar. Demokrasinin parmak kaldırmadan başka çaresi yoktur. Bizde oynanmaya çalışılan oyun nedir? Bir kez çoğunluğu ele geçtrip perdenin ardına geçeceksin, karagoz oynatır gibi, önündekı kuklayla oynayacaksın, buna da demokrasi diyeceksin... Hadı ordan beyım, 'Hain kurttan kim korkar!.. Buna kim demokrasi der' AT ile bir ayarda olabilmek için her şeyden önce demokrasiyi kısan 12 Eylül uygulamalarının ortadan kalkması gerekir. Ortam 12 Eylül'den arınmalıdır. Bu nasıl olacak? Necati Cumalı dostumuzun 'Niçin Af adlı kitabında (Bilgı Yayınevi) belirttiğı gibi, "Yargılar 12 Eylül yönetimi tarafından kurulan özel mahkemelerde gorülmüştür. Demokrasılerde yargılama ile yönetim güçlerinin ayrılığı temel ilkedir Yönetimın kurduğu, yönetımın buyruğu altırKİaki mahkemelerin kararları hukuk dışıdır, bir anlamda yönetimin buyruklarının yerine getirilmesi niteliğındedir." Böyle bir durumu, ancak bir genel af temızleyebilir; onun için de genel af diyoruz!.. Neden Genel Af... raüena'de açıklarta 34 m. göruş uzaMıOı 10tan,yağış anında 35 km dotaymda buhnacak Van GMü'nde hava. Parçalı bulutlu geçecek Ruzgir guney ve batı yönlerden hafif ara ara orta kuvvette esecek Göl kuçuk flalgalı, gfruş uzakhjjı 510 km dolaymda bulunacak ı tHJIUtlU 'yagmurlu ^ soit ^kart Aaçık Btmlutlu Ggunes* Kkart Saa Y^ajmurlu BULMACA SOLDAN SAĞA 1/ Çoğunlukla mor kadife üzerine sırma ile kabartma dal, yaprak ve çiçek ışlenmiş giysi ya da örtü. 2/ Bir peygamber... Dalgalı panltüar verilmiş olan bir tür kumaş. 3/ Bir gıda maddesi... Eski bir ağırlık ölçüsü. 4/ Belirti... Yapma, etme. 5/ Buyurucu... tki tarla arasmdaki sınır. 6/ Bir çoğuleki... Eskidenhattatlar tarafından kullanılmış yarı mat bir kâğıt türü. 7/ Kalıpta pişen bir tür meyveli pasta... Bir nota. 8/ Hamunın ekşitiimesiyle yapılan bir tür içecek... Karagöz oyununda perde. 9/ ödünç alınan ya da verilen şey... lri taneli bezelye. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1/ tki yılda bir düzenlenen gösteri... Baryum elementinin simgesi. 2/ Gümrüklerde mallara değer biçen görevli. 3/ Olumsuzluk belirten bir önek... Ciltçilikte, kitap yapraklarııu düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit. 4/ Kaplarda su nedeniyle oluşan tortu... Eski Mısır'da guneş tanrısı. 5/ Affetme, bağışlama... Bir hayvan. 6/ Ortadoğuda bir göl... Su... Ünlü bir sineraa yıldızımızın soyadı. 7/ Bir tür deniz yosunu. %l Asya'da bir ülke... Yük hayvanlannın &a| ve soluna konulan iki yük parçasından her biri. 9/ Fazla bön, avanak... Bir haber ajansının simgesi. Doğal Kaynaklaranız ve İşbirligi Madenciliğimizin bugünkü düzeyde seyretmesinde en büyük pay sahibi olanların, olumsuzlukları bir ölçüde giderebilecek degişikliklere karşı çıkarak, geçmişi de aratacak öneriler getirmeleri hayret vericidir. 15 Aralık 1989 Cumhuriyet GazetesTnin seBu konuda Odanuz'ca ilgili bakanlığa ilekizincı sayfasında "Maden Tasansı Ölü tilen yazılı görüşler de belirli bir meslek gruDoğuyor" başlıkh bir haberyorum yer almış bunun çıkarlannı korumakla ilgili olmayıp, madencılık alanında ülkemizde ve dünyadatır. ki uygulama ve gelişmelerin Odamız BilimselMaden Mühendisleri Odası'nın görüşleri olTeknik Kurulu'nun uzun araştırmaları sonuduğu behrtilen haberde; 3213 Sayüı Maden cu ortaya çıkmışlardır. Yasası bazı yönleriyle değerlendirilmekte, Bilindiği gibi maden yataklan, çeşitli kardünyada gerek maden aramacıhğı, gerek maolayları sonucu selgerçeklereaykvndüsüncelerilerisürülerek belirli bir meslek grubu suçlanmakta, dayane olarak görmezlikten gelinmiştir. Ülkemiz madenciliğinde jeoloji hizmetlerinin ihmal edilme nedenleri incelendiginde, jeolojinin işfevlerinin tam olarak bilinmemesinin büyük payı olduğu gözlenmektedir. Fakat milyonİarca yıla yayüan karmaşık jeolojik olaylara sahne olmuş olan ülkemizde, maden aramacılığının ve üretim sorunlarının "maden çavuşu" yaklaşımıyla cözümlenemeyeceği acıktır. Bu gerçeği kavrayamamış olanlar arasına bir meslek odasımn da kanşmış olması bilim adına üzüntü vericidir. Madenciliğimizin bugünkü düzeyde seyretmesinde en büyük pay sahibi olanlann, olumsuzlukları bir ölç'üde giderebilecek öneriler getirmeleri hayret vericidir. Madenciliğimizin tüm yönleriyle ele alına rum ve kuruluşlarca eleştirilmesi ve değiştirilmesi düşünülen maddeler üzerinde görüş bildirilmesi doğaldır. Nitekim ilgili bakanlık, kamu ve özel kuruluşlarla ilgili "meslek odaIan"na, yapılması düşünülen değişiklikler hakkında yazılı bilgi vermiş ve görüşlerini istemiştir. meliklerde bu hususun göz ardı edilmesi, maden aramacıhğı ve üretiınindeki başansızlığın en önemli nedenidir. Geçmiş yasa ve yönetmeliklerde maden aramacıhğı ve üretimi "maden mühendisliği" tekelinde düşünülmüş, "jeoloji mühendisliği" ise bilımselteknik gelişmelerin ve dünyadaki uygulamalann aksi 6 0 YIL ÖNCE Cumhur.Yet ~ Doğru değil mi? 30 ARALIK 1929 tngiliz lirasının yukselmesi, yani kendi paramızın düşmesi, dışardan az para getirebilmeklığimize mukabil dışarıya çok para vermekliğimizden ileri geliyor. Hulasa, ihracatımız az olduğundan memlekete az para giriyor, ithaJatımız çok olduğundan memleketten çok para çıkıyor ve milli servet bu suretle azaldığı için paramız düşüyor. Binaenaleyh bu iktisadî mücadele seferberliğinde vaziyeti kurtaracak en esash çare istihsalat ve ihracatunıa arttırmak, ithalatınuzı ise mümkün olduğu kadar azaltrnaktır. Halbuki gazetelerin yazdıklanna göre, Rusya'ya ihracat mes'elesine hâlâ bir sekil verilememesi büyük zararlar tevlit etmekte iraiş... Ezcümle bu yüzden portakal ve limoncular çok mutazarnr oluyorlar, diğer malların fıatı da mütemadiyen düşüyormuş. Gene bu yüzden zeytinciler içinden çıkılmaz vaziyete düşmüşler... Bunlar, müstahsillere geçen seneden bağlanmış olduklanndan bugün iflas edecek hale gelmişler. Müstahsillerin vaziyetleri ise daha berbat imiş... Geçen sene bu mevsimde müstahsilden 4245 kuruşa abnan mallara bugün 18 kuruşa bile müşteri bulunmuyormuş!.. Görülüyor ki, bir taraftan hastalığı teşhis ediyor, istihsalatımız, ihracat eşyamız azdır, bunları çoğaltmaya çalışalım diye bağırıyoruz, diğer taraftan mevsimin en kıymetli ihracat mevadından olan limon ve portakallaıımızı her ne sebep ve şekil tahtında olursa olsun çürümeye mahkum ediyoruz. liği, aksakhğı ve yanlışhğı acıkça ortaya çıkmış maddeler akıl ahnaz bir tutuculukla savunulmakta, aksini önerenler de " m e s l e k şovenizmi" ile suçianmaktadır. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, madenciliğimizin "maden mühendisliği" tekelinde yürütulmesini sağlayan yasa maddelerini büyük bir yanlışlık ve haksızlılda savunanları bile "meslek şovenizmi" ile suçlamaktan daima kaçınmıştır. Yeraltı doğal kaynaklarunızın, ulusal çıkarlanmızın gerektirdiği ciddiyet ve ehh'yetle değerlendirilebilmesi için zorunlu olan değişik meslek disiplinleri arasmdaki işbölümü ve isbirliğinin geliştirilmesi ve tekelci anlayışlardan titizlikle kaçıoılması gerekmektedir. Bu konudaki titizlik ölçüsünü biraz fazla kaçırdığı anlaşılan Odamız'ın, karşısındakilerden aynı düzeyde olmasa da titizlik beklemeye hakkı vardır. Böyle bir anlayış ülke için olduğu kadar, ilgili meslek disiplinlerinin de yararınadır. TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI Yönetim Kuraln Kadın ve Sömürü Erkeğin kadından üstün sayılması, ilkel toplumlarda başlar. Çünkü ava giden, savaşan erkektir. Kadınsa doğum denetiminden yoksun, sağlıksız bir bireydir. Bu yüzden de güçsüz ve kısa ömürlüdür. Kadının tarih boyunca bilimsel, teknik, siyasal ve sosyal etkinu'klerden uzak tutulduğu bir gerçektir. Ancak günümüz Tiirkiyesi'nde tarihsel nedenler ortak bir paydada toplanmadan kadınlanr Günümüz Türkiye'sinde tarihsel nedenler ortak bir paydada toplanmadan kadınlann gruplaşması ve erkekleri suçlaması yanlıştır. gruplaşması ve erkekleri suçlaması yanlıştır. Kadınlan sömürenler zorbalardır ve eşitsizliğin kaynağmda kuşkusuz bu zorbalık yatar. Bunlar, kadınerkek ayırt etmez. Sömürü, kadın ve erkek için aynıdır. Ucuz iş cenneti Türkiye'de düşük ücretlilerin horlanması, aşağılanması işkence ile O. TÜLEYLİOĞLU eşanlamlı değil de nedir? Baskıcı davranışlar, G. Osmanpaşa/Ankara öbür alanlarda da insarunun tutsak etmiştir. Sağlık, eğitim, beslenme ve ulaşım sorunlan, insanımızın katlandığı işkencelerden sadece birkaçıdır. Kendi yaşamını tayin etme hakkı elinden alınan insanımız; kültürden, iyi yasam koşullanndan, dostluktan, insancü davranışlardan da yoksun bırakılmıştır. Günümüzde kadınerkek eşitsizliğinin çözümü, cinsel özgürlük ve tabulann yıkılması da değildir. Eşitsizliğin ardmdaki gerçek sömüru ve işkencelerin sona ennesiyle gün ışığına kavuşacaktır. ÇALJSANLARIN SORULARiySORUNLARI YILMAZ w En az yaşlılık aylıgı" SORU: İlk kez, 1962 ydında Sosyal Sigortalar'a baglı olarak çalışmaya başladıtn. Bugüne kadar 4 yıl 9 ay sigortalı ve 10 yıl 5 ay Emekli Sandıgı iştirakçisi olarak çalıştım. Sosyal Sigortalar'dan emekli olabilmem için isteğe bağlı sigortadan yararlanarak 1.260 gun prim odersem bu kurumdan 18 jıl 8 ay prim ödemiş bir sigortalı olarak emekli olacagım. 1) Bazı yazdannızda SSK'dan emekli olabilmek 1.260, bazı bir gün fazlasıyla 1.261 gun prim ödemek gerektiğini yanyorsunnz. Hangisi doğrudur? Sosyal Sigortalar'a sorduğumda 1260 gunun yeterli olacagı söylendi. 2) tstege baglı sigortaya, nisan 1987 tarihinden ve 700 gösterge üzerinden prim oduyorum. Her katsayı artışında primlerim yttkseliyor. Bu durumda, ben ne zaman emekli olabilirim? 3) Hangi koşollaria emekli maaşı baglanır ve emekli maaşı 5 yılhk kazanç üzerinden mi, yoksa 3 yıl 6 ay üzerinden mi hesaplanır? Bana ba&lanacak emekli ayhgL, 700 göstergeden mi baglaıtacaktır ve 1.260 gün prim ödemem yeterli midir? Ayhgım ne tntar? YANTC 1) Çeşitli sosyal güvenlik kurumlanna bağlı olarak çalışanların, 2829 sayılı yasaya göre emekli ya da yaşlılık ayhklannı bağlayacak kurum, "Emeklilik tarihinden geriye doğru prim veya kesenek ödenerek geçen son yedi yılhk fiili hizmet (360X7=2520 gün) esas alınarak" belirlerunektedir. Bu belirlemede, ayhğın bağlanıp ödenmesi, bu süre içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde, hizmet sürelerinin sonuncusunun tabi olduğu kurumca ve kendi mevzuatına göre yapüırî' Çeşitli sosyal güvenlik kurumlarında prim ya da kesenek ödenerek geçen süreler toplamı, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşhhk ayhğı bağlanmasına yeterli ise yedi yılhk sürenin yansı olan 1^60 günün Sosyal Sigortalar Kurumu1 nda geçmesi durumunda yaşlılık ayhğı da bu kurumca bağlamr. Son çauşılan kurum, Sosyal Sigortalar dıştnda ise yaşlılık ayhğının SSK'ca bağlanabilmesi için son yedi yılhk sürenin 1.261 gününün sosyal sigortalarda geçmesi gerekmektedir. 2) 1962 yılında ilk kez, herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna bağlı çalışmaya başlayanlar, son yedi yüın yansını (1.260 gun) Sosyal Sigortalar Kurumu'na prim ödeyerek, prim ve kesenek gün sayüannı S.OOCe tamamlamışlarsa, SSK'dan yaşlılık ayhğı almaya hak kazanırlar. tsteğe bağlı sigortalı olarak 3 yıl 6 ayın (1.260 gün) dolduğu 1 Ekim 1990*dan sonra emekli olabilirsiniz. 3) "S takvim yılından daha az takvim yıhnda prim ödemiş olan sigortalı için ortalama yılhk kazanç prim ödediği takvim yılları esas alınmak suretiyle hesaplanır!' Sosyal Sigortalar Kunntıu'nca bağlanacak yaşlılık aylıklan en düşük gösterge olan 700*1^1 "katsayı ile çarpımının %70'inden az olamaz." Bugün için 205 katsayı ile 140 bin lira sosyal yardım zammına göre en az yaşlılık ayhğı 240 bin 450 liradır. 'Kadırı' Sorunu Tartışma'da 'Kadın' sorununu 'Tartışma' köşesinde tartışrnak isteyenler, çift aralıklı 1.5 daktilo sayfasını geçmeyecek görüşlerinizi, "Tartışma, Cumhuriyet Gazetesi PK 246 Istanbul" adresine bekliyoruz. DÜZELTME 24 Aralık 1989 tarihli Tartışma' köşesinde yayımlanan, "ögretmen Yeteriik Sınavlan Yeterli mi?" başhklı yazının imzasının, "l.Ü. Edebiyat Fakültesi Yabancı DUler Eglümi Bölümü Almanca Anabilim Dalı Ögreticileri" olması gerekiyordu. Düzeltir, özfir dileriz. 3 0 YIL ONCE Cumhuriyet Nüklear denemeler 30 ARALIK 1959 Amerika bugün, 1 ocaktan itibaren, nüklear denemelere gönüllü olarak verdiği fasılaya, gayri rauayyen bir müddet için devam edeceğini açıklamıştır. Açıklama, Eisen hower'in bugün, istirahat etmekte olduğu Augusta'da, Dışişleri Bakam Herter, Savunma Bakanı Gates, Müşterek Kurmay Heyetleri Başkam Twining, Atom Enerjisi Komisyonu Baskaıu Marecone ve diğer bazı müşavirleri ile yaptığı toplantıyı müteakip yapılmıştır. Açıklamada Uave edildiğine göre, Amerika, nüklear denemelere devam edip etmemekte muhtar olacaktır. Fakat devama yeniden karar verdiği takdirde, önceden bir açıklama yapacaktır. Ancak Amerika, nüklear araştırma ve geliştirme proğramlarına devam edecektir. Rusya, Batılılar aksi şekilde hareket etmediği müddetçe, î'üklear denemeler yapmayacağını belirtmişti. ö t e yandan, Rusya ile Bulgaristan, Polonya, Çekoslovakya ve Romanya 10 üyeli yeni Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Komitesinin 15 Mart 1960'da CenevTe'de toplanmasına dair Batılı teklifini kabul etmiştir, Silahsızlanma Komitesi'ndeki Batı Bloku temsücileri, Amerika ile îngiltere, Kanada, Fransa ve ttalyadır. Eisenhovver, de Gaulle ve McMillan, bugun öğleden sonra Moskova'da Hrutçefin eline geçen mektuplarında, Paris'te yapılacak ilk DoğuBatı Zirve Konferansının, 16 mayısta toplanmasını teklif de G»uHe etmişlerdir. KTIAP/YAYIN ^ ^ ^ ^ Bir KEMAL CÖKHAN GÜRSES kitabı Muıathan Mungan Osmım ES K)45'UKLER YAZSİNEMALABI HMm D A İ R A Y REMZİ KITABEVI Muıathan Mungan E L E R Yeni devlet 1 Ocak 1960'da, Kamerun istiklalini kazanacaktır. Böylece, Afrika'daki bağımsız memleketlerin sayısı, 9'dan 10'a çıkacaktır. Kamerun, Afrika'da Fransız vesayeti altında bulunan topraklardan Paris'in tam muvafakati ile ayrılan ilk memlekettir. Yeni yılın başında, bir anayasa referandum yolu ile halkın oyuna arzedilecek, bilahare de mart aymda genel seçimlere gidilecektir. AYDINLARLA ZONTALARIN SAVAŞI Bu kitapta tüm insanca duygulan bir arada hissedeceksiniz: • Şiddete doyacakanız •"Kimbilir, beUd ben de biraz zontayra" demeye başlayacaksınız. • Aşkı ve nefreti "Freudiyen" bir pencereden içeri alacaksııuz. • Aydınlara bir tekme de sİ2 vurmak isteyeceksiniz (sizi gibi mazoşistler sizi) • Sarrrusak ve ayak kokusundan bayılacaksmız. Not: Bu öykü tamamıyla "biyolojiktir." Kanserojen mad.de ıhtiva etmez. S0NISTANBUL3.Bas, m KIRKODA 3. Bas.m CENK HİKÂYELERİ a. LAL MASALLAR REMZİ KİTABEVİ Bayır Yayınl^rı bin sekiz yüz altmış dörde kadar KUZEY KAFKASYA KABİLELERİNDE DİN VE TOPLUMSAl DÜZEN Fiyat 3.000 TL. Dr. Yahya Kanbolat REYHANLI İLÇESİNDE TÜRKMEN AŞİRETLERİNİN DURUMU KUZEY KAFKAS GÖÇMENLERİ, Fiyat 2.000 TL. Dr. Yahya Kanbolat • ^ | | Y E N i K İ T A B I GEÇEN YIL BUGÜN Cumhunyeî Süperde güven şoku 30 ARALIK 1988 Süper emeklileri büyük bir "güven şoku"na düşüren ve toplam 62 bin 579 süper emeklinin maaşlarının, normal emekliler ile eşitlenınceye değin dondurulmasına ilişkin kararname dün yürürlüğe girdi. Kararnameyle Bakanlar Rurulu, normal ^ e süper işçi emeklilik göstergesinden maaş alanların sosyal yanfım zamlarım farkh saptamaya da yetkifi kılındı. Daha az toptan ödeme yaparak süper emeklilikten yararlananlarla, daha fazla ödeme yaparak super emekli olanlar, zaman içinde aynı maaşı almaya ba^layacaklar. ve ÇİZGİ ROMAN Genel Satış Yeh: Ilhan ilhan Kitabevi Baymdır Sokak 23/6 YenışehırAnkara