24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 'Çifte sUah'ta ikilik SİNA KOLOĞLU Güneydoğu'da yaşayan insanlara "çifte silah" taşıma hakkı verilmesi ithal silahların Türkiye mümessilleri arasında defışık tepkilere yol açtı. Bazılan bu hareketi, "silah itbalatı için ycşil rçık" olarak değerlendirirken bazıları da "Jlbal silah olayı bitmiştir. Bu konu bolgenin özel konuma Ue ilgilidir" dedıler. Brovvning ve Wincester marka av silahlarım ithal eden ve "yasa gercekleşir ise bu markalann tabancalannı da getirmeyi düşıindıiklerini belirten" HEMA Holding yetkilisi Yaman Tosun, Resmi Gazete'de yayımlanan bu kararnamenin, "ithal silahlann getirimesi yohında yeşil ışık" olduğunu söyledi. MKE ile ortakhk aşamasında olan Smith Wesson'ın Türkjye mümessili Knn Üslel ise Türkiye için ithal silah olayının kapandığuıı öne sürdü. Üstel, bu kararname ile ithal silah olayı arasında bır baSlantı olmadığını belirtirken, "İthal silah saman alevi gibi söndu. Smith Wesson, MKE Ue bir ön anlaşma imzaladı, ama hfilâ ortada bir harekct yok. Çünkii bem Smith V eVs son bem de MKE Tdrkiyede böyle bir projeyi gerçekieştirebilecek potansiyelin olup olmadıgıoa kesinlik kazaadırmış degiller" şeklinde konuştu. Sahıbı Cumhurıyeı Matbaacılık ve Gaznecıhk Turk Anonım Şırketı adına N«dir N»<)ı # Gcnel Va\ın Muduru H ı s ı n O m ı l . Viucssese Muduru Emıne L'şaklıgil. Ya2i tşlerı Muduru. O k i ) GoDtasin. 9 Haber Merkezı Muduru V«lçın Bayer, Sayfa Duzenı Yonetmenı Alı Acv. 9 Temsılaler ANKARA MvmM Tıa. İZ.MİR Hikmet Çctinkayı. Iç Pobüka: Cdal B ^ t a v ç . D15 Haberter frgan Bmlcı, Ekonomı C a g i ı Itartan. 1ş Scndıka. Ş n l u u Kdena. Kultür Cdd U « r , Efcum O n c n Şayku. Haber Vaşonna. Ismtl Bcıiua. Yun Haberlen Vcdri Doguı. Spor Danısraanı Abdalkıdfa Y m i m u . Duı \kniar Kcnffi fıt*^"* Vaşujma ŞaJtio \lpay, Duzeimıe 4bdıdbh Yana. 0 Kooniınacör Alu&ft Komfaaa. 0 Malı işier Lrol Ertnıt. 9 Muhasebe Bolrat Vwr # BuıçePlanlama Scvgı Oonınbejctnjju 9 Rrklam v^t Tonın. 9 Ek YayuıJar H«l>» Akyol 9 Idarc Huryin CaRr. 9 Uleme Ondtr Çcük. 9 Bılgjlşjm N.U Imü 9 Personel Sr>ji Basm w Kj>*»ı Cumhun>w Malbaaohk x G a n e o l ı k TAS. Turk Ocagı Cad. 39/41 Cafcalogıı »4334 la P k 246lsıanbul Td 512 0 ! 05 (20 haı). T d o . 22246 Fa*. (II 526 60 72 9 Burolar Ankan. Zıva Gokatp BN Inlulap S •< 19 4. Tel 133 II t\T. T d o . 42344 F M . 14) 133 »> 05 65 9 t n i r H Zı>n Blı 1352 SL 3. Td 13 12 30, Tdoc 52359 Fax. (511 19 53 «0 : Inönu C ı d 119 S, No 1 Kal I Td 19 3" 52 14 haıl Teta. 62155. fa. (71) 1» J7 52 TAKVİM: 3 ARALIK 1989 Imsak: 5.32 Güneş: 7.04 öğle: 11.59 îkindi: 14.22 Akşam 16.43 Yatsı 18.09 Silah ithalatı Sevgili arkadaşım mektup. Modern haberleşme araçlarının 'korkunç* bir hızla çalıştığı çağımızda mektup yazan, mektup alanların sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. 1988 yılında sadece yurtdışına 115 milyon 706 bin mektup ve 11.5 milyon posta kartı göndermişiz. REFİK DURBAŞ "Huzunı ftliyeden yüksek bir Türk gencine takdimdir." "Pek kıymetli ve şerefli biricik oglum. " "Canım sevgilim." "Reis." "Ahmet kardeş. " "Mehmel arkadaş." Asker mektupları, arkadaş mektupları, sevgili mektupları, kardeş, anababa mektupları... Artık telgrafın tellerine kuşlar konmuyor, çunkü telefon Anadolu'nun en ücra köşesinden sesini alıp Amerika'nın insan seli kalabalığı arasına bırakıveriyor. Bakkaldan çizgili kâğıdı alacaksın, kahvede bir okuryazar bulup "huzunı ftliyeden" diye başlayıp yazdıracaksın, zarfını özenle, duaiarla kapatacaksın, üzerine pulunu yapıştıracaksın ve kuş kanadma bagİayıp mektubunu bir dıyardan bir diyara saJacaksın. Geçti artık o günler... Şimdi at jetonu, çevir numarayı, abin, kardeşin, anan baban, sevgüin, arkadaşın, kimi istersen, dilnyarun neresinde olursa olsun, kunuş konuşabıldiğin kadar... Paran kadar değil, jetonun kadar... Bütün bunlar doğru. Sözümüz Kafka'nın Milena'ya, Mayakovski'nin Lili Brik'e yazdığı mektuplara değil. Elden ele, gönülden gönüle "sıradan" mektuplara... Telefonlann, telekslerin, faksların, uyduların "korkuoç" bir hızla çalıştığı çağımızda mektup yazan, mektup alanların sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Mektup üzerine yaptığımız küçük bir araştırmada şöyle şaşırtıcı sonuçlar aldık: Yurdumuzdan tüm dünya Ulkelerine mektup gönderilmekte ve dünyanın hemen her yerinden ülkemize mektup gelmekte. Peki ülkemizden atılan mektupların gönderildikleri ülkelere varış süreleri? Bu da yurtdışına gönderilen mektupların gideceği ülke ile ülkerniz arasındaki uzaklığa bağlı. Örneğin lstanbul ile Berlin arasında mektupların ulaşma süresi 23 Telefon, teleks,faks, uydular bir yana, mektup yazmayı ve almayı hâlâ seviyoruz Moskova hattı yann açıhyor • tSTANBUL (tHA) Türk Hava Yolları 53. dış uçuş noktası olan Moskova hattı pazartesi günü yapılacak bir törenle hizmete açılıyor. THY Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre THY aynı zamanda 4 aralık pazartesi günü Moskova'ya ilk uçuşu da yapacak. Uçuşu gerçekleştirecek olan ekibe aynı gün saat 8.00'de görev tevdi töreni düzenlenecek. Kapıdan kapıya 'telemektup' İstanbul, Ankara ve İzmir'de 093'ü çevirenler, hemen evlerine gelen PTT memuruna şehiriçi mektup veya paketlerini teslim ediyorlar. Aynı memur yine hemen alıcının adresine gidiyor. Haber Araştırma Servisi PTT son günlerde AloPost adıyla yeni bir hizmet başlattı. AloPost, kısaca tanımlarsak bir "kapıdan kapıya teslim" olayı. Aynı kent belediye sınırları içinde bir kişinin başka bir kişiye göndermek istediğj mektup ve paket türiinden maddelerin kabulünii ve alıcısına ulaştınlmasını sağlıyor AloPost. AioPost Servisi'nin çalışması konusunda tstanbul PTT Basmüdürü Kadir Kutlu şunları söyledi: AloPost hizmetinden yararlanmak için 093 numaraya yapılacak bir telefon yeterli. Bu hizmet Ankara ve İzmir'de tek merkezden yürütüldüğü halde Istanbul'da iki merkezden yürütülmekte. tstanbul yakasında Posta Işleme Merkezi, Anadolu yakasında ise Kadıköy PTT Merkezi. Peki nasıl çalışıyor AloPost Servisi? AloPost hizmetinden yararlanmak isteyen kişi, 093 nolu telefonu aradığjnda görevli memurun başvuru saatine göre mektup ya da paket göndericinin tüm sorularına aynntıh yanıt vermesi ve ardından göndericinin telefon numarasını aiarak telefonu kapattırması ve zaman yitirmeden göndericiyi arayıp ona mektup ya da paketi hazırlamasını, gönderilecek madde paket ise ağzını kapatmamasını bildirmesi birinci aşamadır. Bu konuşma sonrasında Haber Merkezi'ndeki görevli memurun hemen gönderici adresinin bulunduğu guzergâhtaki aracın mobil telefonunu arayarak şoför dağıtıcıya adresi bildirmesi, bu talimatı alan şoför dağıtıcmın adrese gidip mektup ya da paketi usulüne uygun bir biçimde kabul ederek alıcı adresine gidip gönderiyi alıcıdan imza karşılığı teslim etmesi ikinci aşama. AloPost hizmeti günün hangi saatlerinde yapılmakta ve bunlardan ne ücret alınmakta? AloPost hizmeti her gün 070023.00 saatleri arasında verilmekte ve bunlardan normal günlerde 07.0019.00 saatleri arasında 1 kg. kadar olanından 5.000 TL., 10 kg. kadar olanından 7.000 TL., 19.0023.00 saatleri arasında ile cumartesipazar ve resmi tatil günlerinde 1 kg. kadar olanlardan 7.500 TL., 10 kg. kadar oianlardan da 10.000 TL. ücret alınmakta. fa ayrılıyor: 1) Normal kayıtlı mektup. 2) Alma haberli mektup. 3) ödeme şartlı mektup. 4) Değer konulmuş mektup. Bunlardan başka faks ile gönderilen mektuplara "eleklronik mektup" adı veriliyor. Ayrıca Acele Posta Servisi (APS) ile AloPost He de mektup gönderilmekte. Ben fazla mektup yazmayı sevmeyen biriyim. Telefonda konuşmayı da pek beceremem. Onun için aklım öyle kayıtlı, haberli, şartlı mektuplara pek yatmıyor. Mektubun değeri, içinde yazdıklarında olmalı... "Canım sevgilim" gibi, "yüksek... takdimdir", "reis" gibi... Ey okur, bu yazı da işte böyle bir mektup niyetine okuna... PTT'nin AioPost servisi Bilkent bilmecesi • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Resmi Gazete'de önceki gün yayımlanan yeni yasa, "Bilkent'in üniversite sıfatı yasal mı?" sorusunu yeniden gündeme getirdi. Yasada vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının "üniversite" sıfatı alabilmeleri için belrrtilen şartlara Bilkent'in nitelikleri uyum salıyor. Ancak konuyla ilgili olarak görüşlerini aidığımız anayasa hukukçuları, anayasanın 130. maddesine göre, devlete hem üniversite, hem de yükseköğretim kurumu kurma hakkı verilirken, vakıflarda kurulacak yTikseköğretim kurumlarının ise "üniversite" sıfatı taşıyamayacağını bildirdiler. Uyuşturucuda Türk bağlantısı PARİS (Cumhuriyet) Üç Türk ve bir Pakistanhnın 25 kilo eroinle yakalanması Fransa1 da "Türk bağlantısf'ndan soz edilmesine neden olmav'a başladı. 25 kiio eroin Fransa için tam bir rekor. Malın "çok saf' kalitede oluşu, Fransız narkoiik polisinin elde ettiği başarıdan duyduğu gururu daha da guçlendirici bir unsur. Yakalanan uç Turkten ikisinin Taha Sırat (49) ve Selahattin Gulen (32) olduğu açıklandı. 25 kilo eroirün taşındıjı Turk plakalj karrjyonun şoförünün kimlıği öğrenilemedi. Söz konusu eroinin piyasa değerinin 100200 milyon frank (37 railyar TL74 miK'ar TL arası) olduğu belirtiliyor. Pazar günü ele geçen 4 uyuşturucu kaçakçısının, Güneybatı Asya ile Fransa arasında çalışan bir şebekeye mensup olduğu kaydedildi. Fransa 'Gürültüye gidiyoruz? • ADANA (AA) özellikle büyük kentlerde gürültünün had safhaya ulaşarak insan sağlığıru tehdit etmeye devam ettiği bildirildi. Adana Devlet Hastanesi Uzmanı Dr. Selahattin Türkoğlu gürültünün son yıllarda verem ve kanserden daha tehlikeli boyutlara ulaştıgını söyledi. Ruh sağlığı merkezlerinin her geçen gün kalabalıklaştığıru bildiren Türkoğlu, "Bu merkezlerin hastalarla dolup taşmasının ana sebeplerinden bir tanesi de gürültüdür" dedi. PTT idaresi, geçen bütün yıllarda olduğu gibi bu yıl sonu da yoğun yılbaşı trafiğine girecek. gün ile sınırlı. PTT tşleme Müdürlüğü'nden aldığımız bilgiye göre 1988 yılı içinde yurtdışından ülkemize 106 milyon 928 bin mektup, 10 milyon 296 bin posta kartı, 6 milyon 903 bin küçük paket, 17 milyon 958 bin basılmı; kâğıt, gazete ve mevkute gibi haberleşme maddeleri olmak üzere toplam 142 milyon 85 bin mektup gönderisi gelmiş. Yine 1988 yılı içinde yurtdışına 115 milyon 706 bin mektup, 11 milyon 520 bin posta kartı, 1 milyon 222 bin küçük paket, 59 milyon 480 bin diğer haberleşme maddesi olmak üzere toplam 187 milyon 828 bin mektup gönderisi gönderilmiş. "Huzuru âliyeden" de anlasılacağı gibi mektup almaktan çok, yazan bir millet Türk milleti. Şunu da eklemekten geçmemeli, yurtdışına gönderilen mektupların 99 milyon 670 bin adedi lstanbul 'dan kabul edilmiş. Bu da yazı yazma sanatının, yani edebiyatın kalbinin tstanbul'da attığının bir göstergesi sayılsa gerek. Yurtdışı mektuplaşma haberleşmesinin yüzde ellisinin tstanbul'dan sağlanması başka türlü nasıl açıklanabilır? Sözü madem lstanbul iizre getirdik, sürdürelim. Istanbul'dan yurtiçine kabul edilen mektup postası gönderisi 359 milyon 386 bin. Bu mektup gönderisi ttim yurt çapında ele alınacak olursa karşımıza şöyle bir rakam çıkıyor: 1 milyar 136 miJyon 454 bin. Yani, lstanbul yurtiçi haberleşmesinin üçte birini sağlamakta özetle. tşte lstanbulun edebiyatın kalbi olduğunun bir ikinci kanıtı. Daha bitmedi. Gelelim posta gönderileri sayısına. Bunlar da tebliğ kâğıtlan, havale, koii ıhbarnameleri dahil olmak üzere bütün Türkiye'de 1 milyar 565 milyon 230 bin sayısına ulaşıyor. Bu gönderilerdeki tstanbul'un payı ne ola? lstanbul posta gönderilerinde de 585 milyon 559 bin sayısıyla toplam yurtiçi dağıtımın üçte birini oluşturuyor yine. bu hangi ülkeye gönderiyoruz? Herhalde Samoa Adalan'na değil. "Hayal Udrlerimiz", mektuba ne gerek var, uydu aracıiığıyla haberleşebüirler Samoa Adalan'yla. Biz boşuna mı gönderdik bunca işçimizi Alamanya'lara? Elbette ki en çok mektuplaşma Alamanya ile... Bu arada şunu da eklemeli: Mektupları aşk mektubu, iş tnektubu, arkadaş mektubu diye biliriz çoğumuz. Meğer PTT'nin sınıflaması başkaymış. PTT'ye göre mektuplar iki sınıfta toplanıyor: 1.) Kayıtsız (adi) mektuplar. 2.) Kayıtlı (taahhütlü) mektşte edebiyatın kalbi oimaya üçüncü bir kanıt tstanbul için... tuplar. Kayıtlı mektuplar da dört sınıPeki yurtdışında en çok mektu Türkiye'de 70 kuş cenneti • tZMİR (ANKA) Türkiye'de 70 kuş cenneti bulunduğu belirlendi. Uluslararası Kuşlan Koruma Konseyi'nin "kuş cennetlerinin saptanması"na yönelik geçen aylarda sonuçlandırdıği araştırmada Türkiye'de var olan 70 kuş cennetinden birinde 200'ün üzerinde kuş türünün yaşadığı 15'inin ivedilikle koruma altına alınması gerektiği bildirildi. Türkiye'de özellikle kontrolsüz avcıhğın, yapılaşmanjn ve sazüklann talan edilmesinin kuş cennetlerinin yok olmasına yol açtığı kaydedilen araştırmada, Türkiye'de sadece Sinop'un batısındaki Sarıkum gölü ile Nemrut dağındaki Krater gölünün kuş cenneti olarak korunabildiğine dikkat çekildi. Kanayan bir yara Tıp ve hukuk uzmanları eşcinsellerin toplum dışı edilmemeleri gerektiğini, olaya "insancıl" ve "psikolojik" yönden bakmanın zorunlu olduğunu söylüyorlar. ESAT PALA Eşcinsellik bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de btrçok toplumsal sorunu beraberinde getiriyor. Resmi rakamlara göre sayılan önemli ölçüde artmasa da eşcinseller bugün lstanbul, Ankara ve tzmir gibi büyuk kentlerde yoğunluk kazanmış durumda. Tıp ve hukuk uzmanları eşcinsellerin toplum dışı edilmemeleri gerektiğini, olaya "insancıl" ve "psikolojik" yönden bakmanın zorunlu olduğunu söylüyorlar. Emniyet yetkilileri, eşcinselliğin "toplumsal bir sonın" olduğunu belirtiyorlar, ancak eşcinsellerin isteği ise toplumdan dışlanmaLA TOYA 2 KONSER VERECEK Kultür Servisi ABDli ünlti pop sanatçısı Michael Jackson'ın kızkardeşi şarkıcı La Toya, TV programı için Italya'ya gitmeden önce.j New York'tan uçakla tstanbul'a geldi. Barcelona ve Roma'da iki TV programı yapmak üzere akşam ttalya'ya giden ünlü şarkıcı Toya, 6 aralık çarşamba günü tekrar lstanbul'a gelerek, iki konserle hayranlannın karşısına çıkacak. mak. Yasalarunızda eşcinselliği engelleyici veya suçlu gösterici belirgın bir madde bulunmazken, toplumsal baskının Türkiye'de bu konuda daha ağır bastığı kaydediliyor. Eşcinsellikle ilgili Türk Ceza Kanunu'nda sadece 576. maddede, o da "Edebe mubalif bareketler" başlığı altında şöyle deniliyor: "Bir kimse edebe muhalif bir surette halka görünür ve>a bir yerini gösterir ve>ahut söz, şarkı vesair surette halkın edep ve nezahatine tecavüz e>lerse bir aya kadar hafif hapse veya dokuz yüz liradan beş bin dört yüz liraya kadar hafif nakdiye mabkum olur." Hukukçular, eşcinsellerin üzerindeki baskıyn kanun kaynaklı olmaktan çok, halkın hoşgörü eksikliğine bağlıyorlar. Avukat Tayfun Akcay, eşcinsellere yönelik toplum ve polis baskısının yasalara ve insan haklanna aykın olduğunu belirterek şunları söylüyor: "Türkiye'de bu tiır olaylann yaşanması üziicü. Çünkii işkenceye karşı Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi'ne ilk imzayı atan ülke olarak bunlann yasanmaması gerekir. Böylece sözleşmeyle çelişkiye dıişüyoruz. Eşcinsellik bir çarpıklıkbr. Ancak bu onlartn insan olduğu gerçegini unutturmamalı. Anayasa ve kanunlannuzda eşcinselliği engelleyici bir madde veya yasak yok. Sadece eşcinsellige karşı toplumda befirgin bir baskı ve dışlama var. Güvenlik guçleri bir anlamda bundan destek alabiliyoıiar. Son dönemde, işkence ve saldın nedeniyle savcılıklara başvuran eşcinsellerin artüğı gözleniyor. Onların da eskiye göre biraz daha bilinçlendikleri bir gerçek. Eşcinsellik ruhsaJ ve fiziksel bir olay. Bu yüzden eşcinsellerin kötü muameleye maruz bırakılmaması gerekir." Başta "eşcinsellik" olmak üzere cinsellik üzerine çeşitli kitaplan bulunan Dr. Arslan Yüzgün, toplum un ve polisin eşcinselliğe bir "öcü" gibi baktığinı belirtiyor. Türkiye'de insan hak ve özgürlüklerinin gelişmesi bakımından önemli bir dönem geçirildiğini söyleyen Yüzgün, eşcinsellerin örgütlenerek haklannı ve onurlarıni daha i>i koruyabilecekleri inancım taşıyor. Eşcinselliğin toplumsal bir sorun olduğunu ve çözümün yine toplum tarafından sağlanabileceğini belirtiyor lstanbul Emniyet Müdürü Hamdi Ardalı. lstanbul emniyetinin daha çok günlük çalışmalar içinde bulunduğunu söyleyen Ardalı, "Polisiye tedbirlerle bunlar önlenmez. Eşcinsellik, sosyal, psikolojik, aileden gelen, birtakım, hatta birçok faktörlerin tesiri altında meydana gelen bir olay. Aileden verilecek terbiye ve tedaviyle önlenebilecek bir olay. Bizim yaptığımız, genel önleraeden ziyade, cemiyet içinde, toplum içinde olanlann zarariannı önleraeje yönelik oluyor. tleriye dönük, planlı tedbirler manzumesi değil" diyor. Baskılar eşcinselleri hayatlarından bezdiriyor Zulıal Olcay 4 şarkıcı' rolünde Zuhal Olcay, Ortaköy Memo's'ta minik bir aşk öyküsünü anlatıyor. Ama yalnızca sesiyle, şarkılarla... Bu kez "şarkıcı"yı oynayan Olcay, "Tabii bu ülkede insanlar oyunculuktan para kazanamıyorlar, yılda 20 fılm / , çevirmek de imkânsız'' diyor. ANNA TURAY Bu kez "şarkıayı" oynuyor Zuhai Okay. Ortaköy Memo's'un sahnesinde, tek başına minik bir aşk öyküsünü anlatıyor. Ama yaJnızca sesiyle, şarkılarla. Önceki gece Memo's adlı bar restoranda "Küçük Bir Ö> kü Bu" adh programına başlayan Zuhal Olcay ile ilk gecesinde, oyunculuktan şarkıcüığa yaptığı bu yumuşak geçişin arifesinde birlikte, kulisteyiz. Birazdan sahneye çıkraaya hazırlaruyor. Aynanın önünde makyajını yapmaya başlarken oldukça sakin, serinkanh Zuhal Olcay. di deyimiyle "her tarafına felçler inmesine" neden olmuş, ama bugün oldukça kendinden emin bir ifadeyle "Ben nasıl şarkı söyleyecegimi biliyorum" demesini bir parça da bu çalışmalara borçlu. "Bu işi cazip kılan sadece benim o önüne geçiimez şarkı söyleme istegim değildi tabii ki" diyerek bu serüvenin hiç de önemsiz sayılmayacak bir maddi boyutu olduğunun da altını çiziyor Zuhal Olcay. "Tabii ki bu ülkede insanlar oyunculuktan para kazanamıyorlar, pek çok şeyden kazanamadıklan gibi. O zaman birşeyler yapmak gerekiyor. Limon satamayacağıma göre? Çözüm bazen bir reklam filmi oluyor, bazen bir lokaMe sahneye çıkmak, bar açmak. butik açmak. Ben en çok severek vapabOeceğun, en çok tad alabileceğim işi sectjm." l^pılaşma yasagı • MİLAS (AA) Muğla'nın Milas ilçesindeki Ekinanbarı Havaalanı'nın çevresindeki 6 kilometre yan çapındaki alana yapılaşma yasağı getirildi. Ulaştırma Bakanlığj Sivil Havacıhk Genel Müdürlüğü tarafından Milas Belediye Baskanlığı'na gönderilen yazıda Ekinanban Havaalanı'nın çevresinde yapılaşmanın durdurulması istendi. Yapılaşma yasağı getirilen alanda Ekinanbarı, Koru, Akyol, Yaşyer, Kıyıkışlacık köyleri Ue Güllük kasabası yer ahyor. Olcay programını 20 gün sürdurecek. (Foto: Muharrem Aydın) "Bugün sarkıcılık noktasına gelmem çok yadırganmaınalı" diyor sanatçı ve bu noktaya ulaşırken nerelerden yola cıktığını özetliyor. "Müzik zevkini Utmin etmek ve para kazanmak" Zuhal Oyunculuğunun önüne geçraeOlcay'ı Memo's seriivenine iten en mesi koşuluyla müziği sürdurmeye önemli iki etken. kararlı Memo's'taki programıyla Zuhal Olcay şarkı söylemek için aynı adı taşıyan kaseti önümüzdegerekli alt yapının konservatuvar ki günlerde piyasaya çıkacak olan daki tiyatro eğitimi sürecinde ken Zuhal Olcay konserler vermeyi de diliğinden oluştuğunu söylüyor. düşünüyor. Sözlerini Mebmet Te"Bunun için gerektiği kadar do oman'ın yazdıği, bestelerini Vedat nanım saflanıyor öğrencilere. Şan, Sakman'ın gerçekleştirdiği "Küsolfej dersleri vs. Ama tabii bu çük Bir Öykü Bu" birbirleriyle dersler ileride oyunculuk hayatı bağlantılı 12 şarkıdan oluşan bir nuzda gerekecek bir alt yapı ola dizi. Bir kadının iki yıl süren aşk rak veriliyor, şarkıcı olabilecek öyküsünü tüm evreleriyle anlatan denli degfl." Ancak normal bir öğ duygusal ritmli bu parçalan 2C rencinin ötesinde, müziğe karşı ar gun süreyle Memo's'ta seslendiretı bir ilgisinin de öteden beri var cek olan Zuhal Olcay hafifçe güolduğunu vurguluyor Olcay. "Beni lumseyerek "Sesim o kadar da kösarkı söylemeye götürecek kadar tü degil" diyor. Bir sanatçının yayogun bir ilgim, yatkınlığım, ye şaması gereken standartlann altıtenegim ve sevgim var benim. Bu na düşmemek amacıyla aldığı bu yetenek ve istegimi insanlara açık kararın özünde oyunculuk yasanaçık gösterecek bir ortam ilk ön tısını daha sağlıklı bir şekilde sürce Evita ile oluştu diyebilirim." dürebilmek de var. Ama bunun da Zuhal Olcay "Eviu"dan dola altını çizmekten yana değil Zuhal yı birden kendisini içinde buldu Olcay. "Sahneye çıkmamı haklı ğu yoğun müzik çalışmalarını kılacak birtakım nedenlerin arka"Evita"dan sonra da kesmemiş. sına sığınmak istenuyorum. Ama HergUn karnının üzerine koydu biliyor musunuz rabat bir yaşanü ğu kitaplarla saatlerce nefes alıp için benim yılda 20 film yapmam vermek, sandalyenin üzerinde iki gereki>or. Nasıl yapanm bir dübüklüm olup şarkı söylemek keıı şünsenize?" Çevre için afiş yarışması • İZMİT (Cumhuriyet) Kocaeli'de orta dereceli okullarda "çevre kirliliği ve çevre koruması" ile "alkol ve zararlan" konulu afiş yanşması düzenlendi. Gençlik ve Spor ll Müdürlüğü'nün gençleri v düşünmeye, araştırmaya yöneltmek amacıyla düzenlediği afiş yarışmasında ilk üç dereceye giren eserler ödüllendirilecek. Kocaeli'deki ortaöğretim öğrencilerine açık olan afiş yanşmasına katılım süresinin 1 Şubat 1990 tarihinde sona ereceği bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle