Katalog

16 ARALIK 1989 CUMHURİYET/7 ANKARA Cumhuriyet Ankara Bürosu BAKANIN İTİRAFI HAYVANLAR tSMAlL GÜLGEÇ Ben konuşunca olaylar artıyor Son öğrenci olayları üzerine görüş almak isteyen Cumhuriyet muhabiri ile İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu arasında geçen konuşma şöyle: Son olayları nasıl değerlendirıyorsunuz? AKSU Gerekli önlemleri aldık, fazla konuşamam. Neden? AKSU Ankara'dakine niye yapıyorsunuz diye soruyoruz. 'İstanbul'daki olayları protesto ediyorum' diyor. Böyle şey olur mu? Hem ben konuşunca olaylar artıyor." HAVASI AKAY YOKUSU KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK AXOL! Tartışma büyüdu ve Adli Tıp raporuna göre Güllapoğlu 3 gün iş göremeyecek ölçüde gözü morarmış durumda Küçükesat Karakolu'nda soluğu aldt. Ankara Cumhuriyet Savcılığı'ndaki dosyaya göre iki sürücünun de eşit kusuriu bulunduğu kaza, Güllapoğlu'nun dövülmesiyle yeni boyut kazanmıştı. Rafet Güney'e göre ise Güllapoğlu'nun ne aracına ne de kendisine "flske vurulmuştu..." Şimdi görev, soruşturmayı yürüten savcı Cemal örerin... Güllapoğlu'na kim vurdu ki acaba? Yoksa birçok TRT'ci gibi Güllapoâlu da kimvurduva mı oitii? Güllapoğlu kim vurduya mı gitti? 26 Mart seçimlerinden sonra SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, iller Bankası Genel Müdürü Rafet Güney'i ziyarete gitmişti. TRT de ziyareti görüntüleyecekti. Ancak Güney, TRT ekibini lisanı münasiple kovaladı, sonra da Haber Dairesi Başkanı Ceyhan Baytur a şikâyet etti. TRT ekibine görevi veren Haber Dairesi 'ndeki yetkili de Güney'i telefonla arayıp arkadaşlarına yapılanlan kınadı ve "Siz izlemeye değer adam değilsinlz, ben Baykal jçin kamera göndermiştlm" dedi. iller Bankası Genel Müdürü bu sözlerden çok alınmıştı, ama sineye çekti. Aradan zaman gecti... 25 kasım akşamı Rafet Güney'in kızının düğünü vardı. Gece yarısı çoktan geçmişti. Güney makam arabasında, düğüne katılanlar da bir minibüste şen şakrak evlerine dönüyorlardı. Aynı saatlerde TRT Merkez Haberter'den Bülent Güllapoğlu da arkadaş ziyaretinden evine gıdiyordu, yanında eşi ve bir aile dostu. Güney'in makam otomobiline yetişmek isteyen düğüncülerin bulunduğu minibüs, Ankara'nın Akay yokuşunda Güllapoğlu'nun kuilandığı arabayı biraz garip solladı ve arka çamurluğunu aldı götürdü. Güllapoğlu, minibüsün durmastnı sağladı, ileriden Güney'in makam otomobili de olay yerine geldi. Yok Ccnt'm £~r</a/ /7e aramız çoA /j// GUNUN FOTOGRAFI TRT VE SANSUR Erdenfin dublörü kim? TRT Genel Müdürü Kerim Aydın Erdem, eski TRT müdürleriyle ile birlikte düzenlenen bir açıkoturumda ekrana geldi. Programı izleyen eski genel müdürler neye uğradıklarını şaşırdılar. Eleştiriye hiç yer yok, övgüye yer çoktu. Musa öğün'ün "İcraatın İçinden" programını ve TBMM'de temsil edilmeyen partilerin haberlerine yer verilmemesini elestirdiği bölümler kesilmişti. Doğan Kasaroğlu'nun "TRT personeli güvenlik içinde olmalı. Günün birinde orman memuru olabilirim' korkusuyla yaşamamalı" şeklindeki sözleri de aynı akıbete uğramıştı. TRT'ye yönelik övgülerde ise fire yoktu. Öğün ve Kasaroğlu hemen Erdem'i arayarak öfkelerini nazikçe dile getirdiler. Genel Müdür'un savunması ilginçti: Program hazıriandtğında ne yazık ki İstanbul'da bulunuyordu. TRT Genel Müdürü'nün hiçbir şeyden haberi yoktu, ama programın çekimi sırasında söylemediği bazı sözlerin program yayımlanırken nasıl şöylendiği merak konusu oldu. Acaba Genel Müdür'un haberi olmadan yeniden çekim yapılıp konuşmasına bazı bölümler eklenirken dublör mü kullanılmıştı? P t K N t K PtYALE MADRA TV TV HIZLI GAZETECt NECDET EFENDIM, YoLSüZUJK \İKİ &f? PEVLET CİZRSÜt KORVCULARlH B&MAOteiYLA. ÜÇÜUCÜSÜ EŞINJE USUISÖZ \LE \L&üJlKİHO5İ MİT ABROMOWITZ Nc olur Jngilizce öğrenuı başbakanım. (Fotoğraf: Banş Bil) OLAGANUSTU KURUL Olağan pazar gezisi TMMOB Mimarlar Odası Olağanüstü Genel Kurulu Muğla'da yapıldı Olağanüstü genel kurullar hep olağanüstü olaylarla yaşanır. Türkiye'nin dört bir yanından olağanüstü genel kurula katılan mimarların bir kısmı, geceyi Marmaris'te bir kısmı da Muğla'da geçirdiler. Marmaris'te kalanlar olağanüstü genel kurula yetişmek için yola çıktıklarında, Marmaris ve çevresinde artık oiağanlaşan bir pazar gezisinden habersizdiler. Muğla'ya doğru yola koyuldular. Yarı yolda kendilerini karşılayan jandarma ve polis ekipleri "sağa çekip beklemeieıini" söylediler. Çok değil, kırk beş dakika kadar, sorgusuz sualsiz beklendi. Muğla'ya hareket edildi. Muğla'daki deiegelerin sabırları taşmak üzereydi ki Marmaris'te geceleyen mimarlar salona girdiler. Oda Genel Sekreteri Emin Atala ile Divan Başkanı Eyüp Ünal yaşamlarının en zor görevini yerine getirmek zorunda kaldılar ve geç kalmanın gerekçesini açıkladılar. "Eski cumhurbaşkanı Kenan Evren olağan pazar gezisine çıkmıştı." ÇtZGİLtK KÂMİL MASARACl ZAM TARTIŞMASI Uzun hava Burası Ecevifin, Atatürk'ün gazetesi Ulus'u kapattığı yer. Şurası partisi CHP'nin kapatıldığı yer. Burası Evren'e cumhurbaşkanı olması için oy verdiğim yer. Şurast Özal'ı tanıdığım yer. Burası ANAFa oy verdiğim yer. Şurası Türk Bilim Kurumu'nun yobazlara terk edildiği yer. Burası Türk Tarih Kurumu'nun anlamını kaybettiği yer. Şurası 1982 Anayasası lehinde oy verdiğim yer. Burası Yıldınm Akbulufun başbakan olduğu yer. Şurası Özal'ın cumhurbaşkanı olduğu yer. Böyle boynu bükük duruşum ondan. Bunca zammın arasında demirçelik fiyatlarında yapılan indirim, ANAP'a can simidi gibi gelmişti. Bakın işte, hep zam yapmıyordu hükümet, bazen indirim de yapıyordu. Bu açıklamaya muhalefet hemen karşılık verdi: "Demir yenilmez ki vatandaşın mutfağı kurudu." 3una sinirlenen Devlet Bakanı İbrahim Özdemir aynı mantığı yürüterek yanıt verdi: "Peki benzine zam yapınca neden ortalığı birbirine katıyorsunuz.benzinyenir mi?" Demir yenilmez ki! AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GAP TRT'de panik TRT'nin Güneydoğu'nun anlam ve önemine inanarak bölgede başlattığı özel yayın, kurumu telaşa soktu. GAP Televizyonu'nun Diyarbakır'daki merkezi için şimdilik elemanlar nöbetleşe gidip geliyor. Ama bir süre sonra Ankara'dan bir kısım eleman Diyarbakır'da görevtendirilecek. Sürgünseverlere gündoğdu Hişt patron, sol tarafımı biraz gevşet GARFIELDJZMD^FIS Ğ E f a P , SB4CE EENIM Bl'P Ki^UÖ(fV( VÛS. M I ? Sinasi Nahit Berker MAZERET INÖNÜ HİKAYELERİ Erdal Bey bütçede bir dikkatle izledi. Yıldınm Bey, yatırımlardan bahsediyordu: Bir ara, "siyah beyaz televizyon" yerine "siyah beyaz telefon" demez mi? Herkes, her nedense Yıldınm Bey bir konuşma yapınca gülmeye hazır bir halde bekliyor. Milletvekillerı gülmeye başladılar. Yıldınm Bey devam etti: Tlllkominikasyon çok Heri had safhadadır... Milletvekilleri yine güldüler. Görüşmeler bitince gazeteciler Erdal Bey'e sordular: Her sene aynı eleştiriler yapılıyor, aynı cevaplar veriliyor. Meclis otomasyona uğradı herhalde? Bunun üzerine Erdal Bey dedi ki: Hiç sormayın. O konulara girmeyin. Biliyorsunuz, tilikominikasyon çok ileri had safhada... Yargıtay'da ilişkiler 128 TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 16 ARALIK Erdal Bey'in bir özelliği, TBMM genel kurulundaki konuşmaları mümkün olduğunca sonuna kadar dinlemesidir. Oiğer liderler, bakanlar, milletvekillerı dışarı çıkarlar, sigara çay molası verirler ama Erdal Bey saatlerce muhalefet sırasının en önündeki yerinde oturur, konuşmaları dinler. Bütçe görüşmelerinde de böyle oldu. Erdal Bey, Başbakan Yıldınm Bey'in konuşmasını ise daha büyük Geçmiş olsun hastaymışsınız, geç haberim oldu, ziyaretinize gelemedim. Gözünüz aydın oğlunuz olmuş, duyduğumuzda eşiniz hastaneden çıkmıştı. Bu tür mazeretleri Yargıtay çalışanlarının birbirlerine söylemeleri olası değil. Neden mi? Yargıtay' da hastalık, düğün, doğum ve benzer olayları personele tek tek ımza karşılığı duyuran bir görevli vatr. HİTLER'İN SON KUMARI.. 1944're BuGÜM,!,. DÜNYA S^VAp Su/S£tiK£N, ALMAKJ KUI/v£riERl,AM£#lK4UUiRA K#eÇt, SBLÇİ« 4 V£ LUKSMBURG YÖNÜMOe SALl»£r># SEÇMİÇTİ. HtrL£K, ELİA/0E &4LAN SON GÜCİI, 8ÛYÜK BlH KÜMAR OYHAyA&IK, AHriA/EIZP LIMANINI £LD£ B.TMEK AMACJYLA SAVAŞA SoKMAIcrAYDI. GIZL/ TUTULAM \/ON UYGULANl/ZK£M, 25 Tt/MEM ASIceti, 6 tZAM TÜMEMİNCE 7VTVLAM AgDENNES BÖLSESİKiE GlRMİÇTİ. AMEEIK4N HATUteiNPA 8ÜYÜK Bil? ÇIKINTt YAPILD/Ğ/ 'Ç/Ai 'BULGE"(ÇIKlNrt) SAl/AŞt ADIYCA AUIİAH ÇARPIŞA/IAL/UZ, OCAK 194STE /UMANLA&IN K££ifiJ YEfiiİL&rSİrLE SONUÇL4NAAlÇn. SoUgJ bu saraffg Almgn/or gartj/üyo.: