18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARALIK 1989 HAVA DURUMU Adana Adapazar IVIeteorotoıı Genel Mudurtuğu nrJen y Atyon alınan bıİQiye göre yurdun kuzey ve A«n <K>ğu keannten çok rjulutkı Karaderuz Ankara ıle Doğu ve Guneydo^u Anadolu DOI AnBKya gelennm doğusu yağışl dıQer ysrtet fatatya az bulutlu ve açık geçecek HAVA Sl Anvm CAKUĞI Onemlı bır degışıklık olma Aydın Sa kesu yacak RUZGAR Kuzey ve batı yon Bnectk lerden hafif ara sıra orta kuvvette ya Bırtgö gış alan yerierde yağış anır>da kuvvetlı Bıt)ıs olarak esecek Denntenmızde ruzgar bulunacak Van Golu nde hava Çok bulutlu ve kar yağışlı geçe Bdu Yıldc ve karsyekten 4 ıla 6 yer yer 7 cek Ruzgar kuzey ve batı yonlerden orta kuvvette zaman zaman Bursa ıla 8 kuvvetmde saatte 16 ıla 28 yer kuvvetlı olarak esecek Göl mutedıi dalgalı göruş uzaklığı 10 km Çanaktale yer 33 ıla 40 denız rmlı hızla esecek dolayında bulunacak Çorum Demzlı DENIZ Kaba dalgalı olacak Datga A A B A K B A A K A CUMHURÎYET/17 TURKIYEDE BUGUN *a° 7°Dıyart>ak>r V 10° 6 ° M a r s a 8° 2 ° Edırne A 6° 8° KMaraş 14° 4°Ef2incan B 8°4° Mersn 2° 8° Eraırum k 0° 4° Muğla I F f Estasernr B 3° 8° Mus 4° 8° Gazantep B 12° 5°Utte 20° 12° Sresun K 6° 2°0rdu 16* 6° Gumgşlıane K 0° 5 ° t a 4= O°Hald*ı K 8° 4°Samsun 12° 0°lsparta A 4° 6° &ırt • ° 4° Isanbu " A 6° 2° Sınop 5" 6° Imıır A 11° 1 " Sıvas 1° 3° TeUrdaO 4° 1° Kars *> 2°KasQmonu Y 0° KFtahzon 5°8°1iıncelı 3° 9° Kayser 5°8° Uşak 7» 3° Kırkiare» «° 7° Van S»4° Konya 4° 9» Vozgat 1° 5° KuBhya 10° 2°ZorçuMafc A 10° 1° Malatya DUNYA DA BUGÛN Heibiıml \J A A A A Y B K B° 2° 14° 6 20° 12° 13° 0° 10° 6° 6°fi° 7° 4° 3° 0° 11° 8° 4° 0° 4° 14° 7° 6° 8° 3° 6° 4° 5°6° 6° 3° 6° 2° 6° 2° " Lenıngrad K K Y Y B A K 8 A K K Y 4° r Berlın ' ' •lızbon Cezayır \ , #V yana ,*<£ • Bglarad M "^ ^ ^ Ankara a ^•v^^Ankar Tebrız ''Aftıa4 \*J**f£4, Kahıre • yOkseklıgı 1 ıla 2 m açıklarda 2 5 ıla 4 m 9öru$ uzatdıjı 10 km dolayında ••ysOmurlu AaçıK B Outıliu Gguneşlı K kariı S ss Lenrnçrad K 1° Amslerdam A 5° 8° Amman A 30° Londra B 15° Aana A 14= Madnd B 4° Mlano Barcatona B 15» Montreaf B 2° K'15° A 5° Mostara Basd B 3° B 3° Muıh Mgnt B 4" New Yortı B 15° Berün B 3° Osto A 2° Bonn A 6 ° Pans A 7° Bnıksel A 3° Budapeşte A 2° Prag A S° Rıyao A 30° Cenevre B 23° Roma B 14° Ceayır A 31° B 2° Solya Cxtde A 32° •Sam 8 2T> Dubayı B 3° Tel Avrv A 23° Frankfurt 8 22° Tunus A 25° A ."> Varşova B 1° Hesndj B 27° Vefiedık B 10° Kahm A 3° Kopenhag A 5° Vijana B 18° VfesHıngtonB 16° K&ln B 23° Z u ı * A 6° LBftaşa ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKİMOĞLU Kemirenler a™ BULMACA SOLDAN S4CA: 1/ Derımsı kabuklu, tuysuz meyvelerıyle ayırt edılen bır şeftalı çeşıdı 2/ Hayvanlara vurulan damga Elraa, armut, ayva gıbı meyveknn yenme>en ıç bolumu 3/ Mıhrak Arazı uzennde seçılmış bır ışaret noktasınin duşeyını gosteren ve yon belırtmek ıçın uzaktan gozlenen geometnk bıçımlı tahta lala M Islamlıkta sünnet ehlı denılen dort mezhepten bın Muzık te yapıt anlamında kullanılan tenmın kısa yazılışı 5/ Yok etme, gıderme. Valıde. 6/ Taşıtlara yolun açık ya da kapalı olduğunu göstermek ıçın renklı levhalar ya da tşıklarla ışaret veren dıkme. 7/ Hınstıyan 8/ "Yok" anlamında argo sözcuk Çıft dıreklı yelkenlı bır gemı 9/ Fırında lyıce pışırılerek kurutulan peksımet YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Derı, goz ve kulakburunboğaz enfeksıyonlarının tedavısınde kullanılan bır antıbvyotık 2/ Altmış beş santımetre boyunda bır uzunluk ölçusu Gumuşun sımgesı 3/Balık avlamakta yada yuk taşımakta kullanılan buyuk kayık 4/ Özellıkle Meksıka'da yaygm sert bır ıçkı . Hıle. 5/ Yemek Arap erkeklerının kullandığı pus kullu başörtusu 6/ tskambıllerle oynanan bır tur oyun Osmıyum elementının sımgesı 7/ Asya'da bır ırmak Guneydoğu Asya'nın sıcak bölgelerınde yetışen bır palmıye. 8/ Unlu bır Roma ımparatoru Bır bağlaç. 9/ Eskıden kullamlmış bır çeşıt devnk yakah kurk TMCTTŞMA Turizmde 1989 ve 1990 Yaklasunları 1989 yılının değerlendirmesi genel bir projeksiyon itibariyle yapıhrsa, toplumun buyuk kesiminin turizm sektorüne ilgi duyduğu sonucuna ulaşılır ki bu elbette olumlu bir yaklaşımdır. "Yuksek sezon" dıye adlandınlan bır dönemı daha gende bırakıp "duşuk seson" dönemıne gırıyoruz Gende bırakılan donemın sağlıklı bır değerlendırmesını yapmak, genellıkle nesnel yaklaşımlara bağlıdır Eğer bu tur bır yaklaşım bıhmsel bır senteze donuşturülebılırse gelecek yülar ıçın yarar sağlanmış, ışık tutulmuş olur 1989 yılının değerlendirmesi genel bır projeksiyon ıtıbarıyle yapıhrsa, toplumun buyuk kesımının turizm sektörune ılgı duyduğu sonucuna ulaşılır kı, bu elbette olumlu bır yaklaşımdır Nıtekım bunu yatak sayısındakı artışla değerlendırırsek son yıllardakı yoğunluğun % 120 cıvarında olduğunu göruruz Salt Antalya ve çe\resındekı yatak sayısının çok yakm bır gelecekte 100 OOO'e ulaşacağı noktası kuçumsenmemesı gereken bır rakamdır Yatak ıhtıyacımızm buyukluğu anunsandığında, bu artışın yeterlı olduğunu soyleyemeyız elbet Ancak artışın duzenlı, sıstemlı bır polıtıka doğrultusunda ve planlı olduğunu da söyleyemeyız ne yazık kı Hangı bölgeye ne kadar ne tur konaklama tesısı yapılacağı konusunda hıçbır fîzıbılıte yapılmamıştır ve bu konuda sağlıklı verıler ortada gözukmemektedır Bu elbette temel bır turizm polıtıkasının yan urunlerı olarak sergılenmehydı şımdıye kadar Bu polıtıkasızlığı en belırgın olarak bakan değışıklıklerınde görmekteyız Yülardır başka bakanlıklarla bırleştırılen, kımı bakanlıklara yama olarak yapıştırılmaya çalışılan Turizm Bakanlıgı aynı ıktıdarın dört ayrı bakanı tarafından yönetıldığı halde ayn polıtıkaiar gözlenmıştır Ulkemızde hukumetlerın turizm alanına onem ve değer vermedıklerı kesın bır gerçektır ve bunun gerısınde turılmeyınce, bır taraftakı artış dığerıne oranla yoğunluk göstermış, denge bozulmuştur Muşten potansıyelıne doğrudan ulaşma konusunda çaba harcanmayınca ış yıne çoğu yabancı olan tur operatörlerının ehne ve ınsafına kalmıştır Bu aynı zamanda mılyarhk tesıslenn, dev kuruluşların, buyük bır personel gucünun ne kadar zayıf bır guvenceye sahıp olduklannı gösterır Gerçı seyahat acentelennın de bunda haylı olumlu katkıları ve seçkın çabaları var, ama onlar da kendı canlarını kurtarma derdıne duşmuşlerdır Çunku ulkedekı yoğun enflasyon, masraflarını oldukça yukseltmış, buna karşılık duşuk kurlar yuzünden beklenen gelırlerı kuçumsenmeyecek boyutta gerıleme kaydetmıştır Bu yıl turıst gırdılerı grafığındekı ınışçıkışlar fiyat dalgalanmalarına neden olmuştur, ancak temelde sağlıklı bır fıyat saptaması yapılmadığından, Akdcniz ulkelenyle rekabete gıren Uzakdoğu ulkelen daha duşok fıyatlarla yansıyarak pazardan pay kapmışlardır tşın farkına varıldığında yapılan yenı uygulama hem olumsuz olarak yansımış hem de ışın temelde yapılmayışının alaturkalığı eleştırı konusu olmuştur Ancak bunlara rağmen özellıkle guney sahülerınde ucuz nıtelıklı son dakıka tunstlen de olsa doluluk oranlanna etkı ve katkı soz konusu olmuştur 1990 yılı ıçın deneyımı bol bır yıhn gende bırakıldığı gerçeğı yanında bırçok kışı şunu kabul etmek durumunda kaklı kı tunzm, bügıkulturuygarlık duzeyı ısteyen bır sektör olarak yansımaktadır anık Ayrıca çok yoğun ve hızlı bır değışım gösterdığınden buna ayak uydurabılmede çağdaş olmanın da zorunluluğu söz konusudur Bu sonuçlann ahnması, altyapı, çevre, sağlık, ulaşim ve personel sorunlannın devam etmesıne karşın umut venadır, guzeldır 1990'a bu umutla gınlecektır 6ÖYIL ÖNCE Cumhunyeî Alman alimi Ankara'ya gıden Alman müvernhı Emıl Ludvıg hareketınden evvel şehrımızde bulunan sabık Rus Harıcıye Komısen Troçkıyı zıyaret ederek kendısıle göruşmuştur Aldığımız malumata nazaran bu mulakat Mösyö Troçkının yazdığı hatıratı ve hayatına aıt bır eserle sıyası dığer bır eser üzerınde cereyan etmıştır. 1 ARALIK 1929 işe9 Değildir, Ama tucu odakları görmek her zaman olasıdır Polıtıkasızlığın, denetım zayıflığırun ve ılgısızhğın sonucunda doğal ve kulturel değerlerın zaman zaman bozuldukları veya zarar gördüklerı gözlenmış, ayrıca altyapı eksıklığıyle bılgısızlık, çevre ve deruz kırhlıgıne neden olmuştur Bu konu bırçok kışı tarafından yanlıp çızıldığı halde kalıcı ve sağlıklı önlemICT alınmamakta ve bınılen dal kesılmeye devam edılmektedır Yatak artışımn hem konaklama ışletmelerı sahıplenne hem de ulkeye katküar sağlayacağı nokta, varsayım olarak reel bır ıfade olmakla beraber, uygulamadakı yanhşhklar yuzünden zaman zaman gerçekleşmemış ve arz / talep dengesınde bozukluklar ve duşuşler gözlenmıştır Yatak artışına koşut olarak ABDULLAH TEKİN tanıtma ve pazarlama sorunlanna ılgı göste AnUlya Emırgan'da bır balıkçı, gözünü Boğaz'm mavısıne açmış bır delıkanlı, Ankara'da balıkçılığa başlıyor sonra, Sakarya Çarşısı'nda dukkânı var Tablalarda gumüş gümuş batıklar, yanda yeşıl salatalar, taze soğanlar turplar seyretmehk bır tablo O tablo sofralara uzandı gıderek, Sakarya'nın yan sokağına bır "lakele" kuruldu Denızı gormuyorsun ama sofrada denız kokusu var Kalamarlar, mıdyeler, hamsıter, palamutlar Yalnız akşamcılara değıl.oğlencılere de açık kapısı Kımse bırbırı ıle ılgılı değıl, kımı tek basına, kımı baş başa, kımı koca bır masa, kımı sanatçı, kımı bankacı, kımı dıplomat, kımı polıtıkacı Geçen hafta bır öğle saatı gıttım Iskele'ye, baktım SHP'lıler, eskı dostlarım da var masada ' Stres atıyoruz dedıler'" ' • Masamızda bır arkadaş da laf attı ortaya ' Orfoz olamayanlar, metamorfoz oluyor" dedı Kahkahalar ve yorumlar, ama ortak genlımı atabıldık mı acaba? Ben, soluğu her zamankı gıbı bır sergıde aldım Doku'da Ferruh Başağa'yı selamladım Şımdı yetmış beş yaşında galıba, bembeyaz saçları ve sakalıyla guzel bır ressam, soyut bır portresı nasıl olur acaba belkı de bembeyaz Yaklaşık ellı yıldır res<m yapıyor, soyuttan vazgeçmıyor hıç, ödun vermıyor Resım dalında da ılgınç seruvenler yasanırken saygıdeğer bır dırenış elbet Bır Avnı, bır Orhan, Abıdın ya da Turan Erol gıbı yakın dostluğumuz yok, o Istanbul'da, ben Ankara'da, uç beş yılda bır açtığı sergılerle tanıyorum Ferruh Başağa'yı Türkıye'nın ılk özel galerısı Maya'da açtığı sergıyı anımsıyorum Sonra Fethı Karakaş ıle ortak bır sergıyı Benım resım sevgım de Maya sergılerıyle başladı ve gelıştı doğrusu Bılıyorsunuz resım almak kolay değıl artık Astronomık paralar ödemek gerekıyor Üstelık kımlere, fırçayı elıne yenı alanlar bıle rastgele boyadıkları tabloya bırkaç mılyon fıyat koyabılıyorlar Ellı yıldır resımle uğraşan Ferruh Başağa da yaşamında acı gunlerı anlatıyor gülumseyerek Nurı lyem ıle bır çatı katında çalışıyorlar Ikı buçuk lıra bulmak bır başarı oluyor kımı günler O günlerın başka bır bırıkımı var elbet, onca sıkıntıya, üzüntüye karşın odun vermemenın de başka bır saygınlığı var Başağa^ nın tabtolarını çok sevdım bu kez Belkı de gıderek soyut yaşadığımız ıçın, soyut resımde daha somut bır güzellık buluyor ınsan Soyut bır umut, soyut bır ozlem duymak güzel değıl kuşkusuz, özgurluğun soyutu değıl, gerçeğı güzel, ınsan haklarım somut hıssetmek güzel Doğayı da soyut yaşayabılır mıyız9 Ancak her şey soyutlaşıyor artık ılkelerde kavramlarda, bugünümuzde, yarınımızda somut çızgılerı yıtırıyoruz gıderek Kımı zaman vatandaş olmanın ezıklığını utancını duyuyor ınsan Laıklık ılkesının soyutlaşması, dunyada yaşanan olaylar karşısındakı gerılığımız, uzlaşmazlığımız, ama asıl umursamazlığımız tehlıkelı boyutlara varıyor Dünyanın neresındeyız bugun, yarın nerede olacağız, bılmıyor tartışmıyoruz Ulusal kımhğımızı yıtırmış gıbıyız Cumhurıyetımızın ılkelerı yozlaşırken ulusal kımlığımızı korumak kolay değıl Galıba her şeye yenıden başlamak gerekıyor, bır ulusal kurtuluş savaşı yaşar gıbı karanlığı delerek, çağı yakalayarak dunyadakı yerımızı saptamak gerekıyor Stres atmak ısteyenlere Gazıosmanpaşa'dakı galerı Nev'e bır goz atmalarını önerıyorum Ersın Inan'ın yapıtlarını seyrederek duşunsunler bıraz Gorulmeye değer bır sergı Bır de Safa'nın tabtolarını seyretsınler Gözümü de yureğımı de deldı bırden Safa'nın çok renklı, çok coşkulu yapıtlarını şaşkın seyrettım geçen kez Oylesıne çılgın pembelerın, mavılerın, sarıların nerden kaynaklandığını sordum Elbe Adası'na gel de gör dedı, baharda açan çıçeklerın rengı bunlar Son yapıtlarını seyrederken yıne şaşırdım, boylesıne renkh bır portre, oylestne çırkın olabılır mı dıye' Kocaman bır baş, Elbe Adası'nın tum renklerı var yuzunde, ama gözlerı parlamıyor, dudaklan gülmüyor hıç, sevgıden hıç esın yok çızgılerınde Nasıl olsun, 'doğayı kemirenler" bunlar Ağaçları solduranlar, mavıyı karartanlar, Boğaz'ı da onlar kırlettıler, Ege'yı de denızkaplumbağalannı onlar urkuttüler, Alıağa'yı onlar kırletıyor Susutiuk Çayı'nı kırtetenler de onlar, yeşıt Bursa'yı solduranlar da Başkent Ankara'yı dumana boğanlar, soluğumuzu kesenler de Kımı kuruluşlara, doğayı kemırmeyı sürdüren kımı yonetıcılere o tablolardan armağan etmek geldı ıçımden Aynaya bakarken ne gorüyorlar bılmem, ama asıl kımlıklen o portrelerde yansıyor bf\ce Kemırdıklerı tüm renklerı fışkınyoryuzlerı, ama gozlerını, kulaklarını, burunlarını yıtırmışler gıbı doga sevgısını, ınsan sevgısını yıtırmenın, bellı bır duyarsızlığın çırkınlığını sergılıyorlar ancak Kımılerını tanır gıbı oldum seyrederken Yureğımde derın bır acıyla Sonra da Abıdın Dıno'nun üto'lannı seyrettım Üç lale Bırını yılbaşı armağanı dıye aldım duvarıma Doğayı kemırenlere ınat olsun dıye Galerı Nev, çağdaş duzeyını guzel koruyor, güzel sergılerle çağdaş bır ruzgâr estınyor her zaman Uiukta güzel sergıler var yıne, orneğın llhan Koman'ın yontuları Italya'da bır atölyede dökümlerı yapılıyor Uzun bır emeğın urunü bu sergı, güzei bır uğraşla gerçekleşıyor, Nev'cılerı kutlamak gerekır Dışarı çıkınca başkentın kırlı ve soguk havası çarptı yüzüme Doğayı kemirenler sardı çevremı, başkentı kemirenler yollarda, gokdelenlerde, havadakı dumanla, yenı yapılmış bır caddenın sokuk taşlarmda Başkentı kemirenler vatandaşın oyunu, umudunu, dernokrasıyı kemirenler, her kuşaktan, her kesımden, boy boy, çızgı çızgı Kımının çok yuvarlak çızgılerı var, kemırdıklerıyle semırmış gıbı kımı sakallı, kımı bıyıklı, kımının badem bıyıkları var, aynı kalıptan çıkmış gıbı Başkent yollarından Stockholm yollarına saptım bırden, bır nehır kıyısına gıttım, llhan Koman'ın gemıevıne Guzel bır soyleşının anısıyla ısındım bırden Neler konuştuk saatlerce kahveler, aquavıtler ıçtık, ırmık helvası yedık bır güzel, ne guzel helva yapıyor bu yontu ustası Ertesı sabah soluğu Koman'ın bır yapıtı onünde aldım Stockholm'ün göbeğınde Ustasının yüreğı gıbı kocaman bır yontu, evrenı kucaklar, ınsanlığa barış çağrısı yapar gıbı O ustayı Galerı Nev'de selamtamak elbet guzel bır olay Daha şımdıden guzel bır şeye dokunmak sevıncıyle çarpıyor kalbım Doğrusu bıraz da huzünle Çünkü ulusal kımlığımızı ancak sanatçılarımızla hıssedebılıyoruz' *•#• ItalyaArnavutluk Zagrebte çıkan Novostı gazetesının verdığı habere göre ltalya Arnavutluk münasebatında gergınlık mevcuttur Arnavuthık Kralı Zogu, malı sebeblerden dolayı sıyası harıcıyesını değıştırmek uzeredır Arnavutluk mahyesı ttalyanın, Arnavutlukta bır tedavftf bankası teşkılı ıçın taahhüt ettığı parayı muntazaman tasvıye etmemesı yuzünden, bır buhran geçınnektedır Arnavutluk bu buhranın önüne geçmek ıçin bazı tedabır ıttıhaz etmek mecburıyetmde kalmıştır Bu cümleden olarak Kral Pan.her lolıdı açan bır anahlardır Zogu ordu mevcudundan dörtte bırısmı tenzıl etmek kararını vermıştır Zogu bununla, ttalyan zabıtlennın ıdaresınde teşkıl edılmış olan Arnavutluk ordusunun yalnız italyan maksadına hızmet etmek ıstedığını göstermıştır Dığer taraftan, Kral Zogunun mukarrıbıntn verdığı habere göre Tıran hukumetı, Italyanın talebı uzenne Yugoslavya arazısınde öldurulmuş olan Arnavutluk Papasının katlını Belgrat hukumetı nezdınde protesto etmıştır Arnavutluk Harıaye Nezaretı, meseleyı Yugoslavya Hancıye Nezaretı nezdınde protesto etnuş ve ancak bır ay sonra İtalyan propagandası ıçın çalışan Arnavutluk ajanı bu meseleyı protesto etmek ıçm bır celse aktetnuştu Çok az sayıda oyuncu, yonetmen ve yapımcı bir şeyler yapmak istemişlerdir, ama onlar da hem yetersiz kalmışlardır hem de destek değil köstek görmuşlerdir. Turk Sıneması bugün bır çıkmazın ıçındedır Bu, doğru Ama doğru olan bir şey daha var O da şudur Türk sıneması duştuğu çıkmazdan kurtırtmanın, varlığını surdurmerun, tutarlı olmanın etkılı ve süreklı bır savaşımını verememektedır Kendı ıçınde, kendı kendısını yıyıp bıtınyor le, halktan kopmuştu Yaptığı fılmlerde halk kendını aradı, ama bulamadı Bır avuç kalıtelı yapımlar da halka ulaştırılmadı Böylece de halk, TV'nın tutsağı oldu Edıldı tşın ılgmç yam, Türk sınemasının meslek örgutlerı, ıçıne duşulen çukurdan kurtulmak ıçın etkılı ve yeterlı bır çalışma ve bırlık ıçınde olamamışlardır Çok az sayıda oyuncu, yönetKışı ve toplum yaşamında yerı, önemı ve men ve yapımcı bır şeyler yapmak ıstemıştır, etkısı çok büyuk olan bu sanat dalı, kendısı ama onlar da hem yetersiz kalmışlardır, hem nı elınde tutanların çoğunu kısa göruşlıilük de destek değıl, köstek görmuşlerdir Gunlük lerı, becerıksızlıklen, "esasttn" yzaklaşma basıt polıtıkaiar, şunun bunun dumensuyuna ları ve de "guou kurtarma", "her gelene gırmeler ve de bıreysel kurtuluş çabalan ve anyaranma" vb gıbı basıt polıtıkaları yuzün layışları Türk sınemasının bugunku durumuden yok olma tehhkesı ıle karşı karşıya gel na gelmesınde önemlı rol oynamışlardır mıştır Kısacası Türk sıneması, bakıp göremedığı, kesın tavır ve yol saptayamadığı ıçın Beyler, hanımlar sakın alınmayın "Teşönundekı çukura duşmuştur Çunku kolay, bıhte hata olmaz" derler Benzetmelerdekı kafakat çok para kazandıran yollara sapmıştı ba sözcüklen alarak esas sorunu ve anlamı "Her kuşun etini yemişti." Başka bır ıfadey saptırmanın, namus ve kıbarlık havansı ke sılmenın hıçbır yararı ve gereğı yoktur Pekı, Türk smemasınm kurtuluşu var mıdır? Evet vardır ve çok zor da değıldır önce güçlu bu bırlık ve beraberlık sağlanmalı "Sincma Gonnlluleri" oluşturup yurdun her tarafında paneller, forumlar ve konferanslar duzenlenmelıdır Ama öyle luks otellerde değıl. Halkın ıçınde, halk kahvelerınde yapılmalı bu etkınlıkler Böylece halk, sorunun ıçıne gırecek, duyarlılığı artacak ve etkıh bır kamuoyu oluşmuş olacaktır Tura bu etkınlıklenn yanında devletten, "desteklc, ama kanşma" şeklındekı destek ısrarla ıstenecektır. Bölunmelerle, bırbırıne kızmakla, "benzetrae" yapanlara saldırmakla, lüks otellerde luks sözler üretmekle, merhamet beklemek ya da dılenmekle ve benzen tutum, davranış ve anlayışlarla Turk sınemasının kötü durumu duzelemez, sorunlan çözulemez Tersıne, daha da kötüleşır ve düğümlenır. A.KEMAL KELEŞOGLU Kasımpaşa tstanbul RESTAURANTBAR Restaurant vr Bar Dmıınılarinız Kin 132 64 26 30 YPL ONCE CumhurıYet Y«mek müxtğlnde Pfyanoau n Akerotonu Ile B E H Ç ' e BBflıyor mr merhaba gecetl Eyalet sistemi lçışlerı Bakanı Dr Namık Gedık bugün ıl olacak ılçelerle, eyalet sıstemıne gıdılıp gıdılmedığı hakkında, gazetecılerın sorduğu suallerı cevaplandırmıştır E>r Gedık, Anayasa bakımından Türkıye'nın eyaletlere aynlmasına şımdılık ımkân olmadığını sövlemış ve dığer konular Namık Gedık hakkında şu ızahatı vermıştır " 1938'den ben yapılan taleplerı ınceleyıp tespıt ederek bunların en uygununu realıze etmekteyız Türkıye'nın nufusu 12 mılyon ıken 66 vılayete mevcut bulunuyordu Bugün nufus 30 mılyona yaklaşmaktadır Elbette sosyal ve ıktısadı şartlarm ıcabı olarak vılâyet sayısı yukselecektır Kazalann vılâyet halıne getırümesı sadece bır ıntıbak olacaktır Şımdıye kadar vılâyet olacak kazalann, ısımlerını açıklamış bulunuyoruz Bu husustakı çalışmalanmız devam etmekte yenı talepler de ıncelenmektedır Kısa bır zaman ıçınde kanun tasarıları Buyuk Mıllet Meclısı'ne sunulacaktır " 1 ARALIK 1959 I Flut ve Grtarı ıle FERİDUN ve VEDAT BİÇKtN'e Merhaba Merhaba NEZIH KARABİBER, NİLAYve DIO INTER ıle gelen anılara neşeye dansa Arnavutköy Vapur iskeles) Karsısı II» 22 0024 00 Btr b«*fra ortam Ympyenl bir merhtb» dinletul k>»rhaba Bar koflklere SERMET « ERTAN Banmu O4.OOe kadar hızm«tinızde 163 23 05 163 5514 P%z»r dan P«rı y«24 OOnntonr» Kocamtn Bir Merftaba da ULVI KIRIMU n HRANT AU KOCATEPE veöZKANTURGAYa Cuma P tetı 22 00 24 00 C lesi 24 00ten tonn SalıÇarş BÜLENT ORTAÇGIL COŞKUN DEMİR GÜNDOGARKEN Ambıance BağdatCad ÇıOeMcNjztar 35818 7035849 30 HANDAN Çarş Per» SERTABAŞKIN Çarş Perş harıç KARE HATES JAZZ Evcry nıght Real Ltvc musıc at SMO for rez 526 43 44 Yerebatan Cad Salkım Soğut Sotc 18 Sultanahmet ÇALIŞANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YIL1VIAZ ŞİPAL Amphora • 3S0 31 98 Suadıye 452 A Çataicesrrp "BağKur'lu ev kadınıyım" SORU: Ben, BagKur'lu ev kadımyım Eşım ıse devlec memunı. Benım duraksamam. emeklı oldugumda. eşımın emeklı maaşııu alıp alama\acagım konusunda. Eşım, kendısı vefat ettığı zaman emeklı maaşımn kesıleceğntı s6>lu>or. Bır kışı aynı anda ıkı maaş alamazmış. YAMT: Sosval guvenlık yasalannda, kışılenn kendı çalışmalarından hak kazandıkları emeklı aylıklan ıle eşlerımn olumunde, onların aldıklan emeklı aylıklarmın bır bolumunu de almalarına engel hukumler bulunmamaktadır 1985 yılına kadar yalnızca dul kadın eşlere tanınan bu hak, 1985 >ı lında erkek dul eşlere de uygulanmaya başlamıştır 5434 sayılı TC Emeklı Sandığı Ya^ası'mn "Dul ve Yetım Aylıklan'nı duzenleyen 68 maddesı, 22 Mart 1985 gunlü Resmı Gazete'de vayımlanan 3166 sayılı yasa ıle değıştırılmış ve kadmerkek aynmı yapılmaksızın "Emeklı, adı malulluk, vazıfe malulluğu avlığı alan veva ıştırakçı olan dul eşe % 50 oranında dul aylığı bağlanarak odenır" denılerek kadınlann yanı sıra erkeklenn de dul aylığından vararlan malan sağlanmıştır Aynı konuda, Sosyal Sıgortalar Yasası'nda 27 Mart 1985 gunlu Resmı Gazete'de yayımlanan 3168 sayılı yasa ıle, dul aylığı uygulaması yavgınlaştırılmış ve ölen sıgonahnın kadın ya da erkek olmasına bakılmaksızın, sıgortalının hak kazandığı ya da almakta olduğu yaşlılık ayhğının "dul eşıne % 50'sı, ayhk alançocuğu bulunmayan dul eşıne "!ı> 75*ı" oranında bağlanması sağlanmıştır 22 Mart 1985 gunlu Resmı Gazete'de vayımlanan ve Bağ Kur Yasa sı'nın bazı maddelennı değıştıren 3165 sayılı yasa ıle Bağ Kur sıgorta lılarımn da kadın erkek olduklarına bakılmaksızın dul aylıklarından yararlanmaları ongorulmuştur Bu uygulama ıle ölen sıgortalının almaya hak kazandığı ya da almakta olduğu aylığın "dul eş ıçın "*o 50'sı, aylık alan çocuğu bulunmayanların dul eşıne r o 75'ı" bağlanmaktır Bugunku uygulamada eşlere, ıster kadın, ıster erkek olsun kendı çalışmalan sonucu hak kazandıktarı emeklı aylığının yanı sıra eşlerımn olumunde kendılenne dul aylığı da bağlanmaktadır Eşlenn aynı ya da değışık sosval guvenlık kurumlanndan emeklı aylığı almalan so nucu etkılememektedır Emeklı Sandığı emeklılermın olumunde, Bağ ivur'dan vaşlıhk aylığı almakta olan eşe dul aylığı baglanmaM yasa gereğıdır GEÇEN YIL BUGÜN Cumhur.yet *Eser 9V[ene£^şc salatbar Pazartesi, çarşamba, cuma gitan ile GÜRCAN sah, perşembe, cumarfesi GRUPÇAĞRI eşliğınde 19.0021.00 arası bar sohbetleri Pazat harıç hergun 12 00 2130 Abdı Ipekçı caö 40 Teşvıtoye Tel 1404003 Nişantaşı'nda Bir "Gece" Suat Atalık üçüncü 1 ARALIK 1988 i Selanık'te dun sonuçlanan I 28 Satranç Ohmpıyatı nd.a, lurk takımı 107 ülke arasından 52 olurken, takımımızın 1 masasında oynayan Suat Atalık hıç yenıigı j almadftn, dunya ucüncusu oldu [Bu başarısıyla "uluslararası usta" unvanını kazanan Atalık, 14 tur uzerınden yapılan olımpıvatta, dunya sıralamasmda kendınden çok yukarda bulunan "buyuk usta'Mara karşı mucadele ettı Karşılaşmalar sırasında Danımarkalı buyuk usta Cun Hansen'ı yenen ve yıne buyuk usta normunu taşıyan Doğu Alman \Volfgang Ubılman, Norveçlı Agdesteın ve Kanadah rakıbıyle berabere kalan Atalık, 1 masalar ferdı sıralamasmda Dunya Şampıvonu Sov>et Garn Kasparov ve Macar Portısch'den sonra >uzde 75 başarıyla uçunculuğu kazandı Butun ulkelenn en guçlu oyuncularmın oynadığı 1 masada alınan bu derece, şımdıye kadar Türkıye'nın satranç ohmpıyatlannda elde ettığı en ıyı sonuç oluyor BÜLENT ORTAÇGİL YALÇIN & KADİR İKİÜSİ 4 MERHABMİBB / O7J U7 f^r/7^f^(4*f GULBENIZ Tog&T V ^ i V r A M L E ET M Vahkonağı Cad No 73 Nışantaşı 146 69 81 ristorante ROSA E L M A D A Ğ . i S T A N B U L , 1 4 1 2 8 2 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle