Katalog

22 KASIM 1989 KÜLTÜRSANAT MUZIK FİLİZALİ Esseride Türk filmleri • Kültür Servisi 2429 Nisan 1990 tarihleri arasında Federal Almanya'mn Essen kentinde "Yeni Türk Filmi" başlığı altında Türk filmleri toplu gosterimi gerçekleştirilecek. Aralarında Bundesfilmpreis ödüllü "Yasemin" adlı film ile Tevfik Başer'in filmlerinin de yer alacağı yaklaşık 30 filmin gösterileceğı programm, günümüz Türk sinemasını örneklemek, davetli Türk sinemacılarıyla Federal Almanya'daki Turk ve Alman izleyicileri arasında bir tartışma ortamı yaratmak; sergi, afiş, okuma ve müzikle kültürel içerikli bir tanıtım sunmak, Türk ve Alman yönetmenler arasında filrn yapım koşul ve biçimleri, star sistemi ve estetik üzerine söyleşme olanağı sağlamak amacıyla düzenlediği bildirildi. Essen'in dort sinemasında gerçekleştirilecek olan film gösterileri, Essen Belediyesi ve Kuzey Ren Westfalya Film Bürosu'nun desteğiyle duzenleniyor. CUMHVRİYET/5 Klasik müzik konserleri Vakfı'nın düzenlediği konserler kapsammda îstanbul Trio, pazar günü saat 18.00'de İTÜ Maçka Kampusu'nda bir konser verecek. îstanbul Trio, Sadako Yokoyama Özistek (fiüt), Sevil Gökdağ (viyolonsel) ve Seher İannyar'dan (piyano) oluşuyor. Vakfın etkinükleri kapsamında 24 aralıkta Uğurtan Aksel, 5 ocaku da Idil Biret yine aynı yerde konserler verecekler. Babadan oğula Steînway Alp Dağları'nda yetişen ladin ağaçları ile kaym ve maun ağaçları, Steinway piyanolarının yapımmda kullamlmadan önce iki yıl kadar açıkhavada bekletiliyor. Dolayısıyla Hamburg Steinv/ay Fabrikası'nda bir tek piyanonun yapımı en az üç yıl sürüyor. HAMBURG Hamburg'daki Steinway Piyano Fabrikası'nın bahçe kapısından içeri adımınızı attığınız andan başlayarak geçmişiyle gurur duyan bir aile firmasıyla karşı karşıya olduğunuzu anlıyorsunuz. Ofıs binasının koridorlarında ve odalarında Steinway Fabrikası'nın tarihçesi portreler, fotoğraflar, thadalyalar ve ödüllerle belgelenmiş. Bitmiş piyanoların seçim salonuna giden koridorun her iki duvanndaysa Rubinstein, Horowitz, Arrau, Kempff, Michelangeli, Berman, Richter gibi efsanevi piyanistlerin fotoğraflan asılı. Aralannda tdil Biret, Güher ve Süher Pekinel'in de bulunduğu yüzlerce piyanistin sadece Steinway piyanolarını çaldıklarını belgeleyen bir liste, fabrikaya gelen herkese veriliyor hemen. Bu listede kimler yok ki, Keith Jarrett bile var. • 150yılı aşkın bir geçmişe sahip Steinway piyanolan sabnn ve sevginin ürünleri Kültür ServisiÜniversitesi İstanbul Teknik ABD'de Ttirk Müzigi Dergisi • Kültür Servisi ABD'de BaltimoreMaryland Üniversitesi Müzik Bölumü tarafından üç ayda bir Türk Müziği Dergisi çıkartılıyor. Derginin bu yıl bir arada yayımlanan 2 ve 3. sayısında Bayram Bilge Toker'in "Türk Halk Müziği" üzerine bir yazısı, Yalçın Tura'nm "Turk Musikisinin Meseleleri" adlı kitabıyla ilgili Cem Behar imzalı bir tanıtma yazısı yer ahyor. Dergide aynca Türk müziği tarihiyle ilgili bilgjlerin yanı sıra, Maye Niyaz tlahisi'nin notaları da bulunuyor. Ingilizce yayımlanan derginin editörü Robert Martin. Sunay Akın'ın ilk kitabı • Kültür Servisi Sunay Akın'ın "Makiler" adlı şiir kitabı yayımlandı. 1962 yılında Trabzon'da doğan Sunay Akın, tstanbul Üniversitesi Fiziki Coğrafya Bolumu'nü bitirdi. 1986 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü'nü kazanan şair Akın'ın şiirleri Milliyet Sanat, Yeni Düsün, Varlık, Broy, Yann, Yeni Yaprak gibi dergilerde yayımlandı. Sunay Akın'ın ilk şiir kitabı "Makiler"de, Cemal Süreya'nın bir önsözü yer alıyor. Folk, caz, bale • ANKARA (UBA) Opera ve baleyi "hak ettiği" yere getirebilmek için seyirci çekecek yeni çalışmalar yapıldığı bildirildi. Devlet Opera ve Balesi Genel Mudurü Erol Gömürgen, Turkiye'de değişik duşunce ve külture sahip insanlar yaşadığmı, bunların da kendi fikir ve zevkine göre oyunlar seyretmek istediklerini belirterek, "Bol eserle her kesimden vatandaşın ilgisini çekecek çalışmalar içindeyiz" dedi. Gömürgen, seyirci artışımn çocuk ve gençlerle birlikte düşünulebileceğini hatırlatarak bu yıldan itibaren çocuklara ve gençlere yönelik oyunlara ağırlık verileceğini söyledi. Yeni oyunlarda folk ve caz kanşımı müzik kullanılacağını açıklayan Gömürgen, kırsal kesimdeki vatandaşların opera ve bale hakkında yeterince bilgileri olmadığmı bu yuzden oyunları zevksiz ve ağır bulduklarını söyledi. 3040 YILLIK USTALAR Steinvvav Piyano Fabrikası'ndaki kimi ustalar 3040 yıldır aynı isi yapıyorlar. Dene>imli ustalann yanı sıra işi öğrenen çıraklann çogu da yine aileden. Yani Hamburg Steimvay Fabrikası'nda patronluk da işçilik de babadan oğula geçmekte. invveg, ilk iş adını değiştirıp Steinvvay yapıyor ve 1853 yılında New York'ta "Steinway and Sons" fırmasıru kuruyor. Kısa zamanda fuarlarda, sergilerde madalyalar alıp, piyano piyasasında soz sahibi olan Steinvvay ailesi 1880 yılında yeniden baba ocağına dönup, Hamburg'da bir fabrika açıyorlar. 1909'da da firmanın Berlin kolu sahneye giriyor. Bugun art\k New York Steiııway Fabrikası eski önemini yitirmiş durumda. Gerci, Kuzey Amerika ve Kanada'daki Steinvvay satışları hâlâ New York'un tekelinde ama Hamburg Steinvvay Fabrikası el işçiliğine verdiği önem nedeniyle dunya piyasasını addi şekilde ele geçirmiş durumda. Yılda en az 1400 kuyruklu, 350 de duvaf piyanosu çıkıyor Hamburg fabrikasından. Piyano yapımının yüzde sekseni el işçiliği burada ve bazı uzmanlık, incelik isteyen işlerin başındaki ustalar 3040 yüdır aynı işi yapıyorlar. Yaşını başını almış deneyimli ustalann yanında işi oğrenen çıraklann çoğu yine aileden. Yani Hamburg Steinvvay Fabrikası'nda patronluk da işçilik de babadan oğula geçmekte. Sovyetler Birliği her yıl birkaç yüz Steinway piyanosu aiırnuş Hamburg'dan. Yamaha piyanolan ile piyasayı alt ust eden Japonya bile son yıllarda Steürvvay'in yağlı müşterileri arasına girmiş. Sadece bu örnekler bile, piyano yapımında fabrikasyonun, el işciliğine yenik düştüğunu kanıtlamaya yeterli sanınm. Bir piyanonun yapımı epey zaman alıyor Hamburg fabrikasında. Piyanonun ses titreşim tahtası için Alp Dağlan'nda, çok yükseklerde yetişen Ladin ağaçları kullanılıyor. Yükseklerde ağır ağır büyüyen Ladin'in yıllık katları birbirine çok yakın daireler çizdiğinden sesîn yansımasında iyi sonuç almıyor bu ağaçtan. Steinvvay fabrikasında ladin'den başka kayın ve maun ağaçları da iki yıl kadar açık havada bekletildikten sonra fınnlanıyor. Ahşap, demir, çuha, tutkal, fildişi ve deri gibi piyano yapımında kullanılan tum malzeme, doğa koşulları karşısmda zaman içerisinde değişime uğrayıcı nitelîklere sahip. Dolayısıyla Hamburg fabrikasında bir tek piyanonun yapımı en az üç yıl sürüyor. Kuyruklu piyanolann demir aksamını taşıyacak olan çerçeve, bir kat kayın, bir kat maun ağacı olmak üzere kesilmiş ve bukülmuş 18 kat plakamn pres edilmesi sonucu elde edilir ki Steinway piyanolarının dayanıkhlığının ve ses kalitesinin olçüsü olarak bu örnek verilir isteyenlere. Steinvvay konser piyanolarının hepsi siyah lake boyalı, ama fabnkada özel siparişler de yok değil. Parası çok olup da zevki pek gelişmemiş müşteriler oymalı kartal biçimi ayaklar üzerine oturan, orasına burasına yaldız püskurtülmuş piyanolar isteyebilirler. Steinvvay fırması da muşterinin isteklerini harfiyen yerine getirir. Evlerinde özel konserler düzenlemeyi seven varlıklı muzikseverler ise ceviz ve maun kaplama piyanolan tercih ederler. Bir fabrikadan çok laboratuvara benzeyen temizlikteki Steinvvay fabrikasında, bir mesleğin en iyi biçimde nasıl uygulandığım, sabır ve sevginin, işçilikle nasıl bağdaştığını ibretle gördük ve dersünizi aldık. Çetinkaya Almanya'da • Kültür Servisi Almanya'mn Ausburg kentinde kendi atölyesinde çalışmalannı surdüren Murat Çetinkaya, bu ülkedeki ilk resim sergisini 27 kasımda açıyor. İlk kişisel sergisini liseyi bitirdikten sonra Kayseri'de açan sanatçı, 1987'de Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Husamettin Kocan Atölyesi'nden mezun oldu. Çetinkaya, iki yıldır Ausburg'da kendi atölyesinde çalışmalannı surdüruyor. 1985 yılında açılan bir yarışmada birincilik ödulu alan Çetinkaya, ilk donem resimlerini f984'te İstanbul'da sergiledi. Sanatçı, 1986'da Bursa'da, 1987'de de Ankara ve İstanbul'da "Çağdaş Sanatçılar" sergisine katıldı. ve piyano yapımcısı ilk piyanosunu evinin mutfağında tamamlıyor. üstanın yaptığı piyanolar öyle beğeniliyor ki, ilk on yıl içinde 482 piyano daha yapıyor. Ancak, Almanya'mn politik durumu Steinweg'in işlerini geliştirmesine engel olmaya başlayınca, baba Steinweg pılısını pırtısını toplayıp ai1836 yılında Heinrich Engel lesiyle birlikte Amerika'ya göç hard Steinweg adlı bir marangoz ediyor. New York'a yerleşen Ste Berdel' filmi gecikiyor • Kültür Servisi Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı adına, yönetmenliğini Atıf' Yılmaz'ın yapacağı "Berdel" filminin çekimine 15 martta Diyarbakır'da başlanacak Türkân Şoray'ın oynayacağı "Berdel" Estna Ocak'ın eserinden uyarlandı. 15 kasımda başlanacağı duyurulan filmin çekimi hava engelinden öturü ileriye ertelendi. 4 Müzik, resim ve şampanya deniz guruldamadan kalkıyorsu ya kiralıyor. Gasteig'da 600 kişinuz hiç olmazsa. lik bir başka salon daha var. Multimedia gösterileri ile deneyÇocuklara, gençlere, özürlülesel tiyatro ve operaya uygun bir re, hastalara, yaşhlara, kisaca sahne, Carl Orff Sahnesi. toptumun her kesiminden insana kultur sunuluyor pırıl pırıl hediAslına bakarsanız Gasteig, miye paketleriyle oralarda. mari açıdan dunyanın en sempaMÜNİH Artık bu yaşımdan ni çok iyi yoıumlasalar da kıvırMünih'te 1985 yılında açılan tik kültür merkezi olmayabilir, sonra da ya şefı, ya solisti ya da dıkları burunlara hak \ersek. yeni kültür sarayı veya merkezi ama içinde barındırdığı Munih orkestrasının icrasıyla ilgimv çeElin oğlu, Almanya gibi, insanGasteig'ın, irili ufaklı birçok sa Belediyesi Kitaplığı, Richard Straken, merakımı uyandıran konser ların muzikle ve her türlü ust dulonu var. 2387 kişilik Filarmoni uss Konservatuvan, sayısız irili ler dinlemek istiyorum. Dinleyici zey kUlturle yuzyıllardır haşır neSalonu'nda Münih Filarmoni Or ufaklı salonları, resim, fotoğraf, sayısının garanti olduğuna güve şir olduğu bir ulkede bile, dinlekestrası'nın verdiği surekli kon heykel sergileriyle renklendirilen nen ya da salonlar dolsun ya da yıcisine her mevsım yeni bir şeyserleri yıl boyu dinleyebilirsiniz fuayeleri, kafeteryalar ile gunün dolmasın pek umursamayan, ye ler sunma çabası içinde. Gençburada. Aynı salonda Colin Da her saatinde cıvıl cıvıl kaynayan niliklerle, müzik aşkıyla gençlere leri, yaşhlan, işçileri, varlıkUlan, vis'in yönettiği Bavyera Senfoni bir kultur yuvası. daha çağdaş biçimde ulaşmaya varlıksızları bir biçimde konser Herhangi bir gunun progranıı Orkestrası'nı da sık sık dinliyor zaman ayıramayanların çoğun salonlarına, operaya çekmek için Münihliler. Bu salon konuk or şöyle başlayabiliyor Gasteig'da: lukta olduğu müzik kuruluşlan binbir türlu yenilik yaratıyor elin kestralarla da paylaşıhyor mevsim Saat 15.00'te Çocuk Sineması... nın bana ve benım gibilere sunup oğlu. Gelenlere de sunduğu yemek Saat 17.00'de Almanya Tarihi boyunca. durduklan temcit pilavlanndan il hep birinci sınıf olmasa da namuBelgeseli. Saat 18.00'de Kara Aflallah geldi artık. Türk bestecile suyla kotarılmış, bir anlamı, amaMunih Belediyesi'nin bir şirketi rika Filmleri... Saat yine 18.00'de rine burun kıvıran müzikçilerimiz cı veya mesajı olan yemek. En olan Gasteig yönetimi, salonları başka bir salonda Avustralya Tabari yabancı bestecilerin eserleri azından doyurucu. Sofradan mi nı istediği veya isteyen orkestra rihi ve Kulturü Belgeseli... Saat 20.00'de Filarmoni Salonu'nda Münih Filarmoni Orkestrası'nın abonman konserlerinden biri... Saat yine 20.00'de küçük konser salonunda Richard Strauss Konservatuvarı öğretmen ve öğrencilerinin konseri. Saat yine 20.00'de kıtaplıktaki salonda Kara Afrika filmlerinin devamı... Demek ki insanın öğlene doğru Gasteig'e yolu duşse ancak gece yarısı evine dönebilecek. Arada bir oluşacak boşluklarda kitaplığa gidip orada audiovisual olarak düzenlenen Thomas, Erika ve Klauss Mann sergisini izleyebilecek orneğin. Kultürden yorulunca her katta bulunan kafeteryalarda kahve, çay, şarap, bira ya da şampanya içebiiecek, sandviç ve pastalarla açlığını dindirecek. Külturun insan yaşamının doğal ve ayrılmaz bir parçası olabilmesi için her büyük kentin Münih'teki Gasteig ya da Londra'daki Barbican veya South Bank gibi kültür merkezleri olmalı, daha FİLARMONİ SALONU Gasteig Kültttr Sara>ı'nın 2387 kişilik Filarmoni Salonu'nda Münih Filar doğrusu olanlar bu amaç doğrultusunda işletilmeli herhalde. moni Orkestrası >ıl bo>u konseıier veriyor. Salonu zaman zaman konuk orkestralar da paylaşıyor. Gasteig Kültür Sarayı günün her saatinde cıvıl cıvıl Gasteig, mimari açıdan dunyanın en sempatik Kültür Merkezi olmayabilir, ama içinde barındırdığı Münih Belediyesi Kitaplığı, Richard Strauss Konservatuvarı, sayısız irili ufaklı salonları; resim, heykel sergileri ve kafeteryalanyla çok sayıda sanatseveri kendısine çekmeyi başarıyor. Tekel resim sergisi • Kültür Servisi "Turkiye'den Peyzajlar" konulu III. Tekel Resim Yarışması Sergisi, Ankara Milli Piyango Sanat Galerisi'nde açıldı. Sanatçı ve sanatseverlere götürdüğü hizmetlerle, Türk kültür ve sanatına katkıda bulunmayı amaçlayan Tekel, ilk resim yarışmasını 1987 yılında düzenledi. "Türk Tütünü" konulu bu resim yanşmasında ödül alan ve sergilenmeye uygun görülen eserler İstanbul, Ankara ve İzmir'de sergilendi. İlk olarak İstanbul'da Tekel Sanat Galerisi'nde sergilenen yapıtlar, Ankara'da da on beş gün süre ile sanatseverlerin hizmetine sunulacak. 'Kuşlar'müzikali başlıyor • Kültür Servisi Aralarında Hümeyra, Ayla Algan ve Kererh Yılmazer gibi tanınmış hafif müzik sanatçılarının da rol aldığı "Kuşlar" müzikali bugüne kadar 117 kez perde açü. Ariyophanes'ten yola çıkarak Gencay Gürün'ün yazdığı müzikalde Zihni Göktay, İsmet Ay, Birsen Kaplangı ve Funda Postacı gibi müzikal oyun deneyimine sahip oyuncular da rol alıyor. Geçen yıl Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda sahnelenen ve ilk gününden sezon sonuna kadar kapalı gişe oynayan "Kuşlar", bu yıl da sezonu aynı tiyatroda açtı. "Kuşlar" müzikali 2226 kasım tarihleri arasında da sahneleniyor. Mübeccel Siber sergisi • Kültür Servisi Mübeccel Siber'in yağlıboya ve suluboya resim sergisi 28 kasımda Destek Reasürans Sanat Galerisi'nde açılıyor. Sergi 22 aralığa kadar açık kalacak. Mübeccel Siber Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi lngiliz Dili ve Edebiyatı okuduktan sonra Filipinler'de iç mimarhk oğrenimi gördü. 19731975 yıllan arası ABD Maryland Üniversitesi'nde suluboya ve daha sonra da \Vashington Corcoran Sanat Akademisi'nde desen ve yağlıboya oğrenimi goren sanatçı 19801989 arası 11 kişisel sergi açtı. Karma sergilere de katılan sanatçtnın suluboya ve yağlıboya birçok yapıtı özel koleksiyonlarda, Turkiye, Füipinler, Endonezya bankalarında, Ankara Devlet Resim ve Heykel Muzesi'nde bulunuyor. Büyük müzayede • Kultur Servisi V. Uluslararası İstanbul Antika ve Sanat Fuan kapsamında 5 Kasım 1989 pazar günu saat 15.00'te Yıldız Sarayı Silahhane binasında yapılan "Büyük Müzayede"den Kültür Bakanlığı tarafından satın alınan 16. yüzyıl İznik çini tabak, Sultan II. Mustafa tuğralı berat, 18. yüzyıl başı 2 Kütahya tabak ve Kütahya matara, bugün saat 11.30'da İslam Eserleri Müzesi'ne teslim edilecek. Gelenekten Geleceğe Türkevi • İSTANBUL (AA) Kültür Bakanuğı Guzel Sanatlar Genel Müdürlüğü tarafından "Bizim Evimiz" kampanyası çerçevesinde düzenlenen "Gelenekten Geleceğe Türkevi Fotoğraf Yarışması"nda dereceye girenlere ödülleri dağmldı. Istanbul Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde düzenlenen törende, renkli baskıda "İyinin lyisi" yapıtıyfa birinci olan Dr. Sefa Ulukan'a, "Çadırda Sohbet" yapıtıyla ikinciliği kazanan Hüsnü Okurauş'a ve "Yeşil Ev" adlı çalışmasıyla üçunculüğe değer bulunan lbrahim Zaman'a ödülleri, Kültür Bakanlığı Guzel Sanatlar Genel Mudurü Mehmet Özel tarafından verildi. Bu dalda 3 sanatçı da "mansiyon"la odüllendirildi. Siyahbeyaz baskıda ise ilk uçe değer eser bulunmadığından sadece 3 sanatçı "mansiyon" almaya değer bulundu. Yarışmada birinci olan sanatçıya bir milyon, ikinciye 750 bin, üçüncuye 500 bin, mansiyon kazananlara da 300 bin Hra para ödülleri Ankara'da düzenlenecek törenle verilecek. Hollandalı fotoğraf sanatçısıPaulHuf, Van Gogh'un yaşadığı yöreleri görüntüledi Van Gogh'un peşinde adun adım rulebilecek olan serginin açılışında bulunmak üzere istanbul'a gelen Paul Huf ile Van Gogh \e fotoğraflan üzerine konuştuk. Huf, Van Gogh uzmanı olmadığmı belirttikten sonra, "Ne kadar çok şe> bilirseniz v'aptıklannız uzerindeki kontrolünüz o olçude azalır. Özgurluğünüz kısıtlanır. Ben Van Gogh'u taklit etmek amacıvla vola koyulmadım. Renkli fotoğraf çahşacaktım ve Van Gogh'un paletindeki renkleri kullanacaktım. Resimle fotoğrafın boy ölçıişmesi de yanbş." Paul Huf a 19. yy. sanatı uzmanı J. T. Sillevis jardımcı olmuş. Ressamın açıkhavada çalışması, manzara resimleri yapması, ponrelere düşkunlüğü Hufun işini kolaylaştırmış. Huf, "Van Gogh'un elinde bir fotoğraf makinesi olsavdı, inanıvorum benimkilere benzer fotoğraflar çekerdi" dıyor. Serginin isminin "Van Gogh Paul Hnf Göz Göıe" olmasının nedeni de bu. Huf a gore Van Gogh'tan bu yana değişen tek şey, günümuz sanatçılarının değerinin artık biliniyor olması. "Vao Gogh kardeşinin gönderdigi parayla surdurdü yaşamını, voksulluk içinde. Çok acı çekmiş olmalı. Bizler ise sanattan para kazanabiliyoruz" diyor Huf. 27 yaşında resim yapmaya başlayan Van Gogh'un 37 yaşında intihar edene kadar yüzlerce resim yaptığını, ancak bunlardan yalnızca birinin o hayattayken satılabildiğini hatırlatıyor. "Yaşamında anlaşılamadı, toplum dışına itildi. Yapay çekicilikten uzak resimleri, karşıtlıklar doğuran renk anlayışı ilgi görmedi. Aynı anlayış daha sonra insanlığın tutkularını anlatan vepyeni bir dile dönüşse de" diyor. Fotoğrafa çok erken yaşlarda başlayan Hollandalı sanatçı Huf, babasının aktör olması nedeniyle sanatçı bir çevrede yetişmiş. Portre fotoğrafçılığında uzmanlaşmış. Reklam filmleri çekmiş, fotoğrafın hemen her turunu denemiş. Gelecek ay Rembrandt uzerine araştırmalar yapacak ve Van Gogh'tan butunuyle farklı yeni bir fotoğraf sergisi için çalışacak. Mesleğinin aynı zamanda hobisi olduğunu da belirten Huf, "Söylemekten utanıyonım, ama her zanan başardım" diyor. Kanallar kenti Amsterdam ile İstanbul arasında birçok benzerlikler gözlemleyen Huf, sergisini izleyenlerin tepkilerinden hoşnutluk duyduğunu ve Van Gogh'a çok benzettiği Müşfik Kenterin "Bu fotoğraflar Van Gogh'un elinden çıkmış gibi" diyerek kendisini onurlandırdığmı belirtiyor. Sandıktan sergiye • Kültür Servisi Bebek Akbank Sanat Galerisi'nde Sevim Hanif ve 198889 grubu parçalı bohça çağdaş yorganlama sanatı sergisi 1 aralık tarihinde açılacak. Son yıllarda ABD başta olmak üzere İngiltere ve Fransa'da büyük ilgi gören "Parçalı Bohça" sergisi 15 aralık tarihine kadar gorülebilecek. Özel bir teknikle gerçekleştirilen bu çalışmalarda her türlü eski ve yeni kumaşlar kullanıldı. Sergilenen bütün parçalar, el dikişi ve altı aylık bir kurs programına katılan kursiyerlerin ürünleri. NİHAL ÜN 1990 yılı Hollanda'da "Vincent v^n Gogh Yıh" ilan edildı. Ölümunün 100. yıldönumunde sanatçı, doğum tarihi 30 marttan başlayarak yıl boyunca çeşitli etkinliklerle amlacak. Amsterdam'daki Vincent van Gogb Mü2esi'nde ressamın Paris, Londra, Nev\ York, Bosıon, Moskova, Zurih müzelerinden toplanan 120 resminin >er alacağı sergi bu etkinhklerden belkı de en önemlisi. KöUerMüller Muzesi'nde de Van Gogh'un 250 deseni sergilenecek. Kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplar, bu alandaki araştırma sonuçlannı da içeren bir biçimde yeniden basılıyor. İki ayn Van Gogh operası sahnelenmek üzere hazırlanıyor. Van Gogh'tan etkilenen izlenimci ressamların yapıtları ve Paris fovlan da van sergilerle gosterime giriyor. Fraocis Bacon, VVilliam de Kooning, Jannis Kounellis gibi uluslararası une sahip sanatçılann hazırlayacağı posterler satışa sunuluyor. Van Gogh Yılı'nın düzenleyicilerinden KLM'nin seçimiyle Hollandalı fotoğraf sanatçısı Paul Huf da sanatçıyı yüz yıl sonra âdeta "adım adım" ızleyerek çektiği 160 fotoğraf] bir kitapta topladı. Altı ayn dilde; Japonca, Almanca, Ispanyolca, Felemenkçe, İngilizce, Fransızca basılan kitabın Fransızca, İngilizce ve Felemenkçe kopyalan şirhdıden tükenmiş durumda. Paul Hufun, Van Gogh'un yaşadığı ve resim yaptığı ülkelerde bir yıl boyunca değişik mevsimlerde çektiği fotoğraflann yer aldığı sergi de KLM'nin bulunduğu yaklaşık 60 ülkede açıldı ve Van Gogh Yıhnın tanıtımını gerçekleştirdı. Türk Philipsin de katkısıyla sergi İstanbul'a da geldi. Yıldız Sarayı'nda ay sonuna kadar gö Londra'da en iyi oyun • Kültttr Servisi Israilli yazar Joshua Sobol'un, Nazi döneminde Yahudi soykırımmı ele alan "Getto" adlı oyunu, Londra'da yayımlanan "Evening Standard" tarafından Londra'da 1989 yıhnın en iyi oyunu seçildi. 1942 yılında Litvanya'daki bir gettoda geçen oyun, Londra'da 27 nisanda National Theatre"da sahnelenmeye başlamış ve 9 kasıma kadar sahnede kalmıştı. Öte yandan, "Getto"yu ve "Miss Saigon" adlı müzikali sahneye koyan Nicholas Hytner de yılın en iyi yönetmeni seçildi. 'Kent ve laşam' karikatürleri • ANKARA (AA) Çankaya Belediyesi ve Karikatürcüler Derneği tarafından kent yaşamını çeşitli yönleri ile ele alacak "Kent ve Yaşam" konulu bir karikatür yarışması düzenlendi. Tüm karikatür sanatçılanna açık olarak düzenlenen yarışmaya sanatçılar en fazla üç eserle katılabilecek. Bir fotoğraf ve sanatçırun kısa özgeçmişlerinin de yollanması istenen yanşmaya eserler en geç 1 şubat tarihine kadar gönderilebilecek. Çankaya Belediye Başkanı Doğan Taşdelen başkanlığında karikatür sanatçıları Türhan Selçuk, Ferruh Doğan, Erdoğan Bozok, Tan Oral ve Metin Peker'den oluşan seçiciler kurulunun yapacağı değerlendirme sonucu 1. gelecek esere 1 milyon, ikinciye 750 bin ve üçüncuye de 500 bin lira para ödülü verilecek. Ankara ve İstanbul'da karikatür müzesinde sergilenecek eserler daha sonra bir albüm halinde yayımlanacak. 'BüGÜN • Söyleşi Yıldız Üniversitesi Öğrenci Derneği Söyleşi Günleri kapsamında Hasan Kıyafet'in konuşmacı olarak katılacağı "Edebiyat, Gençlik ve Siyaset" konulu söyleşi gerçekleşecek. Etkinlik saat 15.00'te üniversitenin yemekhanesinde duzenleniyor. • İmza günü Füruzan Toprak ve Osman Şahin Beşiktaş Kitap Şenliği dolayısıyla saat 14.3017.00 arasında İskele Meydanı'nda kitaplannı imzalıyorlar. DRENTHE'DE BARIŞ Van Gogh, kardeşi Theo'ya yazdığı mektuplardan birinde Drenthe'de banşı bulduğunu belirtir. Huf (solda) Drenthe'de çektiği bu fotoğrafta ressamın yapıtlarındaki san güneşlere benzetmiş saman balyalannı.