Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİRÖPORTAJ 17 KASIM 1989 Almanyada yabancı, hîzde Alamancı 2 ŞAHİN ALPAY Sayın Ünel, Avrupa'da yaşayan Türkler konusunda genel olarak iki tur yaklaşını olduğu gönilüyor. Tiirkiye'de, Avrupa'daki Turkleri Turkiye'nin bir ayrılmaz parçası olarak gorrae eğilimi hâkjın. Avrupa'daki Turkler aresında ise kendilerini artık bulundukları ülkenin bir parçası olarak görme egiliminin ağır basmaya başladıgı gözleniyor. Sizin bu konudaki yaklaşımınız nedir? Yapılan araştırmalar gösteriyor ki Avrupa'da yaşayan Türklerin büyük çoğunluğu önümüzdeki yıllarda Türkiye'ye dönmeyi düşünmüyor. Bunun temel nedeni, çeşitli sorunlarıyla Turkiye'nin iyi bir alternatif teşkil etmemesı. öte yandan 20. yüzyılın sonlarında, ile1 tişim ulaşım olanaklan öylesine genişledi ki Avrupa daki Türklerin Turkiye ile ilişkileri yoğun olarak surüyor. Uçakla birkaç saat içinde gelebiliyorlar. Televizyon, gazeteler vasıtasıyla Türkiye'yi yakından izliyorlar. Dolayısıyla burayla bağlanm da koparmış değiller. Gerçekçi bir yaklaşımla bakarsak, örneğin Almanya'daki Türklerin, hem Alman toplumuna katkıları ve o toplumdan beklentileri olacak hem de Türkiye ile etkileşimleri, Turkiye'ye yönelik beklentileri sürecek. TÜSES'in "Avrupa'da Yaşayan Türklerin Bugunü ve Yarıru" konulu konferansında ortaya konulan önemli bir husus, Avrupa'daki Türklerin yatınmlannın giltikçe daha geniş olçude Avrupa'da gerçekleşmesi, sayılan 30 bine yaklaşan Turkun şimdi kendi işlerinde çalıstıidan ve 100 binden fazla kişiye istihdam sagladıklan. Belli ki Turkler artık en ağır, en kotu işlerde toplanan bir goçmen grubu degil. Avrupa'daki Turkler arasındaki sosyal mobilitenin belki beklenenin uzerinde olduğu izlenimini edindim. Haklı bir izlenim rai? Kesinlikle. Konferansta dile geürilen sosyal mobilite örneklerine bazılannı eklemek isterim. örneğin benim oturduğum Berlin'de, spor yaşamını Turklerin katkısı olmadan düşünmek olanaksız. Sanat dallarında da öyle. Almanya'da yetişmekte olan ve ileride ön plana çıkacak olan birçok sanatçımız var. Sosyal Demokrat Parti'nin yaptığı seminerlerde, gençlik kolları çalışmalarında, Almanya'da doğup buyüyen ve ileride Alman siyasi partileri içinde politika yapabilecek nitelikte Türk gençlerinin yetiştiğini görüyorum. Avrupada yaşayan Türk topluluğunun geleceği açısından umutlu olmak için birçok neden var. Avrupa'daki Turkleri Avrupalılar tarafındhn "ezilen, sömurulen, horlanan", ırkçı tutum ve davranışlara bedef olan bir kille olarak gorme eğiliminde olanlar da az degil. Bu tur yaklaşımları nasıl karşılıyorsunuz? Bakın, yurtdışında yaşayan insanlarımız orada belirli sorunlarla karşı karşıyalar. Irkçıhk sorunu Türkiye"de başlarına gelemeyecek bir sorun. Ama bu sorunla başa çıkmaya azimliler ve oradaki demokratik olanaklardan yararlanarak başa çıkıyorlar da... Gençler sorunu. Deniyor ki Almanya'da kaybolmuş bir gençlik varmış. Dilini, dinini bilmıyormuş, onun için kaybolmuş bir kuşakmış. Sosyologların Türkiye'deki ve Almanyadaki gençleri karşılaştırmalarını öneririm. Acaba hangileri daha sorunlu, acaba hangi kuşaklar daha fazla kaybedilmiş... Sorulmaya değer. TÜSES konferansında yapüğınız konuşmada, Avrupa'daki Turklerin iki temel sorunu olarak çifte vatandaşlık ve politik hakiar, yani seçme ve seçilme haklan konulan uzerinde durdunuz. Türkiye, bilindigi üzere, giinun gereklerine uygun olarak çifte vatandaşlık kunımunu kabul etti. Vatandaşlıktan çıkmak iste>enlere izin vererek, başka ulke vatandaşlığını kazandıktan sonra yenidep Türk vatandaşlığını kabul ederek bir çeşit Çifte vatandaşlık ve seçmeseçilme hakkı Avrupa'daki Türklerin çözüm bekleyen iki temelsorunu Eski HDF'nin (Halkçı Devrimci Federasyonu) Genel Başkanı Merih Unel'in görüşlerı V a t a n d a ş l ı k AImanya 'da, Türkiye 'yle bütüri ilişkileri kestiğiniz, Alman toplumuyla tamamen bütünleştiğiniz takdirde Alman vatandaşı olabilirsiniz deniyor. Vatandaşlık ilişkisini 19. yüzyüdan kalma bir efendiköle ilişkisi olarak görmeye devam ediyorlar. Seçmeseçilme hakkı Göçmenlerin hem kendi ülkelerinde hem de bulundukları ülkede politik haklardan yoksun bırakılmaları, demokrasi ve insan haklanna aykırıdır. Geürilen sınırda oy kullanma sisteminin çözüm olmadığı anlaşıldı. Tek çıkar yol mektupla oy kullanma sistemi. Çokkâltürlâlük Çokkültürlülük isteği esas olarak azınlık kültürlerinden geliyor. Çoğunluk ise buna hoşgörüyle bakmıyor. Eğer siz belirli bir azınlığın kültürünü hiçe sayarsanız, çoğunluğun kültürünü al ve mutlu ol derseniz başarılı olamazsınız. hülle yoluyla Türk vatandaşlanna çifte vatandaşlık yolunu açtı. Almanya'nın bu konudaki tutumu ne? Almanya Avrupa'da ulusallaşma sürecini en geç tamamlayan ülkelerden biri. Bu nedenle milliyetçılik konusunda kimseden geri kaimayan bir düzeyde. Alman Vatandaşlık Yasası çok seçici bir yasa. Butün politikacılar çok açık bir şekilde, "Herkes Alman olamaz" diyor. "Türkiye ile butun ilişkilerinizi kestiğiniz, Alman toplumuyla tamamen bütünleştiğiniz takdirde Alman vatandaşı olun" deniyor. "Bir kimse iki efendiye birden hizmet edemez" Almanların bu konudaki temel felsefesi. Bundan da anlaşıldığı gibi vatandaşlık ilişkisini bir efendiköle ilişkisi olarak görmeye devam ediyorlar. Bence bu 19. yuzyıldan kalma bir vatandaşlık anlayışı. Biz diyoruz ki biz köle değiliz; 20. yüzyıl vatandaşıyız. Avrupa Topluluğu'nda çalısan ve yaşayan herkesin aynı haklardan yararlanabilmesi için çağımıza uygun bir vatandaşlık anlayışımn yerleşmesi gerekiyor. Bunun için biraz daha tartışmaya, zamana ihtiyaç var. Türkler Almanya'da yaklaşık otuz yıldır bulunduklan halde Alman vatandaşlıgına geçen Türklerin sayısı, bildiğim kadanyla pek az. Bunun nedenleri nedir? Alman Vatandaşlık Kanunu'na göre Alman kökenliler, örneğin Polonya'dan gelen bir Alman kökenli, derhal Alman vatandaşhğını kazanıyor. Alman kökenli olmayanlann ise Alman toplumuna sosyal ve e k o nomik bakımdan uyum sağlamış olmaları, Alman külturunü benimsemeleri gibi koşullar aranıyor. Buna îçişleri Bakanlığı karar veriyor. Öte yandan ailenin tüm fertlerinin Alman vatandaşlıgına geçmesi gerekiyor. Bir bolumü Türk, bir bölümu Alman vatandaşı olamıyor. Bu durumda, özellikle erkek çocukların hem Almanya'da hem de Türkiye'de askerlik yapma sorunu ortaya çıktığından Türkler arasında da Alman vatandaşlıgına ya da çifte vatandaşlığa geçmek için büyük bir akım yok. Sayın Ünel, sizce Avrupa çok külturlu bir yapıya, çok külturiü bir Avrupa birleşik devletleri olmaya dognı gerçekten gidiyor mu? Çok külturlulük tartışması Avrupa'da yeni bir şey. tçeriği tarn olarak doldurulamamış, ayaklan üzerine oturmuş bir kavram değtl. Çok kültürlü olma isteği, esas olarak azınlık kültürlerinden geliyor. Çoğunluk ise buna buyük bir hoşgörüyle bakmıyor. Fakat uzun vadede çözüm herhalde bu olacak. Eğer siz belirli bir azınlığın kültürünü hiçe sayarsanız, çoğunluğun kültürünü al ve mutlu ol derseniz başanlı olamazsınız. lnsanların kültürlerini ceketlerini çıkanr gibi bir kenara bırakmaları olanaksızdır. Konferanstaki konuşmanızda, Almanya'daki Türklerin seçme ve seçilme haklan sorununu da gündeme getirdiniz. Biliyoruz ki Kuzey Avrupa ulkeleri göçmenlere yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı tanıdı. Hollanda da... Fransa bile bu konuyu duşunuyor. Almanya'da durum nedir? Alman Sosyal Demokrat Partisi bu konuyu gündemine aldığından beri olumlu gelişmeler var. Hamburg'da eyalet meclisinden böyle bir yasa geçti. Berlin'de herhalde yakında kabul edilecek. Başka eyaletlerde de gundemde. Bu konuda engel, Hıristiyan Demokrat Parti'nin katı tutumu. Bir eyalette göçmenlere yerel seçimlerde seçme seçilme hakkı tanıyan yasa aleyhine Anayasa Mahkemesi'ne başvurdular. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı aldı; esas kararı önümüzdeki aylarda verecek. Mahkeme, anayasaya aykırıdır derse o zaman bunu savunan partılerin anayasa değişikliğine gitmeleri gerekecek. Anayasa değişiicliği için uçte iki çoğunluk Türkiye'nin herhangi bir ilçesinde yapılacak yerel gerektiğinden Hıri$tiyan Demokrat Parti tutum değisseçimlere fazla bir ilgileri olmayabiiir, ama Türkiye'nin tirmedikçe çözüm olanaksız. genel meseleleri ile çok yoğun olarak ilgilendikleri bir gerçek. Bunun çeşitli göstergeleri var. Türkiye'ye gelip gidenlerin sayısı, kablolu TV aracılıgıyla Türk televiz t yonunun izlenmesi, Türk gazetelerinin nüfusa oranla' Avrupa'da Türkiye'den daha çok okunması gibi... Bu haklan sağlandığı takdirde, seçimlere çok yüksek oranda katılacaklarından eminim. Mektupla oy verme sisteminin gerçekleştigini farz edelim. Yurtdışındaki bir milyona yakın secmenin Türkiye seçimlerinde oy kullanmalan söz konusu olacak. Siz bu oylann nasıl dagılacagını tahmin edersiniz? Almanya'da yapılan bazı araştırmalara göre oy hakkına sahip olduklan takdirde Federal Almanya'daki Türklerin yüzde 5060 dolaymda bir bölümü Sosyal Demokrat Parti'ye oy verecek. Bunun önemli nedenle • rinden biri, Almanya'da sosyal demokratlann göçmen' lere yakın bir parti olduğuna inanılması. Bir de Türkiye sınırlarında kullamlan oylardan ortaya çıkan siyasi eğilimler var. Burada tersi bir eğiiim, sağ oylann çoğunlukta olduğu görulüyor. Bunlann temsili oylar olduğunu hiç sanmıyorum. Ancak şu var ki Türkiye'deki sosyal demokrat hareket nasıl Türkiye'nin sorunlannı, çözebileceği hakkında Türkiye halkının çoğunluğunu | ikna edememişse yurtdışındaki Türklerin çoğunluğunu; da ikna edememiştir diye düşünüyorum. Bana kalırsa, mektupla oy verme usulü gerçekleşirse göçmen oylan \ nın Türkiye'deki oylara benzer bir dağılım göstereceği < ni tahmin ederim. Konferansta uzerinde durnlan konulardan biri Almanya'daki Türkler arasında ekonomik ve politik örgiıllenmenin, hele otuz yıldır seçme ve seçilme hakkından yoksun bir topluluk olduğu dikkate alınırsa çok yüksek düzeyde olduğu. Siz konuşmanızda, politik ör' gütlenmenin özellikle Sosyal Demokrat Parti çatısı all tında toplandığını; baska siyasi goruşten Turklerin de bu partiye uye olduklannı anlatbmz. Bu çok ilginç durumun nedenleri nedir? Almanya'da sosyal demokratlar yanında, "Milli Göriiş" denilen akımı, eski ırkçımilliyetçi görüşleri ve TÜSES konferansında, eski dışişleri bakanlano diğeT politik görüşleri savunan Türk demekleri var. Bu, dan Vahit Halefoğlu, Almanya'daki Turklerin Türk se akımlardan kişilerin çoğunun Alman Sosyal Demokj çimleri için Almanya'da oy kulianmalannın sağlanma rat Parti çatısı altında toplanmalarının temel nedeni,; sı için degişik hukiimetier tarafından çok çaba harcan Alman toplumunda kendi görüşlerine benzer gönişler! dıgını, ancak Almanya'nın kesin muhalefeti yuztinden savunan partiler bulamayışlan. Bu nedenle yabancıla; bunu sağlamanın mümkun olmadığını anlattı. Tek çı rın haklanna en sıcak bakan Sosyal Demokrat Parti'ye kar yolun, mektupla oy kullanma usulunün kabul edil yığılmaları doğal. Yeşiller arasına girenler de var, ama mesi olduğunu; ancak bunun için gerekli organizasyo iktidara aday parti olarak sosyal demokratlar daha önnu "becerebıleceğımıze" inanılmadıgını söyledi. Bu ko celikli. nuda ne düşunuyorsunuz? Sayın Ünel, son sonım HDF olarak Türk sosyal Yurtdışındaki Türklerin Türkiye'deki seçimlerde demokrat hareketiyle ilişkilerinizle Ugili olacak. Konuşoy kullanma hakkına kavuşturulması bizim yıllardan manızda, bu ilişkilerin "eleştırel dayanışma" ükesine daberi temel taleplerimizden biri. Göçmenlerin hem bu yandıgını söylediniz. Nedir bu elestirel dayanışma? lundukları Ulkede hem de geldikleri ülkede politik hak Elestirel dayanışma, federasyonumuzun kunılulardan yoksun bırakılmaları, demokrasi ve insan hak şundan bu yana edindiği tecrübelerin zorunlu kıldığı bir lanna aykırıdır. Politik haklardan yoksun olan bu in ilke. Yurtdışında yaşayan ve politik çalışmalar yapan sossanların çıkarlanm, taleplerini gerçekleştirme olanak yal demokratlar olarak Avrupa'da edindiğimiz birikilan yok demektir. Getirilen sınırda oy kullanma siste mi Türkiye'deki sosyal demokrat hareketin hizmetine minin, hiçbir çözüm olmadığı ortaya çıktı. Tek çıkar yo sunmak istiyoruz. Ancak bunu yaparken örgütsel balun mektupla oy kullanma sisteminin getirilmesi oldu ğımsızhğımızı, her konuda özgurce fıkir söylemek, eleşğu görulüyor. Sayın Halefoğlu'nun ağzından üzülerek tirme özgürlüğünü korumak istiyoruz. öğrendik ki Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bu konuM e n h Uncl, 1948 Antakya doğumlu Ortaögrenımmi Istanbulda gereken "beceriyi" gösterememiştir. Yurtdışındaki da Avusturya Lisesi'ode yap(ı. O D T U ' d e başladığı Idmya dgrenimini Berlin Teknik Ünivcreilesi'nde tamamladı. Haien bir " h o b i " Türklerin Türkiye toplumuna ve ekonomisine yaptıkolarak ılgilendiğı sosyoloji alanında öğrenımını stirdürüyor. Berlin ları katkıları tekrarlamaya gerek yok. Devletin, gerekli şehır yerleşıırmcsinde sosyal planlama uzmanı olarak ç a l ı j m a k u beceriyi gösterip göçmenlere oy hakkını sağlaması ge olar Ünel, Avnıpa'dakı Türk örgütlenmelerının en büyügü olan sosrekir. yal drmokrat eğılımh Halkçı DevTimci Federasyonu'nun ( H D F ) Ynrtdışındaki Türkler, Türkiye seçimlerinde oy uzun yıllar genel başkanlıgını yapıı 197^'de kunılan HDF, basta Federal Alraanya, Hollanda, Avusturya ve Isveç olroajc ttzere çeşitkullanma hakkını talep ediyorlar. Ama Türkiye politi li Batı Avrupa ulkelerindekı 30 kentteki sosyal demokrat derneklekasıvla ne olçude ilgileniyor. ne olçude izleyebiliyorlar? rın Ost kuruluşu (45 Kasım 1989'daki son gend kurulunda H D F n i n adı Sosyal Demokrat Halk Derneklerı Federasyonu olarak degişti. M e n h Ünel genel başkanlıktan aynldı.) D İ T X İ İki yıl önce insan sevgisiyle dolu yüreğin duruvermişti. Sevgili babacağım, seni sevgi ve iaygıyla anıyoruz. BEN DEVLETİM İŞKENCE YAPARIM Hiiseyin Kıvanç 2. bası çıktı BDS Yaymlan Mehmet Başaran 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğlulstanbul Ödemeli |>önderilmez. Türk filmlerine yüzde 25 teşvik Eylül ayırtda Meclise sunulan ve halen yasalaşmayı bekleyen Sinema, Video ve Müzik Eserleri Yasa Tasarısı, sinemalara bir sezonda en az yüzde 25 oranmda Türk filmi gösterilmesi zorunluluğunu getiriyor. Kültür Bakanlığı da Türk filmi gösteren işletmeleri ödüllendirecek. AYŞE SAYIN ANKARA Sinema Video ve Müzik Eserleri Yasası'nın bazı bölümlerinde değişiklik yapan yasa tasansı TBMM'de yasalaşmayı bekliyor. Yaklaşık bir yıl önce hazırlanan ve eylül başında TBMM'ye sunulan tasanda en büyük değişiklik denetim mekanizmasına geliriliyor. Tasarıya göre Orhan Oğuz'un yönetmenligini yaptığı, başrollerini Talat Bulut ve Şerif Sezer'in paylaştığı "Herşeye sinema filmleri denetimi sektör Ragmen" salı gecesi gösterildiği televizyonda makaslandı. ağırlıklı olacak ve Sinema Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) bünyesinde oluşturulacak bir müdürlükçe yapılacak. Denetimler daha önce TRT Denetleme Kunılu'nca yapılıyordu. Yasa tasansında bir başka değişiklik de sinema' larda bir sezon içinde en az yüzde 25 oranında Türk fılmi gösterilmesi koşulunun getirilmesi. Alınan bilgiye göre sinemalarda yaz ve kış olmak üzere iki sinema sezonu uygulanacağından, yüzde 25 koşulu yıl içinde iki kez geçerli olacak. SESAM'a bağlı kurulacak. "film denetleme müduriügü" alt komisyonunda şimdiki uygulamada olduğu gibi Uç kişi bulunacak. Kültür Bakanlığı, sinema ile ilgili yönetmeliklerde de tasansuun yasalaşması durumunda değişiklik yapacak. Bakanlık, Türk filmi gösterimini teşvik etmek ve yabancı film furyasından korumak için, kendi isteğiyle Türk filmi gösteren sinema işletmecilerini ödüllendirecek. Aynca salon bulamadığı için, gösterilerneyen ödüllü fılmler için de bir yeniliğe gidiliyor. Kültür BakanlığVna bağlı kultür merkezlerinde, sanatsal değeri olan filmlerin gösterilmesi için bir sistem getiriliyor. Bunun ilk uygulaması ise tstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. tstanbul'da SESAM'ın işleteceği sinema salonundan elde edilecek gelirler yüzde 25 SESAM, yüzde 50 yapımcı ve yüzde 25 Kültür Bakanlığı döner sermayesine'paylaştınlacak. Önümüzdeki günlerde başlayacak uygulamadan sonra Ankara Atatürk Kültür Merkezi'nde de aynı düzenlemeye gidilecek. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cevdet Türkeroglu, bu tür yaygınlaştırmanın aşama aşama yapılacağını söyledi. Türkeroglu, önümüzdeki yıl Bakırköy Belediyesi'nden kiralanan 52 dönümlük arazide film platosu ve sosyal tesislerinin yapımına da başlanacağuu kaydetti. Bakanlığın önümüzdeki yıl içinde yaklaşık 40 Türk füminin yapımına parasal destekte bıüunacağını belirten Türkeroglu, yeni yıldan itibaren projelerin gerçekleştirilmeye başlayacağını ifa» de etti. i Sinema Yasası TBMM'de bekliyor Av. ALt DEMtR 19261987 Eşinçocnklann ve akrabalann adına SERDAR DEMİR CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ YIL SONU KİTAP ŞÖLENİ KıtapKulubu 15 Kasım31 Aralık 31 Aralık 1989a kadar kiıap alacak buıün uyclerimıze değerli kitap armağanları verıvoruz. 100 seçkın vayınevinın 5000kitabı içınden isıediğinızı alabılırsiniz. Seçımınızı >eni Genel Katalog'dan %e son Çerçeve'lerden yapacaksınız. En az 25.000TL.'lık kuapalan tum uyeler, her zamankı C.K.K ındirımlerine ek olarak dunyaveTurk edebıv aıından seçece|ımız > ılbaşı armağan paketlerine hak kazanacak. 25.00050.000TL.'lık siparişlerde 17.000 TL.'lık kiıap Z 51.000100.000TL.'hksiparışlerde 31.000TL.'hk kitap 100.000TL'dartbu\uk siparişlerde49.000TL.'lık kitap 6 FILM YAKILMAS1NA VE YASAKLABBVA TEPKİLER SURUYOR Çağdışı uygulamalar sona ersin' Rekin Uyelerimız bu şolenden posıayla, MerkezSergı Salonumuzda ve lemsılcıliklerimızde yararlanabılırler. Yurıdışıuyelçrımız ancak 100.000.TL.'nın uzerinde siparişlerde yararlanabıleceklerdir. 1' 2C.K.K.'nın No'luakıif üyesiyim.SipanşIistem ve.karşıhğıolan TL.'nin postaçeki fotokopisi ekıedir. Kitaplarımıvearmağanlarımıgönderin. C.K.K.'nın \o'Iuu>esıydir,ı Uşelik senılemebedeliolan lO.OOOTL.'nin 30 DM.'nın posta çekı ' banka makbuzu fotokopisi ekıedir Venı geçerli kımlık kartımı, Genel Katalog'u. Çerçeve'yı gönderin. Sipariş vereeeğım. C.K.K.'ya uye olmak istiyorum. L'yelikgirışodenıisiolan 15.000 TL. 40DM.'nınpostaceki banka makbuzu fotokopisi ekıedir. Kimlik kariımı. Genel Katalog'u, aylık Çerçe^e'vıgonderın. Sıparişvereceğim. 4A^ağıdaadı, soyadı, adresı yazılı vakınımı C.K.K.'ya uye vapmak istivorum. 15.000TL.'nın postav'eki / banka makbuzu fotokopisi ekıedir. Kimlik karıını, Genel Kaıalog'u, avlık Çerçeve'yi gönderin. (Hesap bu kişinin adına açılacaktır.) Haber Merkea Beyoğlu Savcılığfnca geçen cumartesi günü film yakılması, aynca da Türkiyei de 39 yıldan bu yana 600'ün uzerinde filmin yasaklanmasına tepkiler sürerken Kultür Bakanlığı, 1987'den bu yana hiçbir Türk fîlminin yasaklanmadığım bildirdi. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cevdet Türkeroglu, Beyoğlu Adliyesi'nce yakılan fılmlerin içeriği hakkında bakanhğın bilgisi olmadığını kaydederek, "Sanıyonım ki bunlar porao filmler. Türkiye'de bu tür filmlerin gösterilmesi yasak" dedi. Bu arada yönetmenler ve sinema yazarlannın Türkiye'de film yasaklanmasına tepkileri sürüyor. Yönetmenler ve sinema yazarları bu konuda şu göruşlere ver verdiler: Onat Kutlar (Si (Sinema yazarı): Teksoy Türk sinemasının 75. yılında filmlere özgürlük tanınmalı. Düşünce özgürlüğünü sınırlayan engeller kaldınlmalı; böylece sinemaya da nak ettiği özgürlük sağlanmış olur. Yasaklama yoluyla hiçbir yere vanlmamıştır. Çok çağdışı bir olaydır. Sonsuz bir düşunce özgürlüğü sağlanmalıdır. Ö.Lütfi (Yönetmen): Bu Akad İNDİRİMORAM.ARI TI.. 1550 bin Ulanbul Sergı >unnı(PTT*ilc> > urtdı>ı Temsılcılıller »ol5 «'.15 •ol? r TI.. TL. 50100 bin 100 binden tukan »"•25 »••20 »o25 nema yazarı): Turkocrtı Cad 3941 Ca|aloflu. 343)4 Isunbul Td 5i:o?05(20haıl .l5 CUMHURİVET KİTAP KULÜBÜ GİRİŞ FORMU \D\ SOMDI \DRESI TELEFOSL BANKA HK.SAP»f PTTÇF.K NO.I.ARI Banka h«sabımız: T.rşBankası TurbcŞb Hesap No. 36898 Isl PTT Çek Numaramı/ I48T84 Frankturt Hesabımız T Iş Bankası. KaıserStr i. D6000 frankfun/.Maınl, k o m o N u m m e r . ; i 0 0 5 0 I O . Blz 50230*00 Turkoca^ıCad. No 39JI. 34^34Ca|aloglulsıanbul Tel 5 1 2 0 5 0 5 5|ft \1FS1 EĞİ Türk sineması uzerinde ilk sansürün mütareke yıllarında işgal kuvvetleri tarafından uygulandığı göz önüne alınırsa bana gore bu olayın çözümü ancak sansürün tümüyle kaldırılmasından sonra gerçekleşecektir. Nazi Almanyası'ndan bu yana kitaplann ve filmlerin yakılarak imha edildiği nadir ülkelerden biri olma onurundan (!) bir an önce kurtulmalıyız. güne kadar sansür diye bir olay vardı. Film yakmak bence çok daha vahim bir şey. Sinemaya devlet terörünün uygulanması. Fümler toplanıyor, gösterimi men ediliyor. Sansur oldukça bu devam edecek. Ama filmlerin yakılması bence çok vahim bir durum. Yavuz Özkan olmadığını düşünür, bunu fark etmeyi bile yasaklar kendisine. Şimdi kaç kişi çıkıp da bir filmin, bir sanat eserinin yasaklanması ne demek, bu benim kişiliğime doğrudan bir saldırıdır, ben birey olarak yasaklarla korunmak yerine kendimi zararhdan koruyacak potansiyele ulaşmak isterim diye düşünüyor ki? Murathan Mungan (Şairyazar): Bu konuda söylenecek her şeyi demode, geri buluyorum. Nıuhalif olma biçimimiz bile geri bir noktadan belirleniyor. Film yakılmasının muhalefet gündemine girmesi çok acı. Bu konuda söylenecek her söz 150 yıl önce söylenmeliydi. Atillfi Dorsay ri de her türlü sanat eseri üzerindeki sansür, baskı, yasaklama gibi tutumları tümüyle kaldırmak. Işte bunu yapabilirsek, çağdaş Türkiye yolunda önemli bir adım atmış olacağız. Buna inamyonım. Tnnç Basaran (Yönetmen): Yıl ven (Yönetmen): maz Güney'in filmleri dahil hiçbir film yasaklanmamalıdır. Türkiye'de ve dünyada (ABD dışında) sinema salonları çok azaldı, var oianlar da Amerikan filmlerimn işgaline uğradı. Daha çok sinema salonu açılmalı. Amerikan sinemasının hegemonyasına karşı mücadele edilmeli. Korban Yurtse (Sinema yazarı): Filmlerin kesilip biçilmesi, yasaklanması, yakılması vb. davranışlar, artık çağımızda, giderek (Yönetmen): Ülen katı rejimlerkemizde yasakde bile yavaş yalar insan yaşamıvaş yok olan davranışlardır. Türk nı n ayrılmaz bir sinemasının geçmişi bu türden saparçasıdır. Yeyısız örnekle doludur. Ama artık mek yenir, uyugeçmişi unutalım, geleceğe bakanur, sigara içilir lım. Biz çağdaşlaşan, çağdaşlaşgibi yasaklara mak zorunda olan bir toplumuz. boyun eğilir. Çoğu kimse özgürce nefes alıp vere tstesek de istemesek de... Bunun bilmenin pek de "menem" bir şey "oimazsa olmaz" yollanndan bi 1979da sesü çektiğim "Kuru Kafa" fılmi için 300 bin DM harcadım. Film yasaklandı, gösterilemedi, tüm emeklerimlz boşa gitti. Bunun üzerine Almanyaya gittim, yurda döndükten sonra çektiğim "Hncir" filmi ise aldığı ödül, topladığı ilgiye karşm salon bulamadı. O filmi yakmamın nedeni 2.5 milyon zârar ettim Türk sinemasının sorunlarına karşı var olan duyarsızlığı protesto etmekti. Şimdi bir kıpırdanma var, Zinciı'i yakmamın bir işlevi olduysa ne mutlu.