25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
75 KASIM 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 KKTC6 yaşında • LEFKOŞA (AA) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 6. yıldönümü törenlerle kutlandı. Cumhuriyet Bayramı, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın dün saat 13.OO'te Bayrak radyosundan yaptığı konuşmayla başladı. Daha sonra, 21 pare top atışı yapıldı. Rauf Denktaş, konuşmasında, KKTC'nin Kıbrıs Türk halkının selfdeterminasyon hakkını kullanması sonucunda doğduğunu vurguladı Sofya ile belirsizlik SEMİH İDİZ ANKARA Bulgaristan'da, Komünist Partisi Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Todor Jivkov'un istifasının yol açtığı siyasi belirsizlik sürerken, Ankara dikkatini, 17 kasımda yapılacak Komünist Partisi Merkez Komitesi toplantısına çevirdi. Bulgaristan'daki iç siyasi gelişmelerin henüz netleşmediğini kaydeden yetkili çevreler, yeni yönetimin Türk azınlıgı ile ilgili olarak nasıl bir politik tutum izleyeceği konusunda henüz somut işaretler vermediğini belirtiyorlar. Aynı çevreler, bu çerçevede, son günlerde takındıklan "ihtiyatb" 1 tutumu sürdürurlerken, Türkiye nin elinde şu anda "bekle gör" politikası uygulamaktan başka bir seçenek bulunmadığıru bildiriyorlar. Todor Jivkov'un istifasından sonra Komünist Partisi Genel Sekreterliği'ne getirilen Petar Mladenov'un 10 kasımda yaptığı konuşmada, "ban faridı unsuriann" bulunduğuna işaret ediliyor. Bulgaristan'daki iç siyasi gelişmeler nedeniyle iki ülke arasında bu ay Kuveyt'te yapılması planlanan ikinci tur göruşmelerin ise aralık ayına sarkabileceğini ifade ediyorlar. Petar Mladenov'un parti genel sekreterliğine getirilmesinin ardından Ankara'da şu anda en çok Mladenov'dan boşalan Dışişleri Bakanlığı'na kimin getirileceği merak ediliyor. Tilrkiye'ye karşı sertliği ile tarunan Dışişleri Bakan Yardımcısı tvan Ganev'in Dışişleri Bakanı olarak atanmasının Ankara tarafından "olumsnz bir geiişme" olarak yorumlanacağı büdiriliyor. Gerek Ankara'da gerekse Sofya'da telefonla görüştüğümüz yabancı diplomatik kaynaklar ve gözlemciler, Bulgaristan'daki son gelişmelerden sonra Ankara ile Sofya arasındaki diyalog arayışının "yeni bir boyut" ve "hız" kazanmasını bekliyorlar. Bu kaynaklar, Bulgaristan'daki yönetim değişikuğinin nedenlerinden söz ederlerken, şu görüşleri dile getirdiler: "Jivkov'un istifasının arkasında artan ekonomik sonınlar ve Ankara'nın gözü 17kasımdaki KPMerkez Komitesi toplantısında DUNYADA BUGUN Beriin Duvan'nın yıkılması salt kendi içinde ele alınması gereken, iki Almanya ilişkisi kapsamında veya Demokratik Almanya'daki gelişmeler çerçevesinde incelenebilecek bir olay olmanın ötesinde, Avrupa'da ve dünyada hızla yerleşmekte olan yeni bir dönemin habercisi, hatta habercisinden de öte simgesi. Sovyetler Birliği'nde başlayan yeniden yapılaşma sürecinin Avrupa'daki sosyalist ülkelere sıçraması kaçınılmazdı. Ama yine de pek çok kimse bu gelişmeterin böylesine hızlı ve böylesine köktenci olacağını düşünmemiştir. Artık Macaristan'da komünist partisi yok, Polonya'da ise iktidarda değil. Demokratik Almanya'da Erich Hoenecker'ın gidişi, sade bir nöbet değişiminin ötesinde, eski kadronun devrini tamamlamasının göstergesi. Uzun yıllar Bulgaristan'ın yazgısını elinde tuttuktan sonra hafta sonunda görevinden aynlan Todor Jivkov ise tüm sosyalist ülkeler içinde, Stalin doneminden kaian son yöneticinin safdışı bırakılması anlamını tasıyor. Şimdilik tüm bu gelişmeler karşısında direnen veya direniyor görünen, ülkesini tüm dünyaya, hatta perestroyka sonrasında kendi içinde bulunduğu bloka bile kapatmış olan Çavuşesku. Ancak tüm baskısına ve Doğu Bloku'nun en sert polis rejimini yürürlükte tutmasına karşın Romen Devlet Başkanı'nın da esen rüzgârlara ne kadar karşı durabileceğini kestirmek güç. Doğu Avrupa ülkelerindeki bu hızlı gelişme ve şu anda gelişmenin simgesi olan Beriin Duvarı'nın yıkılışı, Türkiye'yi çok yakından ilgilendiren olaylar. İlk ağızda, F. Almanya'daki goçmen Türk işçilerinin durumunun gündeme gelmesi söz konusu olabilir kaygısını taşıyor bazı gözlemciler. Bu alandaki tehlikenin ileh sürüldüğü kadar büyük olup olmayacağını şimdiden kestirmek güç. Kafileler halinde Batı'ya geçen 'Doğu' Almanların çok küçük bir bölümü şu anda F. Almanya'da yerleşme eğiliminde ve durum henüz o ülkedeki Türk işgücünü etkileyecek orana varmış değil. Önümüzdeki hafta ve aylarda, Almanya'nın doğusu ile batısı arasındaki goçün nasıl bir çizgi izleyeceğini görmek gerek, bu konuda bir yargrya varmak için. Soruna dürtya potitikası ve Avrupa'nm durumu açısından bakıldığında ise gelişmeler tüm ülkeleri yakından ilgilendirmektedir. Her şeyden önce Baltık ülkelerindeki gelişmeler bu yönde sürer ve Moskova'nın aynı zamanda yoğun bir baskısıyta sona ermezse, İkinci Dünya Savaşı'ndan 30 yıl sonra, Helsinki'de Avrupa'nın bugünkü sınırlannın tanınmasıyla sağlanmış olan AGİK'in açtığı yeni süreç de sona ermiş olacaktır. Avrupa 2000li yıllara 1975te 33 Avrupa ülkesi ile ABD ve Kanada'nın kabul ettıklerinden çok daha değişik stnırlarla girebilecektir ki bu durum, F. Almanya'nın VVilty Brandt'ın iktidara gelip de Halstein doktrinini resmen bir yana bırakmasından bu yana kımsenin düşlemeyi bile düşünemeyeceği bir gelişmedir. öte yandan kapısının eşiğinde tam üyeliği beklediğimiz ve koşullar değişmese bile bekleyeceğimiz kanısında olduğumuz ATnin sınırlannın genişlemesi kaçınılmazlaşmıştır. Bu gelişmenin ne zaman ve hangi koşullar içinde olacağını şimdiden kestirmek güçtür. Unutmamak gerekir ki her hareket kendi karşrtınt da doğurur. Doğu Avrupa'daki açılmanın ivmestnin ne kadar süre böyle gideceğini, ne zaman karşı dalgalara çarpacağını zaman gosterecek. Ama, gelişmenin hızı konusundaki çekinceleri saklı tutsak bile, AT'nin sınırlannın genişlemesinin er veya geç kaçınılmazlığı ve konunun Brüksel gündeminin en güncel değilse bile, en temel maddesi haline geldiği bir gerçek. Bu durumda acaba Türkiye'nin adaylığı ya da bırakınız adaylığını, Avrupa karşısındaki bugünkü konumu ne olacak? Yeni bütünleşmenin dışında kalarak tam bir çevre ülkesi mi olacağız? Yoksa büyük bütünleşme içinde bize de bir yer bulunacak mı? Öte yandan bloklararası yumuşama sürecini de aşan yakınlaşma NATO'ya acaba yeni bir yapı ve işlev kazandıracak mı? Gözlemciler ve kimi yetkililer bu olasılık üzerinde ciddi olarak duruyorlar. Şimdiye kadar cıddi tehdıt varsayımına dayanan IMATO yeni bir yapıya kavuşursa, Türkiye'nin bu örgüt içindeki önemi ve yeri ne olacak? Bu yöndeki gelişmeler de Türkiye'nin çevre ülkesi olma durumunu pekiştırecek midir? Bütün bu sorulara yanıt aramak, Türkiye'yi dünyadaki gelişmeler doğrultusunda yönlendirerek, yeni oluşumlara uyan yeni politikalar geliştirmek zorunludur. Ne yazik ki bütün bu temel sorunlar gündeme geldiğinde Türkiye, garip oluşumlu bir yürütme görüntüsünün ardında büyük bir iktidar boşluğunu yaşamaktadır. Olay artık her beş seçmenden yalnız birini temsil eden azınlık hukümetıni aşmış, tam bir iktidar boşluğuna dönüşmüş bulunmaktadır. Yüzyıl tarihinin dönüm noktasında bir ülkenin başına gelebilecek en büyük talihsizlik de işte budur. Tehlikeli Boşluk AIİStRMEN Birinci soru Ankara, Jivkov'un çekilmesinin B a k a n k i m o l a c a k ? TürkBulgar ilişkilerinin ardından TürkBulgar ilişkilerinin nasıl değişeceğini yumuşama sürecine girip girmeyeceği büyük ölçüde bilemiyor. Bulgaryönetimindeki belirsizlik, Türkyeni Dışişleri Bakam 'nın kimligine bağlı. Ankara, Bulgar ilişkilerini iyice askıya aldı. Belirsiz ortamın "Türkiye aleyhtan " olarak bilinen bakan yardımcısı 17 kasımdayapılacak merkez komitesi toplantısının îyan Ganev'in bakanlıga getirilmesi durumunda ardından sona ermesi bekleniyor. ilişkilerin olumsuz etkileneceğini düşünüyor. yönetimin halkın modem gereksinmelerine yanıt verememesi gibi etkenler varsa da ba^lıca etkenin Türk azınlıga karşı uygulanan politika olduğu soylenebilir. Asimilasyon politikası. halkın bir kesâmini avağa kaldırarak köklü sosyal sorunlaru yol açarken, aynı zamanda Sofya'nın uluslararası diizeyde 'tecrit' edilmesine ve bir tür 'şamar oğlanı' durumuna diişmesine neden oldu. Sovyetler Birligi'nin btle Bulgaristan'ı kapalı kapılar ardında eleştirmesi. Sofyanın 'yalnızlık' hi&sini arthrdt. Sofya'da geçen a> düzenlenen AGİK Çevre Toplantısı sırasında Bulgaristan'ın, etnik Türkler ve insan haklan konulannda Ban'nın ajır eleştirilerine uğraması. Doğu'daa ise hiçbir ülkenin kendisini desleklememesi. Ueriye bakan Bulgar yöneticilerde rahatsızlık yarattı. Dogu Bloku'nun içine girdigi acılma sürecinden nasibini alntak istedigi bir sırada ülkenin bu olumsuz duruma diişmesi, söz konusu yöneticiler arasında huzursuzluğu arttırdı. Yapılan hatalardan parti içinde artan bir biçimde söz edilmeye başlamasınm ucu ise dogntdan Jivkov'a dokunuyordu. Bu durumda Jivkov'a 'duvardaki yazıyı' okumaktan başka bir sey kalmadı. O yazıdaki mesaj da açıktı." Komünist Parti Genel Sekreterliği'ne Petar Mladenov'un getirilmesi konusundaki yorumlar ise şöyle: "Mladenov'un ttzerinde şu anda Doğn Almanya'da Egon Krenzinkine benzeyen çok büyük bir yük var. İster içeride, ister dışarıda olsun, kendtsine, "jivkov ile yıllarca çalışan biri' olarak bakıldıgını biliyor. Bnnun, sorunlara çoziim gedrebüeceği konusunda duyulan kuşkulan arttırdıgının farkında. Halkı ve uluslararası kamuoyunu tutmak için köklü çözümlere gereksinmesi var." Humeyni'ye yeni görev • TAHRAN (AA) tran'ın eski dini lideri Ayetullah Humeyni'nin oğiu Ahmed Humeyni, ülkenin yeni dini lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney'in "Yüksek Milli Güvenlik Şurası"ndaki temsilcisi olarak atandı. Bu atama ile Ahmed Humeyni, babasının ölümünden sonra ikinci resmi makam sahibi oldu. Ahmed Humeyni, eylül ayında Meclis ile onun üzerindeki anayasayı koruma konseyi arasındaki uzlaşmazlıkları gidermek amacıyla kurulan "Yüksek Uzlaştırma Konseyi" Üyeliğine seçilmişti. Aoun, Hoss'un kuracağı hükümeti tanımayacaklanm açıkladı. Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde çatışmalar yeniden yoğunluk kazandu Lübnarfda kriz tırnıanıyor Muawad'ın atadığı Başbakan Hoss'un işi zor FMLA'nın çagrısı • SAN SALVADOR (AA) El Salvador'da 1981'de iç savaşın başlamasından bu yana geçen cumartesi en büyük saldınsını gerçekleştiren gerilla grubu Farabundo Marti Ulusal Kurtuluş Cephesi, dün ayaklanma çağnsında bulunarak, elinde tuttuğu bölgelerde halk hükümeti kurulması için kuvvetlerine emir verdi. Yasadışı Venceremos radyosundan yayınlanan bir bildiriyi okuyan Farabundo Marti lideri Villalobos, silahlı güçlerini, "Halk ayaklanmasını" örgütlemeye çağırdı ve gerillaların denetiminde bulunan bölgelerin "kurtarılmış bölge" ilan edUmesini istedi. Dış Haberier Servisi Lübnan Devlet Başkanı Bene Muawad'm, hafta başında Müslüman Selim Hoss'u hükümeti kurmakla görevlendirmesi, ülkede yüksek olan tansiyonu daha da arttırdı. Hıristiyan birliklerin başkomutanı MkhH Aoun, yeni kurulacak hükümeti tanımayacaklanm açıklarken, ajanslar, Lübnan'da çatışmaların giderek arttığını kaydediyorlar. Lübnan'ın çiçeği burnunda Devlet Başkanı Muawad, "ülkedeki iç savaşa son vermesi" dileğiyle, pazartesi günü Moss'u hükümeti kurmakla görevlendirmişti. Hoss'un atanmasına büyük tepki gosteren Aoun, kurulacak bir hükümeti boykoc edeceklerini ve kontrolü altında tuttuğu bölgelerde vergi toplamaya başlayacaklannı söyledi. Aoun, yerleştiği Başkanlık Sarayı'ndan yaptığı açıklamada, hukümetlerimn, görevini sürdüreceğini bildirdi. Bu arada, AP'nin haberine göre, Beyrut'ta Yeşil Hat boyunca Hıristiyan birlikler ile Suriye destekli Muslümanlar arasındaki çatışmalar yoğunlaştL AP, polis yetkililerine dayanarak verdiği haberinde, Bekaa Vadisi'nde de Suriye tarafından desteklenen Emel örgütü ile lran destekli Hizbullahlann çatıştığım bildirdi. Lübnan'da Rene Muawad, Aoun'un tüm karşı çıkışlanna karşın, devlet başkanı seçilmiştL Aoun taraftarlan, Maronit Kihsesi'ne bağlı Muawad'a karşı gösterilere girişmişler ve yeni devlet başkanını "Suriye'niıı kuklasT olmakla suçlamışlardı. Önceki gun başbakanlığa atanan Selim Hoss, dün hükümeti kurma çalışmalanna başladı. General Aoun ise, Lübnan'daki Hıristiyan liderleri uyararak, kurulacak hükümette görev almamaya çağırdı. Aoun, Hoss'un kuracağı hükümetin anayasaya aykın olduğu görüşünü tekrarlarken, Hoss hükümetinin, ancak Müslü ATEŞ DURMUYOR Soudi Arabistan'da geçen ay toplanan parlamento ile banş ümitkri beiiren manlan temsil edeceğirîi söyledi. Lübnan'da namlular yine ölum kusmaya devam ediyor. (Fotograf: Reuter) TÜRKtYEAT Katma protokol, tam üyeüğe bağlı Türkiye, AT Bakanlar Konseyi'nin 1992'ye kadar "görüşmelere yeşil ışık yakan" tutum almaması durumunda katma protokolü gözden geçirecek. YASEMİN ÇONGAR ANKARA Türkiye ile Avrupa Topluluğu (AT) arasındaki katma protokolün kaderi, Brüksel Komisyonu'nun tam üyeliğe ilişkin raporu ile Bakanlar Konseyi'nin bu konudaki karanna göre belirlenecek. Ankara, AT'nin Türkiye ile tam üyelik görüşmelerine başlanması doğrultusunda bir kararı 1992'ye kadar açıklamaması durumunda, katma protokol çercevesindeki yükümiülük ve haklannı yeniden gözden geçirecek. Bu tutumunu Brüksel'e bildiren Türkiye katma protokolden doğan serbest dolaşım hakkı konusunda "bu hakkın elde edUmesini yıllarca erteleyecek" bir yaklaşımı da kabul ettiği öğrenildi. Buna göre Türkiye, serbest dolaşım hakkını, topluluğa üye olduktan sonra başlayacak bir geçiş döneminin bitimine kadar erteleyecek. Ancak AT'nin "masaya oturmaya yönelik bir yeşil ışığı" 1992'ye kadar yakmaması halinde, Türkiye katma protokolden doğan gümrük birliği yükümlülüğünü de askıya alabilecek. Brüksel Komisyonu'nun başla Demokratik Almanya olmak üzere Doğu Avrupa'daki gelişmeleri tartıştığı özel toplantısında (KONKLAV) Türkiye'nin üyeliği konusunun da dolaylı biçimde ele alındığı öğrenildi. Brüksel'de geçen hafta sonu düzenlenen toplantıda, topluluğun 1993'e kadar genişletilmemesi, 1993'ten sonra yapılabilecek tam üyelik görüşmeleri sonrasında da bir yükümlülüğe girilmemesi eğilimi vurgulandı. Ankara'daki yetkililer, komisyonun çalışmalarımn izlendiği ve Türkiye konusundaki raporun Bakanlar Konseyi'ne verileceği tarihe kadar yapılacak her türlü temasta Türkiye'nin görüşmeler için kesin bir tarih belirtilmesi arzusunun yineleneceğini kaydediyorlar. Ancak Ankara'ya ulaşan süıyallerin böyle bir tarihin telaffuz edilmeyeceği doğrultusunda olduğu da biliniyor. Türkiye'nin "yeşü ışık" konusundaki ısrarlı tutumu, toplulukla arasındaki katma protokolden doğan ilişkilerin alacağı biçimi de belirleyecek. Bu konuda Cumhuriyet muhabirine bilgi veren bir yetkili, 23 Kasım 1970 tarihli katma protokolden doğan serbest dolaşım hakkı konusunda Türkiye^ nin şu an için ısrarlı olmadığım bildirdi. Bulgaristan liberalleşiyor • SOFYA (AA) Bulgaristan Komünist Partisi'nin üderliğine getirilen Petar Mladenov'un, rejim aleyhtan 11 aydmı parti saflarına kabul etmesi, tejimin liberalleşmesi yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Fransız Haber Ajansı AFP, Mladenov'un yeni yönetimin başında, "Köklü siyasal refornilar yapmak istediğini gösterdiğini" ve 35 yıldır "suskunluğa mahkum edilmiş" Bulgaristan halkının "konuşmaya" başladığını belirtti. 19481982 HEP ARAMIZDA o, İŞKENCE INSANLIK SUÇUDUR Mustafa Hayrullahoğlu, kardeşimiz 1982 Anayasası'na karşı "Hayır! kampanyası" sırasında 16 Kasım 1982'de öldürüldü. İşkence bir insanlık suçudur. Tüm işkencecilerin cezalandınlmasını, işkenceye karşı Birleşmiş Milletler ve Avrupa Sözleşme! si nin gereklerinin yerine getirilmesi için insanım diyen herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. N Çelen. FDolu, OJMmn. V.Aysno^u, M Dojao. K BuM, AJftnte G Anttç, OBkMn. YUnal, 6 B V > , lr*n, VGton, E KanOemır, Dtıpnk. YB^Mf, I I Y U B , \AnHt\, KTUov, N.Eroatu, V . U « S.C4hwı, M.Koç. & C m a , KMManıu, lAtoetojfa, MAfcaatoplu, H.K»ym. ME.Dotu. MObmu*. SCIhan. H Ete, ZjÇcpurofllu. M.Saynaz. MJUmç, UAftan, H.Kvaku«. M EnM, NOzkan. S$»hn«z. HJkkbukjt. 5 Kurt. FTÛrtot, A>Nay. N OJç«*k. &O*nw, S.K>ralay«*k, A.K«ya, Mftnjrt. acaMt. A.Y*naz, L.Kıhç. T.Pkl. ZJGniyanok. SSanof, SJOçOk. £Sm, E Afcan, M RJGOİ* GOcaM. HOaiwn. KT>«n, A.\Mt, E.Y»yın, AJÛmur. SJMkn. YSaral. K K n k n ı ZJ^dm, H U H , A.L«ta. fStrmı, MjGay™oı. E.QOwn, ÇKvgn. »Aon. HMutmjf, KAr*m. I P6M. S.Kamt» E.OSnOI. M 8 ^ m , ZjOOhM, A.Rm S6al. H\Mank. CEroJlu. AjÇenng», F.KMk», H Ün«l. HÛaan, N.BMH. M Ç « * . Z K m d * VJptogan. YAy*>n, H.DemTMZ. Euunt MHkmç. M.Akgfiz. M Kamal &ömt\ H.Çator, KOOuoğkı. H.Kıytan. RErtto>n, O^menarı. E.O»rrartaş. N Kırea. Ajytn. UM Bayram. LSOtm. EJytn. TY*TUU, AOan, QK»c«, &Ytt<knm. A.AJtyul. M Utun. MXtank«y«. $.Mmkl. N Dunrn*. VB^al. FOz. G.CNmrtö, Zttdmm. I.YMO. I K^L E.M.K«rabulul. M>hin. A ^ M n . N.Y*nu. TVUrH. ÖâOçMUn. &Ş» hin. ROzm«i. Y.OOIv; M Oriik. P*h»i. E . E n U t o ı ™ , Oflök, SB0n« IdzyOnk. H5«t, A.R. Cw(. l'.Eral. &Qü. AJO^Ü. H Koç, H.DuyK açwn, CKmtoın. CÇvn. ICFarMc. DA«*. H.Astan, S.HMdn. İÖDHMI. G.EntoOan, EX0ynwi, H.Wün. M.lvw. A.4ACI. K.KonlM, aKare. HTbf»* MGAran. F C M t n w E K M o . M M n , &Ştfün. MArrtn, i Bal. FS«m. CKmKtanfa. A.Ef. MJttm, R.KnMn. A M M n RftrtnMı, OOHon. A.Erel, YPvMc İ İ ^ I M H , CAntan. N Uygun. I.Ç«m. \Şm*K. HSM. RtMkaf, H.ibnjn, HJOnh lı. G.Taşd^n. KXWg^ İJtoç. M.Duma, E.Kımj. USmfn. HJvrt, Föaan. Ktoma, N.KanKaofikj, A.Kmkun. AjÇoruk, FÇelat». A,Y)#t. KÇJ^k, B.B«ynm, CBun^ı, TŞIşi, SAç*ttjl, AOrfttV. TOötçeojlu, LY6»ıuk. AYijlı, N.Co^tun, Z.Kara. A.Kara. M Duraun, i u w . MOztOrk. l.tayuıcu, E£.Kansan. T.Gurtı«ı. AGİçmon. A.Guntokhmı. CYOkMİ, N.N«rin. ETurm, CBm, YVur»l. IkLAapnM; M.Doam, H.K*c acTurar. HAtoJlu. K.ErgOwrv M.Kaja. A.lş*. NAkyOz, N>nl«ı. aBOmr, BMWçm. MÇkMn. CSOmO*. HUç«r, aS.Rv EMogtu. &Kortu. A A i ç Cq ra. ö f i a t n . HM. . Z.K*rad«fmr. R ç . ıcS0toyn A g giu,, BOzlflrk. Rlfcnkm, . ç«tar. y id Tflun», EJŞmgH. MSu<çu, Z Kellecı, H.Ş«Mn. aErdUfdıı. I.G«»idonmç, M E M.Emn, H » u u Z Kll HŞM aEd buih, VOumnm. OUm Demır H SaMm* SAImac». &&». M.Aoo, BÖBm^an, N.Cfenüı. & M « . SÇ»»Mİ. t^maan, &Zongm. &Ş*i. JGOnızi. Y.Engh, K ^ I H S * HY* YMk H.Y*raz. YMkıaz. N Y * MY* N.Y*WK, MY*n«. N A t NAntan.C A k t CAkgatay,FYH . A O0. J M F la*. KY*dmm, H.iibanlı, I.Cuhsa, M Ba*uO. MÇ«loı. Slbp, I A«tMk, HjÇ*ar. S . H.AX>n»He<, CAkç«m. M Krtıral, ICCotMn. KJ3tty. E &h«li. HjOnM, CZDnvOt H GOndüMlp. I.Ç««JŞO#U. H*wı, M CDtkun, VÛnOTMr, K.*k, hLDuran. Jüat. N İ M A HitttOık. H Ay, Eâaray, KTugn, ST«toy, K.lşMrtn. itşüOMt. E.İ1.M»», I B*#*n. H.M. ICIMn(Mdi, 8.4*14, ZTunl. G&lwt, AÇob«n, HAntm. VSuft. OK*c. Hlmnbmı, K\mwk, ZKunul. M>Mın. ROrmn. USuf. H.Bİngül. A.P«t«i, AOungöı; US*t», F.İMm. Ş.O» . . f g C M C * l FFİIİ R^*tn, Ulfbdtm. &E|H M.l«*t*, &**m. nu. M.K»ra. ClOuukn, M C«*lc, F.FİIİz. R^*tn, Ulfbdtm. &E|Htt Ml«*t*, &t**m. NTuö N Ijıkla». V.lşıkttf, İ.Yılmaz. E.t»*»» VDMK İS^ İSC^tt, NGu N.Gun^, AAM AAManw. N.Turöan, M.sakn»n, O M U K K MXMmlc. RjfaakmaKi. Ouaüı*. A.Kanwz. YVunl, H K M K TAt, NlMu. ICSlkniMi, A Erao», H Baştuj. RJUan, Hdzttprak. H^EW I.Drtl. AJK*. H.l(*. M.Eıbay, E>ratwı. aultlo>n. Aİtori. ZOzttn, GJMMncmat*, AYAMut, Y.Û*üp, M.YKdız, F.Ooâan. H Oogan. MÖzcan, R LatMaahn. ELStfim aAkba?. T.KaMnd, K.Guna», FAK»ytar. E2anwı, CEıdoOn CVVTBr», K.B^nMuMn. HYah* AGOn» HJBM. S O » mez. H SSnriMz. FOkurmı«, K Bıral. A.Dıri. MZ*ytınogiu riTemel. F&rtK, lulturan. H H Koç. ÖKaplan, S KayacKbı. E Şahın, KTbsun, N.üMun, aibnn. MHMun A.Con* Ş Manıj. Ş Mamş, K.Öznat)»nt R Muhş, M Bıncı, CQÛ«I. M.S.S«ıc«r, CÇaJnı». i K»ya. S.AMf, Y l»t*r. R Kannfil. aSDns», CTuzcu. B.Ba?»*yı. M Guıo, V.Bmıo. K.Ûıç» lık. GÖnjWik. RÛzlurK AOündotsı. N.Çatar. AJW«n. AJalan H Çulna. M J^on. OGİâ. KYalçın, H.iblun. GSnn, SOnal. CÜrun. YüıOn. M&Atojlu TDağlayan. ZAzçatac A M M q a , M Katoncı. A Kurt. E Kata AHdUç, B.aaytondu. A.M Özdıl E Karaöz. Uölçe*K CAyra, EJÛZÇ«< N Ûzç«ık, TOzçrtk, aAydm. SAydın. CAydoöstn, H Erm. A.G0mü?oQtu SÇrtabi. &Ozyurak, Ç.Enn. AÇiç^ç. E Afslan. N Çagtı. K Arar cçâğlı. I S» zsr. BÇomafc. FKÖm?. I Karadkt, OMuHu, iÇ«n*ca. DÛJ*DOC«. E^«l, H^aran. M Ajyvalı. M Acar, C O m k ı , Y.BingAI, I Ç B » . ETahmaı. YÇ^pudu. H.Saka>ya, Z.Kı(My. A.Akyol M EntoSan, N Kataf. Guâ^pl*. İDıçrtk, ŞÖzyOnk. SKBduBı. CKrtkJS. Sldb. HJU» Bıl. N.Ç»j>ı, lOrsn, MuMafe. N Se(. G Maral. NÛMkm. &SM. AŞon, HJÛmn, Oöıgor. H Yilmaz, AOOmma. HTüylü. K Demrci. H£amkkp. OEÇatak. A FSanOıkç.. M &Çolak. DAMtna, A.Çubuk, SÛnn. TBMeı Namibya'da seçim sürprizi • WINDHOEK (AP) Namibya'da, geçen hafta yapılan parlamento seçimlerinin favorisi olan SWAPO, oyların çoğunluğunu almasına karşın, ülkenin anayasasını hazırlamaya yetecek çoğunluğu sağlayamadı. 74 yıldır Güney Afrika Cumhuriyeti'nin yönetiminde bulunan Namibya'da, geçen hafta yapılan seçimlerde, Güneybatı Afrika Halk örgütü SVVAPO'nun, oyların üçte ikisini alarak hükümeti kurma ve yeni anayasayı tek başına hazırlama hakkını kazanması bekleniyordu. YUNANÎSTAN Konumistlerle YDP'nin üke anlaşması STELYOBERBERAKtS ATtN AYunanistan'da hükümet kurma yoUannı araştırma görevini elinde bulunduran komünist partilerin desteğindeki StN ASPİSMOS lideri Harilaos Florakis, bu görevi çerçevesinde dun, sağ eğüimli Yeni Demokrasi Partisi (YDP) lideri KoRStanün Miçotakis ile göruştü. Yaklaşık bir saat süren görüşmeden sonra Florakis bir acıklama yaparak YDP lideriyle sosyalist PASOK dahil bütün partüerin yer alacağı geniş tabanlı bir hükümetin kurulması konusunda ilke olarak görüş birliğine vanldığını söyledi. Bu hükümet şeklinin "tarüşmaV» açık" olduğunu belirten Florakis, "Önemli olan üikeyi bulundugu çıkmazdan kurtarmak ve ülkenin yeniden seçimlere gitmesiııi önkmektir" şeklinde konuştu. Florakis'ten sonra söz alan Miçotakis, Florakis'in bu yöndeki düşüncelerine katıldığım dile getirdi. Miçotakis, eğer partilerarasında bu konuda görüş birliği sağlanamazsa, ana>asa gereğince yeniden seçim yoluna başvurulacağını anımsattı ve bu olasüıkta siyasi sorumluluğun PASOK lideri Andreas Papandreıı'ya ait olacağını söyledi. PASOK lideri Papandreu ise bilindiği gibi YDFyi devre dışında bırakmak ve komunistlerle ortak bir hükümet kurmak istiyor. Buna karşın bütün partilerin yer alacağı bir hükümetin kurulması ile ilgili önerileri henüz reddetmis değil. Orta ve Lisö Mezunları, Beklemeli Öğrencileıi.. Aylar, yıllar geçiyor; siz hâlâ boş mu bekliyorsunuz?.. Ekonomik özgürlüğünüzü kazanabilmek için geçerli bir meslek edinmenizin hâlâ zamanı gelmedi mi?.. GENÇLER: 36 yüdan beri 48.326 genci iş sahibi yapan ve sahasında DÜNYA ŞAMPÎYONU olan: AMPİVON Ö2EL DAKTILO SEKRETER VE BİLGİSAYAH KURSLARt plabilecek EN UCUZ UCRETLERLE; BİLGİSAYARLA DAKTİLOGRAFİ; BİLGİSAYARLA MUHASEBE; BİLGİSAYAR PROGRAMCILIĞI (BASIC, COBOL, PASCAL); ve Paket Programlar (D BASE, LOTUS, WORDSTAR, Ticarî Uygulamalar); Bilgisayar destekli İNGİLİZCE, FRANSIZCA ve ALMANCA BONOSUZ, TAAHHÜTŞÜZ, herhangi bir bağlayıcı ödeme zorunluğu yerine HEK TÜRLÜ ÖDEME KOLAYLIKLARI ve 6 ayda öğreüp tŞE YERLEŞTtRME GARANTİSİYLE; Pakistan'da kabine istifası • İSLAMABAD (AA) Pakistan Başbakanı Benazir Butto'nun yeni kabine kurabilmesi için hükümet üyeleri istifa ettiler. Bakanlar ve danışmanlar, hükümet toplantısı sırasında Butto'ya "güvenlerinin tam olduğunu" belirterek hükümetten istifa ettiklerini bildirdiler. SlZLiRt BEKLİ\ OR. Aynca: AÇIK ÖĞRETİM VE MUHASEBE EĞİTİMİ VEREN TÜM FAKÜLTELERİN ÖĞRENCİLERİNE: Uygulamalı Maliyet Muhasebesi; Dış Ticaret Muhasebesi; Uzmanlık Programlan... Telefoıüa bfvunı «*»ü«n M 5J7 SJ 2S • S2J 2i 06 (Htltt .ç; » 0021 30 H»I<» » n u 90OI90O) > L ÎM 0» *2 • 33» 11 50 [Hata ^l 8001300; Hate scnu 90»14«n Tkl 158 24 37 15« 24 38 (H«ft. .çı ( 0021 X. CumuTHi 8 0019 001 T!»L 130 90 37 • I7S 43 l« (Hlfta çı S 0021 30. Hifa soıuı 80019001 NUrk.c UOüurr SnUcn Ştflı Btnıu l * * « h ( i C « l 14.1 Aloyol Kufdüı CtAAtn 6 3 Çm«iit. Atvıyc Cad 7/23 Abıd«.humy«l C Kuaı Sck [S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle