18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 KASIM 1989 HAVA DURUMU Adana Adıyaman Atyon Afrı Ankara Anlakya Ajılatya A S A A A S A A B A CUMHURİYET/17 TURKIYE DE BUGUN 24° 11° Dıyartakır A S 16° 7»E<lırne A 20° (PErancan A 16° 2°Erzurum S 13° 3°Esloş«tw A 17" 4°Gaaantep 23° 14° uresun 25° 10° Gumüşfıane 8 A 16° 11° Hakldr A 23° 10° Isparta S S 19° 4°lsonbul A S 17° 6°lzm» A A 17° 5°Kars A 12° 4°Kastamonu Y Y 16° 4°Ka*sen A S 18° 9°KırMare* S Y 20° 8°Konya S y 15° 2°KuUlya A A 20° 8°Mafctya A 22° 16° 17° 12° 16° 21° 17° 13° 13° 18° 17° 21° 11° 7°Manısa 6°KMaraş 4°Meran 1° Muğla 1° Muş 9°Nığde 12° Oriu 3°Samsun 1° Sıtn 10° Sınop 9°Sn«s 2°1i*>B)fl 4°ümce« 9°Uşalı 2°van 4°Ynzgat 5°Zongulıtak DUNYA'DA BUGÜN POLTTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL me!eteorolO|i Genel Müdurlüğu'nden alınan bılgıye göre. yurdun kuzey kesimlen parçalı bulutlu. Marrnara'nın doğusu ile Batı ve Orta Karadenız sağanak yağışlı. ötekı yerler az bulutlu ve açık geçecek Marmara ve yurdun ıç kesımlennde sabah saatlennde yer yer yoğun olmak uzere sıs görülecek. HAVA SlCAKLIĞI Önemli bır değısıklık olmayacak. RÜZGÂR Guney ve batı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette esecek Denızlerimızde ruzgâr: Kıble ve lodostan 35 kuvvettnde sa Artvm Ucuzundan Gelen... Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi'ne katılanları ilkin az bulur. Fakat askerte de çoğaltmak istemez. Mazhar Müfit Kansu anlatır, "Aklıma kolordudan biraz asker istemek gelmiyor değil. Fakat bu iyi bır şey olmaz. Kongreyi millet değil, asker yaptı ve yaptırdı derler. Ordunun baskısı ve kanşması attında Erzurum Kongresi'nin yapılmış olduğu hakkında herffângi bir tahmin yurütülmesi dahi işimize elvermez." Mustafa Kemal Paşa, ta başından beri askerin siyasete katılmasına karşıdır. Bunu İttihatçılarla yaptığı her tartışmada açıklamıştır. İsmet Paşa da, her harekette, askerin kışlasına dönmesini istemiştır. 27 Mayıs sonrasında iktidara gelen askerlere önerdiği "Bir an önce seçimlere gidilmesinde sonsuz yarariar var" demek olmuştur. Cumhuriyetin kurulduğu günden 27 Mayıs 1960'a değin askerler doğrudan doğruya politikaya karışmayı göze alamamışlardır Ancak Demokrat adıyla iktidara gelen parti ne zaman ki demokrasiden sapmıştır, o zaman asker demokrasi için devreye girmiştir. Bayar Menderes ikilisi oylan yitirdikleri halde iktidarda kalmaya, demokratik yontemleri bozmaya başlamışlar, darbe de kapıda görünmüştür. 27 Mayıs 1960 darbesi ötekilerden farklıdır. Gerçekten demokrasi için gelmiş, bugüne oranla gerçekten demokrasiyi getirmiştir. Yaptığı anayasa, demokrasiden yana olduğunun kanıtıdır. Daha sonraki darbeler demckrası diyerek demokrasiye karşı olmuştur. 12 Mart da, 12 Eylül de demokrasiyi yok etmek için gelmiştir. 12 Mart'ta demokrasi karşıtı eylemler gerçekleştirilemediği içindir ki 12 Eylül gelerek üstüne tuz bıber ekmiştir. 12 Eylül rejimı bir yandan bütün demokratik kurumları ve örgütleri yıkarken, bir yandan ne biçımde olursa olsun paraya dayanan bir ahlak getirmiştir. Bugün insanlanmız paraya dayanan ahlakın tutsağı olmuşlardır Bizde devlette yüksek görevler almış kişilerin mal vartığı bilinmelidir. Bunu denetler gibi görünen makamlar vardır, ama bu istendiği gibi işlemiyor. Geliyor, on yıldan fazla devletin en yüce katında bulunup ayrılıyor, ayrılırken kimse dönüp de, "Ge/ bakalım arkadaş, nasıl geldin, nasıl gidiyorsun, şu malının bir hesabını veri.." demiyor. Bu kimseye denmemiştir. Sanırım deneceğı de yoktur. Gelmiş geçmiş Meclislerde gündeme binlerce yolsuzluk dosyası gelmiştir. Bunlann büyük çoğunluğu işleme girmemiştir. Son otuz yıl içinde, siyasal tarihimizde, her şeyin başında askerler vardır. Başı sıkısan askere sığınmış, asker de demokrasiyi düzeltmek, bozulan demokratik düzeni yerine yerleştirmek amacıyla 'bir gece ansızın' gelivermiştir. Daveti çıkaran sivil politikacı olmuş, buna da yeni gelenler uymuştur. 1980 bunalımı cumhurbaşkanını seçemeyen Meclisten gelmiştir. 1989 bunalımı da cumhurbaşkam seçememekten ya da tek yanlı seçmekten gelmiştir. Birinin seçerken ardında bir askerı cunta vardı, ötekinin ardında çogunluga dayanan bir sivil cunta vardır. Sivil cunta birbirine kenetlenmiş seçiyor, muhalefet ise buna karşı koyacak güçte değildir. Birinin yaptığı demokratik gibi görünüyor, değil... Biri demokratik olmasını özlüyor, gücü yetmiyor. SHP yanlış tutum ve davranışlarla muhalefet görevini yapamamıştır Her politik dalgalanmada bir adım geride kalmıştır. Bu bir adım gün geçtikçe bırkaç adım olarak büyüyor. Böyle olunca görünmeyen güçlere davetiye çıkıyor. Suç, muhalefeti ucuzundan ele geçirenlerdedir. Ucuza muhalefet liderliğine soyunanlar rninderden de ucuzca kalkarlar. atte 1021 denız mılı hızia eseceK DENIZ Mutedıi dalgalı olacak Dalga yükseklığı 051.5 m dolayinda bulunacak. Van Gölü'nde hava' Az bulutlu ve açık geçecek Ruzgâr güney ve batı yönlerden hafıf, ara sıra orta kuvvette esecek. Göl kuçük dalgalı olacak Aydın Balıkesr Bıleok Bıngöl Bıtlıs Bo«j Bursa Çanakkale Çonjm Derazlı 5° 15° 18° 14° 17° 18° B ftututlu G »un«lı Kkaıl BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Padişahların tahta çıktıklan zaman askere, ulema ve devlet büyüklerine verdikleri bahşiş. 2/ Uzak... Yerleşmiş ilke ya da yasaya uygun durum. 3/ Yumurta ve irmikle yapılan bir tür tatlı... Su. 4/ Süzgeç, kevgir. 5/ Bir spor takırrunm gözde oyuncusu... Fütüvvet şeyhi... Briçte sanzatunun kısa yazılışı. 6/ Atlann taşınması için yapümış kapalı taşıma araa... Avuç içi. 7/ Çarşılarda ayru işi yapan esnafın bulunduğu bölüm... Şikâr. 8/ Antalyanın bir plajı... Tatlı sularda yaşayan >ırtıcı bir balık. 9/ Teşhis... Su taşkını. YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ucu demirli, uzun cirit değneği. 2/ Yapay reçine verniği ve tutkalı üretiminde kullanılan billursu toz... Büyuk delikli kalbur. 3/ Bir deseni sulandınlmış çini mürekkebi ya da başka bir boya ile boyama işlemi... Haykırma, bağırma. 4/ Bilgiçlik taslayan kimse... Unvan. 5/ Huy, tabiat, yaradılış. 6/ Bir adın ya da sözcüfün baş harfı. 7/ "Hayır" anlamında kullanılan bir söz... Kat kat çakıl ve kumdan oluşmuş yer kıvrımı. 8/ Kalum da denilen bir kürk hayvanı... Tanntanımaz. 9/ Uydurma söz, palavra. Y abaneı Dil. Anadili Olıunlıı Etkfler Ozel nitelikteki okullarda yapılan yabancı dil öğretimi, geleneksel devlet okullannm öğretimine çekidüzen vermesini sağlayacaksa onların uyguladığı sistemi yeğleyelim. Yabancı dil öğretimi klasik okullarda yapılmakta, >abancı dille öğretim de özel liseler ve Anadolu liselerinde. Klasik liselerde yabancı dil öğretilemedlğini savunanlar yabancı dille de öğretim yapılmasına karşı çıkmaktadırlar. Çelişkiye düşmektedirler. O zaman ikisinden de mi vazgeçelim? Yabancı dille yapılan öğretimin bilime, sanata olduğu kadar yabancı dilin öğrenümesine ve pekişürilmesine yardımcı olduğunu gözledim. Öğretmenlik yaptığım özel bir okulun aynı sınıfının iki şubesinden birinin fen dersleri öğretmenleri bir süre ayrıldığında yabancı dillerinde diğer şubeye göre bir gevşeme ve bunun sonucu gerileme başgösterdi. Yabana dille öğretim, öğrenciyi arastırmaya, canlüığa ve çalışkanlığa itiyor, düsünce çabukluğu kazandırıyor. Yine bu yabancı okulun edebiyat öğretmeni Türkçe kompozisyon derslerinde oğrencilerin yazdıkları kompozisyonların çoğuna en üst notları vermekle kıvanç duymuştu. 78 yıl yabancı dille öğretim yapan bu öğrencilerin anadilleri nasıl olmuş da bu kadar gelişrriişti? Yine "öğretmenlik yaptığım bir yüksekokulda TürkçeEdebiyat öğretmenlerinin tngilizce bölümünde çok rahat ders verdiklerini, öğrgncilerin konuları rahatça kav radıklarını ve diğer bölümlerdeki öğrencilerden daha yüksek not aldıklarını söylediklerine tanık olmuşumdur. Nedeni şuydu: "Karsılastırmalı Dil Yapısı" konulu bir ders okutuluyor, Ingilizce öğrenirken Türkçe de pekiştiriliyordu. Bunlar bir yabancı dilin anadile olumsuz değil olumlu etkileriydi. Fien derslerinin yabana dille öğretilmesi, yabancı dille ögretim yapılması demektir. Bunun yapılmamasını isteyenler, toplum bilim derslerinden birinin yabancı dille yapılmasını önermektedirler. Birini bırakıp diğerine mi başlayalım? Oysa ki fen derslerinin yanında felsefe ve psikoloji gibi derslerin de özel yabancı okullarda yabancı dille okutulduğu görülmektedir. Öğrenciler tamamlanmış bir eğitim almaktadırlar. Anadolu liselerinde öğretmen yokluğu veya eksikliği nedeniyle bu derslerin anadille yapılmasına başlanması, öğrenciieri yabancı dil pratiğinden, yoğunlaşmasından ve çevresinden uzaklaştınr. Anadolu liselerinden mezun olup üniversitelerin anadille öğretim yapan fakultelerinde okuyan öğrencilerin, yabana dil yeteneklerini bir süre sonra kaybetmeye başladıkları da göz önünde tutulmalıdır. Anadolu liselerinde yabancı dille öğretim yapacak ele T4RTISMA 6 0 YIL ONCE CumhuriYe( manların süratle sağlanması gerekmektedir. Yabancı dil öğretimi için hazırlanan program ve kitaplara dikkat edilirse, konular daima değişik ve çok yönlüdür. Bu konular bazen bilim, felsefe, tıp, eğitim, bazen de mühendislik ve güzel sanatlarla ilgilidir. Bu şekilde öğrencinin her yönden olgunlaşması ve dili konuşması, anlaması sağlanır. Özel nitelikteki okullarda yapılan yabancı dil öğretimi geleneksel devlet okullarının öğretimine çekidüzen vermesini sağlayacaksa onlann uyguladığı sistemi yeğleyelim. Bu sistemi okullanmızda uygulamıyoruz veya uygulamamız istenmiyor, sonra da devlet okullarında yabancı dil öğretilemediğinden yakınılıyor. Aslında bu da ayrı bir tartışma konusu. Bütün diğer dersler arasında haftada ancak 34 saat yabana dil çalışan öğrenci ile haftada 2025 saat ders gören, hazırlık sınıfı yapmış ve diğer dersleri de yabancı dille öğrenen öğrenci nasıl kıyaslanabilir ve sonra devlet okullannda yabancı dil öğretilmiyor denilebilir? Yabana dil öğretimi yerine yabana dille öğretim, iki dilli öğretim, fen programlarına ek olarak toplumbilimin bir kısım derslerinin de yabana dille yapılması, özel nitelikteki liselerde uygulanan iki dilli öğretimin iyice etüt edilmesi, devlet okullarındaki gayretlerin de gözardı edilmemesi gerektiği kanısındayım. HALİL İZER Emekli tngilizce Öğretmeni Türk harfleri ve Gazi 1 KASIM 1929 Yeni TürJc harHeri çabuk öğrenilmelidir. Yeni Türk harflerini her vatandaşa, kadma, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. Bunu vatanperverlik ve .milliyetperverlik vazifesi biliniz. Bu vazifeyi yaparken düşününüz ki, bir milletin, bir heyeti içtimaiyenin, yüzde ŞiŞU TERAKKi LiSESi onu, okuma yazma bilir, yüzde sekseni bilmezse bu ayıptır. Bundan insan olarak utanmak lazımdır. Bu millet utanmak için yaratılmış bir millet değildir. Iftihar etmek için yaratılmış, tarihini iftiharla doldurmuş bir millettir. Fakat milletin yüzde sekseni okuma yazma bilmiyorsa bu hata bizde değildir. Türkün seciyesini anlamıyarak kafasını bir takım zincirlerle saranlardadır. Anık mazinin hatalannı kökünden teraizlemek zamanındayız. Hatalan tashih edeceğiz. Hatalann tashih Dİunmasında bütün vatandaşların faaliyetini isterim. En nihayet, bir sene, iki sene içinde bütün Türk heyeti içtimaiyesi yeni harfleri öğreneceklerdir. Milleümiz, yazısile, kafasile bütün alemi medeniyetin yanında olduğunu gösterecektir. GAZİ MUSTAFA KEMAL • PANEL DUYURUSU Laiklik ve Atatürk İlkeleri Konuşmacılar: C Cumhuriyet Kitap Kulübü Bakırköy Temsilciliği Karya Kültür ve Sanat Merkezi Prof. Dr. EMRE KONGAR Prof. Dr. TOKTAMIŞ ATEŞ Av. Dr. TENNUR KOYUNCUOĞLU Gazeteci yazar ALİ StRMEN Yöneten: ARMAĞANLI KİTAP GÜNLERİ 115 Kasım 10.000 TL.'nin üzerinde alışveriş eden herkese 2 kitap ya da poster armağanı. Karya Küttür ve Sanat Merkezi, Istanbul Cad. Adliye korşısı, Bokırköy. BOYUT HANEDANIN ÖNLENEMEYEN ÇIKISI VE SALTANATI 6 YILDIR TÜRKİYE'Yİ KİM YÖNETTİ? Turgut Özal; eşi Semranım, oğulları Ahmet ve Efe, kızı Zeynep, damadı Asım, biraderler Korkut ve Yusuf Bozkurt, kayınço Mehmet Yeyinmen, bacanak Ali Tannyar, dayıoğlu Hüsnü Doğan, yeğen Hacı Murat. Tekmili birden bir büyük aile. Namı diğer "HANEDAN". Bu kitap, baskı altında tutulup ertelene ertelene orselenmiş duygu ve düşüncelerin, günün birinde aniden eriştiği doruklardaki serüvenidir. "Dcmokrasi ihalesi kazanmışçasına" ortalığa dört nala dalan "akrabai taallukat"ın ve "yarananların" dünleri ve sonrasıyla "HANEDAN" bireylerinin fotoğrafıdır. Prof. Dr. AYDIN AYBAY Tarih: 4 Kasım 1989, Saat 14.00 Yer: MÜLKİYEÜLER BÎRÜĞ1, KURUÇEŞME AaKAYBIMIZ Çalışma arkadaşım, kardeşim 1. BEŞIKTAŞ KİTAP GUNLERI Bugün 1 Kasım çarşamba 15.0018.30 OH'JtSC.VtYİN OftlSl yî îtllANAÎ 1 HANEDAN Millet mektepleri Millet mektepleri bu akşam merasimle ve büyuk bir lezahuraüa açüacaktır. Harf inkılabının feyyaz neticelerinden henüz istifade edemiyenler bu suretle kendilerini ümmilikten kurtaracaklar ve okuma yazmayı oğrenmeye başhyacaklardır. Millet mektepleri mualümleri bu akşam verecekleri ilk derste okuyup yazmanın faydalanndan, okumanın ticaret, sanat gibi işlerde oynadığı mühim rollerden, bilhassa yeni harflerin ehemmiyet ve kolayhğından bahsedeceklerdir. SARUHAN GÜNEY'İ kaybettim. Acısı hep içimde olacak. TVF ÇETİIV ÖNER KDV dahil 8.000 TL. Bütün kitapçılarda 3 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet C.K.K.da TBMM bugün açılıyor 1 KASIM 1959 HHk •• Türkiye Büyük Millet Meclisinin on birinci devre üçüncü toplantı yılı, yann Cumhurbaşkam Celal Bayar'ın nutku ile açüacaktır. Muhalif ve muvafık milletvekillerirun hemen tamamı, Meclisin çaüşmaya başlaması dolayısıyla başkente dönmüşlerdir. Yarın, Meclis Başkanı Refik Refik KoraRan Koraltan'ın başkanlığında aktedilecek ilk toplantıda Cumhurbaşkam Celal Bayar, Anayasa mucibince yıllık nutkunu söyleyecek, bunu muhtelif seçimler takip edecektir. Bu cümleden olarak Meclis Başkanı, Başkan Vekilleri, Divan Katipleri ve Meclis Idare Amirleri seçilecektir. Bundan sonra, Mecliste temsil edilen siyasi partiler guruplarının ihtisas komisyonlan için gösterecekleri adayların temsil edilebüraesi için Meclis çalışmalanna muhtemelen bir hafta kadar ara verilecektir. Bu bir haftahk arayı müteakip, Mecliste komisyon seçimleri yapılacak ve normal çalışma başlıyacaktır. BEKİR YILDIZ Yeni romanı DARBE'yi ve diğer kitaplannı imzalıyor CLMHURİYET KİTAP KULUBU • BEŞİKTAŞ BELEDİYESİ AaKAYBIMIZ Çalışma arkadaşım, kardeşim Boyul Yayınevi: 513 62 06 Dizdariye Medresesi Sok. No: 4/3 Çemberlitaş/ÎSTANBUL Beşıkiaş Vapur tskelesı Üst geçıt altı BOYUT BANA EVREN PAŞA DEYİN "KENAN EVREN'İN HAYATISANATI VE ESERLERİ" SARUHAN GÜNEY'İ kaybetmenin acısı, hep benimle olacak. Kederliyim. TUNCA YÖNDER 1. BEŞIKTAŞ KİTAP GUNLERI 14 Ekim2 Kasım 1989 SEÇME KİTAPLAR • TÜM YAYINEVLERİ 11.0019.00 AHMET KAHRAMAN SON 2 GÜN Güncel kitaplarda: Üyelere % 20, okurlara % 10 Özel kitaplarda: C.H.P. de sürpriz C . H . P . Meclis grubu bugün saat 15'te Ismet Inönunün başkanlığında toplanmıştır. Toplantıda evvela yapılacak olan grup başkan vekilliği için şu milletvekilleri adaylıklarını koymuş bulunuyorlardı: Avni Doğan, Fethi Çelikbaş, Nüvit Yetkin, Hıfza Oğuz Bekata. Küvit Yetkin Seçimlerden evvel Hıfzı Oğuz Bekata adaylığıru geri almış ve üç aday arasındaki mücadeleyi 98 oy alan Çelikbaşla, 94 oy alan Avni Doğan kazanmışlardır. 1954'ten beri grup baskan vekili olan Nuvit Yetkin'in seçimi kaybetmesi, C . H . P . içinde Kasım Gülek'in istifasmdan sonra ikinci bir sürpriz olmuştur. BAŞSAĞLIĞI Artık Saruhan'sız çalışmak çok zor olacak. Canunız, kardeşimiz, dostumuz CUMHURİYET KİTAP KULÜBU • BEŞIKTAŞ BELEDİYESİ Beşiktaş Vapur tskelesi Üst geçiı altı GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet SARUHAN GÜNEY'İ talihsiz bir kaza sonunda kaybettik. Ailesine, dostlanna başsağlığı dileriz. tafı toplum DERGİSİ KÜLTÜR GEZİLERİ İZMIT GEBZE GEZIS1 "Bana Evren Paşa Deyin", 12 Eylül ve Kenan Evren'in bir portresidir. 12 Eylül nedir ve Kenan Evren kimdir sorulannın kısa yanıtı... "Bana Evren Paşa Deyin" 12 Eylül'ün portresiyle birlikte, Kenan Evren'in hayatı, sanatı ve eserlerini içeriyor. Ama yıllar yılı ülke üzerinde söz ve karar sahibi olan kişinin portresi çizilirken, yaranma duygu ve düşüncesi sonsuz uzaklıktaydı. O işleri, KDV dahil 5.000 TL. Osmanlı aydını geleneğine Bütün kitapçılarda sıkı sıkıya sarılı yazarlara C.K.K.da bıraktık. Boyut Yayınevi: 513 62 06 Dizdariye Medresesi Sk. No: 4/3 Çemberlitaş/İstanbul 4 Kasım 1989 1ZNIK ÇINILER1 SERG1SI ve SULTANAHMETTE B1ZANS ARKEOLOJ1SI DR M t H M E T I T L N A Y 11 Kasım 1989 Geniş Bihgi İçin FEST SEYAHAT ACENTASI Tel: 1S5 05 7 1 1 5 5 23 57 DOÇ 1 KASIM 1988 Cezaevlerindeki baskılann sona erdirilmesini ve halen ytirürlükte bulunan "1 Ağustos Genelgesi"nin kaldınlmasını isteyen aralannda TAYAD'lıların da bulunduğu 70 dolayında tutuklu ve hükümlü yakını dün Mecliste direniş yaptı. SHP ve ANAP'lı yöneticilere sorunlarını anlatan tutuklu yakınları, daha sonra Adalet Bakanı Mehmet Topaç'la Mecliste görüşmek istedi. Ancak, bu görüşmede ısrar eden tutuklu yakınları, ANAP Grup Yönetim Kurulu salonunda yaklaşık 5,5 saat süren bir oturma eylerni yaptılar. Direnişe daha sonra son veren aileler, Meclis kapısında polis kordonu ile karşılaşınca SHP'lilerle güvenlik görevlileri arasında tartısmalar oldu. Mecliste direniş YÖNDER YAPDI INGILTERE'DE İNGİLİZCE Genc tayaiıar ıste tsat Ing iızce yi Ingıltere de M M W ' n k yanaıak jeda.jya oğrenınız Gj/encePü DO6AII «IT. MKJUIIZATMNI'Jur 155 61 39 Setalmuhtar 37/7 Taks.m indiimi /OJxJK Kitap Sergisi Mimarlık Mühendislikve Sanat Kitapları 28 EKİM 4 KASIM 1989 YEM Daimi Sergi Salonu Pazar hariç hergün 09.00/18.00 SEÇENEK KAT KALORİFERİ YAPTIRACAKSANIZ BİZİ ARAYIN Tel: 519 20 54 REKLAM YAY1NCIUK VE TİCARET LIM1TED ŞIRKETI Tel: 130 07 82130 07 93 k^Iyapı endiistri merkezi Cumhutıye; Cad 329 802J0 Hamıye Istanbul Tel ( 1 | 14/ 41 85 (5 Hal) Faks (1) 141 11 01
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle