Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet SPD Genel Sekreteri Fuchs: Sahıbı. Cumhurıyti Maıbaacılık ve Gazetectlik Turk Anonim Şırketi adma Nadir >»di • Genel Yayın MUduru: H t t u CcnuJ. Müessese Müdurü: Emiac UşaldıgU. Yazı Işlcrı Mfiddrü Ok«y Goacnsiıı, • Haber Merkezı Muduru: Y«lçın Bmytr. Sayfa Duzcnı Yöneımem: \li Aat. # Thnslaier ANKARA: Ahmrt T«n, tZMtR. Hüonrt Çttmluıya. pf, Dış Haberler Elfu B«ta. Elonom: Cnfiz T k t n I5 Sendıkı ŞakiM Kcfesa, Ktthllı CcH Ü«rr, Iç Ftolrtıka. Ofcri Haber Arasurma: taM Btffcıa, Yuıt Haberfcn. Nccdd Dofm. Spor Danışmanj A b * * a * Yi Efetım Gtmaty Dıa Yazüar Koca O*jka«, Aıasürma: M n Mft), Düzrtane: A t M d Yıau. # Koonhnator: Ataan Koralaın. • Mali Işkr Eroi Eıtart, • Muhasebe Buknt *otr • BOI(ePUnLlma Scifi Onbcşcotla # Rddun A»e Tonra. 0 Ek Ykymlar Hİlpı Akyd • ldarc Hmrvin Gortı. • Işteunr Öndtr Çtik, # BılgılsİCTTi S«ii lnal 0 ftrsond: Baam tt Yeym. Cumhuırçc Mabuolık \c Gumcdılc TJLS. Ttlck Oofc CML. 39/41 34334 la PK: 246lsanbuL Tet 512 05 ÛS (20 hat), "fetet 22246 FIK (1) S26 «0 72 9 8urc*» M R Zıyl GOkılp Blv. Inkılap S. No: 19/4. Ttt 133 11 4147. TUo. 42344 Ru: (4) 133 <B 65 • iarir H. Zıyl Btv 1352 SJ/3, Ti± 13 12 M, Tcict 5235» ftl. (51) 19 53 «0 İMnU Cat 119 S No: I Kn 1, TH. 19 37 52 (4 hal). TUOL 62155. F K (71) 19 17 H TAKVİM: 4 EKİM 1989 lmsak 4.32 Güneş 5.56 Öğle 11.58 tkindi 15.13 Akşanı 17.49 Yatsı 19.08 Yetiştirdiğimiz korkak, ikiyüzlü, yeteneksiz ve 26 Mart seçimlerinden SHP'nin kazanan parti artniyetli naylon aydın olarak çıkmasına büyük önem verdiklerini tipi, milletimizin söyleyen Federal Almanya Sosyal Demokrat müstesna vasıflanndan Partisi Genel Sekreteri Fuchs, "Siyasi güç yerel politikada başlar. Yerel politikada güçlü olan biri olan devlete parti,genelpolitikada dabaşanlı olacaktır"dedi. sadakat ve saygı düşüncesinden yoksundur. Yüksek yargı ANKARA (Cumlmriyet Büro da yeni bir siyasi gdeneğin filizorganları da sübjektif karar veriyor. su) Federal Almanya Sosyal lerinin belirdiğini kaydederek, Demokrat Partisi SDP Genel Sekreteri Anke Fuchs, Türkiye'deki demokratik dönüşümkrin eüe tutulur, gözle görülür nitelikte olduğunu belirterek, " 2 6 Mart yerel seçimleri bizde bu konuda iyimserUk yarattı" dedi. "Artık sadece ekonomik çerçeveyle ilgUenmek yeterli değil. Şans eşitligj, herkese bir işyeri ve sosyal güvence saglamak önem taşıyor. Biz sosyal demokrat partikr olarak kapitalist sisteme baglı degiliz. Sosyal devlete ba|byız. Acaba Türkiye'de de klasik ekonomik yardım yapmanın yanı sıra, sosyal devlet uygulamasına geçilroesini kolaylaşürmakta ne gibi bir şansımız var" diye konuştu. TUNCAY OZKAN KONYA Başbakan Turgut özal, Konya Selçuk Üniversitesinin açılış töreni sırasında yaptığı konuşmada, gençlerden "milli mücadele ruhunu devam ellirmelerini" istedi. Özal, Türkiye'nin içinde, Türk milleti arasına "fitne sokmak" isteyenlerin bulunduğunu bildirdi. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e de çattığı konuşmasında, "Türkiye bugün kabuğunu kırdı, dışanya çıkmak istiyor. Bunun için aramıza fitne sokmaya çalısanlar var. Hiçbirisi sokamaz. Yollar yürümekle aşınmaz demem. Devletin gücü varsa omı gösterir" dedi. Selçuk Üniversitesi Rektoru Prof. Dr. Halil Cin de konuşmasmda, aydınlan ve yüksek yargı organlarını suçlayı Yerel seçimler bizde iyimser havayarattı Aydmları Cin çarpü Prof. Halil Cin cı düşüncelerini dile getirdi. Cin, aydınlar için "Yeliştirdigimiz korkak, ikiyüzlü, yeteneksiz ve art niyetli naylon aydın tipi milletimizin müstesna vasıflanndan biri olan devlete saygı ve sadakat düşüncesinden de yoksundur" diye konuştu. Halil Cin, yüksek yargı organlarını da ima ederek "sübjektif" kararlar verdiklerini ifade etti. Konya milletvekilleri ve Devlet Bakanı Saffet Sert ile eski Genel Başkan Yardımcısı Ali Talip Özdemir'le birlikte dün saat lOJO'da uçakla Konya'ya gelen Başbakan Turgut Özal, Mehmet Keçecilerle birlikte havaalanından üniversite kampusuna hareket etti. Havaalanından çıkışta Başbakan özal için 10 kurban kesildi. Başbakan Turgut Özal, Selçuk Üniversitesi Kampusu'na girerken kendisi için üniversite rektörlüğü tarafmdan 3 Karaman koyunu kurban edildi. özal, daha sonra tören alamnda konuşmacılan dinlerken zaman zaman Keçeciler'le sohbet etti. Selçuk Üniversitesi Rektörü Halil Cin, konuşmasını yaparken, aydınlara ve hukukçularla yüksek yargı organlanna ağır eleştirilerde bulundu. Gençlere hitaben yaptığı konuşmasmda, Türkiye^nin her zamankinden çok birlik ve beraberliğe muhtaç olduğunu dile getirerek şöyle konuştu: "Türk devletinin ülkesi ve milleıiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak isteyen iç ve dıs duşman mihraklan silahlı, silahsız çeşitli vasıtalaria saldınlanm arttırmışlardır. Ülkemizin bir düşman çemberi ileçevrili olduğunu hiç unutmadan Türke Türkten başka dost bulunmadığını bilerek birbirinize arkadaşlık, dostlok ve kardeşlik bağlanvla sanlınız. Sizi ebed müddel olan devtetimize karşı kışkırtmak isteyenlere hangi yönden ve ideolojiden olursa olsun azimle karşı çıkınız." lü, yeteneksiz, art niyetli, devlete saygı ve sadakattan yoksun" olarak nitelendiren Rektor Halil Cin, konuşmasmda devamla şunlan dile getirdi: "Türk milleti bugün her zamankinden daha çok avdınların sağduyusuna, devletin temel anayasal kunıluşlanmn objektif hukuka bağlı ülke menfaatlerini her şeyin üstünde tutan bir anlayışla görev yapmalanna muhtaçtır. Çifte standartlı, yani dün ak dediğine bugün kara diyen, kendisine yapılmasını istemediği şeyi rahatlıkla başkasına yapabilen, objektif düşünemeyen. değer hükümlerini siyasi, ideolojik, şahsi ve zumrevi çıkar hesaplanna göre oluşturan, çalışmay^ın, çalışanı engellemekle kendini görevli sayan naylon aydın tipi, maalesef üniversiıelerimizden yetişmektedir. Yıllardan beri muslarip oldugumuz bu hastalıktan, ancak sizlerin gençlere kâmil insan, mukemmel insan örBazı aydınlan, "korkak, ikiyüz neği olmanızla kurtulabiliriz. Yetiştirdiğimiz korkak, ikijüzlü, yeteneksiz ve art niyetli, naylon aydın tipi, milletimizin müstesna vasıflanndan biri olan devlete saygı ve sadakat düşüncesinden de yoksundur. Hangi amaç ve düşünceyle olursa olsun Türk devletini bukukun sımrlan içinde kalarak ülke ve raillel için yaptığı icraatından dolayı kınamak, onu hukukun dışında gibi gormek, hasta bir ruh halinin sonucu değilse tamamen ihanettir. Türkiye'nin geçmişte yaşadığı acı olaylan yeniden yaşamaması için bütün aydınlara, bütün kuruluşlara, bütün meslek gruplanna, özellikle egitimcilere ve hukukçulara büyük görevler düşmekledir." Konya'da Selçuk Üniversitesi Rektörü Halil Cin, açılışta 'ağzına geleni'söyledi Sikkeler müzeye verildi • ORDU (AA) Ordu'nun Gürgentepe ilçesinde 3 yıl önce bir tarlada bulunan Helenistik devre ait 394 bronz sikke, mahkeme kararıyla muze müdürlüğüne teslim edildu ' Gürgentepe ilçesinin Kestanealtı yöresinde 3 yıl önce Bahri Gedik, İrfan Aydın ve Sunay Aydın tarafından tarlada bulunan bronz sikkelere, yapılan bir ihbar üzerine Gölköy Cumhuriyet Savcılığı'nca el konulmuştu. Olayla ilgili olarak açılan dava Gölköy Sulh Ceza Mahkemesi'nce dün sonuçlandı ve tarlada bulunan sikkelerin Ordu Müze Müdürlüğü'ne teslim edilmesi kararlaştınldı. Türk F16'Ian • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'de üretilen F16'lara monte edilecek elektronik savunma sisteminin alımına başlanması için ABD Kongresi'nin onayı bekleniyor. Savunma Sanayi Geliştirme ve Destekleme Idaresi (SAGEB) Başkanı Vahit Erdem, ABD'nin Loral şirketiyle 20 eylülde imzalanan anlaşma çerçevesinde Türkiye*ye teknoloji transferi yapılmasının ABD yönetimi tarafından kabul edildiğini ve anlaşmanın ABD Kongresi'nin onayından sonra yürürlüğe gireceğini söyledi. SAGEB Başkanı Vahit Erdem, \, . Cumhuriyet'in sorusuna ( verdıği yanıtta, Loral / şirketinin söz konusu sistem için en uygun fiyatı verdiğini ve anlaşmanın yürürlüğe girmesinden sonraki ilk yirmi ay içinde elektronik savunma sisteminin deneme ünitelerinin Türkiye'ye teslim edileceğini söyledi. Federal Almanya Sosyal Demokrat Partisi ile SHP arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla resmi bir riyafet için dün Ankara'ya gelen Anke Fuchs'u Esenboğa Havaalanı'nda SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal Partisinin Türkiye'de sadece karşıladı. siyasi partilerle değil, Türk insanının nasıl duşündüğü ile de yaBaykal, burada yaptığı konuskından ilgilendiğini belirten mada Fuchs'un ziyaretinin TürFuchs, "Ülkemizde çok fada kiye ile AT arasmdaki ilişkilerin Türk var. Ve biz, parti olarak üikritik bir dönemine rastladığını kemizde yabancı düşmanlıgının söyledi. Fuchs ise bu ilişkilerin fiüzlenmesine asla izin vermeyiz. bir kriz dönemi yaşadığını kabul Yabancılara seçme seçilme baketmediğini söyledi. Fuchs, sorukı verilmesi için ugrasmayı lan yanıtlarken de 26 Mart yerel sürdiiriiyornz" dedi. seçimlerinden SHP'nin kazanan parti olarak çıkmasına büyük SHP Genel Başkanı Erdal tnöönem verdiklerini belirtti. Sosya nü ise Fuchs'un ziyaretinin list Enternasyonal Başkaru ve es SHP'nin Avrupa'daki sosyal deki S D P Genel Başkaru Willy mokrat hareket içinde önernli bir Braadt'ın 'siyasi güç, yerel plat yeri olduğunu gösterdiğini belirtformda başlar' sözlerini anırasa tiği konuşmasmda, "Görüşmeletan Fuchs, "Yerel politikada rimizde Türkiye'nin Avrnpa güçlü olan parti genel politikada TopİDİugu'na girraesinin bizim da başanlı olacaktır" dedi. için önernli bir program hedefı Federal Almanya Sosyal Demokrat Partisi ile SHP arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla Ankara'ya gelen Anke Fuchs ve beraberindeki heyet dün akşam SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ile göruştü. Fuchs, burada yaptığı konuşmada, Avrupa'olduğunu ifade edecefiz. Bugün mntaalefette, ama yakında iktidarda olacak iki parti olarak bu konudaki duşuncelerimizi birbirimize aktaracagız" dedi. Anke Fuchs ve beraberindeki heyet tmren Aykut, Şevket Yılmaz ve Ali Bozer'le görüşecek. fc. Hukukçulara sübjektiflik suçlaması Konuşmasının bir bölümünü de hukuki konulara ayıran Halil Cin, yüksek yargı organlarını, isimlerini vermeden eleştirdi. Cin, şunları söyledi: "Hukukçu daima objektif ve adil olmak ve hukukun kendi özei kurallan içinde kalmak mecburiyetindedir. Pozitif hukukun kurallarını bir kenara bırakıp, kendi sübjektif ve şahsi düşüncelerini, ideolojik gönişlerini hukuk olarak takdim eden, özellikle devleti devamlı mahkum edilmesi gereken bir rakip olarak duşunen hukukçu, hakka ve hukuka değil. sadece haksızlıklara ve ulkede kargaşa çıkarmaya hizmel etmiş olur. Önemli devlel yetkisi kullanan bazı kişilerin, kendi sübjektif düşüncelerini hukuk sayarak kanunlann kendilerine vermediği yetkileri kullanmaian icrai organ veya makamların yerine gecerek açıkça yetki tecavüzünde bulunmaktan korkmamalan devleti icra yetkisiArkası 19. Sayfada Sarp suur kapısı • TRABZON(AA) Türkiye ile Sovyetler Birliği arasmda 31 Ağustos 1988 tarihinde açılan Sarp sınır kapısının iki ülke arasında en çok turizm amacıyla kullanıldığı belirlendi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi tarafından yapılan araştırmaya göre Sarp kapısından eylül 1988haziran 1989 tarihleri arasmda bin 777 kişi giriş, 2 bin 068 kişi de çıkış yaptı. Aynı dönemde kapıdan 288 araç girerken, 242 araç da çıktı. Kapıdan giriş yapanlann 499"unu Türkler, bin 278'ini yabancı lar, çıkış yapanlann da 998'ini Türkler, bin 070'ini de yabancılar oluşturdu. F.ALMANYA NeoNaziler güçleniyor Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya 'dayapılan yerel seçimlerde NeoNazilerin partisi Cumhuriyetçilerin oy oranı yüzde 10'ayaklaştı. DİLEK ZAPTÇIOĞLU BONN Federal Almanyanın en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya'da pazar günu yapılan yerel seçimlerde aşırı sağcı ve Türk düşmanı Cumhuriyetçiler büyük başarı sağladı. Türklerin yoğun olarak yaşadığı büyük sanayi kentlerinde Cumhuriyetçilerin oy oranı yüzde 10'a yaklaştı. Almanya'daki bütün seçmenlerin üçte birinın sandık başına gittiği yerel seçimlerde elde edilen sonuc, gelecek yıl aralık ayında yapılacak genel seçimler hakkında ipucu veriyor. Buna göre Cumhuriyetçiler, önümüzdeki yıl Federal Meclis Bundestag'a girmeyi başaracak ve muhtemel koalisyon ortağı olarak boy gösterecek. Federal Almanya'nın en büyük eyaleti Kuzey Ren Vestfalya'da 13 milyon seçmenin yüzde 65'i sandık başına gitti. tktidardaki Hıristiyan Demokrat Parti (CDU) oy kaybına uğrarken, Sosyal Demokratlar (SPD) hafif bir artış kaydettiler. Türkierin çok yofun yaşadığı Ruhr havzası, Dortmund, Duisburg, Köln, Düsseldorf gibi kentleri içinde barındıran eyalette Cumhuriyetçiler aday gösterdikleri yerierin coğunda belediye meclislerine girdiler. Şimdiye kadar muhafazakâr yönetimlerin elinde bulunan belediyelerde sosyal demokratYeşiller koalisyonuna gidiliyor. SPD oylan yüzde 42,5'tar yüzde 43'e çıkarken, CDU oylan yüzde 42,5'ten yüzde 38'e, Yeşillerin oy oranı da yüzde 9'dan yüzde 8'e düştü^ Eski Nazi subayı Franz Schönnhuber'ın "Cumhuriyetçiler" Partisi yeni kurulduğu için seçimlere ilk kez katılıyordu. Eyaletin yaklaşık yansında aday gösteren parti, hemen her yerde meclise girdi, her on seçmenden birinin oyunu almayı başardı. Bu oylar çoğunlukla eski CDU seçmenlerinden geldi. "Alman halkımn biyolojik ve kültürel özelliklerinin yabaocılar larafından bozulduğunu" iddia eden Cumhuriyetçiler, özellikle Federal Almanya'da yaşayan yaklaşık 2 milyon Türke karşı yürüttükleri "neofasist" propagandayla oy topluyorlar, "Hitler'in aslında savaş istemedigiai, savaşa zorlandıgını" iddia eden parti, "Alman halkını ilelebet suçluluk duygusundan kurtarmak" şiarı altında ortaya çıkıyor. Türkleri, diğer yabancıları ve ikicacılan "asalak" ve "istenmeyen unsur" ilan ediyor. Ülkede yabancılara karşı zaten var olan olumsuz duyguları körüklflyor. yapmak için dün İzmir'e gelen Cumhurbaşkanı Kenan Evren, görev suresinin bitjmine kadar bir "Evliya Çelebi gibi oradan oraya giderek okul açılışlanna katılmayı sürdüreceğini" söyledi. Bu arada Evren'e, açılışını yaptığı bir okulda Atatürk'ün tablosu hediye edildi. Evren, Mehmet Saniye Ûzbey İlkokulu'nu eğitîme açarken yaptığı konuşmada şunlan söyledi: "Benim zamanımda bile Kuranı Kerim öğreneyim diye, mahailemizde bir kadın vardı, Yapım| ma arca er ek yüiviu: y u okU 9 Ç ~ u a ı ı i d i ı ı ı n d a ı ı r nül r tvi if u : ı e5tınlen$ ' |,arın açi|lşını y i t oraya gönderdıler. 3 gün orada çatıştım, 3 gün sonra aynldım. Yani buydu... Ataturk de öyle değil miydi? Ataturk'ü de annesi evvela mahalle mektebine, bir hocaya göndermemiş miydi? 0 tanhlerde eğer bilgi sarıtbi olmak isterseniz muhakkak Kuranı Kerim öğrenecektiniz. llim, irfan, bilgi... Bunlar unutulmuş, öyle olunca Osmanlı Imparatorluğu çöküntuye doğru gitmiş." Evren, Balçova tesislerinde gazeteciteri kabulunde demokrasiye geçişte basının bîıyük payı olduğunu söyledi. Evren "Ama basının hataları yok mu elbette vardır. Cumhurbaşkanı da hata yapar" dedi. (Fotoflraf: AA) Ankara, Kiev'deki silahlardan endişeli Viyana'daki konvansiyonelsilah indirimi görüşmelerinde NA TO 'daki merkez ve kanat ülkeler Sovyet tehdidinin kimi daha çok hedef aldığı konusunda anlaşamadı. Türkiye Kiev 'in en çok silah bulundurulacak bölge kapsamına alınmasına karşı, çünkü Kiev 'deki silahlar Türkiye'yi kolayca vurabiliyor. MUSTAFA BALBAY VtYANA Halen üçüncü aşaması devam etmekte olan konvansiyonel silah indirimi görüşmelerinde NATO bünyesinde merkez ülkeler ile "kanat" ülkeler arasında "öncelikli tehdit bölgesi" konusunda henüz ortak bir görüş belirlenemedi. Merkez Avrupa'daki Ülkeler ve ABD, olası bir sovyet saldınsının öncelikle merkez bölgeyi etkileyeceği görüş ünde. Aralannda Türkiye ve Norveç'in de bulunduğu kanat ülkeler ise en az merkez kadar tehdit altında olduklannı öne sürüyorlar. 19 ekime kadar sürecek olan konvansiyonel silah indirimi görüşmelerinde hâlâ "soguk savaş" dönemi tanımlanmn kullanılması dikkat çekiyor. Doğu ile Batı arasmda bulundurulacak konvansiyonel silahlann sayısının saptanmasından sonra her iki blok da kendi bölgesinde bulundurabileceği silahlann dağüımını kendisi yapacak. Dağılımın NATO'nun yapısı gereği bütün ülkelerin onayıyla yapılması gerekiyor. Bir ülkenin karşı çıkması durumunda sonuca varılamıyor. Urallar'dan Atlantik'e kadar uzanan bölgedeki iki blokun tank, nrhlı taşıyıcılan, top ve helikopterlerinin karşılıklı olarak sınırladınlmasını öngören görüşmelerde ülkeler sürekli olarak birbirlerini de kontrol ediyorlar. ABD ve merkez Avrupa'daki ülkelerin Orta Avrupa'ya ağırlık vermesine Norveç, "Leningrad ve Baltık bölgesinin en çok kendi topraklanm tehdit ettiği "nı öne sürerek karşı çıkıyor. Geçen hafta sonunda Viyanadaki görüşmelere katılan heyet temsilcilerinin bir bölümünü Oslo'ya davet eden Norveç hükümeti bu konudaki kaygılarını dile getirdi. Türk heyeti yetkilileriOsloi daki topiantıyı "Herhangi bir özelliği yok, daha sakin bir kafayla görüş alış verişinde bulunuldu" biçiminde değeriendirdiler. Mersin konusundaki görüşünü başta ABD ohnak üzere birçok ülkeye kabul ettiren Türkiye'nin görüşmelerde karşı çıktığı nokta ise Kiev'in birinci bölgeye alınması. Bilindiği gibi silah indirimine dahil edilen alanlar 4 ayn bölgeye aynlmıştı. Orta Avrupa birinci bölge ohnak üzere halka halka belirlenen bu alanlarda en çok silah birinci bölgede bulundurulacak, sonra azalarak diğer bölgelerdeki süahlann sayıa belirlenecekti. Buna göre Karadeniz'den başlayıp ice doğru bir "huni" gibi ilerleyen Kiev, birinci bölgede yer alıyor. Kiev'in karşısına düşen Türkiye ise dördüncü bölgede. Türkiye, "Kiev beni de doğrudan etkiliyor, ama orada benim alanımdan daha fazla silah bulunacak" görüşünü ortaya atarak buna karşı çıkıyor. Orta Avrupa ülkeleri ise Kiev'in öncelikle kendilerine yönelik bir bölge olduğu görüşünde. Viyana silahsızlanma görüşmelerinde NATO ülkeleri "merkezkanat" tartışmalarını sürdürdü sını istemiyor. GörüşmHer aslında tam bir sinir savaşı. Sinirleri daha sağlam olan taraf, göriışünü kabul ettiriyor. Bir anlamda Türkiye ile Norveç'in sorunlan aynı. Madem ki görüşmelerde 'Atlantik'ten Urallar'a' sloganı kullanılıyor. Kanat ülkelerin de kesinUkle ikinci plaoda tutulmaması gerekli." Türk heyeti temsilcileri, "Bütün görüşlerinizi kabnl ettirecek misiniz" sorusunu, "Kabul ettirmeye çalışacağız. Elimizde kozlarunız var. Ancak diplomaside hiçbir zaman yüzde yüz tatminin olmadığını da unutmamak gerekli" diye yarutladılar. Debray geliyor • ANKARA (AA) Fransız felsefeci, yazar, 1968 kuşağının sembol isimlerinden Regis Debray, Fransız devriminin 200. yıldönümü kutlama programı kapsamında, Ankara, tstanbul ve İzmir'de konferanslar vermek üzere 15 ekim pazar giinü Türkiye'ye gelecek. Fransız Kültür Merkezi'nin davetlisi olan Regis Debray, merkezin yeni dönem etkinliklerinin ilk konferansını verecek. Türk heyeti temsilcileri bu konuda kendi görüşlerini ısrarla savunacaklannı söylediler. Viyanadaki yeni elçilik binasında Türk gazetecilerin sorulannı yanıtlayan bir heyet temsilcisi bu konuda şöyle dedi: "Karara bağlanması gereken Türkiye ile Norveç'in ayru bölyüzlerce konu var. Her ülke ken gede olmasına Yunanistan'ın da di konumunun risk altında kalma karşı çıktığı belirtiliyor. NATO'NUN SİLAH İNDİRtMİ Ev sorununa tişörtlii çöztim • FRANKFURT (AA) Federal Almanya'da bannacak yer darlığından bunalan üniversite öğrencilerinin imdadına tişört üreticileri yetişti. Ev bulmak için çaldıkları kapılar suratlanna kapanan üniversite öğrencileri, gazeteye verdikleri ilanlardan da sonuç alamayınca, "Acele ev anyorum" yazılı tişörtler giymeye başladılar. "Ev anyorum" yazısının altında ise, 1, 2, 3, 4 şeklinde istenilen oda sayısını belirten boş kutucuklar yer alıyor. DANİMARKA Yasanın yürürlüğe girdiği j>azar günü Kopenhag belediye binası, eşcinsel çiftlerle doldu. Yerli ve yabancı basının büyük ilgi gösterdiği evlilik törenlerinde tam 27 eşcinsel çift evlilik kâğıdı inıKOPENHAG Danimarka^ zaladılar da eşcinsellere evlilik hakkı tanınEşcinsellere evlilik hakkı tanıdı. Danimarka'da yaşayan eşcinseller, bu haftadan itibaren bele yan yasa, parlamentoda hem sağ diyelere başvurarak evlenebiliyor kanat partilerinden oluşan hükülar. Danimarka Parlamentosu'ıı met hem de muhalefetteki Sosyal da kabul edilen yasaya göre evli Demokrat Parti ve Sosyalist Halk eşcinsel çiftler, kadınerkek evli Partisi'nin desteğiyle kabul edilliğinden doğan hemen hemen bü di. Yasaya en büyük muhalefet tün haklardan aynen yararlana yüzde ikilik barajı ancak aşabibiliyorlar. Ancak bu haklara ev lerek parlamentoya girebilen Hılat edinme hakkı dahîl değil. Eş ristiyan Halk Partisi'nden geldi. cinsel çiftler, ayrıca daha önceki Geçen sene kurulan üçlü sağ koevliliklerinden doğan çocukları alisyondan önceki dörtlü koalisüzerinde ortak annebabalık hak yonda yer alan Hıristiyan Halk kı elde edemiyorlar. Partisi'nin muhalefeti ve araya gi Eşcinsellere evlilik hakkı FERRUH YILMAZ TV ve sinema üretimi için Doğu ve Batı Avrupa el ele Aralannda Türkiye'nin de bulunduğu 27 Avrupa ülkesi, radyo ve TV konusunda Paris'te 3 gün süren toplantıyaptı. Toplantıya Sovyetler Birliği, Polonya, Macaristan ve Yugoslavya da temsilci gönderdi. SABETAY VAROL PARİS Aralannda Türkiye^ nin de bulunduğu 27 Avrupa ulkesi, radyo ve TV konusunda ortak bir siyasal bildiri yayımladı. Paris'te üç gün süren ve Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın önayak olmasıyla yapılan toplantı ABD ve Japonya'nın 'Audiovisual1 alamndaki üstünlüğünü göğüslemeyi ve Avrupa'nın kendi ürunlerini uretmesi için gücünü birleştirmesini hedef alıyordu. Türkiye'yi toplantıda Devlet Bakanı Ercüment Konukman temsil etti. Bakandan başka TRT Genel Müdür Danışmanı Murat Birsel de toplantının teknik ağırlıklı bölumünde Türk delegasyonuna başkanhk etti. Bu toplantının en ilginç özelliklerinden biri, Avrupa Konseyi 23 ülke dışında, Sovyetler Birliği, Polonya, Macaristan ve Yugoslavya'nın da Batı Avrupalı ülkelerle birlikte davranmaya karar vererek Paris'e temsilci göndermesi oldu. Toplantıda resmi temsilciler yanında 300 civarında uzman bulundu. Amaç, can çekişme aşamasında olduğu şeklinde teşhis konan Avrupa TV ve sinema üretimine canlıhk kazandırmaktı. Bunun için hayli iddialı bir programın yürürlüğe konmasına çalışılı>or. Kıta Avrupası'nda gerek sineması gerekse TV ürünkri uretimi hâlâ yaşam belirtileri gösteren az sayıda ülkeden biri olan Fransa'run bu işin başını çekmesi şaşırtıcı değil. Bilimsei ve teknolojik araştırma alamnda geçen yıllarda yürürlüğe giren oldukça başanlı sonuç veren "Eureka" programırun benzeri bir program üzerinde görüş birliğine varıldı. Bunun için bir koordinasyon komitesi kurulması kararlaştınldı. Komite daha ileri aşamada bir "Audiovisual Gözlem Merkezi" kuracak. Bu merkezin görev i. "Pazarda saydamlık sağlamak üzere değişik ülkelerden bilgi ve istatistik toplamak" olacak. Avrupa Konseyi üyesi diğer ülkeler ve SSCB ile Doğu Avrupa ülkeleri bir yana, toplantının ana çekirdeğini gene 12 AT ülkesi teşkil etti. Londradaki mozayikler • LONDRA (Cumhuriyet) Kıbrıs'ın Rum kesiminden kaçınlan bazı mozayikler Londra'da sergilenmeye baslandı. "Magosa: MÖ. 1600 MS. 1974" başlıklı sergi, Kıbrıs Rum yönetimi tarafından açıldı. Sergilenen pek çok tarihi eser ve fotoğraf arasında söz konusu mozayikler en dikkati çeken parçalar. ren erken seçim, önemli ekonomik kararlar gibi nedenler yasanın uzun sure sürüncemede kalmasına neden oldu.