17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER na erer Boylece okulların açıhşının bınncı gunündekı buluşma ıle ılgılı soyleşı ve anlatımlardan sonra, ıkıncı gun hemen eğıtımoğretım başlar Lıse bıtımıne kadar eğıtım suresı 13 yıldır Bu demektır kı, Federal Alman>a'da bır öğrencı hse>ı bıtırınceye kadar 2600 gtınden fazla okula gıtmış olur Bu ıse, Turkıye'dekı bır öğrencının ılk ve orta oğrenım suresındekı okula gıdış gun sayısının ^ 3 0 daha fazlasıdır yanında "6 Yaş Uygulaması" ıle 1984 doğumlular da okula başlayabıleceklerdır Federal Almanya ve Turkıye'de, bu eylul a>ında okula başlayan 6 yaş çocuklan arasında 18 ava varan bır yaş farkının var olması uzennde önemle durulması gereken bır konudur Yaş olarak daha büyuk olan çocuğun oğrenmede avantajı vardır, büyuk çocuk, daha rahat ve problemsız olarak öğrenım ve eğıtıme ayak uydurabılmektedır Buna bağlı olarak, Federal Almanya'dakı eğıtım suresının lıse bıtımıne kadar 13 yıl olması, bır lıse mezunu Alman gencın Turk arkadaşlanndan 2 ıla 3 5 yıl kadar daha büyuk o'masına yol açmaktadır Turkıye'de 17 yaş cıvannda olan lıse bıtırme yaşı Federal Almanya'da 19 yaşın uzenndedır "Federal Alman Ünıversıteler Yasası"na göre, 18 yaşım doldurmamış bır genç ünıversıteye gıremez Böylece Federal Almanya'da ünıversıte, olgun, kendı sorumluluğunda çalışabılen, araştırma ve muhaVeme kabılıyetı gelışmış gençlerın eğıtım yen olmaktadır Türkıye'mi2de ıse, çok kuçuk yaşta okula başlayan, 2000 gunden az okula gıtmış olan, verılen bılgılen hazmetmek yenne ezberlemış, kış aylannda fazla yüklerulmış, yaz aylannda başıboş bırakılmış olan, kuçük vaştan ıtıbaren sınav korkusu ıle vaşamış, çocuk yaşta meslekı seçım yapmaya zorlanmış çocuklan unıversıtelere yollamaktayız Öğretim Yaşı ve Süresi Hakkıııda Düşünceler Çocuklarımıza oğrenme ve oğrenmış olduğu bügıleri sındırmelen ıçin zaman tanıyalım. Çocuklarımıza olgunlaşmalan, duşunmeleri ve öğrendiklerini kullanabilmeleri içın fırsat verelım. Butun bunları sağlamak ıçin, onları kuçuk yaşta okula başlatmayalım. "Eğıtımoğretım"le "tatil" arasında bır denge kuralım. PENCERE Rumuz "M.Ç." 12 EKİM 1989 6 yaş sorunu Alman ve Turk eğıtım programları karşılaştırıldığında, her ıkı ulkede de çocuklara oğretılınek ıstenılen bılgılenn yaklaşık ayru duzeyde olduğu görulmektedır Yukanda da değınıldığı gıbı okula gıdış gun sayısı uzennden öğrenım suresı %30 daha uzun olan Federal Almanva'da, öğrencı bu ek zamanını, bılgılerını pekıştırmeye ve araştırmaya kullanır Turkıye'de ıse, eğıtımöğretım ıçin geçınlen zaman ancak bılgılerı aktarmak ve bunların öğrencıler tarafından ezberlenmesı ıçin geçerlıdır Bunun >anında, bu yıl yenıden 6 yaş grubundakı çocuklann dkokullara kayıt olabümelen olanaklı kılınmıştır " 6 Jahre" Almancadan Turkçe>e "6 yaş" olarak tercume edılmekte ve burada açıkça bır yanılgıya duşulmektedır Federal Almanya'da 6 yaşını dolduran çocuklar, "6 yasında" dıye adlandınlmakta ve ancak 6 >aşını dolduran çocuklar okula başlatılmaktadırlar Turkıye'de ıse, 6 yaşını dolduran çocuklar ıçin "7 yaşında" denmek gıbı bır yanlışlık yapıhyor Almanca'dakı " 6 Jahre"ı doğrudan " 6 yaş" olarak tercume etmek, duz bır tercume hatasıdır Çunku, Turkıye'de " 6 yaşında" denen çocuk, Federal Almanya'da " 5 yaşında" sayılmaktadır Ve " 6 Yaş Uygulaması" adı altında, çocuklar, fiılen 5'ıncı yaşı doldurmuşlarken okula başlatılmaktadırlar Aynca Federal Almanya'da okula başlama vaşı, okul yılına göre tespıt edılır örneğın bu >ıl, I Temmuz 1982 ıle 30 Hazıran 1983 tarıhlerı arasında doğmuş olan çocuklar, Federal Almanya'da "6 yaş çocuklan" olarak okula başlatılmışlardır Turkıye'de ıse, takvım yılı geçerlı olduğu ıçin, bu yıl, 1983 yıü sonuna kadar doğan çocuklar okula başlayacaklardır Bunun Doç. Dr. SUZAN ERBAŞ Hacettepe Üni. Eğitim Fak. Yaz tatılmın bıtıp okulların açıldığı şu gunler de, ülkemızde her yıl olduğu gıbı, okulların açılma tanhı kamuoyunu çok meşgul eden bır tartışma konusu olmaktadır Mıllı Eğıtım Bakanlığı tarafından her yıl okulların açılma tanhırun önceden ılan edılmesıne karşın konu tekrar tekrar kamuoyunun gundemıne getınlmekte, tartışümakta ve çoğu kez açılış tanhı ertelenmektedır Oysa ılk ve orta dereceh okullarımız son yıllarda 15 eylul ıle 15 ha zıran tanhlen arasında eğıtım öğretim vermektedırler Bu zaman dılunı ıçerısınde okullar 180190 gun açıktır 365 gunun gen kalan gunlerı, hafta sonu tatılı (cumartesı, pazar), >ıl sonu ve yan vıl tatılı, bayramlar (Cumhurıyet Bayramı, yenı yıl ta tılı, 23 Nısan, 19 Mavıs, Şeker Bayramı, Kurban Bayramı vb ) ıle eğıtım öğretim açısından değerlendılememekte, kaybolmaktadır Aynca kayıt süresı, okullann açılmasından sonra sona ermekte, sınıflann şubelendınlmesı gıbı lıse son sıruflardakı öğrencılerın değışık öğrenım kollarına aynlması ışlemlen de okulların açümasından sonra yapılmaktadır Butun bunlar da okullarda, fııb öğretımın, okulların açılmasından 510 gun sonra başlayabılmesıne neden olmaktadır Öteyandan okutulacak kıtaplann okullann başlamasından sonra öğrencılere bıldırılmesı \e bu kıtaplann sağlanması ıçm geçen süre de eğıtım suresınden kayıplara neden olmaktadır Okulların açılışında ortaya çıkan bu durum, tatıl yaklaşırken yenıden gundeme gelmektedır Her yıl okullann kapanış tarıhının ne olacağı yenıden tartışılmakta ve çoğu kez de kapanış tanhı öne ahnmaktadır Butun bunların netıcesınde orta>a çıkan durum ıse, Turkıye'de bır öğrencının ılkokula başlayıştan lıseyı bıtınncev e kadar geçen ortalama 11 yülık öğrenım suresınce en fazla 2000 gun okula gıtmış olmasıdır Dunya ulkelerınde, ılk ve orta dereceh okullarda okulun açık olduğu gun/yıl sa>ısı 160240 gun arasında değışmektedır Ekonomık yönden gelışmış Avrupa ulkelerınde (Fransa, tngıltere, Isvıçre, Federal Almanva gıbı) bu sayı 200210 gun arasında değışmektedır örnek olarak Federal Almanya'yı ele alacak olursak, bu ülkede okullann yaz tatılı sadece 6 haftadır Aynca her ıkı cumartesı gunlennden bınnde de okullarda ders yapılmaktadır An cak değışık tanhlerde bır veya ıkı haftalık kısa ta tıller vardır Federal Almanya'dakı eğıtımögretım sıstemımn temelı, çocuklan alabıleceklennden faz lasına zorlamadan, konulan sındırerek, yıl ıçıne dengelı bır bıçımde dağıtma esasına dayarur Yaz tatıllenne gırerken çocuklara yenı ders yılı ıçin gereklı araç ve gereç lıstelerı verılerek, bunlan okullar açılıncaya kadar sağlamaları olanaklı kılınır Okul kavıtları, okulların açıhş gunünden once so Sonuç Çocuklanmıza öğrenme ve oğrenmış olduğu bıl gılerı sındırmelerı ıçin zaman tanıyalım Çocukla rımıza olgunlaşmalan, duşunmeleri ve öğrendıklerını kullanabılmelen ıçin fırsat verelım Bütün bunları sağlamak ıçin, onları küçuk yaşta okula başlatmayalım "Eğıümöğreum"le "tatıl" arasında bır denge kuralım Zaten çok uzun ve uç aydan fazla olan yaz tatıllerını daha da fazla uzatmayalım Bunun yenne ders yılını uzatalım Turkı>e'nın her bölgesı ıkhm olarak da 1 eylıil ıle 10 hazıran arasında ders yapmaya uygun koşullara sahıptır Ders yılı başlarken yukandakı konuları bır daha duşunelım ve gelecek yıllar ıçin gereklı önlemlerı almaya çalışalım EVET/HAYIR OKT4YAKBAL Gelir Dağdmnnda Dengesizlik Gelir dağıhmı azgelışmiş ulkelerde, gelışmış ulkelerden daha bozuktur ve bu bozukluk, ulkeler gelıştikçe oneminı yitirir. Bozukluğun başlıca nedenı, azgelışmiş ulkelerın sosyoekonomik yapısındaki dengesizlıkten kaynaklanır. İsveç'te Bir Öykücü Bır pızzacıya gırdık Vakıt epey geç Pazar gunu her yer kapalı Nasılsa burası açık Yağmur da yağmıyor mu' Demırtaş, Cengız, Refık Her yerde August Strındberg çıkıyor karşımızai Otelı sokağı, lokantası, mağazası' O dımdık saçları havada unlu dram yazarı "Neyse burda Strındberg yok" dedı ıçımızden bın Adama nasıl pızza ıstedığımızı bıldığımız dıllerle anlatmaya çalıştık Kaç türlü pızza var' Hangısı daha ıyı' Bız uğraşırken konuşmaya, adam güldü, Turkçe "Ben sıze ıstedığınız gıbı bır pızza yapayım" dedı Konyalı ımış, burasını yenı açmış, eskıden başka yerdeymış Bol bol salata doldurduk tabaklara Koskoca bır pızza geldı masaya Konya'dan geimış pızzacı arkadaşla soyleşıye daidık Bır gun önce Peter Curman'ın adasındaydık Orada da yağmur vardı Hava soğuktu Şezlonglara uzanmıştık Yanımda Demır Özlü, mınık mınık adalar Bırını alsak m ı ' Kaçadır' Baktım yanımdakı şezlongta Demır dalıp gıtmış Ourbaş'ın yazdığı gıbı 'Baltık'ın rüzgârı kırpıklerınde Duş mü göruyordu' Kendını Beyoğlu'nda Çıçek Pasajı'nda bıra ıçerken mı duyuyordu' Babıâlı yokuşunda mı, nerde kımbılır1 Bıralar, şaraplar uyku verıyor Dönüşü de eğlencelıydı Durbaş'la Ceyhun bır yanda, Ozkokie Özlü ote yanda prafa oynadılar Ozkök'un sevınçlı ya da uzuntulü seslenışlen göklere yükseldı Ben Baltık'ı seyre dalmışım Bu benım Isveç'e üçüncü gelışım Bu adaya ıkıncı Bır daha ne zaman'' VaRıt kalır mı, yaşam ızın verır m ı ' Anne Marıe ve Sezer Duru soyleşmekteler Kalkıp bıraz oyunu ızledım Kımı anlar uçup gıtmez kolay kolay Şımdı bıle o adadaki, o motordakı zaman parçasını yaşıyorum "Stockholm Öykulerı' nı okuyorum Ikıncı okuyuşum Demır Özlü'nün oykü kıtabı Özlü'yıı ılk kıtabı Bunaltı'dan ben ızlerım Hatta daha onceden, Necatıgıl'ın Kabataş Lısesı'ndekı öğretmenlığı sırasında tanımıştım Ilk öykulerıyle dıkkatımı çekmıştı Bellıydı çok tyı bır yazar olacağı Bır kuşaktı o Kabataşlılar, Hılmı, Demır, Hasan Pulur Bır de oykülerını sevdtğım Uçak soyadlı bır arkadaşları vardı Sonradan yazmayı bırakmış, bılım adamı olmuş, şımdı nerdedır bılemem' Necatıgıl 'Donem' adlı bır mınık dergıde toplamıştı bu gencecık yazarları, şaırlerı Güzel bır dergıcıktı Dönem Demır'ı, Hılmı'yı, Hasan'ı ve daha başkalarının ılk yazılarını orada okudum Umduğum gıbı çıktı çoğu Hılmı Yavuz ünlü bır şaır Demır Ozlu değerlı bır öykucu Hasan Pulur ülkernızın sevılen bır köşe yazarı O balkonda Baltık ruzgârını yüzünde duyarken o 1950'nın ılk yıllarını anımsıyordum Derken Demır Özlu başını kaldırdı Bakıştık, guluştük Yıllardır bır surgun yaşamını sürduruyordu Stockholm'de Yurdunu, kentını ozluyordu 'Beyoğlu Duşü' kuruyordu öykusundekı ınsanları duşleyerek Neydı Turkıye'ye gelmesını onleyen' Soruyordum hukukçulara, dostu Turgut Kazan'a, 'Gen dönebılır' dıyorlardı Orada yazılar mı yazmış, demokrasıyı mı övmuş, 12 Eylul'un yanlışlarma mı değınmış* Hep yaptığımız şeyler lyınıyetlı demokrası arayışlarımız Ozlemlerımız 'Ön yuzlerı Rokoko tarzından bozma yapılarıyla duzgun bır cadde Kurşun rengı, koyu sarı, mat açık mavı yapılar Ekım ayının yağmurlu bır gunu Sokaklar ıslak, bıraz once dınmış yağmur Bır süre sonra yenıden çıseleyebılır Kentın daracık, körfeze yakın, hafıf bır yokuşla çıkılan eskı kıbar mahallesı Österrnalrn Taş döşelı, dortköşe alandan doğru aşağıya ınen, dar bır sokak var, ölgün korfezın ucu görünüyor ordan Kıyıya çekılmış kuçuk gemılerın dıreklerı" Demır Özlü, Stockholm'de bır oğie vaktını böyle anlatıyor Oturduğu evıne gıden bır yolda yurürken mı duşunmüş bunlan 9 O kuçuk evde şarap ıçerken bır sure baş başa kalmıştık Az konuşan bır kışıdır Demır Her sözu anlamlıdır ya da bana oyle gelır lyı bır yazar, lyı bır hukukçu, her şeyın ustünde çok lyı bır dost lyı yazarlar hep tyı dost olurlar. bu kesın ılkedır Nıce deneyımlerın bana bellettığı bır ılke "En ust kattaydım Yazın guneşlı havalarında mat bır güneş ışığı açık mavı gökyüzü de görünuyordu orda Odanın penceresını aralardın Yazacaktın Neyı yazacaktın ama'Sabaha doğru zıhnmın ıçınde uğuldayan bır yığın göruntuyu mu Gençlık yıllarını mı yazacaktın Gençlık yılları Beyoğlu'na ılk çıkışlarında Balıkpazarı'na satıcıların tentelerıne vuran güneşı, şımdı erguvan rengı bır güneş sanıyorsun Ilk Ermenı fotoğrafçıların çektığı fotoğraflar gıbı ' a i m e m Demır, Istanbul'a donunce duşlerındekı kentı, Beyoğ9 lu'nu Balıkpazan'nı, o erguvan renklı güneşı bulacak m ı Bız yıtırdık o gençlık günlerının kentını, sokaklarını Anılarını bıle Ama Stockholm'de uzun mu uzun bır zaman parçasında yaşamak, bır bıkkınlık veren kurşun renklı gunler, kapkaranlık geceler ıçınde bır aydınlık yaratır Istanbul anıları Yalnızlığını daha çok duyar kışı Nıce yıllar orada yaşasa bıle Ornek sevgılı Lutfu Ozkök Neredeyse kırk yıldır yaşadığı Stockholm den kopup Istanbul'a geldığınde yuzu bır başka aydınlanır, bır başka mutlu olur "Yalnızsınız bu kentte Neolursaolsun, karınızdaolsa, çocuğunuz da olsa yalnızsınız Geceler, kışın çok karanlık oluyor ve çok koyu bır karanlık bastırıyor Guneş çok uzaklara çekılmış, çünku guney donencesınde Gunduzun bır çızgı olarak yahyor Hepsı bu Yalnız yapayalnız bır gecenın ıçıne gıdıyorsunuz " 'Stockholm Öykulerı' guzel bır kıtap Bırbırınden etkılı oykuler Hepsınde bır surgunün ıçten dıştan doğan, bızlere ulaşan ızlenımlerı var Bılıyorsunuz 'Stockholm Öykulerı' (Ada Yayını) bu yıl Saıt Faık odulu aldı Boyle yapıtlar her zaman yazılmaz Demır Özlü gıbı duymak, yaşamak o kuzey huznunün ıçınde bunalmak, o bunaltıyı bır yazın urünune çevırecek güce sahıp olmak gerek Demır'le en kısa surede duşlerımızın kentınde buluşmak uzere Prof. Dr. MUSTAFA ALTINTAŞ Gazi Üni. Öğr. Üyesi Devlet tstatısuk Enstıtusu tarafından açık çok farklı olması, ucretlı ve maaşlı kesımın lanan "1987 Yılı Hane Halkı Gelır ve Tuke toplam nüfus ıçmdekı payının duşüklüğtı, kutım Harcamalan Anketı Geçıcı Sonuçlan"na çuk uretıcılığın yaygın oluşu, ekonomıde ağırdayandınlan "gelır dağıhmı" kamuoyunda hğını surduren tarımda yer yer feodal ılışkıgenış yankılara neden oldu lerın varlığı, sosval ve kurumsal dengesızlık1987 yılı ocak a>ından başlayarak bır sene ler, gelır dağılımının daha da kötü olmasına süresınce, 139 yerleşım yerınde önıekleme yol açmaktadır >öntemıvle seçılen 50 kentsel yerleşım yerınTurkıye'de gelır dağılımının kötü olmasıde 14 424 ve 89 kırsal yerleşım yennde 11 976 na kaynaklık eden yukandakı nedenlenn vaolmak üzere 26 400 hanede uygulanan anket nı sıra, 1980 sonrasında uygulanan ekonomı sonuçlanndan ılk yansıma olan, gelır dağılı polıtıkası da bılınçlı olarak gelır dağılımının mının bundan oncekı sonuçlara göre daha da daha da kötuleşmesıne katkıda bulunmuştur bozulması, sankı beklenmezmış gıbı, tartışmalara kaynaklık ettı O>sa kı açıklanan so 1980 öncesi ve sonrası nuçlar, bıze göre, 1980 sonrası uygulanan ekoÜlkemızde gelır dağılımının 1980 oncesınnomık pohtkalann olağan sonuçlanndan baş de de olağandışı ölçüde bozuk olduğu bılınen ka bır şe> oimadığından, bılınenın resmen ıla gerçeklerdendır nından başka bır anlam taşımamaktadır Bız 1987 gehr dağılımı 1970*lı yülardakı olumlu bu yazımızda gelır dağılımının gıderek bozul yönelmenın 1980'h yıllarda tersıne dönduğümasına neden şaşırmamamız gerektığını açık nu ve gelır bozukluğunun gıderek arttığını lamaya çalışacağız göstermektedır En duşuk gelıre sahıp olan yuzde 2O'hk nufusun toplam gelır ıçındekı payı, 197879 bulgularına göre, yuzde 37 oraİki ayrı bağlam nında azalarak yuzde 4'e, nufusun ıkincı yüzAçıklanan sonuçları ırdelemezden önce, kı de 20'lık bölümünün toplam gelırdekı payısa da olsa gelir dağıhmı araştırmalarının an nın yüzde 42 azalarak yuzde 7've, altorta gelam ve önemını behrtmekte yarar bulunduğu lır grubu ıle usttekı gelır grubunu oluşturan kanısındayız Gelır dağıhmı kavramı, temel uçüncu ve dörduncu >oızde 20'lıklerın toplam olarak, fonksıyonel ve kışısel olmak üzere ıkı gelırdekı paylannda değışme ortaya çıkmazayn bağlamda kullanılmaktadır Fonksıyonel ken, en ust gelır grubunu oluşturan beşıncı gehr dağıhmı, uretım sonucunda ona>a çıkan yuzde 20'hğın toplam gelırdekı payının, yuzılkel gelırın uretıme katılanlar ve sosyo de 19 oranında artarak, yüzde 56'>a çıktığı ekonomık gruplar arasındakı dağılımını gös görulmektedır Görülduğü gıbı, enüst gelır tenrken, kışısel gelır dağıhmı gelırın kışı ya grubunu oluşturanlar, toplam gelırdekı payda hane halkı büyuklüğüne göre, kışüer va da lannı, en duşuk ve altorta gefir grupFarının hane halkı arasındakı dağılımını gösterır ve aleyhıne olarak antırmışlardır gelır eşıtsızlıklennı yansıtır 198087 yıllan arasında, faktör fiyatlan ıle Önce bırkaç saptama ) apalım Gelır dağı katkılı ulusal gelırde, sabıt fiyatlara göre, yıllımı azgelışmiş ulkelerde, gelışmış ulkelerden lık ortalama büyume hızı yuzde 5 oramnda daha bozuktur ve bu bozukluk, ülkeler gelış artış gerçekleştınlmıştır Ekonomı buyurken, tikçe önemını yıtırır Bozukluğun başlıca ne kapanması gereken gelır dağılımındakı eşıtdenı, azgelışmiş ülkelenn sosyoekonomık ya sızlığın gıderek bozulmasının temel nedenı, pısındaki dengesizlıkten kaynaklanır Ekono 1980 sonrasında uygulanan ekonomı pohtımık yapının, genye ve ılenye bağlıhklannı za kası ıle fivatlama surecının pazar koşullarıyıflatan ıkılı bır görunum gostermesı, emek na bırakılmasıdır Fıyatlandırma surecının venmlıhğının sektörler ve aynı sektör ıçınde serbest pazar koşullanna bırakılmasının do ğal sonucu, görelı olarak bol olan ışgücü fiyatının, ücretlenn duşuk tutulmasıdır 24 Ocak sonrası uygulamaya konulan ekonomı polıtıkasında ücretlenn düşük duzeyde tutulması ıçin kurumsal sıyasal yenı düzenlemeler, ekonomı dışı etmenler kullanılmış, ışçılenn sendıkal ve kamu çalışanlarmın dernek duzeyınde bıle örgıitlenme haklan buyuk kısıtlar altına alınmıştır Işgucü fıyatının duşük tutulmasının başta gelen amaçlan, kâr oranlannı arttırarak yatınmlan u>annak, yerh üretımm malıyetını duşurerek dışa satım konusu olan mallan re kabet edebıhr duruma getırmek, ıç ıstemı kı sıtlayarak ıç pazarda alınamaz duruma getırılen malların dışa satımım artt rmaktır Sonuç 198O'lı yıllarda vunıtulen ekonomı polıtıkalan, bılınçlı bır bıçımde gelır dağılımının bozulmasını amaçlamıştır Ücretlenn duşük tutulmasımn >anı sıra, ücretlıler üzenndekı dolaylı ve dolaysız vergı yukunün yuksek tutulması, buna karşılık rant, faız ve kârlar üzenndekı vergı yıllcflnün duşük tutulması ve hat ta bu turden gelırlenn kamu kaynaklan ıle arttırılma çabası, ülkenın amaçladığı kalkınma hızının yavaşlamasına engel olamamıştır Başlangıçta kalkınmanın gerekürdığı sermaye bınkımıne kaynaklık edeceğı savı ıle desteklenen gelır dağüımındakı bozukluk, gıderek kalkınmanm önündekı engel bıçımıne bürünmuştür 1980'lı yıllarda en >Tiksek büyüme hızına ulaşıldığı 1986 yılından sonra, kalkınma hızı yavaşlamış ve 1989 yüı ıçin yapılan kestırımlere göre, yuzde 0 2 düzeyıne duşmuştur Dün, gelır dağıhmı bozukluğunun neden olduğu ıstem daralması karşısında sanayıcı ve ışadamlanna "kuçulun" komutu veren hükümet, 26 Mart 1989'da yapılan yerel seçım sonrasında aldığı seçım sonucunun da etkısı ve yaşanan durgunluk ıçındekı enflasyonun çaresı olarak bu kez "buyuyün" komutunu vermış ve bozulan gelır dağılımının 1ıem ekonomık ve hem de toplumsal sonuçlanndan kurtulabılmek ıçin maaş, ücret ve tanm taban fıyatlannda önemlı düzenlemelere gıtmek zorunda kalmıştır Sonuç olarak Turkıye, var olan gelır dağıhmı bozukluğunu daha da kötuleştırıcı polıtıkalardan hızla uzaklaşmalı, ekonomık gelışme ve toplumsal barış ıçin bu bozukluğun ortadan kaldınlmasını amaçlayan polıtıka araçlannı kullanmalıdır M Ç , gurbetçı bır aılenın çocuğu Almanya'da doğuyor, orada okuyor sonra aılecek Izmır'e gelıyorlar M Ç Karataş Lısesı bınncı sınıfına gırryor Ne olursa orada oluyor Lıse muduru, M Ç'yı sıyası şubeye ıhbar edıyor Neden? M Ç , okul defterlerıne ve sıralara "DevVb/, DwGenç, TKP, komünızm" sözcüklerını yazarmış, orak çekıç resmı yaparmış M Ç , 15'ını yenı bıtırmış, ama tutuktanıyor, 87 gün cezaevınde kalıyor, sonra delı mı akıllı mı oiduğunu saptamak ıçın 33 gün de "Adlı Tıp Gözlem Merkezı' nde hucrede yatıyor, ardından mahkemeye çıkanlıyor Türk Ceza Kanunu 142' ıa maddeye göre "tomunızm propagandası yapmak" suçundan 15 yıla kadar hapsedılmesı ıstenıyor Sanığın avukatı savunmasında dıyor kı ' Müvekkılım Mmanystda doğmuş, oğrenıme orada başlamış, sonra Turkıye'ye geimış, bunalımlı bır aılenın, ergenlık çağını yaşayan çocuğudur Türkiye'mn koşultanyla Almarrya'nın koşullan arasındakı aynmı tam yapamamaktadır" Sonuçta mahkeme "beraaf kararı verıyor M Ç , o kadar gerılımhdır kı düşüp bayılıyor DGM Başkanı dıyor kı ' Özel kasıt yokluğundan dolayı hakkında beraat karan verdık Yasalar her zaman boyle hoşgörulü davranmayabılır; yaşamında daıma doğruyu, lyıyı, güzelı s&çeceksın " Bütün gazetelerde olay aynntılarıyla venlıyor, çoğunlukla olumlu yazılar yayımlanıyor M Ç'yı ıhbar eden Karataş Lısesı Müdürü Turan Baysal da konuşuyor ' Soyleyecek bır şeyım yok Kanunlara ve karara saygılıyım " Mudurün öykusu de olayın bır başka yanını sergılıyor Eskı Mıllt Eğıtım Bakanı Hasan Celal Güzel "Öğrencısmı ıhbar eden eg> bmayı görevmın başında tutmam" dıyerek Baysal'ı görevınden almıştı Müdür, Bolge Idare Mahkemesı'ne dava açarak kazanıyor, "görevıne tade" edılıyor Gazetecılere durumunu açıklıyor 'i Oğretmenlerden ıhbar gelmıştı Tutanak tuttuktan sonra dtsıplın kuruluna öğrencıyı s&vk ettım, sonra da sıyası şubeye bıldlrdım Eğer ıhbar etmeseydım, ben suçlu duruma düşecektim " • Çok yonlü bır dram karşısındayız 15 yaşındakı M Ç (Melıh Çalayoğlu) nıçın aklanıyor? "özel kasıf yokluğundan, değıl m ı ' Hepımızın yüreğınde yoğunlaşan duygu nedır? Bacak kadar çocuk komünızmı ne btlır? Basın ve kamuoyu konuya bu açıdan yaklaşıyor M Ç'nın avukatı ılgınç bır saptama yapmış Müvekkılım (M Ç) Almanya'da doğmuş, oğrenıme orada başlamış, (.) Türkiye'mn koşullanyla Almanya'nın koşullan arasında aynm yapamamaktadır" Pekı, bu aynm nasıl yapılacaktı? Bır "büyük" M Ç'y> karşısına alacak ve öğüt verecektı Bakoğlum, arbk Türkrye'desın, Almanya'da değüsm Almanya uygar, Turkıye değıl, Almanya'da özgurtük var, Türkjye'de yok, Almanya'da demokrası var, Turkıye'de ara kı bulasın, Almanya'da ıstedığın gıbı konuşup yazabılırsın, Turiuye'de yasaktır Söyleyeceğın ıkı üç tümce, yapacağın bır resım, senı 15 yıla kadar hapse göturür" M Ç , ıkı ülke arasındakı "aynm"\ ancak o zaman anlayabılırdı DGM yargıçları bu utanç verıcı "aynmı" açıklayabılırler mi? Hayır Yalnız çocuğa bır başka öğüt vermışler "Daıma doğruyu lyıyı, güzelı sececeksmi " "Doğru, lyı, güzel" nedır' özgürlük ve demokrası mı? Ysksa fikır yasaklarıyla donanmış, demokrasıden uzağa düşmüş bır Turkıye'de her şeye boyun eğerek yaşamak m ı ' * Pekı, lıse müdürünün durumu (ve dramı) nedir? Turan Baysal'ı tanımam Evlı m ı ' Kaç çocuğu v a r ' Solcu mu? Sağcı mı? Ne olursa olsun öğretmenler bır kez M Ç'yı ıhbar etmışler Dıyelım Müdür Baysal çocuğu çağırdı, kulağını çektı ' Oğlum, bır daha defterlenne, sırana böyle şeyler yazmal. Yapbğın suçtur, cezası ağırdır" Eğer ögrencılerden, velılerden, odacılardan, oğretmenlerden bınsı "olayı kapattı" dıye müdüru ıhbar ederse yandı gıttı Baysal, ocağına ıncır ağacı dıkılır "Baskı, zulüm, karanlık" duzenı böyle ışlıyor, çark böyle dönüyor Çözum, bu "düzen") değıştırmek, Türkiye'de demokrasiyi kurmaktır Ûlkemızı çağdaş uygarlık düzeyıne enştırmenın başka yolu yok, ama kırk yıldan ben uyguladıgımız sözde çok partılı rejımde, ortaçağın cadı kazanları kaynıyor M Ç'yı cadı kazanına atılmaktan, odun ateşınde yakılmaktan kurtardık lyı, güzel Ne var kı temel çözum o kazanlann tümunü ortadan kaldırmak, özgürlüğün aydınlığına kavuşmaktır ANMA Lı\bettıgımi7 İSTANBUL BÜYUK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aşağıda ozellıklerı belırtılen Kapalı zarf ıle teklıf alma yöntemındekı ıhale ıle ügılenenler, ıhale dosyasını ISKI o E N E L MÜDURLUĞU Tıcaret tşlerı Daıre Başkan Yardımcıhğı'nda görebıhr ve dosya bedelını İSKİ GENEL MÜDURLUĞU merkez veznesıne yatırarak alabılırler. Istekhlenn şartnameye uygun hazırlayacakları kapalı teklıf mektuplarını ıhale tanhınde saat 11 00'e kadar aşağıda belırtılen adreste GENEL EVRAK MÜDURLUĞÜ'ne gırış, tanh ve numarasını ıçeren alındı makbuzu karşıhğında teslım etmelen gerekmektedır Teklıf zarfları saat 14 OO'te Ihale Komısyon Başkanlığı'nca açılacaktır İSKİ thale Geçıcı Dos>a No lşın Adı Keşıf Bedelı Tarıhi Teminat Bedelı T 6410 Duktıl Font Boru USD $ 40 000 000 12 0i 1990 Teklıf 500 000 TL ve fıttmgs temını bedehnın % nıspetınde NOT 1 Yurtdışmdan şartname almak isteyen ılgılıler tSKl'nın Garantı Bankası Odakule Şubesı'ndekı 40000416 nolu hesabına $ olarak (veya eşdeğerı) yatırmalıdırlar 2 Aynca, DHL Servısı ıle gondenlmesını ısteyenler 30 $, (veya eşdeğerı), posta ıle gonderılmesını ısteyenler 10 $ (veya eşdeğerı) şartname ucretıne eklemelıdırler 3 Postadakı gecıkmeler dıkkate alınmaz 4 İSKİ 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'na tabı olmayıp ıhaleyı yapıp yapmamakta, dıledığıne kısmen veya tamamen yapmakta, uygun bedelın tespıt ve takdmnde serbesttır ADRES İSKİ GENEL MÜDURLUĞU Aksaray Meydanı 344/10 AksarayISTANBUL TEL 588 38 00 (35 hat) TELEX 31293 ısu tr 23923 tr FAX 588 38 94 588 38 83 588 39 28 BIZDE HERGÜN AYRI "Oyun Oynanır" \cvcnı donem kursljnmı/ Ishklöl Caö No 18<5 2 Bevogiu Han (Galotasarav Lısesı Kar>ıst) 522 65 SS KâmranYüce' 13 Ekım Cunıa gunu (\aıın) Saat 11 00 de ko/lu dakı \ıle Me/arlıgı nda dostlamla beıabeı annoııi7 Tulâ\Denız Yuce Aktör, Şair M İstanbul Üniversitesi Rektörlıiğu'nden Üruversıtemız Işletme Fakultesı'nın bütün smıflannda öğretıme 16 Ekım 1989 Pazartesı günü Avcılar Kampusu'nda başlanacaktır öğrencılerımıze duyurulur Basın 33796 ANMA Kahpelığın hıyaneıın, zulmun, sömurunun karşısında Çıllen kırpı kırpı olan Çakır gözlen \t kıvırcık saçlanyla Sarı tunçtan amansız bır tufan Ve özverının merdıvenı Ckrektığınde açık gerektığınde gızlı Melek yuzlu bır devrımcı 4ILESI ADfiVA SATILIK ORG Yamaha PSS57C CENGIZ KIRL41NGIÇ AHMET KARL.4NGIÇ 195912 10 1980 338 29 59 526 709 no lu Askerı kımlığımı kaybettım Hukumsuzdur KADtR CERAN İSTANBUL HUKUK FAKÜLTESİ DEKANUĞI'NDAN Fakultemız emeklı oğretım u>elerınden Medeni Hukuk Profesörü OZEL BORA SÜRÜCÜ KURSU SURUCÜ SERTIFIKASI VERILIR OKUL USKUDAR 343 67 KOZYATAĞI362 47 MALTEPE 352 21 TARABYA 162 08 ÇAĞLAYAN 146 88 81 33 21 18 30 Dosya No 1979/61 Esas 1982/15 Karar Davacı Hateme Bayrak tarafından davalılar Kadır Çetın ve muş tereklen ale>hıne açılmış bulunan tespıte ıtıraz davasının mahkeme mızde yapılan açık duruşmaları sonunda Mahkemece verılen 26 8 1982 tarıh \e 1979/61 esas, 1982/15 karar sayılı hükum ıle, Sı nop ılı merkez Lala Kovu Frenk Mahallesı mevkıındekı tarla vasıflı 2 800 m' mesahalı 624 parsel sayılı gayrımenkul ıçın davalılar adla nna yapılan tespıtın ıptalıne ve davacmın talep • e ıtırazının reddıne, taşınmazın Hazıne adına tapuya tescılıne daır verılen karar, davalı lardan Sınop Lala köyunden Şevket kızi Nazmıye Unluturk, Resmı ye Unluturk Meiek Lntutürk, Husnıye Unluturk, Ilyas kızı Ruhsat Gayret, Salıh oğlu Hakkı Genç, Salıh oğlu Muzaffer Genç, llvas oğlu Rıza Bayrak'ın yapılan tum araştırmalara rağmen adreslerı tahkık \e tespıt edılememış ve soz konusu mahkeme ılamı taraflara teb lığ edılememıştır Mahkemece adı geçen kışıler ıçın gazete marıfetıy le ılanen teblıgat yapılmasına karar verılmış olmakla, Yukandakı hukum ozetının gazetede lianından ıtıbaren 15 gunluk temvız muddetı ıçınde yasal temyız ıstemı kullanılmadığı takdırde ke sınleşeceğı teblıgat verıne kaıjn olmak uzere ılanen teblığ oiunur SİNOP KADASTRO MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ'NDEN TEKİN YAYINEVİ'NİN YENİ KİTABI ÇIKTI Prof Dr MUAMMER AKSO\ (Al MI U)\ M ( l MHl RBm*NLlGI M ^ l\l Prof. Dr. ZAHİT İMRE vefat etmıştır Cenazesı 13 Ekım 1989 cuma günü, saat 10 30'da İstanbul Üniversitesi Merkez Bınası'nda vapılacak törenden ve Bevazıt Camıı'nde kıhnacak ögle namazından sonra Edırnekapı Şehıthğıne defnedılecektır Değerlı hocamızı kavbetmenın derın teessuru ıçınde bulunan fakultemız kendısıne Tanrıdan rahmet, kaderlı aılesıne başsağhğı dıler REJ1M BUNALIMINA VE KOTU SONLÇLARINA DOGRL PIPA1ELKENGIDIŞ KİTAPÇILARDA Tekin Yayınevi Ankara Cad 43 Te! 276 69 69 İSTANBUL ^ , , bar papttton SERDAR & SEVİNGÜL 18000100 EtUer.IfUpetiyc Cad Akatlar Girişi Tel. 137 37 b8
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle