23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 EKİM 1989 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Banka plasmanlan • ANKARA (ANKA) Bankalann toplam plasmanlan, ocak haziran dönemleri itibanyla 1989'da 1988'e oranla yüzde 64.3'lük bir artış göstererek 50 trilyon 3.529 milyar liraya ulaştı. Krediler nispeten düşük düzeyde artarken, diğer plasmanlardaki aıtışla iki katına yaklaştı. Bankalar Birliği tarafmdan yayımlanan verilere göre belirtilen bir yıllık dönemde bankalann toplam kredileri yüzde 50 oranında artarak 20 trilyon 815.1 milyar liradan, 31 trilyon 224.8 milyar liraya yükseldi. Kredilerin 12 trilyon 664 milyar liralık bölümü ihtisas kredileri, 18 trilyon 560.8 milyar liralık bölümü ise ihtisas dışı kredilerden oluştu. Ankara'daki zirvede Özal, sanayicileri yumuşaklığıyla şaşırttı Sanayîciye barış çubuğu Odalar Birliği Başkanîık Divam ve Sanayi Odaları başkanlarıyla Ankara'da ikisaat görüşen Özal, son ayların aksine yumuşak, anlayışlı, hak veren, eleştiri kabul eden bir kişilik sergiledi. Özal'daki değişiklik, "Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi tüm kesimlerle iyi geçindiği imajını verme" çabasına bağlanıyor. MERAL TAMER Başbakan Turgut Özal, cumhurbaşkanlığı adayhğının arifesinde sanayiciye "banş çubugu" uzattı. Gümrük Vergisi ve fonlann indirilmesine yönelik 89 ağustos kaıarlarının ardından kopma noktasına gelen hükümet sanayici ilişkisi, önceki gün Başbakan Özal'ın çabasıyla tamir edilmeye çalışıldı. Odalar Birliği Başkanîık Dıvanı ve sanayi odalan başkanlanyla Ankara'da 2 saat kadar gorüşen Özal, son ayların aksine son derecede yumuşak, anlayışlı, hak veren, eleştiri kabul eden bir kişilik sergileyerek toplantıya katılanları epey şaşırttı. Oda başkanları toplantıdan ayrılırken neredeyse "Yahu biz mi yanlış görduk duyduk" diyerek gözlerini, kulaklarını oğuştururken Özal'daki bu değişikliği "seçim öncesi balayı" arayışına bağlıyorlardı. Başbakan'la yapılan sanayi zirvesine katılan bir oda başkanı, "Hava hiç beklemedigimiz şekilde o denli yumuşaktı ki, neredeyse birbirimizin yanağından makas alıp öyle aynlacaktık". derken bir diğeri, "Karşımızda bambaşka bir Özal vardı. tktidara geldiği ilk vüları halırlatan bir Özal. Hatalan kabul eden, ekştirileri hırçınlaşmadan dinleyen... Sanınm Özal cumhurbaşkanlığı secimleri öncesinde kamuoyuna Inm kesimlerle iyi geçindiği imajını yaymak istiyor" dedi. Bu arada Özal'ın, sanayicilerin şimşeklerini üzerine çeken ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Günes Taner'i önceki günkü zirveye davet etmediği de dikkati çekti. İş âlemiyle seçim öncesinde bir balayı arayışında olduğu belirtilen Başbakan Özal, toplantıya sadece sanayicilerden puan toplayan Maliye Bakanı Prof. Ekrem Pakdemirli ve sanayicilerin arasından çıkmış ANAP Başkan Yardımcısı Orhan Demirtaş'la birlikta katıldı. Özal'ın bu tercihi bile sanayiciler tarafından manidar bulundu ve "sulh arayışının bir göstergesi" olarak nitelendi. Zaten ülke gundeminin cumhurbaşkanlığı seçimleriyle bu denli yoğun olduğu bir ortamda Başbakan Özal'ın sanayicileri aniden Ankara'ya çağırması da işadamlarına biraz tuhaf görünmüştü. Gerçi 89 ağustos kararlan ertesinde Istanbul'da yapılan ve Devlet Bakanı Giineş Taner'in tepeden bakan sert tavırlan üzerine hükümetsanayici kavgası haline dönüşen TOBB Yüksek Istişare Konseyi'nin hemen ertesinde TOBB Başkanı Ali Coşkun, sanayi odaları yöneticilerinin Başbakan Özal'la bizzat görüşme isteğini Başbakanlığa iletmiş, ancak aradan 2 aya yakın bir süre gectiği halde bu isteğe bir yanıt gelmemişti. Oda başkanları bu randevudan tam ümitlerini kesmişken Başbakan Özal cuma giinu TOBB Başkanı Ali Coşkun'u arayarak "Haydi salı günii gdin" dedi. Ama oda başkanlannın bir bölümü bu çağnnın kendi başvurularına bir yanıt mı, yoksa cumhurbaşkanlığı öncesinde iş çevrelerinin her kesimiyle iyi ilişkiler görüntüsü sergileıne çabasımn bir parçası mı olduğunu pek anlayamadılar. Çünkü bir hafta önce de altıncılar Ankara'ya cağrılmış ve onlarla da benzeri yumuşak bir görüşme yapılmıştı. Ankara'daki toplantıya TOBB Başkanîık Divanı olarak Ali Coşknn, Yalım Erez, Fuat Miras; Konsey Başkanı Şinasi Ertan ve Başkan Yardımcısı Mehmel Şuhubi, tSO Başkanı Nunıllah Gezgin, EBSO Başkanı Ersin Farai 6 ISCIMN EVRENEVDEN s ^r*j%^m ^ ŞÜKRAN KETENCt yalı, ESO Başkanı Yavuz Zeyönoğlu ve diğer sanayi odalan yönetim kurulu başkanları katıldılar. Bazı oda başkanları toplantı çağrısıru aldıklanndan itibaren ne konuşacaklannı düşünmüşler, ancak ülke gundeminin siyasetle çok yoğun olduğu şu ortamda herhangı bir ekonomik meseleyi gündeme getirmeyi anlamsız bulmuşlardı, ayrıca getirseler bile kafası şu günlerde cumhurbaşkanlığı işiyle meşgul olan özal'ın kendilerini dinleyemeyeceğini düşünmüşlerdi. Ama öyle olmadı. 1981 tktisat Kongresi'nden pasajlar bile okuyan Özal, Gezgin'in sanayideki tehlikeli küçülme, Ertan ve Zeytinoğlu'nun özelleştirme ve Faralyalı'nın ihracatla ilgili yanlış hükümet uygulamalannı sergileyen konuşmalarını ilgiyle ve zaman zaman onlara hak verir biçimde başını onay anlamında sallayarak dinledi. Hükumet üyelerinin de bazı hatalar yapmış olabileceklerini söyleyerek bir anlamda özür bile diledi. Elazığ'da yeni tesisler • ANKARA (AA) Etibank ve TÜGSAŞ'ın, Elazığ'da madencilik ve kimya sanayiinde iki yeni tesisi hizmete almıyor. Etibank'ın Elazığ Ferrokrom Tesisleri'nde ferrokrom üretimini 150 bin tona çıkaracak 100 bin ton kapasiteli ek tesis ile Türkiye Gübre Sanayii A.Ş.'nin yine aynı ildeki kompoze gübre üretim tesislerinde üretime bu ay sonunda başlanacak. Elazığ Ferrokrom Tesisleri'nde kapasite artışıyla elde edilecek 100 bin ton ferrokromun tamamımn ihraç edilmesi öngörülüyor. Ekonomide 1990 hedefleri BİLAL ÇETİN ANKARA 1990 yılı temel ekonomik hedefleri Yüksek Planlama Kurulu'nda (YPK) kesin biçimini aldı. Büyüme hızı hedefi yüzde 5.7 olarak saptamrken ortalama enflasyon hızının yüzde 49 olması, toplam sabit sermaye yatınmlannın 60 trilyon lira düzeyinde tutulması öngörüldü. Yübaşıyılsonu toptan fiyat artışlannın yüzde 38'de tutulması hedeflenirken tnemur maaşlanna da 1990 yılında toplam yüzde 40 civannda zam yapılması kararlastınldı. Bütçe ve programın YPK'daki görüşmeleri sırasında DPTnin hazırladığı taslaklarda bazı değışıklikler yapüdı. 1990 mali yılı konsolide bütçe harcamalan toplamı 61.9 trilyon lira olarak belirlenirken DPT'nin önerdiği 55 trilyonluk gelir tahmini, 53.6 trilyon liraya çekildi. Bu gelirin 43.5 trilyon lirası vergi tahsilatından, 10.1 trilyonluk bölümü de vergi dışı normal gelirler ve fonlardan yapılacak aktarmalardan oluşacak. Gider bütçesinin en büyük kalemini yine transfer kalemleri oluşturuyor. Transfer harcamalan için bütçeye 28 trilyon liralık ödenek konuldu. Bunun 1.9 trilyon liralık kısmı devlet memurlarına kira yardımı için kullanılacak. Geri kalan transferlerin de yaklaşık 14 trilyon liralık bölümü iç ve dış borç faiz ödemeleri, 1.2 trilyonu KtT'lere yapılacak sermaye transferleri, 11 trilyonluk bölümü de diğer transferlerden oluşacak. Bütçede yatınmlar için ise 7.8 trilyon liralık ödenek ayrılırken yaklaşık 6 trilyon lira da diğer cari giderler için aynldı. Bu yıl gayri safi milli hasılanın yüzde 2.5'luk artışla 172.5 trilyon lira olacağı hesaplanırken ortalama enflasyonun da yüzde 68 tahmin edildiği görüldü. GSMH, 1990'da da yüzde 5.7'lik reel artış ve yüzde 49'luk enflasyon sonucu 271.6 trilyon liraya ulaşacak. 1990'da GSMH'nin yaklaşık yüzde 22.1'i tutannda sabit sermaye Oncelikli yöre teşvikleri • ANKARA (ANKA) Kalkmmada oncelikli yörelerde yılın ilk dokuz ayında 607 projeye teşvik belgesi verildi. 1989 yılının ocakeylül döneminde verilen bu belgelere karşıük gelen bir trilyon 351.4 milyar liralık tutar, toplam yatırım teşvikleri içerisinde yüzde 11.3'lük bir bölümü oluşturuyor. DPT verilerine göre kalkınmada oncelikli yörelerde en çok imalat sektöründeki projelere teşvik sağlandı. Dokuz ayda imalat sektörüne 273, tanm sektörüne 207, hizmetler sektörüne 103 ve madencilik sektörüne 24 teşvik belgesi verildi. yatınmı yapılması öngöriilüyor. 60 trilyon liralık sabit sermaye yatırımının 34 trilyon liralık bölümü özel sektör yatınmlanndan, 26 trilyonluk bölümü de kamu yatırımlarından oluşacak. Kamu yatınmlarının da 7.8 trilyonu konsolide bütçe yatınmlanndan, 9.7 trilyonu KtT yatınmlanndan, 8.5 trilyonu da fonlar, mahalli idareler ve döner sermaye yatınmlanndan oluşacak. Bugün Bakanlar Kurulu'nda görüşülmesi beklenen bütçeyle katsayılar hakkındaki açıklamayı Maliye ve Gümrük Bakanı Ekrem Pakdemirli cumartesi günü düzenleyeceği basın toplantısında açıklayacak. Ithal otomobüe yüzde 5 gümrük indirimi daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Giineş Taner, ithal otomobillerden alınan Gümrük Vergisi oranının 5 puan daha indirildiğini açıkladı. Esenboğa Havalimanı'nda, Başbakan Turgut özal'ın Istanbul dönüşünü karşılamak için bulunan Taner, gazetecilerin sonılannı yanıtlarken, "Vergideki 5 puanlık indirim, genelde toplam yüzHe 10.5 oranında bir ucuzluk getirir" dedi. Bakan Taner, gazetecilerin konuya ilişkin sorulannı şöyle yanıtladı: Siz gümrük duvannı aşa|ıya çekerken üretici de olomobile zam yapıyor. Ne dersiniz? TANER Yapmamaları lazım. Çünkü biz onların gerek hammadde gerekse ara mamul maddelerini düşurdük. Şu anda girdilerinde yüzde 20'lere vara» büyük ucuzluk var. Biz bu işin serbest piyasada denge içinde olmasını istiyoruz. Tüketicinin yanındayız. Daha önce de deterjanda yaptık. Bundan sonra da herkesin enflasyonla mücadeleye katılacağını ümit ediyorum. Üretici vergi oranlannın yiiksekliğinden yakınıyor. TANER Bu konu vergi oranlan ile bağlantılı değildir. Onlann, fabrika çıkış fiyatlarını düşürmeleri lazım. Devletin alacağı vergiye kanşmamalan lazım. Onlar fabrika fıyatlannı düşürmeyi bıraksın, sabit tutsunlar yeter. Biz hammadde fıyatlannı düşürmeden gümrük oranlannı düşürseydik, söyledikleri doğnı olurdu. Ama öyle değil. Menkul kıymet satışları • ANKARA (AA) Menkul kıymet satışlan, bu yıl ocakağustos döneminde geçen yıhn aynı dönemine göre yüzde 111 oranında arttı. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) verilerine göre bu yılın ilk sekiz ayında 15 trilyon 224 milyar 440.3 milyon lirası bankalar, 919 milyar 73.5 milyon lirası aracı kurumlar olmak üzere, toplam 16 trilyon 143 milyar 513.8 milyon lira tutannda menkul kıymet pazarlandı. Geçen yıhn aynı döneminde ise 7 trilyon 638 milyar 138.9 milyon lira tutannda menkul kıymet satılmıştı. Taksiye fiş, plakayı ııcuzlattı TAMER ÇERÇt Taksilerde "fışli sistem" şoför ve plaka sahiplerinin tepkisini çekerken plaka fiyatlarının da düşmesine yol açtı. Plaka piyasasında büyük talep oluşturan gurbetçi işçilerin, fıyatlann çok yüksek olması nedeniyle "kiralama" yolunu seçmeleri de fıyatların hızlı gerilemesinde etken oldu. Taksi plaka fiyatlan tırmandığı 85 milyon liralık doruktan inmeye başladı ve geçen günlerde 69 milyon liraya kadar geriledi. Bugüne kadar götürü usulde vergi mükellefi olan taksi sahipleri, kendi beyanlanna göre vergi veriyorlardı. Ancak, yeni yılla birlikte uygulanması planlanan "fîşli taksi" sistemiyle gelir vergisi mükellefi olacak olan taksi sahiplerinin, şimdiye kadar olduğu gibi yılda 300500 bin lira yerine çok daha yüksek vergi vermek zorunda k alacak olmaları, "plaka sahipligT'ni cazip olmaktan çıkanyor. Gerek vergi etkisi, gerekse fiyatlann 85 milyonlara kadar tırmanması, piyasanm en büyük talep yaratıcısı olan gurbetçi işçilerin de plakayı satın almak yerine, "kiralama" yolunu seçmelerini gundeme getirdi. Aylık 41.5 milyon liraya kiraladıklan plakalar ile calışmayı yeğleyen gurbetçi işçilerin piyasadan çekilmesi ile birlikte, verginin de etkisiyle 85 milyon liraya kadar tırmanan flyatlar 69 milyona kadar geriledi. Bu arada yılbaşında geçilmesi planlanan fişli taksi sistemi, taksi işletmecileri ve şoförler tarafından farklı tepki alıyor. Taksi sahibi Derviş Adalı, uygulama ile, günlük kazanan şoförlerin gelir vergisi mükellefi olacaklarını ve aylık olarak ücret alacaklannı belirterek, "Böylece aylık icrel Kontaklar kapanacak m?Fiş uygulamasına tepki gösteren taksıcıler, nşiı uygulamanın gerçekJeşmesı durumunda kontakkapatacakıarınısoylüyorlar. tatmin etmeyince işi bırakanlar olacak ve taksi sahipleri kendileri çalışacaklar" dedi. Plakanın kendileri için bir sigorta olduğunu söyleyen taksi sahibi Ceogiz Doğdu ise "Geçen yıl 7 milyona aldığımız araba şimdi 20 milyon. Hiçbir sosval giivencemiz yok" diyerek gerekirse kontak kapatacaklannı söyledi. Istanbul Taksi Işletenler Demeği Başkanı Ömer Tuncel ise fiş uygulaması ile şoförlerin fiş alabileceklerini, masraflarıru defterde göstereceklerini belirterek şoförlerin sigortalı olma imkânının doğabileceğini de söyledi. 1983 yılında yürürlüğe giren 2822 sayılı yasanın tüzüğü yeni çıktı. Özal hükümeti yıllarca tüzük çıkaramadı. Sonra da çıkardığı tüzük iptal edildi. Yenisi 5 ekim tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. "Grev ve lokavt" tüzüğü, sözde işçilerin grev haklarının sağlıklı kullanılabilmesini düzenler Hukuksal gerekçesi budur. Bir de AT adayı, demokrasi, sivil topluma dönüş çabası içinde olduğunu söyleyen hükümetin, 6 yıllık iktidarı sonunda çıkarılan sivil cumhurbaşkanı adayı Sayın Özal'ın imzasını taşıyan tüzüğün tçeriğine bir göz atalım: Valiler ve kaymakamların oluşturdukları grev ve lokavt danışma kurullarında, il emniyet müdürleri, jandarma alay komutanları, Çalışma Bakanlığı bölge müdürleri, ilçeler düzeyinde ise ilçe düzeyinde aynı güç temsilcileri görev alacaklar. Tüzüğün 3. maddesine göre oluşturulan bu kurulların hazırlayacakları alınacak önlemlere ilişkin planlar, tüzüğün 4. maddesine göre vali ve kaymakamlarca, ilgili tüm görevliler ve güvenlik güçleri yanında kendilerinden yardım istenebilecek en yakın askeri kuvvet komutanlarına gönderilecek. 7. maddeye göre ayrı bir güvenlik kuvveti gereğinde kullanılmak üzere sürekli olarak hazır bulundurulacak. 8. maddeye göre sürekli veya geçici güvenlik ve inzibat noktaları kurulacak. 9. maddeye göre kuvvetlerin kullanılmasında mahalli güvenlik kuvvetlerine öncelik verilerek, arkasından jandarma komando birlikleri çağırılacak. Tüzüğün 10. maddesi, grev yerinde topluluk oluşturulmasını yasaklamaya ilişkin önlemleri getiriyor. Topluluk meydana gelmemesi için önceden güvenlik önlem i alınan grev yerlerinde, buna rağmen seyirci topluluğu meydana gelmişse, olay yerinden uzaklaştırılacaklar. Greve katıldıkları halde işyeri çevresinden ayrılmayanlar, uyarıya rağmen dağılmazlarsa dağıtılacaklar. İşyeri çevresindeki önlemlerle ilgili diğer madde hükümlerinde içki sokulması yasağından, taş, sopa, demir, lastik çubuğa kadar her tür suç aracı olabilecek malzemenin sokulması yasağına kadar her ayrıntı var. Polis, ses ve film alacak. Örneğin 16. madde ile "Grev ve lokavt uygulanan işyerinin önünde beklenmesi, sazlı, sözlü toplantılar, eğlenceler düzenlenmesi ve benzeri yollarla işçilerin heyecanlarının ayakta tutulmasına engel olunur" deniyor. Tabii 17. madde ile de grevciler ve grev gözcüleri için baraka, çadır, barınma yeri yasağı ile birlikte, her tür barınma aracının yıkılması hükmü geliyor. 18. madde ile de mal giriş çıkışına karşı yapılacak engeflemenin engellenmesi öngörülüyor. Tüzük hükümlerini hazırlayan mantığa, Özal hükümetine göre anlaşılan grev alanı ile savaş alanı arasında pek bir fark yok. Sözde işçinin grev hakkını kullanmasını güvence altına alacak önlemler, grev yapan işçiyi suçlu, âdeta düşman gören bir mantığın ürünü olarak ona karşı, onun suç işlemesine karşı alınacak önlemlere dönüşmüş. Toplusözleşme masasında işveren karşısında zayıf olan işçinin korunması için işçiye tanınan tek hak, işçinin bıricik silahı grevin, işçi lehine başarılı, moral verici yapılamaması için akla gelebilecek her tür önlem alınmış. Siyasi iktidar, işçinin anayasa ve yasa ile zaten özünü yitirmiş grev hakkını, daha da kullanılamaz, başarısız hale sokabilecek neleri sokabiliyorsa, önlem adına tüzüğe yerleştirmiş. Tüzük, grev hakkına yasanın üstünde getirdiği yeni yasaklamalar nedeni ile yasayı aşan yasaklamalar nedeni ile iptal edilmeli. Muhalefet partileri, sendikalar, işçilerin grev hakkını savunduklannı söyleyen tüm demokratlar tarafından bu doğrultuda çaba gösterilmeli. Tüzüğün çıkmasının ardından Türkiş, tüzüğü eleştiren açıklamasında, iptali için gerekli girişimi yapacağını açıkladı. Biz yine de tüzüğün getirdiği yasaklamaların boyutuna göre sendikaların ve muhalefet partilerinin tepki ve duyarlılığının zayıf, yetersiz kaldığı görüşündeyiz. Sendikacılar hep biliyoruz, genel kurullar zincirinde görev başında kalma, kişisel yaşama kavgası veriyorlar. Doğa yasası bu. Kişi önce kendini kurtarmak ister. Özal hükümetinin eski sendikacıların seçilme hakları ile ilgili yasa şantajı, ister istemez sendikacıların ellerini, kollannı bağlıyor, sendikacı sorumluluklarını unutturuyor. Muhalefet partileri ise hem sendikacılara yaptlan bu şantaj konusunda duyarsız kaldılar hem de cumhurbaşkanlığı seçimi varken, grev tüzüğü gibi bir konuyu fazla teknik bulabiliyorlar. Oysa demokrasi, insan haklan ve sendikal hakların tüm alanlarında olduğu gibi grev tüzüğü de Özal iktidannın antidemokratik bakışının bir yeni önemli belgesi. iktidarın bütün uygulamaları gibi hak getirme yerine, yeni hak kısıtlamalarını ve sivil toplum, biraz soluk alma yerine de polis devleti anlayışında yeni yasaklamaları getiriyor. Bütün anketler % 15 oyu gösterirken, cumhurbaşkanı adayı olmakta hiçbir sakınca görmeyen antidemokratik, alaturka anlayıştan başka şey beklenemez elbet. Güçlü, caydıncı demokratik karşı çıkışlar başarılamadıkça, bu düzen böyle sürüp gidecek, yeni haklar yerine yeni yasaklamalar gelecek. Grev Alanı mı, Savaş Alanı mı? Şimdi her hafta İstanbul ve Izmir'de bir gemimiz yükünüzü 15 Uzak Doğu limanına taşımak için bekliyor. Dünyanın dördüncü en büyük filosuna sahip NIPPON YUSEN KAISHA (NYK Line) ile, kırk senedir Uzak Doğu'ya düzenlediğimiz klasik hat seferlerine ek olarak yeni bir ful konteyner servisini hizmete koyduk: İstanbul ve İzmir'den gidiş gelişli, Busan, Tokyo, Keelung, Hong Kong, Singapur'a direkt ve Nagoya, Osaka, Yokohoma, Manila, Bangkok, Jakarta, Port Kelang, Penang, Surabaya'ya en çok 30 gün süreli aktarmalı seferler... Kıvançlıyız! Avrupa'nın en büyük taşıyıcısı PEN1NSULAR AND ORIENTAL STEAM NAVIGAT1ON CO. (P&O CONTAINERS) ile İstanbul. İzmır ve Mersin'den İngiltere, Kuzey Avrupa, İskandinavya, ABD, Kanada. Afrika, Pakistan, Hindistan, Bengladeş, Avustralya ve Yeni Zelanda'da olmak üzere 45 limana, nihai noktalara kapı teslimi kara taşıması dahil uygun navlunlu seferlerimiz ise devam etmektedir. Türkiye'nin en eski ve en yeni acentası Catoni'ye yaraşır bir tablo... Bu kacıncı oldu? TANER Gümrük vergilerinde otomobilde üçüncü indirimi yapıyonız. Yapılan yüzde 5'lik Gümrük Vergisi oranı otomobilin toplam Gümrük Vergisi ve fonu odenirken yüzde 10.5'a ulaşıyor. YAVUZ BAYDAR Yani yüzde 47.5'ten yüzde 37'ye STOCKHOLM '89 Nobel indi toplam vergi oranı. Bu da motor hacmi 2000 santilitreye ka Ekonomi Ödülü, ekonometriye dar olan otomobillerde yapıldı. temel katkılan nedeniyle Norveçli bilimadamı Trygve Haavelmo'ya verildi. Oslo Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapan Prof. Haavelmo (78) "Ekonometrik yöntemlerin teorik temdlerine açıklık getirdiği ve paralel ekonomik >apılan geçerii biçimde tahlil ettiği" gerek çesiyle 3 milyon kronluk (vaklaşık 600 milyon TL) ödüle layık gorüldu. Ekonometri, basit bir deyişle, ekonomik yapılar ve veriler arasındaki ilişkileri matematik diliyle inceleyen bir tahlil yönteminin adı. Norveç'te akademi çevrderi dışında pek tanınmayan, ancak ekonometri alamndaki 50 yıllık Ekonomi Nobeli ekonometrinin CATONI 104 Yüdan beri amkksız hizmet veriyorvz.. CATONI DENİZ İŞLERİ A.Ş. MESKEZ Rıhtım Cad. ICI Han 231/233 KM. 1, Tophaneİstanbul Tel: 15150 6 0 / 5 H a l Teleı: 25446 calo tr. Fax: 144 80 47 P.K. 667 Tel 21 88 4445 Telex: 53689 CATTR Fax;2188 37 IZMtR MEKStN P.K. 273 Tel: 12 72834 078 Teten: 67188 CATM TR Fax:30 6O4 İSKENDEJ1UN P.K. 160 Tel: 110 69112 27 Telex. 68125 CATI TR Fax: 134 96 Ekonomi Servisi ABD Doları, Tahtakale'de 25 lira değer kazanarak 2292 liraya fırladı. Mark ise 5 liralık kayıpla 1198 liraya geriledi. Dış borsalarda Japonya'nın faiz oranlannı yükseltmesine ve merkez bankalannın piyasalara müdahalesine rağmen, dolar 1.9138 mark ve 144.50 yene çıktı. Uluslararası borsalarda dolann değer kazanması, iç piyasalara da yansıdı ve Amerikan para birimi dün Tahtakale'de 25 lira değer kazanarak 2292 liraya çıktı. Merkez Bankası da dolar kurunu 21 lira arttırarak bugün geçerii olacak efektif satış kurunu 2298.88 liraya çıkardı. Dolar, Tahtakale'de 29 eylülde 2235 liradan satılıyordu. Böylece, Amerikan para birimi Tahtakale'de 10 işlem gününde yüzde 2.5 değer kazanmış oldu. Federal Alman Markı, dün Tahtakale'de 5 lira değer yitirerek 1198 liraya, Isviçre Frangı 7 lira değer yitirerek 1370 liraya, lngiliz Sterlini de 40 liralık düşüşle 3600 liraya geriledi. Dolar 2300 lira smırmda buluşları bugün dünyanın dbn yanında kullanılmakta olan Prof. Trygve Haavelmo, 1911 yılında Norveç'in Skedsmo kentinde doğdu. 1933'te Oslo Üniversitesi'ni bitirdikten sonra bir süre Oslo tktisat Enstitüsü'nde çalışan Haavelmo, 2Dünya Savaşı'nın başlaması sonucu ABD'ye geçerek doktora tezini Harvard Üniversitesi'nde verdi. 1941 yılında savunduğu söz konusu tezde Haavelmo, makroekonomik kuramlan olasılık hesaplanna dayalı kavramlarla açıkbyordu. 1930'larda ekonomik kuramlann ampirik yöntemle "deneye tabi tutulması" çabasına girişilmiş, ancak makroekonomilerin denenmesinde iki temel sorun ortaya çıkmıştı. Bunlardan birincisi, çok sayıda bireyi ve şirketi kapsayan makroekonomik ilişkilerde, ölçum yanlışı yapılmasa bile kuramlann verilerle uyum göstermesinde onaya çıkıyordu. Burada temel sorun, "uyuın"un ölçüsüydü. Iktisatçıların doğabilimciler gibi tümüyle kontrol altında deneyler yapamayacağı da, ikinci sorunu oluşturuyor du. Pazar verileri vs. üzerinde yapılan gözlemler, bu verileri oluşturan koşuüann çeşitliliği nedeni ile ekonomik ilişkilerin belirlenmesi, değerlendirilmesi ve teste tabi tutulmasında büyük zorluklar doğuruyordu. 1941 'de verdiği tezi ve bunu izleyen çalışmalannda Haavelmo, bu iki temel sorunun, makroekonomik kuramlann olasılık hesaplanna dayalı kavramlarla formüle edildiği takdirde çözümlenebileceğini ortaya çıkardı. Matematikistatistik ölçümleri, Haavelmo'nun çabalan sayesinde, ampirik ekonomik deneylerin temel yöntemi oldu. Isveçli iktisatçı Assar Lindbeck, Haavelmo'nun ünlü tezinden söz ederken "Bilim tarihinde hiçbir tez bu kadar çok sayıda buluş ve çöziimü içermiyordu" ifadesini kullandı. Bir süre Chicago Üniversitesi'nde de çalışan Haavelmo, 1942 yılında Oslo'ya döndü. 1948'de Oslo Üniversitesi'nde profesör olarak görev alan Haavelmo, etkin öğretim üyesi olarak 1979 yılına kadar calıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle