19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 9 OCAK 1989 Iıııamlıatip liselîler geliyor SBF*ye hücnm: Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Cemal Mıhçıoğlu'nun yürüttüğü bir araştırma, 19871988 öğretim yılında bu fakültenin Kamu Yönetimi Bölümü'ne kaydını yaptıran öğrencilerden yüzde 40'tnı imamhaüp kökenlilerin oluşturduğunu ortaya koydu. GENCAY ŞAYLAN ANKARA 1952 yılında eğitimöğretim sistemine giren imamhatip okullarının yar)tığı din eğitiminin laik devlet yapısındaki yeri, başlangıçtan beri bir tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmaların özellikle günümüzde yoğunlaştığı ve giderek siyasi bir içerik kazandığı görülmektedir. Örneğin, Milli Eğitim Bakanlığı'nın ÖSYM sisteminde yaptığı değişikliklerin esasında, imamhatip okulları mezunlanna ayrıcalık sağlamak olduğu yolunda yorumlar vapılmıştır. Siyasal bilgiler fakültesi öğretim üyelerinden Profesor Cemal Mıhçıoğlu tarafından yurütülen bir araştırmada, geçen yıl SBF Kamu Yönetimi Bolümu'ne kayıt yaptıran öğrencilerin yüzde 40'ının imamhatip kökenli olduğunu saptayan bulgu, siyasal içerikli değerlendirmelere konu olmuştur. İmamhatip okulları ile ilgili guncel tartışmalara ilişkin örneklerin sayısı hızla artmış gözükmektedir. İmamhatip okulları birer meslek eğitim kuruluşlarıdır. Eğitim sistemi içinde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak çok sayıda mesleki eğitim kuruluşu vardır. Sağlık, ebe, ilkoğretmen ve kız sanat okulları, kız enstituleri, sanat okulları, otelcilik okulları, sağlık kolejleri, e\ ekonomisi okulları, tapu kadastro okulu, maliye meslek okulu, hayvan sağlık okulları, sözü edilen orta dereceli meslek eğitim kuruluşlarına örnektir. Ancak bu meslek eğitim kuruluşlarırun hiçbiri imamhatip okulları kadar yaygın ve kapsamlı değildir. şu olarak imamhatip okullarının arzı, raesleki talebin çok üzerinde bulunmaktadır. Örneğin, Diyanet İşleri Başkanlığı'na gore 195783 yılları arasında imamhatip okullarından mezun olanların ancak yüzde 29'u meslekleri ile ilgili işlerde çalışmakta, geri kalanları farklı işlere yönelmiş bulunmaktadır. SBFKamu Yönetimi Bölümü'nde imamhatiplilerin ağırlığı arttı Hızlı artış: Mesleki eğitim kurumu olarak kurulan imamhatip liseleri son 18 yılda eğitim programları ve öğrenci sayılarının yüksekliği göz önünde tutulduğunda, genel eğitim kurumlarına dönüşme eğilimine girdi. 1970'te 40 olan lise sayısı 1988'de 384 'e, 44 bin olan öğrenci sayısı da 290 bine yükseldi. ilahiyat fakültesi kurulmuş; ılkokullarda 3, 4 ve 5. sınıflar ile ortaokul 1 ve 2. sınıflarına haftada 1 saat din dersi konmuştur. Ancak 1927 yılında şehir ilkokullarında. 1930 yılında ortaokullarda ve 1939 yılında köy ilkokullarında din dersi kaldırılırken, 1932 >ılında da imamhatip okulları ile ilahiyat fakültesi kapatılrnışUr. Başka bir deyişle cumhuriyet yönetimi, 1930'lu yıllarda din eğitimi ve öğretimini okul sistemi dışına çıkarmış, bu işin aile ya da yerel, yakın çevrelerce yürutülebileceğini varsaymıştır. na göre düzenlenmiş ve derslerin yarısına yakın kısmının meslek dersi olması kararlaştırılmıştır. 1973 yılında imamhatip lisesi mezunlanna tum yüksek öğıenim kurumlarına girme (harp okulları hariç) hakkı tanınmıştir. Ragbet arttı: Yerel muhafazakâr çevrelerin parasal desteğiyle imam hatip liselerine ek olarak pansiyon niteliğinde barınma ve parasız yatılı okuma olanaklarınm sağlanması, imam hatip lisesi mezunlarımn üniversiteye giriş oranımn giderek artması, gençleri bu okullara yöneltiyor. dondurmak bir yana, imamhatîp liselerinin sayı ve öğrenci kapasitesi açısından hızla geliştiği açıktır. Yukarıda da görüldüğü gibi meslek liselerinin arzı, talep açısından yeterli değildir. Hızla sanayileşmeyi öngören, turizm alanında büyük atıhmlara hazırlanan bir ülkede teknik öğretim ya da turizm ticaret alanındaki eğitimin hızlı bir biçimde gelişmesi gereklidir. Ancak eğitim sisteminin bu gereksinmeye tam olarak karşılık vermediği, buna karşılık, imamhatip okullarında, yani dinsel eğitim alanında talebin çok üstünde bir arz sunduğu açıktır. Bu durum, ister istemez imamhatip okullaunın toplumda muhafazakâr politikalar için bir araç olarak kullanıldığı ya da bu yolda eğilimlerin mevcut olabileceği tartışmasını gündeme getirmektedir. ki eğitimin yoğunluğu oldukça düşük tutulmuştur. Bu okullarda normal ortaokul programlarına ek olarak, orta 1, 2 ve 3. sınıflarda haftada 5 saat Kuran ve haftada 3 saat Arapça dersi okutulmaktadır. Ancak dört yıllık liselerde durum değişmekte, meslek dersleri ağırlık kazanmaktadır. İmamhatip liselerinde dört yıla yayılan temel meslek dersleri, Kuran, Arapça, akaid ve kelam, fıkıh, tefsir, hadis, siyer, dinler tarihi, hitabet, dini musiki ve hattatlıktır. Bu derslerin lise 1 ve 2. smıflardaki ağırlığı haftada 15 saat, lise 3'te 19 saat ve son sınıfta 2Osaattir. İmamhatip liseleri, öğrencilere İslami bilgiler vermek bakımından kâğıt üzerinde oldukça başarılı gözükmektedir. Polonyn Adalet Bakanı geldi Gelişme hangi yıllarda? İstatistiklere bakıidığında, imamhatip liselerinin 1970'li ve 1980'li yıllarda çok büyük bir gelişme gösterdiği ortaya çıkmaktadır. 1970 yılında 40 imamhatip lisesi varken, bu sayı 1980 yılında 249'a ve 1988 yılında da 383'e yukselmişti. Aynı yıllarda toplam öğrenci sayısı 44.000'den 178.000'e ve oradan 290.000'e yükselmiş bulunmaktadır. Buna karşılık lise düzeyinde eğitim veren erkek teknik öğretim okullarının sayısı 1980'de 312 iken bu sayı 1986 yılında 447'ye, kayıtlı öğrenci sayısı aynı yıllar arasında 116.000'den 187.000'e yükselmiş bulunmaktadır. Diğer tür meslek okullarından sağlık liselerinin sayısı 198086 döneminde 82'den 96'ya ve kayıtlı oğrenci sayısı 18.000'den 20.000'e yükselmiştir. Ticaretturizm liselerinin aynı dönem içindeki sayısı 230'dan 221'e duşmüş, kayıtlı oğrenci sayısında azalma olmuştur. Yasal dayanak İmamhatip okullarının yasal dayanağı 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 32. maddesidir \e buna göre sözü edilen okulların amacı, din hizmetlilerini yetiştirmektir. Ancak, bu okullann sayılarının ve öğrenci kapasitelerinin hızla büyümesi sonunda buyük bir arz fazlası ortaya çıkmıştır. Bu, ister bilinçli bir planın sonucu, ister kendiliğinden ortaya çıkmış olsun, imamhatip okullarının genel bir orta eğitim kurumu haline gelmesine yol açrnıştır. Böyle bir gelişmenin birtakım sosyal ve politik etkiler yaratmaması mumkün değildir. Nitekim bu sorun üzerinde giderek yoğunlaşan tartışmalar, bu politik ve sosyal etkilerden kaynaklanmış bulunmaktadır. ÎSTANBUL (AA) Polonya Adalet Bakanı Lucas Balcer, Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ın resmi davetlisi olarak dün sabah İstanbul'a geldi. Beraberindeki heyetle birlikte daha sonra Ankara'ya geçecek olan konuk bakan, burada resmi temaslanna başlayacak. Ankara'daki temaslarmdan sonra yeniden İstanbul'a dönecek olan Polonya Adalet Bakanı Balcer, 12 ocak pçrşembe günii.Türkiye'den aynlacak. Özher Özgür Türkiye^de ANKARA (ANKA) KKTC'nin ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı ve Lefkoşa Milletvekili özker özgür ile aynı partinin merkez komitesi üyesi ve Yeni Düzen Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hasan Erçakıcı bir dizi konferans vermek üzere BİLAR AŞ'nin konuğu olarak Ankara'ya geldiler. özgür ile Erçakıcı'mn onuruna 11 ocak çarşamba günü Anadolu Kulubü'nde bir yemek verilecek. Yemeğe Ihsan Sabri Çağlayangil, Hikmet Çetin, Ahmet Abakay, Teoman Erel, Gökberk Ergenekon, Cevat Geray, Haluk Gerger, Uluç Gürkan, Müşerref Hekimoğlu, Yakup Kepenek, Uğur Mumcu, Aziz Nesin, M. Tali Öngören, Arif Sağ, Mümtaz Soysal ve Orhan Tokatlı davet edildi 1948'de... Din eğitiminin tekrar okul sistemi içine dönuşü, 1948 yılında olmuştur. İlkokullara isteğe bağlı din dersi konurken, bakanlığa bağlı olarak 10 aylık eğitim veren imamhatip kurslan açılmıştır. Bilindiği gibi din dersi 1956 yılında ortaokullara, 1967 yılında da lise ve dengi okullara isteğe bağlı olarak konmuştur. Ancak eğitim anlayışı ve felsefesi açısından büyük değişiklik için 1952'ye kadar beklemek gerekmiştir. 1952 yılında köy enstituleri kapanır ya da tamamen biçim değiştirirken. imamhatip okulları kurulmuş ve bakanlıkta bir din eğitimi birimi örgutlenmiştir. Bu birim 1964 yılında bir genel müdürluk haline gelmiştir. Köy enstituleri kapanırken imamhatip okullarının açılışı salt bir rastlantı olarak yorumlanamaz. Nitekim birçok araşîırıcıya göre bu değişim, eğitim politikalarının açık bir muhafazakârlık temeline oturtuluşunu sımgelemektedir. Kayıt yaptıranların oranı Sayıları ve öğrenci kapasiteleri hızla yükselen imamhatip okulları genel bir eğitim kurumu haline donuşme eğilimi göstermektedir. Örneğin 1980 yılında imamhatip liselerine kayıt yaptıran oğrenci sayısı (62.206) genel liselere kayıt yaptıran öğrenci sayısının yüzde 11.7'si kadarken, bu oran 1985 yılında yüzde 13.9'a çıkmıştır (87.560 öğrenci) ve zaman içinde artma eğilimi göstermektedir. Yılda 60.000 civarında öğrenci imamhatip okullarının orta ve lise kısımlarından mezun olmakta Program ve işlev İmamhatip okullarının muhafazakâr politikalara dayanak ve destek sağlama aracı olarak kullanılabileceği tartışması, bu okullann eğitim programlarından kaynaklanmaktadır. İmamhatip okullarında doğal olarak öğrencilere "tslam" öğretilmektedir. Sozü edilen öğretim, hem "ibadeti", hem "muamelalı", yani Islam dininin dunya ve toplum ile ilgiii düzenlemelerini içermektedir. Bilindiği gibi tslam öğretisiyle laik toplum ve siyaset düzeninin bağdaştınlması pek kolay olmamaktadır. Buna ek olarak, Türkiye'de geleneksel olarak Islam ile muhafazakârlık arasında karşılıklı bir bağlantımn ve birbirini tamamldmanın ön plana çıktığı söylenebilmektedir. Işte imamhatip okullarının muhafazakâr politika ve ideolojilerin yerleşmesinde kullanılan bir araç oldukları tartışması bu hususlardan kaynaklanmış bulunmaktadır. İmamhatip okullarında mesle EvrenHn 2 kabulü ANKARA (AA) Cumhurbaşkam Kenan Evren, 11 ocak çarşamba günü, SHP Genel Başkanı Erdal înönü ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'i ayrı ayrı kabul edecek. Cumhurbaşkanlığı Basın Damşmanı Ali Baransel, "Sayın Cumhurbaşkammızın ABD, Ingiltere ve F. Almanya'ya yaptıkları resmi ziyaretlerin yoğun hazırlık çalışmalan, daha sonra araya giren TBMM'deki bütçe görüşmeleri, kendilerinin sayın genel başkanlarla iki ayda bir yaptıkları görüşmeleri doğal olarak aksatmışlı. Sayın Cumhurbaşkammızın bizzat başlattıkları bu güzel gelenek, çarşamba gunü sayın genel başkanlan kabulleriyle devam etmiş olacaktır'' dedi. İmamhatip okullarının tarihçesi İmamhatip okullarının temel yasal dayanağı, Tevhidi Tedrısat Kanunu'dur. Kanunun 4. maddesi. "Maarif Vekaleli yüksek dini>al mütehassısları yeliştirmek üzere Dariilfünun'nda bir tlahiyat Fakültesi tesis ve imamet ve hitabel gibi hidraeti diniyenin' ifası vazifesiyle mükellef memurların yetişrnesi için de a>n meklepler küşad edileceklir" hükmünü getirmiştir. Bu girişim, Atatürkçü 290 bin öğrenci laiklik anlayışı çerçevesinde, dinBugun Türkiye genelinde 1 ta sel eğitimöğretimi de devlet denesi Almanca öğretim yapan Ana netimi altına almaya yönelik budolu tmamHatip Lisesi olmak lunmaktadır. üzere 384 tane imamhatip lisesi faaliyet göstermekte; 290 bin ciTevhidi Tedrisat Yasası'ndan varında öğrenci bu okullarda öğ sonra ülkede, Milli Eğitim Bakanrenim gormektedir. Başka bir de lığı'na bağlı olarak 29 imamhatip yişle, bir mesleki eğitim kurulu okulu ile (ilkokul düzeyine eş), bir 12 Mart'ta ne oldu? Görüldüğü gibi imamhatip okulları gelişme hızı açısından diğer mesleki eğitim kurumlannı geride bırakmış bulunmaktadır. Örneğin. 12 Mart ara hükümetleri doneminde hazırlanan Üçuncü Beş Yıllık Kalkınma Planı, sanayileşmeyi ana hedef almış ve sanayileşen bir toplumda gerekli iş gucü için eğitim sisteminde yapılması gerekli düzenlemelerden soz etmiştir. Nitelikli iş gücu yetiştirmeye yönelik fen liseleri, Anadolu liseleri bu planın ürünleri sayılabilir ve aynı planda imamhatip liselerinin sayılarının dondurulması önerisi yer almaktadır. Ancak bu öneriye uyulmadığı, Mezunlar nerelere giriyor? imamhatip liselerinden mezun olanların çok ufak bir kesimi (yüzde 1.52 civarında) ilahiyat fakültelerine devam etmekte, geri kalan mezunların bir kısmı Diyanet İşleri Başkanlığı'nda goreve girerken, bir kısmı da diğer yükseköğrenim kurumlarına girmeye yönelmektedir. Örneğin 1987 yılında 30.876 imamhatip lisesi mezununun ÖSYM sınavına girdiğı görülmektedir. Bu çerçeve içinde bazı imamhatip liselerinin onemli başarılar sağladığı ve en son yapılan ÖSYM sınavlarında 2 imamhatip lisesinin (Aybastı ve Bingol imam hatip liseleri) en başarılı 40 lise içinde yer aldığı belirtilmektedir. Bu, imamhatip liselerinin ve mezunlarımn üniversiteye giriş sınavlarında giderek yükselen başarılannı kanıîlamaktadır. İmamhatip mezunlarımn en çok üniversitelerdeki kamu yönetimi bölümlerine başvurduğu dikkat çekmektedir. ModaBakırköy deniz otobüsü lslanbul Haber Servisi Deniz otobüsleri için yenilenen Moda Vapur Iskelesi, bugün hizmeıe giriyor. lslanbul Anakent Belediyesi'nce Denizcilik Işletmesi'nden kiralanan ve 30 milyon harcanarak yenilenen Moda Vapur İskelesi, bugün Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan tarafından hizmete açıhyor. \fodaYenikapıBukırköy seferlerine başlayan deniz otobüsleri, Moda'dan 10 dakikada Yenikapı'ya ulaşacaklar. Deniz otobüslerınin, deneme seferlerinin gidiş ve donüş hareket saatleri şövle: Moda'dan kalkış: 07.50, 09.00, 10.10, 13.00, 18.15. Bakırköv'den kalkış: 08.25, 09.35, 10.40, 12.20, 17.40, 18.50. 1974'te ne yapıldı? İmamhatip okulları, 1974 yılında yapılan bir düzenlemeyle meslek eğitimi kuruluşlarına dönüşturulmüştür. İmamhatip ortaokulları esas olarak genel ortaokullardaki progıamları izlemekte. ek olarak öğrencilere Kuran ve Arapça dersi verilmektedir. Lise kısımları ise 4 yıllık eğitım esası Erol Simavi: Kılıç dengesiz konuşuyor lslanbul Haber Servisi Uyuşturucu madde kaçakçılığından beraat eden Dündar Kıiıç'ın açıklamalarında suçladığı Hurriyet Gazetesi sahibi Erol Simavi. "Bu adamın, uyuşturucu kullandığını sanı>orum. Cezaevinde iken uyuşturucu bulamadığı için dengesizleşti" dedi. Kıiıç'ın suçlamalanyla ilgili olarak haftalık Tempo Dergisi'nin sorularını yanıtlayan Erol Simavi, Dundar Kılıç'ı iyi tanıdığını söyledi. Tempo Dergisi'nin son sausında ve dünkü Hurriyet Gazetesi1 nde yeralan "Tanıdıgım Dündar Kılıç" başlıklı yanıtlarda Erol Simavi, Dundar Kıiıç'ın ihale konusundaki suçlamalarına, "Ben ne müleahhitim ne de komisyoncu. Zannedersem beni .Vfehmet Ali Yılmaz'la kanştırdı" karşılığını verdi. Dündar Kılıç'ı 20 yıl once Taşlık Gazınosu'nda tanıdığını anlatan Hurriyet Gazetesi sahibi Erol Simavi, Kıiıç'ın, "oyun oynatabileceği bir kahvehane açabilmesi için" kendisinden izin istediğini söyledi. Simavi, bunun üzerine de zamanın tstanbul Emniyet Mudürü Muzaffer Çağlar'ı telefonla arayarak "L stadım dedim, gelin böyle cemiyele zaran dokunma ilıtimali olan kişiyi kurtaralım. İyi bir adama benziyor, çalışarak yaşasın. Dündar'a da iki şart koştum: Önce silah taşımayacaksın; 'Tamam' dedi. İkincisi, orada burada haraç alıyormuşsun, bundan vazgeçeceksin; 'Soz veriyorum' dedi. Çağlar da ancak kumar sayılmayacak oyunlar ovnatması şartıyla kahve açmasına müsaade etti" dediğini anlattı. Daha sonra, kendisinin de katkılarıyla Dundar Kıiıç'ın "Cem Reklam" şirketini kurduğunu vurgulayan Erol Simavi şoyle dedi: "Sana bir reklam ajansı kuralım, gazino rekJamlan senden geçsin. Adını bile ben koydum, Cem Ajans. Bazı grafikeıier aldırttım. Gazinolar dışında da,reklamalabileceğini söyledim. Zamanla Kastelli'\i filan da aldı. Kastelli kaçtığında 60 milyonumuz da gitti beraber." Simavi, Dundar Kılıç'ı arası açık olduğu Fahrettin Aslan'la da barıştırdığını, ancak daha sonra Kıiıç'ın, Fahrettin Aslan ve Malımul Kavran'la birlik olup reklamları Hürriyet'ten alarak Güneş Gazetesi'nde yayımlattıklarını belirtti. Dündar Kıiıç'ın, kendisine yardımcı olduğunu da belirten Simavi, ağabeyi Haldun Simavi'nin oğlu Süleyman'ın bir trafik kazası sonucu tutuklanarak cezaevine konması sırasında Kıiıç'ın bazı yerlerle temas kurarak yeğeninin iyi koşullarda içerde kalnıasını ••ağladığını anlattı. Dalan, en başarılı kişi tSTANBUL (ANKA) Aralık ayında en çok konuşulan "kişi" Başbakan Turgut özal, en çok konuşulan "konu" hayat pahalılığı, en başarılı kişi de Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan oldu. Arat Araştırma'nın aralık ayı raporuna göre Türkiye Emlak Bankası Genel Müdürlüğü görevinden ayrılan Bülent Şemiler, Galatasaraylı Tanju Çolak ve hayali ihracat yapmakla suçlanan Kemal Horzum en çok konuşulan kişiler arasında yer aldı. Başarının nedeni? İmamhatip mezunlarının ÖSYM sınavlarında yükselen bir başarı grafiği gostermeleri, bu okullarda yurütülen eğitim programları ile ilgili olumlu birgöstergedir. Bununla birlikte bu okulların ve öğrenci sayılarının hızla artması, imamhatip okullarının bir genel eğitim kurumuna dönuşme eğilimi göstermesi birçok çevrede kaygı uyandırmış bulunmaktadır. İlginç olan nokta, bu çevrelerin sadece laiklik konusunda duyarlı olanlardan ibaret olmayışıdır. Örneğin birçok tarikat, özellikle Süleymancılar, bu okullarda "İslam adına İslama ters. resmi ideoloji öğretildiğini" ileri surerek, imamhatip okullanna görülmemiş bir şiddetle karşı çıkmaktadır. Türban savunması hazır ANKARA (UBA) 13 öğretim üyesi tarafından Danıştay 10. Dairesi'ne açılan türbana iptal davası nedeniyle Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), kendisinden istenen savunmayı hazırladı. YÖK yönetiminden edinilen bilgiye göre hazırlanan savunma taslağı üzerindeki görüşmelere 10 ocakta yetkili kurulda başlanacak ve aynı gün kesin şekli verildikten sonra Danıştay 10. Dairesi'ne iletilecek. Aynı nedenle kendisinden savunma istenen Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı 'nın da savunmasını hazırlamakta olduğu öğrenildi. Matkabın başında Demirci atölyesi ziyaretçı akınına uğrayan milyarder dede, matkabımn basınüa (Fotoğraf: Umit Otan) Milyurder dede IstanbuVda Haber Merkezi Yılbaşıçekilişindeyanm biletine 10 milyar lira isabet eden 79 yaşındaki SaJih Gümüşçay, dun İstanbul'ageldi. Önceki gün yeğeni Zaliha Acarkanta'nın çocuklan ve damadı tarafından Kösedere köytinden alınan Salih Gümüşçay, otomobille İzmir'e götürülmüştü. Gümüşçay, akşam üzeri 19.00'da yaşamında ikinci kez bindiği uçakla Jstanbul'a indi ve yeğeninin Fatih Sofular Mahallesi'ndeki evinegitti. Zaliha Acarkanh, Salih Gümüşçay'ın dayısı olduğunu belirtirken, "Parasında gözümüzyok" dedi ve kendisini güveniik açısından İstanbul'a davet ettiklerini söyledi. Arkadaşımız Hakan Kara'nın milyarder dede ile yaptığı röportaj şöyle: 15 yıl önce Kösedere koyüne yerleşen Sdlih Gümüşçay'ın yalnız yaşamı birden değişivermişti. Son uç gün içerisinde yaşamı boyunca gormediği şeyleri görmüştü. İlk kez uçağa binmiş, ilk kez televizyona çıkmıştı. Sayısız gazeteci kendisiyle röportaj yapmıştı. Banka mudürleri çevresini sarmış, ona kentin luks mağazasından giysiler almışlardı. Kentin en lüks otelinde gecelemiş, ama gozune uyku girmemişti. Şimdiyse evinin bahçesine 10 yıl önce diktiği badem ağacının altında gazetecilerle konuşuyordu. Enflasyon konusunda ne diişünüyorsunuz? Allah bana yardım ettiği gibi vatandaşa da >ardım etsin. Peki ANAP'ın ekonomi polilikası konusunda ne duşunuyorsunuz? Allah büyüklerimize akıl fikir versin. Büyüklerimiz aleyhine bir şey yazmayın. Onlar çok çalışıyorlar. Bakın ben iki gunde ne kadar yoruldum. Onlar her gun bu kadar yoruluyorlar. Bcşiktas ve Altat'a para tardımı >apacağınız soyleniyor, doğru mu? Her iki kulube de 50'şer milyon vereceğim. Çocuklar doğru dürüst beslensinler. Salih Gümüşçay, ilk iş olarak köye yerleştiğinde kendisine "öz kızı" gibi davranan 35 yaşmdaki Ayşe Özgüden'i evlatlık edineceğini soyluyor. Dalokay, "Teklif alnıadım" ANKARA (AA) Eski Ankara Belediye Başkanlanndan Vedat Dalokay, Aydınlar Ocağı tarafından diızenlenen, "Belediyelerin Dünü, Bugünü, Yarını" konulu panelde yaptığı konuşmada, "ANAP iktidarmca belediyelere sağlanan imkânlart "cumhuriyet devrimlerine eklenen en buyük halka" diye niteledi. Dalokay, verilen arada, gazetecilerin soruları üzerine yerel seçimlerde aday olması için hiçbir partiden teklif gelmediğini, öneri gelse bile kabul etmeyeceğini söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Türkiye'nin ilk ve en büyük katı atık değerlendirme kompast gübre fabrikası, dün Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli tarafından açıldı. Projesi Philipp Holzmann, inşaatı GAMA ve makine aksamı da Bulıler konsorsiyumunca 22 milyar liraya ınal olan fabrikada günde 550 ton çöp işlenecek. Atıkların tekrar ekonomiye kazandınlmasıyla yılda 1 milyar lira gelir sağlanacak. Hangi çevreler? İmamhatip okullannm yaygmlaşmasında yerel muhafazakâr çevreler başrolü oynamaktadır. Bu çevreler tarafından kurulan imamhatip okulu yaptırma dernekleri, arsa tahsis etmekte, bdzen bina inşaatı yapmakta ve ondan sonra yerel politikacılarla işbirliği yapıp işi Milli Eğitim Bakanlığı'na devredip okulu tamamlattırmaktadır. Okula ek olarak pansiyon yaptırılması ve öğrencilere parasız yabu okullara zatenvar olangenelde arttırmaktadır. Böylece ragbetı imamhatip okulları muhafazakâr çevreler \e politikacıların girişimiyle, muhafazakârlığı guçlendirecek bir araç ya da olanak biçiminde ulusal eğitim sistemine girmekte, giderek yaygınlaşmaktadırlar. Çöp fabrikası KatUam sanıklarına idam kararı TURAN YILMAZ ANKARA Kamuoyunda "Bahçelievler katliamı" olarak bilinen 7 TİP'linin oldürulmesi davasında Haluk Kırcı ile Ahmet Ercüment Gedikli adlı samklar için verilen 8 ayrı idam kararı, A^keri Yargıtay'ca onanarak kesinleşti. 9 yıldan bu yana süren ve uç kez Askeri Yargıtay'a gidip dönen davada, Ömer Özcan ile Duran Demirkıran adlı samklar 12 yıl altı ay ağır hapis cezasına çarptınldılar. Ankara 4. Kolordu Komutanlığı (1) No'lu Askeri Mahkemesi, 7 TİP'linin öldürulmesine ilişkin davayla ilgili gerekceli kararını hazırladı. Gerekceli kararda, Turk Ceza Yasası'nın 313. maddesine göre iki ya da daha fazla kişinin curüm işlemek amacıyla bir teşekkül oluşturmalannın suç sayıldığına işaret edilerek, şöyle denildi: "Suçun olusmaM için sanıkların curüm işlemek üzere aynı gaye doğrultusunda irade mutabakatı içinde bulunmalan, anlaşmaları yeterlidir. Suç için düzenli, planlı ve eylem paviaşma olması zorunlu bir öğe olunmakla birlikte, teşekkül bünyesinde yönetim. yönetici, dayanışma ve disiplin bulunması, suç işienmesi için irade birliğinin >ar olması da suçun subutu açısından gereklidir. Dos>anın tetkikinden anlaşılacağı üzere sanıkların ÜGD'li oldukları, İstanbul'daki cenaze lörenine loplu olarak kalıldıkları ve görüş ayrılığı nedeni>le maklülleri öldürdükleri dusyadaki lüm belgelerle subula etmiş •bulunmaktadır." Askeri mahkeme, bu görüşünu savunmakla birlikte Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nin bu yondeki bozma kararına da uydu. Askeri mahkeme, tüm samklar için 313. tılı Bcıhçelievler katliamı sanıklcın hakkındaki idam kararı Askeri Yargıtay'da onanarak kesinleşti madde uyarınca "cürüm işlemek amacıyla leşekkül oluşturduklan" yonundeki suçlamadan ötüru haklannda beraat kararı verdi. Askeri mahkeme, sanıklardan Ömer Özcan ve Duran Demirkıran'ı önce, öldürme eylemine katıldıkları için idam cezasına çarptırdı. Ancak bu ceza sanıkların "fer'i fail" olmaları nedeniyle I5'er yıl ağır hapis cezasına dönüştürüldu. Bu ceza daha sonra 1/6 oranında indirilerek, 12 yıl altı ay hapis cezası yapıldı. Askeri mahkemenin sanıklardan Kırcı ve Gedikli için daha önce verdiği idam cezalan ise Askeri Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nce onandı ve kesinleşti. Askeri mahkeme, Kırcı ve Gedikli'yi öldurülen her kişi için ayn ayrı olmak uzere 7'şer kez idam cezasına çarptırmıştı. Ancak mahkeme, Gedikli'nin idam cezalannı daha sonra ömürboyu hapis haline donüştürmuştü. Ancak Türk hukuk iisteminde birden fazla ömurboyu hapis idam cezasını gerektirdiği için Gedikli de idam cezasına çarptırılmış sayılmıştı. ANAP'ta durum "Manevi ve milli degerler", ANAP'ın eğitim politikasınm temel ilkesidir. Ancak bu ilkenin çok açık olmadığı, ısteyene göre farklı biçimde tanımlanacağı bir gerçektir. Örneğin iktidar partisinin muhafazakâr kanadı ile "liberal" olduğu ileri surulen kanadının "manevi ve milli degerler" tanımı birbirinden çok farklıdır. Ama buna karsın daha önceki ikttdarlarda olduğu gibi ANAP hukumetlerı de imamhatip okulları konusunda aynı yaklaşımı surdürmekte, topluma dinsel değerleri aşılayarak muhafazakârlığı pekiştirmek pesinde koşmaktadır. Bunun sonucu olarak da aslında ozel bir meslek okulu olması gereken imamhatip okulları giderek eğitim Msteminin ana parçalarından biri haline gelnıe eğilimi göstermektedir. Mülkiyvlilerin basın toplantısı tstanbul Haber Servisi Mülkiyeliler Birliği, Başbakan Yarduııcısı KavaErdem'in isıifastndan sonra kamu yöneıicıleri arasında yapılan değişikliklerin "Mulkiyelilerin tasfiyesi veya Mülkiye hükumet çatışması" şeklinde yorumlanmasını yanlış olarak değerlendiriyor. Mülkiyeliler Birliği İsıanbul Şube Başkanı Hüseyın Ergtın dün birliğin Kuruçeşıne'deki lokalinde dıizenlediği basın toplantısında, Mülkiyeden 130 yıldır Türkiye'ye yüksek dü'zeyde yönetici, maliyeci, ekonomist, işletmeci, bankacı ve diplomat yetişliğini söyledi. Şu anda hükumetteki üç bakan ile parlaınenıoduki 25 milletvekilinin Mülkiye ınezunu olduğunu anımsatan Ergün şunları söyledi: "Mülkiye bir siyasal parti değildir. Mülkiyeliler arasında her görüşten ınsanlar vardır. Turkiye'nin çağdaşlaşma aulımlarına damgasım vuran kurumlardan birisi olan Mülkiye mezunlarımn binlercesı Türkiye'ye hizmete devam etmektedir. Biz kamu yönetimındeki son gorev deiişikliklenni Mulkiyelilerin tasfiyesi ya da Mülkiyeli hukümeı çanşması olarak gormüyonız 10 YIL ÖNCEKİ KATLİAM Soz kcnusu dava, bundan 10 yıl once kamuoyunda genı> yanküar uyandıran "toplu kaıliam" üzerine açılmıştı. 8 Ekim 1978'de meydana gelen oiayda, Bahçelievler semtinde "ev baskım" yapan ÜGD'li samklar, bastıkları evde Osman Nuri Uzunlar. Lalif Can, Efraim Rzgin ile Hürrem (lürses'i öldürmüşlerdi. Aynı evde yaralanan Serdar Altan bir hafta sonra yaşamıru yitirirken, aynı evde kalan Salih Gevenci ile Faruk Ersen ise kaçınlmış ve daha sonra Eskisehir Yolu üzerinde öldürülmüş olarak bulunmuşlardı. Bu olay uzerine başlatılao soruşturma askeri savcıhkça 30Temmuz 1979'da sonuçlandınlmtş ve tum samklar hakkında dava açılmıştı. O tarihten bu yana süren yargtlama süresince 4 kez askcri mahkemede karar veriidi, dava dosyası da uç kez Askeri Yargıtay'a gidip yeniden döndü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle