Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OCAK 1989 CUMHURİYET/13 Atlı kızakla gezinti Moskova Hayvanat Bahçesi güneşli bir pazar günu atlı kızaklar uzerifHle çıkılan nostaljik gezintilerie daha başka güzel. Geri planda Stalin döneminde kentin yedi ayrı yerıne inşa ettirilen ve apartman olarak kullanılan binalardan biri görulüyor. (Fotoğraflar. Reuter) İstanbul Haber Servisi Iş Bankası'nın tek taraflı olarak iptal ettıği proıokol paralelinde 5 milyar lira alacağı olduğunu iddia ederek İngilıere'nin lpswich limanında tutuklattığt Tek Nakliyat ve Ticaret AŞ'ye ait m.'v Emre2 adlı yiık gemisinin kaptanı Ümit Erdeli ve 18 kişilik mürettebat dün Türkiye'ye dondü. Gemi mürettebatı İş Bankasf nı ülkede halledebileceği borç ve alacak ilişkisi yuzunden kendi insanlarına yabancı bir ülkede acı çektirmekle suçladılar. Tek Nakliyat \e Ticaret A.Ş'nin sahibi Soyuer Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Soyuer. Iş Bankası'nın aralanndaki protokolu tek taraflı olarak haksız bir şekilde feshettiğini belirtti. Tutuklu geminin mürettebatı döndü 1QQfl mnripl n t n m n h ı l U n l ü otomobil I 9 3 U IIIUUCI UUIIIIinill ş, oene, model iki yeni otomobili Detroitte düzenlenen bir fuarda sergiledi. Gövdesi plastikten imal edilen otomobillerden üstteki Pontiac, alttaki de Silhoutte marka. (Fotoğraf: Reuter) ^ ANKARA (UBA) Türk Hava Kurumu (THK) yolcu taşıma ucretlerine 10 bin lira zam yaptı. THK Başkanı İnanç Ayaş, akaryakıt ve lastik gibi uçak parçalarına yapılan zamlar nedeniyle fiyat arttırımına girmek zorunda kaldıklarını söyledi. Zam oranını çok düşük tuttuklannı ifade eden Ayaş, "Tiim hatlarımıza 10 bin lira gibi bir zam yaptık. Bizira amacımız kâr etmek değil, hizmet vermektir" dedi. THK'nın zamlı tarifesi şöyle: IstanbulSamsun 90.000, Anr karaElazığ 90.000, IstanbulElazığ 115.000, IstanbulAnkaıa 70.000, AnkaraErzincan 80.000, AnkaraKars 100.000, IstanbulKars 120.000, İstanbulErzincan 100.000, ErzincanKars 30.000, AnkaraUrfa 100.000, AnkaraAdana 75.000 Adanatzmir 120.000. THK uçakları da zamlandı V l k l l i f l G Ü f l f i S İ Fınlandiya'n|n ikinci buyuk kenti Turku'da w ••*•••«) M M i ı w y ı j n ş a ecjiien dünyanın en luks yolcu gemisi ilk durağı olan Los Angeles Limanı'na vardı. 740 yolcu kapasiteli Viking Güneşi, 135 mılyon dolara mal oldu. (Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVAMI "Tek Atımlık Barut" Kongre'de... (Baştarafı 1. Sayfada) Bush'un, seçimler sırasında tasarının Kongre'den geçmesi koşuluyla verdiği onay sözüymüş. Ikincisi, "Türkiye'nin geçmışe göre daha esnek bir tutuma kaydığı "na işaret eden gözlemmiş... Başbakan Özal'ın bir başka tutumunun daha, Kongre'deki gelişmelerin hızlanmasına neden olabileceğini öne süren diptomatik kaynaklar da var. Aralık ayı içinde Washington'da eski ve yeni yönetimin ileri gelenleriyle görüşen Özal, kendisine yapılan tavsiyelere karşın Ermeni konusuna değinmekten kaçınmıştır. Oysa bugüne kadar Amerikan tarafıyla hemen her temasta Türkiye'nin bu konudaki haklı duyarlığı her vesileyle vurgulanmıştı. Onun için Başbakan'a şu telkin yapılmış: Gayri resmi de olsa. Bush yönetimiyle yapılan ilk temasta bu konuya değinilmezse, yanlış anlaşılabilir; karşı tarafta, "yeşil ışık" yakıldığı biçiminde algılanabılir. Ama öyle anlaşıhyor ki Başbakan Özal, ne bu telkinden etkilenmiş, ne de "tek atımlık barut" diye özetlenebilecek talihsiz demeçlerinden vazgeçmiştir. Sonuç, bazı çevrelerde beklendiği gibidir: Türkiye'den gelen "olumlu sinyaller"\r\ de katkısıyla Amerikan Kongresi'nde işler hemen kızışmıştır. Şimdi ne olacak? Dışişleri Bakanı fviesut Yılmaz, 32. Gün programında, Türk diş polrtikasının bu konuda değişmediğini çok alçak sesle söylemiştir. Duyulduğunu sanmıyoruz. Bu konuda eğer bir politika degişikliği yoksa, bu durum Başbakan Özal taraiından gür sesle açıklanrnalıdır ki, Atlantik'in öteki yakastndan duyulabilsin! Çünkü bu sorun, ülkemiz açısından öyle küçümsenebilecek "tek atımlık barut" değildir; kurcalandıkça kurcalanabilecek bir özelliği vardır. Libyada panik (Baştarafı 1. Sayfada) bir Amerikan saldınsından korkan Libyalılann başkent Trablus'u terk etmeye başladığını bildirdi. Ajansa göre benzin istasyonları onünde uzun kuyruklar oluştu. Ajans, Albay Muammer Kaddafi'nin e\inin bir "kaleye" donuştürüldüğünü ve dama uçaksavar fuzeleri yerleştirildiğini bildirdi. Rotna muhabırimiz Nilgün Cerratıoğhı, Guney İtalya'da da sılahh kuvvetlerin alarma geçtiğini, Sicilya'nın guney sahillerinde ise ha\a kuvvetleri ile donanmanın her an harekete geçmeye hazır bekletildiğini bildirdi. Askeri havaalanları ıse kırmızı alarmTğeçmiş durumda. Yunanistan da Girit adasındaki birliklerini teyakkuz durumuna geçitdi. Libya \e İtalya'daki heyecana karşın ABD. "olayın kapanmış" olduğunu vurgulayarak .Amerikan uçaklannın kendilerini savunmak için Libya jetlerini düşurduğüne ilişkin iddiasında ısrar ediyor. Libya, onceki gece yaptığı açıklamada ha\a çatışmasmı ABD'nin "planlı saldınsı" olarak nitelemış ve duşurulen Libya uçaklannın silahsız keşif uçakları olduğunu öne surmustu. ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) onceki gun duşürülen MIG23 tipi iki Libya uçağının, üslerinden havalandıktan 12 dakika sonra vurulduklarını açıkladı. Savunma Bakanı Frank Carlucci dün gazetecilere yaptığı açıklamada, Libva uçaklannın üslerinden aynlır ayrılmaz radarlarca tespit edildiğini ve daha sonra Amerikan uçaklarına "tehdit oluşlurur oluşturmaz" birer dakika arayla, ilk MlG23'un "Sparro»", ikincisinin ise "Si<lewinder" fuzesi ile vurulduğunu bildirdi. Öte yandan ABD Sav unma Bakanlığı, Amerikan uçaklannın olay sırasında kaydettiği video bantta, Libya uçaklarından en azından birinin silahlı olduğunun görüldüğünü açıkladı. avcı uçağının Amerikalılarca duşürülmesine tepkiler dünkü Fransız basınında geniş şekilde yansıdı. • Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in bildirdiğine göre Yunanistan hukumeti Akdeniz'dekı son olaydan kaygı duyduğunu belirtti. Bu arada Atina'da ABD aleyhinde bir gösteri düzenlendi. Atina'nın olaydan kaygı duyduğunu açıklayan hukümet sozcusu Solinis Kostopulos, Yunanistandaki ABD uslerinin gerektiğinde Libya'ya karşı kullanılmasına izin verilip verilmeyeceği yolundaki bir soruya da olumsuz yanıt verdi. • Londra muhabirimiz Edip Öymen'in haberine göre Ingiliz basını. Washington'un inkâr etmesine rağmen, onceki günkü çatışma ile Libya'daki kimyasal madde fabrikası arasında bir ilişki bulunduğuna inanıyor. Bu arada ABD ile Libya arasındaki son gerginliğin ana nedenini oluşturan Rabıta kentindeki kimyasal ureum tesisinın "silah uretimi yaptığı" yolundaki ABD iddiaları, İngiltere'den de destek buldu. Ingikere Dışişleri Bakanlığı sozcusu tarafmdan oncek\ gece yapüan açıklamada, bu konudaki bilgilerin "bağımsız kaynaklardan" edinildiği de kaydedildi. • Italyan hukumeti lngiltere. Fransa se İspanya'nın teınkinü tepkilerinin aksine Libya Mig'lerinin vurulmasını kınayan bir tavır aldı. Koalisyonun güçlu ortağı Sosyalist Bettino Craxi, olay hakkında Penıagon'un açıklamasının "inandıncılıktan uzak" olduğunu bildirdi. • Mısır Dışişleri Bakanı İsmet 1 Abdülmecid, ulkesinin Akdeniz de gerginliği arttırabilecek hiçbir tavrı desteklemediğini belirterek, "tiim larafların sakin ve kontrollü" davranmalan gerektiğini bildirdi. • Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara, ABD savaş uçaklannın iki Libya savaş uçağını düşürmesini kınayarak, dünya kamuoyunu ABD'nin tavrına tepki gostermeye çağırdı. Şam radyosunun haberine göre Suriye Dışişleri Bakanı, onceki gunku oiaydan sonra Lib\a'mn Şam Büyukelçisi'ııi kabul ederek, ulkesinin ABD'nin saldırganlık politikası karşısında Libya'yı desteklediğini büdirdi. Tunus da ABD'nin iki Libya uçağını düşürmesini kınadı. • Kuba Devlet Başkanı Fidel Castro ise Libya'\ı kimyasal silah uretmek için bir fabrika kuımakla suçlayan ABD'nin kendisinin de bu tur silahlar urettiğini belirtti. Castro, Havana yakınlarında bir sergiyi açarken yaptığı konuşmada "ABD kendisinin kimyasal silah üretme hakkı olduğunu diişüniiyorsa, nasıl olur da başkalarına aynı hakkı taııımaz" şeklinde konuştu. olayın iki ülke arasındaki gerginliğin daha da vahim boyutlara ulaşmasına yol açmamasını dilemekte ve sorunlann banşcı yollardan cözumu gerektiği yolundaki evrensel prensibe bağlı olarak, bu çerçevede, taraflara teenni ve itidal ile hareket etmeleri çağrısında bulunmaktadır." Soğukduş (Baştarafı 1. Sayfada/ surpriz bir saldın yapması bekleniyordu, ama bunun Amerika1 ya dahi surpriz olması beklenmiyordu. Nitekim Amerikan makamları konuya ilişkin açıklamalarında hemen konuyla aralarına mesafe koyarak bunun planlı bir saldın olmadığını, 'münferit bir ola>" olduğunu vurguladılar. ABD Savunma Bakanı Frank Carlucci, "Konu kapanmışür" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcusü Charles Redman da hafıfçe ozür diler bir havada "Bu tür üzücii olaylar oluyor" diye konuştu. NVashif.gton'da sanki "bu olay olmasa daha i>i olurdu" gibi bir hava esıyor. Çunku Dışişleri Bakanı Shultz'un Parıs'te yapılacak Kimyasal Silah Konferansı'na gitmesıne bir gün kalmıştı ve Amerika bu toplantıdan once Libya1 ya bir saldın duşunmediğini, "İIU şansın diploraasiye verileceğini" hissettırmişti. Oysa bu olay Amerika'yı kontrada bıraktı, once "tokat atılıp sonra konuşulduğu" gibi bir politika izlendiği duyeusu yaraıtı. Üstelik geçen ay İskoçya uzerinde infilak eden Pan Am uçağına kimin bomba koyduğunun ortaya çıkarılması ıçın FKÖ ile el a!tından bilgi alışverişi yapılan bir donemde. Olay Amerikan yetkililerince öylesine sürprizle karşılandı ki bir süre sonra \Vashington kulislerinde, Libya lideri Kaddafı'nin düşüruleceklerini bıle bile jetleri yollayarak Amerika'nın daha yoğun derecede bir saldınsından kurtulmayı hedeflediği ileri surülmeye başlandı. Yapılan yorumlar, "Kaddafi deli. ama salak değil" diye başlıyor. Libva jetlerinin uçak gemisı üzenne kilitlenmesi, Amerikan jetlerınin fuzeleri aleşlemesi ve pilotların ikisinin de sanki onceden uyanlmışgibı. zamanında atlayarak kurtulması olaylan sıralanarak de\am ediyor. Ister bilinçli bir şekilde Kaddafi tarafından yapılmış olsun, isterse "münferit" bir Amerikan saidıriM olsun, bunu, Libya kimyasal tesisine saldın izlcr mi henuz kestirilemivor. Ancak Shultz'un Paris temaslannın sonucunun bu konuda çok etkili olacağı kaydediliyor. Cruise fuzeleri AP'nin haberine göre ABD, Libya'daki kimyasal tesisi bombalayıp bombalamama konusunda henuz nihaı karara varmadı. Ancak Pentaeon'ayakırl kaynaklar, ABD saldın kararı verirse kimyasal fabrikanın Cruise fuzeleri ile bombalanacağını bildirdiler. Uzmanlar konvansiyonel başlik.li Cruise füzelerinin son dereceetkili olabileceğini belirtiyorlar. Cruise füzelerine "akıllı füze" deniyor. Tepkiler SSCB'den ilk sert tepki geldi. SSCB Dışişleri Bakanlığı Sozcusü Gennady Gerasimov, ABD'nin iki Libya uçağını duşürmesini kınayarak Wasnington'u "siyasi inkârcılıkla" suçladı ve saldınyı "devlet terorizmi" olarak nitelendirdi. Gerasomi\, "ABD'nin uluslararası polis gibi davranmaya hakkı yoktur" dedi. "Bu saldın gibi siyasi maceracılık ve devlet terorizminin ciddi sonuçlar doğurabileceğini" söyleyen Gerasimov, ABD'nin bu eylemi ile uluslararası yasaları çiğnediğini bildirdi. ABD'nin Libya'nın bir fabrikada kimyasal silah ürettiğinden şuphe ettiğini SSCB'ye bildirdiğıni, ancak hiçbır somut \eri sunmadığını söyleyen Gerasimov, Libya'nın kimyasal sılah ureteceği yolundaki ABD iddialarının Trablus'a tehdit yöneltmesini haklı gösteremeyeceğini kaydetti. Türkiye Kızımız Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'nin bu olaydan "derin ka>gı" ve "ü/iıntü" duyduğunu belirtti. Dışişleri Bakanlığı, taraflann "leenni ve ilidal" ile hareket etmelerini de istedi. Dışişleri Bakanlığı sozcusu Buyukelçi Inal Batu, dunku haftalık basın toplantısında şunları söyledi. "ABDLibya itişkilerinde bir sureden beri başgösteren gerginliğin devam eltiği bir sırada, 4 Ocak 1989 gunu iki Libya savaş uvüğının Akuıni/ ü~/erind« ABD sava<> uvakları (arafından du>urulmesi ola\ını derin bir kaygı ve uzüntiı ile karşılaınış bulunuyoruı. Akdeni/'de barış ve giıvcnliParis muhabirimizSabetay Va ğin muhala/asına ve idamesine rol'un bildirdiğine göre 2 Libya biivük önem atfeden Turkiye, bu ILGIN hoşgeldın dünyaya. . GÜVENMEHMET KÜLEKÇİ 5 Ocak 1989 htanbu! İngiltere'de AuPairlik için genel servis 1153 14 96 Ingiltere'de AUPAIR organi/asyonu TEK A.ij. (1) 362 395936240% (Baştarafı 1. Sayfada) bir \VaspV.r. Çocukluğundan beri Bush'un seçim kampanyası sıra Ermeni soykırımı öykuleriyle büsında verdiği sozler doğrultusun yüyen Bush, Ermeni davasına, seda Ermeni karar tasansının Kong çim kampanyası sözlerinin iıstünre'den geçmesine göz yumacak ya de bir yakınlık duymaktadır. Oğda eski politikaya devam edecek. lunu ve torununu Noel gunu ErKarar tasarıları bugune değin o menistan'a yollaması da bu bağın kadar az bir oy farkı ile reddedil güçlülüğunun kanıtıdır. Ermeni di ki yeni yoneıımin tavnnda çok karar tasansı işte bu psikolojide hafif oynamalar dahi, bu hassas bir liderin iktidannın önunde durdengeyi bozabilir. maktadır. Buna karşılık BaşbaKarar tasarısının sahibi Tony kan Özal onunla gorüşmesinde Coelho'nun daha Kongre'nin ağırlığı ekonomik desteğe kaydıaçıld\ğı gün \enı uyelerin yemin rarak "Benirn için en önernli kotoreni devam ederken tasarıyı nu bu" mesajını vermiştir. sunmuş olması "bir ışık" aldık3. Osmanlı arşîvi: Ermeni kalarının göstergesi. Coelho, şimdi rar tasansının Kongre'ye sunuidubütün hızıyia imza topluyor. He ğu şu gunlerde, Osmanlı arşivledefi 240'a ulaşmak ve daha oyla rinin açılacağı yolunda yıllardan madan once "oyları garanti allı beri yapılan arkası gelmeyen açıkna almak." lamalar, konuyu yakından izleErmeni karar tasansı en son yenlerde rahatsızlık yaratıyor. 1987'de Temsilciler Meclisi'ne Son sekiz yıldır 6 ayda bir Osmangelmiş ve buyuk bir yenilgiye uğ lı arşivinin açılacağı konusunda ramıştı. I988'de ise gundeme ge açıklamalar yapılır. Bunların doğtirmemeyi uygun gördüler. Bunun ruçıkmaması.Turkiye'nin "oyaiki nedeni vardı. Birincisi. Kong lama politikası izlediği" şeklinde re'deki Ermeni lobisi gereksiz anlaşıhyor. Nitekim Türkiye'de kuvvet gösterisine girerek bunun arşivlerin açılacağı yolunda yine ters tepmesi sonucunda yeni bir bir açıklama yapıîdı. Oysa arşivin yenilgi almak istemiyordu. İkin ancak 1895'e kadar olan bölümü cisi de seçim donemine girildiğin açılacak. Örneğin 300 bin Ermeden gündem farklıydı. Oysa son ni'nin katledildiği ileri surulen iki yıl içinde Amerikan kamuoyu Zeytun olaylan (Sason) bu zaman ııu yeniden hazırladılar. Seçimler dilimi içinde yer alıyor. Ancak bu de Kaliforniya eyaletinde azınhk konuya meraklı tarihçilerin asıl iloylarının onem taşıması nedeniyle gilendiği tarih 1913'ten sonrası. de Bush'tan odunler aldılar. Bu Yani Türkiye bir kez daha sözüarada Sovyetler Birliği'nden Er nü tutmamış durumuna duşecek. meni Azeri çatışması, onun ar Oysa ortaya çıkacak belgelerin dından Ermenilerin Sovyet lideri yüzde 80'inin Türk tezini destekMihail Gorbaçov'un reformları leyeceğine kesin gozüyle bakılına ayakbağı olarak sivrilmesi ve yor. Turk hukumeti zaten hiçbir son olarak, deprem, konuyu sü zaman o donemdeki yöneüciter ve rekli sıcak tuttu. Bu unsurlar ana u>gulayıcıların zemzem suyuyla baslıklar altında açıldığında orta yıkandığinı söylemiyor. Ama söyya çıkan manzara ise şöyleydi: lediği, bunun karşılıklı bir iç savaş sonucunda meydana geldiği, 1. Özal'ın tavrı: Başbakan dışandaki kuvvetlerce tahrik edilÖzal'a gerek Amerika'ya gelme dıği. Ama bir ırkı organize bir şeden önce gerekse burada, "Errae kilde, ortadan kaldırmaya dönük ni konusu açılmazsa karşı taraf bir hareket yok. O dönemin Anabunu yeşil ışık yaktığımız şeklin dolusu'nda hiçbir şey organize olde algılar" diye ısrarla söylendi. madığı için. organize bir soykınm Dendi ki: "Bugüne kadar Ame da zaten söz konusu değil. Konurikalılarta her göruşmemizde bunu açtık, her düzeyde hassasiyetimizi dile getirdik, eğer bu tempoda düşme olursa yanlış anlarlar". Başbakan Özal konuyu açmamakla kalmadı, aynı zamanda "Bu konunun Türk devlelini gereksiz yere roeşgul ettiği" gerçeğini iyi seçilmemiş sözcuklerle dile getirince karşı taraf bunu "Türkiye'nin yumuşadığı" şeklinde anPARİS (AA) Yüze yakın ülladı. Ozal bu açıklamasında Kongre'nin alacağı karar için kenin katılması beklenen kimya"tek atımlık barut" sözcukleriııi sal silahlarla ilgili uluslararası kullanıyordu. Oysa bu kararın konferans yarın Fransa'nın başkabulü. tek atımlık barutun değil, kenti Paris'teki UNESCO binasmbir iz mermisinin ateşlenmesini da Fransa Cumhurbaşkanı Fraııandıracak. İzli mermileri ateş yağ çois Mitterrand'ın açış konuşmamurunun takip ettiği bir sır değil sıyla çalışmalanna başlayacak. dir. Nitekim Kongre'nin kabul et Konferansta Türkiye'yi Dışişleri üği tasarı da bir izli mermi işlevi Bakanı Mesut Yılmaz temsil edegorecek ve onu Avrupa Konseyi' cek. nin kararları, AvrupaTopluluğu'Dünya kamuoyunu kimyasal sinun talepleri izleyecektir. AT bu lahlar konusunda hassaslaştırmagün Türkiye'yi nasıl işkence ko yı hedef alan konferansın ana nusunda Batı standartlarını be amacı, bu silahların banş zamanimsemeye zorluyorsa Ermeni ko nında üretim ve depolanmasının, nusunda da zorlayacaktır. Bunu savaş zamanında ise kullanımının tazminat, tazminat verilmesini ge yasaklanması olarak belirlendi. rektiren bir durum olması da Türkiye ile Yunanistan'ın, kim"toprak" talepleri isteklerini gun yasal silahların yasaklanması ve deme getirecektir. Sonuçta da uygulama konusunda ters düştükşoyle bir izlenim ortaya çıkmak leri ve aksi görüşleri savunduklatadır: Bu karar tasansı geçerse, is rı ortaya cıktı. ter öyle söylemek istemiş olsun isTürkiye, kimyasal silahlar koterse boyle, bunun faturası Başnusunda, nükleer silahlarda oldubakan Özal'a kesilecektir. ğu gibi, bölgesel çözümlere karşı çıkarak, kimyasal silahlardan 2. Bush unsuru: Yuzyılın başııı anndınlmış bölgeler oluştunılmada "Ermeni sorununa" ilgi duya sınm soruna bir çözüm getirmerak Osmanl; devletine giden Ame yeceği görüşünü savunuyor. rikan misyonerleri esas olarak Bush'un bugun mensup olduğu sınıfın din adamlandır. Yani "gerçek beyaz" olan VVasplardır (Baştarafı I. Sayfada) (beyazAnglo SaksonProtestan). lisi, İsrail nezdindeki temsil düzeO yıllann Amerikan gazeteleti, yinin yükseltilmesi durumunda Wasplann okullan olan Harvard, dahi, bunun buyuk olasıhkla büYale'in yıllıklan bu misyonerlerin yiikelçilik düzeyine erişemeyeceğiAmerika'ya gönderdiği soykırım ni söyledi. öykuleriyle doludur. O tarıhte bu A>nı yetkili Türkiye'nin bağımmisyonerler o kadar başarılı ol sız Filistin devletini tanıınakıa muştur ki Ermenilere yardım için gösterdiği aceleyi, Filistin Kurtudonemin parasıyla 111 milyon do luş Örgütu'nün Ankara Temsilcilar bağıs toplay'bilmişlerdir. liği'nin duzev'ini yükseitmekte gosAmerika'da Ermeni sorununu tereceğini de zannetmediğini keşfeden sınıf Wasplardır \e Bush ekledi. ABD ile ilîşkilere yarın Kimyasal Silahlar Konferansı Israil için nun otoritelerinin beklentisi, karar tasansı Kongre'den geçmeden arşivin açılması. 4, Türk lobisi: Amerika'daki Türkiye'nin resmi lobi şirketi Hill and Knovvlton Ankara'nın başına gelen en buyuk talihsizliklerden birisi. Bu bakımdan gerçek Turk lobisi olan az sayıda Amerikalı Turk'e bu dönemde her zamankinden daha fazla görev düşüyor. Hill and Knovvlton'm yılda 1.5 milyon dolar ödenerek tutulma nedeninin başında Ermeni karar tasansı olmasına karşın bu şirketin her zaman olduğu gibi bu kezde karar tasarısımn Kongre'ye verilişinden haberi yoktu. Ankara, bu şirketin eğer o konuda bir talimat yoksa "muhakeme yeteneginden" yoksun olduğundan şidetle sancılı. Türk büyükelçiliği ve Türk lobisi bu bakımdan yalnız. önümüzdeki günlerde buyükelçiliği nasıl bir yükün beklediğini anlatmak için şu örnek yeter: Ermeni karar tasansı 1985'te geldiğinde Büyükelçi Şükrü Elekdağ tam 260 Kongre üyesini teker teker bu konu ile ilgili olarak ziyaret etti, yaklaşık 500 Kongre üye yardımcısına 2O'şer kişilik gruplar halinde haftada 3 kere konferanslı öğlen yemekleri verildi, büyükelçi günde 70 telefon konuşması yaparak durumu yönetti. Tabii konu lobilerden açılmışken bir de Y'ahudi lobisi var. Türkiye kısa bir süre önce Yahudileri çok yakından ilgilendiren iki karar aldı. Birincisi Waldheim'ın ziyareti, ikincisi de Filistin devletinin tanınması. Y'ahudiler, Başbakan Özal geçen ay Kongre'yi ziyaret ettiğinde bu kararlan unutmadıklarım gösterdiler. önümüzdeki kritik dönemde Türkiye oııların desteğini arayacak. Peki tasarı geçer mi? îlk durak olan posta komitesinin başkanı Ford'un Coelho'ya "Bu sefer 240 imza bulmadan tasanyı getirme" dediği sır değil. Coelho'nun önünde 24 nisan tarihine kadar yeterli zaman var ve oyları tamamlamaya çalışacak. Sayıyı bulunca da posta komitesinden bir raporla geçirip iç tüzük komitesine götürecek ve oradan da genel kurula indirecek. ABD Dışişleri Bakanlığı bu güne kadar Kongre'de bu konuda Türkiye'yi rahatlatacak bir lobi çalışması göstermedi. Şimdi hangi aşamada dev reye girecek henuz meçhul. Girecek mi, o da meçhul. Türk makamları tasarının geçip geçmeme şansı konusunda bir tahmin yürütmekten kaçınıyor. Önlenirse yine dar bir marj ile önlenebileceğini düşünuyor. Fakat bu kez geçme olasılığı da kuvvetli. Özetlemek gerekirse, birincisi Başbakan Özal devletin her kademesinin kendisine bu konuda telkinde bulunmasına karşın konuyu açmadı. Oysa şimdi Büyükelçi Elekdağ daha önce yaptığı gibi kapı kapı gezerek tasarının geçmesini önlemeye çalışacak. Bu çabalar, Elekdağ'ın "Türk hukümetinin parametresinde olmadıgı kuşkusu" ile karşılanabilir ve dolayısıyla lobi faaliyeti amacına ulaşmaz. İkincisi yakın bir zamana kadar Ermenistan diye bir yer olduğunu dunyada kimse bilmiyordu. Ama şimdi TV'de gece gundüz Ermenistan depreminden bahsediliyor. Bush'un oğlu gidiyor, Bush gitmek istiyor. Amerikan kamuoyunda Ermenilerin trajedi ile karşı karşıya olduğu izlenimi var. Şimdi Türk lobisi ne kadar çalışırsa çahşsm, gece gunduz devam eden bu hdber bombardımanını etkisiz kılması çok zor. Ayrıca soykınm depremle birleştiriliyor ve soykınm tasansına karşı çıkmak Ermenilerin depremde çektiklerine kayıtsız kalmak gibi bir suçluluk duygusu uyandırabilir. Şu ana kadar vonetimin Ermeni politikasında bir değişiklik yok. Ama vönetim, Bush'un verdiği sozler hatırlanırsa tam bir yol ayrımında. Sonuç olarak Ermeni soykınm karar tasarısının geçme olasılığı hiç bu kadar kuvvetli olmamıştı. UĞUR MUMCÜ (Baştarafı 1. Sayfada) Sstym Özaı, bu yıl Başbakanlık koltuğunu bırakıp Çankaya Köşku'ne yerteştiğinde Başbakanlık için düşünülebilecek adayların başında da yine hiç şüphesiz Vuralhan gelmekiedir. Özal ailesinin bu kadar güvenıni kazanan Ercan Vuralharfm Başbakan Yardımcılığı'na atanması ile bu bunalım da kendiliğinden son bulacaktır. Vuralhan'm kısa özgeçmişini sunuyoruz: Ercan Vuralhan, 1943 yılında Malatya'da doğdu. 1961 yılında Tarsus Amerikan Koleji'ni bitiren Vuralhan, 1965 yılında SBF Diplomasi ve Dış İlişkiler Bölumü'nden mezun oldu. 2812.1965 günü Dışişleri Bakanlığı'nda meslek memunj olarak göreve baslayan Vuralhan 313.1965 tarihinde askeriik görevini yapmak üzere bakanlıktan ayrıldı. Vuralhan, 1.4.196731.3.1969 tarihleri arasında askerliğini tamamladıktan sonra Bakanlık Batı Dairesi'nde 3. ve 2 kâtip olarak yeniden görevebaşladı.29.6.1970 tarihinde Sofya Büyükelçiligi 2. Kâtipliği'ne atanan Vuralhan, bu görevdeyken başkâtipliğe yükseldi. 31.7.197031.10.1972 tarihleri arasında Stuttgart Başkonsolosluğu'nda 1. sınıf konsolos ve maiyette başkonsolosluk yaptı. Vuralhan, 31.10.1975 tarihinde Bakanlık Araştırma ve Siyaset Planlama Oairesi Şube Mudürlüğü'ne atandı. Bu görevini 5.7.1976 günü tamamlayan Vuralhan, 5.7.1976 tarihinde İdari İşler Daire Başkanlığı'nda Şube Müdürlüğü'ne atandı. 21.9.19771.10.1981 tarihleri arasında Lahey Büyükelçiligi Orta Elçilik Müsteşan, 3. sınıi buyükelçilik müsteşarı. 2. sınrf ve 1. sınıf buyükelçilik müsteşarlığı görevlerinde bulundu. 1.10.1981 tarihinde İdari ve Mali İşler Oaire Başkanlığı'nda 2. sınıf daire başkanı, 1. sınıf daire başkan yardımcılıkları yapan Ercan Vuralhan, 8.11.1983 tarihinde İdari ve Mali İşler Daire Başkanı oldu. Vuralhan, 16.3.1987 günü Riyad Büyükelçiliği'ne atandı. Bu görevdeyken 17.9.1987 tarihinde istifa eden Vuralhan, ANAP'tan Ankara Milletvekilı oldu. Özal hükümetinde Milli Savunma Bakanı olarak görev yapan Vuraihan, Ankara'nın Yenimahalle İlçesi Işınlar Mahallesi 319 hane, 11 cilt ve 43 sahife no'ya kayıtlı. Ercan Vuralhariz yeni ve olası görevi için başanlar dileriz. *•• BİR TANIK: Geçen gün, Milli Savunma Bakanlığı adına yapılan açıklama ile onceki gün benim bu konudaki yanıtımı okudunuz. Bugün, Kâmil Gebeloglu'nun avukatı Metin Kızıldağ'ın bu açıklamalarda konu edilen olaytarla ilgili açıklamasını okuyacaksınız. Avukat Kızıldağ olayı şöyle anlatıyor: "Ercan Vuralhan'm kardeşi Erkan Vuralhan'dan Gebeloglunun alacaklannın tahsili için bono ve senetleri icraya koymak gerekiyordu. Senetlerde Erkan Vuralhan'm gösterdiği adres babasmın İstanbul Kartal'dakl adresiydi. Gebeloğlu, haciz için Vuralhan'm babasının evine gitmemiz gerektiğini belirtti. Bunun üzerine ben Kemal Bağlum'u aradım. Bağlum'a bakanı sordum. "Bakan yarım saat önce bir yere gitti. Ben notunuzu alayım" dedi. Ben de dedim ki "Kendisi ile özel görüşeceğim, Kâmil Gebeloglu'nun avukatı Metin Kızıldağ'ın aradığını söyleyin", telefonu kapattı. Onlar da benden telefon numarası aldılar. On dakika sonra Kemal Bağlum tekrar aradı. "Bakanın çıktığı yerden geri dönmesi mümkün değil, notunuzu ben alayım, bakana ileteyim, bakan öyle istedi" dedi. Ben de "bu durumu kendisine anlatamayacağımı, bakanın kendisi ile görüşmek istediğimi" söyledim. Bunun üzerine Bağlum "tekrar temas kuracağım" söyledi. Cumartesi günüydü, tekrar Kemal Bağlum aradı. "Bakan Hollanda'ya gidecekmiş, bu yuzden şu anda işleri çok yoğunmuş". Yine kendisi ile görüşmemin mümkün olup olmadığmı sordu. "Bakan Hollanda'dan döndükten sonra görüşme imkânı olursa o zaman görüşürüz" dedim. Yarım saat sonra Bilgin Yazıcıoğlu beni aradı, Ankara'dan bakanın avukatı olduğunu söyledi. Durumu sordu bana. Niçin görüşmek istediğimi sordu. "Bir meslektaş olarak bana anlatmakta sakınca yok" dedi. "Çok gizli bir olay yok zaten" dedim. "Biz işleme gececeğiz, ben, babasının evi adres diye gösterilmiş, herhangi bir mağduriyet doğmasın diye aradım. Eğer senetlerin odenmesi konusunda bir çözüm yolu bulabilirsek herhangi bir işleme girmeyelim, bu yüzden aradım" dedim. Bilgin Yazıcıoğlu ile telefonda konuştuk, "Erkan Vuralhan'm borcundan, Ercan Vuralhan'm sorumlu olmadığını, bu işleri onun da bildiğini bildiklerini, fakat senet ve çeklerin Erkan Vuralhan tarafından düzenlendiğini, bu yüzden Ercan Vuralhan'a herhangi bir şey yapılmaması gerektiğini" söyledi. Ben de dedim ki, "Zaten Ercan Vuralhan'a karşı bir şey yapamayız. Elimizdeki çek ve bonolar Erkan Vuralhan adına. Biz bakana bir şey yapmayı düşünmüyoruz da zaten yasal olarak duşunmemiz mümkün değil ancak göstenlen adres bakanın babasının adresi olduğu için herhangi bir mağduriyet doğmasın." Bilgin Yazıcıoğlu, bana "Herhangi bir işlem yapmamamızı, bakanın bir gün sonra Hollanda'ya gideceğini, Hollanda'dan döndükten sonra beni arayacaklarını ve bu konuyu birlikte çözebileceklerini" bildirdi. Sonra fıkirdeğiştirdi. "Nereden artyorsunuz?" dedi. "Aliağa'dan" dedim. "Oradamı avukatlıkyapıyorsunuz?" dedi. "Evet" dedim. " O zaman ben yarın ya da yanndan sonra Aliağa'ya geliyorum. Aynlmayın, orada görüşelim konuyu" dedi. Ben de "Buyurun bekliyorum" dedim. İki gün sonra Bilgin Yazıcıoğlu çıktı geldi benim büroya... Bir buçukiki saat konuştuk. O bana, bu konudan bakanın sorumlu tutulamayacağını anlattı. Ben de dedim ki, "Bu işin siyasi yönü yok. Ben bu işe avukat olarak bakıyorum. Bakanın babasının adresi gösterilmisse, biz burada haciz yapmak zorundayız. Bu, sansasyon yaratır. Siz bunakatlanıyorsanız" dedim. "Banaşunu deyin, yap hukuki muameleni biz de başımızm çaresine bakanz diyorsanız ben de başlayayım işleme." "Yok" dedi. "Biz öyle düşünmüyoruz meseleyi. Madem ki konuya siz de böyle iyi niyetli bakıyorsunuz, biz de bakanın dönüşünü bekleyelim Hollanda'dan... Bakan döndükten sonra gerekirse biz seni Ankara'ya çağıracağız, Ankara'da ben seni bakanla da görüştüreyim... Benden yardım istiyorsan sana gereken yardımı da ederim" dedi. Ben de "Bana bir iyilik yap, Erkan Vuralhan'm Ankara'daki mal varlığı ile Orhan Çekiç'in adresini tespit et, başka bir şey istemiyorum" dedim. Yazıcıoğlu, "Uğur Mumcu davasında Orhan Çekiç'i tanık olarak dinleteceğiz, Oman Çekiç'in adresini dosyaya verdik. Ben Istanbul'a gidince sana telefonla adresi bildireceğim" dedi. "Erkan Vuralhan meselesine gelince, bakan dönünce Erkan'ı Almanya'dan çağıracağız. Gerekirse sen gelince de çağıracağız; oturtacağız. Konuşturacağız. Bu işi halledeceğiz. Yalnız gereken muameleye başlamayın siz" dedi. Olay bu." Milli Savunma Bakanlığı adına yapılan açıklama ile Kâmil Gebeloglu'nun avukatı Metin Kızıldağ'ın olayla ilgili açıklamasını yan yana koyun ve yorumunu artık siz kendiniz yapın! GOZLEM ANMA Ailemizin değerli büyüğü merhum Avukat ORHAN APAYDIN ve Avukat BURHAN APAYDIN'ın anneleri NURİYE APAYDEV'ı ölümünün dördüncü yılında saygıyla anıyoruz. SATILIK YAZLIK 61, nr Dubleks 2 oda 1 salon Basınkent IV Semizkum C Blok. Haziranda teslim. 25.000.000.Tel: 528 66 29 APAYDIN AİLESİ