19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 28 OCAK 1989 Memur sayısı dondunıluyor Sözleşmeli personel sisteminin devamı için KİT'lerde az sayıda memur kadrosunun korunması seçeneği üzerinde duruluyor. Kadro artışının önemli bir bölümü din görevlileri, öğretmen}er ve güvenlik görevlilerinden kaynaklanıyor. FARUK BİLDİRİCİ ANKARA Başbakanlık bu yıl kamu kurum ve kuruluşlarındaki personel sayısının artmamasıru amaçlıyor. Memur ahmlannda bu yıl daha onceki yıllara oranla daha katı davranılarak, memur sayısı dondurulacak. Ayrıca kİT'lerde az sa\ıda raemur kadrosunun da korunması ile sözleşmeli personel u>gulamasının devam ettirilmesi seçeneği üzerinde duruluyor. Memurlann maaş ödeme sisteminde dcğişiklik yapılınası üzerindeki çalışmalarda da tum memurlann 4 ayrı sımfa ayrılması düşüncesi ortaya çıktı. Halen kamu kurum ve kuruluşlarında toplam I milyon 510 bin kadro bulunuyor. Bu kadrolardan 1 milyon 480 bini doldurulmuş durumda iken, 30 bin kadıo halen boş bulunuyor. Ancak bu kadrolara da personel alımı yapılması düşünülmuyor. Türkiye'de kamu kurum ve kuruluşlarındaki persone! kadrosu 1978 yılında 1 milyon, 1980 yıbnda ise 1 milyon 400 bin idi. ÖzaJ donemindeki kadro artışlannın onemli bır bolumu de din görevlileri, öğretmenler ve güvenlik görevlilerinden kaynaklanıyor. Özal hükümetinin kuruluşundan bu yana "devleti küçültmek" amacı ortaya konulmasına rağmen, memur sayısındaki artışların önü alınamadı. Başbakanlık'tan edinilen biigiye göre, kamu kurum ve kuruluşlarındaki personel sayısı 1987 yılında 50 bin artarken, 1988 yılında bu artış 10 bin olarak gerçekleşti. tş hacmindeki artış ve yeni hizmet birimlerı kurulmasına rağmen, personel sayısındaki artışın yuzde 80 oranında azalması, Başbakanlık çevrelerinde başap olarak değerlendirildi. Başbakanlık, bu yıl kamu kurum ve kuruluşlarının personel alımlarında daha katı bir tutum izleyerek, emekli olan ve ayrılanlann yerine yeni personel alımı dışında kadrosal artışa izin verraeyecek. Böylece bu yıl içerisinde personel artışının olmaması hedefleniyor. Başbakanlık kamu personeli alımında katı davranacak sayısının artmaması amacında başarılı olunamadı. 1986 yılında KİT'lerde çalışan toplam personel sayısı yüzde 2 oranında artarken, 1987 yılında bu rakam yuzde 0.8 oranında azaldı. 1987 yılında KİT'lerde çalışan toplam personel savısı 660 bin 831 iken, 1988 yılında bu kuruluşlarda personel alımı yüzde 7.9 oranında arttı. Bu artışta geçici işçi istihdamının da önemli bir payının bulunduğu belirtilmesine karşın, iktidann personel sayısını arttırmama amacının KlT'lerde gerçekleşKİT'lerde ise toplam personel mediği ortaya çıktı. Savcılık, emekli Orgeneral Recep Ergun için yetkisizlik karan aldı Maaş sistemi Başbakanlık'ta personelle ilgili olarak yürutülen öbür çalışmalar ise şu noktalarda toplanıyor: • Sözleşmeli personel: Sözleşmeli personel ile ilgili iptal kararından sonra Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli karan beklenirken, bu sistemin devam etmesi için formüller aranıyor. Bu formüllerden birinin de KÎT'lerdeki memur kadrosunun az sayıda da olsa korunması duşünülüyor. Anayasa Mahkemesi'nin sözleşmeli personel statüsune geçnıek istemeyenlerin zorlanamayacağı noktasından hareketie iptal karan aldıgı belirtiliyor. Sözleşmeli personel sistemi ile KlT'lerde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi memur kadrolan tamamen iptal edilmişti. • Maaş sistemi: Memur maaşlarının ödeme sisteminin çok eskidiği ve maaşın ası) bölümune eklenen yan ödemelerin maastan daha yüksek hale geldiği, ayrıca emekliler ile çalışanlar arasında maaş uçurumu ortaya çıktığı kaydediliyor. Bu nedenle maaş sisteminin değiştirilmesi çalışmalan yüriitülüyor. Bu çalışmalarda üzerinde durulan seçeneklerden birinin de Türk Silahlı Kuvvetleri'nde olduğu gibi memurları belirli sınıflara ayırarak, her sınıfın maaşlannı ayrı bir kategoride değerlendirmek hedefleniyor. TSK'da personelin muvazzaf, astiubay ve siviller olarak uçe ayrılmasından hareketie devlet memurlarının da kariyer sınıfı, idare sınıfı, buro hizmetleri sınıfı ve destek hizmetleri sınıfı olarak dörde ayrılabileceği ifade ediliyor. • Biirokrat okulu: Bürokrasinin yetişmiş elemanlar tarafından yönlendirilmesi isteniyor. Bu amaçla burokratlann lisansüstü bir eğitimden geçmeleri amaçlanıyor. Bu konudaki yasal çalışma Türkiye ve Ortadoğu Amme tdaresi Enstitusu (TODAİE) tarafından sürdürülüyor. • KAYA projesi: Geçen yıl mayıs ayında başlayan Kamu Yonetimi Arajtırması (KAYA) projesi de TODAİE tarafından yurütülüyor. Bu araştırmada kamu yönetim sisteminin yeniden düzenlenmesi çerçevesinde kapsamh bir araştırma yapıiıyor. 4 Ergım soruştııranası' Genelkıırtnay'da labilmesi için söz konusu suç duyurusunun Genelkurmay Adli Müşavirliği'nce incelendikten sonra Genelkurmay Askeri Savcıhğı'nca "sonıştnrma erori" verilmesi gerekiyor. Mahkeme tutanakları ve iddianameye göre Behçet Dinlerer'in olümu ve gelişmelef şöyJe: DevYol örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 23 Kasıra 1980 günü Ankara Emniyet Müdurlüğü Siyasi Şube D grubunda gözaltına alınan ve 30 Kasım 1980 tarihine kadar sorgulanan Behçet Dinlerer'in cesedi üzerinde yapılan otopsi sonunda Behçet Dinlerer'deki "akut tibuler narkozun travma sonucu meydana geldiği" belirtildi. Bu arada "işkenceyle ölüm" nedeniyle YenimahaJle Cumhuriyet Savcılığı yapılan suç duyurusu üzerine soruşturma açtı ve 5 Haziran 1935 tarihinde Ankara Emniyet Müdurluğü suç failleri olarak Muslafa Yıldınm, thrahim Dedeoğlu, Tacettin Ortaan, Alaattin Turan ve Nuri Birinci adlı polis memurlarının adlarını bildirdi. Yenimahalle Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Abraet Erden de, bu 5 polis memuru hakkında "işkence neticesi ölüme sebebiyet vennek" suçundan 16 Haziran 1986 tarihinde dava açtı. Yargılama Yenimahalle Ağır Ceza Mahkemesi'nde sürerken, yaklaşık 16 ay sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü Siyasi Şube Mudürü Hasan Eryılmaz mahkemeye göderdiği 25 Kasım 1986 gunlü yazıda, aslında adı verilen 5 kişinin suçla ve sorgulamayla ilgileri olmadığını bildirdi. Yargılanan polis memurlannın olayla ilgisi olmadığı konusunda Behçet Dinlerer'in avukatları da aynı görüşü paylaştı. Ancak, avukatlar 5 polisin adıııın bildirilmesinin yanhşlık olarak değıl, gerçek suçlulann gizlenmesine yonelik olduğunu öne sürdüler ve avukat Ibrahim Açan larafından yapılan araştırmalar, mahkeme ile Ankara Emniyet Müdürlüğu arasında yapılan yaaşmalar, dönemin Ankara Sıkıyönetim Savcısı Nurettin Soyer, kemal Yazıcıoğlu ve olay tarihinde Ankara Emniyet 1. Şube Mudürü Azmi Derin'in ifadeleri ışığında aralarında donemin Sıkıyönetim Komutanı Recep Ergun'un da bulunduğu toplam 15 kişi hakkında avukat Açan tarafından yeni bir suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusunda Recep Ergun "işkenceyle ölüm" soruşturmasının gereği gibi yapılmasına ve suçluların saptanmasına engel olmak ve yetkisini kötuye kullanmakla suçlanırken, 14 polisin de "işkenceyle adam öldürmek, işkenceyle adam öldürmeye azmettirmek" suçlarından yargılanmalan istendi. Bu arada yargılanan 5 polis hakkında beraat karan verildi ve yeni suç duyurusunu işleme koyan Yenimahalle Cumhuriyet Savcılığı gerekli soruşturmaya başladı. Recep Ergun'la ılgili suç duyurusunu Genelkurmay Başkanlığı'na gönderen savcılık, 14 polisle ilgili soruşturmayı ise sürdürüyor. İstanbul Haber Servisi İngiltere'ye kaçak olarak sokulmaya çalışılan ve nesli tukenmekte olan kuşlar arasında sayüan 80 "saka" kuşu tstanbul'a uçakla geri gönderildi. İngiliz Havayolları 'nın bir uçağıyla getirilen kuşlar, havaalanmda Doğal Hayatı Koruma Derneği Yönetim Kurulu (DHKD) üyesi Leyla Tamer'e teslim edildi. Ingıltere 'ye aralık ayında bir bavul içinde götUrulen 110 saka kuşundan 30 tanesi olmüş, "saka kuşu kaçakçılığını'' yasadışı kabul eden ingiliz yetkilileri ise Adnan tçel ve Türk Doğan adlı kişileri olayla ilgili olarak gözaltına almışlardı. Leyla Tamer saka kuşlarının bugun, Doğal Hayatı Koruma Derneği'nde özgürlüklerine kavuşturulacaklannı soyledi. (Fotoğraf: Uyar Gürkan) Saka kuşları artık özgür ANKARA (ANKA) Ankara Yenimahalle Cumhuriyet Savcılığı, ANAP Kayseri Millenekili ve eski Sıkıyönetim Komutanı, emekli Orgeneral Recep Ergun'un, "işkenceyle ölüm" soruşturmasını engellediği iddiasıyla başlattığı soruşturmada "yetkisizHk" karan alarak, Ergun hakkındaki suç duyurusunu Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdi. Yenimahalle Cumhuriyet Savcılığı, Recep Ergun'un 12 Eylül döneminde Ankara'da Sıkıyönetim Komutanı olarak görev yaptığı sırada, DevYol örgütü üyesi olduğu iddiasıyla Ankara Emniyet Müdurlüğü'nde gözaltına alman ve görduğü işkence sonucu yaşamını yitiren Behçet Dinlerer'in "işkenceyle ölüm" soruşturmasını engellediği iddiasıyla hakkında yapılan suç duyurusunun Askeri Yargılama Usulü Kanunu'nun 95'inci maddesi uyannca Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilmesini kararlaştırdı. Recep Ergun hakkında soruşturma açı Erdenv'in Izmir temasları IZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Başbakan Yardımalığı görevinden istifa ettikten sonra îzmir Milletvekili sıfatıyla seçim bölgesine gelen Kaya Erdem bazı ziyaretler yapıyor. Erdem dün Vali Nevzat Ayaz, Anakent Belediye Başkanı Burhan Özfatura, Ege Bolgesi Sanayi Odası, Ticaret Odası Borsa Esnafı ve Sanalkârlar Derneği ve Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Erdem bu ziyaretleri sırastnda "teşekkur etme" dışında konuşmama kararma dikkatle uydu, "içinızi boşaltmayacak mısınız" sorusuna "içimde bir şey yok ki" karşılığını verdi. Gazeteciler Cemiyeti'nde istifa ile ilgili sorular üzerine hobilerini anlatan Erdem, Türkiye'de çok az insanın yazdığını belirterek devletin yazmayı teşvik etmesini istedi. "Türkiye'de herkes bildiğini yazsm. Politikacılar da basın mensubu da yazmalı" dedi. Ikizin yuşam savaşı İSTANBUL (AA) Yapışık olarak dunyaya geidikten sonra ameliyalla ayrılan ikizlerden hayatta kalan bebeğin, "kritik" durumunun sürdüğü bildirildi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi yetkilileri, yoğun bakım servisinde bulunan bebeğin solunum güçlüğü çektiğini ve bu nedenle dünden bu yana solunum aygıtma bağlı bulunduğunu söylediler. Yetkililer, bebeğin sağlık durumunda henüz bir gelişme kaydedilmediğini belirttiler. 8 öğrenciye tahliye İSTANBUL (ANKA) Yaklaşık 2 ay önce lstanbulHarbiye'de izinsiz gösteri yüruyüşu yaptıkları ve gizli örgüte u'ye oldukları iddiasıyla gözaltına alman oğrencilerden tutuklu olan 8'i İstanbul DGM tarafından tahliye edildi. Tahliye olanlar: Nevzat Kaya, Kadir Kaya, Erdal Keleşoğlu, Havva Suiçmez, Ahmet Can, Erol Yalçın, Kader Ergun, Remzi Seven. Erol Dallı göreve başladı İstanbul Haber Servisi RenaultMAİS Basın Müşavirliği'ne getirilen Erol Dallı görevine başladı. Başta Cumhuriyet olmak ı'izere, Hürriyet, Tercüman, Milliyet ve Dünya gazetelerinde yazı işleri mudürü ve yazar olarak çalışan Erol Dallı daha önce Ercan Holding Basın Müşavirliği'ni yürutüyordu. Birand ve Güvener ynrgılandı İSTANBUL (AA) Milliyet Gazetesiyazan Mehmet Ali Birand ve sorumlu yazı işleri müdüru Eren Güvener'in, gazetede yayınlanan "İşte Apo, İşte PKK" başlıkjı röportaj nedeniyle yargılanmalanna devam edildi. İstanbul DGM'de dun yapılan duruşmada, Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu bulunan bir sanığın talimat yoluyla alınacak ifadesinin beklenmesine karar verildi. Birand ve Güvener hakkında, sözkonusu röportaj yoluyla, "ırkçılık propagandası yaparak milli duygu/arı yok ettikleri" iddiasıyla 7,515 yıl arasında hapis istemiyle dava açılmıştı. yaklaşık 11 milyon öğrenci dun karnelennı alarak 15 gCnlıik yanyıl tatline çıktılar. Bu öğrencilerden karnelerinde nottarı iyi olanlar sevinçten uçarken, notları kötü olanlar ise uzürtuden ağladılar. Bu arada Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Kimi sevindi kimi ağladı J Celal Güzel, Ankara Ufuktepe'dekj Keçiören Alanyazı İlköğretim Okulu'nda başarılı öğrenciterin karnelennı verdi, bu öğrencilere birer de eşofman armağan etti. Güzel, öğrencilere tatılde bol bo( oynamaları ve sevdikleri kitapları okumalan öğüdünde bulundu. Güzel ayrıca yazılı bir açıklama yaparak "Biz tek tip, tek boyutlu, çekingen, ders kıtaplan arasında kaybol muş gençler yetiştirmek istemiyoruz," dedi Istanbul'da da 1 milyon 513 bin 486 öğrencinın karne alması nedeniyle velilere bir mesaj veren istanbul MEGS Müduru Şener Birsöz, kınk not alan öğrencılere fazla tepkı gösterilmemesi, bu kamenin bir son değıl, "uzun bır ikjncı yan yıl başlangıcı" olduğu mesajını verdi. Okullar 13 şubatta yeniden açılacak. (Fotoğraf: Uğur Günyüz) Yüksek Denetleme Kurulu'nun Anadolu Bankası raporu: 6 45 firma 130 milyar borçlu' lak Kredi Banka»ı'yla biriestirilmesiyle oluşturulan Türkiye Emlak Bankası'oca 3 Mart 1988 tarihinde daha önce 31 Aralık 1988 tarihine kadar ertdenen 4 trilyon 468 milyar 426 milyon lira dışında kalan munzam karşılık borcuna mahsuben 22 milyar 164 milyon 755 bin lira Merkez Bankasına yatınlmış ve boylece yeui oluşan bankanın Aaadolu Bankasına devreden ertelenmiş borç dışında munzam karşılık borcu kalmamıştır. Emlak Bankası'nca gerçekleştirilen girişimler sonucunda Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsleşarhğı Banka ve Kambiyo Genel Müdurlüğü'nün 28 Mart 1988 tarih 5298206/6716763 sayılı yazılannda belirüldiğine göre Anadolu Bankası'mn birleşmenin gerçekleştiği 8 Ocak 1988 tarihi iübanyla mevcut yasal yukiimlulüklerden doğan ceza faizleri borcunun kaldınlması bakanlıkça uygun bulunmuştur. • 1987 yılı sonu itibanyla kredilerin 60 milyar 7 milyon 212 bin 594 liralık kısmı kısa vadeli, 327 milyar 519 milyon 694 bin 604 lirası orta ve uzun vadelidir. • Tahsili gecikmiş alacaklarda 1987 yılında yuzde 40.9 oranında 65 milyar 582 milyon 382 bin 924 liralık bir artış olmustur. Aynı dönemde tahsili gecikmiş alacaklar için alınan karşılıklarda yiizde 33.7 oranında 12 milyar 628 milyon 654 bin 400 lira \e net tahsili gecikmiş alacaklarda da yüzde 34J oranında 52 milyar 953 milyon 728 bin 521 liralık artıslar olmuştur. BETÜL UNCULAR ANKARA Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, Anadolu Bankası'mn yasaJ takipteki alacaklannın yuzde 74.4'ü olan 129 milyar 638 milyon lirasının, 500 milyon liranın üzerinde borçlu olan 45 firmaya ait bulunduğunu saptadı. Raporda, firma isimleri gizlenirken, borçlu firmalar, "9399100 120127133137..." gibi kod numaralarıyla çizelgede yer aldı. 500 milyon liranın üzerinde riski bulunan 45 firma ile diğer firmalarm toplam teminat tutarı raporda 99 milyar 324 milyon lira olarak belirlendi. Raporda. şu ifadelere yer verildi: • Firmaiann borçlan için bankaca 8 milyar 688 milyon lira karştlık aynlmış ofup bu firmalardan alınan toplam teminat lutan 72 ıniJyar 539 milvon liradır. 1987 yılında kanuni takipteki alacaklara 69 milyar 987 milyon liralık giriş olmuş, buna karşılık 4 milyar 89S milyon liralık nakdi, 6 milyar 984 milyon lira gayri menkul mahsubu yoluyla olmak uzere toplam 11 milyar 879 milyon lira tahsilat yapılmıştır. • Bankanın toplam plasmanlannın yüzde 8'ini oluşturan seyyaliyetini kaybetmiş kredilerin kârlılığa olumsuz etkisi ve tasfiyelerinin sağlanamaması halinde karşılaşılacak risk de dikkate alınarak, tahsili gerikmiş alacakların titizlikle izlenmesi ve tasfiyeleri için gerekli çabanın göstcrilmesi temenni olunur. • Anadolu Bankası'mn Tiirkiye Emlak Kredi Bankası'yla 8 Ocak 1988 tarihinde biıieştirilmesiyle yeni oluşan Türkiye Emlak Bankası kazandığı yeni mali yapı itibarıyla yasal yükümlulüklerin yerine gelirilmesinde 1988 yılının ilk aylarından itibaren yeterli olmaya ba*;amışlır. Bankanın Em IZMIR'den HİKMET ÇETİMKAYA Erdem ve Liberaller İZMIR ANAP'lı liberallerin gövde gosterisi, kutsal itttfakçı kanadı bir hayli sinirlendirdi. Eski Başbakan Yardımcıs) Kaya Erdem'in yanına, eski mılletvekili Süha Tanık oturmuştu. Anakerl belediye başkan adaylığı suya düşen Tanık, gülümsemeye çalışıyordu. İzrnir'den Ankara'ya mesaj veriyordu... Siz anakent belediye başkanhğına Burhan Özfatura'yı koyarsanız, İzmir'de işiniz bitmiş demektir... Milletvekili Ramiz Sevinç, ErdemŞemiler olayının gelişmelerini başından sonuna dek izleyen kişiydi. Kaya Erdem'in bir dakika olsun yanından ayrılmamıştı. Ramiz Bey, Ankara'da havalar nasıl? Çok iyi, çok iyi... Ankara'da havalar o denli iyi sayılmazdı. Mehmet Altınsoy'un üzerine giden SHP'li AN Dinçer, başkanı tam köşeye sıkıştırmıştı. Metro olayının içyüzünü açıklıyordu Ali Dinçer: Ben metroya Altınsoy'un yaptığı gibi başkanlık döneminin son 2 ayında gitmedim. Metro ınşaatını tamamlayacak önümde daha 1.5 yılım vardı. Bu imkân benim elimden süngü zoruyla alındı. Metro ciddi bir iştir. Bilgili, becerikli ve kendine güvenen yöneticiler ister, özveri ister... Ankara İzmir'e ne kadar benziyordu? Burhan Özfatura, kaşlarını çatmış, Kaya Erdem'i izliyordu. Tartışmasız adaydı. ANAP ıçindeki tarikatların gücü ayakta tu tuyordu Özfatura'yı. Burhan Bey hıç gulmez mi? Bir reklam ajansı Burhan Özfatura'nın çocukluğundan bugüne değin geçen yaşam sürecinde çektırdiği fotoğraflan tek tek incelemiş. Bir tek gülen fotoğrafını bulamamış reklam ajansı. Üç gün uğraşmışiar, birkaç kere gülen fotoğrafını çekmışler. SHP'li aday adayları Ali Dinçer'in Altınsoy'u sıkıştırdığı gibi Özfatura'yı da şimdiden kündeye getiriyorlar. Şu körfezi temizleme projesine harcadığı milyarların hesabını versin!.. Özfatura ile Yusuf Uz, Erdem'i izliyorlar... Kaya Erdem, konuşmamakta direniyor. Hiç mi konuşmayacak? Yoksa yerel seçimlerden sonra ANAP içinde yeni gelişmeler mi olacak? Gazeteciler soruyor Erdem'e: 15 gunlük süre bitti. Açıklamalarınızı ne zaman yapacaksınız? Erdem, gülümsüyor. Gözlerinin içinde bir başka anlam var gibi ya da gazetecilere öyle gelıyor: Söyleyeceğim hiçbir şey yok. Bütün açıklamaları yaptım. Tek kelime konuşmayacağım. Zaten sözü edilen süreyi de ben söylemiş değilim. Bazı arkadaşlarım kendileri yaratmış olacaklar... Ve dün sabah... Ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Sanayi Odası'nı ziyaret edıyor. Sanayici ve işadamlarının sorunlarını, sadece bir mil letvekili olarak dinliyor. Neler söyliıyorlar sanayici ve işadamları? Pamuk Mensucat, Kula, Şark Sanayi. Üretımleri durmuş kepenkler inmiş. Ersin Faralyalı: Şirket tasfiyelerinin hepsi şirketlerin kötü idare edilmesinden ötürü değildir. Ya nedir? Para kredi konusunda yetki kimdedir? Belli değil. Merkez Bankası mı, DPT mi, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı mı, Bozkurt Özal mı, birileri mi? Yetki kimdedir? Kaya Erdem işte bu sorularla karşılaştı İzmir'de. Yerel seçim öncesi ANAP içindeki fırtına, şimdilik pek su yüzüne çıkmıyor. Partı içindeki "tarikat ilişkileri" aday adaylarının konumunda etkili oluyor. Erdem'in izmir'e gelişı lıberal kanada biraz olsun moral verdi, ama Erdem suskun, konuşmak istemiyor. ANAP'a yakın sanayici ve işadamlan bağırıyor: Battık, batıyoruz, nerede can simidi? ANAP'ın lıberal kanadından aday adayı olmak isteyenler sıkıntılı: Bu tarikatlar bizi batıracak, bizi batırmaktan kım kurtaracak? Kaya Erdem İzmir'de. Liberaller güç gösterisi yapıyorlar. Kutsal ittifakçılarsinirii. Şu liberaller olur olmadık yerde bırdenbire ortaya çıkıyorlar... ANAP'ın içinde fırtına var. Ama kapılar, pancurlar kapalı. Şimdilik pek duyulmuyor. ANKARA (Cumhuriyet Biirosıı) TBKP yöneticileri Haydar Kutlu ve Nihat Sargın'ın tahliye istemleri 15. duruşmada da reddedildi. Duruşmada Haydar Kutlu TBKP davasının politik dengeler üzerine kurulduğunu dile getirerek "böyle bir dava sessiz sedasız sonuçlandınlamaz" dedi. Daha sonra söz alan Haydar Kutlu, yasal çalışma taleplerirün davanın özunü oluşturduğunu, bu taleplerinin cezalandınlmak istendiğini belirterek "Deniyorki 'hayır, yasal çalışmazsınız' sonra ise 'illegal olduğunuz için sizi cezalandınyoruz.' Bu davanın ozü budur işte" diye konuştu. İddianamenin politik husumete dayandığıru öne süren Kutlu şöyle konuştu: "Koskoca devlet vetkililerinin komünist partisinin yasaliaşmasını, yani insan haklan ve demokrasi sorununu alımsabm konusu, AT ile pazarlık konusu yaptıklannı hayret ve nziintii ile izledik. Demokrasi ve özgüıiükler, halkınuz için gereklidir. AT için değil. Ne var ki Atatiirk dönemi dışlanırsa Tanzimal'tan bu yana ülkemizde demokrasi dışanyla pazarlığın konusu olageldi bep. Asıl ulusal onuru kıncı olan budur. Ancak hiçbir zaman bu pazarlık bu kadar ayağa düşmemişti. Dışanya tnakine parçası yerine çöp bidonu kapağı ihraç edebilirsiniz, ama kimseye hayali demokrasi satamazsımz. Bu dava politik dengeler üzerine kurulmuştur ve politik dengeler etkilemekledir. Böyle bir dava sessiz sedasız sonuçlandınlamaz. Sıkıntı yaratan bir çiiriik dişi bir çırpıda atmak düşüncesi her zaman çare olamaz, böyle bir dava, usul larlışmalan ile de gidemez. Bu dava sorgulardan sonra bitmiş tir." Duruşmanın oğleden sonraki bölümünde ise sanık avukatları adına Ersan Şaosal, Kutlu ve Sargın için tahliye isteminde bulundu. Mahkeme heyeti Kutlu ve Sargın'ın tahliye istemini yerinde görmeyerek reddetti ve görev sizlik karan alınması şeklindeki istemlerin son kararla birlikte değerlendirilmesine karar verdi. Kutlıı ve Sargın'ın tahliye istemi reddedildi Poliste fazla çalışmayn tepki İstanbul Haber Servisi Poliste çalışma süresinin değiştirildiği öğrenildi. Edinilen biigiye gore güvenlik görevlileri bundan böyle 24 saat çalışıp, 24 saat dinlenecekler. İstanbul'da eski uygulama ise 12 saat çalışma 24 saat dinlenme şeklinde idi. Çalışma süresinin uzaması üzerine telsizle muhaberenin dün bir süre engellendiği belirtildi. Polis yetkilileri, "Çalışma programının değiştirildiği doğru. Ancak huzursuzluk bundan kaynaklanmıyor " dediler. Kimyn Mühendisleri Odası İSTANBUL (AA) TMMOB Kimya Mühendisler Odası'nın kuruluşunun 35. yıldönümü kutlanıyor. Oda başkanı Mehrnet Saysel AA 'ya yaptığı açıklamada, Ankara, İstanbul ve İzmir şubelerinde, 15 bini aşktn kimya mühendisinin ternsil edildığini soyledi. Son günlerde yoğunlaşan çevre sorunları, ozon tabakasının delinmesi, ithal çöp olayı gibi sorunların üzerinde onemle durduklannı belinen Saysel, "Uzmanlık alanımızda, ülke sorunlanna yeni bakış açıları getirmek için çaba sarf ediyoruz" dedi. Sungurlu'yu Şeref Madalyusı ANKARA (AA) ANAP Genel Başkan Yardımcısı Oltan Sungurlu'ya, Polonya Adalet Bakanhğı "Şeref Madalyası" verildi. ANAP Genel Merkezi'ni ziyaret eden Polonya Büyükelçisi Miroslaw Palasz, Sungurlu 'ya Adalet Bakanhğı sırasında, iki ulke arasındaki ilişkilerin ılerlemesindeki katkılanndan dolayı madalya verdiklerini kaydetti. Oltan Sungurlu da "Bir toplutn adaletten ayrılırsa ayakta durması mumkun değildir" dedi. DÜZELTME ~ • Eskişehir Valiliği Gazetemizin 25 Ocak 1989 tarihli sayısının 7. sayfasında yayımlanan, "15 Devlet Memuru ANAP'ta Çalıştı" başlıklı habere, Eskişehir Valisi adına Hukuk işleri Mudürü Kamer Diribaş bir açıklama gönderdi. Diribaş, ilçe seçim kurulunun başvurusu üzerine 15 memurun "seçim kurulunun denetim ve gözetiminde çalıştırılmak üzere tefrik" edildiğini soyledi. Açıklamada, haberde sözü edilen Eskişehir Milletvekili Zeki Ünal'ın valiliğe verdiği dilekçesinin de işleme koyulduğu, yasal gereğinin yapılmakta olduğu bildirildi. • Bebek marina "Bebek'teki marinaya karşı ımza kampanyası", Doğal Hayatı Koruma Derneği tarafından başlatılmamıştır. Bebeklilerce başlatılan kampanyayı Doğal Hayatı Koruma Derneği de desteklemektedir. Düzeltirız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle