27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 OCAK 1989 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Yunanistari'da terör kaygısı A TİNA (AA) Yunanistan hükümetinin, üç savcıya karşı düzenlenen saldmlann faillerinin bulunabilmesi için yaklaşık 2.5 milyar lira ödiil koymasına rağmen henüz hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Kamu Düzeni Bakanı Yorgo Pecos ise "Teröristlerin yakalanması konusunda iyimserim" dedi. Mitterrand karşı atakta SABETAY VAROL PARİS Fransız kamuoyu, borsa skandalı ile çalkalanmaya devam ediyor. Sosyalist iktidar, ardı arkası kesilmeyen dedikodu ve "yeni açıklama" furyasinın önünü kesmek amacıyla, "saydamlık" yolunu seçtiğini ilan ederek karşı atağa geçti. Dikkatler, Cumhurbaşkanı François Mitterrand'ın yakın arkadaşı RogerPatrice Pelat'dan sonra şimdi de "Pechiney skandalı" olarak adlandırılan yolsuzluk iddiasına adı karışan Lübnanlı Maruni işadamı Samir Trablusi uzerinde toplamyor. Haftalık "L'Evenemenl de Jeudi" Dergisi, Fransız kamu şirketi "Pechiney"nin Amerikan "Triangle" şirketini satın alacağı hakkındaki bilgileri sızdıran kişinin Trablusi olduğunu iddia etti. Dün yayımlanan L'Expresse Dergisi de Trablusi'nin, ikinci bir borsa operasyonu sırasında 500 bin adet hisse senedi alıp satarak birkaç gün içinde 25 milyon frank kazanç sağladığını yazdı. Mitterrand Sıynlabılecek mı? Fransa'yısarsan borsaskandalı için iktidar 'saydamlık' yolunuseçiyor DUIVYADA BUGUN Federal Almanya'nın Münih kentinde yapılmakta olan VVerkunde toplantısmda, Ercan Vuralhan'ın yapacağı konuşmanın anaçizgileri Ankara'da saptanmıştı. Basına sızan veya sızdırılan haberlere göre NATO ülkeleri savunma bakanları ile bilim adamlarının bir araya gelecekleri toplantıda, Ercan Vuralhan "NATO: nun güneydoğu kanadında en büyük tehdidinYunanistan'ın Türkiye'ye karşı düşmanca tutumundan kaynaklandığını" ileri sürecektir. Milli Savunma Bakanı'nın Davos ruhunun bittiğini vurgulayan bu çıkışının ardında, Mersin konusundaki büyük ödününden pişmanlık duyan Özal hükümetinin mi, yoksa Mersin konusunda geri adım atılmasından son derece de tedirgin olan Genelkurmay'ın mı etkisi olduğunu kestirmek gerçekten güç. Yine de Ankara kulislerinden gelen habertere baktlırsa ikinci otasılık daha güçlü görünmekte. Burada bir ncrt "in artını çizmek gerek. Genelkurmay'ın günlük politikaya karışması ile bu gibi savunma konularında öneriler oluşturmasını birbirine karıştırmamalıyız. Doğrudan güvenlığımızı ilgilendiren konularda, Genelkurmay doğallıkla çahşmalar geliştirecek ve siyasal iktidara bu önerilerini sunacak, hatta demokrasinin kuralları çerçevesinde elde edilen sonuçlar hakkındaki düşüncesini dile getirecektir. Bugüne kadar uygulanmış olan bu yöntem, Genelkurmay'ın normal işlevi içerisinde demokrasiye aykırı olmayan bir davranıştır. Üstelik Türk dış politikasını yakından izleyenler, Genelkurmay: ın güvenlik sorunlarında, tedbirli bir diplomat titizliği içinde, güvenlik ile maceracılığa karşı soğukkanlı çizgi arasında ince ve akılcı dengeyi korumaya buyük özen gösterdiğini bilirler. Yine olayları yakından izleyenler, Genelkurmay'ın KİG sırasında Türkiye'nin Mersin konusunda geri adım atmış olmasından büyük kaygı duyduğunu da biliyorlar Bu kaygı haklıdır. Türkiye Mersin konusunu karanlıkta bırakan ve her yana çekilebilecek bir formülü egemen kılan çözümü benimserken iki yönlü bir yanlış yapmıştır. Yanlışın birinci yönü, Ankara'nın, son zamanlardaki baskıya açıklığının ve siyasi iktidardan kaynaklanan, diptomasideki zayıflığının adeta tescil edılmiş olmasıdır. Yanlışın ikinci yönü ise Yunanistan'ın çıkışı üzerine Türkiye1 nin ilk tutumunu değiştirerek Mersin'in bir tehlike odağı olup olmadığı konusunu tartışmaya, istese de istemese de açmış olmasıdır. Şimdi, bir hükümet ki kendi tutumuyla, kendi topraklarının bir bölumünün tehdit odağı olduğunu kabul eder, ondan sonra nasıl olur da kalkıp tehdidin karşı taraftan geldiğini ileri sürebilir? iş işten geçtikten, atı alan da Üsküdar'ı geçtikten sonra, Vuralhan'ın VVerkunde forumunda yapacağı çıkış ne anlam taşıyacak? Toplantı sonunda Yunanistan'ın NATO'nun güneydoğu kanadını zayıflatan bir tehdit öğesi olduğu kabul mü edilecek? Yoksa bu sözler, atılmış yanlış adımın doğurduğu tepkileri önlemeye yönelik, daha çok içtüketime dönük, dışarda ise buza yazılmış yazıdan fazla bir farkı olmayan bir çıkış olarak mı kalacak? Her türlü baskıya açık, kendi çıkarlarını korumakta çekingen, diplomatik havayı koklayanların uyarıları karşısında kulağı tıkalı Özal iktidarının şaşkın ördek politikası, doğrusu olumlu sonuç vermek bir yana içeridekileri hayıflandırırken dışarıdakileri kıs kıs güldürmektedir. Nitekim bu toplantıda da öyle olacak. Yunan tarafı Vuralhan1 ın çıkışına salt karşılıksız bırakmış olmamak için yanıt verecek, daha önce KİG toplantısmda elde ettiği zaferin keyfini sürdürecektir. İki diplomasi arasındaki fark, galiba iki ülkenin başbakanları arasındaki farktan kaynaklanıyor. Geçenlerde bir dostun anlattığı fıkra galiba bu farkı vurguluyordu. Biliyor musun, dedi sözünü ettiğim dost, Yunan Başbakanı bizimkinden daha akıllı. Biliyorum da dedim, sen bunu neye dayandırıyorsun? Neye dayandırıyorsun var mı? Baksana Andreas hostesi bir kerede buluverdi (Dımitra Liani'yi kastediyor). Oysa bizlmki belki içinden hostes çıkar diye durmadan uçak alıp duruyor. • Olmuyor Beyler Olmuyor... AIJSIRMEN Filistin: 10 kişi yuralandı (AA) İsrail Fransız kamu şirketi Pechiney'nin Amerikan Triangle şirketini satın alması olayıyla ilgili skandal konusundaki tüm kuşkular Lübnanlı işadamı Samir Trablusi uzerinde toplamyor. Bugüne dek benzer skandal soruştu'rmalarının hep 'örtbas' edildiği bir ülke olarak tanınan Fransa'da Sosyalist Parti, iddialardan arınmak amacıyla olayı lehte bir gelişmeye dönüştürmeye çabahyor. Lübnanlı işadamı Trablusi, hakkında çıkan yazılardan sonra, •L'Evenementde Jeudi' Dergisi'ni toplatmak uzere mahkemeye başvurdu. Ancak hâkim toplatma başvurusunu geri çevirdi. Başka bir dergi ise, Trablusi'nin Ortadoğu'daki tüm silah satışlarında kilit adam olduğunu öne sürdü ve borsa yolsuzluklanyla silah satışları arasında bağlantı kurdu. Trablusi, bir anda Fransa'da gunün adamı oldu. İran yanlısı grupların elinde rehin bulunan Fransızların geçen haziran ayında serbest bırakılmalarında da arabulucu olduğu dahi iddia edi "KUDÜS işgali altındaki Batı Şeria ve Gazze 'de dün meydana gelen olaylarda 10 Filistinli'nin yaralandığı bildirildi. Filistinli kaynaklara göre Batı Şeria'nın güneyindeki Beytüllahim yakınlannda Hüssam, Takova ve Artas köylerinde, İsrail askerlerinin Filistinliler 'e ateş açması sonucu, biri ağır toplam 10 kişi yaralandı. Bu arada İsrail askerlerinin dün gece Akraba köyünde, bir evı daha yıktıkları haber verildi. Bu ikinci operasyon da, henüz herhangi bir borsa suçu sabit görülmemekle beraber, çeşitli söylentilere hedef oluyor. Operasyonun konusu, Fransa'nın en büyük özel bankası olan "Socieie Generale" uzerinde gerçekleştirilen bir ele geçirme girişimi. Adı geçen banka, 1988 mayısında iktidardan uzaklaşan Jacques Chirac hukıimeti zamanında ozelleştirilmişti. Geçen sonbahaTda, bazı özel ve kamu yatırım kuruluşları, bankanvn çoğunluk hisselerini satın alarak Chirac yanlısı patronlann elinden almaya çalışıp başarısız kalmışlardı. liyor. Bu iddiayı doğrulayan bir olay, Chirac hükümetinin İçişleri Bakanı Charies Pasque'nin, "Fransa'ya verdiği hizmetlerden dolayı Trablusi'ye Legion D'Honneur nişanına layık görmesi". Ancak hükümet değişikliği yüzünden ödül. Maliye Bakanlığında yapılan özel bir törenle sosyalist hükümetin ekonomi bakanı tarafından Trablusi'ye takıldı. Verilen akşam yemeğinde ise, gerek "Pechiney" skandalına adı karışan, gerekse "Societe Generale'Mn ele geçirilme girişiminde adından söz edilen hemen herke sin bulunduğu saptandı. Trablusi ile yakın arkadaşhğı nedeniyle, Ekonomi Bakanı, Pierre Beregovoy'un özel kalem müdürü Alain Boublil geçen hafta içinde istifa etti. Trablusi, PtchineyTriangle pazarlığında Amerikan şirketinin Fransa temsilcisi olarak, 15 milyon frank komisyon almış bulunuyor. Önceki gün Meclis Ekonomik tşler Komisyonu'nda, Amerikan usulü, "Hearing"den Ekonomi Bakanı Beregovoy başanlı çıktı. Cumhurbaşkanı Mitterrand'ın, bu ay sonunda "Borsa Operasyonlan Komisyonu"nun (C.O.B.) vereceği raporun, ne olursa olsun kamuoyuna açıklanacağım bildirmesi, sosyalist iktidarın, skandalı hasıraltı etme niyetinde olmadığı izlenimi uyandırdı. Fransa, bu tür skandallann sonuç vermediği, siyasal ve mali nitelikli yolsuzluklann örtbas edildiği bir ülke olarak tanınıyor. Beregovoy, bu önyargıya da değinerek, "Geçmiştekilerden farklı olarak hükümetimiz, bu olayda sonuca ulaşma konusunda kararlıdır" dedi. Dış Haberler Servisi Demokraük Almanya ve Polonya'dan sonra dün de Varşova Paktı ülkelerinden Çekoslovakya ve Bulgaristan da askeri güç indiriminde bulunacaklarını açıkladılar. Iki ülkede ayrı ayrı yapılan duyurularda, savunma bütçelerinde yüzde 12'ye varan indirimlerde bulunulacağı ve bazı askeri birliklerini lağvedileceği belirtildi. SSCB Devlet Başkam Mihail Gorbaçov da geçen yıl sonunda, BM'de yaptığı bir konuşmada Demokratik Almanya, Macaristan ve Çekoslovakya'daki bazı Sovyet birliklerinin geri çekileceğini açıklamıştı. Doğu Bloku'nda güçindirimi POLONYA Yuvarlak ıııasa 6 şubatta Dış Haberler Servisi Polonya'da yasadışı Dayamşma lideri Lech VValesa ile Içişleri Bakanı Czesla» Kiszczak "yuvarlak masa" toplantılanna ilişkin hazırlık niteliğinde görüşmelerde bulunmak üzere dün bir araya geldiler. Walesa'nın konuyla ilgili olarak bugün bir basın toplantısı yapacağı açıklandı. Geçen yıl ağustos ayında ülke çapında yaygınlaşan grev hareketine, hükümetin, Dayamşma Sendikası ile ülkenin temel sorunlarının görüşüleceği "yuvarlak masa" toplantılannın yapılmasını teklif etmesi üzerine son verilmişti. Dayamşma Sendikası lideri toplantılara başlanabilmesi için hüktirnetten sendikaya yasalhk tanıyacağına ilişkin tavrını açıklamasını şart koşmuştu. Komunist Partisi Merkez Komitesi'nin geçen hafta koşullu ve aşamalı olarak "çoğulcu sendikacılığa" geçilmesini onaylanıası üzerine Dayamşma Sendikası hükümet ile görüşmelerin başlatılması yönünde karar aldı. Dayamşma Sendikası ile hükümet arasında yapılması planlanan ancak bir türlü gerçekleşemeyen "yuvarlak masa" toplantılannın 6 şubatta başlayabileceği bildirildi. Zambiyu'da 10 kişi idam edildi LUSAKA (AA) Zambiya'da, çeşitli adi suçlardan ölüm cezasına çarptırüan 10 kişinin dün asılarak idam edildikleri bildirildi. Bir hükümet sözcüsü tara/ından yapılan açıklamada, asılan kişilerin adama öldürme, silahlı • soygun ve "şiddet kullanarak soygun" gibi suçlardan mahkum oldukları belirtildi. Dün gece geç saatlerde tamamlanan toplantı sonunda, uzun süredir yapılması için girişimlerde bulunulan ancak birkaç kez ertelenen yuvarlak masa toplantısının 6 şubat günü gerçekleşmesi kararlaştınldı. Toplantıda Dayamşma Sendikası'nın yasallaşması konusu için görüşmeler yapılacak. İçişleri Bakanı Kiszczak ile görüşmek uzere Gdansk'tan Varşova'ya gelen Dayamşma lideri Walesa, toplantı oncesinde gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktj. Polonya'da geçen hafta evinde ölü bulunan 74 yaşındaki rahip Stefan Niedzielakın cenaze töreni Dayamşma lehinde bir gösteriye dönüştü. Cenaze törenine katılan yüzlerce kişi törenden sonra 1984 yılında meydana gelen olaylarda, polis tarafından öldürülen bir başka rahip Jerzy Popieluszko'njn mezarının bulunduğu Stanislaw Kostka Kilisesi'ne doğru yurüyüşe geçtıler. Göstericiler "Dayamşma", "Rahiplerimizi Öldürmeyin" şeklinde sloganlar attılar, pankart taşıdılar. Polis gösteriye müdahale etmedi Evinde ölü olarak bulunan rahip Niedzielak'ın neden öldürüldüğü henüz bilınmiyor. (Fotoğrat. Reuter) Gösteriye dönüşen cenaze töreni ISVEC MADRID timi merkezlerinin ış bulma kurumları ile birlikte bütün ülkede kurulması yolunda da ciddi çahşmalar yapılıyor. Moskova'da Isveç modeline ilgi SSCB yönetiminin ekonomide sosyal demokrat politikalara yaklaşması ve Sovyet yöneticilerin, çeşitli demeçlerinde îsveç'ten övgüyle söz etmesi, tsveçli sosyal demokratlar tarafından ilgiyle karşılanıyor. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Sovyetler Birliği'nin gözü Isveç modelinde mi? Gorbaçov, ekonomide sosyal demokrat politikalara mı kayıyor? Belirtiler bu yönde. Stockholm'le Moskova arasında son bir yıl içinde yepyeni boyutlar kazanan ilişkilere bakarak bu sorulan "evet" diye yanıtlamak artık mümkün. Isveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi'ne (SAP) bağlı bir heyete geçen hafta Moskova ziyareti sırasında başkanlık eden SAP Genel Sekreteri Bo Toresson, şaşkınlık içeren izlenimlerini dönüşte şu sozlerie dile getiriyordu: "tlgi olağanüstüydü. Gerek parti yönetiminin, gerekse bilim adamlarının İsveç modeline ilişkin övgüleri, zaman zaman bizi şımartıeı boyutlara ulaştı. Biraz utanç duydum. çiinkü İsveç her şeye rağmen küçük bir ülke." Politbüro üyesi Yakovlev ve Merkez Komitesi'nden bir heyet tarafından ağırlanan SAP heyetinde yer alan parti Dışişleri Sekreteri Conny Fredriksson da, konuşmamız sırasında Toresson'un izlenimlerini gülerek doğruluyor. "İlgi bana da biraz aşırı gibi geldi. Ama unululmamalı, Moskova'da büyük bir reform hareketi yasanıyor" diyor. Ve ekliyor: "Sovyetler İsveç modelini bir bütün olarak görüyorlar. İsveç'in ekonomik yapısına büyük bir ilgi var. Karma ekonomideki başanlı işlerliğin sımna varmak istiyorlar. Kooperatifler ve yerel yönetimler de en çok ilgilendikleri konular arasında." Arafathn ~ destek arayışı Bütçe açığı Bütün bunlar, Gorbaçov yönetiminin ilgisini tsveç'e yoneltmesi için yeterli. SAP iktidarının bütçe açıklarını kapatmadaki başarısı da Moskova'nın gözünu kamaştırıyor. Hemen her kanattan iktisat uzmaııları arasında Sovyetler Birliği'nin ekonomik iflasın eşiğinde olduğu konusunda goruş birliği var. Ülkenin ufuklarındaki görüntü, ülkenin Aganbegyan'dan sonra iki numaralı iktisatçısı olan Leonid Abalkin'e bakılırsa, hiç mi hiç parlak değil. Hafta içinde bir açıklama yapan Abalkin, ülkenin bütçe açığının 70 milyar doların üstunde olduğunu, temel gıda maddelerinde kıtlık yaşandığını bildiriyor, köklü çözumler getirilmediği takdirde birkaç yıl içinde büyük bir kaos yaşanacağını duyuruyor. Soyyet İktisat Enstitusü yöneticisi Abalkin, İsveç Başbakanı İngvar Carlsson'un özel çağnlısı olarak geçen yıl ortalannda sessiz sedasız Stockholm'e gelen bir Sovyet heyetinin üyeleri arasında yer abyordu. İncelemelerinden sonra düzenlenen basın toplantısmda Isveç modelini "perestroyka için esin kaynağı" olarak tanımlayan Abalkin. "Bizi ilgilendirmesi gereken şey" diyordu, "İsveç'in ekonomik büyume ile sosyal refah birlestirmede gösterdiği başarıdır. Bu modelin en önemli tarafı insaııcıl bir temel üstüne kurulmuş olmasıdır." Dumas, İraria gidiyvr PARtS (ANKA) Fransa Dışişleri Bakanı Roland Dumas, Iran 'a iki günlük resmi bir ziyarette bulunacak. Dumas, Fransa Parlamentosu'nda bir komite toplantısmda İran 'a 5 şubatta gideceğini açıkladı. Fransa Dışişleri Bakanı, ziyaretin geçen yıl iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden kurulması ile başlatılan süreç çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini sövledi. İstihdam sorunu SAP he>'etinin Moskova ziyareti sırasında dile getirilen Sovyet göruşü İsveç modeline ilginin ne ilk, ne de tek göstergesi. Olumlu bakışın ilk açık belirtisi, Gorbaçov'un iktisat danışmanı Abel Aganbegyan'ın bundan tam bir yıl önce Stockholm'e yaptığı ziyaret sırasında istihdam konusunda ortaya çıkmıştı. Sovyet devlet sektöründe gerçekleştirilecek perest oyka ile, bu sektörde çalışan kadronun '6 milyon kişilik bölumünün 2000 yılınf kadar işine son verilmesi öngörulüyor. 3u büyük kitle^in yeni iş alanlarına kaydırümasında "İsveç İstihdam Modeli"nin ideal olduğunu belirten Aganbegyan, bu modelin öngörduğu biçimde resmi ve özel iş bulma kurumlarını kurma çalışmalarmı geçen yıl başlattı. İşini yitirecek olanlara yönelik İsveç patentli iş eği MADRİD (Cumhuriyet) Filistin Kurtuluş Örgutü lideri Yaser Arafat, perşembe günü geldiği Ispanyol başkentinde, bağımsız Filistin devletine Av rupa Topluluğu düzeyinde destek arıyor. Dün Kral Juan Carlos tarafından kabul edilen Arafat, Başbakan Felipe Gonzalez dışında Avrupa Topluluğu Konseyi'nin eski, yeni ve bir sonraki dışişleri bakanları İspanyol Femandez Ordonez, Fransız Roland Dumas ve Yunanlı Karolos Papulias ile resmi temaslarda bulunuyor. FKÖ lideri TROİKA diye adlandınlan üçlü dışişleri bakanları topluluğundan Avrupa Topluluğu'nun Ortadoğu ile ilgili olarak BM nezdinde uluslararası bir banş konferansmın ivedi olarak açılmasıru istiyor. Öte yandan İspanya'ya gelmeden önce İspanyol Cambio 16 Dergisi'ne özel bir demeç veren FKÖ lideri, ABD ile başlattıklan görüşmeleri FKÖ açısından değerlendirirken "İsrail'in Guney Lübnan'da çok yakında yeni bir savaş çıkartma hazırhklan içinde olduğunu" öne sürdü. İspanyol halkını Filistin'de olup bitenler konusunda suskun kalmamaya çağıran .\rafat, söz konusu demeçte Madrid hükümetinden beklentilerini de şu sözleri ile acıkladı: "İspanya'nın İsrail ile veniden diplomatik ilişki kurmasını Arap diınyasına bir ihanet olarak algılamıyoruz, ama Afrika, Avrupa ve Latin Amerika arasında bir köprii oluşturan dost İspanva'nın İsrail ile diplomatik ilişki kurma karan alırken aynı anda Filistin devletini de resmen tanıvacagını ummuştuk." Libya'ya, hava gücü yardımı MÜNİHBONN(AA) Federal Almanya'da INTEC fırmasırun Libya Hava Kuvvetleri'ne, uçakların uçuş mesafelerini arttırmak için yapılan çalışmalarda kullanılmak üzere teknik malzeme sağladığı yolunda bazı belgeler ele geçirildi. Münih savcıhk sözcüsü Heinz Stocker, yaptığı açıklamada Der Spiegel Dergisi'nde konuyla ilgili olarak 17 ocakta yer alan haberlerden sonra açılan soruşturmada, ele geçirilen belgelerin incelendiğini söyledi. Der Spiegel Dergisi, Libya Hava Kuvvetleri'nin C130 tipi uçaklannın, havada yakıt ikmaîi yapabilmesini sağlamak için çalışmalarda bulunduğunu \e bu çahşmalar için INTEC firmasının teknik malzeme sağladığını yazmıştı. INTEC şirketi ise Bonn hükümetinin 1988 yüı haziran ayında yaptığı soruşturnıadan sonuç alınamadığını hatırlatarak derginin bu iddialarını yalanlamıştı. Federal Almanya hükümeti sözcüsü Friedhelrn Ost da yapılan soruşturma sonucunda sağlanan araç gerecin ancak karada yakıt ikmali yapılmasını sağlayan malzemeler olduğunu bildirmisti. Hanau bölge savcısı önceki gün parlamento komisyonunda yaptığı açıklamada, nükleer teknoloji kaçakçılığına aynı zamanda Federal Almanya'daki Pakistan Buyıikelçiliği'nin de kanştığınm belirlendiğini söyledi. Savcı, Büyukelçi Abdül Vahid'in 1985 ocak ayından 1988 ocak ayına kadar, ülkeye giriş ve çıkışlarında el çantası içinde çeşitli belgeler taşıdığıru belirtti. Savcı, Neue Technologien GMBH ve Physikalisch Technische Beratung adlı şirketlerin, 19821988 yılları arasında Pakistan, Hindistan ve Güney Afrikaya yasadışı yollardan nükleer teknoloji ihracatı yaptığından şüphe edildiğini ve 21 aralıkta soruşturma açıldığını hatırlattı. '. ALMANYA inin Fındıkoğlu Sovyetler Birliğfnde Troçki tartışması Cafe Opera'da c Cafe Operanın keyiflı bar'ı ve Vakit aymn... hahç hergun 21.00^00 Dış Haberler Servisi Sovyetler Bırliğı Komunist Pamsi'nın Yuksek Sovyet'e "1930, 40 \e 50'krin başında, idari kuruluşlar tarafından ve mahkeme edilmeden mahkum edilen vüzbinlerce kişinin ilibarının iade edilmesi" için yasa tasarısı sunduğu açıklandı. Konuyla ilgili haberı Sovyet resmi TASS Ajansfndan aktaran Le Monde Gazetesi'nin Moskova muhabirinın bildirdiğine gore Sovyetler Birlıği'nde Gorbaçov yanlısı yayın organlarının on sıralarında yer alan Lileraturnaya Gazeta'da çıkan bir yazıda ozellikle Troçki'nın ustunde durulması. Stalin'in Meksika'da sürgun yaşamı sürduğu sırada oldurttuğu bu ünlu devrimcınin itibarının da iade edileceğinin somut bir işareıı olarak yorumlanıyor. hilerin dahisi ilan edeceği birinin onun yerini almasından başka sonuç dogurmaz." Dergi daha sonra Troçki'den bir başka alıntı yaparak şunu vurguluyor: "Söz konusu olan, bir yönetici ekibi bir başkası ile değişlirmek değildir. Söz konusu olan ekonomi ve kültüriın >öne(imindeki ilkeleri değiştirmektir. (...) İkinci bir devrim gerekir." Le Monde muhabirinin "Bugünün Gorbaçov'cuJanndan herhangi birinin de dile getirebileceği" şeklinde nıtelediğı bu alıntılardan sonra bu kez Literaturnaya Gazeta yazarından aktardığı bir pasaj Gorbaçov'cuların Troçkizme de Stalinizme olduğu gibi uzak olduklarını gösteriyor: "Eğer çağdaş Troçkistler Trocki'nin ikinci bir devrim için yaptığı çağnlarda perestroykanın tam da bu çagnnın uygulamaya konması olduğunu diişünüyorarsa yanılıyorlar. Çiinkü perestroyka her şeyden önce •sosyalist ilkeleri uğradığı çarpıtılmalardan kıırtarmak ve hümanızmin yuksek ideallerini savunmaktır. Troçkist program ise öziinde bir siyasal oyundur. Stalin'e karşı mucadele görünuşıi ardından Troçki aslında bir "izm"i (Stalinizmi) Leninizme onun kadar lers düşen bir baskasıyla, troçkizmle değiştirmeye çalışıyordu." Literaturnaya Gazeta "Parti, neden Troçki'nin uyarılarını dinlemedi" diye soruyor E R E N K ö Y Rezervasyon için 359 32 63359 32 64 Daha eylul ayında Stalin'in yeni resmi biyografisinde "Troçkiye saygı duymamak mumkiın değil. Başkalannın tersine o Slahn'in karşısında eğilmedi" denmiştı. Daha sonra Rus devriminin Lenin'den sonra gelen adamı ve Kızıl Ordu'nun kurucusu hakkında kamuoyunda açık bir tartışma yapmaya izin verilmiş, bunu Troçki'nin torununa vize verilmesi izlemışti. IJIeraturna>a Gazela'nın son sayısında >ayımlanan "Tasfiye" başlıklı yazıda, Trocki'nin Stalin1 in ülkeyi ve partiyi bir çıkmaza surukledıği uyansında bulunduğu çeşitli yazılarından alıntılar yapılarak iju soruluvor: "Neden 1920'lerde ne parli, ne de komunist hareket onu dinlemedi?" Le Monde muhabirine bakılırsa, gunumuzde Troçki'ye kulak vermeye hazır pek çok Sovyet yurttaşı var. Trooki'nin sosyalizmin tek ülkede kurulamayacağı şeklindeki tezinin pratikte doğrulandığını vurgulayan Sovyet dergisi Trocki'nin başlangıçta ileri surduğu Stalin'in gorevden alınması ve siyasal reform yapılması önerisini sonradan "Artık yeiersu kalır" diyerek değiştirdiğini anımsatıyor ve ondan şu alıntıyı veriyor: "Tek başına Slalin diye bir sorunumuz yok. Toplumsal guç ilişkilerini cinayetle degiştiremeyiz. (...) Sadece Stalin'in tasfiyesi. basının rekor sayılabilecek bir surede şu bizim kaganoviç'lerden da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle