Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLFR tırme bır "aydınlanma" hareketıyle mal edılemez Böylesı bır "aydınlanma" çabası başanya ulaşamaz çunku kendılenne ulaşılmak amaçlanan kıtleler, bu evrensel oluşuna karşın kulturce vabancı olan verı yı o aşamada benımsemeyeceklerdır Cumhunyetın kuruluşundan 65 yıl sonrakı bu gunlerde duşun ve bıhm yaşamımıza bakarak onda avdınlanmanın nıtelıklerıne uyan ne gıbı şe> ler bulabıldığımıze bır goz atalım Bunu yaparken de yuzeyı onun altında yatan gerçekten ayırmaya ça lışalım daha uç yuzyıl gıbı bır sure geçırmemız mı gereke 7 cektır Kanımca hayır Bızım bugun ömek alıp kullan dığımız Batı bılgı bınkımımn Avrupa Rönesansının ornek alıp kullandığı bılgıden çok daha genış, kapsamlı, dızgesel ve uygulamada başarılı bır bın kım olması, sonra da gunumuz öğrenım ve ıletışım araç ve kurumlannın çok daha etkılı olmaları nedenıyle bu suremn oldukça kısalacağını duşunuyoı 7 rum Bu sure ne kadar kısalabılır Tek bır ınsanın aşamalı olsa bıle, hem Ronesans hem de modeın duşunce evnmlerını yaşayabıleceğını sanmıyorum Insan anlağı bu denlı kökten dunya göruşü ve duşunce bıçım değışıklığıne uyarlanacak ölçude esnek değıl Böyle duşunürsek, her bır aşama en azından bır kuşak gerektırecek ve dolayısryla Röne&ansımız başladıktan uç kuşak sonra aydınlanmamıza ulaşmış olacağız Duşunce devnmıne şımdılerde gınyor olsak, onumuzdekı on yıl ıçınde ılk buyuk düşunur lenmızı ve bılım adamlanmızı görmeye başlayacak, 21 y>'ın ıkmcı yansında da ürunlen kıtlelenmıze ulaştıracağız Böylece ınsanımızın bılgı duzeyı ve dunya göruşu, aydınlanma dönüşumünu geçırecek Bu surecın böyle bır hızla gerçekleşebılmesı ıçın ıletışım ve eğıtım araçlarının etkılı oluşu, tek başına yeteriı bır koşul oluşturamaz tabıı Aydınlanma salt bıigısayar dışalımıyla sağlanamaz Başka ko şullann vanı sıra bılımsel ve düşunsel ortamın top lumsaJ temelımn de yeterlı bır olgurüuk kazanmış olması gereklıdır Dönuşüme ve ılerlemeve lokomotıflık yapacak olan bınkımlı, seçkın bır kesımın var lığı zorunludur Cumhunyetın ılk dönemlennde böyle bır seçkın katmanın yetıştınlmesme buyük önem venhyordu Belkı bu pobtıka değışmemış ol saydı, duşun açısından bugunlen ve yakın yarınları 3040 yıl öncesınden yaşayıp aşmış olabılırdık Kanımca Turkıye'de halka dönuş ve onunla butunleşme hareketı fazlasıyla erken başlatılmış ve bu er ken yönelım seçkınler arasında fılızlenebılecek bır Ronesans ortamını kurutmuştur Oluşmaya başlamış olan seçkın kesımler hızla artan nüfusla başe debılecek bıçımde guç ve olgunluk kazanıp kendı çocuklannın kuşağını yaratamadan köy ve taşra kultürunun nıcehğı karşısında eak düşmüşlerdır Kultur seçkınlennın ortamı, salt parasal destek le de gerçekleşemez Bu seçkınlerı yetıştınşte uygulanan eğıtımın mtelığı daha da önemlı bır etken dır Oysa son yılların kımı uygulamalan bu nıtelığı duşurmuştür Yükseköğrenımde uygulanan aşırı "halkçılık" yıne erken bır uygulama olmuş, görecelı anlamda bır ustunlüğü olan unıversıtelenmız, ayru öğretım elemanlanyla sayıları bırkaç kez katlanan öğrencılere eğıtım vermek zorunda bırakılmıştır Buysa geçmışm daha parlak ve seçkın ku rumlannın akademık duzeyını aşağılara çekmış, on ları gen kalanlarla dengelemıştır Eğer bır düşunsel devrım ıstenıyorsa, yukseköğremmdekı aşırı "halkçı" eğılıme de bır yerde sınır çızmek zamanı gelmıştır 28 OCAK 1989 Aydınlaıımaııuı TVeresîndeyîz? PENCERE Anormalleşme Süreci Başka bır yerde yaşanmış olan Ronesam ve ussallık çağı aşamalarının urunlenm, bu aşamaları henuz orîaya koyamamış olan bır ulkemn halkına mal eden bır "aydınlanma" olgusu gerçekleştirilemez mı? Sanırım Turkıye Cumhurıyetı'nın ılk Duşunce devriminin neresindeyiz? kurulduğu donemlerdeki devlet kultur polıtıkası, bu soruyu olumlu Bugun Batı ve Doğu kulturlerının belhbaşlı ya olarak yanıtlamaktan yola çıkan bır duşunce yapısı taşıyordu. pıtlanrun buyük bır bölumu Turkçeye çevnlmış bu Prof. Dr. ARDA DENKEL Boğazıçi Ünıversitesi Batı kulturu, ortaçağın son dönemlennde gerçekleştırdığı bınkım sonucunda, yaklaşık uçdört yuzyıl suren buyuk bır duşunce devrımı yaşamış ve daha öncekı çağlarda ortaya konmuş olan buyuk uygar lıklann hepsını hemen her alanda aşan, bugunku göz kamaştıncı duşunce, sanat, bılım, teknolojı \e toplumsal zengınlığını yaratmıştır Bırkaç ayrı dılın ve çeşıtlı ulusların katkılarının sonucu olan bu olgu, kımı ıç farklılaşunlar göstermesıne karşın, te melde buyuk bır kultur butunsellığt taşır Bu buyuk duşunce devrııaı, her bırı yaklaşık olarak bır bırbuçuk yuzyıl suren üç ayrı aşamadan geçmiştır Bu aşamaları sırasıvla Ronesans, 17 y> ussal lık çağı ve aydınlanma adlanyla anıyoruz Bu uç aşama, böyle bır duşunce devrımının kendı doğal gelışımı ıçınde, mantıksal olarak da ızJemesı beklenecek dönuşüraler Buyuk bır arayış, bırçok seçeneğın denenışı ve eskı uygarhkların öykunulmesı nıtelıklennı taşıyan Rönesans'ı, yıiksek bır özgunluk ve yaratıcılık dönemı olan 17 yy ızler Bu her ıkı aşaraada da devrıme katılıp onu ınşa edenler, genış kıtlelerden ve hatta kurulu duzenın kurum larından yalıtılmış konumdakı bır avuç, fakat son derece seçkın bılım ve duşunce adamıdır Bunların ılk kuşaklan toplumdan ve onun kurumlarından kaynaklanan çeşıtlı baskılar altında kalmışlar son rakı kuşaklarsa kımı öngorülu soylu ve zengınle nn desteğını görme>e başlamıştır Aydınlanma ba şat nıtelığı>le bövlesı çevrelerce gerçekteştırılen ılerlemelerın kıtlelere mal edılmesı, bılgırun toplum ıçınde vavgınlaştırılarak ona benımsetılmesı hareketıdır Bılım ve duşun adamları bu dönemde savıca çoğalmış ve Batı kulturunde belkı de ılk kez kıtlelerle butunleşme eğılımı gostermıştır Aydınlanmayı tarıhsel bağlamı ıçıne oturtma çabamın ne denı, onun duşunce devnmınce yaşanan öbur aşa malardan bağımsız ve bunlardan yalıtılmış olarak gerçekleşıp gerçekleşemeyeceğını sorgulamak Ele aimak ıstedığım ılk soru şu Tepeden ınme olarak tek başına bır aydınlanma olur rau1 Bunu tartışırken daha temel, ancak genel bır anlamda belırlevı cı olan ekonomık etmenlerı arka planda valnızca varsayacak, kultur duzeyını kendı ıç devımselı açı sından ırdeleveceğım Her toplumun, her kulturun, bır aydınlanma dönemı geçıreceğı yolunda mantıksal bır zorunluluk olamaz Bır toplumun düşunsel ve bılımsel alanlarda hıçbır aşamada hıçbır varlık gosterememesı, kav ranılabılır bır durumdur Ancak bır düşunsel ve bı Iımsel aşama yaptığı halde aydınlanmadan geçmeyen bır toplum düşunmek daha zor bır şe> Böyle bır toplumun, gelışımının en azından yarıda kesıldığı bır toplum olacağını düşunmek gelıyor ınsa na Orneğın 17 yy'ın ortalarındakı Avrupa, karşı koyulmaz bır barbar ıstılası ya da bılım adamı ve duşunurlenn hepsını ortadan kaldırmayı başaran bır despotluk ıle karşılaşmış olsaydı, boyle bır durum doğabüırdı Oysa bıam sorguladjğırruz koşullar bunlar da değü Acaba dıyoruz, başka bır yerde ya şanmış olan Ronesans ve ussallık çağı aşamaları nın urunlennı, bu aşamaları kendı henuz ortaya koymamış olan bır ulkemn halkına mal eden bır "aydınlanma" olgusu gerçekleştirilemez mı' Sanınm Turkıye Cumhunyetı'nın ılk kurulduğu dönem lerdekı devlet kultur polıtıkası, bu soruvu olumlu olarak yanıtlamaktan yola çıkan bır duşunce yapı sı taşıyordu O dönemın kuşaklan, katıksız bır lyı nı>et ve ıvımserlık ıçınde, bu ulkede bır aydınlan ma hareketı gerçekleştırmeye çabaladılar Belkı de akıllarda örnek olarak Ronesans ve ussallık çağı na pek de buyuk katkılarda bulunmadıkları halde avdınlanmalarını tamamlamış olan, göreceh olarak kuçuk Avrupa ulkelen, örneğın Belçıka ya da Da nımarka gıbı verler vardı Oysa böylesı Ulkelen onemle nıteleyen bır şe>, onların söz konusu aşa malan yaşayan ülkelenn ortak kultürunun bır par çası oluşlan ve aydınlanma öncesı aşamaları, kom şuları olan buyuk ulkelerle bırlıkte, onlann çekım alam ıçınde yaşamış oluşlarıdır Bu olguysa bıa on lardan önemle ayırmaktadır Turkıye,.cumhurıye tın başlangıçlannda köktencı anlamda farklı bır kulturun kahtımını taşıyan bır ufkeydı ve bu nıtelığını bugun de azımsanamayacak bır ölçüde sürdurmekte Kanımca farklı bır kultur bağlamında ger çekleştınlmış olan Ronesans ve modern duşunce bınkımı, kendısı bunlan yaşamayan bır topluma, kes lunmaktadır Ancak sorulmalıdır, bunlan şu sıra 50 ımlyonu geçkın nufusumuzdan kaç kışı okumak9 tadır Kıtapçıiarda bunlann kaçta kaçını bulabılmekteyız ve bu kıtaplara sahıp olanlar bunlan en 9 son ne zaman açtılar Ezber verıne kıtap okuyarak oğrenme ısteğı halkımızda ve hatta unıversıte de oğrencı olan gençlık kesımımızde ne ölçude bu lunmaktadır'' Son dönemlerde Turkıye'de ansıklo pedıler yayımlanıp duruyor Bunların hazırlanış amacı ve bıçımı Dıderot'nunkme ne ölçude benzı 7 yor Tıcan amaçlan zorlavan hangı ansıklopedı vayın >onetmenı ış başında kalabıldı, maddelerı ha zırlavanlar uzman kımseler mı ve bunlar ne tur kay1 naklardan yararlanıyorlar ' "Entel"lerımızın sofra söyleşısıne oldukça duşkun olduklarını ıyı bılıyoruz Ancak bu sofralar Baron d'Holbach'ın 1 "salon"undakı söyleşılenn duzeyıne enşebılıyor mu Yoksa çoğu kez özgunlukten yoksun khşelenn yı7 nelendığj toplantılar mı bunlar Aydmlanmaya bu ve benzen sorulara olumlu yönlerde yanıtlar verebıldığımız ölçude yaklaşmış olacağımız kanısında vım Butun bunlara sokaktakı ınsanımızın onemlı bır bölumunun şu aşamadakı kultur, bılgı bırıkımı, durrya göruşu ve beklentı duzeyının oldukça du şuk olduğunu da ekleyehm Zıhın gucumuzün nıcelık zengınlığını nıtelıkte de bulabılmekten henuz epey uzağız Pekı bız bır duşunce devrımının neresindeyiz Göstergeler, aşamalardan hangısınde olduğumuz 7 yönunde Kanımca durumumuz, bırçok vonden Rö nesans'ın başlangıç dönemlennı andınyor Her şey den once sanat dallannda gösterdığımız varlık, bılım ve duşuncedekı başanmızdan çok daha ustun, daha önce başlamış ve daha buyük kıtlelerce be rumsenmış durumda, örneğın gayet duzeylı ve dunya çapında özgunluğe çok yaklaşan ressamlanmız var, örneğın okur yazar ınsanımız edebıyata, şııre, bır felsefeye gösterdığınden çok daha buyuk ılgı ıle yak laşıyor Bunun >anı sıra düşuncede Rönesans'a oz gu olan bır kımlık, yöntem ve "paradıgma" arayışı ve bunun getırdığı bır karmaşa ortamı ıçındeyız 7 4 Dedıkodu tatlı şeydır Hele polıtıkada duşlem ıle gerçeğı, yalan ıle dolanı bırbırıne karıştıran dedıkodunun keyfıne doyum olmaz, fısıltı gazetesının tırajı yukseldıkçe yükselır Ortada doğru dürüst ışleyen bır parlamento yok Iktıdar partısının Meclıs grubu ha var, ha yok Partı tek adamın buyruğuna bakıyor Başbakan kabınesını hıçe sayıyor Varsa yoksa Ozal aılesı Karıkoca oğulbaba, bıraderamcadan oluşan 'hanedan meclısı" karar alıyor Ve ülke yonetılıyor Eh, böyle yonetılen bır devlette, dedıkodu, soylence, fısıltı gazetesının baskı makınesı çalışmaz mı? Tıra) n e ' Ben dıyeyım mılyon, sız deyın on mılyon Sokaktakı adam kahvehanede neler konuşuyor^ En çarpıcı senaryo 'Özal yere/ seçımlerden sonra gözunü Çankaya'ya dıkecek Meclıs çoğunluğu elınde Cumhurbaşkanı olabılır Sonra'' Muhalefet partılennden yeterlı sayıda mılletvekılı ıktıdarparbsıne kaydınldı mı ANAP anayasayı değışbrebılecek çoğunluğa sahıp olur Özal, 12 Eylul'un yarım bıraktığı ışı tamamlayacaktır, anayasayı değıştırerek Çankaya'nm yetkılennı arttıracaktır başkanhk sıstemıne yonelecek başbakanlığa da hanedandan bınnı oturtacaktır Al sana Latın Amenka türu bır devlet görüntüsü 1 Neden olmasın ? Cumhurbaşkanının lıderlığınde bır merkez partısı, "bırbuçuk sıyasal partt, ıkı buçuk gazete" üzerıne kurulu yönetımın yeme 1 de yanında yat Anahtar soru 9 Amerıka destekler m ı Kahvedekı adam çayından bır yudum alıyor, Marlboro'sunu yakıyor, düşünuyor va//a destekler Nasıl? Kırkı veren 10'u da verır özal 10 mılyar dolar daha aldı mı Üsküdar'ı geçer, muhalefet de arkasından ayran budalası gıbı bakar Kenan Paşa"? Geçtı 8or"un pazarı Deme' Denm arkadaş' Gıdış o gıdış kı Turgutun gözu karadır, hele o Semra yok mu? Sonra ne olur' Ne olacak be kardeşım' Hanedanın saltanatı uçbeş yıl surer, ardından darbe sıkıduzen mehter marşı, vatan, mıllet, Sakarya Ordumuz demokrasıyı yıne kurtanr, ama bır şartla 2000 yılına kadar Vaşıngton'un yenı ekonomık reçetelen uygulanacak, al baştan yapılacak Haydı canım sen de * Çoğu kışıye duşlem gıbı gelen bır suru soylence, artık evlerde, salonlarda kahvelerde konuşuluyor Toplum başına çöken ıktıdarın normal yollardan el değıştırebıleceğı konusunda kuşkulara kapılmıştır Olmadık senaryolarla geleceğı görmeye çalışıyor Yüzde 36 oyla Meclısın yuzde 65 ını elınde tutan televızyonu babasının çıftlığı gıbı kullanan, devlet kurumlarını dışlayarak aıle ıçı kararlarla ulkeyı yonetenlerın toplumda yarattığı ruhsal dönüşümü yaşıyoruz Hürrıyet'ın dünkü manşetı "Turkıye üzenne üç senaryo1 " Neymış' Amerıka'dakı' Ben S A ' şırketı, Vaşıngton'da yayımladığı raporla Türkıye'nın geleceğı ıçın karamsar tablolar çızmış Otuz Amerıkalı uzmanın hazırladığı rapora göre senaryoların uçünde de halk ayvayı yıyecek Latın Amenkadakı toplumların gudumlu rejımlerınde yaşanan bataklığa mı saplandık? • * Sayın Ozal, 12 Eylül'le ışbaşına geldı ama "nonnalleşme" sürecını "anormalleşme" surecıne donuşturmekjçın elınden getenı yapıyor Sonuç Eğer duşunce devnmındekı yenmız henuz Röne sans'ın başlangıçlanna karşılık olan bır aşamaday sa, gerçek bır aydınlanma dönemıne gırmemız ıçın EVET/HAYIR OKTAYAKBAL OKURLARDAN elımıze ortalama 1012 bın lıra geçmekıedır. Yirmıncı yuzyüı bıttrmekte İzmır Defterdarhğı*nda çalışan olan, Avrupa')Uı butunleşmeyı umut eden, çağ utladtğım ılen memurlar olarak bızlen suren ulkemızın bız devlet mağdur eden en buyuk sorun; memurlan hıçbır sendıkaL htçbtnmıze sorulmadan, olurumuz almmadan yaptınlan demeksel orgutlenme hakkına fazio mesaüerdır Her ışgunü ve sahıp bulunmamaktayız. cumartesı gunlerı cebren fazla İzmır Defterdarlığı'ndan mesat yapmaktayızbır memur Mudurlerımız, fazla mesaı ısleksızlığımızı kendısıne ılettığınde, şıkâyetçılerın isimlerini sorup hakkımızda surgun ve tahkıkat açtıracağı tehdıdıyle karşılaşmaktadırlar. "Teroru ve anarşıyı yalnızca Tum yaşantımızı ve aıle "gızlı örgütler"ın yapmadığını duzenımızı altust eden cebri bugun artık kundaktaki çocuğa fazla mesat karşıtığında ayda kadar hepımız btliyoruz Metnura zoraki mesai Dert Dökercesine! Karşıya bakıyorum masmavı Edremıt Korfezı Sağıma bakıyorum, tepesı karlı Kaz Dağları Şubata yaklaşıyoruz kışın ortası Ama Burhanıye'nın Oren kıyısı yazdan çalınmış gunler yaşıyor Bursada Kayserı'de Ankara'da Istanbul da hava kırlılığı ınsanları öldurecek çızgıye varmış Komur kokusu evlerın ıçınde bıle soluk kesıyormuş Bırkaç gundur bambaşka bır çevrede yaşıyorum Kış ortasında guneşlı aydınlık masmavı gunler Kaz Dağları'nın dorukları bembeyaz Yaz gunlerı guneş saat sekızlerde o dağların ardında batardı Kızıllık sarılığa, derken morluğa dönuşürdu Yıne aynı guzel olay yaşanıyor, ama bu kez güneş dağlara doğru gıtmıyor, Edremıt Korfezı nın ortalarından ağır ağır süzülup yok oluyor Ocak ayında Ören Kaz Oağları Edremıt Korfezı ıskele açıklarında balık avlayan tekneler Bu guzellıklerı sıze Müşerref Hekımoğlu gıbı anlatmak güç Kaz Dağları deyınce Hekımoğlu nun o bırbınnden etkılı Kaz Dağı anlatımlarını anımsamamak elde m ı ? Yılların Orenlısı o Denıze bakan balkonundan kımbılır kaç gun ve gece seyretmış guneşın doğuşunu batışını, her sabah her akşam Edremıt Korfezı'ndekı ışık oyunlarını Kopmak kolay mı guncellıklerden? Bır haftayı geçtı benım kış ortası dınlencem 1 Oren'e geldım, bır ıkı gun sonra Izmıre ora dan Manısa ya gıtmek ıçın Kıtap Kulubu nde Sırmen le, Çetınkaya ıle bırlıkte olacaktık Ağır grıp geçıren bır ınsan daha ozenlı olmalıymış1 Söyledıterdı bu hastalık böyledır ymelerdıye Oyle oldu Bır sabah yıne ateş başağrısı yorgunluk Engel oldu Izmır'e, Manısa'ya gıtmeme On gündur ayrı kaldım okurlarımdan Bılmem ne der, ne duşünur okurlar? Yazarokur ılışkısı değışıktır Okur derken burada çıkan yazıları arada bır okuyan daha doğrusu göz gezdıren ınsanları değıl her gün bır ekmek bır Cumhurıyet dıye sokağa fırlayanları ya da sabahın erken saatlerınde kapı onune bırakılan gazetelerını açıp, Bızım yazarlar bakalım bugun ne dıyor?' dıye sayfalara goz atanları anlatmak ıstıyorum Gerçek okur bızım unuttuğumuz yazıları bıle anımsayan, gerektığınde bıze de anımsatan kışıdır Okuduğuyla ozdeşleşen yazarı dost olarak bılendır Yoksa 'Sız bu konuları neden yazmıyorsunuz?' dıye haksız yere çıkışanlar değıl 1 O yazmadığımız sandığı konuları kaç kez yıneledıgımızı bılmeyenler hıç değıl 1 Bır yazar okurların ılgısı sevgısıyle yetışıyor Kolay değıldır gundelık gazetelerın koşe yazarı olarak benımsenmek bu ışı yıllar yılı sürdürmek Yazar, kolay yetışen bır 'nesne değıldır, bır robot hıç değıldır Belırlı çevrelenn çıkar hesaplarına uygun yazılar yazan, kendı de bu çalışmalarıyla yarar sağlayan kışı, yazar lığını ucuzlatmış, dolayısıyle okurlarının guvenınden çok sey yıtırmış olur Bunlan neden yazıyorum1 Geçen gun bızım gazetede şu satırları okudum da ondan Muayyen duşuncelen haız kışıfer mesela ben ve dostlarım bu duşuncelenmızı tum halka yansıtmakta buyuk guçluk çekıyoruz Tum halka bızce geçerlı olan bu düşuncelerın yayın organlarından ulaşmasını sağlamak, yanı hem bızlerın duşüncelerını, hem de bunlan terennum edebılecek yazarlardan, yetıştırılecek yenı yazarlardan da yararlanarak ulkeye ve kışılere faydalı olmak ıçın basın hayatına gırdım ' Sayın Asıl Nadır ın Marıe Claıre' Dergısı ndekı konusması ışte böyle1 Muayyen' düşencelen Asıl Bey ın ve dostlarının duşüncelerını terennum' edecek yazarları toplamak böyle yetış kın yazarlar yoksa yenı yazarlar yetıştırmek onların elıyle muayyen' duşuncelerı topluma duyurmak amacıyla bağımsız gazetelerımız, dergılerımız tek el'de toplanmaktadır1 Bız bırkaç yıldır yazar dururuz, basın, ışadamlarının ıç kapıtal çevrelerının elıne geçtı dıye' Şımdı dış kapıtal uluslararası güçler Turk basınını yonlendırmek çabasına gırışmıştır Uluslararası para guçle rı ulkemız halkını muayyen düşuncelerle koşullandıracaktır Bu muayyen duşuncelerı varsa yetıskın yazarlar yoksa ' y e n ı yetıştırılecek' yazarlar aracılığıyla topluma yayacaktır Içım karardı bırden Ne Oren goklerındekı akıl almaz mavılık, ne Edremıt Korfezı nın atlas duzluğu, ne de tepesı karlı Kaz Dağları'nın güzellığı Aradan bır yü geçmesıne rağmen oğlum MANUEL'ı öldurenler bulunamadı, ortaya çıkan lmadı Oğlumun katıllennın bır an önce bulunup yargı önunde hesap vermelerı ıçın tum kamuoyunu ve yetkılılen göreve çağınyorum Korna çalmadan aygaz tüpü dağıtılanıaz mı? Dıleklenmızı, uyanlanmızf, onenlenmızı yetkıltlere usuhınce ıletmemıze rağmen bu alenı örgutlenn terorune ve anarsısme karsı gereklt ve yeterlı onlemlerı almakta bır tertddut ıçensınde olduklarını da göruyoruz. Bu durumun nedenlen bızı elbette ılgılendırmekle bırlıkte ozeüıkle sonuçlanndan mustanp olmamız, sozu fazla uzatmadan "faıllenn eşhası"na geçmemızı zorunlu kılıyor. ıse doğrusu yururluktekı (!) hukuk mevzuatı yardıhtıyla bıhnebüır halde değıldır.' Boyle bır hakkı nereden aldıklannı de facto veya de iure sayın Aygaz uretıcısınden, sattırıcısmdan, satıcısından ve kornacıbaşısmdan; eğer bır hukuka muhalefet var ıse sayın ılgılılerden, haddınuz ohnayarak sormak isterdık efendtm." Kuçuk boy pıknık tupler ıse son 12 aydır yanma esnasmda asm gaz kokusu yapıyor. Efendtm, bunlar anlı sanlı Aygaz bayulendlr. Ünlen havalı \edenını firma yttkıhlen komalarından ve sozluklennde araştmp bulurlarsa, muşteıi kaybıru onlemıs olurlar. "saygı" sozcuğunun bulunmamasmdan kaynaklatur. Dr AHMET DEMİR Haklannm nereden doğduğu ÜskudarIstanbul 3. SAYI ÇIKTI Esbank Yunus Emre < c Resim Yarışması O 6.Yarışma Gelenekselleşen Esbank Yunus Emre Resım Yarışması Eskışehır ıl Tertıp Komıtesı nce du zenlenen ve 10 14 Mayıs 1989 tarıhlerı arasında kutlanacak Yunus Emre Kultur ve Sanat Haftası etkınlıklen ıçınde bır kez daha yer alacaktr Altmcı kez IV. ENTERNAŞYONAL'İN ELLİNCİ YILI Yusuf Barman Turkije'de Enternasyonalizm Sorunu *Emest Mandel IV. Enternasjonarin Gerekliligi *Nahuel Moreno Dunya Partisi *Mehmet Şadı Troçki ve Parti *Lev Troçkı Partinin Onemi *Oihan Dılber Manc'tan IV. Enternasyonal'e Devrimci Orgut Sorunu *Aydın Ender "Tek Ulkede Sosyalizm" *"Konuk Yazar": Yosıf Stahn Sosyalizm ve Devlet *Sungur Sa\ran Stalin'in "Devletlu" Komunizmi HodfarerCad 4132SenetHan Çemberlıtaş/Istanbul Dağıtım NER Dağıtım Seçici kurul 1 Gulşen Akın Eskışehır Devlet Guzel Sanatlar Galensı Muduru 2 Prof Dr Mustafa Asiıer Marmara Ünıversitesi Guzel Sanatlar Fakultesı Dekanı 3 Hamıt Kınayturk Sanat Çevresı Dergısı Genel Yayın Yonetmenı 4 Prof Dr Belkıs Mutlu Istanbul Resım Heykel Muzesı Muduru 5 Prof Dr Ismaıl Tunalı Istanbul Ünıversitesi Edebıyat Fakuttesı Felsefe Bolum Başkanı Estetıkçı 6 Doğan Tunalı Esbank T A Ş Genel Mudur Yardımcısı 7 Prof Dr Alı Ismaıl Turemen Marmara ve Anadolu Umversıtelerı Oğretım Uyesı 8 Ihsan Yuceozsoy Kultur ve Turızm Bakandgı Guzel Sanatlar Genel Mudur Yardımcısı Ödüller ve sergileme Seçıcı Kurulca başarılı bulunan 5 esere 3 er mılyon lıra ve bırer Yunus Emre şıldı verılecektır Odul almayan eserler de sergılene cek ve bu eserlerden sahıplerınce ızın verıtenlere saîış olanağı sağlanacaktır Katılma koşulları son teslım tarıhı ve teslım adreslerını ıçeren broşur Esbank Genel Mudurlugu Esbank şubelen ve Eskışehır Devlet Guzel Sanatlar Galensı nden temın edılebılır PANEL TÜRKİŞ DEĞİŞTİRİLECEKTİR KONUŞMACILAR Krıstallş Gen Bşk H Basrı BABALI Otomobıllş Gen Bşk Yar Mehmet ÇAPAR Basınlş Gen Bşk Yar Huseyın HASDEMIR Derılş Gen Bşk Munzur PEKGULEÇ Işçı Gundemı Velı GURCAN Emek Dunyası Yılmaz EKŞI ADRES Kartal Beledıye Sıneması / Kartal Tel 353 37 78 TERTIP KOMITESI 29 Ocak 1989(Pazar) Saat 14 00 MANUEL'in katledıhşırun bırıncı yıldönumunde onu sevgıyle savgıyla anıvoruz Istanbul/ Merkez • Adana • Adapazarı • Ankara • Antalya • Istanbul 'Bakırkoy • Istanbul/ Bayrampaşa Balıkesır» Burdur» Bursa» Denızlı» Istanbul / Elmadağ« Istanbul/Emınonu • Afyon/ Emırdag» Eskışehır Gazıantep» Isparta» Iskenderun» Izmır» Istanbul'Kadıkoy* Istanbul/ Karakoy • Kayserı» Kocaelı» Konya Kutahya • Istanbul/Mecıdıyekoy• Mersın • Eskışehır/Sakarya • Eskışehır/Sanayı Çarşısı • Kutahya Tavşanlı Ankara/ Ulus» Uşak 196324 Ocak İ988 Pasaportumu kaybettım Yenısını alacağımdan, eskısının hukmu yoktur MELİHA BAYER BABASI HACI DEMIR Vıdeo fotoğraflanmız çekılır 130 67 31 S ESBANK UNAL CIMİT SERAMİK HEYKEL SERGİSİ 27 Ocak 15 Şubat 1988 Devlet Guzel Sanatlar Galerısı Hacı ömer Sabancı Kultur Sıtesı ADANA