Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
?7 OCAK 1989 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ISVAİL (,IIA;E<: SEVEMA ATİLLA DORSAY HAYVA^LAR Türk olmanın zorluğu Sonunda her şey gelip "insan faktörü"ne dayanıyor. Bunun için de düşünen, eleştiren, araştıran bir sanat anlayışına gereksinmemiz var. "1980'lerde Türk olmanın zorlukları"m dile getiren yapıtlara gereksinmemiz var. Şehir Tiyatrolan'nda üst uste iki o>un izİedım. (Kusura bak.ilmasın, oldukça gecikmeyle). "Vahşi Batı" ve "Biz, Aşağıda İmzası Olanlar"... Sam Shepard'la Aleksander Gelman'm aslında bırbırlennden son derece farklı yapıdaki oyunlan, yalnızca başanlı çevırileri, ustaca sahnelenmeleri ve birinci sıruf oynanmalanyja birer "tiyatro olayı" olmakta birleşmiyorlardı. Bu iki oyunun temel bir ortak noktası daha \ardı: Bin, gunumuz ABD'sinde yaşamamn, bir "Amerikalı olmanın" zorluklarını. diğeriyse günümuz Sovyetler Birliği'nde yaşamamn, "Sovjet vataııdaşı" olmanın zorluklarını dile getiriyordu. Kuşkusuz, değişik birer doğası olan zorluklar. Sam Shepard'm kahramanlan, biri bir tüketim toplumunun koşullarına uymaya, "başan"yı yakalamaya çalışan, diğeriyse tumuyie marjinalliği seçmiş iki kardeş, sonunda baskıcı toplum mekanizmalarına karşı çıkmakta birleşiyor ve "kaeışı" seçiyorlardı. Gelman'm daha "glasnost" öncesi yazıhp ulkesinde sayısız kez oynandığı ve buyuk başarı kazandığı bildirilen oyunu ise, sosyalist bir toplumdaki kamu denetim ve karar mekanizmalarının laçkalığını, bunların uzerinde etkili olan çeşitlı kişisel çıkaT odaklaşmalarını ve sade Sovyet vatandaşı üze Sorunlar, çelişkiler, aksaklıklar neden ortaya dökülmesin? PİKNİK PİYALEMADR4 ^^^SZ^&^M *//:X HIZLI GAZETECİiVECDETŞEN 'BIz, Aşağıda İtnzası Olanlar" Sovyet yazar Gelman'ın (yukanda Candan Sabuncu ve Sezai Altekin) "Biz, Aşağıda Imzası Olanıar* aülı oyunu, Sovyet toplumundaki çelişkileri cesur bir yaklaşımla irdeliyor Oyun, ister istemez, bızim oyunlarımız ve filmlerimızın bu tür sorunlan ne kadar ele alabildiğini düşündurüyor. rindeki yıkıcı etkilerinı anlatıyordu. Her iki oyun da bizce sanatın çağdaş işlevine en yakışır biçimde, ulkelerinin, sistemlerinin işlerneyen veya kötü işleyen yanlarına doğru projektörlerini yoneltraiş ve insanla sistem, bireyle toplum arasında var olan ve bireysel mutlulukta son derece etkili olan uyumu/uyumsuzluğu irdeleyen yapıtlardı. Ve ust üste gördüğümuz bu iki başarılı oyun, hemen aklımıza şunu getirdi: Ya gunumüz Türkiyesi'nde yaşamamn. "Türk olmanın" zorluklan? Bizim oyuncularımız, bizim Fılmlerimiz bu sorunsalı ne denli ele alabiliyor? Son yıllarda kaç güçlü oyunumuz, kaç önemli fılmimiz bu düzeyde bir toplumsal eleştirı gerçekleştirebildi, bize "Tiirk olmanın giiçlugü"nu duyurabildi? "Türk olmanın gucluğü"nu duyurmak şart mı, diye sorulabilir. Öyle ya, biz "Bir Türk dünyava bedeldir" sözuyle yetişmiş kuşaklarız. Gtinümüzde resmi ideoloji, bu tür guçluklerden, zorluklardan söz eden filmleri, yapıtları sevmiyor. Hiçbir zaman da sevmedi, isteniyor ki hep gunluk güneşlik, kalkınan, mutlu "refah iilkesi" Türkiye gösterilsin. Sorunlar, çelişkiler. uyumsuzluklar, aksaklıklar gösterilmesin, ortaya dökülmesin. Sinemada var olagelen sansür, hep bu yönde çalıştı. Şimdi sinema san Tam bir erkek' filmi Yonettnen; John Irvin / Oyuncular: Anthony Barilte, Don Cheadle, Michael Dolan / Bir FOX ftlmi (Emek, Reks) Vietnam uzerinde filmler sürüyor. Verimli ama bir türlü gerçekten ilginç bir filmini henüz yakalayamadığımız genç kuşak yönetmen John Irvin'in, ulkesinde ve Fransa'da belİi bir ilgi uyandınnış olan filmi "Hamburger Hill" de bunlara katılıyor. (Darısı, Kubrick'in "Full Metal Jacket", CoppoU'mn "Gardens of Stone"u gibi gerçekten önemli filralerin başına!) Vietnam Savaşı'nın gerçek bir olaymdan, mayıs 1969'da tam 10 kez denenip ahnamayan ve Amerikalı askerlerin "Hamburger Tepesi" adını taktığı bir tepenin ele geçiriliş serüveninden yola çıkıyor film. Ve bir dizi genç eıkek oyuncusuyla, yalnız bu tepenin alımşını değil, genelde savaşın anlamsızlığını ve korkunçluğunu anlatmaya çalışıyor. "Hamburger Hill" tam bir "erkek filmi". Kadırüar bu oykünun içinde yalnızca mektuplardaki yazılan, teyp bandındaki sesleriyle var. Ya da Vietnamlı bir fahişe, iki ateş arasında vurulup duşen Vietnamh bir kadın \e küçuk kızı olarak karşımıza çıkıyorlar. Gerisı, tümüyle bir "erkekler düııyaa". Ustelik, Amerikan toplumunun genellikle alt sınıflarından gelme genç adamlar. Bu, filmin yalnızca savaş üzerine değil, seks, cinsellik, ırk sorunlan, yoksulluk vb. konularda da son zamanların bu tur filmlerinde hep görüldüğü gibi alabildiğine Amerikan argosuyla dışavurulmuş birçok görüş, konuşma içermesine yol açıyor. Çiinkü kahramanlanmız, kaçırulmaz biçimde ya beyaz ya da siyah. Üstelik olay 1960 sonlarında geçiyor. Yani ozellikle 1960'lann başında Amerika'yı birbirine katan ve Kennedy'ye zor günler geçirten ırkçi çatışmaların ve zenci düşmanlığırun henüz ;ok taze bir anı olduğu bir dönemde. Ve kahramanlanmız, düşmana karşı savaştıkları denli, kendi aralarında da çekişiyorlar, boğuşuyorlar. Ancak finale doğru bu tavnn yanhşhğı beliriyoı, sonınun ırkçı yanı bastırılıp sınıfsal yanı ortaya çıkıyor. Sonın, zencilerin "beyazlann Amerikası" için savaşması sorunu değildir. Amerika'mn, ustelik haksız yere giriştiği ve aynca eninde sonunda yitireceği bir savaş için, siyahbeyaz demeden tum yoksul ve çalı 'Hamburger Tepesi', Vietnam Savaşı'ndan bir kesit 6 Hamburger Tepesi (Hamburger Hill) / surü bir olçude hafifledı, bu kez geniş kitlelere seslenen TV'deki sansur anlayışı, toplumsal gerçeklerden hiç hoşlanmıyor. Ozellikle dizı fümlerde, hep geçmişe donük, en kötüsunde buram buram çağdışı milliyetçilik, "fetih edebiyaü", , ,, 0ÜTÜN kıhçkalkanezan mitolojisi egeAlAYCIUğlNA, Ç & men olan, en iyısınde ise "nostalY/'riS OE BİR MSAHSlbijik" bakışlardan geçilmeyen diziler, bu tür bir anlayışın en belirgin örneği değil mi? Ancak zaman zaman ekrana TRT sansürunden ÇİZGÎLÎK KÂMtL MASARACI nasılsa yakayı sıyırmış bir "Pehlivan", bir "Anayurt Oteli" vb. fılmler geliyor da "Tiirk olmanın zoriuklan" bir nebze ekrana yansımış oluyor. Her ülkenin, her toplumun, her sistemin sorunlan var. Insanlara mutluluk getirmek, toplumsal uyumu en iyi biçimde sağlamak amacıyla yola çıkmış her sistem, bu yolda engellerle karşılaşıyor. îdeal bir sistem, kusursuz bir yonetım, insan doğasına en uygun bir yonetım yok belki de. Her şey sonunda gelip 'insan faktöriT'ne, insan malzemesine dayanıyor. tnsanı geliştirmenin. insan malze AGAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES mesini zenginleştirmenin başlıca yolu da onu eğitmek, çağdaşlaştırmak, kendisi hakkında, toplum hakkında düşünmesini, sorular sormasını, çozümler aramasım sağlamak. Bunun için de düşünen, eleştiren, araştıran bir sanat anlayışına gereksinmemiz var. "1980'lerde Turk olmanın zorluklan"nı dile getiren yapıtlara gereksinmemiz var. Düşünen, eleştiren, kınayan, sergileyen bir sanatı desteklediğimiz ölçüde, aydınlığa çıkmamız kolaylaşacak diye duşunuyoruz. ÇESAR ODLILLERI M t sınrflardan John Irvin'in "Hamburger Tepesi" adlı filmi tümüyle bir erkekler dürtvasını yansıtyor. Üstelik Amenkan toplumunun genellikle alt sımflarından gelme genç adamlar Film, Vietnam Savaşı'nın gerçek bir olaymdan yola çıkıyor. 6 Firar Treni / (Runaway Train) / yönetmen: Andrey M. Konçalovski. Oyuncular: Eric Robertsjon Voight, Rebecca de Mornay, Kyle T. Heffner, John Ryan, T.K.Carter / Bir Cannon Films vapımı /110 dakika (Lale2) Tren kadar hızlı 'Firar Treni'nde Konçalovski ve Kurosava imzaları var Büyük Japon sinemacısı Akira Kurosava tarafından yazılmış bir senaryonun So\yet yönetmen Andrey Konçalovski tarafından, İsrailli yapımcılar GolanGlobus ikilisinin Cannon firmasma gorkemli bir Amerikan yapımı olarak çekilmesi! Işte sinema dunyasında gunumuzde çok sık rastlanan şaşırtıcı evrenselliğin yeni bir orneği. Ancak tüm bu ilginç referanslardan, özellikle Kurosava ve Konçalovski'nin adlanndan beklendiğı olçude ilginç bir film mi "Firar Treni"? Işte orası kuşkulu. Kurosava'nın 1970'lerde, "Tora, Tora, Tora" Fılmiyle sinemada JaponAmerikan işbirliğinin ufukta gözuktuğu bir donemde yazdığı bir senaryo bu. Özetle, bir tutukevinden, Alaska'da dondurucu bir soğuğun egemen olduğu Stoneheaven Tutukevı'nden kaçmayı deneyen 2 mahkumun seruveni. "Firar Treni", sanki söz konu şan kesim gençlerinin cepheve birlikte gönderilmesidir. Film, bu nokta üzerinde "Müfre7e"den daha eok duruyor gibi. Bunun dışında "Hamburger Tepesi" levamlılığı ve dramatik vurgulaması çok ba&anh o\xfilmde Kültur Servisi Fransa'da her ğil. Konuşma bölumleriyle savaş bölümlerinin sanki yıl sinema alanmda verilen Cesar düzenli bir dönüşumle birbirini izlediği, ilginç tip ödulleri, 4 mart günü açıklanalerin ve temalann biraz fazla Amerikan olmalan cak. Fransız Sinema Sanatı ve nedeniyle insanı belli olçude yabancı bırakan bir Tekniği Akademisi, 1989 Cesarfilm. Evet, savaş evrensel bir olgu. "Hamburger larına aday olanları saptadı. BruTepesi"nin de savaşa yaklaşmada bir zamanların no Nuytlen'in "Canıille Claudel" savaş filmleriyle kolay kolay kıyaslanamayacak ger adlı filmi tam 12 dalda ödüle aday 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet çekçi, sert, ödünsuz bir tavrı var. Ama sonuç ola gösterilerek Cesar rekoru kırdı. Adlıye Nezaretleri için rak film gerçek anlamda evrensel olabimek için Fransız sinemasının 4 Claude'u da fazla Amerikan duruyor. Ve "shil"li, "funck'Mı, (Cltabrol, Lelouch, Miller ve Samünasip kimse zencibeyaz çekişmeli bu filmin, örneğin Turk se utet) çeşitli dallarda aday gösteril Moskova 25 (A.AJ bulamadığından henüz yircisi için anlamı, "Hamburger Tepesi"nin ne pa diler. hükümeti teşkil edememiştir. Kâbilden bildirildiğine hasına olursa olsun ele geçirilmesi emrinin nedeni Bu nezaretleri deruhde En İyi Film dalında "Camille nazaran Kâbil üzerine kadar belirsiz kalıyor... edebilecek zevattan hiç biri, ileriliyen Celâlöbat ClauoVr'den başka Le Grand Bleu Kral Emanullah han (Büyük MaviLuc Besson), La aşiretlerijle Baha Saki tarafından kabul edilen Lectrice (OkutmanMichel Devil tarafından mukabeleten le), L'Ours (AyıJeanJacques An gönderilen müfreze arasında islâhat ve teceddudat tatbik edilmeksizin bu nezaretleri naud) ve La Vie Est Un Long Fle ilk muharebe Kâbile kırk kabule yanaşmaınaktadır. uve Tranqnille (Hayat Durgun ve kilometro mesafede ve Sakao İngütereden maada Sakin Bir Nehirdır Etienne Cha Celâlâbat istikametinde Hakki Cevar yakınında vakî bütün diğer devletlerle tilliez) aday oldular. Efganistanın münasebatım En İyi Kadın Oyuncu adaylan olmuştur. Baha Sakinin kesmek fıkrinde arasında ise tsabelle Adjani (Ca müfrezesi büyük zayıata bulunduğundan hariciye mille Claudel'deki rolüyle), Cat uğrıyarak firar etmiştir. nezareti hakkında henüz herine Deneuve (Dröle d'Endroit Kâbildeki İngiliz sefareti karar verilmemiştir. Pour Une RencontreBir Karşılaş tahliye için hazırlık Bu suretle Efganistan ma İçin Garip Yer'deki roluyle), yapmaktadır. Charlotte Gainsbourg (La Petite Londradan Neye Freie Presse istiklâline kadar tabi olduğu VoleuseKüçük Hırsız Kız'daki ro gazetesine verilen malümata eski Emirlik haline dönecektir luyle), tsabelle Huppert (Une Af göre Hindistanda Lahor ve ki "Sakaonun da kendisi için faire De Femmes Kadın Marife Peşaverde müslümanlar kabul ettiği Emir unvanı da ti'ndeki roluyle) ve MiouMiou tarafından akdolunan büyük bu fikirle tespıt edilmiştir. (La Lectrice'deki rolüyle) bulunu ıçtimalarda Kral Emanullaha Mütemmim malümata göre yor. kendi kendine "Emir vasi mıkyasta muavenet En İyi Erkek Oyuncu için de yi edilmesine karar verilmiştir. Habibullah" namını alan ne 5 aday var: Richard Anconina Bu içtiınalarda hatiplerin bir "Sakao"ya İngiltere tarafında (Itineaire d'Un Enfant GâteŞıma çoğu Efgan asilerine karşı Efganistanın eskiden olduğu rık Oğlanın Programı'ndaki ro cihadı mukaddes açılmasım gibi İngiliz hımayesi altına lüyle), Daniel Auleuil (Quelques teklif etmişlerdir. girmesi ve Efgan Prenslerine Jours Avec MoiBenımle Birkac Hint müslumanlan bu muayyen tahsisat verilmesi Gün'deki roluyle), JeanMarc muazzam mitinglerde teklif edilmiştir. Yuzde yüz Amefikan "Firar Treni", tipik Amerikan bir kaçıp kovalamaca Barr (Le Grand Bleu'deki roluyKâbilde şiddetli bir erzak Kandahara doktor ve hasta öykusu. Sovyet kökenlı Andrey Konçalovski'yi bu "yuzde yüz Amerikan" filmi le), JeanPaul Belmondo (Itinerabuhranı vardır, yağmagerlik yönetmeye iten ne olmuş? Yeni "vatan"ı ABD'de artık "yabancı" sayılmaması ire d'Un Enfant Gâte'deki roluy bakıalardan mürekkep bir vak "alan başlamıştır. gerektığini kanıöamak mı? heyet gönderilmesine karar le) ve Gerard Depardieu (Camille Taymis gazetesinin verdiği vermişlerdır. Claudel'deki roluyle). su trenin hızına sahip, dur durak Amerikan" filmi yönetmeye iten malümata göre Kâzım Paşa Hint müslumanlan En İyi Yönetmen odulu için Amanullahtan "İslâmiyet ve ile Türk heyeli askeriyesi bilmeyen sürükleyici bir film... ne olmuş? "Tipik Amerikan" bir İnsan kendini kaptırdı mı, düşün filmin de altından kalkabileceği aday gösterilenler ise JeanJacques âzaları dunku güne kadar me fırsatı bıle bulamadan izliyor. ni ve yeni "vatanı" ABD'de ar Annaud (L'Ours), Luc Besson (Le Asyamn hürriyeti" namma Erikte yani Kâbilin iç Ama bu izlemeden fırsat bulursa tık "yabancı" sayılmaması gerek Grand Bleu), Claude Chabrol müstakil Efganistanın yeniden kalesinde bulunuyorlardı. tesis ertnesini talep ediyorlar. (Une Affaire De Femmes), Michel nız veya daha iyisi filmi görduk tiğini kanıtlamak mı? Bunların Turk ten sonra, yine de kımi sorular akNeyse... Butun bunlar bir ya Deville (La Lectrice) ve Claude Celecek Cuma umuın Hint müslumanlan buyük içtimalar sefarethanesinde ve selâmette la gelmiyor değil. Bu tipik Ame na, "Firar Treni" çok kafa yorup Miller (La Petite Voleuse). oldukları anlaşılmıştır. rikan kaçıp kovalamaca oyküsuy sorular sormadan, rahatça izlenen En İyi Yabancı Film dalında akdedecekler ve bütün Belucistanın merkezi Keıta le Kurosava'nın ve onun bilinen bir film... Bağdad Cafe (Percy Adlon), Bird muslUmanlan Emanullah şehrinden Röyter ajansma temalarının ılişkisi ne? Firar Treni"nı Kurosa (Clint Eastwood), Qui Veul La Pe Hanın tekrar tahta geçmesi gönderilen 19 kânunusani "Siberiade"ın (sahi, Türkıye'ye va/Konçalovski adlanndan ve fil au De Roger Rabbil (Robert için yardıma davet getırtilmiş olan bu guzel filmi ne min ABD adına Cannes'a (1986) SemeckisRoger Rabbit'in Kellesi edeceklerdir. larihli bir telgrafnamede de zaman gorebileceğiz?) ve "Mari katılmış olmasındaki gizemden nı Kim Istiyor?) ve Salaam Bom "Heraf'tan gelen telgraflara Çamandan gelen yolcuların a'nın Aşkları"nın yönetmeni bağımsu olarak izlerseniz daha da ba> (Mira NairMerhaba Bom nazaran asilerin kumandan Kral Amanullahın Konçalovski'yi bu "yiizde yüz zevk alabMırsıniz. bay) filmleri aday. Baha Sakao, Maarif ve Kandeharde bir rüesa meelisi Camille Oauder 12 dalda aday TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAIS İ63S TE 8UGUN UNLU Dil/AN ŞAIRI ı/£ H/CIV UÇTASI MEF'ı OU>ueuLMU?TU. OSMAMLI PACH$4HLA£(NDAN I. AHMETy K.OSMAN VE j&.toUHAT'AKASlOELEg. YAZARAK KORUMALAHt ALTINA SİIZEN NEE'l, BU rvH ŞılgbS gUYUK SAfA#' SAİLAMlÇTt. AMCAK tOVSÜYLE YET/A/MEYrP YEfifGt ŞttÇLEI?! DE YAZMIÇ> BtRÇOK DEVLET yETKtUS'MıN OPKESİNE H£DEF OLMUÇ7V 8AZEN, SOV6UYE VAfZAN SfNIÜStZ ELEÇTI/ZİLEK, 7XŞLAMALA/? YAZMACTAN KENDıMI ALAMAMtÇ, JjZ.McJfZAr'fN UYARlSI SıLE ONU EMSBLLEMEMtŞn. SÖYLENrıYE GÖ/Z£j ŞAllglH "SİUAMt /CAZA~(KA2A OKLARf) AOI ALT/MPA TOPLANMIŞ ŞiieLERİNİ OICUfiKEN, YIU>IRtM OÜŞTUĞuHÜ GÖIS.eH W MURAT, OMDAH^lCO/Cye&SO YAZMAMASt /Çr/V SÖZ ALMrÇT7."GÖKTEN NAZİRE lA/Pl SİHAMI KAZAS/MA ", "fi/EF'l' OİLIYL£ UG&4P/ M/4*jt: BELASfNA." SEytrf 8U NEPENLS RAKİPLE&İ rASAPWPAM SÖYLBNMİÇri. SÖZÛMU TVrAMAYfP SACAGerKAYMAKAM/ SAYRAM PA^A'YI HtCI/ETTMESf CAM/MA MALCLMUŞ, &OGCJLAft <J1^SCV KAK DEA/iZE ATTLM/ÇTd. ÇpAynı âlçiı ve uyaktu yatılatı kofut.t 27 Ocak GÖKTEN NAZİREİNDİ SİHAMI KAZASINA.. 27 Ocak 1929 toplayarak Kandahartılan, kendisine muavenete davet eylediğini haber verdikleri bildirilmiştir. Kral Musaffer Adliyvyv verilen haçakçılar Perşembe pazannda Samerle Isakın ispirto kaçakçılığı ettikleri anlaşılnuş, Çenberiitaşıa Agop ısminde biri ile birlikte kaçakçılık yaparlarken curmu meşhut halinde yakalanmışlardır. Agop kendisine lâzım olan 20 teneke ispirtoyu alınak içm Perşembe pazarma bir otomobü yollamış bellı olmasın diye otomobıle bir de şık matmazel oturtmuştur. Otoınobilde bir çuval kaçak sıgara kâğıdı da bulunmuştur. Bundan başka Galaıada, Kule dibinde Pasenfos apartmanında da kaçak bir rakı fabrikası ıııeydana çıkanlmıştır. Bu yerde büyük bir rakı kazanı ıle şarap, konyak \s. bulunmuştur. Kaçakçılar Adlıyeye teslim edılınışlerdir. Tayyarecüer ihtifali Bu gün şehit tayyarecilerimiz için Fatihte tayyare abidesi önünde ihtıfal yapılacaktır. Bu merasim için İstanbul Tayyare cemiyeti tarafmdan bir program hazırlanmıştır. Buna nazaran merasime saat H'de başlanacak, merasim devam ettiği müddet zarfmda havaî faaliyetler laiil edilecektir. Merasime kıtaatı askeriye, mektepliler, erkânt hükümet iştirak edecekler. Merasımde, ınüteaddit zavat tarafından nuıuklar irat olunacaktır. Buradaki merasimden sonra Edırnekapı haricindeki Şehitliğe aynca bir heyet giderek ziyarette bulunacaktır. Yeni tramvay tarifesi Yeni tramvay tarifesinin tanzimi vakti geldiği halde elektrik tarifesi henüz yapılmadığı için bu tarifc de yapılmamaktadır. Emanet elektrik tarifesi hakkmdaki ihtilâfın bir an evvel halli ıle tarıfelerin tanzimi için tekrar Vekâlete müracaat edecektir. Bir lursız Keşanlı Ali isminde bir hırsız dun 8 a\ hapis cezasına mahkum edilmiştir. Ali önce 4 seneye mahkum edilmişse de çaldığı ınalların bir kısnunı tade ettiğinden cezası 8 aya indirilmiştir. v Ali Pş. Emanette Hilâli Ahıner Cemiyeti Reisi Ali Pş. dün Şehremanetine giderek Muhiıtın Beyi zıyaret etmiştir. Ali Pş. fakır çocuklara Şehremanetının de muavenet etınesını rıca etmiştir. Muhittin B. bu hususta vaatıa bıılunmuşıur. MBEVOVüittOS gerek fn2İ» çJı«m»Wt»n muUveBıt faVruJ lama kırji gayet mueuıriır. fnrtotte» tfoUTUBU Mutr.