19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUML Ifleteoroloji Genel Mudurluğu nden alınan bilgiye göre. yurdun guney kesimleri parçalı buluttu, öteki yerter az buluttıı ve açık geçecek. Marmara ıle yurdun iç kesımlennde yer yer yoğun sis görulecek. H/SA sıcatöığında önemli bir değişiklik olmayacak RÜZGÂR kuzey ve doğu yönlerOen haftf. arasıra orta kuvvetie, yurdun kuzeybatı kesimlennde kuvvetlice esecek. DENİZLERIMİZDE HAVA: Yıldız ve Poyrazdan 46 kuvvetinde saatte 1627 denizmıli, Marmara ve Ege'de 3340 denizmili hızla esecek Oeniz mutedil dalgalı, Marmara w Ege1 de kaba dalgalı olacak. Adana Adapaan Adıyaman Afyon Ağn Ankara Antakya Anlalya Artvın Aydın Balıtear BUecik Bingöl BiBis Dalga yukseklığı 11,5, Ege açıklarında 3,54 metre. girüş uzaklıBotu ğı 10 km j Marmaraftla sis anında 1 km.nin altında bulunacak Burea VAN GÖLU'NDE HAVA: Parcalı bulutlu geçecek rüzgâr, kuzey ve Canaklale doğu yönlerden hafii, arasıra orta kuvvette esecek, Göl hafif çal Çoratn DerazJ kantılı olacak, görüş uzaklığı 10 km. dolaymda bulunacak. B S B S S S B B B B S S S S S S B S B 15° 2°Dıyart>atar S B 10° 5°Edırne 13° (FEmncan S S 2° 10°Eraınım 9° 29°Eskışehır S 1° 10°GajıanlBP S B 10° 5°ufesun 16° 1° Gümuşhane S S 5° 3° Hakkârı S 11° 2°|sparta S 8° 2° jsünbul 7° 2° izmr B 7° 2° Kare 1° 10°Kastamonu S 0° 8° Kaysen S 9° O°KırWare* B 9° 4°Konya S y 2° 9" Kutahya S S 10° •?• Malatya 10° 6° Wantsa 5»2° K.Maraş 0"i0°Meran 1O°21° Mujla 1° KFMuş 13° 1° *öde 6° 3°0ıdu 0° 5" ta 2° 12°Samsun 6° 5° S M I 8° 4°Smop 4°S<vas 1?= 4° lelorOaa 1° 9° Trateon 2° 16°Tuncelı 5° 2° Uşa« 8° 12°Van 6° 3° Vtagat 5°10°Z(XiguWak HABERLERİN DEVAMI TÜRKİYE'DE BUGUN 8 11° 2° S 9° 5° 8 5° 3° B 11° 0° S B B B S B 5 B 10°5° 6° 3° 7° 4° 6° 3° 5° 3° 6° 3° 27 OCAK 1989 DUNYA'DA BUGÜN AmstBrtfanı Amman Alma BaOdat Barcelona Basei Belgrad Berlin Bonn Brüteel Budapeşle Cenevre Cezayir Cidde Duta FrankfLrt Gime Helankı Kahre Kopenhag Köfn Lefkoşa B 5' B 15' B 10° B 14» B 14° B 4° 3° 4° B 4° 5° B 1° B B B B B B B B B 16° 24° 22° 4° 16° 3° 17° «° 4° Lenıngrad 6 3° Londfa Madnd Mılaoo Montfeal Vostajva y 16° Munıh B 3° New Vork B 10° Oslc Y 3° B 6° Pans 8 1° Prag B 22° Rıyad B 14° Roma B 2° Sofya B 15° Sam B 10° TelAm Tunus Y 5° B 4° Varşova B 5C venedık Vryana Y 5° KfasningiDnB 10» Zunh B 4° AINKARA...AINKA MUŞERREF HEKIMOGLU Son günleri, hatta haftaları yatakta geçirirken yollar büyüdü gözümde. Bizim Yokuş'a tırmandığım yılları özlemle düşündüm. Karaköy'de vapurdan inip köprüyü geçerim hızla, çok geçmeden Sirkeci ve yokuş başlar. Neredeyse on yıl, her gün tırmandım 0 yokuşu. Önce Hayat Dergisi sonra Yeni Sabah. Derken Akşam'ın sabaha dönüşü, önemli bir olay yokuşumuzda. Akşam, özellikle Necmettin Sadak'ın başyazarlığında ses veren bir gazete, akşamları çıkıyor, ama Kadıköy vapurunda çok görünüyor. Sabahları Cumhuriyet, öğeleden sonra Akşam O zamanki ölçü bu, vapurda hangi gazeteyi kimler okuyor. Akşam el değiştirdi bir gün. Malik Yolaç satın aldı. Sabaha geçiş hazırlıklanyla Hıfzı Topuz uğraşıyor. Ankara'dan Çetin Altan geliyor, Aziz Nesin geliyor. yeni bir gazeteyi umutla bekliyor herkes. Hıfzı, sevdiğim bir arkadaş, bir gün Acımusluk Sokağı'nın köşesinde rastladım. Ayaküstü konuştuk. Malik Yolaç kim, ne iş yapar, bir helvacı ya da armatör niçin gazete sahibi olmak ister, ikimiz de iyi bilmiyoruz. Ama umutluyuz. Umudumuz, güvencimiz özümüzden kaynaklanıyor. Mesleğimizden ve de 0 günkü ortamından. Belki de çok hayalciyiz! Benim Yeni Sabah deneyim var. Köşemde özgürüm, gazetemin tutucu politikası bana hiç yansımıyor. Yazılarımla oynanmıyor. Elbet bir tedirginliğim de var, tutucu olmayan bir gazetede çalışmayı özlüyorum. Akşam'a sen de gelirsen çok sevinirim, dedi Hıfzı Topuz. Oracıkta karar verdim. Geldim Yeni SabarVa, ayrılacağımı söyledim, Safa Bey çağırdı odasına. Karşısında Profesör Şükrü Baban, göğsünde kırmızı karanfili, ne olacak diye bekliyor. Safa Kılıçlıoğlu, burnu havalarda bir kişi, bana ne söyleyecek merak ediyorum. Akşam'a gidiyor muşsunuz, başka arkadaşlara güle gülededim ama size yanlış bir karar verdiğinizi söyleyeceğim. Yeni Sabah'ta bir köşeniz var, röportajlar yapıyorsunuz, sanırım özgür ve mutlusunuz. Aynca Akşam'ın tirajı üç bin, Yeni Sabah 67 bin. Bir ücret artışı söz konusuysa biz de arttırırız, orada ne kadar alacaksınız? Bilmiyorum, onu konuşmadım. Safa Bey ve Şükrü Baban bakışıyorlar, biraz şaşkın. Öyleyse neden? Üç bini otuz bin yapmaya gidiyorum, çorbaya bir tutam tuz katmaya... Şükrü Baban güldu. Bu kız kararını vermiş, dedi. Doğru, kararım kesin, üstelik başka nedenlerden kaynaklanıyor. Yeni bir atılıma katılmak istiyorum, geleceğe umutla bakmaktan yeni bir şeyler üretmekten hoşlanıyorum. Mesleğime büyük tutkum, saygı m var. 39 yıla ulaşan gazeteciliğımde bu doğrultuda çalışmaya özen gösterdim. Başanlı ya da başarısız, ama mutluyum. O yıllardan bu yana yokuşumuzda hayli değişiklik var. Benim kuşağım azahyor giderek. Ankara'da oturduğum için eski dostlarımı çok göremiyorum. Yan yana gelsek neler konuşuruz acaba, yokuşumuzdaki değişiklikleri nasıl yorumlarız, acı tatlı ne çok anı gelir gündeme. Kişiler, kuruluşlar nasıl değişti. Başdöndürücü bir hız, kim nerede karar vermek güç! Bizim Yokuş'un tarihinde çok ilginç sayfalar okuyacak gelecek kuşaklar. Kimi arkadaşlar nerede başladılar, şimdi neredeler ve meslek yaşamlarını nerede noktalayacaklar kestirmek bugün de kolay değil. Özellikle son yıllarda ilginç olaylar yaşanıyor. Portreler değişiyor durmadan, ressamı da yabancı değü! Özal hükümetinin affedilmez yıkımı değer yargılarının hızla değişmesi bence. Para en yüce değer durumuna geldi neredeyse! Ekonomik koşullar düzelse, enflasyon aşağı çekilse de değer yargılarının değişmesinden doğan yaralar kolay onarılamaz artık. Bugün köşeyi dönmek başarı sayılıyor, onur kırıcı ödünlere bile hoşgörüyle bakılıyor. Acı ama gerçek, mesleğimiz de etkileniyor bundan. Bir yokuşu doğal tırmanmakla yetinmiyor genç kuşaklar. Daha doğrusu yetinemiyor, köşeyi bir an önce dönmek istiyor. Mesleğinden, kişiliğinden ödün vermeyi doğal buluyor, vermerneyi de aptallık diye düşünüyor kimi gençler Özverinin güzelliğini hissedemiyorlar. Kimbilir, onurlu bir yaşamı, sevdiği bir işte başanlı olmayı, ödün vermeden çatışmayı bilmiyorlar belki de. Oysa çağdaş bir toplumun göstergesi bu. Kişiler ve kuruluşlar inançları uğrunadirenirler, güçlükleri göğüsleyebilirler, haklarını özgürce savunurlar, bu savaş demokrasinin bir gereği, bir yaşam biçimidir çünkü. Emeğin yüceliğini kanıtlama savaşıdır, bir yaşam biçiminin onurlu bir belgesi. Dünyada da. ülkemizde de örnekleri var. Devlerle cüceler arasındaki savaşı devler kazanmıyor her zaman. Çünkü kimi savaşları kazanmak için dev boyutlu olanaklar yetmiyo. Soluk istiyor. Cücelerin soluğu da devleri aşıyor kimi savaşlarda. Doğan Avcıoğlu ve arkadaşlarınm çıkardığı Yön Dergisi'ni, haftalık Devrim'i, Vatan ve Öncü gazetelerini anmısadım birden. Her sorunun alabildiğine yazıldığı, tartışıldığı bir dönemi. O dönemde toplumda başka bir duyarlık, üretkenlik vardı kuşkusuz. Demokrasinin üretkenliği. Oysa şimdi durağan bir toplum olduk. Bu durağan ortamdan yetişen kuşaklar da köşeyi dönmek özlemini duyuyor çoğunlukla ve de dönüyorlar! Acaba nerede duracaklar bir gün? O kaçınılmaz durakta mutlu mu olacaklar, mutsuz mu? Mutluluğun resmi parayla çizilebilir mi? Bu gerçeği görmek için geç kalmanın da bir faturası yok mu? Bir toplumda değer yargılarının gerçek düzeyine oturması ekonomik önlemlerle sağianamaz, Enflasyonu geriye çekerek yitik değerlere kavuşabilir misiniz? Özendirici örnekler, genç kuşakları gerçek değerlere yönelten özgür bir egitim, daha önemlisi demokratik bir ortam gerekiyor. Hani nerede 0? Demokrasi işlerliğe kavuşamıyor bir türlü, tersine tıkama çabaları ağır basıyor. Siyasal partilerde bile demokratik bir yöntem yok örneğin. Sosyal demokrat olarak ortaya çıkan bir partide liderliğe karıkoca oturuyor. ANAP'ta da tekelleşme eğilimleri ağır basıyor. Devlet yönetiminde yanlış, yolsuz bir işlemi ortaya çıkarmak isteyenler suçlanıyor Oysa demokrasilerin başlıca ilkesi karanlık konuları saydamlaştırmak. Ülkemizde saydamlaştırma çabalarına kara çalırtıyor neredeyse. O çabalar küçümseniyor. Ancak bir gerçek küçümsenemez. Her gün bir soygun olayı geliyor gündeme, dizi filmler, dizi yazılar gibi bir yolsuzluklar zinciri sergileniyor Kovuşturmacaların soruşturmacaların sonu da alınmıyor. Bunlan okuyan, dinleyen çocuklar kavram kargaşasına düşmez mi? Duyarlığını yitiren bir toplum öngörülüyor belki de. Hiçbir şeye şaşırmayan, her şeyi olağan karşılayan, her şeye seyirci kalabilen bir toplum. Dinci akımlar güçlenecek, değer yargıları değişecek, sonra da bölgenin en güçlü ülkesi olmaktan, çağ atlamaktan söz edilecek. Yokuşumuzda ilk yılları çok özlüyorum şimdi. Güzel bir tırmanış vardı o zaman, umutlu bir tırmanış... O tırmanış durdu mu, yeniden başlar mı, açık seçik görünmüyor! * • *• Özlem 7° 3° 7° 4° 5 3° 10= 6°»° 5 S S 3" 41° B 6°3° acı« B bulutlu K o i S ssk V Kahire* Bakanlık operasyonu (Baştarafı 1. Sayfada) da bir devlet bakanı koordine edeÇiçek, ANAP Genel Başkan Yar cektir. Böylece gençlik ve spor kodımcısı Halil Şıvgın ile ANAP nusunda da daha hızlı atılımlar milletvekilleri Mehmet Pürdeloğ yapacağıraıza inanıyorum. Zaten lu, Mehmet Şimşek ve Ali Ergin gençlik ve spor meselesinde yeni de geldiler. Özal'ın daha önceki imkânlar bularak, geniş faaliyet basın toplantılannın aksine ba yapıldığı gözden uzak tutulmamakanlann basın toplantısmı izleme lıdır. Zannediyorum, bu konuda meleri dikkat çekti. spor yazarian da benimle aynı şeBaşbakan Özal, basın toplantı kilde düşünmektedirier. sırun başlangıcında, önceki akşam Milli Egitim Gençlik ve Spor yapılan ve dört saat süren Bakan Bakanlığı'nın ismi, Milli Egitim lar Kurulu toplantısında yeni ba Bakanlığı, Sağlık ve Sosyal Varkanlıklar ile ilgili bazı kararname dım Bakanlığı'nın adı da Sağlık lerin kabul edildiğini söyledi. Bakanlığı olarak değiştirilmiştir." Özal, yeni bakanlıklar oluşturulBaşbakan Özal, yeni oluşturumasıyla ilgili kararı şöyle açıkladı: lan bakanlıklara yapılacak atama"Kültür ve Turizm Bakanlığı lar kbnusundaki bir soruyu yanıtikiye ayrılarak bir Kültür Bakan larken, "Biz mevcut devlet bakanlığı, bir de Turizm Bakanlığı ktı lıklarından ikisine diyebiliriz ki, nılmuştur. Turiznıin geniş bir uy sen aile konusuna, sen de gençlik gulama alanı olması ve gelişmesi ve spor konusuna bak. Ya da bir nedeniyle küitürün bu sahanın veya iki yeni bakan da atayabiligölgesinde kaldığtnı müşahede et riz. Bu konuda şu anda herhangi miş bulunuyonız. Kültür zengin bir karanmız yoktur" dedi. Özal, liklerimizin orta>3 çıkanlması ve bu konuda karar verebilmek için geniş faaliyette bulunulabilmesi Söz konusu kararnameleri Cumbakımından Kültür Bakanlığı ay hurbaşkanı Kenan Evren'in onayn bakanlık haline getirme çalış lamasını beklemek gerektiğini de malanmız tamamlanmıştır. Ka sözlerine ekledi. nnn kuvvetindeki kararname Özal'a yöneltilen sonılar ile yaCumhurbaşkanımjzın imzasından nıtları şöyle: sonra TBMM'ye sunulacaktır. Aile, Turk toplumunun temel Tarih belirsiz taşıdır. Aileyi sosyal olarak güç' Daha önce bakanlıklann salendirmek ve aile bağlannı kuvvellendirmek bizim ioplumumuzun yısının azaltılmasından yanaydıasırlar boyunca abştığı, inandığı nız. O görüşünüz rnü vanlışO, yokkonulann bir tanesidir. Sağlık ve sa şimdi eski görüşünüzü düzeltiSosyal Yardıra Bakanlığı'ndan yor musunuz? ÖZAL Biz icra bakanlıklaÇocuk Esirgeme ve Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü ile içe nnın sayısını 14'e indirdik. Bunriânde ailevle ilgili bir daire de ku da tek istisna yapıyoruz, kültür ve rularak. Başbakanlığa bağlanmış turizmi ayırıyoruz. Aslında bizim tır. Bir dolet bakanımız ailenin orijinal düşüncemiz de turizm ve güçlendirilmesiyle ilgili olarak bu küitürün ayrılması yönündeydi. konunun başına geçecektir. Sos Deviet bakanlıkları icra bakanhkyal Gelişme ve Dayamşmayı Teş ları olarak düşünülemez. Devlet vik Fonu ve vakıflan da aynı yer bakanlıkları Başbakanlıkta kurde biraraya getireceklerdir. İcraa may görevini yapan koordinasyon tın ağırlığı mahalli idarelerde ola bakarüıklarıdır. Bir de\let bakancak, devlet bakanı bu çalışmalan lığındaki eleman sayısını 30 ile sıkoordine edecektir. Kanaatime nırladık. Ama bir icra bakanlığıgöre muhtelif bölgelerde ailenin nı düşünürseniz, genel müdürler, bütünlüğünün muhafazası, bazı taşra teşkilatı ile binlerce insanı ihmeselelerin çözülmesi, çocuklann tiva eder. Biz devleti küçültmek daha iyi yetiştirilmesi konulann için bakanlıklan biraraya getirdik. da daha büyük imkânlarla teçhiz Bu fıkrimizde herhangi bir değiedilecek. Gönüllü kuruluşlardan şiklik yoktur. Bakanhklarda yeni da bu konuya düzenli bir şekilde organizasyon yaparken kadroları girmesi yine buradan koordine arttırmıyoruz. Biz devleti küçüledilecektir. Jşin kolay olmadığını türken mahalli idarelere yeni yetbiliyorura, iyi uzmanlann yetişti kiler verdik. Önümüzdeki aylarda rilmesi lazım. Kanun kuvvetindeki bu idarelere vereceğimiz yeni yetkararnamesi Sayın Cumhurbaşka kiler konusunda yaptığımız çalışmaJar sonuçlanacak. nı'na arzedilmiştir. Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan Beden Terbiyesi Gençlik ve Spor Genel Müdürlügü'nün adını 'Gençlik ve Spor Müdürlüğü' haline geürerek Başbakanlığa bağlıyoruz. Bu kunuyu Yeni bakanlıklara diişündüğünüz isimler var mı? ÖZAL Şimdi herhangi bir isim yok. Cumhurbaşkam'yla bugün (dün) konustum. Kararnameleri imzalayacağına eminim. Kendisiyle mutabık kaldık, bu bakaıılıklar konusunda henüz bir karar vermedim. Cumhurbaşkanı'nın onaylamasından sonra bu bakanlıklara kimleri getireceğim konusunda bir karar vereeeğim. Bu bakanlan seçimden önce mi. sonra mı belirleyeceksiniz? ÖZAL Bu konuda bir şey söylemem. Bir tarih veremem!' Özal, bir gazetecinin Başbakanlık Danışmaru Bülent Şemiler'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine Cumhurbaşkanı olması yolundaki sözlerine. "Bunlar komplo mu. sansasyon mu anlayamıyorum. Bu işte bire biriz" karşılığını verdi. lşadamı Asil Nadir'in Türkiye'de bazı gazeteleri satın almasj Türkiye'nin Kıbns politikasında değişiklik yapmak istemesinden mi kaynaklanıyor?" sorusunu Özal gülerek, "Kıbns'ta değişiklik yapılmak istense herhalde Kıbns'ta gazete alınır. Yani bu kadar pahalı işe girmenin manası yok. Yani bazen komplo teorileri çok fazla abartılıyor" şeklinde yanıtladı. Bunun üzerine Özal, gazetecileri sertçe, "tş biraz ciddiyetten uzaklaştı. Bırakın bunlan da bayagı ciddi sualler sorun" şekiinde uyardı. Daha sonra Başbakan Turgut Özal, Cumhuriyet muhabirinin "Nakşibendilik" iddialan konusundaki sorulannı şöyle yanıtladı: •' Son günlerde razar Emin Çölaşan'ın sizinJe ilgili yazdığı kitap çok konuşuluyor. Bu arada anneniz Hafize Özal ile kardeşiniz Korkut Özal'ın da Nakşibendi tarikatından oldukları belirtiliyor. Siz Nakşibendi tarikatından olmadığınızı soyleyebilir misiniz? ÖZAL Emin Çölaşan'ın yazdığı hiçbir şeyi ciddiye almıyorum. O kadar. Nakşibendi olmadığınızı soyleyebilir misiniz? ÖZAL Söylenen hiçbir şeyi ciddiye almıyorum. Bu suallere de muhatap değilim. Ama Nakşibendi olmadığınız.... ÖZAL Bak cevabım aldın, otur!' Başbakan Özal'ın basın toplantısı yaklaşık 1.5 saat sürdü. Özal, basın toplantısından sonra Genelkurmay Başkaru Orgeneral Necip Torumtay'ı makamında kabul ederek bir süre görüştü. Milli Egitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel milli egitim ile gençlik ve spor'un birbirinden ayrılması kararını "üzüntüyle" karşıladığını söyledi. Güzel, Başbakanın kararına saygı duydu|unu, ancak kişisel olarak görüşünün bakanlıklann aynlmasından dolayı üzüntü duyduğu şekiinde olduğunu ifade etti. özal'ın döviz keyfi ANKARA (Curahuriyet Bürosu) Başbakan Turgut Özal'ın cari işlemler dengesi fazlası konusundak; sözleri, yeni bir tartışma yarattı. Özal, dün düzenlediği basın toplantısında kasım 1988 itibarıyla cari işlemler dengesinin 742 milyon dolar fazla verdiğine işaret ederek, "İlk defa Türk ekonomisi kendi avakları üzerinde sağlam bir şekilde duracak noktaya gelmiştir" dedi. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Necdet Serin ise, söz konusu fazlanın kısıIan ithalat talebinden kaynaklandığını, önümüzdeki yıllarda artan ithalat rakamları ile bu dengenin bozulabileceğini belirterek, "Finanse edilebilecek bir açığın ekonomik kalkınmaya hız katabileceğini" 4 söyledi Başbakan Özal, basın topiantısının tek ekonomik gündem maddesi olan cari işlemler dengesi konusunda kasım 1988 itibarıyla kesin rakamları verdikten sonra, yıl sonu itibarıyla cari işlemler dengesinin "önemli bir fazla" göstereceği tahminini dile getirdi. "Benim kanaatime göre bu Türk ekonomi tarihinde çok önemli bir noktadır" diyen Özal, sözlerini şöyle sürdürdü: "150 yıl geriye doğru baktığımız zaman Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nde belki biriki yıl istisna olarak ödemeler dengesi hep açık vermiştir. Bu da bizi borçlanmaya, o borçlanmalar sonucu birtakım sıkıntılara doğru ilmiştir. Bir ülkenin borçlanmasımn ana sebebi öde Ödemeler dengesindeki 'fazla'yüzünü güldürdü meler dengesi cari işlemler açığının artmasıdır. Cari işlem açığını kapatacak konular direkt borçlanmalardır ya da doğrudan yabancı sermaye girişidir. Bunlardan şu netictye varacağım: tlk defa Türk ekonomisi kendi ayaklan üzerinde sağlam bir şekilde duracak bir noktaya gelmiştir. Bu önemli bir gelişmedir." Başbakan Turgut Ozal m istanbul a hareket etmek için Esenboğa Havaalanı nda bulunduğu sırada, gökyuzünde görülen "ışık saçan bir cisim" heyecan yarattı. Dün saat 18.00 sıralarında bir Ingiliz Havayolları pilotu, Esenboğa Hava Kontrol Kulesi'ni arayarak "gökte flaşör çakan bir cisim var" dedi. 0 sırada Esenboga'da bulunan Başbakan Ozal da bir süre bu cismi izledi. Gazetecileri ve Özal'ı.gökteki cisim konusunda ilk uyaran Teknik Danışmam Erkal Zenger oldu. Özal gökyuzüne baktığı anda gazetecilerin fotoğraflannı çekmesi üzerine, "sürekli fotoğraf çeker. flaş patlatırsanız UFO'ları göremem" dedi. Ûzal daha sonra "yok yahu. 0 yıldıza benziyor" diye konuştu. fl72ll III IIFfl \3L4l III ürU C Özal, cari işlemler dengesi fazlası yaratan iki gelişmeyi de, "thracatta sanayi unınlerinin payının artmış olması ve turizm gelirlerinin 2.5 milyar dolara yukselmesi" olarak açıkladı. Ankara Universitesi Rektörü Prof. Necdet Serin ise, cari işlemler dengesi fazlasının büyük ölçüde ithalat talebindeki düşüşten kaynakiand/ğı görüşünü savundu. Prof. Serin, şu değerlendirmeyi yaptı: "1988 yıhnda ithalat talebi iki nedenle düşmüştür. Öncelikle yalınm maliyetleri arttığı için kamu kesimi ve özel sektör yeni yatınmlara yönelmemiş dolayısıyla ithalat azalmıştır. İkinci olarak ithalat teminat oranlan ve damga resmi yukseltilmiş ve öz kaynağı olmayan ithalatçı banka kredisi ile ithalat işlemlerini fînanse edemez hale gelmiştir. Bu iki nedenden biri dahi olmasa, ithalat rakamı yükselecek ve cari işlemler dengesinin fazla vermesi belki de mümkün olmayacaktı. Gelecek yıl enflasyon yavaş da olsa aşağ; çekilir ve kalkınma hızı yükselirse, cari işlemler açığı yeniden yükselecektir. Aynca Türkiye ihracat artışına süreklilik kazandırmak zorundadır. İhracat için ithalat ve modern leknoloji kullanımı gereklidir. Bir başka açıdan bakıldığında Türkiye'de lasarruf açığı vardır ve bunu dış tasarruflaıia kapatması zorunludur. Finanse edilmesi kolay bir cari işlemler açığı kalkınmaya hız katar." Şişü Basın Savcıljğı'nın SHP'nin açıklamalannı suç duyurusu olarak kabul ederek, Şemiler hakkındakj iddialann incelenmesine Başbakanlığın izin verip vermeyeceğinin sorulması üzerine Başbakan Özal şu yanıtı verdi: "Bize herhangi bir şey gelmiş değil. Bakalım bir görelim. Politik bir manevra mı yapılıyor? Ondan sonra neden Şemiler'le uğraşıyorlar. Ben hep merak ediyorum. Şemiler netice itibanyla Horzum meselesinde rol oynamış bir kimse. Horzum gibi bir adamı İsviçre'den getirmiş. Niye uğraşıyoriar bu kadar? Ben de onu merak ediyorum. Tabii bir müracaat olursa inceleriz. Fakat her gün gazetelere bakıyonım, Bülent Şemiler var. Biz belki şimdiye kadar 5 adet umum müdür değiştirdik. Banka umum müdürleri değiştirdik. Neden Bülent Şemiler? Bu sualin hakikaten sorulması lazım. Neden SHP bu konuyla alakadar oluyor? Bir şey mi var? Açık söyleseler de biz de anlasak." CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baştamfı 1. Sayfada) bıraktığını söylüyor, basıyor gidiyor. Özal'ı tanımak. kimi varsayımlarla heyecanı yatıştırmaya yarayabilir. Olsa olsa yerel seçim öncesi yeni "mamalar" sunacaktır halkımıza. Olsa olsa "aile bakanlığı" kurulduğunu açıklaDeğişiklik beklentisi yacaktır. Bakanlar Kurulu, Özal'ın Köşk • Başbakan Özal'ın yeni bakan(Baştarafı 1. Sayfada) lıklar açıklaması, hükümette ye ziyareti ve basın toplantısı. Çok, sorusunu da yanıtlamıyor. Şemiler Olayı ile ilgili soru soran ga rel seçimler öncesinde dar kap ama çook önemli yeni, devrimci samh bir değişiklik beklentilerine bir organizasyonu açıklıyor. Külzetecileri de paylıyor. Sayın Başbakan, basına daha hoşgörülü olur, sorulara da yoi açtı. Başbakan Özal'ın yerel tür ayrı bakanlık ve de "aile baseçimlere "daha giiçlii" bir Ba kanlığı." Heyecanlar serinliyor. ha açık ve net yanıtlar verirse, hiç şüphesiz bundan, hem bakanlar Kurulu ile girmek istediği sın, hem Başbakan kazançlı çıkar. Tabii ödemeler dengesinde Herhalde Sayın Özal, bir kısım gazeteciyi "devlet gazetecisi" ve bu nedenle Kültür Bakanlığı ile 150 yıldır görülmemiş lehte gösaile ve gençlik sorunlarının bağsayıp, diğerlerini kendisine düşman yurttaşlar olarak görüyor. terge baş tacı. İşin fiyakası. Ama Sayın Ozal, basının gördüğü ne "ilk başbakan"dır, ne de "son lanacağı iki yeni devlet bakanlık şu aile bakanlığı nasıl olacak? larına yeni atamalar yapabilecebaşbakan" olacak. ği belirtiliyor. özal'ın hükümet ve Devletin bazı genel müdürlükleKimler geldi, kimler geçti? parti üst yönetiminde geniş kap ri bu bakaniığa bağlanacakmış. Neyse; Başbakanın kaçamakyollu yanıtlarınakonu olan ">fe samlı bir değışikliği ise seçimden Ne var ki bürokrasi dışı "gönülşilyurt Olayı" nedeniyle bir önemli konuya değinelim: sonra gerçekleştirmesi bekleniyor. lü kuruluşlar" da bakaniığa yarjımcı. Mardin'in Cizre İlçesi Yeşilyurt Köyu'nde jandarma yurttaşANAP Genel Başkan Yardımlara insan pisliği yedirdi mi? Gönüllü kuruluşlar, gönüllü cısı Oltan Sungurlu, ANAP MerYedirildiyse bu, bir "işkence" sayılır mı? Sayılmaz mı? kez Karar ve Yönetim Kunılu'nun kuruluşlar. Acaba hangileri? Bu gibi yöntemler, sözleşmede yer alan "işkence, gayriinsa gelecek hafta toplanabileceğini Türk Kadınlar Birliği desek yılda ni ve küçültücü işlemler" kavramlarına girer. söyledi. Sungurlu, geniş bir kabi bir iki kez zorlamasına TV'de. Hükümet, "İşkence ve Diğer Zalimane; Gayri İnsanı veya Kü değişikliği beklemediğini kay Peki TV'de bol bol görünen, ne çüttücü Muamele ve Cezaya Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmedederek, "Belki partide görevli Türk kadınının sosyal yaşamda s/"ni onaylamış; sözleşme metni 29 Nisan 1988 tarihli Resmi arkadaşlanmızdan da bu yeni gö alacağı, aldığı yeri irdeleyen önGazete'de de yayımlanmıştı. revlere atanacaklar olabilir. Bu cü ve engin görüşler sergileyen Sözleşme 1 şubat günü yürürlüğü giriyor. Başbakanımızın takdiridir. Ken başka "gönüllü kuruluş" yok Bundan sonra, işkence saviarı konusunda bu sozleşmeye imdim için düşunmüyorum, ama mu? İnsafsızlık etmeyelim, elbet za koymuş devletler, Türkiye'ye gelip, karakollarda, cezaevleburada o göreve layık birçok ar var! Semra Hanım Kadın Vakfı. rinde inqeleme yapabilirler. kadasımız var" biçiminde konuşGeniş maddi olanakları, görAnkara Hukuk Fakültesi öğretim üyelerinden Doç. Dr. Eralp tu. Sungurlu, bu yöntemin izlen kemli eylemleriyle aile bakanlığıÖzgen, sözleşmedeki çeviri yanlışlarını Türkiye Barolar Birliği mesi halinde parti görevinin özen nın artık baş tacı. Neden olmadirilmiş olacağını ifade etti. Dergisi'nin 1988 yılı 2. sayısında sergiliyor. sın? Yeni organizasyonlarda bu Örneğin İngilizce metinde "gözdağı vermek ve zorfamak Cumhurbaşkanı Evren'in ba türden memleketsever, ülküseamacı" ile yapılan baskılar da "/ş/rence"sayılırken, Türkçe me kanlıklarla ilgili kararnameleri ver, Atatürksever, kadınsever tinde bu bölüm yer almamıştır. imzalamasından sonra Başbakan kuruluşların başında Kadın Vakfı Özal'ın yeni bakanlan belli süre niye yer almasın. Fakat tehlike "Neüen" diye sormaz mısınız? Özgen'ın sergilediği bir başka çeviri eksikliği ya da yanlışlığı de atama zorunluluğu bulunmu işaretleri sezilebilir bu yeni düyor. Anayasada boşalan devlet zenlemede. "işkence suçu faili" ile ilgilidir. İngilizce metinde, "kamu görevlileri" ve "kamu görevlisi sıfabakanlıklarına 15 gün içerisinde Doğrusu, Kadın Vakfı'nın ölçüatama zorunluluğu getirilmekle süz deneyimi ve olanaklarıyla aitıyla hareket edenler" ile bunların "teşviki, izni" ile hareket eden herhangi bir kimse tanımları açıkça yer alırken, çeviride bu ko birlikte, yeni kurulan bakanlıklar le bakanlığında baş sıraya oturiçin benzeri bir süre öngörülmü ması demek, Semra Hanım'ın nuda bir açıklık yoktur. yor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'Bu konu niçin önemlidir? ndan ayrılarak yeni kurulan Kül "endirekt yoldan" kabineye girBirçok işkence olayında, işkencecilerin sanıkları birbirlerine tür Bakanlığı 'na yapılacak atama mesi demektir. Zaten İnönü'nün işkence yapmaya zorladıkları duyulmaktadır. İngilizce metin de yı Özal isterse yerel seçimden son deyişiyle sorumsuz olmasına bu olasılık düşünülerek kaleme alınmıştır. Türkçe çeviride bu karşın, "aile" devlet içinde sora gerçekleştirebilecek. konu anlaşılmaz hale sokulmuştur. rumlu görev üstlenmiş. Bir de Turizm Bakanlığı'na ise halen yavaştan 'içeri" girip sonradan.. Yine "neden" diye sormaz mısınız? r Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı yü Mesut Yılmaz sıkı otursun koltuDoç. Eralp Özgen \n saptadığı bir başka çeviri yanlışı da işrüten Tınaz Titiz'in sürdürmesi ğunda. Gözü ve ideali olduğunu kence tanımının İngilizce metinde bugün için var olan uluslabekleniyor. Kültür Bakanlığı'na söylediği Dışişleri Bakanlığı'na rarası belge ve yasalar ile sınırlı tutmayıp, bundan sonra yayımlanacak uluslararası sözleşmeler ve yasaları da göz önün ANAP İzmir Milletvekili Keraal gün gelir pat diye hanımefendi Karhan ya da Istanbul Milletve oturuverir. Geçenlerde okuduk: de tutacak tamimler kullanılmışken, Türkçe çeviride yalnızca kili Avni Akyol'un getirilebilece Rumlar, Kıbns sorununu çözebugünkü metinlerle yetinilen sözcükler kullanılmış olmasıdır. ği belirtiliyor. cek tek kişinin Semra Hanım olAnayasamıza göre TBMM'ce onaylanmış uluslararası sözleşÖzal kabinesindeki devlet ba duğunu söylemediler mi? meler yasa gücündedir. Sözleşmenin 33. maddesinde de Türkkanlıklarının sayısı bir süre önce çe ve İngilizce metinlerde bir farklılık söz konusuysa, bu du 15'e yükseltildi. Kaya Erdem'in Başbakan dün, kimi gazeteciyi rumda "İngilizce metnin esas olacağı" kuralı benimsenmiştir. Başbakan Yardımcılığı'ndan isti otur yerine diye, kimisini siyaset Bu sözleşme gereğince Türkiye'ye gelip denetim yapacak ya fasından sonra kabinede boş bu yapıyor diye ufaktan azarladı. bancıların Istanbul'da "Ziverbey Köşkü", Ankara'da da Orman lunan devlet bakanlıklannın sayısı Yeni bakanlıklarla döviz durumuÇiftliği içindeki "Marmara Köşkü"nde ağırlanmalarını salık ve 7'ye yükseldi. nun dışında soruya izin vermeririz. di. "Niçin" derseniz bunlar, "KontrGerilla Otel Zinciri"ri\r\ iki Video fotoğraflarınız çekilir. Örneğin; Demirel'in cumhur130 67 31 önemli konaklama merkezidir de ondan. başkanlığı sorununu durmadan UGUR MUMCU GOZLEM ele almasına neden bozulduğu bir kez daha sorulabilirdi. Özal. garip siyaset mantığı olan bir siyasetçi. Demirel ve İnönü cumhurbaşkanı olamaz diyor, ama ben olmuyorum da diyemiyor, ya da tersini söylemiyor. Demirel ise dün sabah, işi alaya vurmuştu. Basın toplantısından yeni iller müjdesi çıkacağını sanıyordu. Şimdi "Peyniri uzatacak, herkesi peşinde koşturacak" diyordu. Özal'ın merakını gidermek için değinelim, "Yahu cumhurbaşkanlığına ben nasıl talip olacağım, anlaşır gibi değil. Kim seçecek beni? O kadar aklım yok mu benirn? CeBaşbakan Özal yasa gücündeketimin önünü ilikleyip Özal'ın karşısına mı gıdeceğim. Gökte ki bir kararname ile işyeri açma ki yıldızları verse işte bu ruhsat işlemlerinin azaltılacağını da kaydetti. Başvurularda olmayacak" diyordu. Yerel seçimi önemsemez ve "beyan" esas alınacak, kontrolcumhurbaşkanlığı için önemli ler ruhsat verildikten sonra yapılacak. adım kabul etmez görünmesine karşın, Özal buz gibi bu hesapların içinde. Demirel de "yerel seçimi, seçim yapmak istiyorsa" diye başlıyor ve kimi koşullar öne sürüyor: (a) Yerel seçimi cumhurbaşkanlığından ayırmayı istiyorsa, kararını açıklar. Yoksa yerel seçimde yüzde 36'nın altında oy, DİL KONU5MAK... hükümetin reddi anlamına gelir. (b) Yüzde 36'nın üstünde oy ÎNGİÜZCE almayı düşünüyorsa, Cumhurbaşkanı Evren'e de son görüş ÖĞC^NECEĞİM DI'VC mede söylediğim gibi, elinden ZAMAMINIZl gelen her şeyi yapacak. Yol, su, VE PAKAKJIZI makine, pirinç dağıtımı, para vermeler, valiler, belediye reislikleri, kısacası devletin tüm olanaklannı kullanacak. Seçim, yine seçim değil. (c) Ya da millet, yerel seçimi cumhurbaşkanlığına basamak yapmadığına inanacak, bir belediye reisi seçip işi bitirecak. Sonuncu şart, baştaki iki şartın TliPSÇMİN açıkça ortaya çıkmasıyla gerçekleşebilir. REHBEDLİ6İNİDE "Biz diken olduk, ayağına batİNGİLTEPg'NÎN tık. O dikeni, biz ise yediğimiz kazığı çıkarmaya çalışıyoruz" di SEC^İN DİL yor Demirel ve basıyor kahkahaOKULLACINDA,, yıDemirel'le söyleşi, ikinci mu VAZKIŞ C r halefet partisinin kimi, ancak kısıtlı görüşlerini yansıtıyor. Şimdi bakanlığı düşleyen niceleri yeni BÜTÛN YIL umudun peşıne düşecek. Ne var ki Özal'ın bugün yarın yeni ba İNĞÜZC& kan açıklayacağı yok. Bir arpalık. İşine gelirse önümüzdeki günlerde, daha olmazsa seçim Ingiliz Lisan Okullan sonrası. Danışma Merkezi Konutta vakit çok. Hele Semra Hanım'ın hükümete giriş ka Cuınhunyet Cad 1 73'» B Elmadağ Istanbul 80230 Hıllon Otelı Karjıs pısını araladıktan sonra nelere Tei 111 148 39 77 148 79 43 "kadir olacağı" bir saptansın. Sı[lx ?7498TUSMTRFax (1)1329739 ra gelir ötekilere... tursem (Baştarafı I. Sayfada) gerekir. Ya daha önce yaptığı ilerleme, ya şimdiki ilerleme. Başbakan'a göre ilerlemenin ne olduğu belli değil" dedi. Kültür ve turizm bakanlıklannın ayrılmasını bir yanlışın düzeltilmesi olarak gördüklerini belirten İnönü, bu iki bakanhğın daha önce yine ANAP iktidan tarafından birleşıirildiğini ve o zaman da ilerleme diye sunulduğunu kaydetti. tnönü, şimdi yapılanın ise reformla bir ilgisi olmadığını, başianılan yere dönüldüğünü belirtti. Gençlik ve Spor Bakanlığı konusunda ise 1940'lara dönüldüğünü bildiren İnönü, gençlik ve spor konularımn bir genel müdürlük ile Başbakanlığa bağlanmasına karşı çıktı. İnönü, yapılanın sporla bir ilgisi olmadığını kaydederek, "Bu, ne yapacağını bilememenin bir sonucu. Yapacakları şeyi bilemediklerinden yer değiştiriyor ve eski yerlere dönüyorlar. Bu yapılan da anlamstz bir yer değiştirme" diye konuştu. Erdal İnönü, sosyal yardım konularımn Sağlık Bakanlığı'ndan ayrılarak Başbakanlığa bağlanmasını da sosyal yardımın partizan Inonu: Gerı donüş ca kullanılması için yeni bir düzenleme olarak değerlendirdi. 1 Erdal İnönü, Başbakan Özal ın Şemiler olayına yaklaşımıyla ilgili bir soru üzerine de, olayla ilgili bazı denetim organlarının harekete geçtiklerini anımsattı. înönü, bu konuda şöyle dedi: "Başbakana sonılduğunda 'Niçin uğraşıyorlar?' diyor. "Dedikodular var' diyoruz, 'Belge getirin' diyor. Belge getiriyoruz, 'O insanla niye uğraşıyorsunuz?' diyor. Bulunan belgenin hiçbir insandan bahsetmemesi mümkün değil. Belge elbette bir olayı anlatacak, o olayda bazı insanlar bulunacak, bazı insanlar üzerinde inceleme yapılması istenecek. Bizi suçlamaya hakkı yok. O zaman niye belge getirin diyor. O konuda fena sıkışmıştır Sayın Özal. ANAP iktidarı onun için bir türlü eevap veremiyor.*" Erdal İnönü, Anadolu Genç İşadamları Derneği kuruculanyla görüşürken de, Türkiye'nin gclişmesinin işadamlarının kaynakları iyi değerlendirip, iyi calışmaları ve dünya ile rekabelleri ile mümkün olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle