Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/8 HABERLER 25 OCAK 1989 Kamıı sözleşmelerinde sıkıntı Yeni uygulamayla ileride bu hakların genişletilmesi, gelişen koşullar içinde yeni kalemlerin sözleşmelerde yer alması büyük ölçüde engellenecek. Sosyal yardım kalemlerinin birleştirilmesi sonucu işçiler gelir vergisi ve SSK primi de ödemeye başlayacak. IŞIK KANSL ANKARA ANAP iktidarının üzerinde ısrarla durduğu "giydirilmiş iicretler çıplak ücret haline gelirilsin" ilkesi, işçi sendikalannın kendi eliyle yaşama geçiyor. Geçmiş dönemlerde imzalanan toplusözleşmeierle "kazanılmış hak" haline gelen sosyal yardımlar; yeni imzalanan sozleşmelerle ya kaldırıhyor ya da tek kalemde birleştiriliyor. SEKA, MTA ve TTKİ sözleşmelerinde ayrı ayrı yer alan sosyal yardımlar kdldınlarak tek kaiemde birleştirildi. ANAP iktidannın sözleşmelerde yer alan sosyal yardım zamlannın kaldınlarak, giydirilmiş ücretin çıplak ücret haline getirilmesi yolundaki istemJeri, toplupazarlık masalannda sendikalar tarafından kabul edılmeye başlandı. 12 Eyiül 1980 sonrasında Yüksek Hakem Kurulu'nun da istediği. ancak büyük olçude gerçekleştiremediği sosyaJ yardım kalemlerini en aza indirme, çıplak ücrete yedirme ya da tümüyle kaldırma yolundaki girişimler, son donemde bitirilen toplusözleşmelerle işçi sendikalan yoneticileri tarafından imza altına alınmış oluyor. Örneğin 1988'in son aylannda imzalanan Turkiye Taşkömürü Kurumu (TTKİ) sozleşmesi ile 7 tane sosyal yardım ödemesi tek kaleme indinldı. TTKİ işçilerinin yıllardan beri ayn kalemler halinde aldıkları cocuk yardımı, sabun, giyim yardımı, aydınlatma, aile yardımı, izin harçlığı, tahsil parası adı altındaki sosyal yardımlar kaldınlarak bir tek sosyal kaleme donuşturüldü. Eski sözleşmeye gore, toplamı 7 bin 500 lira tutan bu 7 adet sosyal yardım ödentisı karşılığı, Kamu Işveren Sendikası Türk KamuSen 32 bin lira onerdi. tşçi sendikası Genel Madenİş yoneticileri de bu öneriyi kabul ettiler. Toplamı 7 bin 500 lira olan sosyal yardımların tumünün 32 bin liraya çıkarılması, ilk bakışta işçi yaranna gibi görünüyor. Oysa tek tek ayn bir işlevi simgele>ren bu sosyal yardımların kaldmlması, ileride bu hakların genişletiimesini, gelişen koşullar içinde yeni kalemlerin sözleşmelerde yer almasını büyük ölçüde engelleyecek. Aynı biçimde SEKA sözleşmesiyle, ışçilerin 6 ayn sosyal yardım kalemi birleştirilerek toplam iki kaleme indirüdi. SelülozIş Sendikası tarafından imzalanan sözleşmeye göre, toplam 3 bin 711 lira olan aile yardımı, süt, çocuk ve eğitim yardımları 20 bin liraya çıkarılarak 4'lu paket adı altında birleştirildi. 8 bin 333 liralık yakacak, bayram ve izin paraları da bütünleştirilerek, birinci altı ay için 30 bin liraya, daha sonra da 40 bin liraya çıkarıldı. SEKA sözleşmesinde birleştirilerek 20 bin lira>a çıkanlan sosyal yardımların, toplusözleşme bitim tarihi'ie değin bu rakamda dondurulması da dikkati çekiyor. Bir başka anlatımla, birleştirilen 4 ayn sosyal yardım kalemi için, işveren 1 Temmuz 1988'den, 1 Ocak 1990 tarihine değin hiç zam yapmadan işçi ye 20 bin lira odeyecek. Oysa işçilerin bu dönem içerisinde ücretleri altışar aylık donemler halinde artacak. Sosyal yardım kalemleri ise sozleşmenin ikinci yılında bile aynı kalacak. SEKA, MTA ve TTKİ sözleşmelerinde sosyal yardımlar tek kalemlerde birleştirildi Aynca kimi kalemler için bugune degjn SSK primi ya da gelir vergis' vermeyen işçiler, sosyal yardım kalemlerinin birleştirilmesi sonucu, gelir vergisi ve SSK primi de ödemeye başlayacaklar. Örneğin yakacak, aile, giyim yardımı, yemek parası gibi sosyal yardım kalemlerinden bugün SSK primi kesilmiyor. Bu sosyal yardım kalemlerinin tek kalemde toplanması halinde işçiler daha fazla SSK primi ödemek zorunda kalacaklar. Aynca bugünkü uygulamaya göre, devletçe verilen miktarı aşmayan çocuk yardımlanndan gelir vergisi kesilmiyor. Oysa sözleşmelerde ayn bir kalem olarak yer alan çocuk yardımlarının da diğer sosyal yardımlarla birleştirilmesi halinde işçilerin odediği gelir vergisı yukselecek. Üniversitede 24 Ocak eylenü tstanbul Haber Servisi 9. yddönümü, iş, politika, akademi gibi birçok kesimde tartışılan 24 Ocak kararlarınm, "egemen güçlerin çıkarları doğrultusunda emekçi haik üzerinde teror estirmeye yönelik olduğu" öne sürüldit. Dün, 9. yılına giren 24 Ocak kararlarmı ve 12 Eylul'u ktnamak amacıyla, tstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yuksekokulu 'nda, Basın Yayın Devrimci Öğrencileri adlı bir grup universıteli bildiri yayımladı. Okul dersliklerinden bırınde toplanan bir grup öğrenci, 24 Ocak kararlarınm ve 12 Eylul'ün yargılanması gerektiğini soylediler. Oniversite rektorünun şikâyeti üzerine, oğrencılenn lartışmah paneli, okula gelen polis tarafından engellendi. Bunun üzerine oğrenciler, Okul Müdurü Prof. Dr. Tayfun Akguner'in odasına giderek görüşmek istediler. Prof. Dr. Akguner'in, "Dağılın dıyorum size, başka bir şey demiyorum. Hadı artık, bıtti..." sözleri uzerine "Unıversite polisın değıl, oğrencilerin olacaktır" diye bağıran öğrenciler, sivil polisin uyansıyla eylemlerine son verdiler. (Foıoğraf: Fuat Kozluklu) ÂT için hukuk düzenlemesi şart BARIŞ KUDAR İZMİR Yargıtay Başkanı Ahmet Coşar, "Bir bukukçu aydın" olarak "Cumhuriyet"in sorulanru yanıtladı. Coşar Adalet Bakanı Mehmet Topaç ile bakanlık yetkililerinin "Vargıda açık yok" sozlerini değerlendirirken, "Onlar derler. Ama herhalde yok demek biraz zor. V argıda bir açık yoktur demek diın de mumkıin değildi, bugün de mumkıin değil" dedi. Devletin Adalet Bakanlığı'nın da üzerinde yargı ve yargıç politıkası izlemesı gerektiğini belirten Coşar, Türkiye'nin Avrupalı olabilmesi, AT'ye girebilmesi için ivedilikle hukuk duzenlemesine geçmek zorunda olduğunu söyledi. "Türkiye'de yargıç güvencesi var mı? Vargıçlar politik ipotek aldnda mı?" so Hukuk düzenlemesi rulanna Coşar, "Hâkimler ve Savcılar "Uluslararası anlaşmalara, sözleşmeleYüksek Kunılu'nda sayısal çoğunluk yargıdan gelenlerde. Bir bakanlık müsteşa re imza konuyor. AT'ye girme hazırlıgı nnın ovu var. Bir o>un ustesinden gele yapılıyor. Ancak bukuk açısından bizde miyoruz. Bunun özeleştirisini kendimiz ne gibi bir çalışma var?" sorusuna Coşar yapalım" yanıtıru verdi. Yargıtay başkanı olarak yılda bir kez konuştuğunu vurgulayarak bir "hukukçu, aydın insan olarak" sorulanmızı yanıtlamayı kabul eden Ahmet Coşar, gerekçesini açıklarken "Ben mizaç itibariyle, tutum itibariyle ileri giden degil. ileri gelen olmak isterim. Bu söyiediklerimi hukukçu olarak. aydın olarak, insan olarak söyluyorum. Yargıtay Başkanlığı geçici şey. 2 senelik bir şey. Ondan sonra ben yine kendi düşüncelerimle, eğer varsa kendi yeteneğimle. kendi değerlerimle ortada kaiırım. Voksa Yargıtay Başkanı olarak ileride ne ifade ederim? Onlar gecici şeyler. Sonra bir insan gucunü oturdugu sandalyeden almaz. Sandalye insang bir şey vermez. Sen sandalyeye bir şeyler verebilirsin" dedi. şu karşılığı verdi: "İnsauah bir giin gerçekleşir bu. Turkiye ber halukârda Avrupalı olmak zorunda. Aıatürk'ün kurduğu Cumburiyet'in amacı da bu. Türkiye Avrupalı olacakbr. Ama Türkiye'nin de Avrupalı olabilmesi için AT'ye entegre olacak bir hukuk duzenlemesine geçmek zanıretinde." retmene 8090 bin lira maaş verirken >argıca şu kadar para vereceksin demek hakça olmaz. Dengevi kurmak lazım. Çiinkü yargıcı yetiştirecek ögrelmendir." YARGITAY BAŞKANI AHMET COSAR DSPde 1150 ktşi işini kaybetti İşSendika Servisi Devlet Su îşleri Genel Mudurluğu tstanbul Projeleri 14. Bölge Mudürluğuî nun kaldırılması ile 1150 işçi işini kaybetti. DSf çalışanjarmdan Anadolu 1 ya dağılmış DSİ bölge müdürlükİerinde çahşmak isteyenlerin dılekçe vermeleri istendi. Ancak ücretlerinin zaten yetereiz kaldığını belirten işçilerin buyük çoğunluğu, çoluk çocuk, ev sorunuyla birlikte bir başka ile taşınabilecek koşullarda olmadıklarını belirterek dilekçe vermediler. Bolge Müdürluğu'nun kaldırılması kararı ile bırlıkte işsiz kalacaklannın anlaşılması üzerine kendiliğindeıı işten ayrılanlarla, DSİ 14. Bölge Müdurluğu'nde halen çalışan sayısı 950'ye indi. Bunlardan sadece 300 kadan bir başka ile nakil jçin dilekçe verdi. Diğerleri işlerin tasfiyesiyle birlikte kademeli olarak 12 ay içinde işine son verilmeyi bekleyecek. tstanbul Belediyesi'nin ihalelerle iş yapma yöntemini seçerek DSİ'yi istememesinin, hizmetler ve ülke ekonomisi açısından da önemli zararlan olacağını savunan DSİ çalışaniarı uygulamayı durdurmak için ilgilı ve yetkili sayılabilecek tum resmi makamlara başvurduklarını, ancak hiçbir sonuç alamadıklarını beürttiler. Gerek kamu, gerekse çalışanların uğradıkları zararlara kulakların tıkandığını öne surduler. "Dipçikleme olayi" TBMMde ANKARA (AA) SHP Edirne Milletvekili Erdal Kalkan, Adana'daki İncirlik Hava Üssü'nde görevli bir asteğmenin, spor yaptığı sırada, Amerikan güvenlik polisi tarafından, "Burada ABD subaylan dışında kimse koşamaz" denilerek dıpçikle dövulüp dövulmediğinin açıklanmasını istedi. Erdal Kalkan, Başbakan Turgut Özal'm cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği önergede, ömer Adnan Bilget adlı asteğmene, olayın buyutülmemesi için baskı yapılıp yapılmadığını da sordu. Kalkan, önergesinde şu sorulara yer verdi: "Asteğmen Ömer Adnan Bilget, olayın yargı aşamasına gelmesi için başvuruda bulunduğunda, sorgulanarak İç Hizmet Yasası 'na aykmlıkla suçlanmış mıdır? Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde Amerikalı bir askerin Türk subayma dipçik vurmasına karşı gelmek suç mudur? Bu olay hakkında Milli Savunma Bakanlığı ne gibi işlem yapmışıır?" Politik ipotek Türkiye'de yargıcın güvencesi, yargıçlar üzerinde politik ipotek var mı tartışmalanrun da gündemde olduğuna işaret eden Coşar, konuya ilişkin göruşlerini şöyle açıkladı: "Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na baktığımızda sayısal çoğunluk yargıdan gelenlerde. Ama savısal çoğunluk yargıçlar üzerinde yapılan mutabıklar üzerinde etkinlik gösteremiyor. Bunun kabahatı tümuyle bizde. Sayın Bakan siyasal bir kişi. Tamam. Ama bize başkanhk yapmıyor ki. Geriye kim kalıyor? Bir müsteşar. Bir oyu var. Nasıl oluyor da yargı kanadındaki sayısal çoğunluk o bir oyun üstesinden geçemiyor. Özeleştirisini kendimiz yapalım bunun. En mukemmel sistemler de getirseniz kiminle yunıteceksiniz?Sistemi insanlarla yurutmek lazım." Yargıç çöziimleyebilmeli Ahmet Coşar değişecek sisteminin yünjyebilmesi için "iyi yargıç" yetiştirilmesi gerektiğini vurgulayarak bunun tarifini şöyle yaptı: "tyi yargıç nasıl olmalı? Yargıç öniine gelen meseleyi çozecek bilgiyle donatılmış olmadıkça kadroda aşınlık vardır, açıklık yoktur demekle mesele halledilmez. Butün mesele yargıcın önüne gelecek sonınu çözebilecek bilgijle donatılmasıdır. Bu da Bakanlığın üzerinde olacak bir yargıç yetiştirme politikasıyla olabilir. Yargının sorunu yalnızca para sorunu degildir. Bana gore toplumun en saygın kişileri arasında başta ögretmenler gelir. Öf 34 sanıkh PKK davası DİYARBAKIR (AA) PKK orgütüyle ılgıli 34 sanıkh yeni bir dava açıldı. DGM savcısı, sanıklardan 10'u için idam, 5'i için 15, 19'u için de 4'er yıl hapis cezası istiyor. DGM savcısı, sanıkların büyük bir bölümünün örgüt tarafından kaçırıldıklarını, ancak örgütün amacı doğrultusunda hareket ederek suç işlediklerıni iddianamesinde belirtiyor. Savcı, sanıklardan Emin Altan, Esat Uysal, Yahya Öncu, Serkan Öğmen, Yusuf öğmen, Serdar Sevim, Adil Özden, Yüksel Acar, Hakim Serek ve Zeki Sakar'ın idamını isterken Yahya Sapmaz, Tahir Yapar, Husey'u Balık, Beşir Tetik ile Mehmet Paksoy'un da 15'er yıl hapis cezasıyta cezalandırümalarını talep ediyor. Savcı, iddianamesinde 19 sanık için de 4'er yıl hapis cezası istiyor. Eskişehir'de protesto TÜLOMSAŞ'ta bin işçi viziteye çıktı ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Turkiye"nin önemli sanayi kuruluşlarından Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii AŞ'de (TÜLOMSAŞ), iş güvenliği konusunda yeterli çalışmamn yapılmadığı gerekçesiyle yaklaşık bin işçi dun viziteye çıkarak durumu protesto etti. Işyerinde sözleşmeli olarak tek doktorun çalıştığını belirten işçiler, genel mudurluk tarafından SSK hastanesine sevk edilmelerinin engellendiğini one surduler. İşçi sağlığından oteye aynı işyerinde iş güvenliği için de hiçbir çalışma yapılmadığını vurgulayan işçi temsilcisi Ahmet Soyer, "Zaman zaman eksi 3 derecede çalışan arkadaşlarımız var. 1975 yılından bu yana hâlâ havalandırma tesisleri yapılmayan iş bölümleriroiz var. İşverene yaptığımız her başvunıda lers >anıl alıyoruz" dedi. Yaklaşık 4 bin işçinin çalıştığı TLLOMSAŞ'ta günde ortalama 4050 kişinin viziteye çıktığı, ancak genel mudürlüğun bu sayıyı fazla bularak SSK hastanesinden önce işyeri doktoruna başvurulması zorunluluğu koyması uzerine huzursuzluğun arttığı bildirildi. TÜLOMSAŞ Genel Müdürü Hamdi Akfırat, SSK hastanesine giden hemen her işçinin rapor aldığını belirterek, bunun ışgünu kaybına neden olduğunu ileri surdu. Akfırat, işçilere Devlet Demiryolları Hastanesi'ne de gereken ilginin gösterildiğini belirtti. Genei müdür, eylemin 35 kişinin onderliğinde yapıldığını iddia etti. Vuralhan Ingiltere yolcusu ANKARA (UBA) Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan, Ingiliz Savunma Bakanı George Younger'in davetlisi olarak 2526 ocak tarihleri arasında Ingiltere 'ye resmi zıyarette bulunacak. Bu ziyareti sırasmda Ingiliz Başbakam Thatcher tarafından da kabul edilecek olan Vuralhan, aynca Thatcher'a Başbakan Turgut özal'm da yazılı bir mesajmı iletecek. İzmit'te yemek boykotu İzmit LassaBrısa'da işçi çıkarmalara karşı işçiler yemek boykotu yaptılar. 150 işçinin çıkanlmak istendiği, ancak tepkiler karşısında şimdilik bildirimli işçi çıkarmasının 4O'ı bulduğu belirtildi. Bağımsız Laspetkimlş Sendikası'ndan verilen bilgiye gore çıkanlan işçiler toplu olarak sendikadabeklivor. Balıkesir Gebze BelediyesVnde sözleşme GEBZE (Cumhuriyet) Belediyeİş Sendikası ile Gebze Beledıyesi arasında üç aydır surdurülen görüşmelerden sonra imzalanan loplusöıleşmeye göre maaşlara yüzde 150'yi aşan oranlarda zam yapıldı. Gebze Belediye Başkanı Mürsel Malkoç ve sendıka yetkililerinden alman bilgiye göre bir yıl süreli imzalanan toplusözfeşmeyle 120210 bin lira olan maaşlar brüt 450 bin liraya kadar yükseliyor. 356 işçinin yararlanacağı sözleşmede işçilere ayda net 75 bin lira yemek parası ile her yıl için lOO'er lira da kıdem zammı ödenecek. Sosyal haklarda da önemli ölçülerde artışlar oldu. Türkçe ve Kürtçe rak Türkiye'ye gelen Muş, Dıyarbakır ve Kızıltepe'deki geçicı barınma merkezlenne yeüeştirılen sığınmacı çocuklannın hangı dilde eğitim göreceklerı tartışma kanusu Sığınmacılar, çocukJarmın Irak'ta yarım kalan eğıümlermı kendi dillerınde sürdürmelerini isterken, geçen gunlerde sığınmacı kamplarında incelemelerde bulunan Batı Alman eğitim uzmanları, okul çağına gelen çocukların eğitimlerinın gecikmesinın çeşıtlı sorunlara neden olacağını bildirerek, bir an önce eğıtime başlanması ve bunun hem Turkçe hem de Kürtçe olması gerektiğini söytedıler. (Fotoğraf llker Maga) 'Sığınmacı güç durumda' Rapor da, artan soğuklarla birlikte Iraklı Kürtlerin sığındığı kamplarda salgın hastalıkların başgösterdiği, Özal hükümetinin bu topluluğun dış dünyayla bağını kesme eğiliminin oriaya çıktığı öne sürülüyor. tan Türkiye'ye sığınan Kürt aile ve çocuklarıyla ilgili olarak hazırladığı bir raporda, bu goruşleıe yer veriliyor. Genellikle savaş bölgelerindeki çocuklarla sokak çocuklannın durumunu yakından izlemesi ile tanınan ve aynntıh raporlan ile Batı'da saygın bir konumu olan İsveç orgutunun "Türkiye'deki Iraklı Kürt Mültecfler" başulcü 30 sayfalık raporunda, Özal hükümetinin tutumu çok sert bir dille STOCKHOLM "Savaş miiltecisi on binlerce Iraklı Kürt, Türkiye'de çok güc koşullar altında vaşıyor." "Kürtlerin kaldığı dört tnulteci kampına ulusiararası yardım ulaştırılamıyor." "Guç koşullar, her gün en az bir çocuğun ölümüne yol açıyor." İsveç Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (Raedda Barnen) Irak'eleştıriliyor. Raporun ilk bölümunde Irak ordusunun 22 Ağustos 1988 tarihinde sivil Kurtlere karşı başlattığı saldırı ve bunun sonucunda 100 bin kadar Kürdün Türkiye ve İran'a geçükleri anlatıldıktan sonra, mühecilerin İran'da "iyi kabul gördüğü", Humeyni yönetiminin yiyecek ve konut için büyük harcamalar yaptığj belirtiliyor. Raporda Türkiye'nin Kürtlerin kabülü konusunda "çok temkinli" davraııdığı kaydediliyor. Örgütün raporunda Iraklı Kürtlerin ilk haftalarda yalnızca bölgedeki Kürtlerden yardım gördüğü, daha sonra kurulan çadırlı kamplara gitmesi istenen Iraklı Kürtlerin çoğunu, aralarında akrabalık bağı da olan bölge Kurtlerinin evlennde barındırmak istediği, ancak bu isteklere Turk makamlarının karşı çıktığı belirtilivor. Iraklı Kürtlerin 5 eylulden itibaren Yuksekova, Diyarbakır, Kızıltepe ve Silopi'deki kamplara yerleştirilmesinden sonra, anan soğuklarla birlikte, salgın hastalıkların mülteciler arasında başgösterdiği bildirilerek, Özal hükümetinin bu topluluğun dış dünyayla bağını kesme eğiliminin bu sırada ortaya çıktığı öne sürüluyor. Bir BM heyetinin kampları denetleme isteminin reddedilmesi de buna gerekçe olarak gösteriliyor. Isveç Çocuk Esirgeme Kurumu'nun raporu Oyıına gelen 153 işçi işvereni arıyor HAKAN EREL BALIKESİR Şayakçı Mermer ve Granit Fabrikası işvereninin toplusozleşmeyi imzaladıktan sonra oyuna getirerek işten çıkardığı 153 işçi, çıkış yolu arıyor. İşçiler tum çabalarına karşın sorularına yanıı verebilecek yetkili bulamıyorlar. Bu arada SHP Merkez Ilçe Başkanı Esin Bozoğlu, panisinin hukuk komisyonunun işçilerin hakkının alınması için yardım etme karan aldığıru açıkladı. Şayakçı işyerinde çalışan 153 işçi 114 gün süren grevlerini toplusözleşmenin imzalanmasıyla birlikte sona erdirmişlerdi. Önceki gun işbaşı yapmaya giden 153 işçi, işverenin oyununa gelerek 1475 sayılı yasanın 17. maddesine dayandırılarak işlerine son verildiğinı öğrendıler. Vilayete dek yurümek istejen işçiler, polis ve jandarma tarafından engellendi. ÇimseIş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hakkı Öztürk, işvereni işçılerin haklarını "gaspetmekle" suçlayarak "Bizi resmen oyuna gelirdiler. Hadi biz sözleşmeye konulan '48 saat içinde işbaşı yapılır' hükmünu görmedik. 153 işçi de mi gormedi? İşveren bu vaptıgımn hesabını verecektir. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız" dedi. Bu arada Çimseİş Sendikası Mali Sekreteri Murat Topçu'nun bugun Balıkesir'e gelerek olayı araştıracağı oğrenildi. Bu arada SHP Merkez İlçe Başkanı Esin Bozoğlu, "İşverenin kötu niyeli ortadadır. İşçilerin birikmiş kıdem tazminatını ve alacaklarını ödememek için bu yola başvurmuşlur" dedi. Bozoğlu. SHP Hukuk Komisyonu'nun işçilerin haklarını korunıa karannda olduğunu ve her türlü yardımı yapacağını bildirdi. 13 sendikacıyn beraat ISTANBUL (ANKA) Taksim Meydam'nda, 1 Mayıs 1988 gunü meydana gelen olayları kmayan basın açıklaması yaparak, "yasanın suç saydığı fiıli övdukleri" gerekçesıyle haklartnda dava açılan 13 sendikacı beraat etti. tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkeınesi'nde dun yapılan duruşmada savcı, haklannda 2 yıla kadar hapis cezası istenen sanıkların yaptıklan basın açıklamasında suç unsuru oluşturmayacak biçimde olan olayları anlattıklarını söyleyerek beraaüerini istedi. Mahkeme de savcının mutalaası doğrultusunda sanıkların beraatıne karar verdi. İşçi çıkarma YAVUZ BAYDAR sürüyor tşSendika Servisi Bursa'da otomotiv sanayiine kilit aksamı üreten Vanpres Döküm Kromasyon AŞ'ye ait fabrikada çalışan 20 işçi dün greve başladı. Türk Metal Sendikası Bursa Şube Başkanı İdris Sağtürk, işverenin greve gidileceğini anlayınca işyerinden 18 işçiyi attığını söyledi. Vanpres Dokum Kromasyon AŞ Yonetim Kurulu Başkanı Mehmet Van ise işçi çıkarmalarına gerekçe olarak fabrikada 4'te 3 oranında üretim daralmasına gidilmesini gösterdi. Van, "İmalatımızın daralması uzerine bazı bağlantılanmız aksadı. Bu yiızden işçi çıkarmak zorunda kaldık. Çıkardığımız işçiler kıdemli değildir, kanşıktır" diye konuştu. Organize sana>i bölgesinde bulunan fabrikanın girişine dun sabah grev pankartı asıldı. Ahmet Kurt'un haberine gore Gebze'nin Dilovası mevkiinde kuruiu bulunan Çolakoğiu Meteorolojı Sanayii'nde, bu sabah Bağımsız Otomobil Iş Sendikası tarafından grev uygulaması başlatılıyor. Bağımsız Otomobilİş Sendikası ile Çolakoğiu Meteoroloji Işverer» arasında, 1 Kasım 1988 tarihinden itıbaren geçerli olacak toplu iş sözleşmesi goruşmelerinde anlaşma sağlanamamıştı. alınan grev kararına 700 işçi katıljcak. Bir işçi açhk grevinde tSTANBUL (AA) Tez Kooptş Sendikası Istanbul 3 Nolu Şubesi personelinden bir işçi, işten çıkarılmasmı protesto için siıresiz açhk grevine başladı. tstanbul 3 Nolu Şube'nin Aksaray'dakı binasında, dun açlık grevine başlayan Nuri Durmaz, "Kendi işçisinin hakkını gasp eden bir sendika, işçinin hakkını nasıl savunacaktır? Bu haksız bir fesihtir" dedi. Sendikanın Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Tamer, ışçı Nun Durmaz'ı sendikayı dısıtnva karşt koıulediği için ışıerı çıkardıklarını soyledi. Konya'da kış, okul tatil ettirdi Gündüz ısısı eksi 18 dereceye kadar düştü. Öğrenciler cuma günü okullanna giderek karne alacak. Kentte ulaşım güçlükle yapdabiliyor. Yoğun sis nedeniy/e Erzurum, Kars ve Erzincan 'da iniş kalkışa izin verilmiyor. Kötü hava koşulları özellikle Doğu da ulaşımı etkiliyor. Haber Merkezi Son 17 yılın en soğuk kışını yaşayarı Konva'da bir kişi donarak oldu, okullar 4 gun tatil edildı. Doğu Anadolu'daki yoğun sis yuzunden uçak seferleri yapılamıyor. karavolu ulaşımı da aksıyor. Isının mevsım normallerınin üzerinde olduğu Akdcniz sahılınde ise badem ağaçları çıçek açtı. Meteoroloji vetkilileri, gunduz ısının eksi 18 dereceye kadar duştuğu Konya'da, son 17 yılın en soğuk ocak ayının yaşandığını bildırdiler. Yetkılıler. Konva'da 1972 yılında' da ısının eksi 20 dereceye kadar duştuğunu bildirdiler. Ermenek ilçesinde bahçesine gitmek isteyen 76 yaşındaki Osman Çakır, yolda donarak öldu. Konya Valiliği'nden yapılan açıklamaya gore alışılmışın dışındaki soğukiar uzerine İl Hıfzıssıhha Kurulu okulları 4 gün tatil etti. Öğrenciler cuma gunu okullanna giderek karnelerini alacaklar ve yarıyıl tatiline başlayacaklar. Kon>a'da kent içi yolların buzlu olması nedeniyle ulaşımın da güçlükle sağlanabildiği bıldirildi. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Mudurlüğü'nden alınan bilgiye göre Marmara, Iç ve Doğu Anadolu bölgelerinde sis, özellikle sabah saatlerinde etkili oluyor. Goruş mesafesinin 200 metrenin altına düştüğü Erzurum, Kars ve Erzincan havaalanlarında uçaklann iniş ve kalkışına izin verilmiyor. Esenboğa Havaalanı'ndaki yoğun sis yuzunden dün sabahki Istanbul Ankara seferlerinden 5'i yapılamadı. Yoğun sis, Doğu Anadolu'da karavolu ulaşımını da etkiliyor. Erzurum, Erzincan, Kars, Ağrı, Muş, Bingol ve Tunceli illerini birbirine bağlayan karayollannda goruş mesafesinin yer yer 40 metrenin altına duştuğü bıldirildi. 3 bin metrenin uzerindeki Kop, Zigana, Sakaltutan ve Kızıldağ geçitlerınden sadece büyuk tonajlı araçların 20 kilometre hızla geçmesine izin veriliyor. Kuçuk araçların bu yollara çıkması yasaklandı. Son 17 yılın en soğuk kışında 1 kişi donarak öldü Gazinntepte 4 Amerikalı GAZİANTEP (Emel Serinkaya) Turk Kültür Vakfı 'nın AFS programıyla aile yapısını ve eğitim sistemını lanımak için 6 ay önce Gaziantep'e gelen Amerikalı Deborah Petersaen, Lio Okimoıo, Aileen Vargas ve Tamı Manharı, hâlâ pek çok şeve alışamadıklannı soyluyoriar. Yanlannda kaldıklan ailelerle ve öğretmenleriyle yeterli iletışım kuramadıklannı bıldıren genç kızlar, en çok sokakıa yurürken kendilerine laf attlmasından ve çimdiklenınelerinden yakınıyorlar. (Foıoğraf: Cumhuriyet)