19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
OCAK 1989 * • * * CUMHURİYET/17 TCırk asıllı Hollandalı eykeltıraş Ortıan Otay, dünyanın n buyük kardan Ldamını yaparak rekor kırdı. Otay, Avusturya'nın kış sporian merkezi rlohentaurn'de 7 katlı bir bina yüksekJigindeki kardan adamı yapmayı başardı. 13 ton ağırlığında olan kardan adam için 200 kamyon dolusu kar taşındığı haber verıldi. (Fotoğraf. M ) in büyük kardan adam ANKARA (ANKA) Memur ve ücretlilerin maaş alma donenıi dikkate alınarak odeme tarihleri yeniden düzenlenen 1989 yılı telefon abonman faturalarının bedelleri bugünden başlayarak gruplara göre uç gün peş peşe yatırılacak. Ankara ve Izmir deki abonelerin faturaları iki grup halinde düzenlendi. l'inci gruptaki aboneler için son ödeme tarihi bugün, 2'nci gruptaki aboneler için ise yarın. İstanbul'daki aboneler için ise odemeler 3 grupta toplandı. İstanbul'da faturalann son ödeme tarihleri l'inci grup için bugün, 2'nci grup için yarın, 3'üncü grup için 19 ocak olarak belirlendi. Türkiye'nin diğer Hlerindeki telefon aboneleri için son fatura odeme tarihi ise bugün mesai saati bitiminde doluvor. Telefon abonman faturaları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devleı Bakanı Kâmran tnan, Tiırkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni ziyareti sırasında kalkınmakta öncelikli yöreler için bir vakıf kurulmasını önerdi. Doğu ve Ciüneydoğu'nun kalkınmasından soumlu koordinatör Bakan tnan, "Butün sektörterin iştirakiyle oluşturulacak bir vakıf ve fonlar bu yörelerdeki açığı kapatma yönundc kullanılabilecektir" dedi. Inan, ayrıca GAP'ın bu yörelerimizdeki açığı bir olçude kapatacağını, ancak yine de eğitim, sosyal tesisler ve kultür tessileri konusunda sanayicilerden de destek beklediklerini belirtti. TOBB Başkanı Ali Coşkun ise "Bu oneri yönelim kurulunda değerlendirilecektir" dedi. Güneydoğu'ya özel vakıf önerisi Sovyetler BırliOi'nin başkentı Mos' dondurucu kış, yoğun kar yağışlan ile etkisini sürdüruyor. Ancak kendisini soğuğa karşı lyice güvence attına almış olan ufak çocuk, hayatından memnun bir şekiide ünlü Gorki Parkt'nda orijinal bisikleti ile keyif yapıyor. tova aa nan "Şark Kültür ve Sosyal Yardımlama Derneğı' nın Caddebostan Maksım Gazınosu'nda düzenlediğı geceden elde edilen gelirin, dogudan gelen öğrenciler ile "ilmi ve fikn" çalışmalar yapacaklara verüeceğı bildirildi. llk kez düzenlenen ve yaklaşık 600 kişınin katıldığı geceye, Kartal Belediye Başkan aday adayları da katıldı. ANAP Milletvekıli Altan Kavak, Kartal Kaymakamı Necmettin Özturan, Pendik Kaymakamı Nızamettin Yalçınkaya ile belediye meclis ve il genel meclis üyelerı de katıldı. (Fotoğraf Behzat Şahin) Doğulu öğrenciler için yemekSf b ;; K HABERLERİN DEVAMI GÖZLEM Mutabakata bağlı kalacağız UGUR MUMCU ANKARA {Cumhuriyet Biirosu) Sovyetier Birliği'nin Ankara Büyükelçiliği Müsteşan Valter Şoniya, Konvansiyonel tstikrar Görüşmeleri (KtG) çerçevesinde Turkiye'de kapsam dışı kalacak alan konusunda Ankara ile mutabakata vardıklarını belirterek, "Biz bu mutabakata bağlı kalacagız" dedi. Yunanistan'ın, Mersin limanının KİG uygulama alanına dahil edilmesini istemesiyle çıkan bunalım konusunda a>Tintıya girmek istemeyen Şoniya, Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın konuya ilişkin açıklamasını "açık ve doyurucu" bulduklarını söyledi. Şoniya, "Viyana'da görüşmelere katılan ülkelerce gösterilmiş olan anlaytş sonunda böyle bir anlaşma sağianmıştır ve bunu takdirie karşılamak lazım" diye konuştu. Sovyet lideri Mihail Gorbaçovun, üç aşamalı nükleer silahsızlanma programını ortaya atısının ilk yıldönumu nedeniyle dün bir basın toplantısı düzenleyen Şoniya, Batıda görülen ve nükleer silahları "caydıncılık" kavramı gibi bir teorik temele dayandırma eğiliminin tehlikeli olduğunu, bunun banşa aykın olduğunu ifade etti. Şoniya bu konuda şöyle konuştu: "Korkuya dayalı istikrar tam manasıyla istikrar değildir. Korkuya dayalı istikrar yerini güvene dayalı istikrara bırakmalıdır. Nükleer silahlar neticesinde çatışmalar olmadı dendi. Ama bu, bundan sonrası için bir garanti değildir. Dün mümkun olmayan bir şe\ bu özelliğini kaybediyor ve yann mümkun olabiliyor." önemli olan. karşılıklılık esasına dayalı aktif çabalardır. Bu nedenle karşı taraftan gelen yapıcı onerilere açığız" diye konuştu. Daha sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Şoniya, Yunanistan'ın Mersin itirazı nedeniyle KÎG çerçevesinde yaşanan bunalımın giderilmesinde Sovyetier Birliği'nin AnkaraŞ'a verdiği yazılı teminat konusunda şöyle konuştu: "Dışişleri Bakanı Mesut Yılraaz'ın bu konuda yaptığı açıklarna açık ve doyurucu idi. Türkiye ile Sovyetier Birliği arasında uygulama alanı konusunda mutabakata vanldı. Verilebilecek en büyük teminat budur. Biz bu mutabakata bağlı kalacağız. Viyana'daki görüşmelere katılan ülkelerce gösterilmiş olan anlayış sonunda böyle bir anlaşma sağlanmıştır ve bunu takdirle karşılamak lazım." (Kaştarafı 7. Sayfada) \OVYETLER ~1LONDRA ~~ANKARA Mersin formtilü (Baftarafı 1. Sayfada) üzere bulunan formülün, ABD tarafından Türkiye'ye empoze edilmediğini ve tamamen Ankara'run inisiyatifi ile gerçekleştiğini söyledi. Yüma2, Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı (AGİK) İzleme Toplantısı'nın ve KİG'in kapanış oturumuna katılmak üzere dün Vıyana'ya hareketinde önce Istanbul Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısı düzenledi. Dışişleri Bakanı, geçen cuma gecesi geç saatlerde ABD, Ingiltere, Fransa, Federal Almanya ve SSCB'den alınan yazılı teminaılardan sonra sağlanan uzlaşmanın, Dışişleri Bakanlığı ile, Başbakan arasında koordine bir biçimde gerçekleştiğini belirti. Yılmaz şöyle konuştu: "Basında, Dışişleri Bakanlığı sanki faricb ve uzİaşmaz bir tutum içerisindeymiş havası yaratıldı. Oysa, kriz patlak verdiginde, bize demarşta bulunan 4 Batılı ülkeye, uzlaşma sağlamak için önce, Vunanistan dışında 14 ülkenin yazılı teminatını istediğimizi Uettik. Ancak, KtG görüşmeleriyle ilgili son oturumun yapılmasına çok az bir zaman kalmıştı. 14 üEkeden yazılı teminat alınamayacagı anlaşılınca sorunu Başbakan'a götürdük ve 4 Baülı ülke ile SSCB'nin yazılı teminat vermesi formülü bulundu. Mesele, Dışişleri Bakanlığı ile Başbakan arasında uyum içinde ama aynı zamanda hiyerarşik esaslara uygun bir biçimde götürülmüştür." Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, KİG görüşmelerini çıkmazdan kurtaran formülle, Türkiye'nin Yunanistan'a ödün vermediğini yinelerken, "Türkiye'nin kendi topraklannda güvenlik çıkarlarına ters düşecek biçimde geri adım atılmadığım" ifade etti. Yılmaz, "Taviz, ancak daha önce mutabakat sağlanan alanda değişiklik yapılması halinde olur. Oysa, KtG Mersin'i de kapsamaktadır ve daha sonra yapılacak görüşmelerde Türkiye, bu dogrultuda hareket edecekür ve kendi iradesi dışında bir karar almması söz konusu olamaz" dedi. Mesut Yılmaz, 14 ülkenin yazılı teminatı konusunda neden demarşta bulunan ulkelerle anlaşma sağlanamadığı yolundaki bir soruya da, "NATO uyesi Ortak Pazar ülkeleri bunun zamanlama acısından mümkun olamayacağını söylediler, bunun üzerine başka bir formülde uzlaşma sağlandı" yanıtını verdi. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Türkiye'nin, AGİK'e dahi taraf olmayan üç sıntr komşusu (İran, Irak ve Suriye) bulunduğunu hatırlatarak, "sınırdaş olduğumuz bu ülkelerin buiunduğu bölge, dünyanın en calkantılı bölgelerinden biridir. Bu nedenle, Türkiye, Giiney ve Güneydoğu'yu kapsayan bir alanın KİG dışında tutulmasını istemişti. Daha önce Türkiye, meseleyi SSCB ile müzakere etmiş ve o zaman mutabakat sağlanmıştı. Yunanistan da bildiği halde itiraz etmemişti" dedi. Yunanistan'ın son anda itiraz ettiğini belirten Mesut Yılmaz, "uygulama dışı bırakılacak hattın aslında GözneErdemii olarak geçmesinin ve bu bazda tartışılmasının istendiğini" de hatırlattı. Mesut Yılmaz, soz konusu hattın denize nereden ineceği konusundaki anlayışın Türkiye'nin istediği doğ NATO içindeki "INF sonrasındaki boşluğun taktik nükleer silahlarla telafi edilmesi" düşüncesine karşı çıktıklarını ifade eden Şoniya, "Konvansiyonel silahlar ile taktik nükleer silahlann indirimine yönelik görüşmelerin aynı Şoniya, ısrarlı sorulaıa karşın anda yapılmast gerekir. Bizim için konuya daha fazla girmekten çekindi. NATO çerçevesinde görüşülen nükleer modemizasyona Turkiye^ rultuda olduğuna dair yazılı temi nin katılması durumunda Moskonat mektuplannın buiunduğu be va'nın tutumunun ne olacağı yolundaki bir soruya karşılık olarak lirtti. Öte yandan, Dışişleri Bakanı da, bu konuda politika belirlemeMesut Yılmaz'ın, Viyana'ya ha nin Türkiye'ye ait olduğunu ifade reketi öncesinde dün İstanbul'da, eden Şoniya şunlan belirtti: Başbakan Özal'la Harbiye Ordu"Prensip olarak modenüzasyon evi'nde bir göriişme yaptığı öğrekonusuna gelirsek, bu bize Gornildi. baçov'un planına tam ters düşen istikamette olarak görünüyor. İki farkiı bakış Çünkü modernizasyon orta ve kıKonvansiyonel tstikrar Göruş sa orta menzilli nükleer füzelerin meleri (KİG) çerçevesinde Mersin ortadan kaldınlmasını telafi etlimanı konusunda Yunanistan ile mek amacıyla yapriıyor. Telafi söz yaşanan son bunahmın giderilme konusu ise orta ve kısa orta mensi için Türkiye'nin kabul ettiği ara zilli füzeler niçin imha ediliyor?" formülün yankıları sürerken Dı Nükleer silahlann ortadan kalşişleri Bakanlığı çevrelerinde ko dınlmast sürecinin de\am ettirilnuyla ilgili olarak değişik değerlendirmelerin bulunması dikkat mesi gerektiğini \urgulayan Şoniya, Türkiye'nin Sovyetier Birliği ile çekti. nükleer silahlardan anndınlmış Dışişleri Bakanı Mesnt Yılmaz' şartlarda yaşamak istediğine inanın, NATO'nun dört büyük üyesi dıklarını, yapılan resmi açıklama(ABD, tngiltere, Federal Alman lann da bunu gösterdiğini ekledi. ya ve Fransa) ile Sovyetier Birliği'nden alınan yaalı teminatlar karşılığında uzlaşma sağlandığına ilişkin sözlerine rağmen, Dışişleri'ne yakın bazı çevreler, "O b«ş (Baftarafı I. Sayfada) ülke ile teati ettiğimiz mektuplar toplantısında görüşüleceğini açıkYunanistan'ı bağlıyor mu ki bu iş lamakla yetindi. Bu arada Yunan burada bitmiş olsun?" diye Dışişleri Bakanı Karolos Papulsordular. yas'm dün Viyana'ya gittiği de Diğer çeyreler ise, bunalım çer bildirildi. Kostopulos'un açıklaçevesindeki seçenekleri, "Ya uzlaş ması, Yunan gazetelerinin yayınmaya gitmek, ya da Viyana Kon larıyia birleşince Atina'nın Merferansı'nın toplanmaması ve bun sin konusunda yeterince tatmin dan geniş ölçüde en az Yunanis olmadığı anlaşılıyor. Dunkü Yutan kadar Türkiye'nin de sorum nan gazetelari Viyana'da parafe lu tutulması" olarak sıraladılaı. edilen metne hiç değinmedi, bu konuda sadece hükümet sözcülüTürkiye'nin kabul ettiği ara for ğunun açıklamalanna yer verildi. mülden rahatsızlık duydukları Gazeteler dün TürkYunan sürgözlenen çevreler, şu görüşlere yer tüşmesini bir başka boyutuyla ele verdiler: aldılar. Gazetelerde çıkan haber"Türkiye burada önemli bir ta de Rodosİzmir seferini yapan bir viz vermekle kalmadt, daha önce Yunan yolcu gemisinin Türk kacebine koyduğu bir hak kuşkulu rasulannda seyrederken Türk yethale geldi. Göriişmeye açık hale kili makamlan tarafından arandıgeldi. Beş ülkenin Türkiye'ye ver ğına dikkat çekildi. "Türkler yedikleri yazılı teminat aslında ile niden tahrik ediyor" başhğıyla verisi için Ankara acısından önemli rilen haberde "Elena" adlı gemibir koz olabilir. Ancak, Yunanis nin Türk karasularına izinli girtan ile yaşanan bu sorunun bura mesine rağmen Türk makamlada bitmiş olmasına inanmak da rınca durdurulduğu ve "seyir güç. O beş ülkeyle teati ettiğimiz defteri" incelendikten sonra da mektuplar Yunanistan'ı bağlıyor yoluna devam etmesine izin verilmu ki, bu iş burada bitmiş olsun? diği vurgulanıyor. Öte yandan gözardı edilmemesi gereken bir konu da Atina'nın böylece Kıbrıs sorununu AGİK sürecine bulaştırmış olmasıdır. Bunun kötü yanı, Yunanistan'ın buradan cesaret alıp ileride 12 mil meselesini. karasulan meselesini, henzeri bir biçimde giındeme getirmesi ihtiraalidir." Mersin Bu ne demektir? Bu, Dışişleri Bakanlığı'nın bu gibi duyarlı konularda açıkça EDİP EMİL ÖYMEN dışlanması demektir. LONDRA Ingiltere'den Bu dışlanma olgusu önce Yunanistan'm NATO'ya dönüşünTürkiye'ye dönen eski sendikacı de yaşanmıştı. Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşündeki "ve Nafiz Bostancı'nın. "İnsan Hakto hakkı" NATO Başkomutanı General Rogers ile Devlet Baş ları Evrensel Bildirgesi"nin 40. kanı General Evren arasındaki görüşmelerden sonra kaldırıl yıldonumünde lOAralık 1988'de mış; zamanın Dışişleri Bakanı İlter Türkmen, bu oldu bittiyı olay İstanbul'da havaalanından geri cevrilişine ilişkin film bu akşam dan sonra öğrenmişti. BBC Televizyonu'nda yayımlanıSEİA'nın uzatılması görüşmelerinde de ABD aynı yolu izle yor. miş; anlaşma Dışişleri Bakanlığı atlanarak, doğrudan doğruya Londra "Halkevi" başkanı Başbakan Öza/ ile yapılan görüşmeler sonucunda imzalana olan Bostancı ile birlikte tstanbilmişti. bul'a giden BBC televizyon ekibi "Davos ruhu" adı verilen olay da ENKA Holding'in girişimle tarafından hazırlanan 40 dakikari ile oluşmuştu ve pazarlanmıştı. TürkYunan ilişkileri, o gün lık filmde Türkiye'deki insan haklerde, neredeyse, "kapalı zarf usulü" ile özel sektöre ihaie edil ları uygulamalanna geniş yer vemiş; Dışişleri Bakanlığı devre dışı bırakılmıştı riliyor. Bu üç olaydan çıkarılacak çok önemli sonuçlar var. BBC Televizyonu'nun kültür, Sonuçlardan biri Mersin bunalımı ile ortaya çıktı. sanat, fikir ağırlıklı İkinci KanaEğer, Yunanistan'ın NATO'ya dönüşü, 12 Eylül'ün ilk günle lı'nda "Geriye Dönüş" adıyla surinde EvrenRogers göruşmesi ile sağlanmamış olsaydı, Türki nulan filmde Nafiz Bostancı'nın Londra'dan ayrılmadan önceki ye, o günden bugüne kadar, Ege'deki Yunan adalarmın silahtan arınması, kıta sahanlığı ve FIR hattı gibi konularda elinde gunleri ki "veto kozunu" kullanabilecek; en azından bugün Papandreu, Viyana görüşmelerinde Mersin'i pazarlık konusu yapamayacaktı. (Baştarafı I. Sayfada) Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, ABD Dışişleri Bakanlığı ile hangi yöne uçtukları ve birbirleyapılan görüşmelerde, bakanlığı aşarak, başkan ile göruşemez. rinin aralanndaki uzaklıklarla ilBöyle bir istek geürse, Amerikalılar, bu isteği "usu/ö dairesinde" gili pozisyonları, sadece pilotlarhemen geri çevirirler. Ama aynı Amerikalılar, Türkiye Cumhuri la yapılan telsiz bağlantısına kayeti Dışişleri Bakanlığf nı atlayarak, devlet başkanlarına ya da lıyor. Böylece tstanbul gibi hava başbakanlara ulaşabilirler. trafıği yoğun olan bir yerde herÇünkü kendilerine böyle bir izlenim verilmiş; bu izlenim, alış hangi bir kazaya meydan vermemek kanlığa dönüşmüştür. için uçaklan izlemek "ririko"ya Demokratik ülkelerde, hiç şüphe yok, yönetim serbest seçim giriyor ve olağanüstü bir dikkat lerle oluşan partamentoların ve bu parlamentonun seçtiği hü gerektiriyor. Ankara, İstanbul, İzkümetlerin elindedir. Hükümetleri, başbakanlar yönetir. Genel mir ve Antalya gibi havaalanlarınstyasetin yürütütmesini "gözetmek" başbakanın görevidir. An da bulunan pist ışıklandırma siscak, bakanlar, bu siyasetin yürütülrnesınde başbakan ile bir temlerindeki aksaklıklar ise uçakların, "gece uçuşu" yapmalarına likte sorumludur. Her sorumluluk, bir görevi; her görev de bir yetkiyi gerektirir. olanak vermiyor. Gece inişi sırasında pist ışıklarının sönmesi haYetki de etkinliği.. Dışişleri Bakanı, diplomatik sorunlan, bakanlığmın bürokrat yati tehlike taşıyan kazalara neden ları ile görüşerek çözmeye çalışır. Diplomasi alanında yetişmiş oluyor. (1974'te, THY'nin F28 tipi uzmanlar. bakan ile görüşüp, bu sorunlara ilişkin çözüm yolla "Bursa" uçağı, Yeşilköy'e inişi sırını öneritier Bu öneriler, bakan tarafından gerektiğinde Bakan rasında pist ışıkları sönmüş ve pas lar Kurulu'na ve Başbakan'a götürülür. "Genel siyasef böyle geçmek zorunda kalan uçak, daha sonra Marmara Denizi'ne düşce saptanır. muştü.) ILS (hassas yaklaşma ciDünyanın hiçbir ülkesinde "bürokratsız yönetim" olmaz. hazı) bozulduğunda da sisli ve göMemuriann egemenliğindeki buyurganlık düzenlerinin yol açrüş uzakhğının düşük olduğu hatığı rejimler, daha çok kapalı yönetimle yönetilen totaliter rejimva koşullarında uçaklar inemiyor, lerdir. Bu tür rejimlerde, devlet başkanları ve başbakanlar ile kalktıkları ya da en yakın bir başbuyurgan burokratlar arasında yakın işbirlikleri vardır. ka havaalanına geri dönmek zoYüksek memur diktatoryasının en tehlikeli biçimi runda kalıyorlar. Eğer uçağın inişi "Bonapartizm" olarak bilinir. "Bonapartizm", asker bürokratla sırasında söz konusu cihaz devrerın egemen olduğu bir "asker otoKras/sf'dir. dışı kahr veya yanlış sinyaller ve12 Eylül dönemi, hem ortaya çıkışı, hem de yönetim biçimi rirse, uçakların çakılmasına dahi ile "Bonapartizm"in çok canlı bir örnegidir. Belirgin özelliği "eko neden olabiliyor. DME, NDB ve nomilerin militarizasyonu" olan bu dönemin başbakan yardım VOR adlı cihazlar anzalanırsa, cısı, 1980 öncesinin vazgeçilmez bürokratı, bugünkü Başba uçaklar havada izleyecekleri, rokan Öza/'dır. ta, yon ve gıdecekleri meydanla Türkiyede yabancı dilde "PovverEHtes" olarak adlandınlan aralanndaki uzaklığın ne kadar yeni bir yapılanma ile karşı karşıyayız. olduğunu bulamıyor, adeta havaBu yeni yapılanmanm dört temel dayanağı bulunuyor. da kayboluyor ya da "kör uçuş" Bu dayanaklardan birincisi iktidarca desteklenen ayrıcalıklı yapmak zorunda kalıyorlar. Bu şirketlerdir. nedenle de rut sapmaları sonucu Bu şirketler, Davos görüşmelerinde olduğu gibi Dışişleri Ba bulunduklan koridorlann dışına çıkanlığı'nı bir yana itip, ENKA şirketini ön plana geçiriyor.. karak ba^ka ülkelerin hava sahalaİkinci dayanak, Nakşibendi tarikatı ile yönlendirilen yeni bü nnı ihlal ediyorlar. Ulaştırma Bakanhğı'na bağlı rokratlardır. İşin bu bötümünde kendisi milletvekili ve bakan olDHMİ Genel Müdürlüğü'nde gemayan Korkut Öza/, etkili ve yetkilidir. Uçüncü ve yeni dayanak da savunma sanayii ile birlikte güç çen hafta yapılan "ücret ayariaması" sırasında, "sözleşmeti lenen ticariaskeri çevrelerdir. Dördüncü dayanak da adlarına "prens" denen Amerika'da personel" statusundeki teknisyenokumuş çoğu "çift pasaportlu" banka genel müdürleridir. Bu lere yüzde 1530 oranında bir zaın prenslerin ilk ortak özellikleri "Ahmet Özal'ın arkadaşlan" olmaverilmesi, bu kesimin tepkilerine yol açtı. Ozellikle, elektronik ve larıdır. Milletvekili ve bakan olmayan Ahmet Öza/'ın belirlediği bu elektrik teknisyenleri arasındaki huzursuzluk dun toplu istifalarla "prens/er" ekonomik kuruluşların başlarına geçirilmişlerdir. Diplomasi, Dışişleri Bakanlığı devreden çıkanlarak, bakan ve yeni bir boyut kazandı. Ataturk bakanlık dışlanarak yönetilemez. Yönetiliyorsa, özelleştirme gibi Hava Limam'nda görevli 87 elekbu iş için de "The Morgan Bank" gibi bir yabancı şirket görev trik ve elektronik teknisyeni istifa etti. Aralarında, mühendislerin lendiriisin; olsun, bitsin! de bulundueu teknisvenler. "söz Türkiy&de insannakları BBCde insan hakları için sitenı ANKARA (Cumhuriyet Biırosu) Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Nüzhet Kandemir, A\rupa Topluluğu uyesi ulkelerle ABD, Kanada, Isveç, Norveç, Avusturya ve Isviçre büyukelçilerini dun Dışişleri Bakanhğı'na davet ederek Türkiye'nin insan hakları konusundaki tutum \e goruşleri konusunda bilgi verdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Kandemir, büyukelçilere Türkiye'nin son yıllarda insan hakları alanında çok etkin önlemler aldığına işaret etti ve bu çerçesede Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na kişisel başvuru hakkının tanınmasını ve işkencenin önlenmesi konusundaki Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler sozleşmelerini onaylamasını örnek aösterdi. Kandemir, Uluslararası Af Örgütu'nün Türkiye'ye karşı "haksıı, tek yanlı ve gercek durumu kesinlikle yansıtmayan" bir kampanya başlattığını bildirerek büyükelçilere şunlan söyledi: "Bu derece etkin önlemler alan bir hükümetin iyi niyetinden şüphe edilemez. Demokratik bir ülke olan Türkiye'deki durumun kötüye doğru gitmediği bilinmesi gereken bir hususlur." Kandemir ayrıca. Türkiye'ye karşı "birleşik bir cephe halinde hareket eden" gruplar bulunduğuna işaret ederek, bunların amaçlarının Turkiye'de demokrasi ve insan haklannın guçlenmesi değil, Türkiye'nin Avrupa'nın siyasi ve ekonomik bütünleşme sureci dışında tutulmdsı olduğu izlenimini edindiğini kaydetti. Söz konusu kampanyaların Türkiye'nin AT'ye tam uyelık baş%urusu acısından önem taşıyan 1989 yılı öncesinde hazırlanmasının bu gözlemi guçlendirdiğini de vurgulayan Kandemir, "Uluslararası Af Örgütu \e hatta bazı resmi çevrelerin bu gruplar tarafından kullanılmakta olduklarımn üzüntüyle müşahede edildiğini" söyledi. Kandemir, daha sonra şoyle devam etti: "İnsan haklannın sistematik ve yaygın biçimde ihlal edildiği başka ülkeler varken demokratikleşme sürttini inanç ve kararlılıkla sürdüren Türkiye'nin hedef olarak gösterilmesi insaf ve ınantık ölçüleriyle bağdaşmamaktadır ve çifte standart teşkil etraektedir. Türkiye, hukukun ustünlügü ve insan haklarına sa>gı ilkelerini geliştirme konusundaki tutumunu surdürmeve kararlıdır. Bu itibarla Türkiye aleyhinde çalışan gruplar hiçbir şekiide (eşvik edilmemelidir." Kör uçuş mu9 leşmeli statüsü"nde olmalanna karşın, ayda 105 saat fazla çalıştırıldıklarını, ancak hiçbir "fazla mesai" ücreti alamadıklarını bildirdiler. İstifa eden teknisyenlerden bazılan da kendilerine yuzde 30 oranında zam yapıhrken "havn trafik kontrolörierine" yuzde 70 ücret artışı sağlandığını söylediler. Adının açıklanmasını istemeyen bir elektronik teknisyeni "10 yıldır çalışıyorum, 320 bin lira maaş alıyorum. Sozleşmeli statüsüne geçeli, yoneticilerimiz tarafından keyfi uygulamalarla çalıştınlıyoruz. Fazla mesailerimiz ödenmiyor, git hakkını mahkemede ara deniliyor. Oysa yaptığımız iş, hava trafiğini ve uçuş güvenliğini yakından ilgilendiren, insani boyutları olan bir iş. Benirn kafamda kırk tane problemle, işimde nasıl rahat olabilir ve verimli çalışabilirim?" dedi. Bu görüşleri kabul etmekle birlikte farkiı bir değerlendirme yapan Dışişleri Bakanhğı'na yakın diğer çevrelerin görüşlerini ise şu şekiide özetlemek olası: "Tespit edilen ara formül sıkıntıya yol açtı. Ancak bu karan verenleri de anlayışla karşılamak gerekir. Bunun iki seçenegi vardr. Ya uzlaşmaya gitmek ya da Viyana Konferansı'nın toplanmaması ve bundan geniş ölçüde en azından Yunanistan kadar Türkiye'nin de sorumlu tutulması. Şu iki husus baştan belliydi. Birincisi, Türkiye^ nin, Mersin'in bu indirim alanının dışında kalmasından vazgeçemeyeceği; ikincisi de Yunanistan'ın attığı adımını geri almayacağı. Bu ikisi kesîndi. Tabii bu Yunanistan'ın münasebelsizliğini hiçbir şekiide haklı kılmaz. Ancak gelinen nokta buydu ve bu şartlarda ancak böyle bir formül bulunabilirdi. Bu durumda Türkiye en doğru karan vermiştir." Şipşak ikram. Sabah kahvaltısı anında sofrada. Çocuklar okuldan döndü: kaşarh ekmek saniyede sıcak sıcak. Misafir bastırdı; kekler, kurabiyeler hemen hazır, Mikrodalga pratiktir... sizi zor durumda bırakmaz. Bu benzersiz mutfak cihazı pratikliği, hızı, rahatlığı, lezzeti iie dillere destan... Bir an önce tanışın. ^VESFEL Veslel bu S Polly Pock lnlprn.ilion.il PLC kurulusuriur Ankara DHMİ Genel Mudurlüğu'nde elektronik teknisyeni olarak görev yapan 42 kişi de dün, ortak bir dilekçe ile Genel Müdürlükten, ucret dengesizliğinin ve nöbet sisıemindeki ayncalıklann (Baştarafı Spor'da) giderilmesini istediler, konuda yoğun çalışmaları >ar" DHMt Genel Mudürü Musta dedi. fa Özatamer, istifalarla ilgiii ola1989 yılı içinde 30'u aşkın ulusrak "Ücreti beğenmeyen gider. lararası turnu\aya iştirak edecekkimseyi zorla lutamavız. Bu on lerini soyleyen Esat Guçhan, yurt lann anayasal hakkıdır" dedi. içinde de A\rupa Buyukler SerBu arada, istanbul Ataturk Ha best Gureş Şampivonası'nın yanı va Limanfndaki "istifalan" on sıra A\rupa Juniorlar Serbest Gulemek amacıyla DHMİ Başmudu reş Şampiyonası'nın duzenleneceni Turgut Kajia Yolsal'ın, persone ğini belirtti. Başkan, yurt içindele baskı yaparak dilekçelerini ge ki diğer uluslararası tuvnu\alan ri almalannı istediği belirtildi. şoyle açıkladı: 1719 2Başmüdür Yolsal'ın ayrıca, istifa 89 (İstanbul): Yaşar Doğu Serbest eden teknisyenlere, "Bu yapngınız, Gureş Turnu\ası, 2021 5yasalara karşı gelmektir ve toplu 89 (Samsun): Uluslararası Gençbir harekettir. Yapmak istemiyo ler Gureş Turnuvası. 36/ rum, ama savcılığa verirsek 6/ 89 (tzmirV. Vehbi Emre Grekoyanarsınız" dediği one süruldu. romen Gureş Turmnası. Atatürk Hava Limanı ElektroEsat Guçhan. milli takımlarda nik Müdürlüğü'nde görevli 5'i mu gorev alacak ieknik kadronun yehendis 58 personelden 53'ü, Elek niden duzenlendiğini vurguladı. trik Müdürlüğü'nde çai'Şan 60 Guçhan. gore\ dağıhrmnı şoyle teknisyenden de 34'u isüfa ettiler. açıkladı: Diğer personelin de maaşlarını alSerbest (A) takım: Baş antremadıkları belirtildi. Ankara Esen nör: Muharrem Atik. Anlrenörboğa ve İzmir Adnan Menderes ler: Yakup Topuz. Hayreıtin GüHava Limanlart'nda da aynı de laçtı. P20 yaş |.umiO: Ali Takış. partmanlıklarda görevli teknisyen H. lbrahim Öktay 1718 hunioıV. lerden istifalar olduğu, bazılannın İsmail Kosukoğlu, Cahit Ağızkada maaşlanm alnıayarak durumu Uoğlu. 1515 yaş (Kadeı): Hasan protesto ettikleri öğrenildi. Göre\ Karaman. Va>fi Şen. lerinden ayrılan teknisyenlerin, Grekoromen: Antrenorler: havaalanlannda. radar, pist özel aydınlatma, uçaklara verilen sey Hamdi Sancaklı, Vedat Ergin. rüsefer yardımcı cihazlan, termi 1720 yaş: Haluk Koç. Erdoğan nal aydınlatması, teleks, faks, le Koçak. 1718 yaş: Ömer Suzan. lekomünikasyon. terminal bilgisa Ata Karataş, 1516 yaş: Salih Boyar ve bagaj konveyorleri ile jene ra, Bılal Tabur. Ayrıca Necdet L'çar, danışman ratör gibi cihazların çalışmalarını sağladıklan ve bakımlarını yap ve altyapı faaliveıleri sorumluluğuna getirilirken. Muzahir Silk'tıMan belirtildi. nin teknik aıurenorlük gore\ini Bu arada, THY Uçuş Emniyet üstlendiği açıklandı. Başkanlığı yetkilileri, teknisyenlerin aynlmalarıyla, uçuş güvenliğinin olumsuz \onde etkileneceğinden endişe duyduklarını belirterek (Baştarafı Spor'da) "Bu arkadaşlar, yaptıkları görev artış olmuştur. Bu artışa paralel lc, bizim elimiz ayağımız duru olarak hasılal dagılımında reel mundadırlar. Bakımlarından so yükselmeler meydana gelmiştir. rumlu olduklan cihazlardan biri Hasılatlarda meydana gelen bu bozulursa. bu direkl olarak bizle artışlar sonucu Türk sporuna ve ri, yani uçuş gıncnligini yakından sporcusuna \apilan kalkılar da ilgilendirir. Bu gibi teknik eleman artmıştır. I98K89 doneminin ikinlar kolay yelişmiyor. Vasıfsız ar ci yjrısı başlarken tum işlirakçikadaşlarla çalışmanın, zamanın lerimize başarılar dilerim." da çok sıkınlısını ve acısını yaşaÖte vaııdaıı lirdenay Otias hadık. şimdi bu kalifiye elemanlara kem ve gozkmci raporları sonusahip cıkılmah" dedi. Aynı yctkı cunda birinci ligde en centilmen li, radar, ILS (hassas yaklaşma sıs seyircisi olan takınıın Rizespor, temı). pist ışıklandırnıası, gibi hiz sonra da Alta\ ile Samer olduğumellerdc. bir aksaklık oldıığunda. nu belirtti. Kaıllarda ise en az *ıherhangı bir tehlikcye meydan ver rı kart goren (17) Adana^no^, Bememek için yu o lıavaalanına inemcycceklcrinı ya da scfcri iptal yo şiktaş \c Galatasarjy takımlurının birlikte birinci sırada \er aldıklaluna gidebileceklerini bildirdi. rıııı sövledi. Gureşı Encentilnıen
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle