Katalog

arlamentodan HABERLER CUMHURİYET/9 GUNLEREV KOPUGTI AHMETTAN Şirket temsilcileri: Bazı hatalarda hapis cezası ihracatı tehdit eder Hayali ihracat lobîsi Hayali ihracata adı karışan ENKA, RAM ve Penta şirketlerinin temsilcileri, Adalet Komisyonu'nun ANAP'lı üyelerine brifıng verdi. 10 milyarlık vergi iadelerini geri ödemesi istenen 3 firma temsilcileri, gecikme faizi alınmamasını istediler. TBMM'ye gönderilen ENKA, RAM ve Penta şirketlerinin hukuk danışmanları, komisyonun ANAP'lı üyelerine hayali ihracat brifingi verdiler. Yaklaşık 10 milyar liralık vergi iadelerini geri ödemeleri istenen 3 şirketin temsilcilerinin Adalet Komisyonu'nda brifing vermeleri, muhalefet tarafından tepkiyle karşdandı. Şirket temsilcileri, hayali ihracatın hangi yollarla yapıldığıru örnekleriyle anlattılar. Büyük ihracat firmalannın temsilcileri, hayali ihracatla ilgili yasa düzenlenirken "ihracatı baltalamayacak bir yol" bulunmasını önerdiler. ENKA, RAM ve Penta şirkeüerinin hukuk danışmanlannın katıldıklan toplantıda, şirketlerin önerileri şu noktalarda toplandr. • Hayali ihracatın tanımı yapılraalı ve hayali ihracat soçlan sınıflandınlmalı: Bazı evraklarda yapılan hatalardan kaynaklanan ihracatlar da "hayali ihracat" olarak niteleniyor ve bu suçlara çok büytik cezalar uygularuyor. Bu cezalar gerçek ihracatçı firmalan tedirgin etmektedir. thracatçı fırmalann genel müdürleri, evraklan imzalamaktan kaçınır olmuşlardır. • Bazı evrak hatalannda hapis cezası deği), para cezası uygulanmalr. tyiniyetle yapılan bazı hatalarda hapis cezası getirilmesi, ihracat için çok büyük bir tehdit olabilir. Bu nedenle bu tip suçlar için para cezası uygulanılmasıyla yetinilmelidir. Yasa tasansı yeniden görüşülürken, bu düzenlemeye yer verilmelidir. • Hayali ihracatta vergi iadelerinin geri ödetilmesi uygulanmamab: HayaU ihtacat nedeniyle firmaların aldıkları vergi iadelerinin geri istenmesinde gecikme faizi uygulanmakta, bu faiz katlanarak büyüdüğü için firma odeyemez duruma gelmektedir. Firmaların temsilcileri, kendi durumlannı örnek olarak vereTek ENKA ve RAM'ın ihracata araalık yaptığını, 1984 yılında ENKA'nın 3 milyar 200 milyon liralık vergi iadesini geri ödemesinin istendiğini, RAM'ın da 2.2 milyar liralık vergi iadesini geri ödeme durumunda kaldığını anlattılar. Şirket temsilcileri, ENKA'nın bu borcunun faiziyle birlikte 15 milyarı aştığını ifade ettiler. CANAN GEDİK Adları hayali ihracata karışan bazı şirketlerin temsilcileri, lobi oluşturarak hayali ihracatla ilgili yasal düzenlemeler konusunda Adalet Komisyonu'nun ANAP'lı üyeleriyle ilişkiye geçtiler. Komisyonun çağrısı üzerine Dış Ticaret Derneği tarafından SöYLESİCEMAL BÜYÜKBAS şiinu, "Politikadan aasıl ozaklaştığuu biliyorsunuz. Eskişehir'de bir binanın zemin katında petrol falan bulrauşlu" biçiminde açıkladı. Baicılar ayrıca, "Hem zaıen Başbakan yararh bîr kişi oldufcuna inan$aydı, millerveldti adsyı gösterfrdi" diye ekledi. Büyükbaş, hakkında ortaya atılan yolsuzluk iddialarına rağmen Enerji Bakanlığı'nı yurüturken, Devlet Bakanı İsmaii Öıdaflar hakkmdaki rüşvet iddiaiannm ortaya çıkması üzerine yaptlan kabine operasyonunda deviet bakanlığına kaydınlmıştı. Ancak Büytlkbas'ın kaderi de Özdağiar gibi olraacfa ve 17 Ekim 1986'ya değin devlet bakanhğı yaptı. Ancak Büyükbaş yerel seçimlerde milletveküi adayı gösterilmedi. Başbakan Turgut Özal. Büyukbaş'ı kamuoyunda "arpalık" olarak adlandırılan Tiirkiye Taşkömürii Kurumu Damşma Kurulu iıyeligine getirdi. BUyükbaş ise TTK'yı beğenmeyerek Türkiye Şeker Şirketi Danışma Kurulu üyeliğine atanmasıru sağladı. Büyükbaş, halen birçok ANAPIı eski milletvekili üye ile birlikte bu görevi yürütüyor. Cemal Büyükbaş da bdediye başkanlığını düşünmediğini söyledi. "Politikadan uzağım arük. Bizim memlekerte dedikodtı ohır. Aoıa ben sağlığımla meşgulüm" diyen Buyükbaş. "tnşallah Özal gibi bypass suneliyatı olmadan bu koronrr meselesini hallederim. Stresten uzak, yıiriiyüş yaptp sağhğımla ilgileniyonım" biçimınde konuştu. Horzum olayı nedeniyle Kaya Erdem'in başbakan yardımcılığından istifasıyîa başlayan politik gefişmeleri değerlendirmekten kaçınan Büyükbaş, "Şo safhada bir şey söyfeyemem. Ortalık ioz dumanken ne söyleyeliın?" dedi. Büyükbaş, bakanlığı dOnemindeki yolsuzluk iddialanna ilişkin soruları da söyle yanitlaür. " Hakkiüizda bakanbktan sonra hiç dava açtfcta mı? BÜYtKBAŞ Hayır. Ama bakanlığıiHz sıntsiBds size birçok yolsuzluk iddiası yöndtilmisti. Buniar hiç soruşturulmadı mı? BÜYÜKBAŞ Geçmiş dönemdeki iddialar falan, filan. Gazetelerin şeyleridir oniar. Keşke bir dava açılsaydı da biz bifdiklerimizi &Öyleseydik. Özal hıikürnetleriııde bakkında en fazla yolsuzluk iddiası orta>n atılan bakan siz olmuşsunuz. Neden böyle oldn? BÜYÜKBAŞ Olabilir. Ben partim içerisindeki hangi kanatiann benimle uğraştığım biliyorutn. Ben siyasete atılmadan önce onlarla mücadele etmiştim. Yani ben siyasete atılmadan önce bizim partinin bir kanadıyla mahkemelik olmuş bir insanım. Onlar beni mahkemeye verdiler, ben kazandım. Meseleler uzundur. Böyle telefonla k'onuşamayızT 'Keşke hakkımda bir dava açılsaydı' FARl K BtLDtRİCİ ANKARA Birinci özal hükümetinde üç yıla yakın bir süre Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Devlet Bakanlığı yapan Cemal Büyükba^, şimdi politikadan uzak yaşıyor. Milyarlarca liralık altı ayrı yolsuzluk iddiası sonucunda bakanhktan alman ve daha sonra da ANAP'tan milletvekili adayi gösterilrrteyen Cemal Btryükbaj, "Keşke hakkımda bir dava açılsaydı da biz büdtkterimixi sovleseydik" diyor. Özal hukumetinin ilk Enerji Bakanı Cemal Büyükbaş'ın adı bugünlerde yerel seçimler nedeniyle yeniden anılmaya baslandı. Btty1lkbaş*ın Eskişehir belediye başkan adayı olacağına dair soyfcntiler cıktı. TBMM Sağlık ve Sosyal tşler Komisyonu Başkanı ve ANAP Eskişehir Milletvekili Mvstafa Bakılar, bu soylentüeri duyunca, "OtaM2" dedi. Bakılar, Cumhuıiyet muhabirine bu göru 26mart seçhni yerel seçitn ohnayı aştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Söleyman Demirel dün tatile giren Mecliste grubunu olağanüstü toplayarak milletvekillerinden seçim bölgelerine gitmelerıni ve çok çalışmalannı istedi. Demirel, ltalya'da 1925'te çıkanlan bir yasa ile oyların yüzde 25'ini alanların meclisin üçte ikisine sahip olduklarım, bu döhemin hemen arkasından da MussoKni iktidarının geldiğini anımsattı ve bu örneği herhangi bir kimseye benzetmek için vermediğini söyledi. Demirel konuşmasında, 26 martta milletin eline çok büyük bir fırsat geçtiğini, bu fırsatın iyi kullarulması gerektiğini belirterek "Dün Sayın Cumhurbaşkanına da söyledim. 26 mart secimi yerel seçim olmavı aşmıştır. tktidar partisi Çankaya yolunu açabilmek için 36 artı l'e çalışacaktır, yolu açar mı, açtığını zanneder. Çankaya'ya gider oturur, yalnız Türkiye Cumhuriyeti tarihinde 1957 seçimi hariç hiçbir secim yüzde 50'nin altında birini oraya oturtmamıştır. Memlekette rahaUızhk olur. Bunu deyince efendim Demirel darbe mi kast ediyor diyorlar. Türkiye'de darbeden bahsetmeyecek tek adam kalırsa o benirn" dedi. iktidarın yerel seçimler için kaygılı olduğunu, Meclis çalışmalanna bu nedenle ara verdiğini kaydeden Demirel, Meclis açıkken de iktidar tarafından görevinin yaptırılmadığını savundu. 285 sözlü soru önergesi, 37 araştırma ve genel görüşme önergesinin gündemde bulunduğunu anımsatan Demirel, Ingiliz Parlamentosu'nun gundeminde bir tek soıu önergesinin görüiemeyeceğini anlattı. lktidarı yasamayı engellemek ile suçlayan DYP lideri iktidarın enflasyondan başka bir kusuru olmamakla övündüğünü vurguladı. Yoksulluk ve pahalılık konusuna da değinen Demirel, Türkiye'de yoksulluk sınınnın 172 bin lira olduğunu, aylıkla geçinenlerin dörtte üçünün gelirirün bu sınırın altında bulunduğunu belirtti. Demirel Geçmiş Kabine Olur ki İlk Özal hükümeti 20 Aralık 1983'te Çankaya hatırası çektirmişti. Bu resimdeki 14 sayın bakanın yerınde şimdi rüzgâr eşiyor. Bu resimdeki şimdi olmayan bakanlara Özal'ın vefa duygusunun tomografisi ya da adam harcama kabiliyetinin röntgeni diye de bakanlar olabilir. Ama en iyisi soldan saymak: İlk sıra (tek bakan kaldı). Kalemli (Üç ayrı bakanlık gezdi). Ar.kan (Onur mücadelesinin kurbanı oldu). Erdem (Horzum'la Şemiler'in ateşine yandı). Necat Eldem (Ayak uyduramadı). İkinci sıra (dört bakanı avuta çıkardı): Aral (Radyasyon çarptı). Ûzdağlar (Yediği öne süruldüğü için yenildi). Tenekeci (Duruyor. Ama esas duruşta. Tek rütbesi Keçeciler'i marke edip Konyalılık kontenjanı). Dinçerler (Bira yasağına feda edildi). Yavuztürk (Ne olduğunu an•• lamadan mayına çarptı). Alptemoçin (Kendini Maliye'ye patron olma sevdasına kaptırmadığı için yerinde oturmaya devam ediyor). Üçüncü sıra: (Beşin üçü gitti) Taşçıoğlu (Üstsüzler altını oydu ve gitti). Oksay (Yok saydırdığı için kendisini, oturuyor). Hüsnü Doğan (Yeğeni de yiyemezdi herhalde). Büyükbaş (Başını yolsuzluk ve bodrumundaki petrol yedi). Tannyar (Ankan'a yedirdi). Son sıra: (Altının dördü taça çıkarıldı) Yılmaz (Dilini ve kafasını iyi kullandığı için hâlâ yerinde, şimdilik). Türel (Tapuyu deldirdiği için gitti). Giray (iyi müşavirliği nedeniyle iskânda). Atasoy (Öfkeyle Kalktığt koltuğu altından aldırttı). Aydın (İktisatçıdan doktor olmaz deyip taburcu edildi). Halefoğlu (Aruz şiırle arabeske kurban oldu). 1. Özal hükumetinin Çankaya hatırası. (Fotoğraf: Rıza Ezer) Tüm Ulke Orman Olsa mandan topladığı ağaç dallarını eşeğine yüklerken yakalandı. Orman Kanunu'na muhalefetten Tokat 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldı. Mahkeme Yılmaz'ı Orman Kanunu'nun 91. maddesinin son fıkrasmı çiğnemekten suçlu buldu. 3 ay hapis cezası verdi. Ayrıca eşeğin sırtında yakalanan ve on bin lira bedel biçilen odunlar da Orman İdaresi'ne teslim edildi. Dava dosyası Yargıtay'a geldi. Yargıtay davanın yeterince incelenmediği hükmüne vardı. Çünkü: Sanık Sadık eşeği ile birlikte mi yakalandı? Sanık odunlara kesme ve parçalama işlemi uyguladı mı? Yakalandığı yer orman sınırlan içinde mi, dışında mı? Belli değildi. Bu durumda "suçüstü yeri" orman içinde ise, Orman Kanunu "tam" teşebbüs niteliğinde çiğnendiği için ceza buna göre verilmeli 'Anayasa Mahkemesi senatonun yerini ahyor' İSHP'nin bugüne kadar 43 yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğünü, 22'sinin iptal edildiğini belirten Deniz Baykal, "Bu gidişle Anayasa Mahkemesi neredeyse kaldırılan senatonun yerini alıyor. Yasalar çıkartılırken daha ciddi olunmalı" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, parlamentonun yasama görevini gereken dikkat ve ciddiyeti göstermeden yürüttüğünü söyledi. Baykal, özensiz çıkarılan yasalar nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin giderek kaldırılan senatonun yerini alır duruma geldiğinı bildirdi. Deniz Baykal, dün Türkiye Barolar Birliği'ni ziyaret ederek, Birlik Başkanı Teoman F.vren ve öteki yöneticilerle görüştü. Barolar Birliği Başkanı Evren, görüşme sırasında Türkiye'de son yıUarda bir hukuk kurumu olarak çok karanlık, bedbin ve sıkıntılı günler yaşadıklarını söyledi. Baykal, Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Selvi, Adnan Keskin ve Güler Tanyolac ile MYK üyeleri Nail Gürman ve Atila Sav'ın da bulunduğu görüşme sırasında SHP'nin çeşitli hukuk sorunlanna ilişkin yaklaşımını dile getirdi. Baykal, bugün yaşanılan hukuksal sıkmtılann bir kısmının anayasadan kaynaklandığını belirtti. Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü konusunda anayasanın getirdiği uyguiamalann sakıncalı sonuçlar yarattığını anlattı. Baykal, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda idarenin ağırlıklı olduğu bir yapı kurulmasının yargıç bağımsızhğını olumsuz yonde etkilediğini belirterek, iktidarın parlamentonun yasama görevini kanun hükmünde kararnamelerle yürütme isteğinde olduğunu kaydetti. SHP'nin bugüne kadar 43 yasayı Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğünü, bunlardan 22'sinin iptal edildiğini belirten Baykal, "Bu gidişle Anayasa Mahkemesi neredeyse kaldırılan senatonun yerini alıyor. Yasalar çıkartılırken daha ciddi olunmalı, anayasa dikkate alınmalı" dedi. Yolsuzluk iddialarıyla ilgili araştırma önergelerinin görüşülmesine karşı anayasanın 138. maddesini ortaya atmanın TBMM'nin görevini yapmasına engel olacağını kaydeden Baykal, hukuk sisteminin düzeltilmesi için ceza, yargılama ve infaz yasalannda yeni bir düzenleme gerektiğini bildirdi. Baykal, bölük pörçuk yapılan düzenlemelerin sistemi bozduğunu kaydederek, son yıllarda yoğunlaşan işkence ve haksız muamelenin önlenmesi için de yasal düzenlemeler ve avukatın hazırhk soruşturması sırasında bulunmasının sağlanması gerektiğini vurguladı. Barolar Birliği Başkanı Teoman Evren ise, karanlık ve sıkıntıh günler yaşadıklarını belirterek, "1982 Anayasası'nın artık topluma dar geldiği, bugün yaşamı yönlendiremedigi anlaşılmıştır" dedi. 82 Anayasası'nı toplumun her kesiminin eleştirisine uğrayan bir hukuk sorunu olarak tanımlavan Evren, yargıç bağımsızlığı konusunda idare kadar yargıçların da sorumlu olduğunu belirtti ve "Bugün yargının üzerindeki baskılan, sıkıntılan kabullendiği goruluyor. En büyük sıkıntı buradan kaynaklanıyor. İdare ve yargı birbirine kanşlınlmıstır. Ama yargıdan hiçbir tepki gelmemektedir" diye konuştu. Hukuk mevzuatırun çok karışık duruma getirildiğini, iktidarın bir yasa ya da kanun hükmünde kararnameyle birçok yasada değişiklik yapma yoluna gittiğini anlatan Evren, para cezalarının arttırılmasını eleştirdi ve parayı verenin cürüm işlediği halde adaletin pençesinden kurtulabilme olanağına kavuştuğunu söyledi. Evren, Türkiye'de işkence sebebinin yasalardan çok Ugililerin tutumu olduğunu belirtti ve Cumhurbaşkanı'ndan, Içişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdurü'ne kadar yetkililerin açıklamalarırun işkence konusunda polise cesaret verdiğini söyledi. Evren, görüşmede beklentilerini gerçekleştirecek tek siyasi örgüt olarak SHP'yi gördüklerini söyledi. SHP Genel Sekreteri Baykal, Barolar Birliği Başkanı Evren'i ziyaret etti Vaatandaş Sadık Yılmaz or idi. Adalet mülkün temeli. Ne demeli? Sayıları her gün artan, milyonluk çakmakla yirmi binlik yakan milyarderleri görünce yangın tehlikesi olsa bile in Baykal veYaka san tüm ülkenin ormana dönmesini istiyor. Çünkü Orman Kanunu, Türk Parasını Koruma Kanunu'ndan da hayali ihracatçılarla ilgili mevzuattan da adil görünüyor. O t H P Genel Sekreteri DeEn son haftalık bir siyasi niz Baykal açıklamaktan bık cesur gazete feryat ediyor: tı. muarızları söylemekten Menderes'in yakası. bıkmadı: Bu kez feryat Baykal'dan: "Ben yakasına yapışsay"Baykal öğrenciliği sırasında Adnan Menderes'in dım o günlerde en yakın arkadaşlarıma bunu söyleryakasına yapıştı." dim. Hele hele 1961den sonra yani 27 Mayıs 1960tan bu yana Kızılaydan geçenler dahi büyük 'onur' kazandılar. Benim yine adım yok. 70'li yıllar geldi, yine adım yok. Hiç kimsenin de böyle bir şeyden bilgisi yok. Ne kitap var bu Adnan Kahveci'den laf: konuda ne de bir belge. Ne "Demokrasi ancak şefzaman ki Antalya milletvefailıkla gelir." killiğine aday oldum, bu Demokrasi ancak demoksöylentiyi çıkardılar. Ne sarasiyte gelir!.. bırlıymışım ki SHP Genel Şinasi Nahit Berker Sekreteri olabilmek için 1 sene bunu sakladım." Geliş Vericiler PTTye devretlildi Meclis taîile girdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda 1 Mayıs'ın işçi bayramı olması önerisi reddedildi. Genel kurulda yargı kararı olmadan Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine ilişkin yasa önerisi de kabul edilmedi. Meclis, 31 ocak tarihine dek tatile girdi. TBMM Genel Kurulu'nun tatil öncesi dün yaptığı toplantıda 5 yasa önerisi ve tasansı görüşüldü. Genel kurulda TRT'nin radyo ve televizyon verici istasyonlarının PTT'ye devrine ilişkin yasa tasansı kabul edildi. Muhalefetin karşı çıktığı yasa uyannca PTT, devredilen vericiler için TRT'ye herhaııgi bir ücret ödemeyecek. PTT, bu vericileri yayın amacıyla kendisi kullanamayacak ve başka kişi ya da kurumlara kiralayamayacak. Genel kurulda kabul edilen bir başka yasa uyannca turistik bazı ilcelerde emniyet amirliklerinin yerine emniyet müdürlükleri kurulabilecek. Kara Avcıhğı Kanur.u'nda değişiklik yapan tasarıyla da her yıl yeniienmesi gereken silah ruhsatlarınm 5 yılda bir yeniienmesi benimsendi. Genel kurulda SHP'li İbrahim Aksoy ile F.rdal Kalkan'ın yasa önerileri ise reddedildi. İbrahim Aksoy'un yasa önerisi 1 Mayıs'ın işçi bayramı olarak kabul edilmesini ve tatil olmasını kapsıyordu. Erdal Kalkan'ın yasa önerisi ise doğuştan Türk \atandaşları olanların vatandaşhk haklarımn Bakanlar Kurulu kararıyla kaybettirilemeyeceği hükmünü içeriyordu. TBMM Genel Kurulu bu yasa öneri ve tasarılarını görüştükten sonra 31 ocak salı gününe kadar tatile girdi. MSİNFİYAriNAIAKSİTlE.. ÜRÜNLER ÜRÜ SIMTEL SÜPER AOUMATIC SİMTEL STANDART 1020 SİMTEL ELEKTRONIK 1030 SİMTEL SENSOR 1060 SİMTEL STAR İSTBC KMMU: 1 II SEÇENEK MART/89 TESLİM DERHAL T E S L İ M Toplam Toplam Peşinat Taksit Süre Fiyat Peşinat Taksit Süre Fiyat I SEÇENEK 49.000 57.000 58.000 62.000 82.000 37.000 49.000 57.000 58.000 62.000 82.000 37.000 4 Ay 245.000 4 Ay 285.000 4 Ay 290.000 4 Ay 310.000 4 Ay 410.000 4 Ay 185.000 1018162 no'lu 24.500 28.500 29.000 31.000 41.000. 18.500 24.500 28.500 29.000 31.000 41.000 18.500 9 9 9 9 9 9 Ay Ay Ay Ay Ay Ay 245.000 285.000 290.000 310.000 410.000 185.000 Pfinohnı, buhmduğunuz ymdtki «n yakuı T. /; Bankatı Şifli Şubti'n* h*saba yotınn. Yandaki "l$fk Formu"nu »ktikuz v* okunaklı doldvrvn Satın Alma TaahhOlnannniz odnunizt gönd»ril*c»hir. Kompanryomııa binUn fazla ürünlt katılmak içn ayrı ayn form doldunılocokhr Sftigimz ürünltri, SİMTEI bayiİTİndm görüp, ınctttybiiininiz. FiyoHanmza KDV dohildir Banka Şutysindtn oltKoğımz mokbuzun bir surrtini v» isfk formunu toahhvliu olorak ofoğtdaki 33 O«k I9M torfMI r.C. HUrktı Imkav b M f ' M Tercih eftığiniz supurgeyı işaretleyip istek formu ile birlikte odresimıze postalayınız. olarak dvl»Kİ*ıtml, okıp, SİMTtl MZMU4U A.S. II» iimtid flrm. SİMTtl *.f.nln kHulmtl a tda yoptlmmktwhr. | Temizlikte titiz seçim. SİMTEL PAZARLAMA A.Ş. ls<ıMâl CadOesı No: 280282 BEYOĞLU/ISTAN8UL Tel 152 41 00/6 Hat SİMTEL PAZARLAMA A.Ş. Şehıt Gonerk; SoKaK 26/B ANITTEPE/ANKARA Tel. 229 84 80229 05 27 SİMTEL PAZABLAMA A.Ş. Gaa Paşa Cad Valı Yolu Valı Konağı Karşısı Kcx)al Apt Altı No 14 ADANA Tel 13 85 8513 99 48 SİMTEL PAZABLAMA A.Ş Murselpaşa Bulvarı 4/A BASMANEflZMİH T»l. 25 72 5125 72 37 SİMTEL PAZARLAMA A.Ş. Kale Mah Merkez Içı Batıa Geçı* No 5 SAMSUN Tel: 15 83916 283 SİMTEL PAZARLAMA A.Ş. ABdı Ipekçı Cad Yalçın Apt. No 53/1 ANTALYA Tel 15 30 0715 15 49 SİMTEL YAPARSA EN MÜKEMMELİNİ YAPAR!.