23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef Eczacılara bildirilmedi Sahıbi: Cumhuriyn Maibaacılık ve Gazetecilık Türk Anonim Şirketı adına Ntdir N»di 9 Gend Yayın Mudürü. Hasan Omal. Muessese Muduru Emiuc L'$akhgil, Vazı Işlcrı Müduru: Okı> Gontnsin. # Haber Mcrkezı Mudu'U ValçiB Ba>*r, Sayfa Duzcnı Yönetmem. Alı Acar, 0 Temsılcıler ANKARA Vllçıa DotiB, İZVIİR Hikmrl Çttinkjya. ADANA Cıtal Başhuıgif. Isıanbui Haberlen: Erinn Akyıldu. Dış Haberler EIJUG Bakı. Ekonomı Osmuı Ulıgıy. Kulıur Otal Vsttr. Spor Damşmanı: Abdalkadir Vuctlraın. Düzdlrae Refik Durbış, BilımEğılım Şabin Alp«\, IşSendıka Şııkran Kelenci. Yurl Haberlerı Nrcdel D o f » . Dızı Yazılar Kcrem Çtlışlıan, # k.oordınalör Ahmel konılsan. • Malı lşler Erol Lrkul, • Muhasebe: Bnknl Ytntr • BulçePtanlama Scvgi Aran • Rcklam A>je Tonın. Ek Yaymlar Hul>» Akyol • Idare: Hnvyin Gıreı. Işkımt Oadtr Çclik. Bılgılşl«ıı: Ntil Inml Basm ve Kt/on. Cumhunyn Mubaaotak ve Gatetcdlik T A * Tark Oca|ı Cad. 19/41 Cafloiiu 54334 la PK 246luanbul Td. 512 (M 05 (20 hat). Teloı: 222*6 F u (I) 5 » » 72 • Buraar Ankuı: Zıya Gskalp Blv Inkılap S No 19/4. Tel 133 11 4147. Tdo 42344 Faı: <4| 133 II 41428 0 I n i r H Zıya Blv I3S2S2/3.TCİ 13 12 30, Tck» 52359 FM. (51! 13 12 30 9 Ad«.i Inonu Cad 119 S No 1 Kal 1. Tel II455O11973I. T d o 62155. Faı. (71) 328 056 TAKVİM: 5 EYLUL 1988 Imsak: 4.57 Güneş: 6.27 Öğle. 13.08 İkindi: 16.46 Akşam: 19.37 Yatsı: 21.02 ithal ilaca Bamşçı bir dünya için zam Kanser, şeker ve göz ilaçlarıyla kontaklens solüsyonlarına yüzde 240 arasında değişen zamlar yapıldı. Kamuoyundaki tepkiler nedeniyle zamlar Türkiye Eczacılar Birliği'ne bildirilmedi ve yalnızca fırmalara duyuruldu. ANKARA (ANKA) Aralarında kanser, şeker ve göz ilaçlanyla serumlann da bulunduğu 35 dolayında ithal ilaca zam yapıldı. tthal ilaçlara yapılan zam oranlan yüzde 2 Ue yüzde 40 arasında değişiyor. İthal ilaçlara yapılan zamlar, mayıs ayı ortalanndan bu yana artan kamuoyu tepkisi hesaplanarak, bundan önceki ithal ilaç zamlannda olduğu gıbi, sadece fînnalara bildirildi. Döviz kurlanndaki değişikliğin gerekçe gösterildiği ithal ilaç zamlannın, mevzuat uyannca aynı zamanda bölge eczacı odaları ile Türk Eczacıları Birliği'ne (TEB) de bildirilmesi gerekirken, tek yanlı olarak sadece fırmalara bildirilmesind eczacı kesiminden gelen tepkiler ise artıyor. Eczane ve ecza depolannda yapılan belirlemdere göre, en duşuk oranlı zam, "Aotrex" adlı kanser ilacına yapıldı. Daha önce 161 bin liraya satılan bu ilaca yuzde 2 dolayında zam yapılarak. yeni fîyatı 164 bin liraya çıkarıldı. En yüksek oranlı zamı ise "Tiyotepa" adlı bir başka kanser ilacı gördü. Tiyotepa adlı ilacın 15 miligramlık ambalajının fiyatı yüzde 40 arttırılarak, 15 bin 887 liradan, 22 bin 285 liraya yukseltildi. Kanser ilaçlanrun yoğunlukta bulunduğu yeni zam partisinden, Türkiye'ye ithal edilen çeşitli markalardaki "kontakt lens solüsyonlan" da nasibi alırken, bazı özel kullanım amaçlı serumlar ile göz damlalan ve ithal aşılar da zamlandı. Döviz kuru değişikliğinin gerekçe gösterildiği ithal ilaç fiyat tespitleriyle, bu ilaçların Avrupa ülkelerirideki aynı döneme ilişkin döviz üzerinden hesaplanan fiyatlan arasında önemli farklüıkların bulunduğu saptandı. Avrupa ülkelerinin resmi ilaç kataloglanndan yararlanarak yapılan ilerlemelere göre, Türkiye^ deki bazı ithal ilaçların fiyatlan, ltalya, Fransa, Federal Almanya ve tngiltere'deki fıyatlann üzerinde bulunuyor. Federal Almanya'da "rote", ltalya'da "lfı", Fransa'da "Vidal" ve tngiltere'de de "Mims" kısa adlanyla bilinen ilaç kataloglarına yansıyan bazı ilaçlann fıyatlanrun aynı dönemde Türkiye'de verilen fiyata göre daha ucuz olduğu belirlendi. Bazı ithal ilaçların ayru günkü Türkiye fîyatlan, ltalya, Fransa Federal Almanya ve lngiltere'den yüzde 11 ile yüzde 200 daha pahalı düzeyde bulunuyor. örneğin, Zovirax adlı kanser ilacının 5 ağustos günkü Türkiye fiyatı 125 bin lira olarak bildirilirken, bu fıyatın ltalya'da 69 bin, Fransa'da 71 bin ve Federal Almanya'da da 85 bin lira olarak dikkati çekti. Aynı fiyat farkhlaşmasının, Alexan, Nolvadex, Vepesid gibi diğer kanser üaçları için de geçerli olduğu belirlendi. ANKA'mn beürlemelerine göre, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nca döviz kuru değişikliği gerekçesiyle ithal edilen bazı kanser ilaçlarının eski \e yeni fiyatlarıyla zam oranlan şöyle: Yeni Fiyatı (TL) 32.500 156.000 30.975 164.000 34.750 22.285 Adnan Cemgil, yarım yüzyıldır sanat kültür ve felsefe alanlarında aynı özlemle çalışıyor Üniversitede kayıt günü ANKARA (AA) Üniversitelerde kayıtlar bugün başlayacak ve 16 eylül tarihine kadar sıirecek. Kesin kayıt için adayların 1988ÖSYS Sonuç Belgesi, lise diploması, nufus cüzdanımn tastikli örneği, ikâmetgah belgesi, askerlikle ilgisi bulunmadığına dair belge, 12 tane vesikalık fotoğraf, öğrenim harcı makbuzu ve cumhuriyet savcılığından alınacak iyi hal kâğıdı ile üniversitelerin kayıt bü'rolarına başvurmalan gerekiyor. Istenilen belgelerin sureti veya fotokopisinin kabul edilmeyeceği, eksik belgelerle ve posta ile kayıt yaptınlamayacağı açıklandu 4O'lıyıllarda Behice Boran, Pertev Naili Boratav veNiyazi Berkes'le "Yurtye Dünya'' Dergisi 'ni çıkarır Adnan Cemgil. Onu sonra İstanbul'da "Barışseverler Derneği'nin kuruculan arasında görürüz. Kore'ye asker göndermeye karşı çıkınca yargılanırlar... •r PORTRE ATİLLA ÖZKIRIMLI Yıl 1962 mi, 63 mü? Belki daha önce, belki daha sonra. Beyazıt Beyazsaray'ın alt katında bir dizi yayınevi açılıyor. Hem yayınevi, hem kitabevi... Kimler yok ki! Kemal Özer, Tektaş Ağaoğlu Yusuf Zi>a Bahadınlı, Bülent Ha bora, hatta yanılmıyorsam Aziz Nesin... Belki başkaları da... Adnan Cemgil'in de bir yayınevikitabevi vardı Beyazsaray'da. Yalnızca çevirilerinden tanıyordum Adnan Cemgil'i. 4O'lı yıllarda Behice Boran, Pertev Naili Boratav ve Niyazi Berkes'le Yurt ve Dünya'yı çıkardığını, Banşseverier Demeği'nin kurucula • nndan olduğunu o günlerde öğrenecektim. Daha sonra Vilayet'in alt sırasındaki Ikdam Han'da (şimdi Görsel Han), TİP Genel Merkezi'nde ona ve eşi Nazife Cemgil'e rastlayacaktım sık sık. Ben onlardan haberli, onlar benden habersiz sürüp gidecekti bu uzak dostluk. Yıllar sonra bir dost evinde Nazife Cemgil'le, Babıali yokuşunda da Adnan Cemgil'le tanışıncaya dek. Nazife Cemgil'in özel olarak hazırladığı soğuk çayı yudumlarken bunları düşünüyorum, ama bir şey söylemiyorum. O günlere dalarsak söz uzayacak. Felsefe öğrenimi yapmadı mı Adnan Cemgil? Oradan girelim söze öyleyse. "Üniversite yıllanm çok canlı döneme rastlar. 1933'teki üniversite reformuna. tlk dönem hocalanmız arasında bir Naim Ho.ca vardı, metafizik okuturdu. Başında takkesi, önünde enfiye kutusu. Sonra Halil Nimetullah Bey, ADNAN CEMGİL Yılların eskitemediği özlem. (Fotoğraf: Tank Ersoy) Mustafa Şekip, İsmail Hakkı Baltacıoglu. 1933te büyük bir tasfiye yapıldı, çoğu üniversiteden çıkanldı. Yerlerine Alman hocalar geldi." Felsefenin kısmetine de Reichenbach düşer. AJmanya'dan filozof geldi denjlince bir heyecandır sarar öğrencileri. Nasıl sarmasın? Adam filozof. Omuzlara dökük saçlar, dalgın gözler, etkileyici bir ses, derin düşünceler... tlk ders gelip çatar. Bir de ne görsünler? Kruvaze ceketli, gozlüklü, saçları düzgün kesilmiş bir adam kürsüde. Konuşması da bir tuhaf. "Başladı anlatmaya. Macit Gökberk de asistanı, anlatbklannı Türkçeye çeviriyor. 'Ben' dedi, 'memleketinize gelirken uzun bir yolculuk yaptım'. tşte efendim, bilmem nereden nereye gelmiş de gemiyle, Pire Limam'na çıkmış. Alıp Atina'ya götürmüşler. Orada bir meydanda geziyormuş. Demişler ki vaktiyle burada Sokrat diye biri dolaşırdı. Reichenbach bunlan anlatıyor. biz de şaskın şaşkın birbirimize bakıyornz. Filozof mu bo adam, yoksa turist rehberi mi?" Neyse uzatmayalım, bu arada üniversiteden çıkarılan İsmail Hakkı Baltacıoğlu. Yeni Adam Dergisi'ni yayımlan.aya başlamıştır. "Hocamız olduğu için biz de yardıma gittik. Yazılan matbaaya götiirmek, tashih yapmak gibi işleriçin. Daha önce fakültede bir dergi çıkarmıştık; orada Freudizm iizerine 'gayet ılmi' bir makalem yayımlanmıştı. Ama Yeni Adam'a gittiğimde yazı yazmak gibi bir merakım yoktu." Yoktur da Yeni Adam'a gide gele bir hevestir sarar Cemgil'i. Yerli mallar gününde Milli Türk Talebe Birliği'nin düzenlediği yürüyüşte öğrencilerin Şehir Tiyatrosu'nun önüne geldiklerı zaman "Yeıii eser isterâr" diye bağırma tev'i (Nail Boratav) de İstanbul'da askerliğim sırasında tanımıştım. Behice Boran da Ankara'ADNAN CEMGİL daydı. Bir dost çevresi olnşmustu böylece. Sık sık göriişüyorduk." Bir dergi çıkarmak düşüncesi de bu birlikte geçirilen günlerde doğar işte. Bir edebiyat, sanat dergisi değil de daha çok bir kültür ve düşünce dergisi çıkarmak... Belli konularda okuru aydınlatı19O9'da İstanbul'da doğan cı, yaşanan sorunların bilimsel bir Adnan Cemgil, lstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nü yaklaşımla açıklandığı öğretici bir dergi... Elbette şiire, öyküye, kibitirdikten sonra Ankara'da tap eleştirilerine, öteki sanatlara Musiki Muallim Mektebi'nde, ilişkin yazılara da yer verilecektir Erkek Teknik Öğretmen bu dergide. Okulu'nda ve Atatürk "Aramızda para toplayarak Lisesi'nde psikoloji, sosyoloji, Yurt ve Dünya'yı çıkardık. Bir arfelsefe okuttu (19381946). kadaşımız daha vardı, Saffet HaYurt ve Dünya (19411944) nım, Saffet Dengi (Korkut). AyDergisi'nin, Banşseverler nca kunıcular dışında değerli bir Derneği'nin (1950) kurucuları yazar kadrosu olmuştur Yurt ve arasına katıldı, Türkiye tşçi Partisi'nin yönetiminde yer aldı Dünya'nın. Dergiyi cıkardığımız yıllar II. Dünya Savaşı yıllanydı. (19621971). Çeviriyi başlıca Savaş yanlısı gruplar, ırkçılar, Tuuğraş edinen Adnan Cemgil'in rancılarla bunlann çıkardıklan Türkçeye kazandırdığı yapıtlar dergiler de vardı o sırada. Ynrt ve arasında Diderot'nun Rameau'nun Yeğeni ve Felsefe Dünya savaşa, faşizme, somürıiye karşı ilerici bir dergiydi. Ama Konuşmaları, Romain haksızlık etmeyelim, Y'urt ve Rolland'ın Jean Dönya yalnız değildi, aynı düşünChristophe'u, Gramsci'nin Felsefe ve Politika Sorunları ile celeri savunan pek çok dergi cıkıyordu o zaman." Hapishane Mektuplan, Roger Martin Du Gard'ın Yalnız, savaşın sonu yaklaşır, Thibaultlar'ı sayılabilir. Nazizm gerilerken Türkiye'de ter Felsefe çevirileri ustası Aşk hediyesi istenemez ANKARA (ANKA) Yargıtay, evti ya da erkek arkadaşıyla birlikte yaşayan kadınlara güvence sağlayan iki ayrı karar aldı. Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi, erkeğin birlikte yaşadığı kadına ilişkilerinin sürmesi amacına yönelik olarak verdiği hediyelerin sonradan nişan hediyesi sayılarak geri istenemeyeceğine karar verirken Dördüncü Hukuk Dairesi de kocası zina yaparak kişisel değeri tecavüze uğrayan eşe manevi tazminat ödenmesini hükme bağladı. ilacın Mı Adnblastina Alexan Alkeran Antrex Blaocin Tıyotepa Eski Ryrtı (TL) 26.000 124.000 25.000 161.000 27.500 15.887 Zam Oranı <*) 25 25 19 2 26 40 MOSKOVA GEZİSÎNDEN İZLENİMLER MERAL TAMER Sovyetler'de günlük yaşam 'aheste' MOSKOVA Ünlü Sovyet ozanı Mayakovski, "Eğer Moskova diye bir kent olmasaydı Paris'te yasar, Paris'te ölürdüm," demiş. Batı'da yaşayan, Batı standartlarına alışmış, Batı'nın yarattığı 'üketim toplumu kalıplarıyla bütünleşmiş bir kişinin, Mayakovski 'ye hak vermesi sanınz epey zor... Türk Dış Ticaret Derneği'nin Moskova'da açtığı 3. Türk Ihraç Ürünleri Sergisi nedeniyle gittiğimiz Sovyet başkentinde bizden çok farklı normlar içinde yaşayan, yaşama bambaşka gödüklerle bakan, özlemleri bizim insanımızdan epey farklı insanlar gördük ve çıkış noktalanmız bu denli farklı olunca, doğal olarak onlann günlük yaşantılarına ayak uydurmakta epey zorlandık. Örneğin lokanta bomboş olduğu halde, "rezervasyonunuz yok" deyip bizi lokantaya almadılar. Taksiye binmek istediğimizde ya 1 rublelik yere 10 ruble istediler ya da "dolar verirseniz gideriz" dediler. Lokantaya zarzor rezervasyon yaptınp masamıza oturmayı başarabildiğimizde ise ısmarlanan yemekler neredeyse Fizan'dan geldi ve kafamıza fırlatılırcasına bir servis yapıldı. Sıra hesap ödenmcye geldiğinde ise en az yarım saat beklemekten başka çaremiz yoktu... Gerek bizim gözlemlerimiz, gerekse daha önce Moskova'ya gidenlerin anlattıkları.Sovyetler'de bütün işlerin yavaş yürüdüğünü, özellikle hizmet sektöründe çalısan insanların işlerini yavaş çekilen bir filmde oynayan artistler gibi yaptıklanru gösteriyordu. Neden derseniz bir yandan Sovyetler'de işsizlik ya da işini kaybetme gibi bir sorunun bulunmaması, diğer yandan da daha fazla çırpman, daha fazla çalışanm daha fazla kazanma umudunun olmaması bu sonucu doğurmuştu. Gerçi Sovyet vatandaşları için aynı sıkıntı pek geçerli değildi. Çünkü onlar dunyanın en konforlu metrosuyla işlerine geu'p gidiyorlar, yemeklerini işyerlerinde yiyebiliyorlardı. Ama turist olarak Moskova'da yaşamak, özellikle adaptasyon dönemini tamamlayıncaya kadar oldukça meşakkatli, yorucu ve bunaltıcıydı. Ne var ki Batı toplumunun nimetlerinden bizlerden çok daha fazla yararlanabilen işadamlarımız, hayatlarından hiç de şikâyetçi görünmüyorlardı. Tuvalet kâğıdından sabuna, şampuandan viskiye, kaşar peynirinden biskuviye kadar Moskova'da günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için gerekli ne varsa "bir çıkın yapıp" Türkiye'den yanlarma al 1 Batı dünyasından gelenler ister istemez Sovyetler'de bütün işlerin yavaş yürüdüğü, özellikle hizmet sektöründe çalışan insanların işlerini yavaş çekilen bir filmde oynayan artistler gibi yaptıkları duygusuna kapılıyorlar. Türkiyeli işadamları Moskova'da karşılaşılan zorlukları bildikleri için her şeyi bir çıkın yapıp getiriyorlar. mışlar, geri kalan için de sinirlenmemeyi öğrenmişlerdi. Çünkü 280 milyon nüfuslu bu dev ülke, bu uçsuz bucaksız pazar, hem de alabildiğıne "ellenmemiş" ve "bakir", Batı tarafından henüz keşfedilerr.emiş, rafları boş, malları kalitesiz bu dev pazar, onları mıknatıs gibi çekiyordu. Işte bu dev pazarın kapılarını bir araladılar mı sırtlarının yere gelmeyeceğine inamyorlar ve bu nedenle mal satmasalar da hiç yüksünmeden Moskova'ya gidip geliyorlar, ürünlerini tanıtıyorlar, numuneler veriyorlar, Sovyet alım yetkililerini ikna etmeye çahşıyorlardı. Örneğin Türkiye'de gazeteierin el değiştirmeleri gündeme geldi SOVYETLER'DE GAZETE ÇIKARMAK Moskova'da bir gazete bayiı. Pravdanın öğlene kadar tükenmesı bazı Türk işadamlarına Sovyetler de gazete yayımlamanm ne kadar "kârlı" olacağı düşuncelenni ilham ediyor ğinde sıkça adı geçen isadamlanndan olan TÜRKTRADE'in Yonetim Kurulu Başkanı Mustafa Süzer, Sovyet pazarının cazibesini glasnost sonrasında satışları hızla artan Pravda Gazetesi'ni örnek göstererek şöyle anlatıyordu: "Ben, Pravda Gazetesi'nin günlük sabşının 20 milyon adet olduğunu duyduğumdan bu yana, Sovyetler'de bir gazete çıkartmayı düşünüyorum. Hem de öğleden sonraya gazete falan kalmıyormuş. Sabah saat 8.309.00'da bitiveriyormuş. Dansı bizim gazeteierin başına. Bizim gazeteierin en kabadayısı, 600700 bin rakamlannı telaffuz ediyor." Moskova'da tüm boyutlar Pravda'nın tirajı gibi.... Bizim ölçülerimize göre devasa, kollosal Örneğin 1416 şeritli caddeler Ayıp olmasa karşıdan karşıya geçebilmek için taksiye binivereceksiniz. Örneğin oteller Yapmışken 6 bin yataklısını yapıvermişler.... Örneğin dunyanın en büyük topu ve çanı Kızıl Meydan'ı bize gezdiren Sovyet rehbeıimiz Irina'nın anlattığına göre dunyanın en büyuk çanı ve dunyanın en büyük topu yanı başımızda... Ama ne topla ateş edilmiş ne de o çandan herhangi bir ses çıkabilmiş. Büyük olsun diye öylesine büyük yapılmışlar ki, kullarulmalan değil, ancak sergilenmeleri mümkün olabilmis. Moskova'da görkem ve dev boyutluluğun en muhteşem göstergesi ise hiç kuşkusuz Moskova metrosu.... Moskova metrosu adeta bir saray, her metro istasyonu, çok usta mimar, yontucu, ressam, gravürcü vç vitraycılarınelinden çiktığı apaçık belli sanat eserleriyle süslenmiş. Yine dev boyutlar, hem geniş hem uzun hem yüksek.... Alabildiğıne ışıklı, tepede kristal avizeler ve asıl önemlisi bir noktadan metroya binip de 810 istasyon sonra inecek olsanız ve bu arada merak edip her istasyonda inip çevrenize bakınsanız, aynı metro hattındaki her durak bile ayrı bir malzeme, ayn bir üslupla yapılmış, hepsi alabildiğıne estetik ve göz kamaştırıcı boyut si bir gelişim görülecek, CHP içinde de sağcılar ağır basmaya ları ilk yazısının esin kaynağı olur. başlayacaktır. En çok saldırıya Adnan Cemil imzasıyla "Yerli uğrayan da komünistleri koruduFikir" başlıklı ilk yazısı yayımla ğu gerekçesiyle Milli Eğitim Banır Yeni Adam'da. Sonra başka kanı Hasan Ali Yucel'dir. Baskıyazılar... Ama asıl askerliğini bi lara dayanamaz Yucel, Pertev tirip de 1938'in 10 Kasımı'nda Naili Boratav'ı çağırır bir gün. Ankara'ya iş buhnaya gittiğin (Behice Boran Adımlar Dergisi'de... ni çıkarmaktadır o sırada.) Yayı"Önce ögretmenlik bulama nı durdurmalannı ister ondan. dım. Devlet Demir Yollan'na mü"Pertev bunu anlatınca ben tercim olarak girdim, ama dört ay hop oturdum hop kaiktım önce. zor dajandım. Tam o sırada Er Ama sonra duşündük. Hasan Ali kek Teknik Öğretmen Okulu'nda iyi niyet göslerdi o gune kadar. öğretmen olan Muzaffer Şerif Ba Başka yoldan durdurabilirdi yaşoğlu'nun aynldıgını duydum. yını. Çıkarmadık dergiyi. Çok gtıHemen başvurdum. Beni aldılar zel bir Hüseyin Rahmi sayısı haoraya." zırlamıştık halbuki. Böylece Yurt O yıllarda Ankara'da kültür ve Dünya'nın yayıaı sona erdi." hayatı oldukça canlıdır. Dil ve TaAma Yurt ve Dünya'yı kapatrih Coğrafya Fakültesi, Devlet mak özgürlük ve demokrasi savaKonservatuvan, Tercüme Bürosu, şımından vazgecmek demek değilKöy Enstitüleri... Aydınların, sa dir Adnan Cemgil'le arkadaşlan natçılann toplandığı birer kültür için. Nitekim yeni kurulan Demerkezi görünumündedir. mokrat Parti yöneticilerinin giri"Niyazi Berkes'i eski eşi Medi şimî sonucu Zekeriya ve Sabiha ba'yı önceden taruyordum. Per Sertel, Görüşler Dergisi'ni çıkarmaya karar verince, önce onlarla görüşür, yazı sözü alırlar. "Görüşler'in ilk sayısında Pertevler de yazdüar mı hatırlamıyorum. Ben Peyami Safa'nın düşünceleri, Nazizme eğilimiyle Ugili yarı alaycı bir yazı yazmıştım." Tan Matbaası'nda dizilip basılan Görüşler Dergisi'nin yayımta seyirlik lanmasından birkaç gün sonra, 4 Daha bir ay kadar önce Lond Aralık 1945'te bugün artık dönera metrosunda yarısı çalışmayan min iktidarınca düzenlendiği biyürüyen merdivenlerden nefes ne linen Tan olayı patlak verir. Arfese çıkmaya çalışan, yerlerdeki dından da..^ boş Coca Cola şişeleri ve pop "Hasan Âli bizi bakanlık emcorn kutuları ve diğer çöpler ara rine aldı. Danıştay'da da\a açtık sında yolunu bulmayı uman bir biz, davayı da kazandık. Hepimizi kişi için Moskova metrosu gerçek yerlerimize iade etti. O sırada çebir saray.... viri yapıyordura ben klasikler diZaten Lenin, devrimin ardın zisine, onlan da engellemedi." dan Sovyet halkına "sizi saraviarBir süre sonra Hasan Âli Yuda yaşatacağım," demiş ve bu so cel de istifa etmek zorunda kalınzünü, işçi sınıfına saray gibi met ca Reşat Şemsettin Sirer'in bakanrolar yaptırarak, şampanya ve lığı sırasında öğfetmenlikten ayhavyarı onların günlük yaşanu içi rılacaktır Adnan Cemgil. Sonrane sokarak gerçekleştirmeyi vaat sı artık... etmiş... "Sucuiuktan tulun da kitapcıTurist gözüyle Moskova'da dolığa her türliı işi yaptım. Hepsini laşırken Gorbaçov doneminin de babrdım. Çeviriyi ise hiç btrakgünlük yaşama yansımaları da madım." sıkça fark ediliyor. Örneğin renZorunlu bir ara verme dışında gârenk bir otobusün içine kurduğu gezici mutfağıyla Moskova so kuşkusuz. Çünkü bir türlü rahat kaklannda dolaşan ve yalnız ya durmamaktadır Adnan Cemgil. bancılara dolarla pizza satan bir Ancak on uç gün yayımlanabilen 24 Saat adlı bir günlük gazete seftalyan özel girişimci. rüveninden sonra Ankara'da Ya da Gorki Caddesi'ndeki umut kalmayınca bu kez de tstanMcDonalds hamburgercisi veya bul'da Banşseverler Derneği'nin "kooperatif" denen ve kâr hede kurucuları arasında görüruz onu. Fıne dönük çalışan özel girişımci Behice Boran'ın başkanlığını yuler, ya da v'ok esrarengız bir ıs va rüttüğu dernek, Turkiye'nin Kopıyormuş edasıyla Sovyet vatan re'ye asker göndermesini kınayan daşlarının fotoğratlarını Polora bir bildiri bastırıp dağıtınca... id makinesiyle çekip. halkın şaş"Ankara'da askeri mahkemekın bakışları arasında hokuspokusla tab ediyormuş gibi yapıp de yargılandık. Sonradan Büyük anında kendilerine veren \e 7 rub Millet Meclisi'nce iptal edilen bir le gibi Sovyet insanı için çok yük yasa maddesine dayanılarak on sek sayılan bir para talep eden fo beş ay hapisle cezalandırıldık." Adnan Cemgil'in öykusü buratoğrafçılar... da bitmiyor elbette. Eğer bu söyleşi dizisinde bir ikinci tur söz koYarın: Moskova'da nusu olursa öyküyü kaldığımız yerden surdünıruz. Paris rüzgârı Tıırizmciye yeşil notu ANTALYA (AA) Turistik tesislerin sımflandırılmasmda, çevre temizliği ve doğal gıizelliklere gösterilen ö'zenin de dikkate alınması istendi. Akdeniz Turistik îşletmeciler Derneği (AKTÎD) Sözcusü Turgay Alp, turizmde doğal çevrenin çok önemli bir faktö'r olduğunu belirtti. Doğal çevrenin korunmasmda turizmcilerin herkesten daha hassas davranması gerektiğini kaydeden Alp, "Orman alanlarının korunması, denizlerin hep temiz kalması, gezi alanlarının çoplerden arındırılması, turizm sektöründen sürekli gelir sağlamak için yapmamız gereken başlıca ödevlerimizdir" dedi. Çevre mevzuatı ANKARA (AA) Türkiye ile Birleşmiş Milletler Kalkınma programı arasındaki "Türk çevre mevzuatınm AT standartlarına uyumunun sağlanması" konulu proje, Bakanlar Kurulu tarafından' onaylahdı. Resmi Cazete'nin önceki sayısında yayımlanan anlaşmaya gore, Türk Çevre Mevzuatı'mn Avrupa Topluluğu çevre mevzuatma uyarlanması ve Türkiye Çevre Sorunları Vakfı (TÇSVJ Çalışma Grubu'nun, Türk çevre mevzuatı ile Avrupa Topluluğu Çevre Mevzujtı'm değerlendirme konusunda eğitilmesi hedefleniyor. Su kirliliği yünetmeliği ANKARA (AA) Turkiye'nin sınırlan içindeki denizlere çöp, balast, evsel ve endüstriyel atik sularmın boşaltılmasını yasaklayan "Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği" Resmi Gazete'de. yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliği göre her türlü kirletici kaynak bir izin belgesine bağlanacak. Bu belgede izin verilecek atık suların miktan ve içinde bulunan kirletici maddeler de belirtilecek. Buna göre, şehir içme suyu şebekesi dışında bir kaynaktan su temin edilmesi halinde, oluşan atık su miktan da izin belgesinde belirtilecek. Brejnev dönemi yargdaınyor SSCB'nin eski liderlerinden Brejnev'in rüşvet yılların başlangıcından ıtibaren her yıl, pamuk üretimini yılda almakla suçlanan damadı ile birlikte o yaklaşık bir milyon ton fazla gosdönemin Özbekistan Cumhuriyeti İçisleri tererek Moskova'dan yetiştirmedikleri bu ürün için para aldılar. Bakanı, yardımcıları ve polis şeflerinm 1983 Özyargılanması bugün Moskova'da başlayacak. bekistanyılında ölen zamanınlideri Komünist Partisi MOSKOVA (AA) SSCB'nin eski liderlerinden Leonid Brejnev'in, bir milyon dolardan fazla rüşvet almakla suçlanan damadı Yuri Çurbanov'un mahkemesi bugün Moskova'da başlayacak. Brejnev'in "havai kızı" Galina ile evlendikten sonra İçisleri Bakan Yardımcılığı'na kadar yükselen Çurbanov'un avukatı, mahkemenin, "Brejnev dönemindeki bütün olumsuzluklann yargılandığı bir platform" haline dönüştüıülmemesini özellikle istemesine rağmen, Çurbanov daha şimdiden Sovyet basını tarafından, Brejnev dönemindeki dejenerasyonun simgesi olarak gösteriliyor. Çurbanov, altın, mücevher ve para karşılığında Özbekistan Cumhuriyeti yetkilililerinin, devleti dolandırmasına göz yummakla suçlanıyor. Çurbanov'un yolsuzluğa göz yummak karşılığında aldığı mikaarın, bir Sovyet işçinin 270 yılda kazanabileceği rakama eşit olduğu bildiriliyor. Pravda Gazetesi'ne göre Özbekistan'daki yolsuzluk olayı, bu cumhuriyetin ana urunü olan pamuğun Moskova'ya satışı sırasında gerçekleşti. Özbekistan yetkilileri, 1970'li Şeref Reşidov'un da adının karıştığı olay için Pravda, "Pamuk baronlannın, devleti 6.34 milyar dolar dolandırdıkları artık kanıtlandı" ifadesini kullanıyor. Polisten ve yasaların ülke çapında uygulanmasından sorumlu olan Çurbanov için de "orkeslranın birinci kemanı" ifadesini kullanan gazete, "Reşidov ve çetesi için Moskova'da boyle bir dosta sahip ülmak yalnızca büyük bir avantaj değil, çok da onemli bir olaydı" diyor. Halen KGB tarafından gözallında tutulan Çurbanov ile birlikte, Özbekistan Cumhuriyeli İçisleri Bakanı Haydar Yahyaev, yardımcıları P. Begelman ve T. Kahramano. 'la, eski Özbekistan polis şeflerinden S. Sabirov, K. Norbutaev, D. Dzhamalov, M. Norov ve Mahamadzhanov da yargılanacaklar. Çurbanov ile birhkte, bu dokuz kişi hakkında hazırlanan kamtlar, taın 110 cildi dolduruyor. 501 tanığın adının geçtiği iddianame ise 5 ciltten oluşuyor. Bu tanıklardan yaklaşık 200'u mahkemede dinlenecek. Gatina Brejnev'in de mahkemede dinlenmesi bekleniyor. İlk dört günü yabancı basın mensuplanna da açık olacak mahkemenin, yaklaşık 2 ay sürmeşi bekleniyor. Çurbanov un mahkemesinde, yalnızca Brejnev doneminin değil, Brejnev'in maceralı bir hayat suren kızı Galina'nın yaşamındaki karanlık noktaların da yeniden gündeme geimesi beklenivor. THTnin Hehinki seferleri başladı tSTANBUL (AA) Türk Hava Yolları'nın tarifeli lstanbul Helsinki uçak seferleri dün başladı. Airbus tipi "Kızılırmak" adlı uçakla gerçekleştirilen ilk seferde, 7 yolcu lstanbul"dan Helsinki'ye gitti. THY'nin 579 sefer sayısıyla başlatılan tarifeli lstanbul Helsinki uçak seferleri, Atatürk Havaliınanı 'ndan her pazar saat 15.00'te, Helsınki'den de aynı 'gıın 20.00'de yapılacak. ADAM YERİNE KONULMAYAN İKİ DEMOKRAT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle