18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Yugoslavya * etnik olaylar PRİŞTİNE (AA) Yugoslavya 'da, etnik çatışmalara sahne olan Kosova'da dün yüzlerce Slav öğrenci, bölgede çoğunluğu oluşturan Arnavutlann baskı yaptığım ö'ne sürerek protesto yürüyüşü düzenlediler. Sırbistan Cumhuriyeti bayrağı taşıyan yaklaşık bin öğrencinin, önce okula giderek dersleri boykot ettikleri ve sınıflara girmeyeceklerini bildirdlkten sonra protesto yürüyüşü yaptıklan bildirildi. Envan'da askeri önlem Üç Kunışluk Opera AIİStRMEN Parti, hükümet ve parlamento binalannın, askerler ve zırhlı araçlar tarafından kuşatıldığı bildiriliyor. Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği'nin Ermenistan Curahuriyeti başkenti Erivan'ın yabancı basına kapatılmasımn ardından Ermenistan Komiinisf Partisi Merkez Komitesi, hükümet ve parlamento binalannın dün sabah askerler ve arhlı araçlar tarafından kuşatıldığı bildiriliyor. Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti'ne bağlı küçük ve dağlık bir özerk bölge olan Karabağ'da olağanüstü durum sürüyor. Ermenilerin çoğunlukta olduğu bu bölgenin yerel Komünist Partisi yetkilileri de bölgede gerilimi azaltmak amacıyla daha önce yapılması kararlaştınlmış olan tüm ıniting ve gösteri yürüyüşlerinden vazgeçildiğini bildirdiler. Karabağ Komiinist Partisi'nce yayımlanan bildiride "Şimdiki koşuilarda yapılacak her çeşit gösteri, miting, yünıyüş vb. durumu daha da kötüleştinnekten başka bir sonuç vermez" dendi. Ermenistan Komünist Partisi'nin aynı zamanda Yüksek Sovyet üyesi bir yetkilisi de yerel radyo ve televizyondan yaptığı konuşmada halkı sakin olmaya çağırdı. Bilindiği gjbi, önceki gün Erivan'da çeşitli gösteri yürüyüşleri yapılarak Karabağ'ın Ermenistan'a ilhakı istenmişti. Anımsanacağı üzere, Sovyetler Birligi Komünist Partisi ve Yüksek Sovyet, bu yönde daha önce yapılmış istek ve başvuruları geri çevirmişlerdi. Son zamanlarda gerek Ermenistan'daki gerekse Karabağ'daki Ermenilerin grev ve başka protesto eylemlerine hız vermeleri üzerine Sovyet hükümeti önceki gün sert bir uyanda bulunmuş, yasadışıhğa göz yumulmayacağını duyurmuştu. Ardından da Karabağın başkenti Stepanakert'te olağanüstü dunım ve sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. AP'nin haberine göre, Stepanakret'te halk evlerinin önünde oturarak sokağa çıkma yasağına uyuyor. Ancak siyasal havanın çok gergin olduğu yolunda haberler Erivan'da Ermeniler, Karabağ'ı ilhak etmek isteklerinden bugune dek ret cevabı almaJanna rağmen vazgeçmediler. Ancak Gorbaçov yönetiminin sabnnın taştığı ve artık yasadışı eytemlere göz yumulmayacağı bildiriliyor. geliyor. Karabağ sorunu Moskova'nın başını ağrıtmaya devam ediyor DUN^ADA BUGUN MERSİN Güneş1 ile Toroslar'ı tırmanıyoruz. Mut itçe sınırı Sertavul'da kafileye katılan eski genel sekreter, İçel miiletvekili Fikri Sağlar ile konuşuyor inönü. söz dönup dolaşıp istanbul iş çevrelerinin tepkisine geliyor. Fikri Sağlar: Sizin Özal'ın restini gdrmenize çok şaşırmışlar. Erdal Bey bu sözleri hayretle karşıladı. Neden şaşırmışlar ki? CHur mu öyle şey? Sonra gülerek ekledi: Ne olacaktı yani, "Aman biz yönetemeyiz, ne olur sen kal" mı diyecektik? Evet, Turgut Bey'in sınırlan belirsiz "giderim ha!" resti, belki ANAP'lı kararsızlar üzerinde etkili olaoilecek, ama kendisi için temelde ne derecede yarariı oldu, onu kestirmek güç. Erdal İnönü, Aksaray'da, Niğde'de, Karaman'da ve hele hele Ereğli'de coşkun kalabalıklar tarafından karşılandı. Kalabalıkların coşkusu kadar, kadınların ve gençlerin katılımları da dikkati çekiyor. • Erdal İnönü, hemen her gittiği yerde Özal'ın restine dokunuyor ve Eğer bir başbakan oy alabilmek için kendisine acındırmaktan başka bir çare bulamıyorsa, arbk o ülkeyi yönetemez demektir diyor. Karaman'da topluluğun içinden "Gidiyor memleket, nedir bu hal?" diyen bir kadını İnönü hemen yanıtladı: Hiç merak etmeyin, memleket sahipsiz değil. Memleketin sahibi var. SHP Genel Başkanı artık meydanlarda topluluklarla diyalog kurabtliyor. Dün de belirttiğim gibi konuşurken sürekli gülen Inönu hem kendisini dinleyenleri keyiflendirirken, hem de kendisi pek keyifleniyormuş izlenimini veriyor. Hatta zaman zaman konuşurken, Durun durun, oraya da geleceğim. Ama daha önce şu işin keyfini çıkaralım, şöyle oh diye diye konuşalım, diyor. Erdal İnönü özellikle özal'ın geçen pazar gecesi yaptığı televizyon konuşmasını didik didik ediyor. Daha iki konuşması var Başbakan'ın, bakalım neier söyleyecek? Üç perdelik acıklı komedi, diyor ve gülüyor. Meydan konuşmalarında Erdal Bey, Sevgili vatandaşlarım, özal'ı geçen gün televizyonda dinlediniz. Kendisine acındırmaya çalışıyor. Çok da iyi oyuncu, ikinci perdeyi, üçüncü perdeyi izlerken mendilinizi de yanınıza almayı unutmayın, diyor. İnönü her yerde Başbakan İnönü sloganlarryia karşılanryor. Muğla rnilletvekillı ve genel sekreter yardımcısı Tufan Doğu da kendisini sürekli "Çok yakın bir geleceğin Başbakanı İnönu" diye tanıtıyor topluluklara. Taşucu'nda inönü grev yapan SEKA işçileriyle görüşüyor. Artık emeklilik yaşı gelmiş olan 25 yıltık emekçi eski genç rnilli lutbolcu Cumali Küçükcesur ile konuşuyor. Cumali Küçükcesur 9597 bin lira aylık alıyor. inönü, "Emeğin hakkı verilmeden sosyal banş olmaz" dedikten sonra, "İşte 25 Eylül emeğin hakkını alacağı düzene giden yolu açmak için bulunmaz bir fırsattır" diyor. 1980'den bu yana hep horlanan itilip kakılan işçiler bu kez iktidara adaylığını koymuş bir partininin genel başkanı ile karştlaşmaktan büyük sevinç duyuyorlar. Erdal İnönü ile geçirdiğimiz üç gün süresince, 12 Eylul'den bu yana ülkemizin dört bir yanında polis baskısının nasıl yogunlaştığını bir kez daha açıkça gördük. Bütün mitinglerde, kiminin elinde fotoğraf makinesi, kiminin elinde video aygıtı olan polisler sürekli meydanı dolduran insanları çekiyoriardı. Anadolu'nun küçük kentlerinde, kasabalannda miting alanlarına foplanan insanlar neden filme alınır? Yann öbür gün, kimileri ellerine fırsat geçtiğinde SHP mitinglerine katılanlardan hesap mı soracaklar? Devlet bu dönemde acaba kaç milyon yurttaşını fışliyor? Yoksa hesap, insanların gözünü korkutarak tepkilerini dışa vurmalannı önlemek mi? Karaman'da bir yandan kolunda basın pazubendi, belinde tabancası olan "sözde gazeteciler" genç muhabir arkadaşlan çok sinirlendiriyor, kimi zaman tartışmalar çıkıyor. Genç gazeteclter, "Bu yaptığınız sahtekâıiık, neden kendinize basın mensubu süsu veriyorsunuz? Sonra halk bizi de polis sanıyor ve bize netretle bakıyor" diyorlar. Konya Ereğlisi'nde, duzeni sağlamak bahanesiyle, hışımla halkın üstüne yürüyen, ona buna vuran komiserin adını soyadını tespit etti SHP'liler. KimbiHr gün olur devran döner... Niğde'de, İnönü'yü dinlemeye gelmiş biı ortaokul öğrencisini, sivil polislerden biri omzundan tutup iterken, Get lan, ustelik öğrencisin. Burda ne arıyorsun? diyordu. Bor'da bir polis ise Güneş1 geçerken İnönü'ye hazrola geçip selama duruyordu. Acaba canından mı bezmisti, yoksa Bor'dan mı? Mersin mitingi her yerde olduğu gibi coşkuluydu. Ama SHP yöneticilerinin 30 bin dolayında olacağını tahmin ettiği kalabalık 15 en iyimser tahminle 20 bin kişiydi. Bunda biraz da yolda takılmalar yüzünden kente geç girilmesi neden oldu. Bir kısım izleyiciler, 2,5 saat bektedikten sonra güneş altındaki alanı ter ettıler. JLJ 1 :* De Cuellar Güney Afrika'da PRETORIA (AA) Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Namibya'nm bağımsızlığına kavuşmasına yönelik görüşmelerde bulunmak üzere dün Güney Afrika'ya geldi. Pretoria'da Güney Afrika Dışişleri Bakanı Pik Botha tarafından karşılanan de Cuellar, ziyareti sırasmda Devlet Başkanı P.W. Botha ve diğer üst düzey yetkililerle görüşecek. De Cuellar, Pretoria yönetiminin Namibya'nm bağımsızlığı için önerilen BM plamnın 1 kasımdan itibaren yürürlüğe konmasını prensipte kabul etmesi üzerine Devlet Başkanı Botha tarafından ülkeye davet edilmişti. Ankara ve Atîna. Davos'ta kararh STELYO BERBERAKİS dan sonra siyasi yasamdan aynlır; Papandreu ise sağlık durumu nedeniyle siyasetten çekilmek zorunda kalırsa, "Davos ruhu"nun hangi "iyi niyetliler" tarafından sürdürüleceği de merak konusu oldu. Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu, kendi kamuoyu içinde "vatanperver" ve "ulusal konularda güvenilir bir başbakan" olarak tanınıyor. Başbakan özal ise "yabancı ülkelerle iyi iliski kuran" ve özellikle TürkYunan ilişkilerinde "sert" rolü oynayan Papandreu'yu "sonunda masaya oturtao" bir lider olarak görülüyor. Bu iki lider geçen ocak ayında bir araya gelerek Andreas Papandreu Turgut Özal ANKARA/ATİNA Türkiye ile Yunanistan arasmda kurulan Davos "köprüsü"nün iki ayağını oluşturan Türk ve Yunan Başbakanları şu aşamada "zor günler" geçiriyor. Bir yandan Başbakan Turgut Özai'uı referanduma birkaç gün "kala bazı siyasi risklere girmiş olması, diğer yandan Yunanistan Başbakam'nın sağlık durumunun nasıl gelişeceği yolundaki belirsizlik, TürkYunan ilişkilerine yeni bir hava estiren "Davos ruhıT'nun nasıl etkileneceği konusunda tartışmaya yol açtı. Başbakan özal, referandum sonuçlanmn açıklanmasın "kronik" hale gelen TürkYunan ilişkilerini bir düzene sokmaya karar vermiş ve bunda da başanlı olmuşlardı. Bu basarılan henüz "kararlılık" düzeyinde bulunuyor. Her ne kadar "somut ve derinlemesine" bir sonuç alınamadıysa, birbirini unutmaya yüz tutan Türk ve Yunan halklannın yakınlaşmaları için gösterilen gayretler bir dizi engelle karşılaşıyorsa da her iki taraf bu yaklasım için "iyimserlik" duyguları besliyor. TürkYunan ilişkileri geçen ocak ayından bu yana çeşitli engellere karşın bir "raya" oturtulmaya çalışılırken ilk önce Yunanistan Başbakanı'mn, daha sonra da Türk Başbakam'nın "siyasetten ayrılma" olasılığı gündeme geliyor. Ancak bu yöndeki olasılıklar gerçekleşse bile Ankara ve Atina'da "Davos ruhu"nun sönmeyeceğine inanılıyor. Her iki tarafın da ortak arzusu bu sürecin surdürülmesinden yana. Ayrıca Davos kararları için Papandreu ya da Özal'a da alternatiflerin varlığından söz ediliyor. Yunan tarafında PASOK'tan sonra en güçlü parti sağ eğilimli Yeni Demokrasi (YDP), TürkYunan diyaloğundan yana olduğunu sık sık yineliyor. Aynı şelulde Türkiye'deki SHP ve DYP liderliği de TürkYunan diyaloğunu desteklediklerinden söz ediyor. Her iki ülkedeki bu muhaiefet partfleri, salt "muhaiefet olsun" diye "Davos görüşmelerindeki taktiklerden şikâyet etmekten" daha ileriye gitmiyor. Her iki ülkenin dışişleri bakanlıkları çevTesinden edinilen bilgilere göre "Davos ruhu şu ya da bu şekilde sürdüriilerek." Şimdi de Helene kasırgası MIAMI (AA) Atlas Okyanusu'nda salı günü oluşan Helene kasırgasmın, açık denizde geçen hafta büyük hasara yai açan yüzyılm en güçlü kasırgası GUbert'le hemen hemen aynı yolu izlediği bildirildi. Saatte 135 kilometre süratle esen ve şu anda karada herhangi bir tehlike yaratmayan kasırganın gelecekteki durumunun belirsiz olrhası nedeniyle meteoroloji uzmanları, Karayip ülkelerini gelişmeleri yakından izlemeleri için uyardılar. Ingiltere'de AT korkusu " . Hirohito'nun oğlıı yetki aldı TOKYO (AA) Japon tmparatoru Hirohito'nun sağlık durumunun ağırlaşmasmın ardından, tüm yetkileri resmen oğlu Prens Akihito'ya devredildi. Japonya Başbakam Noburu Takeşita başkanlığındaki kabine toplantısmdan sonra Hirohito'nun tüm yetkilerinin oğluna devredilmesi kararlaştırıldı. İmparatorluk Sarayı, 54 yaşmdaki Akihito'nun babasının yerine "tüm devlet işlerinde" söz sahibi olmasını hükümetten istemişti. EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA lngiltere Başbakam Margaret Thatchcr 1992'de yürürlüğe girecek olan "Avrupa Tek Senedi"ne yeniden karşı çıktı ve AT'nin sadece ekonomik bir birlik olmasını, "Avnıpa Birleşik Devlelleri"ne dönüşmemesi gerektiğini savundu. Thatcher'm bu görüşüne AT'den tepkiler gecikmedi. AT Dönem Başkanı Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu, Başbakan Thatcher'dan bu konuda resmi bir açıklama isteyeceklerini söyledi. Belçika'nın Bruge kentinde salı günü AT konulannda araştırma ve eğitim hizmetleri sunan "Avnıpa KoUeji"nde yaptığı konuşmada Thatcher, 1992'de AT üyeleri arasmda gümrük ve mu haceret kontrollerinin kalkmasıyla sınırların da bir anlamda kalkmış sayılacağım, bunun ise ülkelerin geleneksel özelliklerini ve parlamentolann niteliklerini temelden değiştireceğini söyledi ve lngiltere olarak buna karşı olduklarını belirtti. Thatcher, "Biz Avnıpa'mn ortak bir aıriaç için birlesmesini istiyonız. Ancak bu birleşme değişik gelenekleri ve parlaraentonun yasaraa yetkisini korumak ve her ülkenin kendi ulusal niteliğinden gurur duymasını sağlamak yönünde olmalıdır" dedi.Başbakan Thatcher,"1992 Avnıpa Tek SenedT'ne muhaiefet ettiği gibi, Avrupa Merkez Bankası kurulmasına ve İngiltere'nin Avrupa Para Birimi'ne (ECU) katılmasına da karşı çıkıyor. AT'yi siyasal bir birlikten çok, sadece ekonomik kolaylıklar sağlayan bir birlik olarak görüyor. Nitekim konuşmasında, "Aİ Avrnpalılık yönünde bir amaç değil, araçtır. Avrupalılığın tek simgesi de değildir" dedi. « * . . * Başbakan Thatcher, AT konusundaki olumsuz görüşlerinin herkes tarafından bilindiğini söyledi ve akademik bir AT araştırma merkezi olan "Avrupa Koleji"nde konuşma yapmaya davet edilmesini, savaşçıhğı ve kıyıcılığı ile tanınan Moğol hükümdarı Cengiz Han'ı "banş konusunda konferans vermeye davet etmeye" benzetti. Kahkahalarla karşılanan bu esprisine rağmen Thatcher'm konuşması AT çevrelerinde soğuk duş etkisi yaptı. Ana muhaiefet tşçi Partisi, Başbakan Thatcher'ı "kontroMen cıkmış bir diplomatik futbol holigam"na benzetti. Başbakan Thatcher, benzer görüşleri çarşamba günü Lüksemburg'da da dile getirdi ve Birleşik Avrupa Devletleri fikrinden "karabasan" şeklinde söz etti. AT aleyhindeki bu tutumuyla Başbakan Thatcher'm tngiltere'de iç siyaset yatınmı yaptığı ve Kıta Avrupası'na çekingen bakan İngiliz seçmeninin "hislerine ter ^m~ > cüman olduğu" ifade edilmekte. AT Dönem Başkanlığını yürüten Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu ise, BBC'ye verdiği mülakatta, "Başbakan Thalcher ın, Avnıpa Tek Senedini böyle tek yanlı olarak sorgulayabilecegine inanmam güç. Senet uluslararası anlaşmalarla saptanmış ve 12 üye ülke tarafından da kabul edilmiştir" dedi. Birkaç ay önce Avrupa Komisyonu Başkanı Jacques Delors'un, "10 yıl içinde sosyal ve ekonomik karariann yüzde 80'inin AT tarafından alınacağım" söylemesi üzerine de Başbakan Thatcher tepki göstermiş ve lngiltere Parlamentosu'nun yasama yetkisinin üstunde bir başka yetki tanımadığını vurgulamıştı. Ancak Başbakan Thatcher'm AT aleyhtarı tutumu kendi partisi içinde de o kadar benimsenmiyor. Avam Kamarası çalışmalanna yeniden başlayınca Başbakan'ın muhafazakâr milletvekilleri tarafından eleştirilmesi bekleniyor. . * • * * * # * * * • • * \hsüiu>nun yaklaşunı orijinal LEFKOŞA (AA) KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Rum yönetimi lideri Vasiliu'nun konuya yaklaşımının "orijinal" olduğunu, ancak bu yaklaşımla bir sonuca vanlıp Varılamayacağına ancak "birinci raund"un sonunda karar verilebileceğini bildirdi. Denktaş, dün Lefkoşa'da yaptığı açıklamada, görüşmelerle ilgili olarak, henüz halka ve siyasi partilere somut bilgiler verilebilecek duruma gelinmediğini belirtti. Denktaş, şöyle dedi: "Geneide iki tarafın eğUimi, fdsefesi, düşüncesi nedir? Geçmiş nasıl degerlendiriliyor, geleceğe nasıl bakılıyor? Bunlar hakkında sondaj mahiyetinde görüşmeler devam elmektedir. Bu ilk raunddur ve bu raund herhalde laraflann Cuellar ile New York'ta, ekim sonunda veya kasım ayında yapacaklan temasa kadar devam edecek. bir de Ne» York'ta Müşterek degerlendirme yapılacaktır. Kanımca goruşmelere müşterek bir talimal verme durumuna o zaman gelinmiş olacaktır. Neticede de vanlacak anlaşma haikın onayına sunulacak, haikın kabul etmediği bir anlaşma halka empoze edilmeyecektir." Vasiliu ile karşılıklı olarak birbirlerini dinlediklerini ve notlar aldıklarım anlatan Denktaş, "Ortada hazır bir anlaşma bulunduğu" ve bu anlaşmayı Vasiliu ile birlikte halka "alıştıra ahştıra kabul etu'recekleri" yolunda söylentiler çıkarıldığına işaret ederek bunların tümünün "yalan" olduğun bildirdi. Denktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın Vasiliu'nun konuya >aklaşımı orijinaldir. Bu yaklaşımla bir sonuca vanlabilir mi? Bu yaklasımla vanlacak bir sonuç Kıbns Türklerine istedikleri giivenceyi, eşitliği sağlar mı? " ÂDÂBANK& Sermayesi 6 Milyar lira olan ADABANK, 3. yılında sizlerle yeni. En üst düzeyden en alt kadrosuna kadar iecrübeli fakat bankacılıkta idealist, bankacılıkta atılımcı, bankacılıkta yenilikçi. GÜVENLİ ADIMLARLA GELİŞEN GUVENLI ADIMLARLA GELİŞEN ^ ^ ^ ^ Lübnarfda başkanlık seçîmleri ertelendi BEYRUT(AA) Lübnan'da, Emin Cemayel'den sonra görev alacak cumhurbaşkanını belirlemek üzere dün yapılması beklenen parlamento toplantısı 24 saat ertelendi. Erteleme karan üzerine çatışmalar çıktı. Lübnan Parlamentosu Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada erteleme karannın, "Sürduriilen çabalann ve arabulucuk girişimlerinin bir sonuca varmasını sağlamak ve Lubnan'ı 14 yıldır içinde bulunduğu krizden kurtarmaya yardımcı olmak" amacıyla alındığı belirtildi. Ancak seçimin yapılamaması üzerine başkent Beyrut'ta Hıristiyan ve Müslüman milisler arasında kentin çeşitli kesimlerinde şid. detli çatışmalar çıktı. Beyrut'un güneyindeki bir mahallede de EMEL örgütünün üst düzeydeki üç yetkilisi öldürüldü. Ajanslar çatışmalann Beyrut'un Müslüman ve Hıristiyan kesimlerini birbirinden ayıran yeşil hat üzerinde basladığını daha sonra da öteki kesimlere yayıldığını haber veriyorlar. Ayrıca kentte patlama seslerinin duyulduğu bildiriliyor. Bu çatışmalann Beyrut'ta son iki yıl içinde görülen en şiddetli çatışmalar olduğu, ölü ve yaralı olupolmadığı haberi alınamadığı haikın emin yerlcre ya da sığınaklara kaçtığı bildiriliyor. Öte yandan Lübnan'da Suriye yanüsı Şii EMEL örgütünün üç yetkilisinin öldürülmesi gerginliği iyice arttırdı. Polis tarafından verilen bilgiye göre, Davud Davud, Mahmut Fakih ve Hasan Sbayte adındaki EMEL yetkilileri, dün BeyTut'un güneyindeki kıyı yolu üzerinde bulunan Uzai'de ölü bulundular. 3. YILINDA SİZLERLE GÜÇLÜ... .4DABANK Yeni, Yenilikçi. Burma'da uzlaşma adımı BANGKOK (AA) Burma'da, askeri hükümetin, muhalefetten, seçimlere katılmak için partiler kurulmasını istediği bildirildi. Muhaiefet liderlerinden Tin Oo'nun bir sözcüsü, askeri yöneticilerin önceki gün ilk kez muhalefetle ilişkiye geçtiğini belirtti. Sözcü, askeri yöneticilerin, muhalefetin önde gelen liderlerinden Tin Oo, Aung San, Suu Kyi ve Aung Gyi'ypbir mektup g~öndererek yapılması düşünülen çok partili seçimlere katılmak iç'n hazırlanmalarım önerdiklerini söyledi. ADABANK Hizmette özel. İstanbul, Ankara, İzmir ve Mersin'deki kendi binalannda sizlere, tüm bankacılık işlemlerinde seçkin hizmet sunmada farklı. .ADABANK Guvenli, Güçlü. Güvenli adımlarla gelişen bankacılığında, gücünü, tecrübeyi, atılımı, yeniliği, farklılığı ADABANK'la beraber yaşayın... Nice yıllara ADABANK... Nice yıllara ADABANK'hlar. ^ ^ ANADOLU LİSELERİ ÖZEL OKULLARA DUYURU Yeni açılan Anadolu Liseleri ve Özel Kolejler ile kontenjan artırımından sonra bazı okulların ELT kitapları temininde zorluk çektikleri görülmektedir. ADABANK © Reagan BJ\Tde WASHINGTON (ANKA) Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald Reagan'ın 26 eylülde Birleşmiş Milletler 43. Genel Kurulu'nda bir konuşma yapacağı açıklandı. Beyaz Saray adma Başkan Reagan'ın Ulusal Savunma Danışmanı Korgeneral Colin Powell, Reagan'ın genel kurulda yapacağı konuşmanın "dünyadaki bölgesel çatışmalann çözümüne yardımcı olacak bazı yeni girişimler içerebileceğini" söyîedi. TÜRKİYE NİN EN BÜYÜK KİTAP İTHALÂTÇISI olan firmamız, stoklarındaki tüm yayınevlerinin kitapları ve uzman kadrosu ile emrinizdedir. İstanbul Merkez: OENEL MODORLÜK Büyükdere Caddesı No:40/A Ada Han MecidiyeköyİSTANBUL Telefon: 172 64 2026 (7 Hat) Telex: 27 27927 280 ADAB Tr. Telefax 172 64 46 İZMİR ŞUBESİ: Tuna Caddesı No:4 KızılayANKARA Telelon: 33 69 7073 Tetex: 46984 ADAX Tr Telefax: 33 69 76 Akdenız Caddesı No:1/C PasaportIZMİR Telefon 25 18 8413 93 16 Telex 52454 ADMI Tr Telefax: 254913 MERSİN ŞUBESİ: İsmet inönü Bulvarı. Kasım Ekenler iş Merkezi Zemın Kat No:1 MERSİN Telefon 39*29 (4 hati Telex 67604 AMRS Tr Telejax 39482 ANKARA İZMİR v Davutpaşa Cad. Serçekale Sok. No: 115 Tel: 567 12 14 • 16 Fax: 576 85 37 : Ziya Gökalp Cad. No: 17C Tel: 131 50 03 : 1371 Sok. Alkan Işhanı No: 5 Kat: 1 Tel: 25 13 65 • 66 HA ** , $ E T *™Wl *$•
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle