18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
rCumhuriyet BURMA Sahıbı Cumhurıytt Matbaacılık « Gazeıecıiık Turk Anonım Şırketı adına Nadir .Nadi % Genel Yayın Muduru Huın Ccmal, MUessese Muduru: Cmıae Ufaklıgil. Yazı t^len Muduru Okay Goaensi». # Haber Merkezı Muduru Yâlçıa B*>tr. Sayfa Duzenı Yöneımenı Ah Aear, • Temsılcıier ANKARA Vaicıa Dotaa, IZMİR Hiluaci Çrıiakajra, ADANA Cdal Ba?laagi(. İstanbul Habetlerı Erhu Akyıldız, Dış Haberler Ergua Bakı, Ekonomı. O s o u Ulagay, Kultur Cdal l'ster. Spor Danışmanı AMalkadir Vuctimaa. Duzekme Rcfilı Durba^. BılımEğıum Şakia Alpay, IşSendıka Şakraa Ktuarf, Yun Haberlerı. Nfc<»rt Oottn, Dızı Yazılar Ktnm Çalı>k»n. 0 KoordınatOr Ahmtl Kontbaa. # MaJı Işler. En>« Erkat. • Muhasebe. Buiral teatr • ButçePlanlama S«vgi Anıa # Reklam Ay}e Torua, Ek Yayınlar Halya Akyol % Idare HusoınGurer. Işleıme OndcrÇtlik, BılgıUlem. NaH laal. A»»» vr Kymr CumhunyM Mttbaaafak vt Guettolık T A.Ş. TOrk Ocat> C*d. 39/41 Ca|>lo|lu 34334 Isl PK 246hunbul Tcl 512 05 05 (20 hll). Tck> 2224« Fıx (I) 326 60 72 • Sumlar Aakm: Zıya Gokllp Blv lakıUp S No 19/4. Tel 133 II 4M7. Teta. 42344 F u (4) 133 II 41/428 • lımir H Zıya Blv 1352 SJ/3. Tel 13 12 30. Tckn 52359 F u (511 13 12 30 Inönu C»d 119 S No I Kıt 1. Tel II45501I973I. Tdex «2155. F u (71)328 056 TAKVIM: I EYLUL 1988 Imsak: 4.52 Ouneş: 6.23 Ögle 13.09 tkindi: 16.49 Akşam 19.45 Yatsı: 21.09 26 yıllık tek parti iktidarını "hata ettik" diye noktalayan Başkan Ne Win'den sonra gösteriler durmuyor Genelgrev yuyıkyon 644tutuklu serbest Genel greve devlet kuruluşları da katılıyor. Yaşam felce uğrctdı. öğrenciler ve işçiler yeni komiteler oluşturuyor. RANGOON (AP) Bur ma'da tek parti yönetimine karşı muhalefet hareketi ve genel grev sürerken çeşitli devlet kuruluşlarında çalışanlar da iş bırakma eylemine katılmaya başladılar. Rangoon Radyosu 644 tutuklunun daha yetkililerce serbest bırakıldığıru bildirdi. Son üç gün içinde kurulan genel grev komitelerıne bir dördüncüsü eklendi ve devlet görevlileri önceki gün yeni bir grev komitesi kurdular. Halen 120 kamu kuruluşunda çalışanJar greve katılmış tmlunuyorlar. Daha önce Öğrenci Birliği, Gemi Işçileri Birliği ve Demokrasi Komitesi adlı komiteler oluşturulmuştu. Bu komiteler etkinlikJerini açıkça yürüttükleri halde asiında yasadışı bir niteliğe sahipler. Çünkü tek parti yönetimi altında her türİi) demokratik örgutlenme yasaklanmış bulunuyor. Ülkeyi 26 yıl boyunca yönetmiş olan General Ne Win'in darbe yaptıktan sonra ilk yaptığı işlerin arasında öğrenci Birliği'ni kapatmak ve binasını yerle bir etmek olmuştu. Hemen her iş koluna yayılmış bulunan genel grev yaşamı felce uğratmış durumda. ÖzellikJe demiryolu işcilerinin grevi yuzünden şehirlerarası ulaşım çok büyuk ölçüde aksıyor. Hükümet yaptığı çağnlarla işçileri greve son vermeye çağınrken, Budist rahiplerden de yardım istedi. Bu arada halkı yatıştırmaya yönelik olarak yüzlerce tutuklu daha serbest bırakıldı. Rangoon Radyosu 644 tutuklunun salındığını, böylece son uç hafta içinde serbest bırakılan tutuklulann sayısının 7189'a yükseldiğini duyurdu. Bıırma 'çok parti' istiyor göre, toplam 120 kadar kişi can verdi. Ana muhalefet çevreleri bu sayıyı üç bine kadar yukseltiyorlar. Buna karşıhk Maung Maung, gösterilere karşı asker ya da polis kullanmıyor. Dolayısıyla protesto olayları çok daha genişlediği halde kimsenin burnu kanamadı. Ancak geçen hafta üç hapihsanede birden çıkan ayaklanmanın bastınlışı Maung Maung yönetiminin itidaline gölge düşürdü. tsyanı bastırma sırasında muhalefete göre yaklaşık bin mahkum, hukümete göre ise 57 kişi öldü. Turist sayısı 7 ayda 2 milyon ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'ye bu yılın ilk yedi ayında gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 39 oranmda arttı. Bu yıl gelen turist sayısı ilk yedi ayda 2 milyon 91 bin 259'a ulaştı. Türkiye'ye en fazla turistin Federal Almanya'dan geldiği ve bu yıl Türkiye'yi ziyaret eden Federal Alman turist sayısının 401 bin olduğu bildirildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, en çok turist gelen ülke sıralamasında Federal Almanya'yı 244 bin turistle Ingiltere, 206 bin turistle Yunanistan, 192 bin turistle de Yugoslavya izledi. Bur ma'da son bir aydır halk çok partili demokrasi istemiyle büyük gösteriler yapıyor. Sosyalist Program Partisi'nin tek parti iktidan saüanıyor. 18 gün boyunca başa geçen General Sein Lwin, gösterileri kanla bastıramayınca pes edip, çekilmek zorunda kaldı. Dış Haberler Servisi Bir Güneydoğu Asya ülkesi olan Burma'da halk 26 yıllık dikta yönetimine karşı isyan halinde. Son bir aydır "çok partili demokrasi" istemiyle yapılan gösteriler, çatışmalarda çok kişinin ölmesine rağmen surüyor. Burma bu olaylarla birlikte, yıllarca süren bir suskunluk perdesi arkasından sıyrılıp dünya kamuoyunun gundeminde en ön sıralara oturdu. 26 yıl önce bir askeri darbeyle iktidan ele alan ve o günden beri yönetimi elinde tutan "Burma Sosyalist Program PartisT'ne karşı Burma'da gösteriler gjderek yoğunlaşıyor. An arda başa geçen yöneticüerin de, halkın muhalefetini durduramadığı gözleniyor. Burmalı öflrenciler gösterilerde halk kahramanı Aung San'ın resmini taşıyorlar. (rotofiraf: Reuter) Lider kalmadı KİMLİK KARTI: BURMA Nüfusu: 37 tnilyon. Dili: Burmaca. Din: Budist (%85J, Hindu ve Hıristiyan. Yiizölçiimii: Yaklaşık 450 bin kilometre kare. Yonetim Şekli: Sosyalist Cumhuriyet, Tek parti sistemi. Burma Sosyalist Program Partisi iktıdarda bulunuyor. Belli Başlı Üninler: Pirinç, şekerkamışı, yer/ıstığı. Madenler: Petrol, kurşun, gümuş ve değerlı taşlar. lhncat:472milyon dolar/1980). İthalat: 354 milyon dolar (1980). tiği Burma'da bu bile, kuşkusuz yetersiz olmakla birlikte, muhalefet adına kazanılmış bir ilk başarıydı. Maung Maung'un da muhalefet selini durduramayacağı çok kısa surede anlaşıldı. Sıkıyönetime son vermek, tutuklulara af çıkartmak, askerleri kışlalarma geri çekmek gibi önlemler de^ıalkı yatıştırmaya yetmiyordu. "Arük demokrasi istiyoruz" diyen halk tam anlamıyla çözülme sürecine girmiş yönetimin elinden iktidan ülkenin pek çok yerinde fiilen alıyordu. General Sein Lvvin'in koltuğuna mal olan protesto gösterileri çok kanlı geçti. Resmi rakamlara Bununla birlikte muhalefet hareketinin önundeki en büyük engel, iktidann zayıflayan direnişinden çok kendi içinde bolunmüş ve daha da önemlisi başı çekebilecek, kendini kabul ettirebilecek bir liderden yoksun olmasıydı. Newsweek dergisi 26 yıllık bir dikta yönetiminin siyasal ortamı kuruttuğunu ve bir siyasal liderin sivrilmesini engellediğini yazıyordu. Diplomatik çevrelerde, olası liderler arasında adı geçenlerden biri 70 yaşındaki Aung Gyi. Emekü tuğgeneral olan Aung Gyi muhalefet saflarında yer aidığı için atıldığı hapishaneden geçen hafta çıktı. Ancak başta öğrenciler olmak üzere muhalefetin bir bölümü Aung Gyi'nin asker geçmişini ve Ne Win'le işbuiiği yapmış olmasını unutmuyor. Olası bir lider olarak adı geçen bir kişi de, Burma'nın bağımsızlık mucadelesinin kahramanlanndan bir liderin kızı olan Aung San Suu Kyi. Ne var ki onun da siyasal deneyimi yok. Takograf başlıyor ANKARA (ANKA) Otobüs ve kamyonlara dijital takograf takılmasına bugün başlanacak. Hileli kullanıma ve kurcalanmaya olanak vermeyen yeni tip takograflar, yarmdan başlayarak 34 ildeki 47 ayrı merkezde araçlara takılacak. Dijital takograf uygulaması konusunda bilgi veren Emniyet Genel Müdurlüğü Trafik Dairesi Başkanı Abdullah Aldoğan, bugün başlamak üzere, tüm yurtta yeni tescil edilen veya devredilen otobüs ve kamyonlara dijital takografların takılacağını açıkladı. Aldoğan, uluslararası karayolu taşımacıltğı belgesine sahip araçlarınsa kapsam dışı tutulacağını bildirdi. Bir özeleştiri Burma'da dönüm noktası 25 temmuz günüydü. O gün Burma'mn 26 yıllık diktatörü General Ne Win, dinleyenlerin hiç kuşkusuz kulaklarına inanamadıkları bir açıklama yaparak "görevinden aynldıgını" bildiriyordu. 77 yaşındaki başkanın bu kararı "olaganöstii" bir seydi, ama asıl şaşırtıcı olanı General Ne Win'in aynı zamanda bir "özeleştiri" de yapması ve ülkenin içinde bulunduğu bunalını ve yokluktan kendisinin, kendi yönetiminin ve yıllar boyunca izledikleri politikanın sorumlu olduğunu itiraf etmesiydi. Başkanın bu açıklaması ister is temez halka verilmiş bir işaret gıbiydi. Nitekim ülkedeki tek parti yönetiminin kurucusu bile ağzını açıp "hata ettik" derken bu yönetimin yıllardır çilesini çekenlerin daha fazla suskun kalmalan ya da zaten son aylarda yer yer baskaldıran bir avuç aktif muhalifi daha uzun süre yalnız bırakmaları beklenemezdi. Kanlı general Başkaldırmak için çok meşru bir gerekçe de ortaya çıkmış, General Ne Win istifa etmiş, kurduğu yönetimi eleştirmiş, "başanh" olamadık demişti, ama devlet ba$kanı olmak üzere Sosyalist Prog ram Partisi Merkez Komitesi'nin seçtiği kişi yine duzenin önde gelenlerinden General Sein Lwin'di. Üstelik bu general binlerce kişiyi öldürmekle suçlandığı için "kasap" lakabıyla anılan biriydi. Kısaca Ne Win gidiyor, ondan daha beter biri geliyor, duzen yerinde kahyordu. General Ne Win'in özeleştirisi bu koşullarda havada kalmaya mahkumdu. Başını öğrencilerin çektigi bir muhalefet hareketi kısa zamanda büyudu. Başkent Rangoon'da ve ülkenin taşra illerinde halkla güvenük güçleri karşı karşıya geldiler. General Sein Lwin'in "refleksleri" hep aynıydı: Baskaldıran halkı şiddetle bas tırmak, protesto gösterileri yapanlara cop vurmak, göz yaşartıcı bomba atmak, kurşun sıkmak, hapse tıkmak... Lwin pes etti Ne var ki "büyıi bozulmuştu". Bu kez muhalefet baskıdan yılmıyordu. Kısa zamanda pek çok kişi "çok partili demokrasi" gösterilerinde can verdi. Devlet başkanlığına seçildikten tam 18 gün sonra General Sein Lwin pes etti ve çekildi. Lvvin'in yerine seçilen Maung Maung ise yine duzenin sadık bir adamı olmakla birlikte eski adalet bakanı olarak sivil bir kişiydi. 26 yıldır askerlerin yönet Söz muhalefetin Şu anda muhalefet çok partili demokrasi isteğinde ve buna giden yol olarak "geçici demokratik hökamel" kurulmasında birlik halinde. Her ne kadar bir liderlikten yoksunsa da Maung Maung yönetiminin olaylan denetleyebilme gücünü giderek yitirdiği gözlemleniyor. Bir baska deyişle, muhalefetin çok yakırıda hiç alışmadığı bir görevle, iktidan almak göreviyle karşı karşıya grjmesi söz konusu olabilir. Telefonla posta kodu ANKARA (AA) Mektup ve öteki gönderilerin üzerine yazılması gereken posta kodları, bundan böyle telefonla da öğrenilebilecek. posta kodunu bildirecek 019 servisi, dün Ankara'da deneme çalışmasına başladı. 019 servisi önümüzdeki günlerde başta istanbul ve Izmir olmak üzere, öteki şehirlerde de hizmet verecek. Ders kitabında kargaşa İZMİR (Cumhoriyct Ege Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı'na baglı Devlet Kitapları Şefliği, bakanlığa ait depolarda bulunan ve satışı durdurulan 1987 yılı basımı ders kitaplannın fıyatlarım 1988 yılı fiyatlarına eşitlemek için bandrol basımına basladı. Kitaplann bandrollenmesi işlemini 15 eylüle kadar tamamlayabilmek için depolarda çalışan görevliler, geceleri ve hafta sonlan da fazla mesai yapacaklar. Bu arada bayiler de ellenndeki eski basım kitapların satışını durdurarak, bakaıılığın bu konuya açıklik getirmesini bekliyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı yayınlarının "yüzde 50 indirimli satılacağı" açıklamasmdan sonra başlayan kanşıklık surüyor. Bu yıl ders kitaplannın eksik olmaması nedeniyle daha düzenli bir satış bekleyen bayiler, kanşıklıklar nedeniyle zor duruma düştüler. Bakanın yüzde 50 ındirim açıklamasmdan sonra 18 temmuz tarihinde bakanhğa ait depolardan kitap satışı işlemi durdurubnuştu. Ancak bir çok bayi, bu açıklamadan önce 1988 yılı baskısı kitapları özerlerindeki etiket fiyatlanndan, "indirimsiz" olarak almış ve parasını yatırmıştı. Yetkililer, bu bayilere kestirdikleri faturanm yüzde 50'si tutarındaki miktan, "kitap olarak" ödeyeceklerini ve bu bayilerin zaranmn bu şekilde karşılanacağını söylediler. Öte yandan 1988 yılı basımı ders kitaplannın satışrna "indirimli" olarak baslanmasına karşın, 1987 basımı kitaplann da fıyatlannın "1988 yılında basılan kitaplann fiyatlarına" eşitleneceği açıklandı. Bunun için bakanlığa ait depolarda eski basım kitaplann üzerlerine yeni bandrol yapıştırma işlemlerine başlandı. Bandrol basımı işlemlerinin 15 eylüle kadar tamamlanması için, görevliler gece ve hafta sonları fazla mesai yapnıak zorunda kalacaklar. Bu arada bakanm 'Indirim" açıklamasmdan önce 1988 yılı basımı kitapları alan ve Uzerlerindeki fiyattan "indirimsiz" olarak satan bayilerin de "iukstz kazanç" elde etmiş olacağı savunuldu. Kan hastaları derneği ANKARA (AA) Akdeniz anemisi bulunanları belirlemek ve hastalara yardımda bulunmak amacıyla "Doğuştan Kan Hastahkları Koruma Tedavi ve Dayanışma Derneği" kuruldu. Derneğin kurucuları arasında yer alan Hacettepe Üniversitesi Çocuk Hastanesi Hematoloji Bölümü öğretim.uyelerinden Prof. Dr. Çiğdem Altay, kahıımla geçen Akdeniz (Talesemi) ve orak hücre anemisi gibi kan hastaiıkiannın kesin tedavisi olmadığmı söyledi. 6 Dünyanın en büyük sinema oyuncularından Murray Abraham 'Abdülhamit'rolü ile aramızda Bu role bayılıyonun, tam 300 kadınım var!..' tür ve dostluk adamı, geniş bir yürek. Onunla her zaman birlikte çalışmak isterdim." Abraham, Amerikalılann insanlan hemen sınıflandırmak, etiketlemek konusundaki tutumlarını eleştiriyor: "Ben Amerika'da her rolün altından kalkabilecek büyuk bir aktör değilim. Ancak şu veya bu rollerin adamıyım. Tarihin içinden gelen egzantrik tipler... Bakalım, ne zaman bana modern bir rol önerecekler!.." Abraham'ın gonlü asıl tiyatroda, anladığım kadarıyla... Broadvvay'de Mike Nichols'un rejisiyle ve Robin VVilliams'la birlikte oynayacağı "Godot"dan, geçen yıllarda oynadiğı Shakespeare'ın "Bir Yaz Gecesi Rü)ası"ndan heyecanla söz ediyor: "Ama sinema çok daha fazla para getiriyor. Ve Amerika, inanın çok pahalı bir ulke... Yalnız çocukların okul masrafları bile (2 kızım var, biri 18'inde) inanılmaz sayılara varıyor. Onun için "Amadeus" gibi hem başanh hem de doğrusu para getiren rolleri heyecanla bekliyorum." Abraham'la filmde Nakşidil MURRAY VE BONO KIZI Murray Abraham. Harem Oaıresı ndekı çekım biter bıtmez. uzermdekı padısah I Abdülhamit gıysısıni çıkanp.Mmde Smeperver Sultan (Aimee) ile olan ilişkisi rolünu oynayan. James Bond fılmlerının Isveç kokenlı güzel oyu. u usu Maud Adamsla sohbete koyuluyordu (Fotoğraf Lale Fıloğlu) üzerine konuşuyoruz. Romanda Babam dolayısıyla Arapça başanlıydınız" gibı mektuplar alı keliydi.. Onu süreklı görmek, baAbraham, filmin ana temasının (Michel de Grece'in "Sara> bilirim. Belki de kökenlerim, ba yorum... Ayrıca Kingsley, Salie na kompleks veriyordu. bu yonde çok olumlu olduğunu GecesiLa Nuit du SeTail" adlı rona İngilizceyi degişik aksanlarla ri rolü için ilk düşünulen aktörMurray Abraham, istanbul'u belirtiyor: " Bir yabancı geliyor, manı, sahi bu roman niye Türkkonuşma olanağını getiriyor. Sa dü. ve Turkleri gerçekten sevmiş. Ben sizin kültürünuze, üstelik saraya çeye çevrilmedi?), anımsıyorum, lieri'nin İngilizcesi, Bernardo Buradan "Amadeus"a atlıyo bu konudaki klasik sorulan sor giriyor.. Ve orda kabul ediliyor. Abdülharait'in kızla ilişkisi (padiGui'ninkinden farklıydı. Abdül ruz. Abraham, "Amadeus"u sah muyorum, ama kendisi ozellikle Bu çok önemli." Biz de ona, di şahın yaşı gereği) daha çok duyhamit'i ise kafamdaki Arapça nede oynamamış. Milos Forman' söyluyor: "Bakın dostum, sizin limizin donduğunce, Osmanlı'nın gusaldır. Ya filmde? "Filmde de müzikalitesine yakın bir Ingiliz ın bu film için ncdensc tumuyle olağanüstü bir kentiniz, ulkeniz bir dönemdeki başansının, insan oyle... Ama cinsel yanı da yok deceyle konuşuyorum. Ama eğer sahnedekinden farklı bir kadro ve insanlarınız var. Hele Bulgaris ları, sanat, bilgi ve beceriyi, han ğil. Dostum, ben sadece 49 yaşıngerçek Abdülhamit fngilizce ko oluşturduğunu söyluyor. Salieri tan deneyinden sonra (film, orda gi kokenden olursa olsun, kabul dayım. Ve Nakşidil, gördunuz mü nuşsaydı nasıl bir lehçesi olurdu, içinse, Kingsley, Donald Suther başlamış), buraya gelmek, bize etmesinde yattığını belirtiyoruz. bilmem (Filmde Ambre O'Shea hiç biiemeyeceğiz! land, Albert Finııey gibi sayısız cennete gelmek gibi gözüktu. İn Tarihe meraklı olduğunu sandı adlı gerçekten fıstık bir sarışın oyAbraham'a Ben Kingslev'iıı rakipleri varmış. Peki, nasıl ol sanlarınız öylesine saygılı ve seve ğım Abraham, Osmanlı'nın bu sı nuyor) dayauılmaz bir kız..." "Pascali'nin Adası" adlı son fil muş da... Abraham, elini gökyu cen ki.. Size dostluk duyuyorlar, yasetinin, Kubila> Han'ın büyük Sonra yemek bitiyor ve ekip, minde şakır şakır Türkçe konuş zune kaldırarak, "Allah" diyor. ama rahatsız etmekten de çekini imparatorluğunu kurmasındaki çekim için yeniden Hünkâr Sofatuğunu anımsatıyorum. Meğerse "Bu, gerçekten Allah'ın bir liıt yorlar, arava saygılı bir mesafe bakışla aynı olduğunu belirtiyor. sı'na yollanıyor. Dünyanın en butam baltayı taşa vurmamış mı fu oldu" Peki bu filmden en çok koyuyorlar. Şoforum (şimdi de Abraham'a biraz da 'Gülün yuk oyunculanndan birini ağırlıyım? neyi anımsıyor? arkadaşım) Bora beni evine, aile Adı"ndan izlenimler soruyorum. yoruz ulkemizde ve onu gerçek bir Evet, gordum.. Olağanustu En çok Oscar törenini anını sine götürdü, Sarıyer'de balık ye O filmden olağanustu dostluklar Turk dostu olarak buluyorum. bir oyuncu. Onu hep benimle ka sıyorum. Hele ilk filmiyle Oscar dik. Olağanüstü bir ulke burası.. edindiğini, en başta Sean Con Eminim ki "Gözde" filmi de ulrıştırıyorlar, biliyor musunuz? almak çok garip bir duygu. Oscar Ve bu filmin, bu guzclliklerı ta nery'yi tanımanın keyfıni anlalı kenıiz için, Topkapı için, İstanbul "Ba> Abraham, 'Amadeus'ta çok heykelciğini evimde saklamak is nıtmada çok yardımcı olacağını yor: "Olağanustu bir adam. Bir için, Osmanlı hoşgorüsu için iyivdiniz, ama 'Gandi'de daha temedım, anneme verdım. lehlı soyleyebılirim". James Bond değil, çağdaş bir kul onemli bir tanıtım oğesi olacak... Amadeus filminde Salieri rolü ile Oscar kazanan, Gülün Adı'nda engizisyon papazı rolüyle belleklere yerleşen Murray Abraham, Gözde filminde I. Abdülhamit'i oynuyor. Film Topkapı Harem Dairesi'nde çekiliyor. İstanbul'u olağanüstü bulan Murray şö'yle diyor: "İnsanlarınız saygılı ve sevecen, size dostluk duyuyorlar, ancak rahatsız etmekten çekiniyorlar. Şoförüm ve arkadaşım Bora beni evine götürdü, Sarıyer'de balık yedik." ATİLLÂ DORSAY Topkapı Sarayı hareminin Mimar Sinan yapısı ünlü Hünkâr Sofası'nda padişah I. Abdülhamit, tahtı çeviren tullerin arasından elini uzatarak, karşısındaki ">eni sevkıyat" cariye grubundan birıni işaret ediyor. Harem ağası, ağzı kulaklarında koşup bu talihli genç kızı padjşaha göturmek istiyor. Ama kız, öfke ve korkuyla gerisin geriye kaçmaz mı? Çunkü o, Napolyon'un karısı Josephine'in kuz;xu Aimee'dir, soylu bir Fransız kızıdır.. Hareme nasıl düşmüşse düşnvjştür, ama kendisini kolay teslim edecek değildir.. İşte "Gözde" filminin bu sahnesinin, defalarca yinelenen provalardan sonra çekimini izliyoruz. Bir ara veriliyor ve ekibin Türkiye'deki temsilcisi Eriş Akman dostum sağolsun, bir dakika sonra karşımda Abdülhamit'i, pardon Salieri'yi buluyorum. Yani Murra> Abraham'ı demek istiyorum.. Bu unlü aktörle, sadece 2 filmle (Ama ne iki fılm ve ne iki rol!) sinema dünyasına parlak bir giriş yapan, "Amadeus"laki Salieri ve "Gülün Adf'ndaki engizisyon papazı Bernartlo Gui oyunlarıyla belleğimize yerleşen o>uncuyla böyle birdenbire, Topkapı Sarayı'nda tam padişahların attan inip validelerınin elinı öptukleri eşiğin ustunde buluşmak öyle garip bir duygu ki!.. Nasıl hisstdiy orsunuz kendinizi burada? Çok iyi... Bir Osmanlı padişahı için İstanbul'dan ve Topkapı'dan daha iyi bir yerde olmak düşunulebilir mi? Karşılıklı guluşüyoruz. Ve o zaman, Murray AbrahanTın, sonradan daha iyi kavrayacagım olağanustu alçakgönullülüğünü fark ediyorum. Salieri ve Bernardo Gui'den sonra bu rol nasıl? Hepsi de tarihsel kişilikler.. Ortak noktaları bu.. (Sonra muzipçe gulüyor). Ama onlar kadınsız rollerdi. Burda ise bol kadınım var. 300 tane!.. F.Murray Abraham'la daha sonra Topkapı Sarayı 'nın lokantasında bir araya geh'yoruz. Salata ve imambayıldısını buyuk bir iştahla yiyor, sonra tas kebabma rağbet etmeksizin yanıma geliyor, konuşmayı surdürmemizi istiyor: "Çekim öncesi çok yemem, sonra uykura gelivor." Murray Abraham'la son derece keyifli, dostça bir konuşma yapıyoruz. Aktör, bir tiyatro oyuncusu olduğunu, sanatla ilişkili en iyi anıiarının tiyatro anıları olduğunu soylüyor. Sahnedeen sevdiği rol Cyrano olmuş (Ben de fîlmin 1950 yapımını birkaç gün önce TV'den izlediğimi soylüyorum, Jose Ferrer'in yorumunu tartışıyoruz). Filmden hemen sonra Nevv York'a donerek, Beckett'in "Godot'yu Beklerken"inde oynayacak.. Amerikalı akîörün Suriyeli bir baba ve İtalyan bir anneden Texas'ta doğduğunu öğreniyorum. Işte gerçekleşmiş bir "Amerikan ruyası"!... AÖF%n yeni büroları ANKARA (AA) Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi, Gaziantep ve Malatya 'da da bürou açtı. Yeni açılan iki büroyla, fakültenin öğrenci kayıt merkezi 21 'e yükseldi. Açıköğretim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semih Büker, 19881989 öğretim yılı için Gaziantep ve Malatya'da da öğrenci kaydı yapılacağını belirterekı en kısa zamanda diğer büyük yerleşim merkezlerinde de büro açılacağım bildirdi. Öte yandan, Açıköğretim Fakültesi'nin isletme ve iş idaresi bölümlerine girmeye hak kazanan adayların kayıtları 516 eylül tanhleri arasında yapılacak. Adaylara gerekli kayıt dosyalarınm postalanma işlemleri tamamlandı. Adaylar kitaplannın bırinci setleriyle birlikte kimlik kartlarını da kayıt merkezlermden alabilecekler. Kayıtlar kesinlikle postayla yapılmayacak. Mamııre\v yupişlet ANAMUR (AA) Içel'in Anaınur ilçesindeki tarihi Mamure Kalesi, Kultur ve Turizm Bakanlığı'mn, taşınmaz kültür varlıklannm restorasyonu, işletmesi ve süre sonunda bakanhğa devredilmesi ile ilgiti yapişletdevret sistemi kapsamına alındı. Romahlar tarafından M.S. 3. yuzyılda yaptırılan, 1228 yılında Selçuklular tarafından Bizanslılardan alman Anamur'a 6 kilometre uzaklıktakı tarıhı Mamure Kalesi'nin tanıtım calışmaları surdurüluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle