23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/8 HABERLERİN DEVAMI 6 AĞUSTOS DÜNYADA BUGÜN Amsterdam Y A Amman A Atna A Bajdal Barcekma A A Bastt Y Belgrad Y Berlın A Bonn Y Bruksd BudapeşB Y A Cenevre A Cezayv A Ûdde A Dubaı A Frjnktun A Gme HelanB Y Kaluıc \ KMn Leftaışa 20° 39° 37° 41° 27° 21° 27° 19° 22° 20° 17° 21° 36 43° 45° 23° 38° Y 18 Y 20° A 29° Madnd A 21° Mibno Y 31° Montrcal 8 20° Mostora A 20° Mumn B 26° too Y 16° A 23° Pans Y 19° Prag A 45° ftyad B 32° Roma Sofya Y 31° Sartl A 40° A 38° lel Avw A 27° Tunus Y 20° ,.v»*ıw A 20° **Venedık Viyana Y 29° Wash.nçtoci A 38° Zıınh A 20° 1988 HAVA DURUMU Meteoroloıı Genel Müdürtuğü'n den alınan bılgıye gore yurtta yağış bektenmıyor Bütun bölgetenmız az bulutlıı ve açık geçecek HAVA SiCAKLIĞI Değışmeyecek RUZ GÂR Kuzeyvedoğuyönlerdenıiafif ara sıra orta kuvvette esecek Denızlerde Doğu Karadenız ve Akde nızde gun batısı ve todos, ötekı demzfenmcrJe yıldız ve poyrazdan 35 kuvvetınde saatte 1021 denız mılı ^ n Qğ(Q ^ g ^m3 ^z bulutu ve acık geçecek ruzgâr hızla esecek denız mutedıl dalgalı k u z e y w d O ğ U yönlerden hafıf ara sıra orta kuvvette eseolacak Tahmını dalga yuksekJığı 05 c e k g ö ) kuçuk dalgalı to 15 metre dolayında bulunacak ' yajpiu'lu TURKIYE'DE BUGUN A 37° 23° Dıyarbak A 33° 21° Edıme A 37° 22" Erencan A 31° 17" Erzjrum A 24" 12° Esmsehır A 32° 16° Gaaantep A 35° 24° Gifesı.n A 37° 22" Gumushıne A A 28° 17" Hakkirı A A 39° 22° ' » a r a A A 35° 16° Isîanbul A A33°17">tznu A A 33° 15° Kars A A 30° 1«° Kasumonu A A 31° 14° Kaysen A 35° 17° Kırttarelı A 35°22°Konya A 30° 11° Kutahya A 36° 20° Malalya 39° 22° Marasa 36" 16° K Maras 30° 15° Mefsın 26° 10° Mujla 33° 15° Muş 37° 23° Nıjde 29°22°0fdu 28° 18° Samsun 32° 17° Snrt 32°22°S<noo 37°25°Sıvas 22° F l e k ı r t a j 30° 12° Tratam 31° 12° luncek 31° 16° Van 32° 15° Yorçal 35° 16° ZonjuMak A A A A A A A A A A A A A A A A A A A 39°22° 37° 22° 35° 25° 38° 17° 29° 15° 30° 14° 28° 22° 28° 21° 2920° 39° 22° 29° 22° 29° 12° 3 P 21° 29° 22° 34° 17° 35° 19° 26° 12° 28° 12° 28° 20° POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Alev Er, bır uzun yuruyuş gıbı gorunen 68'lılerı yazmış Kıtabın bır yerınde de 47'lıler dıyor 47'lıler, 68'lıler, ıkısı de bır kapıya çıkar Bırı (47'liler) doğum yılı, ötekı (68'lıler) eyleme geçış yılı Bır kuşağın başkaldırı tarıhı dedenebılır Kıtapta bıreylemın ırılı ufaklı, ölü canlı bütun kışılerıne değınılıyor Elıf Öztürk, ya da eskı adıyla Elıf Gonul Tolon, gerıye dönüp baktığında, parıldayan bır gençlık ve dünyaya dogru bır yürüyüş görüyor Ne dermış Ismet Ozel, Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum Ardından eklermış, 'Merak, devnmcının hazırlığıdır' Pekı, devrım nerde, şaır Ismet Ozel nerde şımdı7 Bozkurt Nuhoğlu, tezkere bırakmış bır devrımcıye benzetilh yor Öğrencılerın en buyük eylemlerı ışgallerdır Nuhoğlu, 'Istanbul Unıversıtesı Işgal Kuvvetlerı Merkez lcra Konseyı Üyesı'dır Bır ışgallerın boyutuna bakın, bır de Bozkurt'un boyuna ">fahu Alev, ne dıyorsun şımdıkı gençlığın dunjmuna'" Ne desın Alev? Gene 28 nısanlarda rektörluk ışgal etmıyorlar mı 9 Demek gençlık denınce bırbırının tarıhsel uzantısı akla gelıyor Ya da başka bır eylem bılmıyorlar "Neler yapabılırdık de yapamadık?" "Ne bıleyım ben, partıler kurardık mesela" Bır de Atıl Ant'ın durumuna bakmalı Ankara'da devrımcı hareketle ılgılı kaldırılan hertaşın altında 0 var Sağ sol çatışması, Tuslog a yuruyuş, Amenkan Haberler Merkezı'nı protesto gıbı polısıye her türlü vukuatta onun adı geçıyor Ya arananlar, ya gözaltına alınanlar lıstesınde Hapısteyken bıle polıs onu yapılan eylemlere katıyor Eee bır dönemın devrımcısı böyle olur' Dışarda bır bayrak gıbı dalgalanırken adı, değıl mı 7 Müfıt Özdeş, bugun Istanbul'un, belkı de Türkıye'nın en tanınmış çevıri bürolarından bırının sahıbı Devrımden elını, eteğını kesmış Yıtık olduğu yıllarda Emnıyet sandığı önunde babasını görürdüm Usulca sorardım "Na'ber?" "Vallahı hıçbır haber yok " Bız böyle konuşurken Müfıt, El Fetıh'te talım görurmuş Bemm Ozdeş aılesı ıle eskı bır ılışığım var Oğuz Özdeş'le de, Gündüz Özdeş'le de mahalle ve okul arkadaşıyız Bugünkü olaylara bakışı şoyle "Insan nereye kadar gıdeceğını bılmelı ve ondan otesı ıçın kalabalık etmemelı" Bır 68 dınozoru gıbı görunmek ıstemıyor Sultanahmet Cezaevı'nın kapılan ılk kez toplu oğrencı tutuklamasına açıhyor Tutuklanan yedı genç arasında oğrencı olmayan bır kışı var TMGT Genel Sekreterı Raıf Ertem Başbakan Demırel ıçın gösterı yapacaklarken karşılarına Devlet Bakanı Seyfı Öztürk çıkıyor Bugun o gunlerı gulerek anıyor "Tam bız okuiun onune geldık, dıyor Fahrı Aral, bır ateş koptu Ne oluyor demeye kalmadı Mehmet'm yanımda yığıldığını gördum " Arkadaşı olmuştu Bır dönemın Orman Fakultesı öğrencılerının lıderı, DevGenç yönetıcısı Afışlerın bebek yuzlu genllası olarak bılınır VVanted'larda yüzu oyle gorunur Artık ıkı ansıklopedının de hem yazarı, hem yönetıcısı Onu en son, 1972'de, Davutpaşa Askerı Cezaevı nde DevGenç davası sanıkları arasında görduler Gelır gelmez ağalar komunüne gırdı Çabuk çıktı Lısansustu oğrenım yapmak ıçın yollara duştü Şımdı Istanbul mılletvekılıdır Özal'ın prenslerı arasında sayılıyor Adı mı'' Adı, Cavıt Kavak Ozal yenı zuhur ederken ağabeyı ıle bır MersınAdana yolculuğu yapmıştık Ozal ıçın kazanır mı, kazanmaz mı dıye kuşkuluydu Kazanmasa kardeşı yenı bır seruvene daha gırmış olacaktı Tanımı iyı koymuşlardı Ozal kazandı Ikı dönem de kazanıyor Ya sonrası? Yazıyı unü ıle bır efsane gıbı görunen Ertuğrul Kurkçu ıle bağlamak ıstıyorum Çıkışında bırden DevGenç'ın başına geçtı Her türlü devrımcı eylem ın ıçındeydı Sonunda Kızıldere'de arkadaşları ıle kuşatıldı Arkadaşları başta Mahır Çayan olmak uzere ünlüler orkestrasıydı Hepsı basıldılar Baskından yalnız Kurkçü sağ çıktı Sağ çıkmak suç mu 7 Değıl, ama onu suçlayanlar vardı Oysa sağ çıktığı ıçın kutlamaları gerekırdı Sağ çıkışı çözumlenemeyen bır denklem sayılıyor Turlu hapıshanelerde yatarak hapıslık denen devı yendı, çıktı Bır gün her şey açıklanacaktır. 68'lıler bır kıtap Londra Ankara Anak>a Anıatya Artvın Aydın BaMcsr Bıleak BıngAI Bıtlrs Bolu BursJ ÇaıuMale Çorum Demrt « Karanlığa Kurşun... K« B öuiuüj K naiı S s sl V 17° 39° 17° A 22° A 38° Gelir Dağılımında Adaletsizlik... lan yetersız kalıyor " Prof Celasun, ayrıca vergı yuku hafıf olan 1988|de yuzde 14'e duşmuştur 3 Ücret ve tarım kesımınde meydana ge sektorlerden daha fazla vergı alınması gelen bu gerılemeye karşılık, kârfaızrant uç rektığıne, boylece ucretler ustunde baskının lüsunün mıllı gelır pastasındakı dılımı büyü azalabıleceğıne dıkkatı cekmektedır muştur 1980'dekı yuzde 42 88 den bu yılkı Nerede verımlılığı arttırıcı sabıt sermaye yuzde 73'e yatırımları'? Yok, ama kıyılarımızda luks tekne, yollaDoç Özmucur bu konuda şoyle dıyor "1980'den bu yana yenı teknolo/ık yatırım rımızda luks arabaların sayısı gun geçtıkçe lar yapılmadı Eskı atıl kapasıteler kullanıldı artıyor' Yanı sanayıcı, urettığını satabıldığı ıçın gerı Vergı yüku devede kulak olan kesımlere teknolo/ılı fabnkasının teknolo/ısını yemleme ılışmeye nıyetı olmayan devletımız, bordro zorunluluğunu duymadı Ucretlı • maaşlı ke mahkumlarından kesılen vergılerden hayalı sımın mıllı gelırden aldığı pay korkunç boyut ıhracatcılara bol keseden dağıtabılıyor1 lara ulaştı ve tehlıkelı bır sınır olan yuzde 10'a Ornekler çoğaltmak gereksızdır Çunku dayandı Sosyal sıkıntıların başgostermesı herkesın gozunun önunde sayılamayacak olasıdır Ucretlı maaşlı kesımın payının art bırden çok örnek vardır tırılması ıçın teknolojı yenılenmesıne gerek Emeğın mıllı gelırden aldığı payın yuzde vardır " 10 gıbı krıtık bır sınıra ınmekte olduğu bır ulOrtadoğu Teknık Unıversrtesı oğretım üye kede, ne huzur ne de ıstıkrar olabılır lerınden Prof Dr Merıh Celasun da mıllı gelır Bılıyoruz. bu tabloyu Başbakan Ozal kadağılımının ucretlı maaşlı kesım aleyhıne bul etmeyecektır Ona gore Turkıye'de mıllı bozulduğuna ışaret ederken şoyle demıştır "Çeşıtlı ulkelerde zaman zaman ucretlenn gelır dağılımı son yıllarda duzelmıştır genledığı alt donemler oluyor Bızde de geEnflasyonun yuzde 60'larda, yuzde çış donerm olarak bu mekanızma kullanılıyor, 70'lerde dolaştığı bır ulkede gelır dağılımıama bu uzadı Batı'da sermayenın, emeğın nın bozulmadığı savının, cıddı çevrelerde prodüktıvıtesını arttırmak ıçın buyuk hamle cıddıye alınması olanaksızdır ler yapılıyor, bızde ıse sabıt sermaye yatınm(Baştarafı 1. Sayfada) Aydın Gün, Leyla Gerıcer veAyten Gökçer Uç yeni devlet sanatçısı Kullur Senisi Opera sanat çıları Aydın Gun ve Leyla Gencer ıle tıyatro sanatçısı Aylen Gokçer'e devlet sanatçısı odullen ve nldı Cumhurbaşkam Kenan E»ren, dun Tarabya'dakı Cumhurbaşkanlığı Koşku'nde duzenlenen odul torenınde, "Bılım adamlarını da bu unvanla odullendinrsek iyi olur" dedı sosyal haklannı duzenleyen çalışmaların da hızlandırılması gerektığını belırttı Devlet sanatçısı unvanına değer gorulen sanatçılardan Aydın Gun, Turkıve'de sahnelenen ılk opera olan 'Madame Butlerfly'da Pınkerton rolu ıle sahneye çıktı Ankara Devlet Operası başrejısorluğu yapan Aydın Gun, 1950'de Istanbul Operası'nı kurdu Yurtdışında çok sayıda opera sahneye koyan Aydın Gun, 1975'te Çekoslovakya Hukumetının Smetana Odulu'nu kazandı Son olarak Utanbul Festıvalı'nde "Saraydan Kız Kaçırma" adlı operayı sahneye koyan Aydın Gun, halen Istanbul Kultur \e Sanat Vakfı Genel Muduru Pans'te ılk konserinı 1981'de veren Le'yta Gencer, 1985'te bu kentte verdığı resıtalden sonıa "L'Express" tarafından "tlahe" olarak tanımlandı Repertuannda 7O'ı aşkın opera bulunan Gencer, 1967 yılında Italya hukumetı Commendatore Odulu'nu, 1986 yılında ıse Mılano Kentı Altın Madalyası'nı aldı Gencer, halen Italya'da çalışmalarını surduruyor Dev let sanatçılığı unvanı daha once açıklanan, ancak odulünu dun Cumhurbaşkam Kenan Evren'den alan Ayten Gokçer, Ankara Devlet Konservatuvan'nı bı> tırdıkten sonra "Hortlaklar", "Kiss Me Kate ", " 4 . Henr> " gı bı oyunlarda rol aldı. Ayten Gokçer, "Taçsız Kral", "Içli Kız", "Damdaki Kemancı" gıbı filmlerde de oynadı " 4 . Murat" ve "Bağdat Hatun" adlı TV fılmlerınde başrol oynayan sanatçı, "Zulfiye Zulfu" ve "Yedi Kocalı Hurmuz" adlı muzıkaüerde buyuk ırgı topladı •m Hatay Dörtyol kıyısında kimyasal artık Kultur ve Turızm Bakanı M. Tınaz Titiz'ın de katıldığı odul törenınde bır konuşma yapan Kenan Evren şoyle dedı "Bugun uç tane sahne sanafçtsını bu unvanla odullendiriyoruz. Bu oduller sanatçılan sevindirdigi gibi bizi de sevindinyor. Bılim adamlarını da bu unvanla odullendinrsek iyı olur. Dunyada, bılım dalında da Istanbul Beledıye Konservatubaşanlı gorulenlerin odullendirildiğinı goruyoruz. Devlet bilim varı'ndaoğrenımebaşlayan, 1949 adamlığı da belki ileride olacak yılında Istanbul Şehır Korosu'nda çalışan, daha sonra Ankara Devtır." let Operası Korosu'na katılan Cumhurbaşkam Kenan Evren, Leyla Gencer ıse "Karmelitlerin sanatçılara verılen devlet sanatçısı Diyaloğu" operasının Scala'dakı odullennm yanı sıra sanatçıların ılk temsılınde başrolde yer aldı Sanayi artıklarını denize bırakma modası Samsun'un Alaçam ve Bafra ilçeleri kıyılarına vuran 102 esrarengiz varilın ardından, Panama bandırah bir tanker, Dortyol ilçesinin Yeşil kasabası açıklarına kimyasal atık dokerek kaçtı. Yeşü'de denize girmek yasaklandı. Haber Merkezı Turkiye Atom Enerjısı Kurumu Radyoaktıvıte Ölçum Merkezı uzmanları tarafından yapılan ölçumlerde Samsun'un Alaçam ve Bafra sahıllenne vuran esrarengız varıllerde radyasyona rastlanmadığı bıldırıldı. Samsun Valılığı de bölgede denize gırme yaşağının kaldırıldığını açıkladı Denızlerın kırletılmesıne yenı boyut ekleyen başka bır olay da Hatay'ın Dortyol ılçesı açıklarında meydana geldı. Panama bandıralı bır tanker, Dörtyol ılcesıne bağlı Yeşıl kasabası açıklarında denize kimyasal atıklar dokerek kaçtı Öte yandan Karadenız'de kırlılık konusunu göruşmek uzere Buyukelçı Yuri Mihayloviç Rybakov başkanlığında bır Sovyet heyeti de dun Ankara'ya geldı şu değerlendırmeyı yaptılar "Sayın Kahveti'nin insani gerekçelerle yaptığı bu girişime gotıderdiğimiz yanıtta, eğer Turkiye Atom Fnerjisı Kurumu zararlı gormuyorsa, geminin bizim verecegimiz bır kılavuz eşlığinde İslanbul lımanına yanaşması ve ikmal yapmasında bir sakınca olnn Dörtyol'dan ayrılması dolayı madığını belirttik. Gerai limanın sıyla cezanın tahsıl edılemedığını biraz uzagında demirlevebilır." söyledı Bakanlık yetkılısı, soruna bır Sovyet heyeti çozum olarak değışık bır seçeneAA'nın haberıne göre Karade ğı ıse şoyle dıle getırdı: "Aslında gemi serbesttir. Mevnız'de kırlılık konusunu goruşmek uzere Ankara'ya gelen Sov cut anlaşmalar çerçe\esinde İslanyet heyeti başkanı (tybakov, bul Boğazı'ndan gırıp, ÇanakkeEsenboğa Havaalam'nda yaptığı le Boğazı'ndan çıkarak Turk kaaçıklamada, ınsanlık ıçın nukle rasulannı terk edebilır. Boyle bır er tehlikeden sonra ıkıncı buyuk izin isterse verirız. Ancak bu duekolojık tehlıkenın çevre kırlılığı rumda geminin Turk karasularında seyri sırasında ilgıli Turk maolduğunu söyledı kamlannın gereklı yakın takibi Turk yetkılılerle vapılacak gö vapacaklan da doğaldır." ruşmelerde, Karadenız'ın hava, Bu arada Petersberg kara ve denız yoluyla kırlenmesı gemısıyle yenıden gundeme gelen konusunda mevcut sorunlann çok Turkiye'nın çop trafiğıyle ılgılı taraflı olarak ele alınacağını beolarak açıklamada bulunan bır hrten Rybakov, Karadenız'de kırlılığı onlemek ıçnı kıyısı bulunan ust duzey hukumet yetkılısı, bunbutun ulkelenn ışbırlığı yapması dan boyle Turk hukumetının çok kesın bır tavır ıçıne gırerek, çöp gerektığını belırttı yuklu gemılerın ulkeye gırmemeHeyeti Esenboğa Havaalam'sı ıçın yoğun tedbırler alacağını nda karşılayan Dışışlerı Bakanlıvurguladı ğı Çok Taraflı Ilışkıler Genel MuAçıklamasında, çop trafığınde dur Yardımcısı Uğur Ziyal, "Karadeniz'de ciddi bir kiriilik var. Turkıye'dekı yeraltı mafyasıyla Balık uretiminin Mizde 80'ini Ka uğraştıklarını belırten yetkılı şunradenız'den karşıla>an Turkiye, ları söyledı "Biz bu işe artık bir dur demebu konuya buyuk oner veriyor" nın zamanı geldıgıne ınanıyonız. dedı. Bundan boyle en sert tedbırleri almakta kararlıyız. Bunun en belırPetersberg'eizin gin orneklerinden birısi de Ote yandan Istanbul Istıhbarat Petersberg gemısi. Bugune kadarSer\ısı'nden Gunduz Imşır ın bıl kı uygulamalar gostermiştır ki bu tıp gemiler karasularımıza yalan dırdığıne gore, Petersberg gemı smın Istanbul lımanına gırebılme beyanlarla gırmektedir. Son olaysı ıçın ızın çıktı Ulaştırma Bakan da Buyuklenıiz firması da aynı lığı, Devlet Bakanı Adnan Kahve oyunu denemek istemıştir. Her ci'nın gemının Istanbul lımanına turlu ıkaza ragmen bu işin surmeyanaşması yonundekı onerısıne sindeki asıl neden, kokaın kaçırolumlu vanıt verdı maktan daba kârlı bir kazancın Ulaştırma Bakanlığı yeikılılen elde edilmesinde yatıyor." OEVLET SANATÇILARI EVREN'LE Opera Sanatçısı Leyla Gencer Tıyatro Sanatçısı Ayten Gokçer ve Opera Sanatçı sı Aydın Gun Devlet Sanatçısı odullerını Kultur ve Turızm Bakanı M Tınaz Tıtız ın de Katıldığı bır torenle Cumhurbas kam Kenan Evren den aldılar (Fotograf Lale Fıloğlu) Gerçek sanatçı gelenekleri yıkar (Ba$tarafı I. Sayfada) başlayarak 16 yıllık Uluslararası Istanbul Festıvalı'nın de başında olması Istanbul Kultur ve Sanat Vakfı'nın Genel Muduru Aydın Gun, artık Avrupa festıvallerı arasında saygın bır yer edınmış olan Istanbul Festıvalı'nın baş mımarları arasında Ulkemızde sanat ve kultur ala nına değerlı katkılanndan oturu Devlet Sanatçısı unvanına değer gorulen Aydın Gun'le tstanbul Festıvalı, ulkemızın son donemdekı kultur ortamı ve Kultur ve Turızm Bakanlığı'nca geçenlerde duzenlenen 1 Muzık Kongresı ustune konuştuk Uluslararası Istanbul Festıvali'mn 16 yılı gende kaldı. Bugun gerive baktıgınızda, boyle bir festivalin nasıl bır gereklilikten kaynaklandığı kanısındasınız? GUN 35^0 vıl once kıtle ıletışım araçlarının ve teknıklerının butun kapılan, duvarları, hudutları, zamanı ve gelenekleri delıp geçen hızı ve gucu ıle yenı bır dunvanın ve dunva goruşunun doğmakta olduğunu sezınlıyorduk Gelışım ve değışım sureçlennm hızına ayak uyduramayan ulusların yarış dışına atıldığına ve yalnızlığına ıtıldığıne tanık oluyorduk Dunya denen gezegenımız oylesıne kuçuluyordu kı, artık her ulke dığer ulkelenn, her ınsan dığer ınsanların dert ortağı, sırdaşı ve ıdeal arkadaşı olma zorunluluğunun bılıncıne varıyordu Ayrıca her ulus başka ulusların kultur değerlerı ıle el sıkışıp kucaklaşırken kendı varlığım va>atma, kendı oz değerlerını arındırarak koruma yolunda çok yonlu ve kapsamlı çalışmalar yapıyor ve ılışkıler oluşturuyordu Sanat ve kultur etkınlıklerının yoğunlaştığı uluslararası festıvaller bu ılışkılerin en venmlısı, en carpıcısı ve en yararlısı olarak değer kazanıyordu Artık butun ulkeler şu gerçeğı kavrıyorlardı "İnsanın yaradılışındaki insani nilelikleri yesertıp gelistiren her sanat eseri ve her sanatçı yalnız ait bulunduğu ulusun değil, tum insanbgın malı ve sanatçısıdır." Yabancı ve yeni olan her şeye bır duşmanlık urunu, fesatlık zehırı ımış gıbı bakmanın sakat ve hastalıklı bır bakış olduğu öğrenılıyordu Ulkemız bu kultur yarışınm dışında kalamazdı Kendımızı tanıtmak, dunya ulkelennı tarumak ıçın bu akışın ıçıne gırmek zorunda ıdık Bır unlu vazar, "Yabancı bir kulturu anlayabilmek için onu meydana getiren çeşitli unsurlann analizıni yapmak yeterlı değildir; o kullurun gizli bunyesini ve kendi kendini nasıl anladığını da bilmek gereklidir" dıyor Yabancı bır ulke kulturunun kendı kendını nasıl anladığını gösterebılen en temız ayna, o ulke toplumunun kendı sanatçısıdır Her sanatçı ıçinde vaşadığı kendı toplumunun ve toplumun yarattığı kultur ve sanatın çekırdeğı, ozu ve ozetıdır Her yıl festıvalde ızledığımız yerlı ve yabancı sanatçılar alışkanhklarımıza, geleneklerımıze, koru korune değıl, kuşku ıle bakmamızı sağlıyor; bızı anndırıcı bır ozeleştırı aJanına. yenı bılınçlenmelere ve beğenı duzeylerıne çekıyor Yararlı, gerek lı ve zevklı bırgorev olduğu ınancındayız bu çalışmaların Uluslararası İstanbul Festivali'm hangi temel ilkeler uzeriııde geliştirdinız? GL N Uluslararası tstanbul Festıvalı'nın başlangıç yıllarmdan ben dayandırıldığı uç temel ılke var Bunlar sırası ıle kalite, yenilik ve halkla butunleşmedir. Festıvalın belırleyıcı ve yonlendırıcı dınamığım oluşturan bu ılkelerın uygulanması hususunda, en zor yıllarda bıle odun verılmedı Sozu edılen ılkelerın de evrımlerının olacağını gozardı etmeden hedeflerımızı ve değer olçulerımızı de gelıştırme ve tazeleme zorunda ol duğumuzun bılıncı ıçinde çalışmalarımızı surdurduk Bu uç ılkeden ne anladığımızı şu şekılde ozetleyebılırım. Bır sanat esennın nıtelığını ve değerını açıklavan en onemlı estetıksel oğe, o eserın '>aralıcı etkinligi'dır Yaratıcı etkınlığını yıtıren bır eser hangı duşunceye, hangı çağa, hangı ekol ve geleneğe dayanırsa dayansm yaşamını tamamlamış olur Yaratıcı etkınlığını devam ettıren eserler'eskı de olsalar yenıleşırler ve yenıleştırırler Shakespeare, Goethe, Mozart, Beethoven, Yunus Emre, Cervantes gıbı sanatçıların eserlen gunumuzde yaşayan sanatçılar kadar yenı ve çağdaştır Kalite ve yenılık ılkelerı bu goruşe dayandırıldı 16 yıl boyunca Halkla butunleşme ılkemızı de şu şekılde açıklayabılırız Halkın sanatsalkulturel gereksımmlennı. halkın alışkanlıklarından ve eğıtım yetersızlığınden kaynaklanan nileliksiz islemlerine feda etmeden daha yuksek duşun ve beğenı duzey lerıne ulaşmak Sozun burasında şunu hemen soylemelıyım kı, bu ılkelerın uygulanmasında tam başanya ulaştığımızı ıddıa edemeyız Sanat sorunları salt duşunceler ve ılkelerle matematıksel bır çızgıye ındırgeneınez Her zaman bılınç dışına, sezgıye, hayale vt rastlantılara buyukçe bır pay ayırmak gerekır Unlu bır yazarın söyledığı gıbı "Sanatın hazır elbiseieri yoktur". Ayrıca halkın gereksınımlerırun ve beğenılennın de sureklı bır evrım ve değışım ıçinde olduğu da dıkkate alımrsa sanat yönetıcılığınde tam başarının ımkânsız olduğu kolayca anlaşılır. Her zaman bır eksıklık ve burukluk kalıyor gende Festivalin Tiyatro Bolumunun ayrılması kararlaştırıldı. Ozellikle son yıllarda tiyatro, festıvalde zayıf kalmıştı. Bundan boyle ayn olarak gerçekleştirilecek Tiyatro Bolumu konusunda aynntılı bilgi vermek raumkun mu? Yabancı tiyatrolann ister istemez getireceği "dil sonınu" konusunda ne duşunuyorsunuz? Kulaklıkla anında çevıri yeterli bır çozum mu? ) oksa bir lur "tiyatro ızleme kulturu "nun de oluşması mı gtrekıyor? GUN Bıhndığı gıbı, başlangıç yıllarında Uluslararası İstanbul Festıvalı butun sanat turlerını ve bunlann dallarını ıçeren çok yonlu bır festıval ıdı. Daha sonrakı yıllarda, oncesınemayı, sonra da plastık sanatlar bıenabnı ayrı tarıhlere alarak bağımsız festıvaller durumuna getırdık 1989 yılı 19 mayısında başlatmak uzere başlı başına yenı bır tıyatro şenlığı yapmanın hazırlıklan ıçındevız Sızın de değındığınız gıbı, festıvale kattlacak olan yabancı tıvatroların getireceği bır "dil sorunu"muz olacak Evet, tıyatro her şeyden once bır "dil sanatı"dır Bu boşluğu kapatmak ıçın her çareye başvurulacaktır Ayrıca tıyatroda dılın dışında kalan, fakat tıyatronun vazgeçılmez anlatım oğelerı de vardır (Yorum, sahne yonetıcılığı, dekor, kostum, ışık, jest, mımık, dans vs. gıbı) Ayrıca dığer sanat dallarında olduğu gıbı tıyatro sanatında da çok yenı eğılım, deney ve atılımlar var dığer ulkelerde, belırlı bır kulturun, çağın, bolgenın, ulusun ya da uluslar topluluğunun tıyatrosu değıl, bır "dunya tiyatrosu" yarat ma yolunda ılgınç çalışmalar yapıhyor dış ulkelerde Belkı sızın de soyledığınız gıbı, "yeni bir tiyatro izleme kultunT'nun doğuşuna tanık olacağız yakın bır gelecekte Ne olursa olsun, bu konuda da ılk tecrube uçuşumuzu (') gerçekleştırme kararında vakfımız bu çalışmalar sonuca ulaştırıldığı takdırde şehrımız akustık, göruş ve seyırcı kapasıtesı yönunden ıdeal bır konser salonuna kavuşmuş olacak önumüzdekı yıldan ıtıbaren, tstanbul Buyuk Şehır Beledıye Başkanbğı tarafından vaptırılan, yaklaşık 1000 kışılık modern bır konser salonuna da kavuşmuş olacağız Her yıl buyük bır artış gosteren festıval ızleyıcılennın taleplerını karşılamak ıçın Açıkhava Tıyatrosu'nun ustunu kapatarak (gerektığınde Açıkhava Tıyatrosu olarak) kullanılması da duşunulmektedır Dış ulkelerde gerektığınde stadyumların bıle ustu kapanabılıyor Vakfımız Kurucular Kurulu Başkanı Sayın Bedrettın Dalan'a bu rıcamızı da ıleteceğız Büyuk gösterıler, caz ve pop muzığı konserleıı, kongre ve konferanslar vs gıbı etkınlıkler ıçın (butun sezon boyunca kullanılmak uzere) çok elvenşlı ve yararlı olacağını duşunuy oruz Açıkhava Tıyatrosu'nun tstanbul'un mevsım koşullan nedenıyle yılda ancak 60 gun kullanılabılen Açıkhava Tıyatrosu'nun boylece butun bır yıl hızmet vermesı de mumkun olacaktır. •duşun, eylem ve yontem kavramlarının ıçindedır tlk kez duzenlenen Muzik Kongresi'ne siz de kabldınız ve bir bildiri sundunuz. Kultur ve Turizm Bakanı Tınaz Titız'in kongrede yaptığı konuşma, kultur çevrelerimizde olumlu karşılandı. Ancak kongrede tartışılanların, genelde uzerınde ortak kanılara varılan gonış ve anlayışlann hayata geçirilebilmesi için neler yapılmalı? GUN Kultuı ve Turızm Bakanhğımız tarafından gerçekleştırılen 1 Muzık Kongresı her şeyden ev\el, uzun yıllardan ben muzık konusunda surdurulen resmı suskunluğu sona erdırdı Kultur ve Turızm Bakanı Sayın Tınaz Titiz yaptığı açış konuşmasında, devletın konu ıle ılgılı goruş açısını çok açık ve anlamlı bır bıçımde ıfade ettı Ataturkçu bır goruş açısı ıdı bu; çağdaş, uygar ve özgur bır kultur felsefesı. Muzik sorunlarımızı ne zaman gundeme getırsek kutuplaşmış vıruslerımız derhal harekete geçıyor ve karşımıza aşılması olanaksız DoğuBatı çıkmazı ıle mıllılık ve evrenseUık seddı Çını çıkıyor Oysa ulkemızdekı muzık sorunu ne DoğuBatı ıkılemı ne de mıllılıkevrensellık sorunudur Bıhmselestetıksel sorundur her şeyden evvel Konuyu bırtakım sulandırılmış duygusallıklardan, ucuz zıtlaşmalardan ve polemıklerden kurtarıp bıhmselestetıksel temele oturtmadan sağlıklı bır sonuca ulaşmamız mumkun değildir Ben, bız muzıkçılenn tutumunu •Fatib Sultan Mehmel'ın tstanbul surlanna dayandığı gunlerde Bızans papazlarının melekler dı»ı mı, yoksa erkek mı dıye tartışmalarını surdurmelerıne' benzetıyorum Bız kendı aramızda 'Tekseslıçokseslı, makamî muzık armonık muzık, tampere sıstemkoma sıstemı vs ' dıye tartışaduralım, arabesk muzık tepemıze oturuv eı dı Gerçekten de doğa hıçbır boşluğu affetmıyor Muzığı muzık olarak (bır sanat turu olarak) dınlemeyı bıle oğretememışız toplumumuza, her sanat turu gıbı muzık de duygu, duşun ve beğenı dunyamızı zengınleştıren bır sanattır tçkı masalannın mezesı, ağlama duvan ya da eğlence çekırdeğı değildir Kendımıze bır " m u z i k dinleme kulturu" edınmek, yenı bır "muzik dinleme geleneği" oluşturmak ve bunu yaygınlaştırmak zorundayız Yalnız bunun ıçın bıle dış ulkelerle ılışkıler kurmamız gerekıyor Kendı ıçımıze kapanarak var olan geleneğı bır tabu mertebesıne vukselterek çağdaşlaşamavız Kendınden oncekı geleneğı zorlayıp değıştırmeyen bır buyuk sanatçı var mı sanat tarıhınde? Her gerçek sanatçı bır gelenek yıkıcısı ve venı bır gelenek yaratıcısıdır, sanat tarıhı gelenek yıkıctlarının, jenı gelenek yaratıcılarınm tarıhıdır Samsun'da Samsun V alısı Erdoğan Cebeci, yaptığı açıklamada "Turkiye Atom Enerjisi Kurumu elemanlannca yapılan olçumler sonucunda varillerde >e ıçinde bulunan mahiyeti halen meçhul olan maddelerde radyasyon tespıt edılemedi. Bu nedenle de Alaçam ve Baf ra sahillerinde uygulanan denızc girme yasağı kaldınldı. Varillerin içinde bulunan maddelerin belir lenroesi içın Başbakanlık Çevrc Genel Mudurlugu teknik elemanlannın verecekleri rapor neticesıne kadar toplattınlan variller için alınan emniyet tedbırleri devam ediyor. Alaçam ve Bafra'da toplam 104 varil bulundu. Bu sayı artabilir de. Varillerin sahibi çıkarsa iade de edebiliriz" dedı Samsun Valısı Erdoğan Cebe ci, Cumhuriyet muhabırımn "Bu bir hayali ihracat girişimi olabilir mi?" şeklındekı sorusuna "Kesinlikle hayır" karşılığını verdı Valı Cebecı, varillerin batmış ola bılecek buyuk bır balıkçı moto rundan denıze yayılmış olabılece ğını de söyledı (Haştarafı I. Ul.1 Sayfada)CU İİf*f*ptl KPlTllTVll ÜCIIIU Dörtyol olayı Hayat'ın Dortyol ılçesındekı sıkıştınlmış gaz dolum tesıslerınden gaz alan Panama bayraklı "Gas Red S e " adlı tankenn tanklarındakı kimyasal atıkları Dortyol ılcesıne bağlı Yeşıl kasabası kıyılarına bıraktığı bıldırıldı GaS Red Sea adlı tankenn dortyol dolum tesıslenne oncekı gun geldığı, dolum tesıslenne yanaşırken de kimyasal atıkları denize bıraktığı bekrlendı Dortyol Kaymakam Vekılı Ruhi Başaran, tanker Dortyol dolum tesıslerıden ayrıldıktan sonra yapılan ıhbann değerlendınlerek, ılçeye bağlı Yeşıl kasabası kıyılarında kimyasal atıklar bulunduğunu, atıklardan alınan orneklerın Adana tl Hıfzıssıhha Enstıtusu'ne gondenldığını söyledı Bu arada atıkların bulunduğu Yeşıl kasabası kıyılannda, Dortyol Merkez Sağlık Ocağı, Çevre Sağlığı ve Tarım Mudurlugu Su Urunlerı ekıplennce ıncelerne yapıldığı, vatandaşların kıyıya vuran kimyasal atıklara dokunma maları ıçın de tedbırler alındığı belırtıldı Dortyol ılcesıne bağlı Yeşıl kasabası Beledıye Başkanı Mahmut Nedim Çetin, kıyıyı kırleten Gas Red Sea adlı tankere 25 mılyon lı ra ceza yazıldığını, ancak tanke 1981'de bır oncekı yıla gore kârfaızrant gelırlennın payında 6 59 puanlık bır artış yaşandı Aynıyıl ıçinde ucretlımaaşlı kesımın payında 6 13'luk bır genleme kaydedıldı Daha sonrakı yıllarda boluşumde kârfaızrant gelırlennın payı en fazla ıkıuç puanlık artışlar kaydederken, bu yıl yuzde 80'e dayanan enflasyon, ucretlımaaşlı kesım ve tarım kesımındekı gelır erozyonunu hızlandırdı ve ılk kez kârfaızrant gelırlen yaklaşık dort puanlık artışla yuzde 70 sınırını geçtı. Yuzde 13'e ınen ucretlımaaşlı kesımın payı bu duşuşle krıtık nokta olan yuzde 10 sınırına dayandı Boğazıçı Unıversıtesı öğretım uyelennden Doç Dr Suleyman Özmucur'un, bu yılın enflasyon rakamını da goz onune alarak yaptığı mıllı gelır hesapları, kârfaızrant'ın toplam gelır ıçındekı payının, dığer kesımlerı krıtık bır noktaya ıterek hızla arttığını ortaya koydu Ozmucur, 8 yıldır fiyatların serbest bırakıldığını, oysa ucretler uzerınde kontrol kurulduğunu ve mılh gelırde ucretlımaaşlı kesımın aldığı payın hızia duşmesının artık enflasyonla ılgısının kurulmasının da zor olduğunu belırterek, "Turkiye'de 1980'lere gelindiğinde sendikalar guçluydu ve ucretlimaaşlı kesımın aldığı pay yuksekti. Turkiye'de 1980'den sonra buna bır tepkı olarak bunun durduıulmasına karar verildi ve dunya pıyasalannda, ancak boylece rekabet edılebilecegi duşunuldu. 1980'den bu yana ye nı teknolüjık yatınmlar yapılmadı. Eski atıl kapasıteler kullanıldı. Yanı sanayici, urettigini satabildiği için geri teknolojili fabrikasının teknolojisıni yenileme zorunluluğunu duymadı. Ucretlimaaşlı kesimın mılli gelırden aldığı pay korkunç boyullarda geriledi ve lehlikeli bir sınır olan vuzde 10'a dayandı. Sosyal sıkıntıların başgostermesı olasıdır. Lcretlimaaşlı kesimın payının arttınlması için teknoloji yenıleıımesıne gerek vardı" dedı Ul Ortadoğu Teknık Unıversıtesı oğretım uyelennden Prof. Dr Merih Celasun, mıllı gelır hesaplamasında kârfaızrant kategorısıne KlT kârları ve kırsal kesımdekı kuçuk ışletme gelırlerının de dahıl olduğunu öne surdu Ancak, bunun boyle olmasına karşılık, mıllı gelır ıçındekı ucretlı maaşlı kesımın payının oldukça duştuğunu kabul ettığını ıfade eden Celasun, şunları söyledr "Turkiye'de sekiz yıldır parasal mucadele için reel faızler arttınlıyor, ihracatı arttırmak içinse reel devaluasyonlar yapılıyor. Knflasyondan anndınldığında, reel faız ve reel devaluasyon yapılırken, bunu kompanse edebilecek tek mekanizma ucret oluyor. Yani reel ucretler geriliyor. Çeşıtli ulkelerde zaman zaman ucretlenn geriledıgı alt donemler oluyor. Bızde de geçiş donemi olarak bu mekanizma kullanılıyor, ama bu uzadı. Batıda sermayenin, emeğin produklmtesini arttırmak içın buyuk hamleler yapılıyor, bızde ise sabıt sermaye yatırımlan yetersiz kalıyor." Y*py«nl bir tatttyVamt İMvuıa MMIMMİS 329.000 TL. Y.P. 7gece8gün Ht 9«en ufflltr KjKıdır n N« 3S ftMlHa, 10T4 1Ct«22« KAMK0Y33S1CM Birçok kez, ulkemizin son donemde içinde bulunduğu "yoz kultur ortamı"ndan soz ettıniz. Bunun temel nedenlerinı nelere bağlıyorsunuz? GUN Ulkemız toplumsalkulturel ve ekonomık yapısını buyuk bır hızla değıştırme surecı ıçındedır. Tek başına şu kırsal bölgeden buyuk şehırlere goç ve şehırleşme olgusunu duşunelım Bır Amerıkalı uzman "Bir ulkenin şehirleşme biçimı, o ulkenin gelecegının de gostergesıdir" dıyor 3540 yıldan berı ulkemızde uygulanan sağlıksız şehırleşme bıçımının kulturel, sanatsal bır kaosu ve çokuşmeyı de beraberınde getırmesı doğaldır Hepımızı çıleden çıkaran şu "arabesk muzik" olgusunuıı bıle buvuk olçude so zunu ettığımız bu sağlıksız şehırleşme bıçımının urunu olduğu yadsınamaz. Yorgamnı sırtlayıp otuzkırk hanelı, dunya ıle değıl, kasabası ıle bıle bağları kopuk olan bır aıle, bırdenbıre mılyonluk bır şehnn acımasız sehne atıvenyor kendını. Ne kasabalı ne şehırlı ne de kovludur artık bu aıle Ne geleneğı surdurebılıyor ne yenıyı alabılıyor ne de bunlann Her feslivalle birlikte salon arasında durabılıyor "Arabesk" suzluk sorunu da gundeme geli ın bundan guzel bir tanımı yapıvor. Bu konuda İstanbul Kultur labılır mı 9 ve Sanat Vakfı'nın duşundugu bir onlem var mı? Ya da salon soruArabesk olgusu bır geçış dönenu kımlenn, hangi kurumlann mının (azgelışmışlık) urunudur katkısıyla çozulebilir? bence Azgelışmışlık ıse bır yazgı GUN Evet, eldekı salonların değildir Çoğu kez 'azgelışmışlık'ı yelersızlığı İstanbul Festivali'nin (ya da daha yumuşak deyışle geçıkmazı durumuna geldı Bu ko lışmekte olmayı) tanhe, coğrafyanuda vaktımızın kurucusu ve Yo ya, dış etkenlere, kısacası kadere netım Kurulu Başkanı Sayın Dr bağlıyoruz. Oysa azgelışmışlık bır Nejat F.Eczacıbaşı'nın yaptığı yo kader (yazgı) değıl, eğıtım, duşun. ğun ve cıddı çalışmalar var Kul eylem ve vontem bıçımlerının sonucudur Kultur yozlaşmasının tur ve Turızm Bakanlığımızın bıl gısı ve muvafakatı ıle yürutülen nedenlerı ve çarelerı de bu eğıtım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle