Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahibi Cumhunycı Maıbaacılık vc Gazcfectlık Turk Anonım Şırkeıı adına >ıdir Nadi 0 Genel Yayın Muduru H u u Ctnal. Muesst» Mdduru: Emiac Uşaklıcil, Ya2ı Işlerı Muduru. Ok*y Gtmensia. 0 Haber Merkczı Muduru Ymlçın Bıyrr, Sayfa Dıuenı töntfmenı Ali Atv, 0 Temsılcıler ANKARA: Vılfin D o t u . İZMİR Hikmrt Ç>ti»k«y». ADANA CcUI Ba$lug*. Istanbul Habcrlm: Erkın AkpMız, Dış Habcrlcr Ergua Balcı. Ekonomı Osnuı l'lagay, Kulıur: Cdal Usttr, Spor Danışmam: Abdulkıdir Yuctlmın. Du/elıme R«fik Durtnş, BıhmEğıtım Şakiı Aipay, IjScndıka. Şlıkran Ktlrsci, "tur Habcrlen Vcdct Dogan, D121 Yazılar Kcrra <,altşk»n. 0 Koordmaıar Akmel konıksan. 0 Malı Işkı trol Erkm. 0 Mühasebc. Bulcnl Vcaer 0 ButçePlanlama Scvgj Anın 0 Reklam Ajfc Tonı». Ek Yayınlar: Halya Ak>ol 0 Idare Husoin Gunr. Işlame Oadtr Çdik. Bılgitşlcm. Nıil taal. &uon>«yıır<»ı.CuınhunynM»baK>Ukv<CunccıUkTAŞ.Tıl[kOcıt>Cad 39/41 Cafalothı J4334 la PK 24*lsuuıbul TH 512 05 05 (20 h«l). Tctex 2224* F u (!) 524 60 72 0 Bumtar. Aokan: Zıya GOkılp BN lnkılap S No 19/4. Ttl 133 II «147, Tekv 42344 Fax (4) 133 II 41/428 0 I n i r H Z.ya BK 1352 S2'3. Tel. 13 12 30. Tdra 52359 F « (51) 13 12 30 0 A * * * InOnü Cad 119 S. No• I Kmt !. Ttl 1145501)9731. Tckı. 62155. F u HD 3M 05* Hiroşima vahşetinin 43. yılı NÜSHED BAŞKANI PROF. ONARAN TAKVİM: 6 AĞUSTOS 1988 tmsak: 4.14 GUneş: 4.57 öğle: 13.14 Ikindi: 17.08 Akşam: 20.22 Yatsı: 21.57 Hiroşitnd'yı protesto İstanbul Haber Servisi Yeşiller Partisi bugün Ortaköy Meydanı 'nda, Hiroşimâ'ya atom bombası atan anlaytşı eleştirmek için toplamyor. İstanbul Ortakoy Meydanı 'nda saat 13.00'te yapılacak olan "Hiroşimalar Olmasın" adlı mtizik ve görsel gösteride, ' 'Hiroşima 'ya bomba atan çarpık insan düşüncesinin ve dünyayı sekiz kez yok edebilecek nükleer silah bulunduran iki süper gücün protesto edileceği" belirtildi. i Yaşama sevincimiz henüz varken denemeye paydos Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Derneği Başkam Prof. Onaran, "Atom bombasının kullanılmış olmasının tek bir yararı olduğu inancındayım. O da bütün insanlığa bir daha yinelenmemesi gereken çok pahalı bir ders vermesidir" diyor. ANKARA (Cumhuriyet Bıi rosu) Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Derneği (NUSHED) Başkam Prof. Leziz Onaran, atom bombasının kullanılmış olmasından insanlığın gereken sonucu almadığını söyledi. Onaran, "Yaşama sevincimiz ve umutlanmız henüz varken nükleer denemelere paydos diyebilmeliyiz" dedi. Onaran'a yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: " Atom bombasının kullanılması, niıkleer silah vapanlann merakını sizce giderdi mi? ONARAN Savaş tarihinde, daha önemlisi insanlık tarihinde, 6 Ağustos 1945, yani ilk atom bombasının Hiroşimâ'ya atılması bir dönüm noktasıdır. Bir gün sonra da Nagazaki'ye ilkinden daha küçük olan ikinci bir atom bombası atılmıştır. Japonya'nın uğradığı felaket ve meydana gelen kayıplar o kadar korkunçtu ki, insanoğlu başedilmez bir güç karşısmda olduğunu duyumsayarak kendini aşağılanmış hissetti. Onuruna düşkün olan Japon ulusu, bu kınmı, bu aşağılamayı hâlâ sindiremedi. Şimdi sorunuza gelmek istiyorum. Atom bombasının kullanılışı, nükleer silah yapan bilim adamlan, sivil ve askeri yoneticilerin merakını gidermiş olabilir. Fanatikler bunyasağı' denilen bir anlaşma yaptılar. Daha önceden her istenilen yerde nükleer deneme yapabilirken, o tarihten sonra atmosferde, sualtında ve uzayda deneme yapılmaması kararlaştırıldı. Ancak yeraltında deneme yapılabilecekti. Sizce bu sınıriamanın faydası oldu mu? ONARAN Kavram olarak çok değerli bir anlaşma olmasına karşın, ne kadar yanıltıcı ve yapay bir anlaşma olduğu ortaya çıktı. Günümüzde, dünyadain insan cinsini ortadan kaldırabilecek güçte nükleer silah depoları oluştu. Bu gelişmeler sürerken, bir yandan da sivil savunma dairelerine büyük görevler düşüyordu: Atom bombası atılırsa halkın hangi sığınaklarda korunması gerektiği, alınacak önlemlerin neler .olduğu, açıkta kalmış suların ve yiyeceklerin nasıl kullanıhr hale getirilebileceği duvar ilanlanyla öğretiliyordu. Bununla birlikte sığınaklardan ne zaman çıkılabileceği, hangi yiyeceklerin bulaşmamış kabul edilebileceği, bulaşmanın bilimsel anlamda ne demek olduğu ilanlarda yer almıyordu. Tabii bunun tek bir nedeni vardı, o da halkı paniğe düşurmemekti (!) Işte böylesine ikiyüzlü bir süreç yaşanıyordu. İnsan saghğraı UgUendiren bu konuda hekimler neler yaptılar? ONARAN Nükleer silahlanmaya karşı hekimlerin ilk örgütlenmesi 1961 yıhnda gerçekleşti. Boston'da 'Sosyal Sorumluluk İçin Hekimler' adı altında oluşturulan bir örgütlenmeydi bu. Başka yerel çalışmalar da yapıldı. 1966 yıhnda ise ABD'li Dr. Bemard Lown ile SSCB'Ii Dr. Evgueni Chazov nükleer savaş konusunda belli noktalarda birleştiler. Her ikisi de kardiyolog olan bu iki bilim adamı, nükleer savaşı insanoğlunun karşılaştığı en büyük tehdit olarak niteliyorlardı. Bu tehdidi insanlara anlatmanın hekimlerin meslek sorumluluğuna girdiği konusunda anlaşan iki bilim adamı, bir Doğu Batı hekimlik kuruluşunun hükümetlerin yönlendirilmesinde özellikle etkili olabileceğs kararına vardılar. Bu karar 19791980 döneminde alındı ve bu doğruhuda çalışmalaı sürdürüldu. Ve sonuçta, IPPNW (International Physicians For the Prevention of Nuclear War Nükleer Savaşın Önlenmesi için Uluslararası Hekimler Kuruluşu) 1980 yıhnda kuruldu. Hızla gelişerek üye sayısını arttıran IPPNW, 1985 Nobel Barış Ödulü'nü kazandı. Kâr gütmeyen, eğitimci bir örgüt olarak bugün 55'i üye 70'e yakm ülkeden yaklasık 200 bin hekim üyesi vardır. INF Antlaşması, sınırlı deneme yasağı anlaşması ve her yıl Hiroşima'nın anılması ne gibi faydalar saglamaktadır? ONARAN Geçen yıl ABD ile SSCB arasında gerçekleştirilen INF Antlaşması silahsızlanma ve barış yolunda çok önemli bir adımdır. Ancak nükleer deneyler sürdürüldükçe, yıkıcı etkisi daha güçlü olan yeni kuşak silahlara yer açılmış gibi bir durum ortaya çıkabilir şeklinde bir değerlendirme yapılabilir. Ayrıca nükleer silahların üçten çok ve belki yedi ülkenin daha elinde olduğu biliniyor. Bu dunımda iki devlet arasında vanlacak anlaşraalarm yetersiz kalacağı ortadadır. Bunlardan öte, nükleer savaşın istenmeden, yanlışhkla çıkması olasıhğı da var. Peki sizce çözünı ne olabilir? ONARAN İlk verimli asama denemelerin durdurulması olabilir. Gerçek çözüme ise ancak ve ancak nükleer silahlann tümüyle ortadan kaldınlmasıyla ulaşılabilir. Bu yıl bildiğiniz gibi, sınırlı deneme yasağının 25. ve Hiroşima yıkımımn 43. yıldönümleri olan 56 ağustos günleri bütün dünyada 'Ateşkes 88' savsözü ile anılmaktadır. Yas içinde değil, insanlığa umut verecek biçimde, düşündürücü aym zamanda ortak bir şenlik>. biçiminde etkinliklerle yaşanmaktadır bu günler. Biz de NÜSHED olarak bu anlayışa katılıyor, 'son reçete'mizde, kendi deyişimizle, 'yaşama sevincimiz, umutlanmız henüz varken denemelere paydos' diyoruz!' 6Ağustos I945'te Albay Paul Tibbets, atış görevlisi Binbaşı Tom Ferebee'ye basit bir etnir veriyordu: "Sıra sizde..." Bomba saat 8'i 15 dakika 17 saniye geçe gövdeden ayrılıyordu. Akşam üzeri alevler sönmeye başladığmda Hiroşima yok olmuştu. 300 binden fazla insan büyük aalar içinde kıvranarak ölmüş, yüzbinlercesi sakat kalmış, sakat doğmuş, acılı bir geieceğe sürüklenmiştir. ABD Başkam Harry Truman, Hiroşima 'nın bombalandığınt bildiren telsiz kendisine verildiğinde "Çocuklar" diyordu, "Heriflerin tepesine 20 bın ton TNT gücünde bir kaldınm taşı indirdik.." üı? Haberier Servtsi Bundan 43 yıl önce 6 Ağustos 1945 gününün ilk saatlerinde, Enola Gay adlı B29 tipi ucak Tinian'dan havalanıyor. Saat 6.40'ta Enola Gay, 2750 metrelik normal ucuş yükseltisinden bomba atış mesafesi olan 9000 metreye yükseliyor. Saat 8.11'de Hiroşima açık seçik görünüyor. Saat 8'i 13 dakika 30 saniye geçe uçak komutanı Albay Paul Tibbets, atış görevlisi Binbaşı Tom Ferebee'ye basit bir emir veriyor: "Sıra sizde..." Bomba, gövdeden saat 8'i tam 15 dakika 17 saniye geçe aynlıyor. Ve 5 ton yükten kurtulan Enola Gay hızla yükseliyor. Aniden gökytlzünü kaplayan pembemsi ışın tabakası, müthiş bir sıcakhk dalgası ve basınçla yayılmaya başlıyor. Yayıldıkça canlı cansız her şeyi yakıp kavuruyor. Birkaç saniye içinde insanlar caddelerde, sokaklarda eriyerek ölüyor, dayanılmaz yanıklar içinde can çekişiyor. Trenler, tramvaylar, otomobiller yerlerinden fırlayıp sağa sola devriliyor, fabrikalar, evler ve diğer bütun binalar toz yığını haline dönüşüyor; bitkiler, ağaçlar yanıp kül oluyor. Patlamanın merkezinden 5 kilometre uzakhktaki bütün bölgede tek bir canlı kalrmyor. Akşam üzeri alevler sönmeye yüz tuttuğunda Hiroşima yok olmuştur. 300 binden fazla insan. çoluk cocuk, genç ih SİLAHSIZLANMA GİRİŞİMLERÎ UMUT VERİCİ Nükleer silahlanma için uygun ortanv Soğuk savaş çocuk bugün 43 yaşında ve gençliğindekine oranla daha umutlu. Çünkü dünya artık topyekun nükleer savaşın galibi olmayacağını biliyor. Sovyet lideri Mîhail Gorbaçov ile ABD Başkam Ronald Reagan arasında imzalanan INF (Ona Menzilli Nükleer Silahlann Ortadan Kaldırılması) Antlaşması, nükleer silahsızlanma konusundaki çabalarm kilometre taşıydı. Antlaşma, iki lider arasındaki son buluşma olan 29 mayıstaki Moskova zirvesinden önce ABD Senatosu tarafından onaylandıktan sonra teati edilerek uygulama aşamasına geçildi. Gözlemci heyetler karşılıklı olarak anlaşma kapsamına giren, silahlann konuşlandırıldığı üsleri denetlediler ve geçen hafta ilk SS12'ler Batılı askeri gözlemciler ve basın mensuplannın gözleri önünde havaya uçurularak imha edildi. "Yıldız Savaşlan", tartışmalann odak noktasında yer ahyor. Sovyetler ABD'nin uzaya füzesavar sistemler yerleştirmesine kesinlikle karşı çıkarken, Reagan yönetimi inadını sürdüruSoğuk savaş yıllarını, 70'lerin yor. Anımsanacağı gibi Reagan köklü sonuçlar vermeyen yumu daha birkaç gün önce Yıldız Saşaması ve onu da 80'lerin yeni vaşlan'na az ödenek ayrıldığı soğuk savaşı izledi. Hiroşimâ' gerekçesiyle ABD savunma bütya bombanın atıldığı gün doğan çesini veto etti. ya'yı dize getirmek için kullanılmasının yanhş olduğunu söyleyenler, Berlin'e atılacak bir atom bombasını alkışlayacaklar mıydı? insanlık, Hiroşima ve Nagazaki deneylerinden olumlu bir ders çıkanp "banş" sözcüğü ile Hiroşima'yı ozdeşleştirerek, ı/ünyayı toptan yok edecek nükleer silahlanma yarışına bir son verebilecek miydi? Kozmik atom çağının tekniği ile bağlantılı olarak son zamanlarda iki buyuk trajedi daha yaşandı: "Challenger" ekibinin ölümu ve "Çernobil Nükleer Santrah"ndaki kaza. Uzmanlar, her geçen gün sayıları artan ve dünyanın her köşesine yayılan nükleer savaş başlıklarından birinin bile patlamasının, Çernobil'in uç katı bir radyasyon gücü yaratacağım hesapladılar. Barışın güvencesi, "nükleer caydıncılık" denilen "dehşet dengesi" üzerine kuruldu. Özünde bir tehdit işlevi taşıyan "caydıncılık politikası" askeri güç kuilanımı olasılığını azaltacağına arttınyordu. Dünya yangınım körükleyecek bu politikalara karşın orta menzilli füzelerin yok edilmesi (INF Antlaşması) ile iki süper devlet silahsızlanmaya giden yolda önemli bir adım attılar. INF Antlaşması gereğince bu füzelerin karşılıklı olarak imhasına yönelik çalışmalar fiilen başlamışken, nükleer silah yapımı araşurmalarına ve denemelerine son verilmesi, Avrupa ve dünyadaki nükleer silahlann tümünun aşama aşama yok edilmesi, uzaydaki silahlanma yarışının engellenmesi gibi konular hâlâ insanlığın gündemınde. Dış Haberier Servisi Dünya nükleer silahın dehşetiyle Hiroşima'da tanıştı. Bombanın patladığı gün doğanlar, gençlik yıllanna eriştiklerinde dunyada nükleer "dehşel dengesi" nden çoktan soz edilmeye başlanmıştı. Berlin ablukası, Kore Savaşı derken 50'li yıllarda başka bir kavram, "soğuk savaş" ortaya çıktı. "Soğuk savaş" nükleer silahlanma için en elverişli ortamı yarattı. Hem ABD hem Sovyetler, nükleer silahlarına yenilerini katmak için buyuk para, büyük emek sarfettiler. Önce sadece uzun menzilli bombardıman uçaklarından bırakılan bombalar teknolojideki ilerlemelere koşut olarak füzelere monte edildi; daha sonra bu füzelerin menzili uzadıkça uzadı, füzelerin taşıdığı başlık sayısı arttı. 70'li yıllara gelindiğinde dünyada artık bir "nükleer arsenal" vardı. Bu kavram, süperlerin birbirlerini defalarca yok etmekle kalmayıp dünyanın da sonunu getirmeye yetecek miktar ve çeşitte nükleer silah anlamına geliyordu. Konuk gemiler gitti İSTANBUL <AA) İstanbul'u ziyaret eden SSCB Deniz Kuvvetleri'ne ait "Smolny 230" ile Romanya Deniz Kuvvetleri'ne ait "Mircea" adlı okul eğitim gemileri, dün sabah İstanbul'dan aynldtlar. Sovyet gemisi 1 ağustos, Romen gemisi ise 2 ağusıos tarihlerinde Dolmabahçe açıklanna demir atmışlardt. Sovyet okul gemisi "Smolny 230" halkın ziyarettne de açık tutuldu. Sandoz ödülleri tstanbul Haber Servisi Sandoz Şırketi, farmakoloji bilim dalındaki geleneksel yarışmalarının 3.sünü düzenledi. Son başvuru tarihi 31 Ocak 1989 olan yanşmayla Turk ilaçlarımn nicel ve nitel gelişimine katkıda bulunmak amaçlanıyor. Farmakoloji ve klinik farmakolojideki deneysel araştırmalar sınırı içindeki yapıtların kattlabıleeeği yarışma sonucunda birinciye 1 m'ılyon 200 bin, ikinciye 800 bin, uçüncüye ise 600 bin lira ödül verileceği açıklandı. I II Dünya Savaşı'nın son yıllanna kadar atom bombası ile ilgifi bilimsel gelişmeler son derece kuramsaldı Dünya. öldüren mantar olarak tanımlanan atom bombasının dehşetini Hiroşima olayı ile öğrendi tiyar, kadın erkek büyük acılar içinde kıvranarak ölmüş, yüzbinlercesi sakat kalmış, sakat doğmuş, acılı bir geieceğe sürüklenmiştir. Amerika Birleşik Devletleri Başkam Harry Truman, Hiroşima'nın bombalandığını bildiren telsiz kendisine verildiğinde, neşe içinde "Çocuklar," der, "hertflerin tepesine 20 bin ton TNT gucünde bir kaldınm taşı indirdik." II. Dünya Savaşı'nın son yıllanna kadar atom bombası ile ilgili bilimsel gelişmeler son derece kuramsaldı. Atom bombası yapılabileceği duşuncesine kimse inanmıyordu. Atom bombasına giden yolu bir Alman kimyacının deneyi açtı. Uranyum atomları parçalanmış, baryum atomlan üretilmişti. Hidrojenin 238 kat; ağırlığındaki uranyum atomları kayboluyor, 116 ağırlığındaki baryum atomları kalıyordu. 3 hidrojen ağırlığındaki bir atom parçası enerjiye dönüşüyordu. Deneyi yapan kimyacı, bunun bir silah olabileceğini aklından bile geçirmemişti. 1 Arahk 1942'de Chicago Nükleer Araştırma Merkezi'nde çahşan Prof. Enrico Fermi'nin karısı bir Yahudiydi. Bombanın bir an önce yapılması konusunda acele etmesinin bir nedeni de buydu. lngilizAmerikan ortak yapımı olan ve Almanya için hazırlanan bu bomba, Japonya için kullanıldı. Barışın sağlanması için bu bomba kaçınılmaz mıydı? Bu bombanın ve iki gun sonra Nagazaki'ye atılan ikincisinin Japon Ozel çevre koruma alanı ANKARA (AA) Kültür ve Turizm Bakanı Tınaz Titiz, arazileri "özel çevre koruma alanı" içinde kalan turizm yatırımcüarının mağdur edilmeyeceğini açıkladı. Titiz, bu alanlarda hazırlanacak master planlarmm, daha önce hazırlanmış turizm yatırım planlarına dayanacağını bildirdi. Tersi bir durumun buyuk mali yük getireceğini kaydeden Bakan Titiz, özel çevre koruma alanlanndaki yalırımlann çevre korumasıyla çelişmeyeceğini ifade etti. BİR YAZ GECEZİ RUYASI LONDRA 88 Prof. Leziz Onaran PORTRE Prof. LEZİZ ONARA1V Ingilizler bahçede oturmaya hasret İklimin uygunsuzluğu yüzünden, Ingiltere'de geceleri geç saatlere kadar renkli ampullü çınar altlannda oturup yeme içmeler, neşe ve coşku yoktur. Bahçesi olan bile gece bahçede yemek yemez. 7 EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA Isı gündüz 20 dereceye ancak çıkıyorsa, 25'i buldu mu "yaz geldi" deniyorsa, "yaz" bunun neresinde? Ve "gece"sinden de ne hayır gelir? Sabah 5'ten itibaren bulutsuz bir gök, akşam 9'lara kadaı aydınlık bir hava? Bunun adresi Akdeniz, tngiltere değil. Atlantik üzerinden kopup gelen bütün bulutlann üzerinde fır döndüğü tngiltere, bu kaderi genellikle Hollanda, Belçika, Kuzey Almanya ve Iskandinavya ile paylaşır. Fransa'nın kuzeyi bile neredeyse Londrada Gece... Ûnde Thames Nehrı, arkada parlamento binası, Bıg Ben saat kulesi ve Canterbury Katedrali.. Akdeniz sayılır bu bakımdan! hava konserleri için ilanlar veri bi geceleri geç saatlere kadar renk vasız publarda kafayı çekmekten Jngiltere'de bu yüzden kaldınm lir. Her yıl ust uste, art arda bu li ampullü çınar altlarında oturup başka çare yoktur geceleri. Ya da kahvehaneleri yoktur. Olanlar da geceler ya iptal edilir ya da bat yeme içmeler, neşe ve coşku yok yaz kış dinlemeden akıp giden göstermeliktir. Çünkü en umul taniye ve termos zoru ile yapılır. tur. Bahçesi olan dahi gece bah sanat sezonuna takılıp sinemada, madık bir anda yağmur yağıverir. Şezlonglarda dinleyiciler. setin üs çede yemek yemez. Restoranların tiyatroda, konserde geçirmekbahçeleri işe yaramaz. Yağmur ten... "Şöyle güneşli, sıcak bir gün" tünde orkestra donar. İklimin bu uygunsuzluğu yu yağrnasa bile soğuktur zaten. Ekzor. Çok zor. Gece de oyle. Prenses Diana'nın da ara sıra Oysa "yaz başı"nda gece açık zünden de zaten Akdeniz'deki gi şimiş ılık bira, tütün kokulu ha basit bir ceket etekle gittiği tanınmış restoranlardan biri, "güneş açar da yağmur dinerse" herkes kendini bahçede zannetsin diye damına camlı tente yaptırdı. Yağmur başladığmda tente çaktırmadan kapanıyor, lngilizleri yine içeriye hapsediyor. Dört bir yanı denizle çevrili olduğu için "ada olduğu" iddia edilen lngiltere'de "deniz" yoktur. Bu nedenle "deniz kenan" da yoktur. "Deniz kenarına gidelira" dendi mi denizden uzakta, yüksek bir rıhtım anlaşılır. Hem denizin gelgiti güçlü olduğundan, hem de denizden başka her şeye benzediğinden, denizi gören bu geniş kaldırımlarda salıruhr. O da ancak günduzleri. Geceleri aynı yerler ayyaşlarla pubından oteline dönen turistlerindir. Bu yüzden lngiliz kıyı kentlerinde de yazın gecenin anlamı olmaz. Televizyonda hava durumunun verildiği sırada havanın durumu değişen bir ülkede, gece de gündüz de önceden planlanamaz. Ama lngiliz, kaderine razıdır. Güneşi, gece piyasasım, sırtına bir sveter atarak gece dondurma yiyerek \itrin bakmayı, yılda iki haftaya, Akdeniz'e indirgemiştir. "Doğaya egemen olabilmek için onun yasalarına uymak •gereklidir" diyebilen büyük filozof Bacon, boşuna tngiltere' den çıkmamış. ttalya'da yaşasaydı felsefesini de farklı kurardı herhal Nükleer savaşa karşı Söke'de, 1930 yıhnda doğdu. Ortaöğrenimini lzmir Kız Lisesi'nde yaptı. tstanbul Universitesi Tıp Fakultesi'ni 1954'te bitirdi. 1959 yıhnda iç hastalıkları, 1967'de Gastroenteroloji uzmanı oldu. 1973'te doçentliğini, 1983'te profesörluğünü aldı. 1974 yıhndan beri Türkiye Yüksek lhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği Şefliği'ni yürütmektedir. Kuruluş çabşmalarına katıldığı Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Derneği NÜSHED'in başkam seçildi. dan haz duymuş olabilirler. Ben atom bombasının kullanılmış olmasının tek bir yararı olmuş olabileceği inancındayım, o da 'bütün insanlığa bir daha yinelenmemesi gereken çok pabalı bir ders vermesidir.' Ama bu dersi alanlann sayısının da çok az olduğu kanısını maalesef taşıyorum. Atom bombasının dünyanın bütün üJkelerinde üretilmesi ya da bulunması veya en azından karşıt bloklarda dengeli bir şekilde yer alması sizce savaşı önleyici bir unsur mu? ONARAN Atom bombasının tek bir ülkede olması, dilnyadaki dengeler yönünden çok risklidir. Ancak karşı cepheden bir başka ulusça da yapılması bence savaş riskini azaltacağına, karşılıklı silahlanma yarışına dönüşmüş, bu da işi iyice çığınndan çıkarmıştır. Sonuçta dünya bugünkü 'cepbane depo.su' görünümüyle daha da tehlikeli bir konumdadır. Atom bombasının kulla•ulışından. ancak 18 yıl sonra gündeme getirilen, 'sınırlı deneme yasağı anlaşması' konusunda ne düşünüyorsunuz? Ağustos ayında bu yıldönümünü de kutlnyoruz sanınm. ONARAN Nükleer silahların geliştirilmesi için elbette denemelere gerek duyuldu, hâlâ da gerek duyulmaktadır. Bu 18 yıllık arada, geçmişte atılan atom bombalannın ve süren sınırsız denemelerin kötü etkileri ortaya çıkmaya başladı. ABD ve SSCB yetkilileri bu durumda insanlığın yazgısında daha sınırlı (!) sorumluluk yüklenmek istediler. 5 Ağustos 1963'te, aralarında 'sınırlı deneme Ishatden ölümler CAZİANTEP (AA) Caziantep Çocuk Hastanesi'nde temmuz ayı içerisinde ölen 9 çocuktan, 6'sının ölüm nedeninin ishal olduğu bildirildi. Son bir ay içerisinde Gaziantep Çocuk Hastanesi'ne muayene için toplam olarak 5683 çocuk getirildi, bunlarm 463'ü ishal teşhisiyle tedavi altına ahmrken, 6'sı kurtarılamadı. Hasankeyf miize olmah DİYARBAKIR (AA) Mardin'in Gercüş ilçesine bağlı Hasankeyf kasabasımn Batman Baraj Gölü altında kalmasma karşı çıkan yerli ve yabancı bilim adamlan, bu durumun önlenerek Hasankeyf'in açık hava müzesi haline getirilmesini istiyorlar. Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, "Ha Venedik'i su altına gömmüşsünüz, ha Hasankeyfi" diyerek kasabamn tarihi önemini vurguladt. Dicle Nehri'nin yanında kurulu olan ve 451 yıhnda Süryanilerin piskoposluk merkezi, Artukoğulları döneminde de başkent olan Hasankeyf kasabasım baraj gölu altında btrakacak projeye yerli ve yabancı bilim adamlan karşı çıkıyor. StRECFK ABD Kongresi'nin Türkiye'de İnsan Hakları raporu Islaımn devlete etkisi Türkiye'de Kürtçe kitap ve gazete basılmasının yasak olduğuna, konuşanların ise hapse atüacağı inananm yaygınhğına değinilen raporda şu görüşlere yer veriliyor: Güneydoğu Anadolu'da sivil halka, askeri birliklerce baskı uygulamyor. İşkenceciler, yetkililerin bilgisi dahilinde kayboluyor. UFUK GÜLDEMtR WASHINGTON ABD Kongresi, Helsinki Uyum Komitesi'nce hazırlanan "Türkiye'de tnsan Haklarımn Durumu" başlıklı raporda, işkenceci polislerin, yetkililerin bilgisi dahilinde "kaybolduğu" ima edilirken, laiklerin "yasamanın tslamlaşması" karşısmda çaresiz kaldığı belirtiliyor. Raporda, aynca, Güneydoğu Anadolu'da sivil halka askeri birliklerce baskı yapıldığı dolaylı sözcüklerle ifade ediliyor ve "Her iki taraftan da sivil halkın toplu kıyıma uğratıldığına" atıfla, Silahh Kuvvetlerin Irak içerisinde gerçekleştirdiği operasyonlann sivil kayıplara yol açtığı kaydediliyor. Ancak tum bunlar, son derece yumuşak sözcükler ve hoşgörulü bir yaklaşımla dile getiriliyor. Temsilciler Meclisi uyesi Stany Hoyer'ın başkanlığını yaptığı komitenin hazırladığı 37 sayfalık rapor, örneğin Kurt sorununun altını çizmekle birlikte, hükümetin konuya yalnızca askeri değil, ekonomik ve toplumsal açıdan yaklaştığınt da teslim ediyor. Raporda. hükümetin, sorunun varlığmı kabul etüği belirtilirken, Türkiyenin duygularını fazlaca rencide etmeyecek sözcükler seçildiği gözden kaçmıyor. Raporda, hükümetin, sendikalarla siyasi partiler arasında organik ilişki yasağım sürdürme niyetine dikkat çekiliyor ve Türk Ceza Yasası'ndaki 140, 141, 142, 143 ve 163. maddelerin yetkililerce gazetecileri susturmak ve muhalefeti bastırmak için istismar edildiği ima ediliyor. Raporda, Türkiyedeki siyasi mahkumlann sayısımn 7 bin ile 10 bin arasında olduğu belirtilirken, "Türkiye'de işkence olduğunu resmen kabul eden ilk yönetim ise General Evren'in sıkıyönetim rejimi oldu" deniliyor. Raporda, Türkiye'de işkencenin "yapısal bir sorun" olduğuna dikkat çekiliyor ve haklarında dava açılan işkencecilerin "izinli olarak" ortadan kaybolduğu belirtiliyor. Raporda haklarında iş(Arkast 13. Say/ada) TekeVin ABD'yv rakı İhracı Ekonomi Servisi Tekel ABD'ye yeniden rakı ihraç etmeye başladı. Gazetelerde ilan edilen temsilcilik çağrısına ABD'den bir çok büyük firma ilgi gösterdi. Yapılan değerlendirme sonucunda uygun görülen bir fırmaya temsilcilik h'akkı verildi. Rakının ABD'deki tüketiminin fazla olması üzerine talepleri karşılayabilmek amacıyla eyalet bazında temsilciliklerin arttınlması için çalışmalar sürüyor. Ülke ilıracatında önemli bir payı oluşturan Tekel rakısı, ABD'nin yanı sıra Avrupa ülkelehnde de aranan bir içki. AVRUPA'NIN ÇÖPÇÜSÜ İDİK, AVRUPA'NIN ÇÖPLÜĞÜ OLDUK !...