14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 AĞUSTOS 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 BEHIÇAK Maurice Bejart, Lozan BalesVyle İstanbullulara unutulmaz anlar yaşattı KİM KİME DUM DUMA Çağdaş bir dans btiyticüsü Maurice Bejart, yaratıalığınırTyaru sıra danslan ve dansçılanyla seyircilerine unutulmaz anlar yaşatan bir sihirbaz. Dünyasındaki erotik düşsellikle şiirsel estetiği insan vücudunun tükenmeyen enerjisiyle birleştirip bir dram yaratarak bizlere sunuyor. GEYVAN MCMILLEN tstanbul Uluslararası Festivali'nin sona ennesi ile sanatseverlere heyecan veren günler de sona erdi. Bu yıl dansta izlediğimiz topluluklar, Bejart'ın Lozan Balesi, Sydney Dans Topluluğu, Viyana Devlet Opera Balesi'ydi. Bu topluluklar arasında ilgiyi en çok çeken Bejart'ın Lozan Balesi oldu. Seyirciler onlan ayakta alkışlayarak hakettikJeri sevgiyi gösterdiler. Söze Bejart ile başlamak istiyorum, Toplulukla tanışmam çok eskilere dayanır. 1960'lardan bu yana fasüalarla izlediğim topluluk tstanbul'da karşıma her zaman kinden daha etkileyici çıktı. Topluluğun ünlenmesinde tek payı olan Bejart, yaratıcüığın yanı sıra, gerçek bir emprezaryo, danslan ve dansçıları ile se>ircisine unutulmaz anlar yaşatan bir sihirbaz. Dünyasındaki erotik düşsellik ile şiirsel estetiği insan vücudunun tükenmeyen enerjisi ile birleştirip bir dram yaratarak bizlere sunuyor. Dansçılar dans etme ve yorumlama güçlerini, onun sanat disiplini ve bilgisi ile pekiştirerek karşımıza dört dörtlük çıkıyorlar. PÎKNtK PtYALEMADRA DANSÇILARIN OLA&ANÛSTÛ YORUMU Beıart Lozan Balesi'nın Istanbul Fesövalı'nde sunduğu yapıtlardan bin de "Bahar Ayım"ydı Koregrafısını, Maunce Ravel'ın müağiyle Maurice Bejartın gerçekleştırdığı "Bahar Ayini", dansçıların olağanüstü yorumuyla seyircilere Stravinsky'nin muziöi ile insan aşkının fizıksel yansımasını sundu. etkisini taşıyan, sağlam temelı dansçılar tarafmdan iyi yorumlaolan, kadınerkek ilişkilerini so nan, zaman zaman çok etkileyici yut şekilde yansıtan bir yapıt. Ka olabilen bir yapıt. Louis Falco'nun "'Siyah »««"»: AH^.A^ nımca bu tur yapıtlar tiyatrodan •" "<='••ve MavT'si düzeyden çıktıktan sonra geride iz bırakma görüntüsü ile Amerikan dansının sembolü olan tükenmez insan yacak nitelikte. Sydney Dans Topluluğu'nun enerjisini yansıtırken, yarattığı haziran ayında New York'ta izle dans hareketleri ile zaman zaman me olanağıma rağmen Istanbul'a sıkıcı olabilen, seyirciyi seyTedergeteceklerini düşunerek vazgeç ken "ne » m a n bitecek" düşuıımıştim. Keşke izleseymişim. Top cesıne surukleyen sıradan bir yaluluğun sanat yönetmeni ve ko P« Çraem Murphy'nın "Panldaregrafı Grame Merphy'nin bütun yan"ında ise yalnız bir bölum ızbir akşamı kapsayan Thomas leraemizden dolayı kesintinin geMann'ın "Venedik'te Ölüm" ro tirdıği yetersizlik koregrafiyi manından uyarladığı "Venedik1 olumsuz yöndeetkiledi. Bu eserin ten Sonra" adh yapıtı ve yine uç tümunu seyretme olanağımız oyperdelik "Panldayan" adlı yapı saydı soylenecek çok söz olabilirtın tumünü sergılernişlerdi. lstan di. Topluluğun dansçıları iyi bul'a getirdikleri programda ise dansçılar. lşlerine yüzde yüz bağLonis Falco'nun "Siyah ve Ma lılıkları ve en iyisini yapma çabavi"si, Ohad Naharin'in "Tabula lan belli oluyor. Rasa"sı ve Graeme Murphy'nin Viyana Devlet Opera Balesi'nin "Panldayan" dansından bir böAUJTUlfî PEEBEDEJ? B/R Ü V4SR. ğu köprü, eserin sonuna doğru doruk noktasına ulaşıyor. "Bahar Ayini" Stravinsky'nin muziği ile insan aşkının fıziksel yansıması. Gökyüzü ile yeryüzunün birleşmesı, yaşamın ve ölümün dansı. Her iki yapıtta da dansçıların yorumu harikaydı, ışıklandırma ise çok iyiydi. J.S. Bach'ın No: Sl kantatıyla izlediğimiz dansta, neoklasisizmle moneoklasisizmle mo dern balenın bırbırlerini nasıl tamamladıklannı ve sahnede iki ayn çızginın nasıl butünleştığmi gördük. F. Iiszt'ın muziği eşliğindeki "Mefjsto Valsi" adlı yapıtında İzlediğimiz eserler arasında Bejart duşüncelerini, dansın ara"Bolero" ve "Bahar Ayini" ilk cılığı ile şürsel olarak anlattı. Son dans edildiği tarihten bu yana 30 yapıtı olan Patrice Chereau"da yıl geçmesine rağmen aym etkiyi Mişima ile Eva Peron'u karşılaşsürdüruyor. Her iki yapıt da ta unp yaşamöykülerindeki karmanınmış müzikler eşliğinde herke şık kişiliklerini teatral dille bizlesin anlayabüeceği dramı kuvvetli re iletti. Bejart'ın felsefe ve edebirer başyapıt. M. Ravei'in "Bo biyat tutkusunun eserlerine yanlero"sunda müziğin tekrarcı kur sıyıp onlarla bütünleştiğini görügusuna yerleştirilen tekrarcı dans yoruz. Topluluğun dans ettiği ile gitgide yükselen temponun genç koregraf John Mead'in dansçı ve seyirci arasında kurdu "Konftıgüın" adlı yapıtı Bejart'ın H1ZLI GAZETECÎJVECDETŞEV Ml PEVRİMCİ SlFATıNt \\\KÂZAN\R \\ ıW ^ m dansın tum özellıklennı taşıyan g i d e m i y o r ,£ D a n s ç l l a r v u c u t l a . RASlF KTLELEKE MEKAUTEN UAPIS YATMAK ÖIMBK IŞKSNCE GÖRM&r MİPtK «? rında dansın gerektirdiği muzikalite ve enerjiden yoksun dans edıyorlar. Dans teknikleri orta düzeyde, gecede bir tane bile parlak denilecek şekilde dans eden dansçı yoktu. Bu, tabii biraz da yönetici ve yaratıa kadrosundan kaynaklanıyor. Yorumladıkları yapıtlann hepsi dansta çok önemli koregraflann eserleri. Jiri Kylian'ın "Re MajörSenfoni", "Ninni", "Degişen Gece"si ile Hans van Manen'ın "Büyük Füg"ü, Rudi van Dantsig'in "Son Şarkılar" adb yapıtı. Bu yapıtları değişik topluluklardan izleme olanağım oldu. Viyana Devlet Balesi'nin yorumlan ise seyrettiğim en yetersiz yorumlardı. Dans etme>i, ruhun bedenle bütunleşip müziğin içinrum. Yoksa programlanmış robotlara dönuşebiliriz. Dans ederken duygudan uzak olmak mümkün değil. Ülkemizde dansçılar ile çalışırken zaman zaman vücutlannda bu bütunleşmeyi hissettim. "Potemkin Zırtılısı", "Aleksandr Ölümünün 40. yılında Ayzenştayn Nevskı", "Korkunç h/an" gibi film İUE QE m* l VEMEK Mıt?ıR &ACIM /ÂNl ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI de yaşaması olarak düşünüyo A Ğ A Ç Y A Ş K E N E C I L İ R KEMAL GÖKHAN GÜRSES leriyte ve kuramsal çalışmalanyla sınemada devnm yapmış olan Sovyet yönetmen Sergey Ayzenştayn, (18981948) 40. ölüm yildönümunde başta Sovyeöer Bırtığı olmak üzere çeşıtli ülkelerde anılıyor. Sovyetier Bırlıği'nde Ayzenştayn'ın yapıtlan ve kuramları yenıden gundeme getınlırken, Batı'daki bırçok yayın organı da Ayzenştayn ustüne değerlendırmelere yer venyor. Bılindiğı gıbı, ünlü sınema adamının "Film Duyumu" ve "Film Bıçımi" adlı başyapıtiarını Ni|at Ûzön, "Ders Noüarf'nı da Engın Ayça dılimize çevirmişlerdi. Kanımca bir topluluğun üne sahip olmasında önemli öğeler, yaratıcımn gücü, bilgisi, zekâsı, disiplini ve çalışma sistemi. Bütün bunları iyi bir organizasyon içinde gerçekleştirme olanağı varsa, topluluk evrensel kalitenin en ust düzeyine ulaşabilir. Alman turistler, Muğla'nın köyünde Mehmet Fıstık'tan pandomim öğrendiler Tiıristiere köyde pandomim kampı HAKAN DERMAN Turnalı, Gökova Körfezi'ndeki seyrek ve küçük yerleşmelerden biri. Muğla'nın Kıran köyüne bağlı Turnalı mahallesine gitmek için on iki kilometrelik tozlu topraklı yolu büyük bir "zahmetle" aşmanız gerekiyor. Doğa güzellikleriyle dolu bu köye gelen turistler, bir yandan pandomim öğrenirken, öte yandan köy yaşamının tadım çıkaracaklar. Mehmet FısOk'ın deyişiyle, "insanlıklannı haürlayacaklar." Almanya'nın Köln kentinde pandomim stüdyosu kuran Mehmet Fıstık, son dört yıldır da bu köye yinni kişilik Alman kafileler getiriyor. Dört yıl öncesine kadar, Turnalı halkı için "tnrist", anlaşümaz dilleri, garip giysileri, sırtlannda koca koca çantaları olan ilginç kişilerdi. Bu köye daha çok karşı kıyıdaki Sedir (Kleopatra) adasına geçmek üzere gelirlerdi. Köyün birkaç motorundan birini kiralayarak denize açüan ve akşama doğru da köy meydanına bıraktıkları arabalanna atladıkları gibi Gökova'ya doğru uzaklaşan yerli ve yabancı kişilerdi. Son dört yıldır ise TUnıalılı için turistin ayrı bir önemi var. Artık onlara garip yaratıklar gibi bakmıyorlar, elden geldiğince konukseverliliklerini göstermeye çalışıyorlar. Almanlar da "cevrekrine aldırmaz" değüler. Köylülerle konuşmak ve onlara yardım etmek için can atıyorlar. Hatta işi daha da ileri göturüp süt' sağıyoUar, sebze topluyorlar, fınnda "kaba hamuriu" köy ekîneği yapıyorlar. Pandomim kampında yaşam, sabahın eTken saatlerinde başlıyor. Arpa, buğday, yulaf ezmesi, ayçiçeği içi ve susamdan oluşan, "müsli" ile yapılan sıkı kahvaltıdan sonra, sıra geliyor pandomim çalışmasına. Bu kadar enerjı boşa harcanacak değil ya. Dörtbeş saat arahksız suren çalışmamn ardından, öğle yemeği yeniliyor. Yemek sonrası ise kimi kitabım okuyor, kimi yuzmeye gidiyor, kimi ise tatlı sohbetiere giriyor. Saat on sekizde Turkçe dersı başlıyor ve bir saat suren dersten sonra yeniden pandomim. Geceyansına doğru çahşmaya ara veriüp akşam yemeği yeniliyor. Her akşam biriki köylü, kampın o geceki misafiri. Almanlar, öğrendikleri uç beş Türkçe keluneyle muhabbet kurmak istiyorlar. Bu arada Mehmet Fıstık, pandomim hocalığının yam sıra çevırmenlik de yapıyor ister istemez. Gosteri gunu geldı çattı. Etrafta buyük bir telaş var. Pandomim giysileri yerlere saçılmış, pudralar, makyaj kalemleri elden ele dolaşıyor. Hava kararırken heyecan doruğunda. Köylüler de gelmeye başladı. Ünce köylülere helva, kuruyemiş ve karpuzdan oluşan izzet ikramda bulunuluyor. Mehmet Fıstık, konuklara teşekkür ediyor, oğlu Ozan'ın teybe basmasıyla gösteri başhyor. Birbirinden güzel on uç pandomim gösterisinin ardından, akrobası numaralarıyla gece noktalamyor. Büyük bir alkış. Herkesin yuzünde mutluluk ifadesi. Köylüler geceyansına doğru kampı terk ederken, bizler o gece sabahlryoruz. Mehmet Fıstık'ın, Türnalı'daki çalışmalannı merak eden önemli bir konuğu vardı: Dierk Engelken. Köln Guzel Sanatlar Akademısi TARtHTE BUGÜN MJMTAZ ARMAN 6 Ağustos nin resim ve heykel dalında öğretim görevlisi olan Engelken, aym zamanda uluslararası bir kuruluş olan Alman Sanatçılar Derneği Başkanı. Engelken'in gösteri sonrası duyguları şöyleydi: "Sanatı basitleştirerek, herkesin anlayabümesi için nğraş veriyoruz. Bu akşam, bu olay guzel işlendi. Alman ve Türklerin değişik kulturlerinin bir araya geldiğini gordiık. Buraya Mebmet Fıstık'ın çalışmalannı izlemek için gcldim ve çok memnun kaldım. Bu görduğum başannın on beş gun içerisinde gerçekleşmesi büyük bir olay. Bu başanlı olayın devamııu diliyor ve bütün gıicıimle destekliyonım." Alman pandomimcılerden Elsbeth Vanoepeh, "Pandomim sayesnde vucudumu daha iyi tanıdım. Artık hislerimi vucudum sayesinde daha iyi açıklayabiliyorum. Yirmi kişilik bir gnıpla yaşamak çok zordu, ama güzel günler gecirdik. Manzara ve çevre, burada yaşamınuzı kolaylaşördı. Köylüler ile çok yakına gelebilme, bizi daha çok mutlu etti" derken, yaşamını Almanya'da Italyanca öğretmenliğı yapaıak sürduren Italyan Anlonella Ciaghi ise "Alman ve Türklerin külturlerine alışmam çok kolay oldu. Bu, benim kultur zenginligimden kaynaklanıyor. Turnalı kövliüerine boyle bir yaşamı sectikleri için çok saygı duydum" dedi. f848'P£ 8UGUN, IN6IUZ KüVVErZERl'MiN DAEDALUS APLI İ Ü gApNIKI PEl/ BlR DENİZ YILANI 6ÖRDÜĞU B<LDlRlLMİSr~l Getoi, ATtAS OKYANÜSU 'NOA, SAtHT UELENE ADASl YAKiNLAje.tUDA K£N, Çoıc ŞAŞlRTICt B/R YAHAr/fC SU USTUNE ÇlOUlŞTI. KAP77IM MCÇUHAE OLMAK ÜZEgE,&ÜrÛA/ SU&AYL4& DUGUMA TAHtKLIK ETM/Ş7İ. YtLANIN SfSn S.IYAHA YAKtN tCOYU £EMK, AĞZtMfM ALTt ıSe FİLDıŞl RENKTEYOl. YARATIĞiN GOZDEN , SINDAN SONRA, KAPTMN, RESM/rV/ ÇizM/fn. (SOLPAKl LER ONUN EStJZLERlfJD£H YAP/LM/ŞT/R') AYNI Tufl GOZLEMLCIS f8S6, 19O6 VE 19?? YtLLAetUDA DA KAYPED/lAI/frr/S. BıUM A0AMLARI SOZ KONUSU YARAT16IN, [SKOÇYA 'DAKl "LOCM IVESS CANAVAR/"YLA AYNf SOYOAN GELE61LECEĞ1MI SOyLEA/ftfT? Cuı^fe,ö"9dru/en efthc^or gorufut/or.) ^l DEYDENİZ YILAM GÖRÜLDÛ! I 5 0 YIL ÖNCE Cumhuriyet 6 Ağustos ağaçlandınlacak olan bu meydanlarda halkın parasız olarak istirahatlen temin edıiecektir." 1938*1988 (M K $ G&N MMDOMİM Federal Almanya'nın Köln kentinde pandomim stüdyosu kuran Mehmet Fıstık, son dört yıldır Muğla'nın Kıran köyune bağlı Tumalı mahallesine yırmı kişilik Alman kafilelen getnyor Tumalı'da 15 gün suren pandomim kampında turistler bu sanatı öğrenıyor ve kamp sonunda toplu bir gösteri sunuyorlar. meblağ koyarak yeni çocuk bahçeleri vücude getirmek istiyoruz. Şimdi sizden istediğım her kazanın teşkilatmı, çocuk kesafeti Dun sabah saat 10.30 da itibarile tetkik ederek, çocuk umumi meclis salonunda, muhim bir toplanh yapılmıştır. bahçelerinm nerelerde ve hangı mıntıkalarda yapılması lazım Vali Muhittin Üstündağm geldiğini bildirmenizdir. Bunun riyaset ettiği bu toplantıya intıhabı hususunda manevi ve butun kaza kaymakamları, nahiye müdtirleri, kaza emnıyet ahlaki bütun mesuliyet size aittir. Bız yalnız çocuk amırlen, Haîk Partisi kaza ve bahçelerile iktifa edecek değiliz. nahiye başkanları iştırak Bunların yanında çocuk etmektedirler. Vali Muhittin kütüphaneleri ve vücude Üstundağ bu ızahatında "Bilhassa ilk tahsil çağını idrak getireceğiz. etmtş çocuklann mekteb Ikinci meseleye gelince bu da saatlerinden hançte kalacak halkın deniz banyolanna zamanlannı, sıhhi şartlar masrafsız ve parasız altında geçirebilmelen" noktası girebilmeleridir. Sizden her mıntıkada en az iki yer Türnalı'da on beş gun çok ça üzerinde durarak, göstermenizı istıyorum. buk gecmişti. Gösteri gününun er Cumhurıyetten evvelkı devirlerde, çocuklarımızın Buralarda çocuklann parasız tesi kamp terkedilecekti. Herkes bir çırpıda eşyalarını topladı, sırt yaşayış tarzından bahsetmiş ve yıkanmalarım temın edecek çantaları yuklendi, köye gelen mi bu meyanda demiştir kv plajlar yapılacaktır. nibüse doluşuldu. Gökova'da ha " Son 1520 sene zarfmda, 160 Üçüncu mesele şudur. Halk kadar modern mekteb inşa ritalar açıldı, parmaklar Dalyan, kutlelerini ıçıne alabilecek Fethiye, Kaş, Pamukkale, Efes edilmişlir. Şimdikt halde 56 genıslikte meydanlar seçilmesı üzerinde dolaştı. Nereye gidecek çocuk bahçemız vardır. Fakat laztmdır. Bundan başka bu kadarı kafi değıldır. lerini konuştujar, yola koyuldular. mahalleler arasında çocuklann Gelecek senenin belediye Seneye yeniden Turnalı'ya bekliyoyüzmelerine mahsus havuzlar bütçesine, ehemmiyetli bir ruz sizleri dostlar. yaptırmak istiyorum. Süratle İstanbulun üç derdi Macaristanda durum Budapeste 5 Eskı Macar Muhanpleri Milli Federasyonu programım nesretmiştir. Federasyon herşeyden evvel Trianon muahedesinin ıptalını ve gençlığin askerı ve sivıl kabiliyetlenni yüksek milli gayeye tahsıs edebılecek bir şekilde yetıştınlmesini ıstemektedır. Dığer taraftan federasyon ziraat sahasında ıslahat yapumasım da istemekıe, fakat bu işın halı hazırda radikal bir şekilde halledılmesı imkanı olmadığını da ılave eylemektedir. Eskı muharibler nıhayeı bazı fabrikaların ve bilhassa demir üzerinde işleyen fabrikaların millileştırilmestnı de istemektedir. Fransada yeni bir grev Liyon S tnşaat sanayii amelesinden binlerce kişi taleblerini tervıç ettırmek için umumi bir grev ilanına karar vermişlerdir. MEYVATUZU Ka zım s K l l t I z L l K M AZ0 N E K J I L l K v« y A N M ALAR1NI • İ D CRI K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle