Katalog

CUMHURİYET/6 HABERLER 22 AĞUSTOS 1988 PCB, radyasyon kadar tehlikelî CEMİL CİĞERİM SAMSUN Samsun, Sinop, Ordu sahıllerinde kıyıya vuran 200'den fazla varilden çıkan toksik (zehir) etkili PCB'den, bundan 20 yıl önce Japonya'da 100 bin tavuğun ölduğu, 5 bin insaran da zehirlendıği öğrenildi. Alınan bilgiye gore, radyasyon kadar tehlikeli PCD'den {poliklorlu bifeniler) 1968 yılında bir fabrikadan pirinç tarlasına aktı. Bu pirinçten çıkanlan pirinç yağından, Japonya'da 100 bin tavuk öldu, 5 bin insan da zehirlendi. Yöredekı doğunılann hemen hemen hepsi sakat oldu. Yeni doğan çocuklann rengi koyulaştı, iç organlarında hastalıklar meydana geldi. Samsun, Sinop ve Ordu sahillerine vuran 200 varil, 'poliklorlu bifenilef dolu Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü'nün beton zeminli, kapalı yerlerde muhafaza altına alınmasını istediği varillerden denize yayılan zehir, canlıların solunum yollarında, toprakta ve suda etkili oluyor. Trabzon Su Urunleri Yüksekokulu Müduru Prof. Dr. Salih Çelikkale, "Bunlar, kuşkusuz balık üzerine, insan üzerine, su kaynaklannın kirliliği üzerine hassasiyetle eğilmemiz gerektiğinin bir işareti oldu" dedi. 19 Mayıs Üniversitesi Sinop Su Ürunleri Yüksekokulu Mudüru Prof. Dr. Muammer Erdem de yakalanan balık orneklennde analiz yapılması gerektiğinı soyledi. Karadeniz Teknik Üniversitesi Trabzon Su ürünleri Yüksekoku KTt) Su Ürünleri Yüksekokulu Müdürü Prof. Çelikkale, "Bunlar, kuşkusuz, balık üzerine, su kaynaklannın kirliliği üzerine hassasiyetle eğilmemiz gerektiğinin bir işareti oldu" dedi. lu Muduru Prof. Dr. Salih Çelikkale, konuya ilişkin olarak Cumhuriyet'e şunları söyledi: "Zararlı olduğu kuşkusuz bir gerçek. Ama kimyasal maddeler bunlar. Ne derece birikim yapıyor, ne derece solunuma etki ediyor, o konuda benim bir araştırmam yok. Bu konuda Türkiye'de sizleri tatmin edecek kimse de yoktur. Bunların ne kadar zaran var, yasaklanmaya değer mi? Ama bir on tedbir olarak duşunulebilir. Üzerinde araştırma yapılması gerekir. Bunların kökenleri hâlâ belli değil. Nereden ne miktarda geldiği de bellı değil. Belki yarın bir suni daha gelecek. Bunun yanında, daha tehlikelisi var. Öteki kirlenmeler uzerinde durulmuyor. Sahil kirlenmelen var. Bu konuda defalarca söyleşilerimiz oldu, radyo programlanmız oldu. Tekrar uç aylık radyo programı yapıyoruz. Bunlar kuşkusuz balık üzerine, insan üzerine, su kaynaklannın kirlenmesi üzerine hassasiyetle eğilmemiz gerektiğinin bir işareti ol palı yerlerde" muhafaza altına alınmasını istediği variller, bugun briketlere serilen naylonun uzerinde duruyor. Yasaga rağmen, insanlar denize rahatlıkla giriyor. Varillerden denize yayılan zehirlerin, canlıların solunum yollannda, toprakta ve suda uzun sure kalıcı zehirli maddeler içerdiği laboratuvar analizlerıyle saptanmca, PCB'nin balıklar uzerinde de etkisinin olup olmadığı konusunda, Başbakanlık Çevre Genel Mü bilim adamlannm görüşlerini aldurluğü'nün, "belon zeminli ka dık. Karadeniz Teknik Üniversitesi du. Ama bu varillerin içerisindeki maddelenn direkt etkilerı uzerinde şu anda bir şey soylesem, yanılgı olur!' 19 Mayıs Universitesi Sinop Su Ürünleri Yüksekokulu Müdüru Prof. Dr. Muammer Erdem de şoyle dedi: "Kimyasal maddelenn ne olduğunu da bilmiyorum. Yapılan açıklamalar, aslında yuvarlak ifadeler olduğu için, buradan kalkıp bir şeyler söylemek mumkün değil. Toksik maddelerin ne olduğunu, vücutta kalıp kalmadığını da bilmek lazım. Ve hatta yakalanan balık orneklerinde analiz yapmak lazım. Yuksekokulumuz yeni olduğundan analiz için yeterli laboratuvarımız henüz yok. Çevre Genel Mudürluğu bunu nasıl tespit etmiş, neye gore yapmış?!' Kars'ta kaz üretim istasyonu KARS (AA) Doğu Anadolu Bolgesi'nde kaz uretimini gerçekleştırmek ve yaygınlaştırmak amacıyla Kars'ta, "Kaz Üretim ve Celiştirme İstasyonu" kuruldu. Kars Tarım tl Mudurtuğu yetkililerinden alınan bilgiye göre halya'dan ithal edilen 1200 adet Fransız, "Tuluz" kaz yumurtasından uretım istasyonunda "palaz" üretildi. Dışılen damızlık olarak saklanan kazların erkekleri de, Kars'taki çiftçilere damızlık olarak dağıtıldı. Kilyos'ta trafik kazası: 2 ölü İSTANBUL (AA) Kılyos'ta meydana gelen trafik kazasında 2 kişı öldti, 5 kısi de yaralandı. Birol Hepguler idaresindeki 34 YN 734 plakalı özel otomobilin aşırı hız yüzünden şarampole yuvarlanması sonucu, özlem Akyazı (8) ile Nesrin Hepguler (30) öldü. Olayda yaralanan otomobil şoforu Birol Hepguler, Kadir (7) ve Erol Hepguler (5), Aliye Akyazı (45), Esma Akyazı (8), Şisli Etfal Hastanesi'nde tedavi altına alındılar. Adnan Kahveci: 'SEKA işçisi çevre kirliliğinin kurbanı ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Devlet Bakanı Adnan Kahveci, "SEKA işçisi, çevre kirlığinin ve basının ucuz kâğıt ısrarırun kurbanıdır" dedi. Cumhuriyet muhabirinin grev kararı alınan SEKA'yla ilgili sorularını yanıtlayan Kahveci, "Buradaki işçinin bir şanssızlığı var: SEKA, son yıllarda basının büyuk baskısıyla, kendisini en hızla duzeltmeye zorlanan bir kuruluş oldu. Gazetelerin, gazete kâğıdının fıyatını duşurmek için fon ve gümrüklerin düşurulmesi için yaptığı baskı ve kurumun çevre kirliliğine etkisi konusunda yaratılan kamuoyu, SEKA'run ekonomik yönden kendisini toplaması sonucunu getirdi" dedi. Devlet Bakanı Kahveci, toplu iş sözleşmesinde Kamusen'den dolayı rolu olamayacağım, ancak işçilerin sendıka aracılığıyla bir kooperatif kurmalan durumunda destek vermekten kaçınmayacağını da sözlenne ekledi. Bıırsa Cezaevfnde gerilimli saatler Hükümlü ve tutuklular tek tip giyinmeye karşı ölüm orucu kararı alırken, yetkililer, "yönetmeliği uygulamak zorunda olduklarım" söylüyor. KUTLU ESENDEMİR BURSA Yeni cezaevi yönetmeliğiyle yeniden gündeme gelen "tek tip elbise" sorunu, Bursa özel Tip Cezaevi'nde kalan tüm sol ve sağ goruşlu hükümlü ve tutukluları "direnış havası"na soktu. Özel Tip Cezaevi Müdür Yardımcısı Recep Çolak, yeni yönetmeliğin ellerine henuz ulaşmadığını bildirerek, "Cezaevimizde son açıklamalara kadar ber şey sakindi. Mahkumlar 'Tek tip elbise gıvmeyız' diyor, ama yöneımeliğe onlar uymak, biz de uygulamak zorundayız" dedi. Bu arada Bursa Cezaevi'nin, lçişleri Bakanlığı'nın uyarısıyla hafta içinde arandığı ve aramadan sonra güvenhk önlemlerinin arttırıldığı öğrenildi. Bursa Özel Tip Cezaevi'nde kalan sol ve sağ göruşlü hukumlu ve tutukluların ayrı ayn toplantı yaptığı bildirildi. Mahkum yakınlarından edınilen bilgilere gore, sol ve sağ görüşlu mahkumlar ayn ayn, "tek tip elbiseye karşı ölum orucu kararı" aldılar. Yönetmeliğin cezaevine ulaşmasım bekleyen mahkumlar, ilettikleri mesajlarda, birçok cezaevinde ölüme kadar varan direnişlerle onurlanm koruyarak, haklanm aldıklannı belirttiler. Mahkumlar, kamuoyundan duyarb olmayı beklediklerini de bildirerek, "kendilerine uygulanmak istenen baskı ve işkence politikasına boyun eğmeyeceklerini" soylediler. Mersiri'de TV yayınları MERSİN (AA) Mersın ve yoresinin, Kıbrıs ve Arap ıstasyonlarmın etkisi altında kalması nedeniyle TV yayınlarmı net olarak izleyemediği bildirildi. özellikle yaz avlarında araya yabancı ıstasyonların girmesı, TRT yayınlarmı etkısiz hale getiriyor. TRT Çukurova Vericıler Mudürluğu 'nden alınan bilgiye gore televızyonun yaym kalitesının düşmesine, hatta bozulmasma yol açan durumun ortadan kaldırılması amacıyla araştırmalar yapılıyor. Televızyonun daha net ve canlı olarak izlenebılmesi amacıyla Mersin ve yöresme hıtap edecek ve sadece yaz aylarında faaliyet gösterecek ikinci bir yansıtıcımn kurulmasınm planlandığı kaydedildi. Emekli Sandığı Yönetmeliği ANKARA (AA) Emekli Sandığı Genel Mudürluğu Dinlenme ve Bakımevlerı'ne ait konutları kullanacaklar, ayda 100 bin ile 150 bin lira arasında ücret ödeyecekler. Emekli Sandığı Genel Mudtirluğü Dinlenme ve Bakımevleri Yönetmeliği'nin bazı maddelerinde değişiklik yapan yönetmelik Resmı Gazete'nin bugunku sayısında yayımlandı. Yönetmelikte yapılan değisikliğe göre, bir sakin tarafından kullamlacak konutlar için 1500, iki sakin tarafından kullamlacak konutlarda ise her sakin ıçın 1000 gosterge rakamının, o aya att emekli ayltklarına uygulanan katsayı ile çarpılması sonucu bulunacak rakamın lira karşılığı kadar aylık ucret alınacak. Halen emekli ayhklarına uygulanan katsayı 100 olduğundan, söz konusu konutları kullananların ayda 100 bin lira ile 150 bin lira arasında bir ödemede bulunmaları gerekiyor. Her şey sakindi Bursa Ozel Tip Cezaevi Mudur Yardımcısı Çolak, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet muhabirinin sorulannı yanıtlarken, yeni yönetmeliğin henuz ellerine ulaşmadığıru bildirdi. Yönetmelik değişikliğinın yeniden gündeme gelmesine kadar, yetki alanlannda her şeyin sakin olduğunu belirten Çolak, "Şimdi (dün) aşağı inip mahkumlarla yeniden konuşacağım. Tep tip elbiseyi kendilerine giydirip giydirmeme yetkisinin bizde olmadığını, giymezlerse disiplin cezası vermek zorunda kalacağımızı anlatacağım. Mahkumlar, "Tek tip elbise giymeyız" diyor, ama onlar yonetmeliğe uymak, biz de uygulamak zorundayız" dedi. TKP ve TDKP aavalarında yargılanan sanıklar. Buca Bölge Ceza ve Tutukevı'nde sureklı ışkence yapıldığım öne sürdüler Sanıklar, "Burası cezaevı değıl, esır kampına dönüştü" dedıler Devlet Güvenhk Mahkemesı'nde yargılamaları sırasında söz alan sanıklar, haklı neden göstenlmeden gardıyanlar tarafından dövüldüklennı açıkladılar Cezaevı Müdürü Nevzat Güngör'ün mahkeme kararı olmaksızın hucre cezası verdığını ilerı süren sanıklar Esir kampı gibi, ışkencenın durdurulmasını istediler. Işkence izlerini mahkeme heyetıne gösteren TDKP davasında yargılanan Recep Babacan, "Doktorun verdığı ılaçlara cezaevı el koyuyor, bıze vermiyor" dedi Sanıklann avukatları da cezaevınde can güvenlığı olmadığını ıleri sürerek, olaya DGM savcılığının el koymasını ve cezaevı yönetıcilerı hakkında yasal ışlem yapılmasmı istediler Mahkeme heyetı de olayın görev alanlarına gırmediğını açıklayarak sanıklann ve avukatiarmın ıstemlertni yanıtsız bıraktı (Necatı Aygın) Dev^tbl davasında Demirel eleştirildi WİC hükümetleri sırasında AP'li yurttaşların da pek çok yerde "faşist saldırıfara hedef olduğunun" belirtildiği savunmada, "Demirel, buna rağmen MHP'li faşistleri açıktan destekleyen ve koruyan politikasını sürdürmekten vazgeçmemiştir" denildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ana DevYol davası ortak savunmasında MC hukumetlerı döneminde Süleyman Demirel'in "MHP'li faşistleri açıktan destekleyen \e koruyan bir politika" ızlediği one sunıldu. Savunmada, AP'lilere karşı da sürdürulen saldınlara rağmen MHP'nin desteklenmesinden vazgeçilmediği soylendi. Ana DevYol savunmasında şunlar dile getirildi: "Demirel biitiın MC hükümetleri sırasında MHP'li faşistleri açıktan destekleyen ve koruyan bir politika yurutmuştur. Faşist saldırılar pek çok yerde AP'li yurttaşlann da hedeflenmesine ve kendi partililerinin de zarara uğramasına rağmen bu politikasını pervasızca sürdürmekten vazgeçmemiştir. İzmir'deki Tariş tşletmeleri'nde yaşananlar durumun orneklerinden birini oluştunır. İlk MC hukumetinin kurulmasından sonra butun devlet işletmelerinde olduğu gibi Tariş'i de yoğun bir faşistleştirme politikası yurutulmuştur. Işletmeye MHP'li militanlar doldurulmuş, işçüer, faşistlerin baskı ve saldınsıyla sindiril•niş, Tariş faşistlerin arpalığı ve bir saldırı ussu haline getirilmiştir. İşte Demirel daima kendi partililerine işkence yapan, haraç vermeyen, AP'deo aynlarak MHP' ye geçmeye zorlayan AP'li kadın işçilerin ırzına tecavuz eden faşistleri destekleyen bir politika yuriitmıiştür." 1980 yılının mart ayıyla birlikte cumhurbaşkanlığı seçimlerinin gundeme geldığine ve Meclisin seçimlerde zorlandığına değinilen ortak savunmada, şunlar soylendi: "Cumhurbaşkanının Mecliste kolay kolay seçilemeyeceği anlaşıldı.O gunlerdeki Meclis aritmetiğine göre hiçbir parti tek başına cumhurbaşkanını seçecek çogunluğu sağlayamıyordu. Ve partiler arasında bir uzlaşma saglanamıyordu. A P Genel Başkanı Demirel, CHP ile anlaşarak yeni bir cumhurbaşkaıu seçimine yanaşmadı ve başka bir yol da bulunamadığından seçimler kısa sıire içinde kilitlendi. Mevcut siyasal buhranın en ust noktasını oluşturan bu olayla birlikte Turkiye bir askeri mudahale surecint tumden girmiş oluyor, bir başka ifadeyle 12 Eylul'e doğru geriye sayma başlamıştı. O donemde ulkedeki siyasal geiişmelerin etkin dunımda olan egemen çevrelerde siyasal bunalımın aşılması için başlıca 2 eğilim bulunduğu soylenebilir. Askeri yonetim ve CHPAP arasındaki bir işbirliği. Buhran derinleştikçe ikinci eğilim giderek zayıflamış ve tekelci burjuva çevrelerinde bir askeri darbe tercihi iyice ağır basmaya başlamıştı. CHP Genel Başkanı Bıilent Ecevit ısrarla bunalımın aşılması için AP ile işbirliği onermiş. bir CHPAP koalisyonu kurmayı gundeme getirmişti. Demirel ise bu oneriye yanaşmamış \e cumhurbaşkanının seçilemeyişi karşısında anayasa degişikliği yapılarak cumhurbaşkanının doğnıdan halk tarafından seçilmesini ve erken seçimlere gidilmesini onermiştir. Demirel'in isteklerinin o giinku koşullarda gerçekleşme şansının bulunamadıgı ortadaydı. Bu durumda Demirel'in politikasının tutumunun, gerçek amacının ne olduğu sorusuortayaçıkacaktır." Şeyhmus açık arttırmada DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Kalemle kaş, göz ve burun da yapıldığında, tonton bir insandan farksız bir gorunum kazanan patates, Diyarbakır'da gtinün konusu haline geldi. Patatesi görenler, kafasımn, kol ve kulaklanmn yapıştırma olduğunu sanıyorlar. Ancak, topraktan böyle çıktığını anlayınca, hayretleri biraz daha artıyor. Tonton patatesin üreticisi, yörede yaygın olan "Şeyhmus" adını verdiği patatesini, önümuzdeki gunlerde açık arttırmayla satacağını açıkladı. Cezaevinde arama Bursa Ozel Tip Cezaevi'nin hafta içinde lçişleri BakanlığTnın uyarısı ile arandığı ve aramadan sonra bazı mahkumların yerlerinin değiştirildiği, guvenlik önlemlerinin arttınldığı öğrenildi. Cezaevi yetkilileri, lçişleri Bakanlığı'nın Bursa Emnıyet Mudürluğu'nü "firar hazırlığı olabilir " şeklinde uyardığını ve bu uyarmın kendilerine iletildiğini belirttiler. Bir cezaevi yetkilisi, arama olayıyla ilgili olarak şunları soyledi: "Emniyet Mudürluğu larafıııdan, toplu firar olabileceği yolunda uyanldık. Bunun üzerine ozel tip cezaevi başta olmak uzere, adi mahkumların kaldığı E tipi cezaevini de sıkı şekilde aradık. Aramadan sonra şu an ber şey normaldir." Cezaevindeki aramadan sonra guvenlik önlemlerinin arttırıldığı ve bazı mahkumların yerlerinin değiştirildiği de öğrenildi. Bursa Özel Tip Cezaevi Müdur Yardımcısı Recep Çolak, arama olayını "Her zaman olan şeyler" diye niteledi. Mahkumların yerlerini her zaman değiştirebileceklerini de kaydeden Çolak, guvenlik önlemlerinin arttırılmadığını savundu. Bursa Özel Tip Cezaevi'nde kalan siyasi hükümlü ve tutuklular, arama olayını, "baskının başlangıcı" olarak yorumladılar. Adalet Bakanlığı müfettişlerinin de hafta içinde Bursa'ya gelerek, özel tip ve E tipi cezaevinde incelemeler yapacakları öğrenildi. Bayar için 2 tören BURSA (AA) Türkiye'nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar, ölüm yıldönümu dolayısıyla bugün GemlikUmurbey'deki mezarı başında düzenlenecek iki törenle anılacak. Umurbey Belediye Başkanı Hüseyin Aslan Karpat'ın verdiği bilgiye göre Celal Bayar için devlet töreni saat 10.00'da yapılacak ve Bayar'ın mezarına "Cumhurbaşkanlığı" ibareli bir çelenk konulacak. BU KEZ DE ÖZAL İÇİN ANAP'ın düzenledığı sünnet şenliğıne katılan Muşerref Akay, bir gece önce Süleyman Demirel ıçın "Kahverengi Gözlerin" turküsunü seslendirirtfen dün de Ûzal için "Arım Balım Peteğım" şarkısını şöylüyordu. Hem de "Bilsem kı öleceğim, yıne 'evet' dıyeceğim" şeklınde değiştırerek Şarkılara zaman zaman Ûzal da eşlık etti (Fotoğraf: Uğur Günyuz) Yargıtay kararı: \asalan çahşan lehine yorumlanmah Sünnet şenliğinde 'evetf kampanyusı ANAP'ın Bakırköy, Zeytinburnu ve Kartal ilçelerinde düzenlediği sünnet şenliklerinde Başbakan Özal, söylenen şarkı ve türkülere zaman zaman eşlik etti. İstanbul Haber Servisi ANAP orguiunun Istanbul'da düzenlediği ve Başbakan Turgut Ozal'ın da katıldığı "sünnet şenlikleri", 25 eylulde yapılacak halkoylaması için "evet" kampanyası biçiminde geçti. Bakırkoy, Zeytinburnu ve Kartal ilçelerindeki sünnet şenlikleri, adeta bir "karnavaT'ı andırırken sünnet çocuklarının, "En buyük Özal, başka buyük yok" sloganlan ile şölen alanına gelmeleri dikkati çekiyordu. Öte yandan, bir gece önce DYP lideri için "Kahverengi gözlerin" turküsünu soyleyen sanatçı Muşerref Akay. bu kez de Özal için, "Arım, balım, peteğim" şarkısının sozlerıni, "Bilsem ki öleceğim, yine 'evet' dıyeceğim" şeklınde değiştirerek soyluyor ve başbakanın da alkışlarını alıyordu. Başbakan Ozal, dun oğleden sonra Florya Şenlikkoy'de duzenlenen ve 3 bin çocuğun sunnet edildiği belırtilen şolene katıldı. Toren alanına girişte, "Hoşgeldin GAP mimarı" pankart ve sloganlan ile karşılanan Başbakan Özal, daha sonra burada yaptığı konuşmada, "Çocukları sevmenin, lafla değil, icraatla olduğunu" belirtti. Beraberinde AdaJet Bakanı Mehmet Topaç, Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı İmren Aykut ve Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan olduğu halde "şölen"deki eğlencelen de izleyen Başbakan Özal, ba^ı sanatçıların söyledikleri şarkı ve turkulere de zaman zaman eşlik etti. Ozal, Huri Sapan'ın okuduğu "Allah Allah" turküsünu el çırparak Yasemin Kutsi'nin, nakaratmı "Evet, evet diyeceğim, var mi diyeceğin?" şeklinde değiştirdiği "Seviyonım işte" adlı şarkıyı tebessümle dinledi. Başbakan, daha sonra iki gece önce DYP'nin Hilton'daki gecesinde Demirel için "Kahverengi gözlerin" adlı turkuyü soyleyen Muşerref Akay'ı izledi. Muşerref Akay, bu kez de ANAP'ın "marşı" haline getirilen "Annı, balım, peteğim" şarkısımn sözlerinı, "Bilsem ki öleceğim yine *evet' diyeceğim" şeklinde değiştirerek okurken bir ara mikrofonu Başbakan Ozal'a uzattı. Başbakan da sanatçının bu talebini geri çevirmeyerek şarkıya aynı şekilde bir sure eşlik etti. Çocuklann bol bol kaybolduğu, bu nedenle de kayıp anonslarının sık sık tekrarlandığı sunnet şölenlerinde ilgı çeken diğer bir göruntu de ağaçlara asılı pankartlardı. Bunlardan bazılan Anakent Belediye Başkanı Dalan'a atıfta bulunurken bazıları da Başbakan Ozal'ın çocuklara karşı olan hoşgoru ve sevgisini dile getiriyordu.Dalan için asılan, "Haliç mavi bir deniz, biz buna evet deriz" flaması, başbakan adına asıldığj belirtılen ise "Şenliğinizi kutlar, yanaklannızdan öperim; Tonton Özal Amcanız" yazılı pankarttı. Başbakan Turgut Özal ve beraberindeki bakanlar, daha sonra "En büyuk Özal, başka buyük yok" sloganlan ile şenlik alanına gelen sünnet çocukları ile hatıra fotoğrafı çektirip onlarla sohbet ettiler. Özal için şarkı sözleri değiştiriliyor SHP ilçe örgütünden sünnet şöleni KDZ. EREĞLİ (Cumhuriyet) treğii SHP ilçe örgutu, parasızlık yüzünden sünnet ettirilemeyen 40 çocuğu, hiçbir siyasi göruş ayrımı gozetmeden görkemlı bir torenle sünnet ettirdı. İlçede ılk kez duzenlenen bu tur sünnet şolenine çok kalabalık bir otomobil konvoyu katıldı. Cadde ve sokakları yerei çalgılar eşliğinde dolaşan konvoya ilçe halkı da alkışlarla eşlik etti. tlçenın turistık tesislerinden olan Elif Kulup salonlarında gerçekleştirilen sünnet şolenine kalabalık bir yurttaş ıppluluğu katıldı. 10. Hukuk Dairesi'nin karanna göre, askerlikten sayümayan hava değişımi de borçlamlabilecek. İthal tarla günü ANKARA (ANKA) Federal Almanya Tarım Bırliği (DLG) Turkiye Zıraat Odaları Birliği (TZOB) ile işbirliği yaparak Turkiye 'deki çeşitlı tarım merkezlerinde gelişmiş tarım teknolojılerını tanıtan "tarla gunlerı" duzenleyecek. TZOB'dan edınilen bilgiye göre, önümuzdeki ılkbahar aylarmdan aibaren duzenlenmeye başlanacak olan "tarla günlen"nde; üriinfiyatlarınm değişımi ışığında, ekonomik açıdan rasyonel bir tarımı mumkun kılabilecek tarım teknıkleri, bir bütün olarak tamtılacak, maksımum kârı mumkun kılan yetıştirme teknıkleri karşılaştırılacak, duzenlendiği bolgede alternatif bitkılerin üretim teknikleri açıklanacak. ANKARA (ANKA) Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, sigortalı işçilerin askerlikten sayılmayan hava değişim suresini de borçlanabileceklerine karar verdi. Yargıtay'ın karara bağladığı davada, askerliğinı er olarak yapan bir yurttaş, 20 ay süreyle hava değişimine aynldı ve Askerlik Yasası uyannca, bunun yainızca 3 ayı askerlikten sayıldı. Yurttaşın emeklilik işlemieri görülürken, kalan 17 aylık süreyi de borçlanma isteği, SSK tarafından geri çevrildi. Bunun üzerine açılan davada, yerei mahkeme Sosyal Sigortalar Yasası'mn "er olarak silah altında gecen süreleri borçlanma imkânı verdiği" gerekçesiyie, askerlikten sayılmayan hava değişimi surelerinin borçlanılamayacağına karar verdi. Davanın temyiz aşamasında, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, yasanın askerliğe sevk tarihiyle terhis tarihi arasmdaki süreyi borçlandırma olanağı getirmek amacı taşıdığı gerekçesiyle, yerei mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararında "Yasada siiah altında gecen sure denilmesine karşın, yasanın amacına bağlı olarak, yasanın imkânlar ölçüsünde çalışanlar lehine yorumlanması gerekij" görüşüne yer verildi. Köşk'te ÎSEDAK toplantısı Başbakan Özal, sünnet çocukları ile sohbet ederek resım çektırdı ve "Çocukları sevmenin lafla değıl, ıcraatla olduğunu" söyledi İstanbul Haber Servisi tslam Konferansı Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) önümuzdeki ay İstanbul'da yapacağı çalışmalarıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Evren'in başkanlığında Tarabya Köşkü'nde dün bir toplantı yapıldı. Toplantıya, Başbakan Turgut Özal da katıldı. Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Muşavirliği'nden verilen bilgiye göre, 67 eylül günlerinde Istanbul'da yapılacak İSEDAK toplantısı için, Cumhurbaşkanı Evren başkanlığında, Tarabya Köşkü'nde, bir "ön hanrlık" toplantısı yapıldı. Toplantıya, Ozal'ın yanı sıra, Devlet Bakanı Yusuf Bozkurt Özal, Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükni Yünir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt, ÇaLşma ve Sosyal Guvenlik Bakanı tmren Aykut ile Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığı Musteşarı Mustafa Keten, Ulaştırma Bakanlığı Musteşarı Ertan Yulek, DPT Musteşarı Ali Tigrel, Hazine ve Dış Ticaret Musteşarı Yavuz Canevi ve Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoglu katıldı. Cinnah Caddesi trafiğe açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cinnah Caddesi 'ndeki protokol yolu çalışmaları tamamlanarak 13 aydan sonra Ankara Buyukşehir Belediye Başkanı Mehmet Altmsoy tarafından trafiğe açıldı. BotanikDışkapı protokol yolunun ilk bölümü olan Cinnah Caddesi 'ndeki yenileme çalışmaları 1 milyar 850 milyon liraya mal oldu. Caddenin resmen trafiğe açılması dolayısıyla bir basın toplantısı düzenleyen Belediye Başkanı Altmsoy, "Aslında cadde hiçbir zaman trafiğe tam olarak kapatılmadı, geçen hafta da tamamen bittrılerek trafiğın hızmetine sunuldu. Ben burada açılış için değıl, çalışmaları izlemek amacıyla bulunuyontm" dedi.