19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıyn Matbaacılık ve Gatttectlık Tufk Anonım Şırkelı adına Nıdir Nadi • Gcn«l Yayın Muduru H n u C r a l . Muessrse Muduru EaİM L>«klıgil. Yazı tşlerı Muduru. Ok» Goacnsıa. # Habcr Mcrkezı Muduru Ytlçıa Bı?cr. Sayfa Duzoıı Yöndmenı Alı Ar*f. • Temsılcıier ANKARA Vılçın DogH, IZMİR Hiknci Çttiakayı. ADANA CHâl Başl»gıç Isıanbul Haberlerı: trinn Akyıldıı. Dış Haberler Ergun Bakı, Ekonomı Osmın Ulıgıy. Kuhur CeU Lsttr, Spoı Danışmam. AMıılkmdır >acclroan. Duzelımç Rtfik Durbış, BılımEğıfım Şahia Alpay, IsSendıka ŞaluM KrteKi. Yurt Haberlerı Nccdtl Dot«n, Duı Yazılar Kercm Çalçkın, • Koordınatör Akmcl Korabaa. • Malı Islcr trol Erkul, 0 Muhasebe Buteol Vrwf • Bulçc Planlama Srvgi Aran • Reklam. Ayşt Toran, Ek Yayınlar: Hnlyı Akyot 9 tdare Huseyın Guret. tşleıme Onder Çclik, BılgıMem NaU Inml. Sosan w HJKOT Cumhunyr: Mubuohk ve ra»f«mhk TA.Ş. Tork Oeajj Cıd 39/41 Cjjalotlu 34334 Ut PK 246lslanbul Td 312 05 OS (20 tıal). T d a 22246 F u (I) 526 60 72 • Bumlar I U Ü K Zı>a GOkalp BW inkıUp S. No: 19/4, Tet U3 U 4147, Teta 42344 F « (4) 133 11 41 '428 9 liBir H Zıya Blv 1352 S2/J. Tel 13 12 30. Tda 52359 FKC (51) 13 12 30 • Ad.n.: Inonil Cad 119 S No I K*t I. Tel 114550119731, Tdex 62155. F u (71) 328 056 TAKV1M: 17 AGUSTOS 1988 tmsak: 4.31 Güneş: 6.08 Oğle: 13.13 İkindi: 17.02 Akşam: 20.07 Yatsı: 21.38 Radyasyonlu çaylann bir kısmıyakıldı Radyasyonlu çaylann bir bölümü ÇayKur'a ait 4 yaş çay işleme fabhkasında yakılarak imha edildi. TAEK Başkanı Özmen, yakılan çaylar için "Radyoaktif madde külde kalıyor, .havaya kanşmıyor" dedi. RtZE / ANKARA (AA) 1986 ürunü radyasyonlu çaylann bir bölümünün ÇayKur'a ait 4 yaş çay işleme fabnkasında deneme amacıyla yakılarak imha edildiği bildirildi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Doç. Dr. Atilla Özmen, radyasyonlu çaylann bazı fabrikalarda yakıldığını doğrulayarak, "Ancak, radyoaktif madde külde kalıyor, havaya kanşmıyor" dedi. özmen, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, radyasyonlu çayların bir bölümunun dün Rize"deki radyasyon uzmanlanmn gözetimi altında bacası özel olarak yukseltilmiş Gundoğdu, Cumhuriyet, Of ve Fındıklı yaş çay işleme fabrikalannda deneme amacıyla yakıldığıru belirterek, şunları soyledi: "Çaylann yakılarak imha edilmesi konusunda daha önce laboratuvar çalısmalan yapıldı. Bu çahşmalar sırasında radyoaktif maddeain kulde kaldığı v« duman ile havaya kanşmadığı beliriendi. Ancak koau ile ilgili olarak geniş bir arazi çalışması gerekiyordu. Bu nedenle, çevreye etkisi olmayacakmiktards ça> yakılarak imha edildi. Radyasyonun çevreye yayılmadıgı gozlendi." Halen çeşiıli depolarda 60 bin ton dolayinda radyasyonlu çay bulunduğunu hatırlatan Doç. Dr. özmen, bu çaylann tümünün tek bir metod ile imha edilmesinin mümkün olmadığıaı kaydetti. özmen, çaylann imhası için alternatif metodlar arandığını sözlerine ekledi. Bu arada, AA muhabirlerinin belirlemelerine gore, sadece ÇayKur Of Çay Fabrikası'nın fınnlarında dün 5 saat süreyle 12 ton radyasyonlu çay yakıldı. İmha için deneme TIME ve Murdoch Imparatorluğu Her yerde Murdoch var Rupert Muntoctıun ıfnparalntuOıı /WusWyadan Hong Konga. Amenta'djn IngMerfye kadar tüm dunyaya yayihyor Işle M t (Mtton dotof) YORUMLAR 2 Tiraı 650 OOffden 4 mılyona tırmandı 20 Zor durumaakı da Teksas gaatesını satm ala rak bırleştırdı Y1L , yeni ataklar yapan basın devini inceliyor Gıda yoluyla gelen kanser ANKARA (ANKA) Gıdalann bileşiminde bulunan doğal ve kimyasal maddelerin, kansere yol açan etkenler arasında birinci sırada bulunduğu anlaşıldı. tnsanlarda görülen kanserlerin yüzde 3550'sinin gıdalardan ileri geldiği bildirildi. Radyasyonun ise kanser etkenleri arasında yüzde 15 'lik bir paya sahip olduğu belirtildi. Ulusiararası Kanser Ajansı 'nın verilerine göre besinlerdeki doğal ve kimyasal maddeler, tüm kanser türlerinin yüzde 35 ile 50'sinin etkeni durumunda bulunuyor. Th« Sun (Lontin) San Antonlo Expru*N»wi 1976 1977 N w r York Magazin* T I M VUIag* Votee, Wwr W M « 1981 1973 Avustralyalı basın devi Murdoch, ABD'deki Triangle yaymlarını 3 milyar dolara satm almak için anlaştı. Triangle 17 milyon tirajlı TV Guide dergisini yayımhyor. Murdoch ödeme güçlüğünü karşılamak için bazı kuruluşlarmın hisselerini satışa çıkardı. Dış Haberler Servisi Avustralyalı basın imparatoru Rupert Murdoch yeniden dünya basınının gundeminde. Murdoch, ABD'deki unlü Triangle yayınlarını 3 milyar dolara satın almak için anlaşma yapmca, gözler yeniden Murdoch'un buyük basın yayın tekeline çevrildi. Tîme ve Newsweek dergileri son sayılannda Murdoch ımparatorluğunun 4 kıtaya uzanan kuruluşlarına gçniş yer verdiler. 57 yaşındaki Rupert Murdoch, yıllardan beri dünyanın hemen her köşesinden iyi satan veya gelecek vaat eden gazete ve dergileri satm alarak "imparatorluk topraklanna" katıyor. Murdoch'un, Avustralya'nın Sydney şehrinde kurulu dev The News Corp. Ltd. şirketi 4 kıtada 150 yay.n organını elinde tutuyor. Şirketin ilgi alanı ise iletişim dünyasının hemen her köşesine uzanıyor. Amerika'da iki gazete ve 20 derginin sahibi olan Murdoch'un tngiltere'de beş gazetesi ve birçok dergisi, Avustralya'da 100'den fazla gazetesi, Asya'da ise(Hong Kong) 1986 yıbnda satın alarak kısa surede büyuk kâra geçirdiği South China Morning Post adlı gazetesi var. 3 0 37 mılyon dotera sam 17 Na» Wesfi 198C"de 35. The Vıllafle Voıce'ı 1985te 55 ımlyonasattı Nil barbunyust civalı çıktı ADANA (AA) ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü tarafından Akdeniz'de kirlilik orantnın belirlenmesi çalışmaları sırasında, Özellikle "Nil barbunyası" balıklannda yüksek oranda civaya rastlandı. Enstitü yetkilileri, Akdeniz'deki kirliliğin, sanayi kuruluşlanmn auklannm denize kanşmasmdan kaynaklandığım söylediler. "Zararı olacağını sanmıyorum" Radyasyonlu çaylann yakılmasının, çevreye zarar verip vermeyeceği konusunda soruları cevaplandıran Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Da], oğretim üyelerinden Prof. Dr. Uluhan Berk, yapılan çalışmanın bir zarar vereceğini sanmadığını belirterek, şunları söyledi: "TAEK başkanımn açıklamasından, bu çalışmanın deneme amaçlı olduğunu anladım. Bilindiği gibi çayda bulunan radyasyon oranı pek yuksek değil. Hatta geçen yıllarda bu çaylann içilip içilemeyeceği bile tartışma konnsu oMu. Şimdi bu çaylann bir biçimde, va yakılarak >a da derin bir yere gomulerek imhası gerekiyor. Bu konu bir mecburiyetten ortaya çikıyor. Bunlan ortaya dökemeyecegimize göre, bir biçimde imha edilmeli. Bu amaçla yapılan çalışmalann çevreje zarar vereceğini sanmıyonım." 77M rim«t of 28 taşındı Times'm anfan London Th» Sundtf Tlmat azalflı. Sunday Tımes ot London kâra geçtı 1984 CMcagoStınnmM 1985 Fox 1985 575 Holywood'a gınş txletîra ve Fox adım at* OHn1987 reklam gekrlen mlyor % 145 artn 3 5 0 1985 Idn 32 rntyon ootaı 1986 fTV 1987 fcday 1987 2 0 0 0 Vs^n afitnı kurma çabalan şımdryc kaflar 120 ımlyon Oolara mal oldu 60.8 Yuppte'lere yönebk resimli ut « 0 0 Murdoch Anıstralyamn «nbuyâUMsmınpniDrkıflunu denetinine aMı 3 0 0 Yansını WiNam CoHnse satt En önen* kaanç 17 n * yonbraııvcveelektiDnık verı sisterni ile TV Guıde 100 1986'da MlefShaykınle 145 mityona satıldı MUHDOCH Avustralyalı basın imparatoru televizyonda da okjukça iddialı. duğu iletişim ağı için şimdiye kadar 120 milyon dolar harcadı. Ne var ki Murdoch oluk oluk para gerektiren bu satın alma furyası içinde şirketini büyük bir borç yükü altında bıraktı. News Corp^ un Ltd!nin şu anda 4 milyar dolar olan borçlan, Triangle'nin satın ahnmasıyla 1.5 milyar daha artacak. Murdoch bu tür satın alma işlemlerini mal varhklannı satarak veya borç alarak finanse ediyor. Şirketin yıllık 1.2 milyar dolar olan nakit para akışı ise gerek faiz ödemeleri, gerekse mevcut kuruluşları geliştırme çabalan içinde eriyor. Triangle yayınlanmn satın alınmasını özeuikle bu kuruluşun yayımladığı 17 milyon tirajlı TV Guide'a sahip olmak için isteyeh Murdoch, gereken 3 mılyarın yansı için kaynak bulmuş durumda. Geriye İcalan 1.5 milyar doları ödeyebilmek için ise Reuter Holding'dekı yuzde 6.8'lik hissesini satacağını açıkladı. Pazar araştırmacılan bu kaynağın da yeterli olmayacağını ve Murdoch'un sonunda en buyuk rüyalanndan birini, Hollywood'da kurmaya çahştığı ve geçen mali yıl içinde 80 milyon dolar zarar eden Fox televizyon ağıru satmak zorunda kalacağım iddia ediyorlar. Newsweek, Murdoch'un kendisine büyük bir guç sağlayacağına inandığı için TV Guide'ı satm almak istediğini belirtiyor. Triangle ile 20 yıldan beri ilgilendiğini ve ancak şimdi satın alma fırsatı bulabildiğini söylüyor. İletişim endüstrisinin eninde sonunda 45 dev holdingin elinde toplanacağı görüşune katılmadığını belirten Murdoch, okur sayısının azaldığıru ve gazete piyasasmda birkaç gazeteye her zaman yer olduğunu ileri sürüyor. 1965 Ud. (Avuttnly) 1987 HarparAotv 1968 IHangta 3000 (TV ĞuMm, S » w o ( n , Oally 0 « « y Raclng f b m t ) nan Murdoch, basın dünyasındaki bu olumsuz imajını, saygıdeğer The Times Of London'u satın alarak değiştirmeyi başardı. Murdoch yine ekonomi dünyasının güvenilir kaynaklarından The Economist ve Financial Times'm sahibi olan şirketin de yüzde 20 ortağı. Murdoch'un basın ve yayın imparatorluğunu tamamlamak için el attığı bir diğer alan ise gosteri dunyası. Bu amacına ulaşmak için Rupert Murdoch, 1985 yılında ünlü Fılm şirketi Twentieth Century Fox'u satın alarak Hollywood'a Motromedia istasyonlan ile de televizyona uzandı. tngiltere'de ise bir uydutelevizyon ağı Daha ftnceleri The Star ve The alan Murdoch, bu alanın çok kârlı Sun gibi renkli gazeteleri ile tanı olduğuna inanmış olacak ki, kur Kükürt dumanı zehir saçıyvr EDtNClK/BALIKESlR (ANKA) Türkiye'nin en kaliteli ipekböceği ve zeytin ürününün alındığı Bandırma'mn Edincik bucağında, çevredeki kükürt ışleyen Jabrikaların zehirli dumanı nedeniyle yok olan ipekböceği üretiminden sonra zeytinden de umut kesildi. Karun Haziııesi için taş gibi kanıt Uşak'tan kaçırılan Karun Hazinesi'ni Metropoliten Müzesi'nden geri almak için, hazinenin geriye kalan adak taşı, testi gibi parçaları kanıt olarak kullanılacak. Yörede kazı yapılmaması eleştiriliyor. MUSTAFA BALBAY UŞAK Uşak ve cevresinde kaçak yapılan kazılar sırasında bulunarak yundışına kaçırılan ve Meuopolitan Müzesi'ne satılan Karun Hazinesi'nin geri alınabilmesi için hazineden geriye kalan parçalar "kanıt" olarak kullanılacak. Kanıt eserlen haar bekJeten Uşak Arkeoloji Müzesi Müdürü Hnseyin Dinçer, "Halen suren davgda, Metropoü'tan Müzesi >etkilileri, Karun Hazinesi'nin Uşak'tan götürüldttgunön kesin kamtlan bulunmadığım öne süriiyormuş. Elimizde bu iddialan çuniten esericr bulunuyor. Mahkeme istedigi an gönderecegiz" dedi. 196668 yıllannda yurtdışına kaçınlan Karun Hazinesi'nden geriye kalan bir adak taşı, bir gömlek ile birkaç bakır ve tunçtan yapümış testi, Uşak Arkeoloji Müzesi'nde bulunuyor. Uşak yakınlanndaki Güre Köyü'nde yapılan kazı sonucu ortaya çıkarılan bu eserlerin hazinenin çok küçük bir parçası olduğu belirtildi. Uşak Müze Müdürü Hüseyin Dinçer, kazılann kesintisiz olarak sürdürülmesi halinde bölgeden daha fazla eser çıkanlabileceğini belirterek şunları söyledi: "Güre kansını gcçen yıl gerçekleşdnniştik. Buradan ortaya çıkardıgımu eserierin Karun Hazinesi'nin bir parçası oldugu su götttnnez. Zaten 1960'h yıllardaki kaçak kazılann önemli bir bölümu bu bölgelerde yapılmıs. New York Metropolitan Müzesi avukatlannın mazedeki eserlerin Uşak'tan götiın^düğıinun kesin olmadıgı iddialan üzerine mahkemenin de tatmin edecek kanıtlar istemesi olasılıgına karşı kendimizi hazvladık. Konudan bakanlığın da haberi var." Uşak Müze Müdürü'nüîı Karun Hazinesi'nden elde kalan eserleri gönderme hazırlıgı yapmasına karşın, toprak altındakileri ortaya çıkarmak için yeterli bir çalışma yok. Bölgede hiçbir üniversitenin ya da kuruluşun kazısı bulunmuyor. Kaa yapmaya yetkili Uşak Müzesi'nin 1988 yılı bütçesi ise "sıfır". Geçen yıl yapılan Güre kazılan, günlük yolluklar ve kısıtlı bir bütçe ile gerçekleştirilebildi. Uşak Müze Müdürü bu konuda üniversitelere sitem ederek, "BOemiyoruz, herhalde Uşak'ta deniz yok diye bo bölgeye pek gelmek Uteraiyorlar. Daha çok sataillerdeki kazılar süniyor" dedi. New York'taki son Karun Hazinesi duruşmasında Metropolitan Müzesi avukatlannın iddialan, Türk tarafı avukatlannca yanıtlanmıştı. Metropolitan Müzesi avukatlannın "Türkiye'nin dava açmakta gec kaldığı" yolundaki iddialarına karşılık arkeologlar, şu görüşleri savundular: "Karun Hazinesi 196O'lı yıllann sonunda yurtdışına kaçınlmış. Bir siire sonra da Metropolitan Muzesi'nce satın alınmış. Müze bu satın alma işleminden hemen sonra eserleri sergUememiş, uzun yıllar deposunda tutmuştur. Eserlerin depoda kaldıgı siire dava açma hakkı için tanınan sürenin içine giremez. Türkiye bu eserier teshire cıktıktan sonra dunımdan haberdar oldu. Eserler söz konusu müze tarafından ne zaman satın alınırsa alınsın, önemli olan teşhir edildiği tarihtir." Arkeologlar, tarihi eserlerin ait olduklan ülkelere geri verilmesini birçok ülkenin prensip olarak kabul etmesine karşm, "birbiri için* girmiş mevzuatlar" nedeniyle bu tür davalann çok uzun sürdüğünü belirttiler. Tarihi eserlerin, satın alma, zoralım ve kazı olmak ılzere üç yolla müzelere kazandırıldığım anımsatan arkeologlar, "Zoralım ve kazı kendi kurallan içinde sürer, ancak satın alma konusunda bakanuğin duyariı olması gerekiyor. Genellikle önemli tarihi eserieri ilk bulanlann elde ettiği maddi kazanç, yurtdışına kaçıracak kişilere satsalar bile çok fazla olmuyor. Eğer müzeler bu tür eserleri satın alabileceklerini daha iyi duyururlarsa birçok kişi yakalanma riskini de göz önune alarak buldugu eseri roüzeye gctirebilir. Karun Hazinesi ve benzeri çok kıymetli eserieri ilk bulanlann kazancı bir traktör sahibi olmak ya da bir ev yapurmaktan pek öteye gitmemişür" diye konuştular. Yabancı dil eğitimi ANKARA (AA) önümüzdeki oğretim yılından itibaren uygulanmaya başlanacak basamakh kur sistemi sayesinde, bu yıl ortaokul birinci sınıfta yabancı dil dersinden kalanlar da önümüzdeki yıl bu dersten geçmiş sayılacaklar. Devlet Tlyatrosu, Diyarbakırlda perde açıyor Knltür Servisi Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Raik Alnıaçık, 19881989 tiyatro sezonunda Diyarbakır Devlet Tiyatrosunun da etkinliklerine başlayacağını açıkladı. Raik Alnıaçık, Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü'ne Rahmi DilligU'in getirildiğini, tiyatroda görev alan oyuncu sayısırun ise 25 olduğunu bildirdi. Bakırköy Belediye Başkanı Nad Ekşi'nin de katıldığı yemekli bir toplantıda, eski ve yeni sezonla ilgili açıklamalar yapan Alnıaçık, geçen yıl Devlet Tiyatrolan'nın seyırci sayısının bir milyona yaklaştığını belirtti. Alraaçık, "Tiyatro eleştirmen' • ' kendi bakış açılarının bi• h olacağını umuyonız. Ti. azarlanrun, oyun baslamaüan oncc provalsra katılmalan ve oyun hakkında gohişlerini açıklamalannın olumlu sonuçlan olacağı kanısındayız" dedi. Alnıaçık, bu yıl Devlet Tiyatrolan genel repertuanna 33 yerli, 44 yabancı oyun alındığını sözlerine ekledi. Çevre mevzuatı toparlanıyor Türkiye Çevre Sorunları Vakfı, çevreye ilişkin yasaları ayıklayarak tek kitapta toplama çalışması yapıyor. Çalışmayı Alman Friedrich Ebert Vakfı destekliyor. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Türkiye Çevre Sorunları Vakfı, Cumhuriyet doneminde Çikmış tum kanunlardan çevreyle ilgili maddeleri ayıklayıp "Turk Çevre Mevzuatı" adi altında tek kitapta toplayacak. Vakıf Genel Sekreteri Engin liral, "çevre" olgusunun devletin ilgisini son yıllarda çektiğine işaret ederek, "çevre yirminci yüzyıl sonunda ulusiararası ekonomik ve diplomatik ilişkileri ve ülkelerın ekonomik ve siyasal sistemlerini en çok etkileyen unsur olacaktır" dedi. Türkiye Çevre Sorunları Vakfı Genel Sekreteri Engin Ural, konuyla ilgili soıuları şoyle yanıtladı: Türk Çevre Mevzuatı hazırlama çalışmalarını/ı anlatır mısın:z? URAL Son beş on yıl ağırlıkta olmakla beraber eski yıllarda yurürluğe konmuş olan kanun, tuzük ve yonetmeliklerden çevreyle ilgili olanları ayıkladık. Belediyeler Kanunu, İl İdaresi Kanunu, Su Ürunleri Kanunu, Çevre Kanunu, Gecekondu Kanunu, Imar Kanunu gibi kanunlan bir araya getirıp yıl sorrunda kitaplaştırmış olacağız. Şu ana kadar çevreyle ilgili yayımlanmış kanun sayısı kaç? LRAL Şu anda çevreyle ilgili en az 70 kanun olduğunu soyleyebilirim. Efendim, böyle bir çalışmaya neden gerek duyuldu? URAL Nasıl Kambiyo Mevzuatı varsa, çevreyle ilgili insanların da istedikleri zaman başvurabilecekleri bir referans kitap oluşturmak istedik. Bazı eski kanunlarda insanların haberleri bile olmayan maddeleri tekrar gündeme getirmek istedik. Bunun yanısıra çevrenin son yıllarda kazandığı önem ortada. Bu onem gittikçe de artacak. Bizim hazırladığımız kitabı alan kişi, çevreyle ilgili hukumlerin çoğunu, yüzde yüz diyemiyorum bu kitapta bulacak. Çalışmalannızı nasıl finanse ediyorsunuz? URAL Butun çahşmalarımızda olduğu gibi bu projemizi de bir vakıf destekliyor. Federal Alman Friedrich Elbert Vakfı bu proje için 15 bin mark yardımda bulundu. Turkiye'deki 2030 kuruluş da zaman zaman bize para desteği veriyorlar. Sizce Turkiye'de ve dünyada 'çevre sağlığı'nın geleceği nedir? URAL Özellikle son birkaç ay içersınde, çöp ıthali, denize bırakılan variller, koruma altına alınan kıyıiar gibi güncel konular ve bunlara karşı kamuoyunun gösterdiği tepki gösteriyor ki 'çevre' 20'nci yuzyıhn son on yılında Türkiye'nin ve dünyanın en onemli sorunu olacak. Ve ben buyuk bir iddıayla söyluyorum kı çevre 20. yüz>nl biterken ulusiararası ekonoraik ilişkileri, diplomatik ilişkileri ve ulkelerin ekonomik ve siyasal sistemlerini en çok etkileyen bir unsur olacak. Dış Haberler Servisi ABD'de yoğun protestolara rağmen gösterime giren Martin Scorsese'in Isa'mn yaşamım anlatan, "Günaha Son Çağrı" filminin büyük ilgi gördüğü ve yeni bir gişe rekoru kırabileceği j belirtiliyor. Eleştirmenler, filmin aslında oldukça neşeli bir yorumla ele alındığını ve bağnaz tepkilerin haksız olduğunu dile getiriyorlar. tsa rolündeki Willem Dafoe'nin çarmıha gerilirken bacaktannda, güıieş yanığından kalan şort izlerinin görülmesi ise îsa'nın bir "beach boy" (plaj delikanlısı) imajıyla ele alındığı yorumlarını güçlendiriyor. gışeye çağırıyor Aşı, kuduzu önleyemedi KOCAELİ (AA) Misafır olarak gittiği Kocaeli'nin Gölcük ilçesine bağlı Mahmuriye köyünde 20 gün önce kuduz köpek tarafından ısınlan ilkokul 3. sınıf öğrencisi bir çocuk, aşılarına düzenli devam etmesine rağmen dün kudurarak öldü. ALANYA Yeni yağışlar Sudan'daki sel telaketini daha da vahım hale getırdi Nil nehh 1946dan beri en yuksek duzeye ulaştı. Ulusiararası Kızılhaç ekibının bildirdiğine göre halen sel bölgesindekı 200.000 kışıye yardım gönderilmeye çalışılıyor, ancak kurtarma ve yardım çalışmaları büyük guçlukterte yurütulüyor. Başkent Hartum'da geçen hatta evsız kalan 50.000 kişıye yenilerinin Nil ölüm saçıyor, ektenmesi durumu köttteşurdi. YSğmurtardevam ediyor. Yardımın ana unsurunu geçici plastik barınakJar ve 10 milyon su tableti oluşturuyor. Kızılhaç ayrıca acılen 165 bın yatak, temel sağlık malzemesı, sabun ve gaz ocağı teminı için ülkelere çağn yaptı. Hartum'da kurulan 20 acil sağlık merkezi yaralılara ve selzedelere yardıma çalışıyor Fotoğrafta Hartum'un kuzeyinde evlerini terk eden Sudanlılar görülüyor. (Fotoğraf: AP) 'Pansiyona saldırı' davası başladı ALANYA (Cumhuriyet) Incekum'daki Sönmez Pansiyon'a 4 Temmuz 1988 gecesi düzenlenen saldırı olayı ile ilgili olarak açılan davaya dün başlandı. Alanya Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme, tutuklu olan 9 kişiyi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. Saldırıya uğrayan pansiyon sahiplerinin avukatı Orhan Kumaş mahkemeye verdiği dilekçede, "Pansiyona saldıran sanıklann bu saldınyı tek başlanna yapmadıklan, başkalan tarafından kullanıldıklan kanaatindeyiz. Bunun için bukuki haklanmız saklı kalmak kaydıyla kendilerinden davacı olmuyoruz" dedi. Duruşma eksikliklerın tamamlanması için 8 Kasım 1988'e ertelendi. Kalkan kavgası Ingilterede Kaş'ın Kalkan bucağındaki gençlerin kavgası Ingiliz basımna yansıdı. îngiltere'deki seyahat acentesi, Türk İUrizm Ataşeliği'ne başvurarak turistlere can güvenliği istedi. Antalya Valisi Erol Tezcan, "Olay adi bir zabıta vakası" dedi. KALKAN (AA) Kaş'ın Kalkan bucağında, turistik bir otelin önünde, otel personelinden bir gencin, yörenin gençleriyle yaptığı kavga, tngiltere'ye kadar uzanan olaylara neden oldu. Otelde aşçı yamağı olarak çalışan 17 yaşındaki Hüsnü Dikmenin, bir grup genç tarafından otelin önunde dövulmesi sonucu çıkan gürültu, gece yarısı saat 02.00 sıralannda bütün turistleri paniğe duşurdü. Gençlerin kavga sırasında çıkardıklan gürültü ve bağınşlannı, otele yapılan bir saldın olarak nitelendiren Ingiliz ve Alman turistlerden 18'i sabahın erken saatlerinde Kalkan'dan kaçlı. Bu arada otelde tatil yapan "London Daily Telegraph" gazetesi muhabin, olayı gazete merkezine bildirdi. Oteldeki turistlerden bazıları da kavga eden gençlerin fotoğraflarını çektiler ve tngiltere'yi arayarak durumu "kendi gözlemlerine gore" anlattılar. Bu gelişmeler uzerine, Ingiliz turistleri Kalkan'a gönderen tngiliz "Savile" seyahat acentesinin yetkilileri teleksle oteli aradılar. Acente yetkilileri, kendüerini arayan müşterilerinin "panik içinde olduklannı ve korku ile beklediklerini" belitterek Londra'daki Türk Turizm Ataşeliği'ne resmi başvuruda bulunduklarını ve müşterilerinin can güvenliğinin sağlanmasını istediklerini bildirdiler. tngiltere'deki "Moskito" tekstil firmasının yetkilileri ise otelde tatil yapan personelini geri çektiklerini bir teleks notu ile otel yetkililerine duyurdu ve ardından bir daha Turkiye*ye kendi personelini tatil için göndermeyeceklerini kaydettiler. Bu gelişmeler sürerken, kavga eden gençler gözaltına alındı. Kavgacı gençler, güvenlik makamları tarafından ilk sorgulamalarından sonra salıverildi. 'Pirat Oteli'nin Müdürü Osman Selim, otele yönelik hiçbir saldırı olmadığını, ancak son zamanlarda yöre gençleri tarafından otel personeline yapılan saldırılann turistler üzeriııde caydırıa etki yaptığını belirtti. Kalkan Belediye Başkan Vekili Mehmet Baysal ise, "biraz çapkınlık yapmak isteyen" 1516 yaşındaki gençlerin kavgasım büytitmeye gerek olmadığını belirtti. Antalya Valisi Erol Tezcan da olayın adi biı zabıta vakası olduğunu, kesinlikle turistlere yönelik bir saldırı bulunmadığım kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle