23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 AĞUSTOS 1988 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/U Anİİf*filf ^ntoti Oustin, 3 aylık adaşı puma yavrusu DusU | I U w U A ^j n 'i çO|( sevıyor. Küçuk puma ABD'nin Florida Eyaletindeki Cypress Gardens Hayvanat Bahçesinde dünyaya gelmiş. Hayvanat bahçesinın mudüru olan Dustm'in büyükbabası, puma yavrusuna torununun adını vermiş Dustin, puma Dustin'in boynuna bır tasma takarak onu her gün gezmeye çıkanyor. (Fotoğraf AP) 3 ANKARA (ANKA) Turk sanat muziği şarkıcısı Emel Sayın ile besteci Yıldınm Gürses arasında üç yıldır süren "Neşei Muhabbet" davasında top yeniden yerel mahkemede. Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi, Marmaris Asliye Ceza Mahkemesi'nin, Yıldınm Gürses'e ait şarkıları iziusiz okuduğu gerekçesiyle Emel Sayın hakkında verdiği para cezasını bozdu. Yargıtay'ın karanm yorumlayan Yıldırım Gurses, kararın yanlış bilgilenmeden kaynaklandığını savunarak, "Olay sanatçılar arası kavga değil, beslecinin hak ve onur kavgasıdır" dedi. Yargıtay Yedinci Ceza Dairesi, Emel Sayın'ın 39 bin lira ağır para cezasına çarptınlmasına ve cezasının ertelenmesine ilişkin kararı bozdu. Sanatçı kavgasmda 2. raıınt Baba, oğul oyuncak ayı Douglas Moran ve üç yaşındakı oğlu Jesse James. arkalarındaki dev oyuncak ayıyla bırlıkte ABD'nin Vermont kentındekı 63 No'lu karayolunda hızla yol alıyorlar Amaçları bu sevimli oyuncağı bır an önce Vermont kentine yetistirebilmek. Aynı anda onlar gibi 400 kişi daha motorsıkletlerinın ankasında oyuncaklar, aynı yoldan Vermont'a gidiyorlar. Oyuncaklar ağustostaki Christmas bayramı için hastanelerde yatan çocuklara dağıtılacak (Fotoğraf: Reuter) ANKARA (AA) Istanbul'a gidenlerin en çok görmek istedikleri, kuşlarıyla tanınan Bayezıt Meydanı'nın bir benzeri de Ankara'da bulunuyor artık... Sakarya Cadciesi'ndeki yaya bölgesinin gürültüden ve trafıkten uzak olması, son zamanlarda bu yeri, guvercinlerin mekânı haline getirdi. Guvercinlerin burada toplanması, başkentlilerin alışık olmadığı yem satıcılığı mesleğinin doğmasına da neden oldu. Guvercinlerin toplandığı yerde küçük kutularda yem satan 10 yaşındaki Yetiş Ünver, kuşları çok sevdiğini belirterek, "Paraya ihtiyacım vardı. Kuşlan da çok seviyorum. 100 liraya sattığım yemlerle harçlığımı çıkanyorum" dedi. Sakarya yaya bölgesi güvercinlere mekân oldu Phıladelphıa kentınmerkezinde ilgirtç birdeney yapıldı. Denizkaplumbağalarımn yumurtalan kumsallardan toplanarak kuluçka makinelenne konuldu, gerekli koşullar sağlandı ve kuluçka süresi sona erdığınde yavrular birer birer yumurtalardan çıkmaya başladılar. Kumun birkaç karış altında değil de kuluçka makınesinde doğan ilk denizkaplumbağaları ılk kez tartıldıklannda ortalama 30 gram geliyorlardı (Fotoğraf: Reuter) dekl bir d e n i 2 araşt ırmaıarı REFERANDUM '88 REFERANDUM '88 REFERANDUAT88 REFERANDUM başlattı '88 REFERANDUM '88 Özal tedirgin (Baftarafi 1. Sayfada) sınlar referandum konusunda. Liberal kanattan Doğancan Akyürek'in "Partide emniyet teessüs etmezse Başbakan Ozal cumhurbaşkanı olmasın, başımızda kalsın" sözlerini nasıl degerlendiriyorsunuz? ÖZAL Bu onun şahsi fikridir. Herkesin şahsi fikri vardır. Bakın, Hasan Cemal ne diyor: "25 Eylül'deki referandumla başlayarak 1989 kasımındaki cumhurbaşkanlığı seçimi ile noktalanması muhtemel olan bu surecin, özellikle Başbakan Özal açısından olmak ya da olmamak çizgisinde işleyeceğine kesin gözüyle bakılabilir. Once halkoylamasında 'evet'e ulaşmak, kasımdaki erken yerel seçimde de yttzde 36'nın altına düşmemek, ANAP lideri için yaşamsaldtr." Yazı, cumhurbaşkanhğı konusu ile ılgili. Hasan Cemal gibi biraz ciddi zannettiğim bir başyazara hiç yakıştıramadım. Maalesef Türkiye'de bu konuyu ben yıl başında ortaya attım. Sonra da pişman oldum. Çunkü ihale uzerime kaldı. Şimdi bu konuyu hiç konuşmuyorum. Konuyu her fırsatta böyle komplo teorileri ile beraber gündeme getiriyorlar. Hakikaten yazacak başka şeyleri yok mu diye duşünüyorum. Kimin ne olacağı, neyin ne olacağı, ancak o zaman belli olur. Beklesinler bakalım. olur. Kimse aksini iddia edemez. SHP için, "Bunlann iktidara şelmesı garabettir" dediniz. ÖZAL Şimdi şu kadar tutarsızlık gösterdiler. Seçimden kaçanların Türkiye'de nasıl iktidar olacaklannı düşünmek lazım. Hatla seçimden kaçanlann hakiki sebebı nedir, gerisindeki sebep. Bunlar anayasa, babayasa lafları değil. Gerçek sebep daha kotü. Millet menfaatlerinden çok kendi menfaatlerini düşünüyorlar. Liberallerin ANAP yönetimine verdikleri muhtırayı nasıl karsılıyorsunuz? ÖZAL Böyle bir muhtıra falan yok. O iş büyütülmuş. Bize çok imzalı şeyler geliyor. Biz bir şeylerin değişmesini istiyoruz diye imzalamışlar. Bu muhtıra mı? Her zaman talepler olur. Ilçeler kurulurken bizim de fıkrimiz alııısm demişler. Gayet tabii milletvekillerinin fikri alınır, ama ilçeler kurulurken biri bir tarafa çeker, biri bir tarafa çeker ve kurulamazsa biz kararı verir kurarız, o ayrı hikâye. Liberal ekonomilerde devletin görevi serbestliğin devamını sağlamaktır dediniz. Ancak Türk ekonomisinde tekeDeşme eğiliminden söz ediliyor. ÖZAL Var tabii. Ben aksini iddia etmiyorum. Türkiye'de her şey istediğimiz gibi düzeltilmiş değil. Yalnız bizim 4 yılda yaptığımız hiçbir ülkede yapılmış değil. Serbest piyasa ekonomisinde bu Referandumda genel seçim gün Amerika'da da daha problerdeki yüzde 36'lık oy potansiyeli lemler vardır, bizde de vardır. aşılırsa bunu nasıl değerlendirirsiniz? ANAP temkinli ~ ÖZAL Yuzd» 36'nın uzerinde alacağımız her "evet" oyu ANAP Genel Sekreteri Akın ANAP için bir başarı olur. Çün Gönen, parti içindeki grupların kü genel secimlerdeki oy yüzdemiz referandum ya da yerel seçimler bu. Normal şartlarda e|er tüm si konusunda, parti kararlan dışına yasi partiler kendi seçmenlerini çıkmalarının söz konusu olmadı"hayır"a zorlarlarsa "hayır" çık ğını söyledi. ması ihtimali kuvvetli olur. Ben de Akın Gönen, ANKA muhabiona bir şey demem. Ama evet için rinin sorusunu yarutlarken, parti elimizden geldiği kadarçahşaca içinde selametçihareketçi ve libeğız. Seçmenin konuyu "Özal'a ha ral gruplann temsilcilerinin, çeşitli yır ya da evet" meselesi haline ge olayları değerlendirirken zaman tirmeyeceğini duşünüyorum. Ana zaman yaptıklan açıklama ya da yasa değişikliği için millet, "Be eleştirilerin parti içindeki demoknim elime bir güç geçti ve ben bu ratik tartışma ortamının bir sonunu kullanacağım" diyecek. Bazı cu olduğunu ve doğal karşılandıları, sol amigolar demeyeceğim, ğını ifade etti. karşımıza çıkmış ille "ReferanduGönen, referandumdan "evet" ma hayır deyin, böyiece Özal'a ha ya da "hayır" sonucunun çıkmayır demiş olacaksıruz" diyorlar. Gelin şunlara gücünüzü gösterin sının siyasi bir sonuç yaratmayaki anlasınlar. Türkiye'de seçimle cağını, söyledi. ANAP Genel Sekreteri Gönen, rin aralıklı yapılması yarar getirmez. Birisi yapılıyor, 1.5 sene son erken yerel seçimin yaranna genelra ikincisi yapılıyor. Bu 1.5 sene de herkesin inandığını, bir an önce içerisinde iktidar veya muhalefet, erken seçim yapıhrsa hukümetin hareketlerini seçime gore ayarla hizmetlerini istikrarlı şekilde yemaya başlıyor. Memleketin mese rine getirmiş olacağını savundu. Akın Gönen, şöyle devam etti: leleri yanhş tespit ediliyor. Yanlış "Uygulanan ekonomik model, sloganlar ortaya atılıyor. Yani memlekette bir nevi sarsıntı döne var olan bazı sıkıntılann kaynağı mi ortaya çıkıyor. Bu dönemin değildir. Sıkıntılar siyasi (ercihin yanlışlığından, uygulanan ekonoçok kısa geçmesi lazım. mik ve siyasi modelden kaynak Referandum, "Özal'a evet ya lanmıyor. Uygulanan model, sıda hayır" biçimine dönuştü. kıntılan arttırmıyor, tam tersiııe ÖZAL Şimdi muhalefet di var olan sorunlar, birikmiş sıkınyor ki, efendim martta olsun. Asıl tılann çöziimune giderken ortaya sebep, söylemedikleri sebep çıkan yan olumsuzluklardır. ŞimANAP zayıflasın, enflasyon art di muhalefet partileri, referandusın, memleketin şartları kötüleş mu Özal'a, hükiimete ya da uygusin. Düşündükleri bu. Memleket lanan modele odaklaştırmak istikötüye gitsin, siz seçim kazanın, yor, bu yanlıştır. Referandumdan bunu millete anlatırım. Bu, kendi olumsuz sonuç çıksa bile bu bamenfaatlerini duşunmek milleti şansızlık sayılamaz. Olayın başan hiç hesaba almamaktır. Şimdi ya da başarısızlıkla ilgisi yoktur. millete dönüp söyleyeceğim: Şu Hükümet baştan kendisi deseydi seçimden kaçanların, kafalarında ki, 'Referandumun sonuçlannı böyle planlar kuranlann planları ben güven ya da güvensizlik olanı siz bozun. "Evet" deyip tıpış tı rak sayacağım' o zaman muhalepış sandıga gelsinler. Böyle bir güç fetin arzuladığı şey olurdu." var, millete onu gösterin. Şu seçim kaçaklarını gücünüzle sandığa getirin. Benim tezlerim kuvvetli. Onlann ne tezleri kuvvetli olacak. Yani SHP seçimden kaçışını nasıl izah edecek? Hani reyim fazla diANKARA (AA) ANAP Geyor. İşte, kamuoyu yoklamaları nel Başkanı ve Başbakan Turgut daha fazlaydı, niye kaçıyorsunuz? Özal, parti teşkilatının kırgınlık DYP için ne düşünüyorsu ları bir tarafa bırakarak uyum içinde çalışmasını istedi. nuz? Özal, referandum nedeniyle ÖZAL Bu, DYP için felaket oldu. DYP bir nevi SHP'nin yar ANAP teşkilatına gönderdiği genelgede, en önemli hedeflerinin dakçısı durumuna düştü. DYP'den ANAP'a geçişler milli iradenin tam manası ile yerine gelmesi olduğunu ifade edeolur mu? ÖZAL Olur. Bundan sonra rek "Vatandaşlannuzla yakın ilişki DYP'nin istikbalinin kalmadığı kurulması elzemdir" dedi. Özal, referandum ve seçimden sonra genelgesinde şu görüşlere yer verçok net biçimde ortaya çıkacak. di: Eğer Süleyman Bey, kendi grubu"Memleketimizde demokrasinu serbest bıraksaydı bize oradan nin tam manası ile rayına oturma1520 oy çıkardı. Ama korktular. sı, halkıraızın demokratik iradeOnun için şeye sokmadılar. de sözünün ve tesirinin arlması O zaman bu referandumda için başlattığımız miicadeleye aykamuovunun egiliminin ortaya çı nı hızla devam ediyoruz. Bu yolkacağını söyleyebilir miyiz? Çun da referandum ve seçim en onemli kü "Özal'a evet ya da hayır" diye vasıtalar olarak karşımızdadır. Biz, milletimizin bağrından ve yorumlanacak? ÖZAL Benim tahminim, ne sadece onun desteği ile çıktığışekilde olursa olsun oylarımızın mız için, milli iradenin tam maarttığı görulürse bu bizim lehimize nası ile yerine gelmesi bizim en GÖCEK'ten HİKMET ÇETİNKAYA 'Beyaz'propagandayıplajda CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) nın günlük yaşamlarını açıklıyor. Perhiz yapıyormuş Özal ailesi. Su ıçıyormuş, yemek yemiyormuş. Hacı Semra Hanım da günlük çağdaş yaşantısını sürdürüyor, daha çok üstünde mayo eşiyle denize gıriyormuş. Nurettin Koçak, Başbakanın okul arkadaşı, söylediğine göre siyasette de "yatdaşı" Özal'la elbet aynı koşutta. "Bizim menfaatlerimiz Özal'la ülke menfaatleridir" diye konuşan ev sahıbı, işadamı Koçak, halkoylamasında evet diyeceğinı söylerken "Demokrasi falan filan. Ama uzun seçim dönemleri ülkeye zararlı oluyor" diyor. "Demokrasi falan filan"... Hımm! Demokrasi anlayışını gösterdiği için bu sözün altını çizmek gerekıyor. Demek ki "falan filan bir demokrasi". Ya da her şey Özal'ın, ideal arkadaşlarının dilediği gibi yürüyecek de zoraki kabullenme ile "falan filan diye tanımlanan demokrasi" olacak. Maşallah! Turgut Bey önceki gün yattaki rahatını yine bırakmış, çıkmış karaya, bir uzun nutuk, sonra her gazetenın Göcek'teki temsilcisıyle on dakika baş başa konuşmuş. Basına sevgisinden mi, yok canım. Her gazeterjn halkoylaması öncesi tutumunu izlemiş olacak. Kimi sezgileri var, "günübirlik istihbaratı var", gazetelerin toplu olarak hayıra yönelmesinden kaygılı, "meşrebine göre" gazete yöneticilerine mesajlar göndermeyı amaçlıyor. Aslında ne basını sever ne de çalışanını. Bır amacı olmasa Turgut Bey, denizden koparacağı on dakikayı her gazeteye ayırır mı hiç? Bizim Hakan Kara'ya "Normal şartlarda eğer bütün siyasi partiler kendi seçmenlerini hayıra zorlarlarsa 'hayır' çıkması ihtimali kuvvetli olur" demiş. Son cümlesine ılk başta bir yanıt: "Hayır çıkarsa elbet diyeceğiniz hiçbir şey olmaz. olamaz". Bütün partiler seçmenlerini zorlarlarsa ki öyle olacağa benzer sonuç hayır çıkacak. Sonunda bugünden gördüğü, ama bir türlü dile getiremediği gerçeği, hayır çıkacağını peşınen kabul etmiş oluyor. Tabii dolaylı yoldan halkın yüzde 50'den fazla çoğunluğunun karşısında olduğunu da... Turgut Bey, kafasında gizlediği planları, doğasını, düşünce biçimını artık çok iyi öğrenen basının açıkladığını görünce hep "komplo teorilerinden" söz eder. Dün de aynı minval üzre konuşuyor. Oysa Özal'ın halkoylamasına giderken siyasal bunalama girmesini sağlayan yüzde 36 oyu bir miktar yükseltip halkın tüm desteğine sahip olduğunu ılan etmeye hazırlandığı basın tarafından daha "olayın başında keşfedilip açıklanmıştı". Bir eksıği Özal dün tamamladı; ANAP oyu bir ölçüde artınca sonuç Özal'a destek olacakmış. ama hayır oyları fazla çıkınca Özal'ımız bundan hiç etkiienmeyecekmiş. Ret oyunu güvenoyu saymayacak, kısacası ülkenın yarıdan bir fazlasının Özal'a "yeter artık" dediğini kabullenmeyecek! Mantığın böylesı önünde saygıyla eğiliyor, var gücümüzle "Yasşaaaa" diyoruz. Siyasete baskın seçim dürtüleriyle, seçimleri ANAP'a yontan, yasal önlemler getirme yoluyla ."komplo teorisi" sokan, uygulamalarıyla kendi tanımlamasını baştan sona canlı tutan sanki ANAP çoğunluğu değilmiş gibi Özal, partisı içindeki kargaşayı, liberalittıfakçı çekişmesini küçümsetmek için de elınden geleni yapıyor. Orneğin Doğancan Akyürek'in ittifakçılara karşı hizipsel çıkışlarını önemsemiyor. Ama aynı ANAP'lı dün, Faruk Bildirici'ye KeçecilerTaşar ikilisı için söylemediğini bırakmıyordu. Dünkü sözleri, halkoylamasının hayıra dönüşmesine karşı nasıl bir önlem almayı bir türlü kestiremedığini açıkça gösteriyor. Henüz kafasında hayıra karşı, hayırı önlemeye yarayacak, kıvamına gelen bir "buluş yok". Ulusagüveniyormuş. Nasıl güveniyor? Ne verdi ki ınsanlara karşılığında ona guvenmelerıni, bir uyarı niteliğınde de olsa hayır vermemelerini ısteyecek? Pahalılığı 1983'te, daha sonrakı yıllarda her yıl vaat ettiği gibi aşağılara mı çekti, herkes ferıh fah yaşıyor da bulduğundan mı bunalmış sankı? Aklı fıkrı "sol amigolarda", bir türlü çıkmıyor aklından amigoların yazdıkları. Yazılanlar doğru değilse gerçeği yansıtmıyorsa Sayın Turgut Beytatlı canını niçin üzüntülere, kederlere garkeylıyor? Korkuyor, ürperıyor. O yüzden her gazetenin temsilcisini ayrı kabul edip basında hayıra toplu bir yöneliş olasılığını önlemeye çabalıyor. Halkın 25 eylülde "şunlara" dediği muhalefete, gücünü göstermesini istiyor. Ya halkımız kendi bulduğu sloganı ters biçimde kullanırsa, Özal'a yeter derse, bu yargıyı "artar bile" diyerek küçümseyecek mi? Ne olursa olsun beş yıl süreceğini söylediği iktidar saltanatına sarılacak mı? Turgut Bey, kıyıdan köşeden dolaşacağına çıksın orta yere ve desın ki: "Siz, eyy muhalifler, halkoylamasının Özal için güvenoyu olacağını mı söylüyorsunuz? Kabull! Ben kimseden korkmam, pahalılığı ateşten gömlek yapar halkın sırtına gıydiririm, hayali ihracatı himaye eder, dosyalarını mahkemeye vermem. Yönetimimde yerel olsun merkezde olsun dileyen istedığini yapar. Yine oyların çoğunluğunu alırım. Ben öyle güveniyorum kı gücüme, halkın benden asla vazgeçemeyeceğini bilirim. Evet kabul, halkoylamasını bana halkın güveni olup olmadığı şeklinde yorumluyorum." Hodri meydan ise bu! Açıklığa çekmek, asıl amacı söylemeye cesaret etmek. Yoksa çıkıp ortaya "Ben kimseye aldırmam, kimse bana baskı yapamaz" gibi laflara değil, inandırıcı olmak için bu "hodri meydana" sığınsın. Görelim bakalım, halkoylamasının Özal'a güvenoyu anlamı taşıdığını söylesin de görelim. Nirvana yatı oradaysa, hesap burada. Hele hele DYP'nin "bitmiş" olduğuna değinen sözleri. Halkoylaması DYP için "felâket" olmuş da DYP bir çeşit SHP'nin "yardakçısı" haline gelmiş de. Şimdi umudu bu noktada yoğunlaşıyor. DYP tabanını SHP iktıdarı için "araç olduğuna" inandırmaya yöneliyor. Halkoylamasında sağduyu DYP tabanından kayarsa hayır oylarının aşağılara düşeceğini. hatta yüzde 36 yıkımına onarım görevi yükleneceğini sanıyor. Zaten Özal'ın yüzde 36'ya ister halkoylamasında ister bir seçimde ek yapabilmesı için elinde kalan tek olasılık, DYP oyları. Gözünü oraya dikmiş. DYP'yi yanına alabilirse tabanda, Nirvana'da soğuk şerbet içmiş gibi derin bır ohhh çekecek, ne seçimden ne geçimden ne de halkoylamasından korkacak. Halkoylaması sanki her muhalefet partisinin ayrı ayrı ne kadar oy aldığını ortaya çıkaracakmış gibi, DYP'ye "yardakçı" diyor. iktidar liderlerine uygun düşmeyen yakıştırmalarla " yapay payanda arıyor". Tek dayanağı şu: "ANAP oylarının ama ne şekilde olursa olsun arttığı görüiürse" lehıne sayacağını bildiriyor. Özal, Basın, hele "sol amigolaı" Ankara'da konutta yalnız başına yaptığı bu hesapları bır bir sergilemedi mi?.. Şimdi "Oyu artarsa deyimi kullanmıyor ama bir çeşit güvenoyu alacağını, aksini kimsenin iddia edemeyeceğini" dünden başlıyor vurgulamaya. Malümu ilan eyliyor. Yok, öyle değil gerçeğin içyüzü. Sayın Özal, daha şimdiden söylüyorlar bilsin ki başta SHP, sonuç 50 +1 hayır çıkınca gitmesine ya da kalmasına dayanan bu halkoylamasından sonra her sıkıştığındayardım istediği Tann'nın öteki kullarından bütün şimşekler başına. Son söz Sayın Turgut Bey, siz kendinize, halkın varacağı karara güveniyor musunuz? Evet mi? Çok güzel. Buyrun; halkoylamasının size güvenoyu olacağını ciddiyetie kabul ediverin. Cesaret dediğimız bır yerde yapılamayacak olanı yapmak değil mi? Bu Ne Sevgi (!) GÖCEK Başbakan Tur daş Demirelcıdir... gut Ö2al, gazetecilerin bir deGelin de şaşmayın bu işe... diğini iki etmıyor. Özal, gazeBir karpuz çardağında söytecilere karşı cyte sevecen öyle leşimiz surüyordu. Kimi araçsevecen davranıyor kı hiç lar duruyor, karpuz alıyorlardı. sormayın... Satıcı ANAP'lıydı, halinden Ga2eteciier, "Sırtüstü yüzer memnun görünüyordu. misiniz?" diyorlar, Başbakan Artık Türkiye'de her şey hemen o stıide yüzmeye baş var. Özal geldi, yokluk gıtti... lıyor. Ekonomik konulardart, Diğeri "\fer bir ctgara" deyıp geçmişteki kimi uygulamalar elini arkadaşının gömlek cebidan tutun da, yaşam pahalılı ne attı. Yabancı sigarayı alıp ğından, işçi ücretlerine değin bize de sundu. Sonra gevrek her şeyden söz ediyor başba gevrek "Ona göre var" dedi. kan. Bu yetmiyor, gazetecitik Oteki biraz hınzırca "Sen de al mesleğinin güçlüklerint anla arkadaş. Parayla değil mi?" tıyor. Üstelik bayan gazetecile diyordu. rin bireysel sorunlarına dahi ANAP'lı olan anlatıyordu: sahip çıkıyor. Biz yokluk yılîarını unutHep bunlar Göcek koyların madık. Anarşiyı ise hiç. Tada yaşanıyor. Hem de deniz mam, hayat pahalı, eskiden de sırt üstü. kurbağalama yü ucuz muydu? Yine sıktntımız zülürken. Korumalarıyla birlik vardı. Şimdi biz bir yıl önceyi te gazeteciler de başbakanın arıyoruz. seneye bu yıtı araçevresinde tam bir sevgi {>) yacağız... çemberı oluşturuyorlar. DYP'lı olan yanıt veriyordu: İnsan bu cjörüntüler karşı İşier tıkırında, çocukları sında kendini atamıyor dogaı büyütmüş. Biz ise 5 dönüm su. Bırdenbire duygusallaşı tarlada yaşamaya çalışıyoruz. yor. İster istemez "Bu ne sev Her şey vitrinde arkadaş, pagi ah" diyor. Daha bir hafta ön rası olan alıyor, olmayan bakıceye dek yirmi metre koruma yor. Özal gitsin, Demırel Baba çemberi vardı. Değil başbaka gelsin. na yanaşmak, soru bile sorÖzal. bir oiguyu iyi yakalamak her babayiğidin harcı de mış, kuilanıyor. Surekli onu işğildı. Görüyorsunuz şu halk liyor. DYP"li yurttaşın söyledikoytaması neteri değiştiriyor. lerine başbakanın verdiğı bir Üstelik düne dek "kaka yanıt var. Yurttaşların kafasına çocuklar" birdenbire "cicı takılan soruya hep şu karşılığı çocuklar" oluveriyor. veriyor: Eh, bu sevgi 25 eylüle dek Vatandaş vitrinde gördüsürer... Efendim, Özal, bundan ğü her şeyi almak istiyor. İnböyle kıyı kasabalarına çıkarak sanlar güçlerine gore alısveriş halkın nabzını tutmaya başla ederter. Türkiye'de benim payacak. Halkoyiamasının ilk ram yetmiyor, deniliyor. O kaatağına tatil adı altında işada dar çok çeşit var ki, modernmı Nurettin Koçak'ın Nirvana leşen toplumda, bu doğaldır. yatında başlayan Özal, ilk iz Devlet fiyatiara çok müdahale lenımlerini aktarırken, "De etmemelıdir. Parası olan alır... mokrasi havarilerine ders verKüçük sevincterden masal mek gerekir" diyordu. Yine ülkesi kuran Türk insanının inönü ve Demirel'e çatıyor, sosyal yapısını da pratik bir bigeçrniş dönemdeki ekonomik çimde anlatmış oluyor Özal. uygulamaları eleştiriyordu. Bir paket yabancı sigaradan, Bundan nasibinı alan Demi yabancı sakızdan, çikolatarel'di. İnönü için ise "O bu iş dan, oyuncaktan, diş maculerden anlamaz" gibi tümce nundan dünyası değişen bir lerie eleştiriyi değişik bir nok toplum değil miyiz? İşte baştaya getiriyor. yıne Deniz Bay bakan bu olayın üstüne üstükal'a karşı atağa geçiyordu. ne gidiyor ve şöyle diyor: Özal nedense Bütent Ecevit'e Parası olan düdüğü karşı sevgi ve saygı doluydu. çalar... Geçmişin hesabını yapma, Her yerde değişik görüntüÖzal'tn yeni stratejisiydi. Bu si ler çıkıyor karşımıza. Marmalahı kullanıp SHP ve DYP'nin ris bır beton yığınının içinde üzerine gidecekti. Böyiece ra soluk almadan yaşıyor. Sokakkiplerini yıpratacak, 25 eylükte larda vıcık vıcık insan Küçük "evet" oylarını hiç olmazsa bir pet şişe su 500 lira. Göyüzde 40'iara çıkaracaktı. /ta cek'te üç kap kuru fasulye, üç ba bunu gercekleştirebilecek kap pilav ve su 8 bın lira. tçmiydi? Göcek'ten Marmaris'e meler'de arsa rıyattannm metdogru yola çıkıp yurttaşlann rtkaresi 1 mityon sınınnadaneler düşündüğünü saptama yanmış. ya çalıştık. Ûzal'ın TV'deki koANAP'ın felsefesi, "parası nuşmalan seçmen tabanında olan yaşar, olmayan öbur dünnasıl etki ediyordu, onu göz yaya göçer." Çağdaşiığm adı lemledik. vitrinlerin ithal malı yiyecek ve Gökova yakınlannda köylü iceceklerie ddması. Çağdaşterte konuşurken tçlerinden bi lığtn adı otomatik telefon, ama risi aynen şöyle dedi: stkıyorsa gelin de Marmaris^ Başbakan ilaç fryatlannın ten konuşun bakalım. batı ülkelerinden daha ucuz Bir de hayali ihracatçılann, oiduğunu söytemtş. Batı ülke bankalara milyarlık borç takanlerinde asgari ücreün kaç lira ların çocukları, torunları için ofduğunu da açıklasa ya... kurduklan otelleri, villaları yaYurttaşlardan diğeri söze kından izleyin Marmaris'te. Türkiye çağ mı. yoksa ip mi atgirdi: Dinleme bunu bey, arka Iryor göreceksiniz. Özal: Ejıflasyonun hızı yüzde 35 MARMARİS (Cumhuriyet) Başbakan Turgut Özal, referandum sonucu erken yerel seçim imkânının doğmaması halinde, genel ve yerel seçimler arasında l .5 yıl olacağını, bunun da seçim atmosferini uzatarak, ekonomik belirsizliğe yol açacağım söyledi. Özal, enflasyonun şu andaki hızının yüzde 35 olduğunu bildirdi. Özal dun plajlardaki "beyaz" propagandasını başlattı. Özal, Marmaris'in Kumbüku koyundan itibaren Marmaris'e kadar olan sahil şeridinde zaman zaman karaya çıktı ve vatandaşlarla sohbet etti. Turban'da tatilini geçiren TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut ile de görüşen Özal, Marmaris'te gazetecilerle sohbet ederken Turkiye'nin son beş yıl içerisinde büyuk bir gelişme gösterdiğini, bu gelişmenin özellikle yabancılar ve yabancı ülkelerde çalışan Turk işçileri tarafından daha iyi gözlendiğini kaydetti. Muhalefetin seçimden kaçtığını tekrarlayan Özal, "Ben onlar için (kıspeti bırakıp kaçtılar) diyorum. Bizim seçim isteyeceğimizi hiç tahmin etmediler. Özellikle İnönü. hiç tahmin elmedi. Öbiırü de tahmin elmedi" dedi. Başbakan Özal, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in pehlivanhk gosterisi yaptığını kaydederek "Öbürü çok pehlivanhk gosterisi yapıyordu, ama ben kendisini tanıyorum, onun için gördüm blöfünü" dedi. SHP Genel Başkanı'mn erken yerel seçimler konusundaki tavrına da değinen Özal, Erdal Inönü'ye sürekli fikir değiştirmesinden dolayı "güldüğünü" söyledi. Özal, "İnönü, ilk önce Evren'e (veto et) dedi, DYP ile anlaşacağımızı sanıyordu" diye konuştu. Anayasının 175. maddesinin değiştirilmesiyle anayasanın sahibinin halk olduğunu kanıtlanacağını söyleyen Başbakan Turgut Özal, SHP'nin yeniden Anayasa Mahkemesi'ne gideceğini sanmadığnı bildirdi. Ozal, "giderierse, bir daha pişman ederiz" dedi. Başbakan Turgut Özal, bir soru üzerine de dünyanın hiçbir yerinde böyle bir muhalefet olmadığını, muhalefetin tavnnın devam etmesi durumunda, ANAP iktidarının sonsuza kadar sürebileceğini savundu. Başbakan Turgut Özal, bir başka soru üzerine, piyasaya yeniden para sürmeyi düşünmediklerini bildirirken ekonomik durumla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: "Piyasaya para sürersek. işler hızlanır, ama fiyallar da büyük bir hızla yüksdir. Şimdi muhalefetin ve bzzılannın beklentileri şudur; tekrar enflasyonist devrenin gelip getmeyeceğini merak ediyorlar. Tekrar bir enflasyonist devre gelmeyecek, onu soyleyeyim. 4 şubattan beri antienflasyonist bir politika izliyoruz. Para arzını kıslık. Fiyatlan indirmeye yanaşmayanlar, zamanla iflasla karşı karşıya kalıyoriar. Rekabet etnıek isteyenler biraz fiyat kırmalıdırlar." Fiyat artışlannın mayıs ayından itibaren yüzde 22.5 dolayında olduğunu bildiren Özal, "Şu anda genel olarak enflasyonun hızı da yüzde 35 civarındadır. Aylık rakamlardan söylüyorum. Şimdi hâlâ o hesabı yanlış yapıp. yüzde 6070 olacağını söyleyen, biraz da gazetelere inananlar var. O yüzde n kendilerini sıkıntıya düşürürler haberleri olsun" dedi. Sağlık personeline müjde Özal, vergi gelir artışı hızırun da yuzde 70 civannda olduğunu kaydetti. Başbakan Özal, gelişen bir ekonomide personel rejiminin sabit tutulamayacağını belirterek personel rejiminde yapılan değişikliklerle idarecilerin, yargının ve polisin durumunu düzelttiklerini söyledi. Özal, gruplar halinde sağlık görevlilerinin, teknik elemanların ve diğerlerinin durumlarının da duzeltileceğini kaydetti. Anayasa Mahkemesi'ne başvuru bugün MYK'da son kez tartışılacak SHPlde karar günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP, anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunulup bulunulmaması konusunu bugun karara bağlayacak. SHP Merkez Yurütme Kurulu bugün toplanarak konuyu son kez görüşecek. SHP'deki genel eğilim Anayasa Mahkemesi'ne gidilmemesi yonunde. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü dün konuyu hukukçularla yeniden gorüştü. SHP Genel Başkanı Erdal Inönu, dün sabah Istanbul'dan Ankara'ya gelerek parti yöneticileriyle bir toplantı yaptı. Dün sabah Genel Sekreter Deniz Baykal ve genel sekreter yardımcılarımn yaptığı toplantıdan sonra İnonu, Baykal ve Seyfi Oktay bir araya geldiler. Toplantılarda SHP'nin Cumhurbaşkara tarafından onaylanan anayasa değişikliğinin Anayasa Mahkemesi'ne götürülüp göturulmemesi konusu tartışıldı. inönü, dun sabah Cumhuriyet muhabirinin konuya ilişkin sorusunu yanıtlarken şunları söyledi: "Bugün arkadaşlarla Anayasa Mahkemesi'ne başvurup vurmayacağımızı göriışup karara bağlayacağu. Karanmızı yarın açıklayacagım. Zaten yasalar Cuınhurbaşkanı tarafından Resmi Gazete'de dün yayımlandığına gore vakit kaybetmiş olmamız da söz konusu değil." inönü, Başbakan Özal'ın "İnönü son zamanlarda sürekli zikzak çiziyor" sözlerine yanıt verip vermeyeceği sorusu üzerine "Özal her şeyi dilediği gibi söylüyor. Ama bizim bu sözlere TRT'den yanıt verme olanağımız yok. Sözlerimi 3 dakikaya indirerek TV'den yansılmama hemen birçare buldular. Dün referandumla ilgili olarak TRT'de yasak başlattılar" dedi. Anayasa Mahkemesi'ne başvuNüfus cüzdanımı kaybettim. Hüküınsüzdür. KAZ1M BABÜR ru konusunda parti yetkılı organlarının "yetki" verdiği Genel Başkan Inönu'ye yakın çevreler, Inonü'nün başvuru yapılması gerektiği görüşunde olduğunu belirtiyorlar. Aynı çevreler, parti çıkarları açısından konuya yaklaşıldığında, Anayasa Mahkemesi'ne gidilmemesi gerektiğini, ancak hukuka saygılı olduğunu her fırsatta yineleyen SHP'nin anayasaya aykınlığı açıkça ortada olan bir konuda başvurudan kaçınmasının kendi ilkeleri açısından doğru olmadığı görüşunu dile getiriyorlar. Ancak, olaya siyasi açıdan yaklaşılması gerektiği göruşu partide çok taraftar toplamış durumda bulunuyor. özaiîmugâ 'Kırgııüığı bırakın' önemli hedefimizdir." Referandumun, milli iradenin tam anlamıyla yerine gelmesi bakımından önemli bir fırsat olduğunu belirten Özal, "Burada partimiz ile milletimizin kuvvetle bir daha bütiinleşmesi neticesine vanlacaktır" dedi. Özal, genelgesinde şoyle dedi: "Her il ve ilçemizde teşkilabmız mensuplarının. seçim bölgelerindeki milletvekilleri ile gönül birliği içinde sıkı bir çalışma temposuna girmelerini özellikle rica ediyorum. Başlangtçtan itibaren ilçelerde, bcldelerde ve köylerde muntazam aydınlatma gezilerinin tertip edilmesi ve vatandaşlarımızla yakın bir ilişkinin kurulması elzemdir. Referandum ile bilahara yapılacak seçim çalışmalanndan, esas itibarı ile sorumlu olan, il \e ilçe teşkilatlarımızla yore milletvekillerimizdir. Bu bakımdan butun arkadaşlarımızın ufak tefek kırgınlıklannı bir tarafa bırakarak uyum içinde çahşmaiannıricaediyorum." ANAP Genel Başkan Yardımcısı AIi Talip Özdemir, "İktidar olmamıza rağmcn, halkın oyuna başvurmayı hiçbir zaman sakıncalı görmedik" dedi. ANAP'ın Propaganda ve Sosyal İşler Birimi'nden sorumlu Özdemir, bugun genel merkez binasında "beyaz" basın toplantısı düzenledi. Toplantı salonu beyaz karanfillerle stıslenirken, gazetecilere de salona girişlerinde birer beyaz karanfil verildi ve beyaz olduğu için, bu kez çay yerine, ayran ikram edildi. Basın toplanhsında ANAP iktidarının icraallan hakkında bilgi veren Özdemir, "Bugün birtakım sıkıntılar vardır, mutlaka olacaktır. Ama Türkiye, geçmişe gore en iyi devresini yasamakladır" diye konuştu. Siınalp 6 h ' oyu ANKARA (ANKA) Feshedilen Milliyetçi Demokrasi Partisi'nin (MDP) eski Genel Başkanı. emekli Orgeneral Turgut Sunalp, 25 eylül gunu yapılacak referandumda "hayır" oyu kullanacağım bildirirken, "Bu şartlarda 'evet' demek Başbakan Özal'a ve onun yonetimine e\et demektir" dedi. Turgut Sunalp şöyle konuştu: "Referandumda önemli olan Özal'ın kazanıp kazanmayacağıdır. Mesele sadece anayasanın bir maddesinin değiştirilmesi olmanın çok otesinde anlam taşıyor. Yoksa anayasanın bir maddesinin değiştirilmesi hiç önemli değil. Bu bir genel seçim de değil. Anayasa maddesi için 'evet' de denilebilir. Ama bu şartlarda referandumda evet demek, Özal'a, onun yonetimine, icraatına, sürekli zam politikasına evet demektir. Ben evde gömleklerim dahil ne kadar beyazım varsa hepsini kışlıklann arasına soktum." verecek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle