19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/6 HABERLER 12 AĞUSTOS 1988 DevYol davasında Türkiye'deki terörün daha da arttığı bildirildi Savunmada '12 EylüT suçlandı her tür baskı ve zuhim reva görülmüş, devrimci düşünceler zorbalıkla yok edilmeye çalışılmıştır." Ortak savunn.ada, dava sonrası temyiz haklannın ellerinden alındığına değinen Oğuzhan Müftuoğlu şunlan söyledi: "Bizler en küçıik bir savnnma olanağı tanınmadan bütün kamuoyu vicdanında mahkum edilmek istendik. Bütün bu gerçekler göz önüne alınarak genel oiarak 12 Eylül yargısımn büyük çoğunluğunun işkenceci polis ifadelerinin yargı karan haline geü'rilmesinden öteye gidememektedir. Aynca bütün bu mahkemede de temyiz hakkının fiilen ortadan kaldınldığı gerçeğine değinmek istiyoruz. Bugun çoğumuz 8 yıldır tutuklu bulunuyonız. Davanın Yargıtay'da incelenme suresinin en az 45 yıl sıirecfgi goz önüne aiınırsa, o zamana kadar bepimiz aşağı yukan muebbet hapis cezasını tamamlamış olacağız ki o durumda Yargıtay'ın bozmâ karan vermesinin hicbir anlam taşımayacağı açıktır. lşte lum bunlardan dolayı bizim 'bu nasıl bir hukuk, bu nasıl bir yargı, bu nasıl bir adalettir' diye sorma hakkımız vardır." DUftUŞMAYA BUGÛN KVftM EDİLECEK Ouruşmayı izleyen bir grup. toplu olarak alkışlarta tempo tuttu. (roto$raf: Rıza Ezer) lerdir. Turki>e'deki bütun bu olaylann anlaşılabilmesi için ulkemizin empenalizme bagımlı bir ulke olduğu gerçeğinin goz onunde rutulması gereklidir. İ Ikemizin en onemli sorunlarının. lıim önemli olaylann arkaanda empenalizme bağımlılık olgusu >er almaktadır. Emper>alizme bagımlı ekonomik >apı sürekli ekonomik krizler iiretmekledir. Bu da toplumsal ve fSiyasal krizlerin gelişraesine yol açmıştır. Azgeiişmiş ulkelerdeki askeri darbelerin gundeme gelmesinin temeli de budur. Turkiye'de 12 Evlul'e yol açan olaylar ve gelişmeler ve bizatihi 12 Eylül'ün kendisi bu yeni somurge sisleminin bunalımının doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Turkiye, Amerikan emperyalizminin ve Türkiye'deki işbirlikçilerinin politikalannın bir sonucu olarak adım adım bir iç savaşın eşiğine ve 12 Eylul'e getirilmiştir. nışveti, yolsuzluklan yaratanlan konımuş, faşist güçleri kullanmış ve ulkemiıde demokrasiye ai( ne varsa >ok etmiştir. Yine bu donemde ABD emperyaiizmine olan bağımlılık arttmlmıştır. Bunun karşısında bunalımın içerisinde Bu nasıl adalet? bir umut olarak ortaya çıkan, ay12 Eylul faşizmi, Türkiye'deki dınlık ve güzel bir Türkiye'nin sabütun olumsuzluklan: hayat pa vunuculan olan devrimcilere, ilehalılığını, sömurüyu, vurgunu. ricilere ve demokratlara yonelik 12 Eylül sonrasında Turkiye'de bir dehşet ortammın yaşandığına dikkat çeken Müftuoğlu, görüşlerini ortak savunmada şöyle dile getirdi: "12 Eylül'den sonra ülkemizi bir dehşel ortamına sürükleyen faşistler, gerici faşist a>aklanmalar, katliamlar tertiplevenler koranmaya, suçlan ortbas edilmeye, örtbas edilmediği yerde hafifletilmeye çalışıldı. Bunlann solculara, komünistlere karşı devleti korumaya çalıştıklan ileri surulebildi. Bizler ise teröristlikle, bolücülukle, sanki faşist katliamlar anayasa gereğiymiş gibi, anayasayı ihlalle suçlandık. En ağır işkencelere ugratıldık. Yıllarca zindanlarda, hucrelerde çunıtüldük. Faşizme karşı mücadele bir insanlık ve demokrasi görevidir. Dünyanın hiçbir demokratik ulkesinde faşizme karşı mücadele teröristlik ve anarşistlik olarak kabul edilemez. Nitekim şimdi geriye dönüp baktjğımızda 12 Eylül'ün hiçbir şeyi çözmemiş olduğunu, aksine bunalım yaratan bütün nedenleri ve bunalımın gostergesi olan butün olgulan korumus olduğunu gönıyonız. Butun yozlaşma ve çürüme son hızıyla devam etmektedir. Turkiye 12 Eylul sonrasında 12 Eylül öncesini de aratan bir leror ülkesi olmuştur. Değişen tek şey, geçmişteki faşist katliamlann yerini işkenceye, baskıya ve kıyımlara: insanlann devlet güçleri tarafından sorgusuz sualsiz ölünilmesine bırakmış olmasıdır." DevYol sorgulan sırasında 4 arkadaşlannın işkencede öldüğünü iddia eden Müftuoğlu, bunlann adlannı şöyle sıraladı: "Zeynel Abidin Ceylan (eylül 1980), Behçet Dinlerer (aralık 1980), Adil Yümaz (ocak 1981), Satılmış Şahin Dokuyucu (mart 1981)." Oğuzhan Müftuoğlu, ortak savunmasında yaptığı açıklamada, DevYol soruşturması sırasında 36 polis memuru hakkında soruşturma açıldığını, bunlardan 6'sırun çeşitli cezalara çarptınldığını açıkladı. Dava dosyasının 1 numarah sanığı olan Oğuzhan Müftuoğlu tarafından okunan ortak savunmada, "Geriye dönüp baktığımızda 12 Eylül'ün bunalım yaratan bütün nedenleri konımuş olduğunu görürüz" dendi. Müftuoğlu sorgular sırasında 4 arkadaşlarımn işkencede öldüğünü de söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosn) Mamak Askeri Ceza ve Tutukevi'nde 8 yıldır gorulmekte olan ana DevYol davasında sanıklar savunmalanna başladılar. Dava dosyasının 1 numaralı sanığı olan Oğnzhan Müflüoğlu tarafından okunan ortak savunmada, DevYol soruşturmaları sırasında 4 arkadaşlannın işkencede ölduğu dile getirildi. Savunmanın Turkiye'de devrimci hareketin haklılığmı ortaya koyacak belge ve bilgilerden oluşacağını kaydeden Müftuoğlu, "Emperyalizmin hegemonvası altında demokrasi gelişmiyor" dedi. Oğuzhan Müftuoğlu tarafından okunan ortak savunmada şu görüşler dile getirildi: "Kuşkusuz 12 Eylul oncesinde Tnrkiye'nin esas sonınu MHP degildi. MHP soraunicu egemen sınıflann ve ABD emperyalizminin bir maşası olarak, Türkiye'deki Amerikancı sömürii düzenine karşı gelişen halk muhalefetini bastırmak için kullanılmışlır. Toplumun en hastalıklı, lümpen unsurian, kaynağı Pentagon'a kadar uzanan bir terör ve cinayel şebekesi olarak örgutlendirilmiş Yazar, Sansür SergisVnde tstanbul Haber Servisi Devlet Bakanı Mehmet Yazar, dun Çemberlitaş Basın Müzesi'ndeki, 2. Meşrutiyet, Sansur ve Tiirk Basını Sergisi'ni gezdi. 930 ağustos tarihleri arasında açık kalacak olan sergi hakkında, Müze Sorumlusu Nurhayat Berker'den bilgi alan Yazar, "Sergi anlamlı ve çok güzel. Bu tür çalışmalann devam etmesini diliyorum" dedi (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ) Milletvekillerinden baskı iddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bağımsız Tursanlş Sendikası, Anadolu Kulübü Büyük Ada Tesisleri'nde çalışan işçilere sendikadan istifa etmeleri için baskı yapıldığını bildirdi. Bağımsız Tursanlş tarafından dün yapılan açıklamada, yönetim kurulu DYP'li ve SHP'li üyeterden oluşan Anadolu Kulübü'nün Büyük Ada'daki tesislerinde çalışan işçilerin sendikalanna üye olduklan belirtilerek şu gorüşlere yer verildi: "Büyük Ada Tesisleri için yetki isteminde bulunulduğunu duyan ve işveren pozisyonunda gOzüken SHP ve DYP milletvekilleri, Büyük Ada Müdüni Bora Bayacık'ı devreye sokarak işçileri zorla Bağımsız Tursanlş Sendikası 'ndan istifa etmeye zorlamaktadırlar. " ANAP'k başkana suçlama BURSA (Cumhuriyet Bürosu) "Cümrük kaçakçıhğı" ve "görevi kötüye kullanma" suçlarından yargılanan Karacabeytn ANAP'lı Belediye Başkanı Fuat Mert hakkında bir yolsuzluk iddiası daha ortaya atıldu Mert'in üzerinden 6 ay geçmesine karşın takılmayan jenaratörün bedelini ödemek için fen işleri ve hesap işleri müdürlerine emir verdiği öğrenildi Izmir'de bulunan Triavent firmasından alınan 11.5 milyon liralık jenaratör, mart aymda getirilmesi gerekirken henüz Karacabey'e getirilmedi. Mert'in, Belediye Fen İşleri Müdürü Hızır Uykan ve Hesap İşleri Müdüni Osman Çatak'a jenaratör bedelinin peşin ödenmesi için direktif verdiği ileri sürüldü. Çalışlar, yenîden gözaltına alıııdı 6 ağustosta Bursa özel Tip Cezaevi'nden tahliye edilen gazeteci Oral Çalışlar, "arananlar listesinde adı olduğu" gerekçesiyle gözaltına alındı. ADANA (Cumhuriyel Güney tlleri Bürosu) Bursa özel Tip Cezaevi'nden geçen hafta tahliye olan gazeteci Orai Çalışlar, Tarsus'ta gözaltına alındı. Tarsus Emniyet Amirliği yetkililerinden alınan bilgiye göre, "arananlar listesinde adı olduğu için" gözaltına alınan Oral Çalışlar'ın durumu Emniyet Genel Mudürlüğü'ne bildirilerek talimat beklenmeye başlandı. Yetkililer, Çalışlar'ın adının "Arananlar listesinde neden olduğu, söz konusu listede, kimlerin, hangi suçtan arananlann isimlerinin bulundugu" yolundaki sorulan yanıtsız bıraktılar. Bilindiği gibi Aydınlık Gazetesi'nin Genel Yayın Müdürü Oral Çalışlar, TİKP davasından yargılanmış ve 8 yıla mahkum edilmişti. Cezasını Bursa Özel Tip Cezaevi'nde tamamlayan Çalışlar, 6 ağustos günü tahliye edilmişti. SHP heyeti, güvenlik güçlerine yönelik yakınmalan inceledi Köylüler korku içinde Geçen hafta asker kurşunuyla öldürülen Bilal maddi zararla sonuçlanan olayın, ozel tim, korucu ve askerKurt'un babası, oğlunun cesedinde 3, olay İerin ateş açması sonucu meydayerinde 115 kurşun bulunduğunu öne sürdü. na geldiği öne sürüldü. CENGİZ MUMAY OSMAN YILDIZ NUSAYBİN Suriye sırurının Nusaybin kesiminde asker kurşunlanyla öldurülen Bilal Kurt'un babası Abdülvahap Kurt, jandarmalan şikâyet etmemek için tehdıt edildiklerini söyleyerek SHP milletvekillerinden, can güvenliklerinin sağlanması için yardım istedi. Güneydoğu gezisinin ikinci gunünde Nusaybin'e gelen SHP Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Selvi, parti meclisi uyelerı, Etem Cankurtaran ve Turgut Atalay ile Mardin Milletvekili Adnan Ekmen, 3 Ağustos 1988 gunü Suriye sınınnda öldürülen Bilal Kun (20) adlı çiftçinin Istasyon mahallesindeki evini ziyaret ettiler. Kurt'un ailesıne başsağlığı dileyen SHP heyeti, olayı baba Abdülvahap Kurt'tan dinledi. Baba Kurt, olay günü 21.00 sıralannda oğul Bilal Kurt'un kendisine ve tarla sahibi Habip Kaçmaz'a ait kimiikleri karakola göYMDEMEDE Cevdet Selvi, köy türerek çalışma izni aldığıru, bir lulerin topladığı kovanlarta.. sure sonra nobetci kulübesindeki jandarmalarm oğlunu tarayarak öldürdüklerini öne sürdü. Kurt, oğlunun cesedinde üç, olay yerinde 115 kurşun bulunduğunu belirtti. Olaya karışan jandarmalan şikâyet etmek için harekete geçtiğini, ancak evine gelen bir astsubay tarafından, "Bizi şikâyet edersen seni daga goturerek oldüriir, oglunon yanına göndeririz" diye tehdit edildiğini öne süren baba Kurt, olayı SHP milletvekillerinin soruştunnasını istedi. Baba Kurt'tan olayı dinleyen SHP Genel Sekreter Yardımcısı Cevdet Selvi, büyük üzuntü duyduklannı belirterek güvenlik güçlerinin keyfi davranışlarına izin vermeyeceklerini söyledi. Bölge halkına yapılan baskılarla sorunun çözulemeyeceğini belirten Selvi, Bilal Kurt'un öldurülmesi olayıru yakından izlediklerini sözlerine ekledi. SHP heyetinin köyii ziyareti sırasında konuşan muhtar Bedran Demir olay gecesi komşu köyde olduğunu, silah seslerinin nedenini karakola sorduğunda "Merak edilecek bir şey yok" yanıtını aldığını söyledi. Köy imamı İbrahim Akat da kurşunlarla delik deşık olan başucundaki cibinliğini göstererek, televizyonunun tamamen tahrip olduğunu anlattı. Sadık Akmeşe adlı koylü, can güvenlikleri olmadığını, her an bir devlet kurşununa hedef olabileceklerini öne sürerek, "Ne olduğumuzu şaşırdık. Tiirk isek, bizi rahat bıraksınlar. Değilsek, başka yerlere göndersinler. Dağa çıkan terorist varsa suç bizim mi? Bugun koye yıizlerce asker geldi. Okula yerlestiler, tepeye çadır knrdnJar." Tarama sırasında yaralanan Yasemin Doğan'ın (2.5) yaralı sol ayağıyla olay sabahı topladıkları yüzlerce mermi kovanını milletvekillerine gösteren Yandereliler, olaydan bir gün sonra gelen özel tim elemanJanrun, çocuklardan para karşılığı yüzlerce boş kovanı alarak götürdüklerini belirtti. Türkler'i anmaya izin çıkmadı Istanbul Haber Servisi "Demokrasi ve Terör" konulu bir panel ile Kemal Turkler'i antna toplantısma İstanbul Valiliği'nden izin çıkmadı. 13 ağustos tarihinde yapılması duşunülen panel ve anma toplantısı için Celal Ozdoğan, Yavuz Tekin, Muzaffer Şahin, Balamir Olgun, Hasan Yümaz Koral, Yaşar Köknaroğlu, Hulusi Kuzgun ve Recep Pehlivan 'dan oluşan Düzenleme Kurulu, İstanbul Valiliği'ne bildirimde bulunmuştu. hparta "Nurculuk" davası İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Aralarında Isparta Akyazılı Vakfı'na bağlı öğrenciyurdu müdürünün de bulunduğu ve çoğunluğunu Oğrencilerin oluşturduğu 31 sanıklı "Nurculuk" davasında 19 sanık 2 yıl ile 6 yıl arasında değişen ağır hapis cezasına çarptınldı. Aynı davada yargılanan 11 sanık kanıt yetersizliğinden aklanırken, 18 yaşmdan küçük bir sanığın ıse ailesine teslim edilmesi kararlaştınldı. Davada A. Emin Ahıskalı, Nusret Gezik, Mustafa Yılmaz, Ali Adalar, ömer Çiftçi, Salih Günyen, Beytullah Yamak, Zeynel Abidin Gönültaş, Mehmet Emin Macit, Kemal tnan, Şahabettin Canpolat'ın 4'er yıl 2'şer ay ağır hapis ve ceza süresince de memuriyetlerinden yasaklanmalan hükme bağlandı. Devlet kovanı Nusaybın'in Yandere köyünde 31 temmuz gecesi üç çocuğun yaralanması ve büyük çapta Kuran kursunda falaka iddiası BİGA (Cumhuriyet) Çanakkale'nin Biga ilçesine bağlı Otlukdere köyü imamı Ahmet Zengin, Kuran kursunda dersini bilemeyen bir çocuğu falakaya yatınp dövdüğü iddiasıyla cumhuriyet savcılığına şikâyet edildi. Yaz tatilinde boş gezmeyip bilgisini arttırsın diyerek 9 yaşmdaki oğlu Bülent Çolak'ı Kuran kursu dersine gönderen baba Hüseyin Çolak, akşam eve gelen oğlunun ağlaması ile olayı uğrendikten sonra Biga Kaymakamhğı ve C. Savcılığı'na başvurarak imamdan şikâyetçi oldu. Kalemli 10 validen öneriler istedi Çeknsenet mafyası için gizli toplaııtı Yaklaşık iki saat süren toplantıda, Içişleri Bakanı Mustafa Kalemli ve valiler, 'çeksenet mafyası'mn ardında eski ülkücülerin bulunduğu yolunda görüş birliğine vardılar. B. ECEVtT ANTALYA Içişleri Bakanı Doç. Dr. Mustafa Kalemli, "çok gizli" bir toplantıda 10 ilin valisine "çeksenet mafyası ile mücadelede azimli olduğunu, kendilerinin de bu konuda duyarlı olmalanm" söyledikten sonra mücadele yönternleri için öneriler istedi. Bakan Kalemli, gerekli yasa değişikliğini iki ay içinde Bakanlar Kurulu1 na da sunacağıru valilere açıkladı. Yaklaşık iki saat süren çok gizli toplantıda bakan Kalemli ve valiler "çeksenet mafyasT'nın ardında eski ülkücülerin bulunduğu yolunda bir görüş birliğine vardılar. Sorunun iki özel kişi arasındaki özel ticari ilişkilerden doğan anlaşmazlıkların çözümünde bazı yasal boşluklann varlığmdan doğduğu gönişünü paylasan yetkililer, toplantıda konu ile ilgili çeşitli önerilerde bulundular. Önceki gün geç saatlerde sona eren bu toplantı hakkında Kalemli Cumhuriyet'e kararlar hakkında "Ne siz sonın ne de ben söyleyeyim" diyerek konunun gizliliğine ozen gosterdi. Bununla büiikte bakanlığın bir yuksek düzey yetkilisi şöyle konuştu: "İçişleri Bakanı çeksenet mafyası ile mücadelede azimli göriilüyor. Valilerden görüş ve öneri istedi. Ajnca konuya karşı duyarlı olmaya çağırdı. Toplantıda Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Bankalar Kanunu'nda bu konuda önemli boşluklar olduğu gonıldü. Bu nedenle öncelikle bu yasal boşluklann giderilmesi kararlaştınldı. Bakan iki ay içinde Bakanlar Kurulu'na gerekli yasa degişikliğini getireceğini açıkladı. Bu boşluklann giderilmesi ile ticari hayatın güvence altına alınacağı ve böylelikle de çeksenet mafyasının oıiadan kalkacağı anlaşılıyor." Dövizli askerlikte eylül celbi Dövizle askerlik hizmetine tabi olan yurttaşlardan eylül 1988 celbi için başvuruları kabul edilenlerin temel askerlik eğitimleri 15 eylülde başlayacak. ANKARA (ANKA) Dövizle askerlik hizmetine tabi olan yurtdışındaki yurttaşlardan, eylul 1988 celbi için başvurulan kabul edilenlerin 2 aylık temel askerlik eğitimleri 15 Eylül 1988 günü başlayacak. Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, 15 Eylul 1988 tarihinde eğitime başlayacak olanların adlannı gösteren listeler konsolosluklar ile askerlik şubelerinden izlenebilecek. Listede adı olanlar ve istekleri üzerine özel bir yazı ile bu dönemde eğitime tabi olduğu bildirilenler 1314 Eylül 1988 günlennde Burdur askerlik şubesine başvurarak sevk evraklarını alacak. Listelerde adı olmayanların bu dönemde eğitime tabi tutulmayacaklanndan, Türkiye'ye gebnemeleri belirtilen açıklamada, işyerlerinden izin alamayanlar ya da başka bır nedenden dolayı eğitime katılamayacak olanların bu durumlannı ve açık kimliklerini belirten dilekçelerini 1 Eylül 1988 tarihıne kadar Turkiye Cumhuriyeti konsolosluklarına ya da Milli Savunma Bakanhğ] Asker Alma Dairesi Başkanlığı'na verdikleri takdirde bakaya işlemine tabi tutulmadan takip eden celplere ertelenecekleri de kaydedildi. Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı, askerliğini öğretmen olarak yapacak yükumlülerle ilgili olarak bir açıklama yaptı. MSB'nin açıklamasında, yükumlulerin ihtiyaca göre ve Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı'yla istişare içinde öğretmen asker olarak alınacakları bildirildi. Halk ozanlarının sorunları ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Halk Ozanlannı Koruma Derneği, ozanlann sorunlannı anlatmak ve bu sorunlara çözüm bulunarak konunun TBMM'ye iletilmesini sağlamak amacıyla Mecliste grubu bulunan 3 siyasi partinin temsilcisiyle çok sayıda halk ozanının katıldığı bir panel düzenledi. ANAP'tan Genel Başkan Yardımcısı Ali Talip özdemir, SHP'den milletvekili ve ozan Arif Sağ ile DYP'den Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger'in konuşmacı olarak katıldığı panelde, halk ozanlarının sorunlarının Meclise götürülmesi ve sosyal haklannın güvence altma almması istendi. TRT'nin, alanlarında isim ve yer yapmış halk ozanlanna karşı takındığı yanlış tutumun da eleştirildiği toplantıda Arif Sağ, "Halk ozanı, halkın anlatamadığmı sazında sözünde dile getirir. Bu yüzden onlara karşı tavır almak, halkı susturmaktır" dedi. T m l n t l T M Aifeter tek tip için zoriamanın yasadışı olduğunu bildirdiler. (Fotoğraf: Necati Aygın) Cezaevinde tek tip saııcısı Cezaevindeki yakınlanyla görüşemeyen aileler, ruz." Tutuklu aileleri, lnsan Haklan "Çocuklarımızın sağlık durumlanndan Derneği Izmir Şubesi'nde düzenendişeliyiz. Hatta gördükleri işkence sonucu ledıkleri basın toplantısında, Kurban Bayramı'ndan sonra yakınlahastalananlann olduğunu öğrendik" dediler. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Buca Bölge Ceza ve Tutukevi'ndeki tutuklu ve hukumlulere tek tip elbise giymedikleri için işkence yapıldığı one süruldü. Cezaevindeki yakınlanyla goruşemeyen aileler "Çocuklarımızın sağlık durumlanndan endişeliyiz. Halta gördükleri işkence sonucu hastalananlann olduğunu öğrendik" dediler. Cezaevi müdürlüğüne yeni atanan Nevzat Güngör tarafından gundeme getirilen tek tip elbise uygulamasının yasalara aykırı olduğunu söyleyen bir grup sanık avukatı Fehmi Cam, Tiilay Aşkın ve Süleyman Uslu, müvekkillerınin tek tip elbise giymedikleri için yöneticiler tarafından 15'er gün sure ile "tecrit odalanna" konularak hücre cezasına çarptınldığını soylediler. Avukatlar, cezaevi yonetımınce verilen kararın kaldırıiması için Izmir Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcılığı'na başvurduklarını açıkladılar. Avukat Cam, Aşkın ve Uslu DGM Savcılığı'na yaptıkları yazılı başvuruda, şu gorüşlere yer verdiler: "Samklann, tek kişiiik hücrelerde lecri< edilmesi için ilgili mahkemenin ona>ı gerekir. Oysa cezaevi müdurluğu, ona> beklemeksizin saıııklan hucreye allırraıştır. Bu durumun yasaya aykırı olduğu açık ve kesindir. Cezaevi Mıidurlüğü'nce alınan tedbirin mahkemenizce onaylanması yolunda işlem >apılmadan once gerek muvekkillerin ve gerekse bizlerin sozlü açıklama >c savunmalannın alınmasını onay karan olmaksızın uygulama yapılamayacağından, cezaevi mudurlugune infazın durdurulması için muzekkerc yazılmasına karar %erilmesini istiyonyla göruşemediklerini belirterek, tek tip elbise giymedikleri için cezaiandırılan Kenan Karadag, Mehmet Akyuzlu, Recep Babacan, Gürsel Alp, Sezai Hazır, Murat Akdemir, İbrahim Özcan, Ali Aldaş ile Vedat Odabaşı'na Cezaevi Mudurü Nevzat Güngör'ün emri ile görevliler tarafından işkence yapıldığını öne sürdüler. Aileler, yapılan işkence sonucu hastalananlann oiduğunu, ancak hasta olanların doktor muayenelerinin yaptırılmadığını da sözlerine eklediler. Tutuklu aileleri, "Yakınlanmmn yaşamlarından endişe ediyoruz. Cezaevinde insanlık onuru ile bağdaşmayan bu yaptınmlara son verilmesini, yakınlanmızın hastaneve sevkinin sağlanmasını istiyonız. Bu nedenle tüm demokrat kamuoyunu Buca Cezaevi'ndeki siyasi tuluklularla dayanısmava çağırıyoruz" dediler. TUtuklu yakınlarv "Giymeyene işkence yapılıyor" 500 milyonun gerçek sahibi ANKARA (AA) Milli Piyangonun 9 ağustos çekilişinde tam biletine 500 milyon lira ikramiye isabet ettiğini söyleyen hayat kadını Sezen 'in iddialan boşa çıktı. 500 milyon liranın gerçek sahibinin emekli orman memuru thsan Pezik olduğu belirlendi. Ihsan Pez/k, 027870 nolu bilefi ile Milli Piyango Genel Müdürlüğü'ne gelerek, 500 milyon liralık çekini Genel Müdür Oğuz Tezmen'den aldı. Oğuz Tezmen, biletin başka bir kişide de bulunduğu yolunda söylentiler olduğunu, kendine ikramiye çıktığı öne sürülen hayat kadınımn, Tokat'ta satılan ve 500 bin lira teselli ikramıyesi kazanan 027871 ve 027872 numaralı biletlerden birine sahip olabileceğini kaydetti. Talihli lnsan Pezik de, Tokat'ta yaşadığını, evli üç çocuk babası olduğunu, birkaç yıl önce Orman Muhafaza Mudurluğunden emekliye ayrıldığını anlattı. KıtapKulubu Cumhuriyet Kitap Kulübü Kadıköy Temsilciliği Moda Sineması Kültür Merkezi Annağanlı kitap satışlanna devam ediyor. 1030 Ağustos 25.000 TL.'lik kitap alana 4.000 TL'lik kitap da Moda Sineması 'ndan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle