19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/8 HAVA DURUMU Neteorotojî Genel Müdüriügunden amn bikjiye göre, yurtun kuzeydoflu keanlen parçab buludu. Orta ve Doju Kafcriz yer yer saganak yagışlı, otehiiHler & bukıtkı ve açık geçecek. HA\A SKAKLIĞI: Degişmeyecek RÜZö f l : Kuzey ve dogu yönlerden hafrt. ara s n orta kuvvette esecek DENIZLERIHCDE RÜZGÂR: Akdenız'de günbatı ve bds, Meki denoterimade yıldız te poyraaan 35 kuvvetinde. saatte 1021 dencnmk hızla esecek. Dentz mutedil OaJgal oiacak. Daiga yuksekigi 0 5 ila 115 çecek Rüzgâr kuzey ve doğu yönlerden hafif. ara sıra orta kuvm m , göruş uzakkgı 10 km, yaflts anın ]ıeae e s e c e k M | n a f j f ça4kantılı oiacak G6ruş uzaklığı 10 km d a M km dolayında buhırtacak. V*N aolayında txılunacak GÛWNOE HA*: Az buluflu ve aç* ge: ac* t ^ ^ tMufu ^ SJSlı Adana Mapazan Afyon 37° 22° »yartatar A 32" 7SP Ectıme B 40° 25» Erancan B 32° 16° Erzunım B 25" W EsM$enır B 32° 17° Gaaartep A 36° 24° örKun Y 37°23°GtmuşluneY 39°20°Hal*ân A 38° 22° feoarta A 34° 19° teanbul B 32° 20° bmır A 33° 15° Karç B 29° 13° Kasütmnu B 30° 16° Kaysen B 34° 19° KırUarefi B 32°22°Konya B 28° 16° Kutahya A 36° 23° Malatya A 40°22°Mamsa 34° 19° K Maras 32° 16° Mersn 28° 10° Mujla 32°17°Muş 39° 23° Nıjöe 27°22°0rdu 34°20°Samsun 30° 17° Sıırt 31°22°Sırıop 36°24°Sıvas 25° 9°leWr<taj 28° 18° Trateon 31° 12° luncei 31° 20° Ujak 32°WVan 31° 16° Ytagat 36° 18° Zonguklak HABERLERİN DEVAMI TURKIYE'DE BUGUN Mıyaman A A A A A B 37° 23° 3e°20° 34° 24° 36°21° 31° 14° 31° 16° / AĞUSTOS 1988 DUNYA'DA BUGUN 'Lenıngnrl Moskova Amsffirtam Y 18° Lemngrad B 24° Y 17° Amman A 38° Lorejra A 31° Mra A 35° Madnö A 30° A 40° Mlano Bafttt BareeBna A 30° Montrtal Y 27° B 26° A 24° Moskova B 24° A 29° Munh A 36° Bertn B 24° Y 14° B 23° Oslo Bofsi B 23° Y 18° Pans Bnüsei B 23° Budapeşte B 26° Prag A 44° Cenoıre A 32° fcyM A 32° Ceayv Roma A 31 A 31° C«Me A 43° Solya A 38° Oubaı A 44° Şam A 34° frartdurt B 24° TelAnv B 25° A 35° tunus &TO B 22° Y 18° Varşora He'ankı A 29° A 37° Vened* Katan Y 28° KopmhM) Y 17° Vıyana 8 23° VVastungionA 32° KMn A 35° Zunh A 24° POLİTIKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Ûlkemizin deli gömleği giymişçesine 12 Eylül yönetimiyle belli bir işkence dönemi geçirdiğini herkes biliyor. Bunu saklamaya gerek yok. Hâlâ da belli bir ölçüde işkence dönemi sürüyor. Devlet adamlarımız yurtdışma gittiklerinde durmadan işkence sorulan ile karşılaşmakta. Içerde işkence yapıldığını yadsıyanlar, dışarı gittiklerinde bunu kabul zorunda kalıyor Çünkü birçok yetkili ve sorumlu kişi gelip işkenceyi saptamışlardır. Bu durumda, sanki kendileri bilmiyorlarmış gibi, işkenceyi kovuşturduklarını söylüyorlar. Oysa işkenceyi yapan da kovuşturan da aynı kişilerdir İşkence varsa kovuşturduklarını söyleyenler şöyle diyorlar: "19801986 yılları arasında işkence yaptığı soylenen kişiler hakkında, yani 9337 sanık hakkında 5602 dava açılmış... 1401 davada 2294 sanık türlü cezalara çarptırıimıştır." Boyle sdyleyerek işkenceyi ciddiye aldıklarını belirtmek istiyorlar. Hapishanelerdeki işkenceye gelince, "Getenlere gösterdik, hiç kuşkumuz olsaydı gösterir miydik" diyorlar. Böylece hapishanelerdeki işkenceler konusundaki kuşkuları da dışlamış oluyoriar. Bugün cezaevlerinde işkence yapıhyor. Birazcık azalır gibi oluyorsa, bunlar da dırenişler karşısında zorunlu kabullerdir. İşkence görenler, işkenceden çok devletin işkenceye yaklaşış biçimine içerliyorlar. Devletin soruna yaklaşımı her dönemde aşağı yukarı aynı'olmuştur. Özünde insan onurunu ciddiye almayan, insan kişiliğini aşağılayan uygulamalar. Kimi cezaevlerinde direnişler sonucu kimi haklar elde ediliyor. Ama buna karşın kimi cezaevlerinde de keyii uygulamalar sürüyor. Bunu direnişçilerden gelen haberlerden öğreniyoruz. Ceza da şöyle veriliyor: Askeri ce2a mahkemelerince ve Usul Yasası'nın 13/1 maddesi uyarınca "asker kişi" sayılarak tektip insan oluşturuluyor, bu madde ile siyasi tutukluluk hakkı elden alınıyor. Yargılamalarda mah ' kemelerin şiddetin aracı olarak kullanıldığı iddiası yaygındır Bir tür siyasal öç almaya dönüldüğü belirtiliyor. İşkenceler gerçekten önlenmek isteniyorsa, ışkenceciler gerçekten cezalandırılmalı, onlara cesaret verilmemelidir. işkencenin önlenmesi sozleşmesi imzalandı ve Meclis'ten de geçti. Artık bir iç yasaya dönüştü. Hepsinin kökü kazınmalı ve davalar ona göre yapılmalı değil mi? Bakın bu konuda ilhan Selçuk'un ışık tutan yorumu şöyle: "İşkenceye karşı sözleşmenin kanunlaşması, bugün süregelen bütün ceza davalarında geriye doğru işleyen önemli bir değişikliği gündeme getiriyor; çünkü ceza, usul hukukuna ilişkindir. Usule ilişkin bütün değişiklikler geçmişi kapsarlar. (...) İşkenceyle alınmış ifadelere yer veren ve iddianameye dayanak hukuk mantığının geçersiz sayıldığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. (...) Bakalım hangi savcı ve yargıç, Türk ceza hukukunda ve yasalannda gercekleşen bu derin değişikliğin gereği ni ılk kez yerine getirecek?" Bakalım kim getirecek? Yurtdışma çıkanların ve yurttaşlıktan atılanların durumları da yasalar önünde çelişiktir. Olağanustü durum ve mahkemelerin dönemi geçmiş sayılıyor. Öyleyse yasalar da normal işlemelidir. Şöyle diyelim: İnsan Hakiarı Evrensel Bildirgesi'nin 15. maddesi herkesin bir uyrukluğa hakkı olduğunu ve kimsenin keyfi olarak uyrukluğundan yoksun bırakılmıyacağını yazıyor. Beri yandan uluslararası uyrukluk hukuku, herkesin bir uyrukluğu olması ilkesini benimsemiştir. Atılanlardan çoğu ara rejimlerin olağanustü mahkemelerince hüküm giymiş, önemli bir bölümü ise kendilerine çeşitli suçlar yüklenmekle birlikte suçluluğu kesinleşmemiş kimselerdir. Oyleyse hukukumuz aydınlık istiyor. Aflrı Antora Amakya Antatya Artvin Ayd.n Bılıtosr Y 27»22° 27°22° J7°23° 39° 25° 27° 22° 30° 14 3O°21° 27° 22° 34° 16° 32° 17° 30° 15° 30° 13° 27° 21° Bfec* BngAI BiKıs Bob Burea ÇauMale Çorum Denet Y Y A B B B Y A A A B 6 0J •Beriin ^ : •Paris : O J •Zurifı / Hukukun Aydınlığı A aç* B Duluttu K kariı S sw 1 Kahire» letoşa Aceleişe (Baftarafı 1. Sayfada) günlük bir tatili boyunca, "hiçbir şey konuşmak istemediğini" belırtü. Denktaş gazetecilerin soruları üzerine Kıbrıs ve zirve konusundaki görüşlerini tekrartadı. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, Birleşmiş Milletler BM Genel Sekreteri Perez de Oıellar'ın Kıbrıs sorununun halli için belirlediği "hedef tarib" konusunda şöyle konuştu: "1 Haziran 1989 hedef tarih olarak saptannıış olsaydı, gerçekçi olmayan bir larihti diyerek kabul etmezdik. O soyledigi tarih bir neticeye varmaya çalışmayı deruhte etraiş oluyor. Dolayısıyla bir bedef tarih degil, bir arzudur, bir istek belirtisidir. Olursa olur, olmazsa olmaz. Bir müeyyidesi yoktur. Acele işe şeytan karışır. 25 senedir halledilemeyen bir meseleyi boyle iki ayağımızı bir pabuca sokup bir hamlede halletmek keşke mumkün olsa. Inşallab hallolur, ama ben gerçekçi bu>muyonım." Denktaş, Rum kesiminin ABD'de çok güçlü lobilerinin olduğunu belirterek, "Buna daya,narak çok destek almaya çalışıyorlar" diye konustu. ABD Başkanı Reagan'ın, Vasiliu ile görüşmesinde, Kıbrıs Rum kesimi liderine Cumhurbaşkanı Keaan Evren'den daha fazla zaman ayıtmasını nasıl değerlendirdiği yolundaki bir soruya da Denktaş şu yanıtı verdi: "Bu bir iç politika meselesidir. Seçim arifesindekr. Her iki taraf da Yunan lobisini memnun etmek istiyor. Dolayısıyla bu manevra yapılraaktadır. Bu bizi etkileraez." "ABD'de bir secim var. Hangi aday Kıbns'ı daha iyi tanıyor? Kıbns için hangisi seçilirse iyi olur?" biçimindeki bir soruya ise Denktaş, "Kim seçilirse seçilsin, Kıbrıs meselesini Kıbrıs'taki iki halk halledeceklir. Seçilecek kişi tek başına Rıbns'la ilgili karar vereraez. Çiinkü bütiin bölgeyle ilgili bir karar verilmesi gerekir. Aleyhimize bir karar vermesi için de Türkiye'yi gözden çıkarması gerekir. Bir cumhurbaşkanlığı etrafındaki askeri ve sivil u/manlar, herhalde böyle bir çılgınlık yapmasına izin vermezler" yanıtını verdi. Rauf Denktaş, "Biz taviz vermeye gitmiyonız. Halkımızı kurtaran bir anlaşmayı yapmaya gidiyoruz" diye devam ettiği konuşmasım şöyle sürdürdü: "Belirlediğimiz konular var: 1tki kesimli tederasyon, 2 Vazgeçilmez Türkiye garantisi ve müdaItaJesi, 3 Anlaşmaya vanlacak sayıda Tiirk askeri, 4 Sivasi eşitlik. Bunlar orada tartışılacak konular degildir. Yunan gazetelerinde çıkan 'Kıbns meselesi hazırdır' şeklindeki haberler tamamen hayal iiriinüdür. Daha liyade Rum ve Yunan kamuoyunu görüşmeler aleyhine tahrik etmek için yazılmışör." KKTC'deki iç siyasi tartışmalar konusunda bir soruyu yanıtlarken de Denktaş şunları söyledi:"Bunlar siyasal istikrarsızlık degildir. Demokrasinin tam boyuru diyoruz. Herkes, büyük bir rahatlık içinde, Tiirk askerinin getirmiş olduğu banş ve güvence ortamında. tam demokratik koşullar içinde istediğini söylüyor, istediği şekilde hareket ediyor, istediğini yazıyor. Biz bunu demokratik düzenin bir gereği olarak görüyoruz. Ve bizi Avnıpa'ya 'Kıbrıs Türk halkı Türkiye'nin işgali altında bunalmıştır, inlemektedir' diyenlere, 'Işte buyurunuz manzarayı, inleyen halk, tam demokratik düzcn içinde yaşıyor' diyoruz." Keçecîler'in hac ziyareti gösteriş FARUK BİLDİRtCt ANKARA ANAP'm liberallerinden eski Genel Başkan Yardımcısı Güneş Taner, ANAP'taki hareketçimuhafazakâr ittifakı, " A N A P Genel Başkanlığı konusunda hayal görmekle" suçladı ve "karambolde birşey koparabilir miyiz diye çahşıyorlar" dedi. ANAP'm Turgut Özal'dan sonra yeni bir genel başkan çıkarabilecek durumda olduğunu savunan Taner, Mehmel Keçeciler'e de "bir reklam unsuru olarak hacca gitti" eleştirisini yöneltti. Taner, ittifakın tersine, erken yerel seçimde tüm üyderin katılımıyla bir önseçim yapılmasından yana olmadığını söyledi. Taner, bir süredir girdiği suskunluğu bozarak ANAP'taki hareketçimuhafazakâr ittifakın açıklamalarını yanıtladı. İttifakın bir gazetede yer alan "Özal Cumhurbaşkanı olursa parti bizim olur" goruşune de karşı çıkan Taner'e yönelttiğimiz sonılar ile yanıtları şöyle: ANAP gerçekten ekim ayında seçim yapraak istiyor nıu? TANER Kesinlikle. Bir, seçimden kaçan parti olmak istemeyiz. Ikincrsi taviz meselesi. Herşeyin bir bedeli vardır. Hem ara seçimlerde hem de genel seçimlerde biz istemişiz, onlar kaçmışlardır. Kamuoyu araştırmalannda ANAP'ın gerilediği belirtilince havaya girdiler. Demirel, 'seçime gidelim' demeye başUdı. "Peki, seçime gidelim' deyince de kaçmaya başladılar. Yunanistan Dış.slen Bakan Vardımcısı Yannıs Kapsis ve eşi, Çeşme Belediye Başkanı Nuri Ertan'la balık sofrasında. (Fotoğraf: Zafer Aknar) Kapsis: Patroıı ^Konuşnıa decli Hafta sonu tatilini geçirmek üzere geldiği Çeşme'nin Dalyanköyü'nde gazetecilerin TürkYunan ilişkileri konusundaki sorulannı yanıtlamaktan kaçınan Yannis Kapsis, "tsterseniz Papandreu'nun telefon numarasını vereyim, ona sorun" dedi. YÜKSEL EĞDEMİR ÇEŞME Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Kapsis, hafta sonu tatilîni geçirdiği Çeşme Dalyanköy'de gazetecilerin "politik" sorulannı "Patron hiçbir soruya yanıt vermemi istemedi" diyerek karşılıksız bıraktı. Kapsis, Papandreu'nun Türkiye ziyaretini ertelemesine ilişkin soruyu ise " B u Sayın Papandreu'yu ilgilendiren bir konu. telefonunu vereyim onunla konuşun" yanıtını verdi. Kapsis, önceki gün Sakız Adası'ndan Çeşme'ye "Giannalcis" adlı trand tipi bir tekne ile geldi. Kapsis'in beraberinde eşi Elefte • yanıt verrae dedi" diye konuştu riya Kapsis, kuzeni Yorgos, oğlu Kapsis gazetecinin sorusuna deManolis ve eşi de bulunuyordu. vam edip Turkiye'de son günlerKapsis, babasının DaJyanköy' de Papandreu'nun ziyaretini ertede doğduğunu, uzun zamandır buraya gelmek istediğini belirterek "Burada babaevinı bulup anılan taıelernek istiyordura, ancak olmadı, evin yerini tam olarak haürlayamıyorum" diye konuştu. Kapsis, bir gazetecinin, "TürkYunan ilişkileri çok hassas bir dönemde. Gazeteler de bu konudaki gelişmeleri tilizlikle izliyorlar..." derken sorusunu bitirmesine izin vermeden, "Ama benim patron konuşma, hiçbir soruya leme nedeninin tartışıldığım belirtmesi üzerine. " H a . bakın bu Papandreu'yu ilgilendiren bir konu. Durun, size Papandreu'nun telefon numarasını vereyim ona sorun" dedi. Kapsis'in DenktaşVasiliu zirvesine ilişkin soruya verdiği yanıt ise "Bakın deniz, giineş, Çeşme ne kadar güzel" oldu. Kapsis Dalyanköy'de kendisine verilen yemekte deniz ürünleriyle tek tek ilgilendi Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı'yla "havadan sudan"... 9 Vasiliu Özal'ın peşinde agan'ın Kongre'ye gönderdiği son Kıbns raporunda bu konuya da referans var. Bunu Amerikan yönetiminin Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Türkiye'nin adadan asker çekmeye hazır olduğu şeklindeki beyanımn burada çok ciddi olarak değerlendirildiği şeklinde anlıyonım. Ki Kıbns sorununa çözümün anahtannın ne olduğunun idraki anlamına gelir bu. Sahsen inanıyorum ki önümüzdeki günlerde çok verimli toplantıların başlangıcı oiacak Denktaş'la göriişmem. Başbakan Özal ve Cumhurbaşkanı Evren ile de olAslında bu da yeni bir olgu de sa çok daha verimli olurdu." ğil. Nitekim Vasiliu'nun, otelinÖzal ile Vasiliu'nun mektuplaşdeki kabulde bize açıkladığına go tığı yolunda bir Rum gazetesinin re Türkiye'den bu konuda bazı daha önce Özal tarafından yalanmesajlar almış, tartışılmış. Mesaj lanmış olan iddiasını Vasiliu da ların resmi olmadığı aşikar. Va " N e yazık ki doğru değil. Çok issiliu toplumlararası görüşmelerin terdim, ama hiç başlaması ve kimsenin "Denktaş raektuplaşmadık" diye yanıüıyor. ile neden görüşmüyorsun" diye Bunun önündeki engeli ise şöyle soramayacağı bir aşamadan son anlatıyor: ra, örneğin eylül sonu gibi, Özal ile görüşme yapabilmek için çaba 'Kırmızı hah harcayacak gibi gözüküyor. Bu gerekli değiF çabasının Amerikan yönetimi ta"Türkiye bence yanlış otarak rafından desteklenmeyeceğini söylemek güç. Çünkü Vasiliu Kıbns'ı tanımamak yolunu.seçWashington'da konuya gelenek miştir. Ben Türkiye ile konuşmak sel ve yorgun Rum tezleri ile de için hiç şart ileri sürmüşorum ki. ğil yeni bir lisan, şantajsız, sofis Hiçbir resmi adı olması da gerektike bir tavırla yaklaşıyor. "Geç miyor ki. Bence yanlış, bizi tanımişten değil gelecekten mamalandır. Çünkü Türkiye'nin konuşalım" diyor. Rumlar bu ba adayı işgali hukuken dayandırdınş taarruzunun ertesinde Ameri ğı garanti, 'Kıbrıs'ta kamu düzekan yönetiminin tepelerinden nini yeniden kurmak, halkı Türk hükümetine bir mektup git korumaksa' o halde cumhuriyetin kamu düzenini, darbeye mumesini beklivor. hatap olan cumhuriyete karşı olaVasiliu'ya soruyoruz: "Davos rak, onu tanımayarak nasıl koruzirvesinden sonra Amerikan yö yacak? Bizi tanımayarak işgal ornetimi Kıbns'tan askerleri çekti dusu durumuna giriyoriar. Bizi çekiyorlar bekientisi içine girdi. tanısalar bizimle konuşsalar, Oysa böyle olmadı. Şimdi bir ay 'Cumhuriyet için yaptık' demek önceye döniip şartlara bakarsak, imkânlan var. Ama bize rağmen sizce iş nerede tıkandı?" bizim için bir şey yapmış olmalaAnlatıyor: "Samimi olarak n mümkün değil. Dediğim şudur: söylüyorum, ben de aynı soruyu Beni Ankara'da kırmızı halıyla soruyorum. tş nerede bozuldu? karşılamak zorunda değilsiniz. Büyük bir olasılıkla Başbakan Gayri resmi olarak bir başka yerÖzal Davos işine başladığında de de olur. Çünkü aslolan diyaKıbrıs sorununun böylesine bii logdur." yük bir engel oluşturabileceğinin Gayri resmi görüşme için Amefarkında değildi. Daha hızh çözülebilir zannediyordu. Kıbns'ın Yu rika'nın Türkiye'ye telkinde bunanistan ve Avrupa için böylesi lunmasını sağlamaya dönük gırine önemli olduğunu bilmiyordu. şiminin olup olmadığı sorusunu Ama bu büyük bir hata degildir da Vasiliu şöyle karşılıyor: (Baştarafı 1. Sayfada) viz vermemeye kararlı. Vasiliu bu seyahati adeta gazeteciler aracılığı iie Türk kamuoyu ile diyalog kurmak için kullandı. Vasiliu aynca Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in bir ay önce gerçeklcşen Washington ziyaretinde Kıbrıslı Türklerin "güvence" konusundaki hassasiyetlerinin altını çizmesine de, Amerikan yönetimi üzerinden yanıt verdi ve böylece Türkiye ile Kıbns Rum yönetimi arasında "endirek bir diyalog" başlamış oldu. Vasiliu, adada "serbest dolaşım" ilkesi konusunda ısrarlı olduğunu da şu cumlelerle anlatıyor: "Kısıtlama beace Türklerin de aleyhine. Düşünün ki bir ülke var. Tiim dünya giımriik birliği sağlandığı, sınırlann kaldırıldığı günlere giderken bizim adanın bir bölümü küçük bir şeyhlik veya prenslik gibi aynlıyor. Bu mümkün değil. tspanyollar Almanlar gelecek, Kıbns'ta istediği yerden gayri menkul alacak, istediği yerde oturacak, Kıbns'ta doğmuş olanlar alamayacak. Bu haksızlık. Kulağa da hoş gelmiyor, kalbe.de. Türk Kıbrıslılann kendilerini güvencede hissetmek arzusunu. giıvenlik arzusunu meşru bir hak olarak görüyorum. Bununla aynı nkirdeyim. Bu isleğin karşılanmasını arzu ediyorum. Fakat onlar da bizim güvenlik duygusu arayışımızı anlamalıdır. Bugünün dünyası 15 sene öncekinden çok değişiktir. Güvenlik, işbirliğine bağlıdır. Eğer işbirliği yapraayıp yapay bariyerler yaratırsak hiçbir zaman kendimizi güvencede hissetmeyiz." Vasiliu Denktaş'ın iknası konusunda da şunları söyluyor: "Kimsenin bana bu konuda telkinde bulunmasına lüzum yok. Bunu ben herkesten fazla istiyorum. Denktaş Kıbrıs Türkkrinin lideridir. Onunla elbette konuşmak istiyorum. Ama inanıyorum ki iletişimsiz. izole yöntemlerle hiçbir şeye çözüm bulamayız." Taıııpon (Baftarafı I. Sayfada) sonra Banş Gücü askerlerinin göremeyeceği bir noktada Türk mevzilerine doğru ilerlemek istedi. Mevzideki nöbetçiler, Rum askerine uyanda bulunarak, bir ihbar atışı yaptılar. Rum askerinin uyarıya rağmen durmaması üzerine Turk nöbetçi, bu kez kendisini durdurmak üzere ateş etti. Rum askerinin aldığı isabet sonucu ağır yaralandığı ve Lefkoşa Hastanesi'ne kaldırıldığı öğ bence, çünkü asıl önemlisi Davos sürecinin başlamış olmasıdır." Bu renildi. Ameliyata alınan askerin duru yanıtı açmak istiyoruz ve "Cummunun kritik olduğu bildirilivor. hurbaşkanı Kenan Evren bundan bir ay önce buradaydı, göriiştüğüOlaydan sonra Banş Gücii. nüz makamlar size Evren'den bir Türk ve Rum kesimlerini ayıran mesaj verdi mi? Bir endirek..." ara bölgede olağanustü onlemler aldı. Bu arada, olayın meydana geldiği Aykasiyona bölgesinde Endirekt diyalog Rum birliklerinin takviye edildiSoruyu tamamlamaya fırsat ği ve askerlere çelik yelek giydi kalmadan Vasiliu, "Endirekt rildiği bildirildi. Türk mevzilerin diyalog" diye cümleyi tamamlıde de nöbetçi sayısı arttınlarak, yor. Böylesine hızla kavraması, herhangi bir olaya karşı önlem ABD yönetimi ile görüşmelerinin alındı. Türkiye ile endirekt diyalog da Lefkoşa'nın aynı kesiminde iki sagUayacağmın kendi aralarında yıl önce meydana gelen bir başka daha önce konuşulmuş olmasının olayda da bir Rum askeri vurula göstergesi. rak öldürulmüştu. Vasiliu "Tabii direkt diyalog İki ay önce de Atyem Köyü ya olsa çok daha iyrolurdu" diyerek kınlarında bir Türk askeri, Rum ve ilk cümlesinin kapsamını açbirliklerince öldurulmüş, bir Türk mayarak devam ediyor: askeıi de tampon bölgeyi geçtiği • "F.vet bazı mesajlar aldık, tariddiasıyla bir sure tutuklanmıştı. tıştık. Bildiğiniz gibi Başkan Re Vasiliu içinde bulunulan atmosferi Kıbns sorununun çözumüne müsait göriıp görmediğini şu sözlerle anlatıyor: "Güçliiklerin farkındayım, ama atmosferin farklılığının da farkındayım. Romantik bakmıyorum. Her şey değişmeyecek. Ama mantığa, tarih*;, iklimlere inanıyorum. Entegrasyona. işbirliğine inanıyorum. Bu eğilimdeki bir dünyada bunun aksi yaşayamaz. Müzakerelere iyimser bir şekilde gireceğiın." Vasiliu, aynca kendı arzusuyla Türk milletine şu mesajı yollu Eleftherotipia gazetesinde de yer yor: "Geçmişe değil gdeceğe bak aldı. ABD yetkililerinin söz konumanın zamanı artık gelmiştir. su planla ilgili girişimlere başlaKıbns'ta sorunun çözümü bııra dıklarını bildiren Eleftherotipia, dadır. Bu çözüm bölgenin de "Türk askerinin, Kıbrıslı Türkle"Bunu şöyle koysak daha iyi' Türkiye'nin de yarannadır. Me rin güvenliğini tehlikeye almadan, olur: Biz pozisyonumuzu, duru sajım şudur, yannın dünyasına 15 yıl içinde çekilmesi" ile ilgiti hükmun "Türk larafınca dikle mumuzu Amerikan yönetiminin aykın kalmayalım." ettirildiğini" yazdı. dikkatine sunuyoruz. Diyoruz ki: Böyle bir diyaloğa da inanıyoruz, Vasiliu'nun demeci Kıbns sorununun çözülmesinin artık zamanıdır, ki Dışişleri BaVasiliu dun VVashington'da TRT kanı Shultz dün bizimle bu düşün muhabirine verdiği demeçte Türk ceyi paylaştı. Biz böyle diyoruz, tarafı ile bir anlaşmaya beklenensize nasıl Ankara ile göruşmek is den de once varılacağını kaydetıle tediğimizi anlatıyorsak onlara da ti. New York'a bir öneri paketi anlatıyoruz. Ama onlar bundan golürmeyeccgini ancak Teksas'ta bir sonuç çıkarır ya da telkinde yapacağı goru^meleri umulla bekbulunur. artık onlann bileceği bir lediğini ifade eden Vasiliu sozleşey. Ayrıca telkine gerek yok. rini şöyle sürdürdü: EVLENDILER Eğer Başbakan Özal'ın onüne du , "Genel Sekreterin lahminine varlar dikilmese zaten farklı olur göre Kıbns sorununun cö/ümü du. Bunu o daha farklı diye söy konusunda Türk larafı ile 1 Ha3I.7.IV88İZMİR lemiyorum. O, 'businesslike' (isa ziran 1989 tarihinde bir anlaşma damıvari) yaklaşıyor. Amerikalı noktasına gelmi> olaca|>ız. Ancak lara böyle bir gorüşmeyi yararlı çok çalışır ve iyiniyet ve gayretiKARTAL'DA gördüğümüzü zaman zaman aıı mizi birleştirirsek. bu daha da önSATILIK DAİRE latıyorum. Ama spcsifik bir ak ce gerçekleşebilir ve hemen siyon olup olmadığından haber aynnlılar üzerinde calışmaya başSahibinden 120 m satılıktır. dar değilim." Tel.: 578 80 32 563 % 83 layabiliriz." Kamuoyu araştırmalan terKapsis dün sabah da lzmir'e gelesini gösterirken neden ANAP serek Yunanistan Başkonsolosluguçimi gerçekten istesin? nu ziyaret etti. öğleyin Dalyanköy'e TANER Son zamarılarda dönen Yunan bakan yardımcısı saaraştırmalar tersini göstermeye at 16.00 da Sakız 'a hareket etti. başladı. ANAP yine birinci parti olarak görunüvor. ANAP'ta hareketçimuhakazakâr ittifaktan bir kişinin, 'Özal cumhurbaşkanı olunca biz de partinin genel başkanlığını ele geçiririz' biçimindeki demecini nasıl değerlendiriyorsunuz? TANER Mustafa Taşar'ın sözlerine benziyor, bu bir hayal. Bu karambolde birşey koparabilir miyiz diye çalışıyorlar. Üç kişi için Türkiye Ittihat Terakki'ye geLEFKOŞA (AA) ABD'nin, ri mi dönecek? Kıbrıs sorununun çözümu için bir Hareketçimuhafazakâr ittiplan hazırladığı ve Rum yönetimi lideri Vasiliu'ya Washington'da fakın adaylann önseçimle belirki temasları sırasında, bu plan lenmesinden yana olduğu belirtihakkında bilgi verildiği öne sürül liyor. Siz de önseçimden yana mısınız? dü. TANER Her zaman önseGüney Kıbns'ta yayımlanan haftahk Kirigas Gazetesi, Was çim isterim. Parti içi demokrasihington kaynaklı özel bir haberin nin saflanması ve teşkilatın seside, ABD Dışişleri Bakanı Shultz' nin etkili olması bakımından önun, Vasiliu'ya, dört saat süreyle seçim etkilidir. Tüm üyelerin katılımıyla mı bu planı anlattığını yazdı. Gazetenin iddiaana göre, ABD yapılacak bir önseçimi kastediplanı, Kıbrıs'ta, merkezi hüküme yorsunuz? TANER Hepsi denendi. ti zayıf bir federasyon kurulmasını ve federasyonu oluşturacak Ama Turkiye'de teşkilatın bazı kanatlardan biri olan KKTC'nin yanlış yönleri var. Bazı gruplar ayrı bir şahsiyet olarak tanınma teşkilat ele geçiriyor, ondan sonsını öngöruyor. Hava ve deniz li ra bu gruba yakın olanlar seçilemanlarının ortak yönetilmesi ve biliyor. Demokrasinin tam olarak buralardan sağlanacak gelirlerin gerçekleşmesi engelleniyor. Delegeler ya da daha farklı paylaşılması önerisini içeren planda, Türklere verilecek topral: ora bir önseçim sistemini mi düşününı yüzde 28 olarak belirleniyor. yorsunuz? TANER Evet, çeşitli yönKirigas'a göre, Amerikan pla temler bulunabilir/ nı, Kıbrıs'taki Türk birliklerinin, Mehmet Keçeciler'in AtaTürk toplumunun güvenliğini teh türk Havaalam'nda ihramla dolikeye atmayacak şekilde ve 15 yıl laşmasını nasıl karşılıyorsunuz? içinde kademeli olarak çekilmesiTANER Dinde göstetiş olni öngöruyor. Plan uyarınca, Kıb maz. Turkiye'de demokrasi \ar. nslı Turklerle evlenenler dışındaki Herkes istediği gibi giyinir. Bunu göçmenler de, 10 yıl içinde yine giyersen laikliğe aykın davranıkademeli olarak Türkiye'ye döne yorsun denemez. Giyen istediğicekler. Federal devlette. dolaşma, ni giyer. O adam dini istismar ediyerleşme ve mülk edinme özgür yor olabilir. Keçeciler, bir reklam lüklerinin uygulanması, 10 yıl unsuru olarak hacca gitmiştir. sonra göruşulecek. Başbakanın hacca gidişini Kirigas Gazetesi, Vasiliu'nun, kendisine ilçtilen bu temel çerçe bu çerçevede kabul etmiyor veyi reddetmediğini ve "İncelen musunuz? TANER Hayır. Başbakanm diktcn sonra cevap vereceğini" hacca gidişi doğal bir davranış. söylediğini öne sürdü. Amerika'run Kıbns'la ilgili bir Boyle ufak tefek şeylere takmaplan hazırladığı yolundaki haber, mak lazım. 'ABD'nin Kıbrıs planı hazır' Rum basını: Papandreu: Ege kayıp vatân olmayacak STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunan Başbakanı Papandreu, dün Selanik kentinde Karadeniz Rumlarının düzenlediği "Dünya Pontusları 2. Kongre çabşmalanm" açarken yaptığı konuşmada, "Bundan böyle kayıp vatanlar olmayacaktır. Ege'yi almak isteyenlere bunıln zor olduğunu gösterdik" dedi. Papandreu, "Ege'yi almak isteyenler" için "geleceği varsa göreceği de var" anlamına gelen bu ifadeyi kullanırken, geçen yılın mart ayında Türkiye ile Yunanistan'ı savaşın eşiğine dek getiren Ege krizine atıfta bulundu. Papandreu, I. Dünya Saıaşfndan sonra mübadele sonucu Yunanistan'a ve diğer dünya ülkelerine yerleşen Anadolu ve Karadeniz Rumlarının, geride, yani Turkiye'de bıraktıkları topraklan, bu halkın deyişiyle "kaybolan valanlar' şeklinde tanımladı ve Yunanistan'ın bundan böyle "vatan kaybedilmesine" asla izin vermemeye kararlı olduğunu vurguladı. Pontus adı verilen Karadeniz Rumlarının o dönemdeki durumunu Kıbrıs Rum halkının bugünku durumuna benzeten Papandreu, "Geçen yılın marl aymda Yunanistan'ın ne denli kararlı olduğunu göslerdik. Her bir yöne 'Ege'yi almak isteyenlerin gücü yetiyorsa gelsin alsınlar' dedik" ifadesini kullandı. 'Pontııslar' kongresinde konuştu IZMIR'den HİKMET ÇETİNKAYA bangır yayarlardı. şeye sıkıştırıp yüklenecekler: ANAP için her şey mübah... Ulaştırma Bakanı Ekrem Pak DYP yerel seçimden kaçıdemirli, iki gündür Ege'de dolayor. ANAP'ın örgüt işteriyle sorum şıyor. Özellikle kırsal kesimde tülu Genel Başkan Yardımcısı 01 tün üreticilerine umut dağıtıyor. Pakdemirli ne mi diyor: tan Sungurlu. "Anımsıyorsunuz önşartsız kabul etmişlerdi" di Oyunuzu ANAP'a verin, geriyor. Yani DYP anayasa değişik sini merak etmeyin... liğine "evet" derken. "önkoşul" SHP'nin yerel seçim tartışmagetirmemişti, demek istiyor Sun sıyla birlikte izlediği yol tutarlı göguslu. Önce anayasa değişikli rütüyor. İnönü ve Baykal şimdiğinde destek, sonra yasalarda ye dek ne söyledilerse doğru çıkdeğışiklik. Zaten anayasa deği tı. Bir bakıma ANAP'ın oyununu şiklığinden sonra Mecliste bildi bozma yolunda önemli adımlar ğini okuyacaktı Özal. Aceleye attılar. getirilmiş bir seçim takvimi ardınDeniz Baykal. yıllardır dostça dan "hodri meydan" diyecekti. bir ilişkı kurduğu DYP Genel DYP Genel Başkanı Süley Başkan Yardımcısı Nuri Bayar'ı, man Demirel, bize kalırsa az da "ANAP'ın oyununa gelmeyin" ha ANAP'ın çelmesiyle sen^ele diye uyardı üstelık. Başta dediyecekti. SHP bu gelişmelerin ız ğimiz gibi, DYP az kaldı oyuna leyicisiydi. İnönü, "adil seçim" geliyordu, son anda durumu diyerek ğörüşünü tek tek açıkla sezdi. Baykal şöyle diyor: mıştı. Ama Demirel az kaldı oyu Türkiye. her seçimde tartışna geliyordu. ma konusu yapılmayacak, her ANAP'lılar hep birlikte atağa partıye eşit şans tanıyan bir sekalktılar bu yüzden. Genel Baş çim yasasma kavuşturulmalıdır. kan yardımcılarından Alı Talip Böyle bir seçim yasasını partileÖzdemir de "Biz hiçbir şartı ka rın katkılarıyla hazırlamak doğru bul etmeyız" diyor. Topu Demı bir yöntemdir. Bazen seçim yarel'e atıyor, köşeye sıkıştırmaya saları demokratik seçimin işleçalışıyor. mesi açısından anayasadan faz Sayın Demirel, seçimi ön la önem kazanır. SHP olarak, şartsız kabul ediyorum demışti. her katkıyı yapmaya hazınz. Bu Şimdi dengeyi yapmanın gereği konuda partiler arasında ortak yok. Seçimi erken isteyenler on bir çalışma düzeni oluşturulmalar. Biz seçimi mart ayında yapa lı. rız. Şimdi şöyle bir soru sorabiliANAP'lı Alaattin Fırat da "De riz: mirel kıvırmasın" diye konusu Acaba ANAP'ın ekim ayınyor. Fırat, Demirel'i. "Yenm dar, da yerel seçim düşü gerçekleşoynayamıyorum" diyen geline meyecek mi? Öyle gözüküyor... benzetiyor Genel Başkan yardımcılarınANAP'ın kurmaylarından biri dan Recep Ergun Paşa da ekim si, "Biz zaten seçimi mart ayın ayında olmazsa 1989 martına da yapacaktık. 1989'da ekono kalır" diyor. Yani ANAP'm gönmide zorlu bir yıl yaşayacağız. lünde yatan aslanı açıklıyor. Patron ekım olabılir demışti" Recep Ergun Paşa yükleniyor: derken acaba neyi vurgulamak Seçim yapalım diye teşvik istiyordu? edenler, şimdi kabullenmek zoBelki şunu: rundalar. Gündemin birinci mad Biz bulanık göle bir olta ata desi olan anayasa değişikliği ollım. belki seçim balığı takılr .. mazsa bu iş önümüzdeki seneANAP da ekirn ya da kasım ye kalır. Meclis açıldığı zaman ayında seçimi pek düşunmüyor seçim yasasında biz değişiklik du. Ama yapabılirlerdi İstedikleri yaparız.. gibi otmazsa. DYP ve SHP'nın ' Galıba öyle olacağa benzıseçımdcn '»açtığını TV'de barıgır yor. . (Baştarafı 1. Sayfada) ZUHAL DENİZYVRAJN Dr. ORHAN YENİCİ (Baştarafı I. Sayfada) fından telle çevrilerek işletiliyor. Özellikle öğrenci gençler. kooperatifler tarafından işletilme\en boş koy ve kumsallarda çadır kurarak yer kirası ödemeden tatil yapmayı tercih ediyorlar. Bu yıl Erdemli Kaymakamlığı'nın aldığı kararla, ba koylara bekâr erkeklerin çadır kurarak tatil yapmaları vasaklandı. Jandarmanın engellediği gençler, kooperatiflerin kendi alanları dişında çadır kurulmasının engellenmesi için yaptıklan baskı sonucu Erdemli Kaymakaınlığı'nııı bu kararı aldığını, Silifkc bölgesinde böyle bir karar uygulanmadığını söylediler. İçel İl Jandarma Alay Konıutanı Albay Pekcan Cengiz, bekârların çadır kurmalarının engellenmesiyle ilgili olarak, "İcra makamı biziz. Karar makamı ise mülki amirlerdir. Biz alınan kararları uygulamakla mukclleliz. Bekârlara çadır kurdıırıılmaması kaymakamlıgın lasarrut'udur" dedi. Bekâr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle