28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ki örnek verilecektir: 19401961 yıllan arasında top zeyde kalın bir kül tabakasının yer aldığı görülür. lam 981.950 hektar genişliğinde orman yanmıştır, Böyle bir ortamda tohumlar çimlenemez, kül tabuna göre her yıl ortalama yanan orman alanı bakası yağışlar esnasında kaygan bir hale gelir. Hu44.634 hektara varmaktadır. mus tabakası da tahrip edildiğinden toprak zerreAyrıca, 19461959 yıllannda ağaçlandınlan alan lerini (taneierini) yapıştırıcı özellik de yok olur ve ların genişliği 74.254 hektardır. Buradan da açık toprak bulunduğu yerden önce hissedilmeyecek şeça görüleceği üzere, bir yıl içinde yanan ormanlar kilde yavaş, sonralan gittikçe artan bir süratle aşabüyük özverilerle 14 yılda yapılan ağaçlama alanı ğılara, akarsulara ve nihayet deniz veya göllere taşınıp gider. Toprak taşınması dediğimiz bu olay bina yakın bir orman alanını tahrip etmiştir (3). lim dilinde "erozyon" olarak tanımlanmaktadır ki, Önemli kaynak bunun Türkiye için hayati bir önemi vardır. Kuşkusuz, orman yangınlanmn neden olduğu zararı sadece parasal açıdan değerlendirmek yarultıcı olur. Çünku orman, sadece odun hammaddesi kaynağı değildir. O, su üreten, akarsulann rejimi* ni düzenleyen, toprağı koruyan, halka dinlenme ve eğlenme gereksinimi sağlayan, yaban ve mera hayvanlanna yetişme ortamı yaratan, yenilenebilir bir doğal varlıktır. Petrol ve öbür madenler zamanla tükenir. Fakat orman planlı ve düzenli bir şekilde işletilmesi koşulu ile nesiiden nesile uzanan ve hayatiyetini sürdüren bir kaynaktır. Ormanın bu işlevleri arasında kurak ve yan kurak bir iklim kuşağında yer alan Türkiye için, toprağı koruyucu işlevi ile su üretimine olan katkısı büyük ve ülke çapında bir önem taşımaktadır. Ormanlar, yangınlarla tahrip edilmeleri halinde yukanda açıklanan işlevlerini zamanla yitirirler, toprağı örten humus tabakası yok olduğundan süngerimsi yapı bozulur; düşen yağışlan gereken süratle emip bünyesine alamaz ve yamaçlardan aşağılara doğru gittikçe artan yüzeysel akış, sellerin oluşmasına sebep olur. Yangın görmemiş ormanlarda ise orman toprağı, sungerimsi yapısı ile üzerine düşen en şiddetli yağışlan bile emerek onu derinliklere doğru gönderir, kaynakları sürekli şekilde besler. tnsan yapısı olan hiçbir baraj, ormanlann insanı hayTette bırakan bu suyu depolama ve onun devamlılığını sağlama yeteneği ile karşılaştırılamaz. Yangın geçirmiş bir ormanda kömürleşmiş ağaçlardan başka, toprağı adeta yorgan gibi örten bitkilerin, ölü örtü ve humusun yanmış olduğu ve yüBuradan da görüleceği üzere, yurt topraklanmn taşınmasında, düzensiz arazi kullanma, tarla açma ve otlatmanın rolü olduğu gibi orman yangınlarımn da büyük katkısmı gözden uzak tutmamak gerekir. / AĞUSTOS 1988 Yine Orman Y aıtgınları Kuşkusuz orman yangınlarımn neden olduğu zararı sadece parasal açıdan değerlendirmek yanıltıcı olur. Çünkü orman, sadece odun hammaddesi kaynağı değildir. O, su üreten, akarsuların rejimini düzenleyen, toprağı koruyan, halka dinlenme ve eğlenme gereksinimi sağlayan, yaban ve mera hayvanlarına yetişme ortamı yaratan, yenilenebilir bir doğal varlıktır. Petrol ve öbür madenler zamanla tükenir. Fakat orman planlı ve düzenli bir şekilde işletilmesi koşulu ile nesilden nesile uzanan ve hayatiyetini sürdüren bir kaynaktır. CUMHURtYET'TE/V OKURLARA... OKAY GÖNENSİN a GÜNDEM Prof. Dr. SELMAN USLU I.Ü. Orman Fakültesi önceki hafta mevsim normallerinin çok üstüne çıkan sıcaklık, özellikle Ege ve Akdeniz yöresindeki orman yangınlarımn artmasına neden oldu. Nitekim radyo, televizyon ve basın aracılığı ile aşın sıcakların egemen olduğu son bir hafta içinde çıkan yangınlarla, 11 bin 500 dekar ormanın harap olduğunu üzulerek oğrenmiş bulunuyoruz. (Sonradan daha da arttı bu sayı.) Şu satırlann yazıldığı sırada Denizli ili Tavas ilçesi Yahşiler köyünde, Antalya'nın Serik ilçesi ve Muğla'nın Paşa Yaylası ormanlarında çıkan yangınlar devam ediyordu... Şüphesiz sadece aşırı sıcaklık orman yangınlarımn nedeni olamaz; sıcaklık, yangımn oluşmasını kolaylaştıran bir etmendir. Ülkemizdeki orman yangınlarımn nedenleri arasında yıldırımın pek az payı vardır. Nitekim 19601984 yıllan arasında 23 bine yakın orman yangınının sadece 264'ü yüdırımdan çıkmıştır. Türkiye'deki orman yangınlarımn hemen hemen yüzde 98.9'u insanlar tarafından ya dikkatsizlik ya ihmal ya da kasten cıkarılmaktadır (1). Yanan ya da yakılan ormanlar genellikle akarsu havzalanmn yukarı kısımlarındaki dik meyilli yerlerinde bulunduklarından, bu alanlann yangından sonra vakit geçirilmeden ağaçlandırılması ve korunmaya alınması gerekir. Fakat bu gibi yanık orman alanlan, nüfus patlaması sonucu, sosyoekonomik bunalımın en üst düzeyine erişmiş köylü vatandaşlann beslenmesi için son ve tek ümit kaynağı olduğundan tarlaya dönüştürülmek istenir. Özellikle tanm ve hayyancılığın yaygın, fakat mevcut topraklann gereksinmeyi karşılayamadığı Akdeniz ve Ege yörelerinde kasten çıkanlan yangınlar ağırlık kazanmaktadır (2). Öte yandan ilginç olan taraf, orman yangınlarımn af yasalannın çıkışmdan önce ya da hemen sonraki yülarda sayıca arttığıdır. İstatistik verilere göre 19511952 yıllan arasındaki orman yangını sayısında bir artma olmustur. Bu, 1950 yılı seçimleri ile birlikte çıkanlan 5677 sayılı af yasası ile açıklanabilir. 1954, 1956, 1958 yıllanndaki orman yangın sayısı tırmanışa devam etmiştir. Bu da 1954 ve 1957 yıllanndaki seçimler ve özellikle orman suçlarımn affına yer veren 6385, 6831 ve 7132 sayılı yasalarla ilgili bulunmaktadır. 19601980 yıllan arasında Türkiye'de toplam 15.986 orman yangını olmuş, yüzbinlerce hektarhk orman enkaz yığım haline gelmiş ve müyarlarca TL. maddi zarar meydana gelmıştir. Orman yangınlanmn yapmış olduğu zarar hakkında bir fikir edinilebilmek bakımından aşağıda Sonuç Antalya, Muğla, İzmir orman bölgeleri, Türkiye'de yangın bakımından en tehlikeli yerlerdir. Gerek bu bölgeler gerekse Ege ve Akdeniz'deki öbür orman bölgeleri, özellikle temmuz ve ağustos aylarında yangın tehlike sınırı içine girerler. Yangııılan söndürmek için geceli günduzlü cansiperane bir savaş veren özverili Türk ormancılarına, köylüsü, kentlisi herkesin yardımcı olması gerekir. Evet, Trakya'da Korudağ'ı yeşil cennete çeviren, Türkiye'nin birçok yerlerinde feyiz aldıklan hocalanmn adına ormanlar kurarak vefa örnegi veren, nihayet Çanakkale şehitlerinin üzerine, bin bir emekle yetiştirdikleri milyonlarca ağaçtan oluşmuş ormanlarla yeşil örtüyü çeken özverili Türk ormancılarının bu özveri ve alınteri hizmetlerini dikkate alarak onların safında yer almak hepimizin görevi olmalıdır. (1) Çanakçıoğlu, H. 1985 Orman Koruma, l.Ü. Orman Fakültesi Yayinlan No 376 Istanbul. (2) Özdönmez, M. !%5 Türkiye'de Orman Suçlan Nevileri, Sebepleri ve Önletunesı Sebepler\ ve önlenmesi Çareleri Ü « rinde Araştırmalar. Or. Gen. Müd. Yayını No: 422, Ankara. (3) Baş. R. 1965 Turkiye'de Orman Yangınları Problemi ve Bazı Khmatık Faktörlerın Yangınlara Etkıleri Üzerine Araştırmalar. Orman Genel Müdurluğu Yayını No: 422, Ankara. OKTSYAKBAL EVET/HAYIR . . . OKURLARDAN önlerindeki engel büyük ölçüde ANAP iktidan ve Sayın Başbakan. Hükümetin erken anayasa y e r e l s e ( i m icin * £ # * / # " " gündeme getirmesi g e r ç e k t e n anayasada değişikük yapılmasmm zor olmadığını gösteriyor. Anayasa değişikliğini en çok isteyenlerin de bu arada tatilde bulunmalarmın zorluğu kolaylaştıran bir başka gerçek olduğu görülüyor. Anayasa değişikliğinin yerel seçim için bile olsa gündeme geldiği andan itibaren geçen dört gün içinde, temmuz 1988 ayı istatistiklerine göre işçilerin yüzde ellisini bünyesinde örgütlemiş Türkİş'ten ciddi bir ses çıkmamış olmasını anlayabilmek güç olmustur. Sadece konfederasyon değil, bağlı sendikalann yöneticileri de kamuoyunda sessiz kalma durumundadırlar. Bize göre bir fırsat kaçırılmış bulunmaktadır. Türktş Genel Başkanı Sayın Şevket Yılmaz 'ın ciddi bir rahatsızlık nedeniyle dinlenmesi gerektiği elbette önemli bir mazeret. Ancak kurumlann islevi ve sürekliliği dikkate ahndığında bu durumu, mazeret olarak görülmemesi gereken bir husus olarak değerlendirmekteyiz. Erken yerel seçimin yapılmasını sağlamak amacıvla da olsa, bir anayasa değişikliği söz konusu ise ülke gündeminde, derhal sendikal örgütler kurullannı toplamalı, kamuoyuna konuyla ilgili ciddi değerlendirmelerini ortaya koymahdırlar. Hem de beş dakikalık bir zamam dahi yitirmeden. Bizce bu durum ciddiye almmalıdır. Ağustos başında toplanacak TBMM'ye etki yapabilmek için kamuoyu aktif hale getirilmelidir. Bu, işçi kamuoyunun birkaç aydır düşen ve çeşitli etkinliklerinden kaynaklanan tansiyonunu da arttırmaya yararlı olacaktır. Sadece yerel seçimlerin öne alınması için bir anayasa değişikliğine SHP'nin karşı tavır alması doğru değerlendirilmekte, ancak aynı tonuda DYP'nin anayasanm değiştirilmesi gerektiği yönündeki çalışmalarma son bakış açısınm çelişki yarattığına işaret etmek isteriz. Acilen sendika örgütlerinin karar organlarımn toplanması ve sadece yerel seçimlerin öne alınmasım sağlayacak bir anayasa değişikliğinin de olsa gündeme gelmesinden yararlanarak bu konunun, anayasa değişikliği konusunun, kamuoyuna mal edilmesinin etkinliğine karar vermesi beklentisi hissediliyor. İşçiler için hak olan "dinlenme hakkı"nın sendikacılar için de bir hak olduğunu kabul edemiyoruz. Sendikacı tatil yapamaz görüşümüzü yineliyoruz. RACİ BA YÜLKE ESKİBASS GENEL BAŞKANI Son Meşale: Cevdet Kudret O pembe evin önünden hep gecerdim. Arna orda Yedi Meşale eyleminin doğduğunu bilemezdim. Yaşar Nabi'nin annesiyle birlikte oturdukları ev... Şehzadebaşı'nda Vefa'ya giden sokak. Adı şimdi Dede Efendi Caddesi olmuş. Geçenlerde yolum duştü, o iki birbirinin eşi pembe ev yerli yerinde duruyor. Oysa Cüce Çeşme Sokağı'ndaki bizim ahşap ev yan yarıya yıkılmış. Cevdet Kudret saygıdeğer bir insandır. Şair, oykücü, romancı, denemeci, eleştirmeci, yazın tarihçisi... 192830'larda Yaşar Nabi, ZiyaOsman, Vasfi Mahir, Sabri Esat, Kenan Hulusi ve Muammer Lütfü ile o pembe evde buluşurlarmış. Yazın dünyamıza yeni bir ses getiren, yeni bir duyarhk tattıran şiirleri orada birbirlerine okurlarmış... 1820 yaşlarında edebiyat tutkunları!.. Böyledir, gencecik yaşta başlayan tutku, bir yaşam boyu sürer. 7 Meşale'cilerin içinde kısa sürede edebiyattan vazgeçen yalnız Muammer Lütfü oldu, ötekiler yaşamlarının sonuna dek şiir yazdılar, öykü, roman, deneme yazdılar Ziya Osman Saba, Sabri Esat, Kenan Hulusi, Yaşar Nabi, Cevdet Kudret yazın tarihimizde yer aldılar. Vasfi Mahir de edebiyat ders kıtaplarıyla öugün de adını yaşatıyor. "Vartık'ın son sayısında "Cevdet Kudret'e, Emeğine Saygı" başlıklı bir bölüm ayrılmış. Burada Cevdet Kudret'le uzun bir konuşma ve Timuroğlu, Başaran, Günyol, Fahir İz, Karaören, Çotuksöken, Uçarol, Canberk'in Cevdet Kudret'le ilgili yazılan var. Bölümün ilginç bir yönü de Ahmet Haşim'in, Abdülhak Şinasi'nin, Yanya Kemal'in. Halit Ziya Uşaklıgil'in 192830'larda Cevdet Kudret'le ilgili mektupları ve yazılarıdır. Yahya Kemal'in genç Cevdet Kudret'e verdiği öğüt bugün bile geçerli: "Genç dostlarınızın hayranlığına bağlanmayınız. Müstehzi muanzların darbelerinden de ürkmeyiniz. Bu iki şey de zemine aittir, şiirlehmizin kanatları varsa zaman ve mekan içinde mutlaka uçar. Yerdekilerin dostluğu ona fazla bir uçmak kudreti bahşetmediği gibi, muarızlann husumeti de onu havadan yere düşüremez." Halit Ziya da 1943'te Cevdet Kudret'in 'Sınıf Arkadaşlan' adlı romanını okuduktan sonra düşüncelerini şöyle belirtmiş: "Kitabınızda çeşit çeşit insan emmuzeçlerı yaşıyor. Sonra bunları Birinci Dünya Harbi'nin maişet, sefalet, ıstırap, işkence yıllan içine atıyorsunuz. Kitap yalnız bir hikâye değil, aynı zamanda karışık bir devrim tarihi... Lisanınız sade, akıcı, fakat edebi renklerle parlryor. Sonra ara sıra beklenmeyen bir yerde siz gençlik hayatınızla, şair simanızla, o sade lisanın perdesini yırtarak gülümsüyorsunuz." Cevdet Kudret, 'Birinci Perde' adlı şiir kitabıyla edebiyatımıza girdi. Bu kitap kendinden sonra yetişenleri de etkilemiştir. Abdülhak Şinasi 1931'de şöyle yazıyor: "Bu kitabında beğenilecek şey yalnız kişilerin inceliği veya yeniliği yahut yalnız bunları ifadenin tarz ve ahengi değildir. Burada şiiri terkip eden muhtelif unsurları intihap ve mezcetmesini bilen bir sanatkânn vasıl olduğu ve bizi iysal ettiği bütün bir âleme, güya hususi bir cihan içine gıriyoruz. Cevdet Kudret gençterimiz içinde en şahsi bir şiir âlemi vücuda getirmiş olan şairdir." Cevdet Kudret, şimdi 81 yaşında... Romanlar, öyküler, denemeler, ıncelemeler... Çok yönlü bir yazar. Böyle geniş boyutlu kişilerin sağlam ve etkili biçimde ele alınması, anlatılması gerekir. Altmış beş yıllık bir edebiyat geçmişi, ürünleri, birkaç sayfa içinde genç kuşaklara öğretilemez. Üstelik bugün Cevdet Kudret'in romanian, şiirleri yeni basımlar halinde elimizde değil. 'Varlık' Dergisi ki Cevdet Kudret bu derginin en eski yazarıdırCevdet Kudret'in emeğine saygı duymuş... Bu saygıyı, onun bugün satışta bulunmayan öykü, roman ve şiirlerini de kitap halinde yayımlayarak, daha doğrusu Cevret Kudret'in bütün yapıtlarını bir dizi biçiminde okurlara sunarak tamamlamalıdır. 81 yaşındaki yazar, Yaşar Nabi'nin kızı Filiz'le yaptığı söyleşiyi bakın nasıl bitirmiş: "Derginin 55. yıldönümü dolayısıyla geçen gün birinci sayısına baktım; içinde 18 imza toplanmış, imza sahiplerinden bugün yalnız ben yaşıyorum, ötekilerin hepsi ölmüş. Yedi Meşale'nin de bu yıl 60. yıldönümü; onu birlikte hazırladığımız arkadaşlanmdan benden başka hiçbiri dünyada değil. Osmanlı imparatorluğu'nun batış yıllarını anımsatan bugünleri görmedıkleri için onları mutlu sayıyorum. Osmanlı İmparatorluğu 600 yıl yaşamıştı; , bunlar Türkiye Cumhuriyeti'ni 65 yılda batıracaklar! Bu mutsuz sonu görmeye neyse ki yaşım elvermeyecek diye kendirni avutuyorum." Demokrasi için anayasanm değiştirilmesi gerektiğini isteyenlerin başında, işçilerin geldiği kuşkusuz. Asgari ILO ilkelerinin yer aldığı sendika özgurlüğüne kavuşmak arzusunu gösterenler de işçiler. Bu isteklerini hayata geçirme ve gerçekleştirme konusunda DIS T I C A R E T T E Bu sayısında da güıuele ışık tutuyor • Mehmet Kabasakal, Atılla Alptekın: Tekstil sektöru yol ayrımında".. • Tekstıl'88 üretım patlaması geleceğin güvencesı mi?... • Soruşturma: Ali Coşkun "istediğimiz Birliklerin daha özel ve özerk bir yapıya kavuşturulmasıdır" • Demekten Şırkete: Gıyım Sanayııcilen Dış Ticaret A.Ş • Dış Tıcarette Korumacılık Engeli Nasıl Aşılır?: " Hizmet ıhracı " • MFA (1986): Gelişmekte olan ülkelere yeni kısıtlamalar... • 9 Yıllık Işportacı Mehmet Altındağ: "En büyük hayalım ihracat yapmak" • 30 Yıllık Konfeksıyoncu Abdullah Kiğılı: "Hazır giyim sektöru üzerinde kara bulutlar"... • "EKONOMI KULİSI" Yazarları: "Herkes, acaba ben yer alacak mıyım, diye merak ediyor" • Ve.. ORTA SAYFA: Ekonominın Adı Var 3 Karşı Ticaret Merkezi Neresidir? • Yanm Yüzyıldır Bekleyen Özelleştırme n Yunanlı Bankacı Dert Yanarsa • Yeşil Mercimeği Nasıl Sararttılar? D Neydı Bu Roma Kulübü? D BBC Hangi Konularla Alay EtmezT. • Yayın Tanıtım D BilBul? C İstatistik. zun bir tatil daha geride kalırken, sıcak yazrn ağırlığı sürüyor. Bu ağırlık kimi önemli konulann bile hızla gündemden gelip geçmesine yol açtı. Başbakan Özal'ın hacda söylediği öne sürülen "Ben laik değilim" sözu bile kısa süre tartışıldı geçti. Türkiye, bayramı yaşarken Yunanistan Başbakanı Papandreu'nun daha önce planlanmış Türkiye ziyaretini güçsüz gerekçelerle aniden ertelemesi de bir anda erken yerel seçim tartışmasının ardında kaldı. Bu arada Başbakan Özal'ın "gündemi dilediği gibi belirfeme" yöntemleri de yaz erozyonuna uğradı ki, Başbakan'ı izlemek muhabir arkadaşlarımız için oldukça güç ve tehlikeli bir iş olmaya başladı. Göçek'te özal'ın yatma yaklaşmak için taka kiralayan gazetecilere konımalar tarafından silah çekildi; Bursa'da fotoğraf çekmek isteyen bir gazetecinin flaşı kırıldı; bu tutumlan aktaran ve düzeltilmesini isteyen gazetecilere Başbakan'ın basın müşavirinin "suikastçılar hep gazeteciler arasından çıktı" gibi ipe sapa gelmez bir söz söylemesi de cabası... Geçen cuma gunü bütün Türkiye'de Başbakan'ın "Ben laik değilim" sözünü söyleyip söylemediği tartışılırken cuma namazı için gittiği camiden çıkarken gazeteciler yine yanına yaklaştınlmadı. Başbakan gündemi belirlemede etkisiz kaldığını hissedince yine alıştığımız, basına düşmanca tutumlar ortaya çıkıveriyor... • Temmuzun ilk yansında gazetelerin toplam satışları yine 2 milyon 200 binin altında kaldı. Bayramla birlikte yaşanan uzun tatilin, satışları daha da düşürmesi ^ bekleniyor. Satış servisimizin belirlemelerine göre temmuzun ilk yansında gazetelerin ortalama günlük satışları şöyle oldu: Cumhuriyet 113 bin, Hürriyet 565 bin, Sabah 370 bin, Günaydın 226 bin, Milliyet 240 bin, Guneş 122 bin, Tercüman 95 bin, Veni Asır 52 bin, Tan 135 bin, Bulvar 36 bin. Bunlar bir bölüm bayi üzerinden yapılmış kesin olmayan sayılar, ancak günlük basındaki tiraj kanamasının yoğun biçimde sürdüğünü de açıkça ortaya koyuyorlar... • Bu arada bizler de tatitlehmizi tamamlıyoruz. Genel Yayın Müdürümüz Hasan Cemal ve İlhan Setçuk bu hafta içinde yazılanna başlıyorlar. Uğur Mumcu ve Oktay Akbal ise dinlenmeye başlayacaklar. Cüneyt Arcayürek hızlanan siyasal ortamın içine tatil dönüşü hızla girdi ve erken yerel seçimde kilitlenmeyi ilk yakalayan gazeteci oldu. Ankara temsilcimiz Yalçın Doğan da bu hafta Ankara'nın ısınan siyasetine dönecek. Tan Oral ile Behiç Ak, tatillerini uzunca bir dış gezide değerlendirdikten sonra dönünçe yazı, çizgi ve fotoğraflarla izlenimlerini aktaracaklar. İsmail Gülgeç de benzer bir hareketli proje hazırladı. Yalnızca tatile çıkanlar arasından bir fire verdik; Yalçın Pekşen arkadaşımız tatilden sonra Cumhuriyefe dönmedi; aldığı önemli bir öneriyi kabul ederek başanlı gazetecilik yaşamını bundan böyle Güneş'te sürdürmeye karar verdi; kendisine başarılar diliyoruz. 9 Kasım 1957 1 Ağustos 1983 Seni kaybedeli beş yıl bitti. Yolda yürürken, durup dururken Hâlâ çırpınıyorum. Her an aklımdasın, anımdasın Kardeşim benim, oğlum benim. EROL HAYATİ AVDAN TEKŞm SEKTÖRÛ YOL AYIRIMINDA Ablası NAKHtYE BOYACIGİLLER Babası OGUZ AVDAN VEFAT Merhum Batur Taşan ve merhume Melekper Taşan'ın oğulları, Zehra Nebioğlu, Zuhal Erenkuş ve Meral Avcı'nın ağabeyleri, Tünç, Devrim, Burcu ve Ulaş'ın dayıları, Ümit Taşan'jn eşi, Didem'in babası İSKPye mektup Beyoğlunun ünlü tstiklal Caddesi'nde, "tarihi" Postacılar Sokağı sakinleri, 1988 yazının en sıcak günlerinde iki haftaya yakın bir süre susuzluk içinde kıvrandılar. Telefonla vaki şikâyetlerde kaba bir hesapla 100'e yakın arıza kaydı yapıldı ve benzeri olmayan bir koordinasyon yokluğu içinde telefona cevap veren her ilgili bin dereden su getirerek ya da daha doğrusu maalesef getirmeyerek "wıza"ya bin türlü neden gösterdv Arıza nedeni önce sırasıyle kentte patlayan tüm su borulanna bağlandı, daha sonra dedektörlerle sokakta gîzli kaçak olup obnadığı dinlendi ve nihayet son çare olarak sokağın gelişîgüzel kazılmasına başlanacağı açıklandı. Bu arada sokağın kırk yıllık kapıcılannın vanaya bakıbnası yolundaki önerileri de nedense kale alınmadı. Sokak sakinleri akli dengelerini kaybetmek üzereyken, faciamn 12'nci gününde ve de Istanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Bedrettin Dalan'ın da müdahalesi ile üstün hizmet ve görev bilinci taşıyan bir ilgilinin sokağı besleyen vanayı kapatarak izne çıktığı anlaşıldı. Postacılar Sokağı Sakinleri HAYDAR TAŞAN'ın iyilik dolu kalbi genç yaşında sustu. Cenazesi 2 Ağustos 1988 Salı günü, Söğütlüçeşme Camii'nde kılınacak ikindi namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. Türkiye'de ve dünyada, uluslararası ekonomideki gelişmeleri izlemek için Dış Ticarette Durum'a abone olun... Yıllık abone bedelı olan 15 000 TL ntn Turkıye Iş Bankası Beşıktaş Şubesı ndekı 2121149 numaralı hesaba yatırılarak dekontun derneğımıze gondenlmesı nca olunur ISTANBUL: Turkıye Oış Tıcarel Oerneğı. OTİM Bınası. A Blok, Kal. 4, Beşıktaş Tel 174 38 2829. Tlx 26689 ftatlr, Fax: 172 41 93. ANKARA: Turkıye Otf Ticaret Oerneğı. Buklum Sokak. No. 7/15. Kavaklıdere. Tel. 117 40 83. Fax: 12S 38 42. AİLESt GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI ERZURUM SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN Davacı Mecit Ispir vekili Av. Turgut Ilıcalı tarafından davalılar Şefika Aydın vekili Av. Lütfü Esengün ile davalı Sebahat lspir aleyline açtığı izalei şuyu davasının yapılan açık duruşması sonunda; Kesinleşen Erzurum Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 4.5.1988 gün ve 983/62 esas, 1988/460 karar sayılı Uamı ile satışına karar verilip, satışı talep olunan Erzurum Merkez Topçuoğlu Mahallesi tapunun cilt 2. sahife 111, pafta 69, ada 294, parsel 7'de kayıtlı 139.20 metre kare mesahalı 139.200.000 lira arsa ve 10.000.000 lira da bina bedeli ki toplam 149.200.000 lira tahmin bedelli kargir ev Erzurum Sulh Hukuk Mahkemesi duruşma saJonunda 19.8.1988 günü saat 14.00 ila 14.20 arası açıkarttırma suretiyle satılacakür. Belirli günde tahmin bedelînin yüzde 75'ini bulmaz veya kanuni sebeplerle satış yapılamaz ise arttırma 10 gün uzatılarak 10'uncu gün bulunan 29.8.1988 günü tahmini bedelin yüzde 50'sini verene kati olarak satış yapılacaktır. Gayrimenkulün imar durumu dosyada mevcut olup, imar planına göre 18 metre irtifalı olduğu belediye yazılarından anlaşılmıştır. Gayrimenkulün şartnamesi tanzim edilmiş olup, herkesin görebilmesi için açık bulundurulmakçadır. Hissedarlar hariç diğer alıcılardan tahmini bedelin yüzde 10'u nisbetinde teminat alınır. Satış peşin para ile olup, alıcısına kanuni bir mehil de verilebilir. Satışa iştirak eden ahcılar şartname münderecatını aynen kabul etmiş sayılırlar. Tellaliye, damga resmi, tapu harç ve masraflan alıcıya aittir. Namına ihale olunan ahcılar satış bedelini peşin veya verilen süre içerisinde yatırmadıklan takdirde haklanndaki ihale fesholunur. Varsa kendisinden evvel en yüksek fiyat teklifinde bulunan kimse lc.lf. Kanunu'nun 129'uncu maddesindeki sartlara haiz ise ona, degil ise veya muvaffakat etmez ise yeniden satışa çıkanhr. İki ihale arasında vukuu bulacak fark ve diğer zararlann kanuni faizleri ile birlikte hiçbir hükme hacet kalmaksızın ihalenin feshine sebep olan acısından tahsil olunur. Gayrimenkul üzerinde gerek ipotekli ve gerekse ipoteksiz hak ve alacaklıların iş bu ilan tarihinden itibaren 15 gün içerisinde evrakı müsbiteleri ile birlikte müracaatlan, aksi halde hakları tapu ile mukayyet bulunmadıkça paylaşmadan istifade edemezler. Fazla malumat isteyenlerin satı; memurluğuna muracaatlan ilan olunur. 4.7.1988 Basın: 24002 İETT pasomu ve fakülte şebekemi kaybettim. Hükümsüzdür. MUSTAFA ÇETİN SATILIK Sahibinden Cerrahpaşa'da 100 m" daire. Tel: 586 28 55 TÜRKİYE GEMİ SANAYİİ A.Ş. GENEL MLDÜRLÜĞÜ "İKMAL DAİRESİ BAŞKANLIĞI'NDAN" Şirketimızce aşağıda cıns ve miktarı yazılı maizemelerin satışı için "'kapalı zarf" usulu ile ihaleye çıkılmıştır. Konu ihalelere aıt şannameler "Evliya Çelebi Cad. No: 6 Kasımpaşa ISTANBUL" adresindeki başkanlığımızdan temın edilebilir. Teklifler aşağıda belinilen tarihte en geç saat 16.30'a kadar başkanlığımıza ulaştınlmış olacak, postada meydana gelebılecek gecıkmeler kabul edılmeyecektir. Şirketimiz 2886 •»avılı Devlel Ihale Kanunu'na tabi değildir. Duyurulur. Son leklif Dob\a No.'Malzeraenın Vtıktarı: Gecici leminat: verme larihı: 125.000 TL 9.8 1988 1988,50? Hurda boş bıdoıı 1000 ad. I9S8 508 Hurda bobınaj tellen 350 kg. 9.8.1988 26.250.TL. 198Ü 509 Huıda aku I98S 510 Muhteht hurda demırba> malzenıesi (^""1)20 toleransh) 100 ad. 21 kalem T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE VE DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI BANKALAR YEMİNLI MURAKIP YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI T.C. Başbakanhk Haâne ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu Başkanlığı'nca 12, 13 ve 14 Eylül 1988 tarihlerinde Ankara ve tstanbul'da Bankalar Yeminli Murakıp Yardımcılsğı giriş sınavı yapüacaktır. SINAVA KATILABİLMEK İÇİN: 1) Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinde yazılı nitelikleri taşımak, 2) 1.1.1988 tarihinde 30 yaşını doldunnamış olmak, 3) Üniversitelerin Siyasal Bilgiler, Hukuk, tktisat, Işletme ve tktisadi ve Idari Bilimler Fakültelerinden veya bunlara eşitliği YOksek öğretim Kurulu'nca kabul edilen yerli ve yabancı fakülte veya yüksek okullardan birini bitirmis olmak gerekmektedir. Isteklılenn sınav için gerekli belgelerle sınav konularını belirten broşürü Ankara'da Miıhatpaşa Cad. 18/6'daki Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu Başkanhğı'ndan, tstanbul'da da Halaskârgazi Cad. 220/2 Osmanbey adresindeki Istanbul Grup Başkanlığı'ndan bizzat veya mektupla sağlayarak başvurma ve kayıt ışleraı için 22 Ağustos 1988 günü akşamına kadar Bankalar Yeminli Murakıplan Kurulu Başkanlığı'na başvurmaları rica olunur. Basın: 21514 10.000.TL. 9.954.TL. 8.8.1988 8.8.1988 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞrNDAN Kadıköy, Bostancı 166 pafta, 702 ada, 39 parsel sayılı yerde kat karşüığı konut inşaatı işi takribi 1.300.000.000. TL. bedelle ihale olacaktır. Geçici teminatı: 39.000.000. TL. Şartnamesi 240.000. TL. bedelle Yatırtm Planlama Müdürlüğü'nden satın alınabilir. Yukanda yazılı iş 25 Ağustos 1988 günü saat 11.00'de tstanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'nde 2886/51 (g) maddesine göre ihale olacaktır. İhaleye katılmak isteyenlerin ihale, tatil, dilekçenin verildiği günler hariç olmak üzere ihale tarihinden en az 5 (beş) gün önce belediyeye verecekleri belgeler sonucu ahnacak ihaleye iştirak belgeleri ile birlikte şartnamesinde yazılı diğer belgeler ile tekliflerini içeren kapalı zarfları ihale günü saat 10.00'a kadar Istanbul Büyükşehir Belediye Encümeni'ne vermeleri lazımdır. Basın: 25266
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle