19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 TEMMUZ 1988 HABERLER CUMHURÎYET/7 ^ Gerekirse üretimi tümüyle durduracaklar, aileleriyle birlikte miting düzenleyecekler Kamu İşverenleri Sendikası 'nın birinci Sözleşme nasıl kilitlendi? yılın ilk altı ayı için SEKA'ya bağlı işyerlerinde çalışan 10 bin 200 işçi adına Selulozyüzde 39, ikinci altı tş Sendikası ile Kamu tşverenler Sendikası arasında 31 mayısta ayı için yüzde 29 başlayan toplusözleşme görüşmelerinin hiçbir maddede anlaşönermesi, ellerine ayda maya vanlmadan kesilip tarafsız aracıya gıdilmesı sonucu sözleşmenin başlangıç tarihi olan 1 temmuzdan itibaren SEKA işçiortalama olarak 100 leri ilk protestolarma sakal bırakmayla başladılar. Daha sonra bin lira geçen 10.200 bu protestolannı toplu viziteye çıkarak sürdüren işçilerden 23'ü önce gözaltına alındı. Çıkarıldıklan mahkemede I9'una tutukişçiyi direnişe itti. AHMET KUBT Toplusözleşme görüşmelerinin uzamasını protesto için 1 temmuzdan beri pasif direniş hareketleri içinde bulunan SEKA'nın Izmit müessesesi çahşanları "biriik ve beraberliğimize güveniyonız" dediler. SEKA'da arabulucu aşamasında bayram sonunda yapılan görüşmeler de bir sonuç vermedi. Arabulucu da uyuşmazlık tutanağını tuttu. Sendikalarına da güvenmediklerini belirten işçiler, "Sendika yetlülilcri sözleşmeyi bizlere sonnadan imzalayama/lar. Önce son teklifi biz goreceğiz. Uygon göriirsek imzalamalannı isteyecegiz" dediler. SEKA'da çalışanların eline ayda ortalama sosyal haklar dahil (yol, çocuk, giyim parası ve prim) 100 bin lira geçiyor. Sendika, geçen sürelerdeki enflasyon etkisi için aylıklara önce 100 bin lira ilave ve saat ücretlerine 1000 lira artış istiyor. Sözleşrnenin bir yıl üze•rineyapümasım isteyen Selüloztş Sendikası yöneticileri 2. yıl için şimdiden görüşme yapmanın anlamsız olacağı görüşundeler. Selülozlş yöneticileri, KamuSen'in taktiksel bir yol izlediğini, gerçek düşüncelerini son güne sakladıklarını belirterek "Sanki SEKA işçisine eziyet çektinnek hoşlanna gidiyor" dediler. Her geçen gün değişik bir direniş şekli uygulayan SEKA işçile SEKA işçisi dîrenîşte kararlı Türklş'ten lama kararı verildi. Ancak bir üst mahkemeye iıiraz sonucu bir gün sonra salıverildiler. Gerek gözaltı ve gerekse tuıuklama kararları SEKA işçisini durdurmadı. SEKA işçileri 3 gun tarafsız arabulucu M. Sadık Kotan'ın çağrısı üzerine taraflann yaptığı görüşmelerin sonucunu ümitle beklemeye başladılar. Ancak Kamu İşverenleri Sendikası'nm birinci yılın iik altı ayı için yüzde 39, ikinci altı ayı için yüzde 29, ikinci yılın ilk altı ayı için yuzde 18 ve ikinci altı ayı için yüzde 15 'İik ücret teklifi SEKA işçisini çileden çıkardı. Açıklanan kararın hemen ertesi gunu toplu vizite, yemek boykotu, tzmit Muessese Müdürluğu ile Genel Müdürlük binaları önunde alkışlı protestolar başladı. SEKA işçileri direnişlerin, sözleşmenin seyrine göre devam edeceğini, gerekirse üretimi tamamen durduracaklannı vurgulayarak önümuzdeki günlerde eş ve çocuklarımn da katılacağı bir miting düzenleyeALKIŞLI PROTESTO 31 mayısta başlayan toplusözleşme görüşmelennın hıçbır maddesınde anlaşmaya varılamaceklerini söylediler. ması ve işverenin önerdığı ücret zammının çok yetersiz bulunması uzenne ışçıler genel mudürlük bınası önünde ANKARA KUŞADASI (AA) Turkİş yönetimi, toplu iş sözleşmeleri gelecek yıl sona erecek kamu kesimi işçilerine ek zam verilmesi konusunu görüşmek üzere, hukumetle zirve toplantısı yapmak istiyor. TurkIş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, kamu kesiminde çalışan 650 bin işçiye 1988 yılı için verilen ucret zamlarının enflasyonun gerisinde kaldığım, bu nedenle hükümet nezdinde ek zam için girişimlerde bulunduklannı bildirdi. Türklş Genel Eğetim Sekreteri Mustafa Başoğlu ise hükümet nezdinde bugune kadar yapılan girişimler konusunda, "Hiikümetten istegimize 'hayır' cevabı almadık, ancak istegimize 'evet' dedirtme noktasına da çıkaramadık" dedi. Gündemde sözleşmesi 1989'da bitecek kamu işçilerinin ücretleri var ek zam için zirve taiebi Şevket Yılmaz 650 bin işçiye 1988 yılı için verilen ücret zamlarının enflasyonun gerisinde kaldığım, bu nedenle hükümet nezdinde ek zam için girişimde bulunduklannı bildirdi. deki işçileri 1987 yılında ilan edilen enflasyonun katlanması karşısında ucretlerin bir değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini bildirmiştik. Sayın Başbakan, tüm bakan ve sendikacıların huzurunda bu konunun tetkik edileceğini soylemişti. Haklı ve gerçek olan bu cevabın nelicesinin uzaülması sendikalanmızı ve işcilerimizi huzursuz etmektedir." Yapılan son görüşmelerde hükümet yetkililerinin, enflasyonun altında kalan ücret artışlarının 1989 yılı toplu sözleşme görıişmelerinde düzeltilmesinden yana olduklarının anlaşıldığını bildiren Yılmaz, "Enflasyonun altında kalan ücret artışlan mezarlıkta mı telafi edilecek?" dedi. Türklş Genel Eğitim Sekreteri Mustafa Başoğlu da nisan zirvesinde Başbakan'a iletilen ek zam konusunun, Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantıları ve ILO Genel Kurulu nedeniyle geriye bırakılmak zorunda kaldığını bildirdi. Başoğlu, şöyle dedi: "Kurban Bayramı'ndan önce konuyu goruşmek için Sayın Kaya Erdem'den randevu istedik. Ancak Erdem'in İstanbul'da olduğu ve bayramı orda geçireceği söylendi. Biz de 20 temmuz günü Sayın Kâzım Oksay ile göruştük. Kendisi bize 'tnceliyoruz' cevabıru verdi. Hükümet yetkilileri, ek zam verilmesi yolundaki isteğimize 'hayır' demediler, ancak bu ana kadar isteklerimize 'evet' dedirtme noktasına da getiremedik. Biz işin arkasını bırakacak değiliz. Birkaç gun sonra Genel Başkanımız Şevket Yılmaz Ankara'ya gelecek. Başbakan'dan randevu isteyebiliriz. Zaten ek zam konusunda görüşme yapıtması Şevket Yılmaz'ın isteği." Türklşhükümet zirvesinde, sözleşmeyle getirilen zam oranlan enflasyonun gerisinde kaldığı takdirde bir sonraki toplu iş sözleşmesinde kayıplann telafi edilmesinin kararlaştınldığım anlatan Başoğlu, "Bizim istediğimiz, bu kuralın ileriye yönelik uygulanması olarak nitelenebilir. işçiye bir miktar zam verilir. Sözleşme süresi bittiğinde ona göre hesabı yapılır" dedi. alkışlı protesto eyleminde bulunmuştu. (Fotoğraf Cumhuriyet) rine gıderek görüşlerini aldık. lşte SEKA işçisinin söyledikleri: "SEKA işçisi zincirsiz köle olarak görülüyor", "Lüks hayat için degil, insanca yaşamak için hak istiyoruz", "İşçisi aç dunırken, Başbakan nasıl hacca gidebiliyor?", "Enflasyonun yuzde 100'e yaklaştığı bir zaraanda nasıl böyle bir öcret artışı teklif ediyorlar?", "SEKA bir taneydi. 9 tane yapük. Mökfifatımız böyle mi olacak?", "SözJeşme taslağına lam sahip çıkacagız. Ödiin vermeyecegiz." 3 çocuk babası 49 yaşındaki makine bakım teknisyeni Hüseyin Uyar, 25 yıldır SEKA'da çalışıyor. Eline sosyal haklar dahil geçen para 120 bin lira. Uyar, "SEKA şimdiye kadar grev görmedi. Ama böyle giderse görecek. Arkadaşlaria biriik, beraberiik içindeyiz. Kimseye güvenmiyoruz. Sendikamıza bile. Bize ancak bizden fay da var. Bugiin icio elimize net 300 bin lira geçecek şekilde zam verseler bile bu para 6 ay sonra tamamen yok olacak" diye konuşuyor. 34 yaşındaki 2 çocuklu 10 yılhk SEKA işçisi Davut Arda, 100 bin lira aylık aldığım, 40 bin lira kira, 12 bin lira yol parası verdiğini kaydederek, "Geriye efime bir şey kalmıyor. 10 yıldır aynı pantolonu giyiyorum. Ucuz diye ayakkabı ve bazı ihtiyaçlanmızı Bitpazan'ndan lemin ediyoruz. Baştaki yöneticilere kepcey le verilirken, gerçek emek sahibine çay kaşığıyla veriyorlar. Çocuklanmızın geleceğinden endişeliyim" diyor. 4 çocuk babası Nazmi Siimer (38) 24 yıldır SEKA'da çalışıyor. Eline ayda 110 bin lira geçtiğini, 25 bin lira kira verdiğini, 7 tane Cumhuriyet Altını borcu bulunduğunu belirten Sümer, "Daha önce girdiğinı yapı kooperatifinden aidatlan ödeyemedigirn için aynlmak zorunda kaldım. Lüks hayat için para islemiyoruz. tnsanca yaşamak için ne gerekliyse onu istiyoruz. Eski yıllarda köleler zincir altında boğaz tokluguna calışıyordu. Şimdi ise zincir yok. Açlıkla terbiye edilmek isleniyonız" diye konuşuyor. 8 yıldır SEKA'da çalışan işyeri temsilcilerinden Ertan Besler (32) 90 bin lira maaş aldığım bildirerek, "Hayat şartlanuın ağırlığından evlenemedim. Birkaç kez leşebbüs ettim, ancak SEKA'da çalıştığımız için kız bile vermediler" dedi. En büyüğu 24, en küçüğü 7 yaşında olan 6 çocuk babası 24 yıllık SEKA işçisi olan işyeri temsilcilerinden Necmettin Bakan'ın 1.5 milyon lira borcu var. Bakan, şikâyetini, "Çocuklanmı olanaksız lıklardan okutamadım. Hepsi boş 1 geziyor. Yani bepsi benim SEKA dan aldığım kuçük maaşa bakıyor. Bu zor hayat koşullannda nasıl geçinebildigimi siz düşünün. Olacak şey mi?" diye dile getiriyor. 4 çocugundan ikisini ilkokuldan sonra okutamadığını, diğer ikisini de bu şartlarda okutamayacağını söyleyen 24 yıllık SEKA işçisi Kâmil Bayraktar (38), "SEKA'nın sorunlanna en büyiik işçi konfederasyonu Türklş bile ilgisiz kalmıştır. 28212822 sayılı yasalann değişikliğiyle kendilerine iki çivi çakmaktan başka bir şey yapmamışlardır. Türkiye ekonomisine 9 tane kâğıt fabrikası açarak biiyük katkılarda bulunmuş olan SEKA işçisiyle ustasıyla açlığa mahkum edilmiştir" dedi. (35), çocuklarına ve ailesine gerekli bakımı yapamamanın ıstırabını yaşadığını belirterek, "2 çocugumun geleceği beni düşündiiruyor. Ben onlan okutarak vatana millete hayıriı kişiler olmasını istiyonım. Hırsjz, dolaodıncı, anarşist olmalannı istemiyorum. Hepimizin mücadeiesi budur. Büyiiklerimizin sesimize olumlu yanıt vermelerini istiyoruz" diye koGenel Başkan Yılmaz, sözleşnuştu. meleri geçen yıl imzalanan ve süresi 1989 yılında sona erecek olan 85 bin lira aylık alan 16 yıllık yaklaşık 650 bin kamu işçisinin SEKA işçisi Hasan Aktaş'ın (40) ikinci yıl zamlarının enflasyon 1 milyon lira borcu var ve boşta karşısmda daha şimdiden eridiğini kalan zamanlarında inşaat işçi ifadeetti. Yılmaz, bu konuyu 30 liği yaparak ek para teminine ça Nisan 1988 tarihinde hükümetle lışıyor. Aktaş, "SEKA işçisi ola yaptıkları zirve toplantısında dirak her şeyi göze aldık. Onuriu ya le getirdiklerini hatırlatarak, şunşamak istiyoruz. 2 çocuğum den lan soyledi: gdi beslenmiyor. Okutmak zor ol"En son yaplığımız zirve top95 bin lira aylık aldığım belir dugundan anarşiye daha yakın lantısında, 1988 yılında birinci yılı sona erecek olan kamu kesiminten 12 yıllık işçi Erdal Tırpancı olacaklar" diyor. Le Monde yazarı Ankara'ya büyükelçi atandı ANKARA (ANKA) Görev süresi dolan Fransa'mn Ankara Büyükelçisi Philippe Louel'nin yerine ilginç bir isim atandı. Ağustos ayı sonunda Ankara'dan ayrılacak olan Louet'den boşalacak görevi Le Monde gazetesinin tanınmış yazar ve gazetecilerinden Eric Rouleau üstlenecek. 62 yasındaki Rouleau'nun büyükelçi olarak atanması, Cumhurbaşkanı Mittermnd'ın hem Rouleau'nun kişiliğine hem de gazetecilik mesleğine verdiği önemin göstergesi olarak değerlendiriliyor. Bir Ortadoğu uzmanı olan Rouleau'nun Lübnan'daki Fransız rehinelerinin kurtulmasında önemli bir rol oynadığı da hatırlatılıyor. Türkiye'de çok dostu olan Rouleau'nun büyükelçi olarak atanmasının Ankara'da memnunluk yarattığı öğrenildi. Mart 1986'dan beri Fransa'mn Ankara büyükelçisi olarak görev yapan ve AT uzmanlığıyla tanınan Louet'nin ise, Çin büyükelçisi olarak tayin edildiği öğrenildi. PKK propagandası yapmakla suçlanıyordu Zincirli hamile öğretmene tahliye niyet, kendiliğinden böyle bir yola başvurmakla yetki gasbında bulunmuştur. Bu itibarla bü işleme başvuran görevliler hakkında yasal işlem yapılmasını, aynca Mardin Siyasi Şube yetkililerinden komiserine kadar hepsinin hakkında suç ihbannda bulunulmasını, aynca muvekkilimizin de tahliyesini talep ediyoruz" dediler. DGM Savcı Yardımcısı Yusuf Sezer de, avukatlann suç duyurusu taleplerinin reddine, mevcut kanıt durumu, suç konumu ve bölge kriminal polis laboratuvarından alınan ekpertiz raporunun içeriğinin değişebilir olması ihtimali dikkate alınarak sanığın tahliye edilmesini istedi. Mahkeme heyeti, duruşmaya kısa bir süre ara verdikten sonra kanıtların toplanmış olmasını goz önüne alarak Sezcan tkiz'in tahliyesine karar verdi. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Mardin'in tdil ilçesinde 21 mart gecesi "Bana soyumu unutturamazsın faşist Türk devleti" yazan PKK bildirisini gorev yaptığı tdil Lisesi'nin duvarına astığı savıyla tutuklanan hamile öğretmen Sezcan tkiz, dün DGM'de yapılan ilk duruşmasında tahliye edildi. Hakkında 3 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezası istenen öğretmen tkiz, 28 haziranda okul duvarına asılan bildiride " a " ve " e " harflerinin elyazısına benzediği gerekçesiyle tutuklanmış, yargılanmak üzere Diyarbakır DGM'ye sevkedilmişti. öğretmen tkiz, getirildiği Diyarbakır 2 Nolu Cezaevi'nde rahatsızlanması üzerine Dicle Üniversitesi Tıp Fakultesi Kadın Koğum Kliniğine kaldırılmış ve ayaklarından zincirle karyolaya bağlanmış, kapının önunde de 2 asker tarafından sürekli nöbet tutulmuştu. Olay tepkilere yol açmış, çeşitli kuruluşlar zincire vurmayı kınamıştı. DGM'de dün başlayan duruşmada konuşan öğretmen tkiz, "Bana yükknen sucu işlemedim. tddia edilen yazıyı da ben yazmadım. Suçsuzum" dedi. Daha sonra söz alan Sezcan tkiz'in avukatlari Hasip Kaplan ve Orhan Dogan ortaklaşa hazırladıkları 6 sayfalık savunmada, mahkemeye sunulân ekspertiz raporunda incelemenin yanlış yöntemle yapıldığım ve sanığın tek başına gelişigüzel yazı örneğinin alındığını bildirdiler. GftdOŞ YASAâi 28 Avrupalı komünist partinin temsilcisı olarak gelen 5 kışilık rıeyetm Ankara'öa Başbakan Özal'a verecekleri dılekçenin geri çevnlmesinden sonra Kutlu ve Sargın'la göruşmelerine de izin verilmedi. (Fotoğraf: Rıza Ezer) Avrupah politikacılara 2. engel Heyetin, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde Kutlu ve Sargın'la görüşme talebine, önce Dışişleri Bakanlığı'na müracaat etmeleri gerektiği, ardından Adalet Bakanlığı'na gelecek yazıya göre yanıt verileceği bildirilerek izin verilmedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Avrupalı komünist partinin temsilcisi olarak başkente gelen 5 kişilik heyet, dün Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde Nihat Sargın ve Haydar Kutlu ile görüşmek istediler. Ancak gerekli izni alamadılar. Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ne saat 09.30'da gelen MaximeGrametz başkanlığındaki heyet, görevli cezaevi savcısı ile görüştü. Adını açıklamak istemeyen savcı, heyete "Adalet Bakanlığı'ndan talimat alması gerektiğini" söyledi. Heyet bakanlıktan yanıt gelene kadar savcının odasına gitmeyi ve çay içmeyi reddetti. Alman temsilci Klaus Feske, "Bir komiinisti içeri atarken, beşi ile çay içmek olmaz" dedi. Savcı, bakanlık ta"Ancak karar verme yetkisinlimatını almak üzere odasına de olanlarla görtiştiık. Aldığımız dönerken, Fransız parlamenter Ulimat şu: Beyefendiler, Dışişve FKP temsilcisi Grametz bir leri Bakanlığı'na müracaat edeönceki gün Başbakanhk Konu cekler. Buradan Adalet Bakantu'nda meydana gelen olaylar lığı 'na resmi bir yazı gelecek. sonrasında bir doktordan aldı Bakanlık karar verecek." ğı raporu basına gösterdi. MusSavcının bu sözleri üzerine, tafa Şerif Onaran tarafından "Bu cevap hayır anlamına gelidüzenlenen raporda, "Gra yor, yaşasın Türk demokrasisi" metz'in sol kolunda darp izleri diye bağıran heyet, Ankara ne rastlandığı" belirtilerek, 3 gün istirahat öngörülüyor. Yine Alman temsilci George Polikett da Fransız Büyükelçisi Birinci Müsteşarı'na konuttaki olayları aktardığını, müsteşarın "Fransa'mn bu olaylara tepkisiz kalmayacağım" soylediğini anlattı. Bu sırada heyetin yanına gelen savcı, Adalet Bakanı ve müsteşarının izinde olduklannı belirterek sözlerini şöyle sürdurdü: Merkez Kapalı Cezaevi'nden ayrıldı. Bu sırada savcının çevirmene, "Kendilerinden özıir dilediğimi aktann" diye konuştuğu duyuldu. Öte yandan Dışişleri Bakanlığı, komünist milletvekillerinin eylemlerini "yakışıksız" olarak niteledi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İnalBatu,Kutlu ve Sargın'a özgürlük isteyen dilekçeyi Başbakan özal'a vermek isteyen yabancı parlamenterlerin Özal'la görüşemeyince Başbakanlık Konutu önünde oturma eylerhini uzüntüyle karşıladıklannı, dünyanın yer yerinde başbakanla görüşmenin belli kurallan olduğunu ifadeederek, "Bu yakışıksız eylemi havret ve iizünliiyle karşılıyoruz" dedi. Batu, bir başka soru üzerine "yakışıksız eylem" sözünü izin verilmeyen bir yere girme çabası için kullandığını belirtti. Perinçek'e 5 saatlik gözaltı tstanbul Haber Servisi 2000'e Doğru Dergisi Yayın Yönetmeni ve Başyazan Doğu Perinçek. dergisinin şecen haftaki sayısmda yer alan "Özal'a ben ateş ettim" başlıklı haber nedeniyle dün gözaltına alındı. Beş saat gözaltında tutulan Perinçek hakkında, tstanbul DGM'de dava açıldı. tstanbul Emniyet Siyasi Şube Müdürlüğü'nden bir görevlinin onceki akşam telefonla Doğu Perinçek'i arayarak, "Can güvenliği isteminde bulunmuşsunuz, konuyla ilgili olarak yarın (dün) sabah saat 09.00'da Gayrettepeye gelin" dediği öğrenildi. Belirtilen saatte eşi Şule Perinçek'le birlikte Gayrettepe'deki Siyasi Şube Müdürluğü'ne giden Pirençek, burada gözaltına alındı. Bir saat kadar eşini bekleyen Şule Perinçek ise daha sonra durumu anlayıp DGM önünde beklemeye başladı. Emniyet yetkilileri, olayın kendi tasarruflannda olmadığım, istemin DGM Başsavcı Yardımcısı Yaşar Günaydın'dan geldiğini söylediler. Sivil polisler tarafından dün saat 14.00'te DGM'ye getirilen Perinçek, önce Yaşar Gunaydın'a çıkarıldı. Doğu Perinçek burada kendisine haberde adı geçen Murat Ağartıcı'yı yalana azmettirmekle suçlandığının söylendiğini açıkladı. Savcıya, "Eğer tutuklanmaraı talep ederseniz, bunun arkasında bir iş olacağı kanaatine varacagım" dediğini belirten Perinçek, savcının "Ne demek istiyorsunuz?" sorusuna karşılık da "Bu denli gülünç bir gerekçeyle lutuklanmamı isterseniz, tutuklanma emrinin Ankara'dan verildigi kanaatine \aracağım" diye konuştuğunu soyledi. Türk Ceza Yasası'nın 296'ncı maddesi gereğir.ce "Hükümet icraalı olan tahkikatı yanlış yola sevk etmek" savıyla, DGM sa\cısı tarafından tutuklanması istenen Perinçek, çıkanldığı mahkemenin "İsnal edilen suçu işleraedigi kanaatinin hasıl olması ve suç belirlisine rasllanılmaması" karanyla salıverildi. 2000'e Doğru Dergisi'nden dun yapılan bir açıklamada, Vatikanm. Adana polisinin kiliselere ajan ve silah yerleştirmesini. Türkiye hukumeti nezdinde protesto edeceği bclınildi. DGM'de dava açıldı Yurdatapan ve Demirağ'ın kasetine yasak kararı Melike Demirağ ve Şanar Yurdatapan'ın "îstanbul'da Olmak Anadolu" adlı kasetinin Türkiye'de yayımlanması için yapılan başvuru reddedildi. TUNCAY ÖZKAN ANKARA Danıştay siyasi göçmenlerin kültür ve sanat eserlerinin Türkiye'de yayımlanmasının yasak olduğuna karar verdi. Siyasi göçmenlerin yurtdışında yaptıkları kültür ve sanat eserlerinin Türkiye"ye sokulması, yayımlanması ve çoğaltılmasmı yasaklayan Bakanlar Kurulu karanna karşı, Danıştay 10. Dairesi'nde açılan iptal davası oy çokluğuyla reddedildi. Danıştay 10. Dairesi'nce halen Federal Almanya'da bulunan Ivfelikt Demirağ ve Şanar Yurdatapan'ın "İstanbul'da Olmak Anadolu" adlı kasetlerinin Türkiye'de yayımlanması için, yasaklayıcı Bakanlar Kurulu karannın iptali amaayla açılan davada, Danıştay, Bakanlar Kurulu'nun kararını benimsedi. Siyasi göçmenlerin kültür ve sanat eserlerine idari yasaklar getirilmesinin, yargı tarafından da benimsenmesinden çok sayıda Türk siyasi göçmeninin etkileneceği belirtiliyor. Danıştay 10. Dairesi, Bakanlar Kurulu'nun 18 Mayıs 1987 tarih ve 3369/58192 sayılı yasaklayıcı kararlannm iptali için Ada Yayıncılık ve Muzik Ticaret Şirketi'nce açılan davada, Bakanlar Kurulu kararının iptalini reddederken, Kültür ve Turizm Bakanlığı kararıyla, konunun anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemlerini de reddetti. Avukatlar hazırlık tahkikatında usulsüzlük olduğunu da iddia ederek "Bazı göre>liler hakkında yasal işlem yapılmasını istiyoruz. Yasa. bilirkişi tayinini hâkime bırakmıştır. Gecikmesinde sakınca Ikız hakkında 3 ile 6 yıl arasında varsa bu işi savcı yapar. Oysa em değişen hapis cezası isteniyordu OkuUarda kaytilar 15 ağustosta başhyor ANKARA (Cumhuriyet Biirosıı) Milîi Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri flzel okullar sınav sorulan arasmda yanhşın buJunmadığını bildirdiler. Özel okullara kesin kayttlar 15 ağustos26 ağustos, yedek adayların kayıtları ise 27 ağustos9 eylül tarihleri arasında yapılacak. Özel okul yetkilileri kendilerine bakanlıkça öğrenci listelerinin gönderildiğini ve boş kalan kontenjanlara yine bakanlıkça gönderilen yedek listelerdeki öğrencilerin alınacağını ifade ettüer. Özel okul yetkilîleri yeni sistetnin bazı okullarda yığılmaya neden olduğunui ancak kesin kayıtlartn ardından, yedek listelerdeki öğrencilerin kayıtlarında bir sorun çıkmayacağını belirtiyorlar. Ankara Koleji yetkilileri puan sıralamasına uygun bir yedek listenin bakanlıkça kendilerine gönderildiğini, buna uygun kayıtları n yapılacağmı kaydettiler. Kplej yetkilileri 345 kişilik kontehjanlan içi» 3 bine yakın bir taleple karşılaştıklannı, ancak velilere ilk 500'ün üzerindeki çocuklarm okula girme şanslanrun bulunmadığını belirttiklerini söylediler. Yeni sistemle öğrenciler 6 tercih yapabiliyoriar. Bu tercihlerinde kaçıncı sırada olduklannı gösterir belgefer öğrencilere gönderildikten sonra öğrenciler istedikleri okula başvurabiliyorlar. Öğrencilere gönderilen belgelerde hangi okulda, kaçıncı sırada oldukları da belirtiliyor. Okul kontenjanlannın yeterli olması durumunda öğrenciler istedikleri okullara girebüiyor. Ancak kontenjanlar müsait değilse öğrenciler tercihlerinde asıl listede yer aldıkları okula kaytt yapttracaklar. Öğrenct velileri yeni sistemin kargaşaya yol açtığı görüşünü dile getirirlerken, bakanlık yetkilileri sistemin çok alternatifli'olduğunu, öğrenci ve okul kalitesinin yükselmesine yardıma olacağı görüşünü savfınuyorlar. 'Sakıncalı" aydınlar seslerini duyuramamaktan yakınıyor Eğitim Şurası'na soğuk bakış Itiilli Eğitim Şurası çalışmalanna davet edilen Dil Derneği ve EğitDer temsilcileri, getirdikleri önerilerden hiçbirinin kabul edilmediğini bildirdiler. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) 12. Milli Eğitim Şurası'mn ardından, şurada alınan kararlann uygulanırlığı tartışılıyor. Bakanlık yetkilileri alınan kararların pek çoğunun uygulanması için anayasa ve yasalarda değişiklik yapılması gerektiğini belirtirken, şuraya katılan "sakıncalı" aydınlar şura boyunca seslerini duyuramamaktan yakındılar. Dil Derneği ve EğitDer temsilcileri "Şuranın demokrasi çiçeği olduklannı" dile getirirken, şura çalışmalanna katılamayan Öğretim Ûyeleri Derneği Başkanı Prof. Erdem Aksoy bakanlığın, oğrenci ve öğretim üyelerinin örgütlenmesine karşı soğuk bir tavır içinde olduğunu söyledi. Milli Eğitim Şurası'nda kabul edilen raporlarda bakanlık tarafından kabul edilen görüşler ağırlıkla yer aldı. Ancak bu göruşlerin uygulamaya geçirilmesi için yasal düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. Şura komisyon çalışmaları sırasında ortaya çıkan ve Bakan Güzel tarafından Şura Genel Kurulu'nda oylamaya sunulmadan "tavsiye" ve üzerinde görüşülmek kaydıyla değerlendirmeye bırakılan "uygulamalı" din eğitimi konusunda da anayasa değişikliğe ihtiyaç duyuluyor. Ancak şura kararlannın tavsıye niteliğinde olması nedeniyle, alınan tum kararların bakanlık Talim ve Terbiye Kurulu'ndan geçmesi ve bakan tarafından onaylanması gerekiyor. Bu nedenle bakanlığın pek çok kararı uygulamaya koyamayacağı ifade ediliyor. Şura çalışmalanna davet edilen "sakıncalı" aydınlar şurada, bir etkinlik yaratamayacaklarını bildikleri halde katıldıklarını belirterek "Şuranın demokrasi çiçeği olduk" dediler. EğitDer ve Dil Derneği'ni teınsilen şuraya katılan EğitDer Başkanı Ali Bozkurl ve Dil Derneği Yönetim Kurulu uyesi Haldun Özen, şura çalışmaları sırasında getirdikleri önerilerden hiçbirinin kabul edilmediğini, ancak önemli olanın seslerini duyurmak olduğunu ifade ettiler. Bozkurt ve Özen, şura çalışmaları sırasında kendilerinin demokratik bir yapının tamamlayıcısı olarak gösterildiklerini, şura genelinde bunun doğru olmadığım dile getirdiler. Şura çalışmalanna davet edilmeyen Öğretim Üyeleri Derneği Bakanı Prof. Erdem Aksoy, YOK Yasası'na alternatif olarak hazırladıkları nıetnin. Bakan Guzel tarafından kabul edilmesine karşın. şuraya çağnlmamalarını "kınadıklanm" söyledi. Aksoy şura çalışmaları sırasında, universiteye geçişte getirilmesi düşünülen yeni sistemle ve şurayla ilgili olarak şunları söyledi: "YOK Yasası'nın en anlidemokratik hukmiı rektor ve dekanların atanmayla be|irienmesi ilkesi savunulmakladır. Özerk üniversitede rektor ve dekanlann atamayla gelmesine şiddetle karsıyız. Bu görevlere seçiınle gdinmelidir. Öğrelim uyeleri sözleşmeli personel durumuna getirilmemelidir. Üniversitede harçlı öğretim sistemine karsıyız. Akademik sanlar dağıtılırken, askeri hiyerarşinin esas alınmasından tazgeçilmelidir. Eğitira fakulteleriyle fen ve edebiyal fakülteleri birleştirilmemelidir. Bakanlık kendi amacına uygun yüksek öğretmen okullan açarak amacına ulaşmalıdır. Özel okullar ve üniversitelere karsıyız. Eğitimin ticareti olmaz. Bakanlık öğrenci ve öğretmen örgütlenmesine soğuk bakmaktadır. Örgütlenme hakkı lanınmalıdır." Bakanlık tarafından daha once açıklanan ancak şuraya da benimsetilen kararlardan; "yabancı dil eğiliminde basamaklı kur sistemi", "bilgisayar projesinde pilot uygulama alanlan" ve "ortaöğrelimde ders geçme sislemi"nin onumuzdeki öğretim yılında uygulamaya girmesi için çalışmalar yürütüluyor. Şurada üniversiteler ve YÖK ile ilgili olarak alınan yeni kararların uygulanması için TBMM'nin yeni yasama döneminde, YÖK'le ilgiii anayasa ve yasa değişikliğine gitmesi gerekiyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle