Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet Sahıbı Cumhurıyet Maıbaacıhk ve Gazeıecılık Turk Anonım Şırkeıı adına Nadir Nadi • Gencl Yayın Muduru H a s m Ccnal. Muessese Muduru Eauat Ijakllgtl. Va/ı Işlerı Muduru Ofc» Gontnsin. # Haber Merkezı Muduru Yalfin Bıyer. Sa>fa Duzenı Yöneımenı All Acmr, 0 Temsılcıler ANKARA Vllfın Dot*a. IZMİR Hikmtl Çrtınkay». A D A N * O i l l BaşİM*ıc Islanbul Habcrleu' Ertun AkyıMız, Dış Haberlcr Ergun B«lcı, Ekonomı O u n u ı t l»e«y, Kullur O l « l Uster, Spor Danışmanı Abdulkadır Vucelman, Duzeltme Refik Durbaş, Bılım Lgı'm. }«hın M p » , lş Scndıka Ş a k n a KcttKİ. Vurı Haberlen Nrrdcl Dot>n. D171 Vaüılar K n t m Çalışkıı. # KoordınalOr A b n e l Korukın, # Malı Işler trol Elfcut, 9 Muhasebe B u l n l Vncr 0 BtılçePlajılama Srvgi A n » • Reklam A>«rTonıa. Ek Yavınlar Hulyı Akvol # Idare Huseyia G u m . lşletme Ondcr ÇıUk, Bılgılşlem: Nail laal. S s s n ve r«vm Cumtiunyn Maıbucilık ve CurtccüıV T A Ş Tllrk Ocafc Cad 39/41 34334 lu PK 246Uıanbul Tel 512 05 05.(20 IUK). Ttte* 222*6 F«* (I) 526 60 72 # S m k r A ı k ı n Zıva GOkalp Bl* InkılapS No 19/4. Ttl 133 114147, Tttel 42344 F u (4) 133 II 41,428 • Imur H Zıya Blv 1352S2/3.TH 13 12 30. Tete» 52359 F»« (511 13 12 30 # Vtaaa: InOnu Cad II9SNO IKaıl.Tel 1145SOI19731. Tile» 62155. F u Plt 328 054 TAKVİM 30 TEMMUZ 1988 tmsak: 4.04 Guneş 5.50 Öğle: 13.15 Ikındi: 17.11 Akşam: 20.30 Yatsı: 22.08 Korumada standart MUSTAFA BALBAY çifte Park OtePde yeşîl kıyımı Beyoğlu Belediye Başkanı Öztürkatalay, "Akasya ve kavak ağaçlan sivrisinek üretir. Ben tstanbul'da bu tür ağaçlara karşıyım. Ağaç tescilli değilse, inşaata rasüandığında kesilir" diyor. Kesilen ağaçların kesilmeye uygun olduklarını söyleyen Ahmet Akdenizli şöyle diyor: "Çünkü kayıtlı ağaç değiller. îstinat duvarı yapmak için onları kesmek gerekiyordu." tstanbul Haber Servisi Istanbul'da son 5 yıldır yaşanan "otelleşme' süreci, beraberinde bazı tehlikeleri degetiriyor. Otel yapma uğruna tahrip edilen yeşil doku ve anıtsal yapılar, bu tehlikelerin yalnızca ikisi. Istanbul'un ilk büyük oteli olan ve dünyadaki benzerlerinden geniş yeşil bahçesiyle ayrılan Istanbul Hilton Oteli bile, "genişleme" uğruna, özenle dikilen birbirinden guzel ağaçlarını "feda etti". Yapılması düşünülen yeni otellerin en belirgin özelliği, "yeşili" fazla dikkate almamalan. Bu olgunun son orneği, Taksim Gümuşsuyu'nda yaşanıyor. "Efsanevi" Park Otel'in arsasına, Tur Otel Turizm ve Otelcilik A.Ş.'nin yapmayı planladığı "Büyük Sürmeli Park Oteli"nin daha projeleri bile hazır olmamasına karşın yeşil kıyımına başlandı. Bayramdan hemen önce kesilen "Akasya" ağaçlarının tek suçu hafriyat sırasında toprağın kaymasını önlemek için yapılan istinat duvannm onünde olmalarıydı. Otel projesi hakkmda bilgi almak için göruştugümüz Sürmeli tnşaatları Koordinatörü Ahmet Akdenizli, otel projesınin henüz tamamlanmadığını, beledıyeden alınan ruhsatın ise yalnızca kazı ruhsatı olduğunu beiirterek şunları soyledi: "Kesilen agaçlar akasyadır ve kesilmeye miisait ağaçlardır. Çünku kayıtlı ağaç değiller. İstinat duvarı yapmak için onlan kesmek gerekiyordu." Konu uzerine goruştuğumuz Beyoğlu Belediye Başkanı Haluk Öztürkatalay ise olaydan haberli olmadığını belirterek şunları soyledi: "Akasya ve kavak ağaçlan sivrisinek uretir. Ben lstanbul'da bu tür agaçlara karşıyım. Akasya ağaçlan zaten kayıtlı olmaz. Ama tescilli olursa proje ona göre yapılır. Ağaç tescilli değilse inşaala rastlarsa kesilir." tnşaat alanında kalan ve şimdilik sağlam duran kestane ve ceviz ağaçlarının "akıbetini" sorduğumuzda ise Abmet Akdenizli'den aldığımız yanıt şu oldu: "Ben yesilin tahrip edilmesine karşıyım. Eğer inşaat alanı içinde kalııiarsa >apacak bir şey yok. Çunkü hem ağaçlan koruyalım hem inşaat yapalım diyemiyorsunuz. Ancak önemli olan, kesilen agaçlann yerine yenileri dikiliyor mu, ona bakmaktır." seferi Saat başı uçak Çevre Duyarlılığı Derneği Başkanı Aydın Erim, Gökova Körfezi'ni örnek göstererek, "Bu bölgeyi koruma altına al, 6 km. ötesine termik santral kur. Bu olacak şey değil" diyor. önerilen bu bölgelerden tztuzu, Ölüdeniz ve Köyceğiz Adası, Çevre Koruma Kararnamesi kapsamında bulunuybr. Çevre Genel Müdürlüğü "nlusal" alanda atılan bu adımı, "uluslararası anlaşmalara uydurmak" için çajışmalarını surdüruyor. ANKARA (AA) Türk Hava Yolları, Ankaraİstanbul arasmda "mekik seferlerine" 1 ağustos pazartesi günü başlayacak. Ulaştırma Bakanlığı yetkılilerinden alınan bilgıye göre, uçak seferleri, saat 07.00'den gece 24.00'e kadar her saat başı, karşılıklı olarak gerçekleştirilecek. Öte yandan, gece 24.00'ten sonra yuzde 50 indirimli uçak seferleri konulacak. Eyiip'te yangın ISTANBUL (AAJ Eyüp Mahmutbey'deki 6. Tümen Komutanlığı 'nın eğitim yerinde dün çıkan bir yangın, dort saatlik bir çalışma sonucu söndürüldu. Askeri birlıklerle çeşitli ılçelere bağlı itfaiye ekipterinin çalışmalarıyla söndürulen yangının yaklaşık 5 hektar makilik alanın yanmasına neden olduğu öğrenildi. Öte yandan Kocaeli'nin Ulaşlı kasabası ormanlarında 6 gün önce çıkan ve 20 hektarlık orman alanının yok olmasına yol açan yangına, yuksek gerılim taşıyan bir enerji hatltmn kopmasmın neden olduğu belirlendi. İZMİR Bakanlar Kurulu'nun 5 temmuzda verdiği bir kararla Dalyan, Fethiye ve Göcek'te bazı kıyıların koruma altına alınması genel olarak "oluralu" değerlendirilmesine karşın, "konımacılıga bakış sçısı" ve "uyguÖte yandan Çevre Duyarlılığı lama biçimi" çeşitli eleştirilere ne Derneği Başkanı Aydan Erim, koden oluyor. rumacılıktan sadece imar planının Akdeniz Eylem Planı çerçeve anlaşıldığını belirterek hükümetin sinde çoğunluğu Ege ve Akdeniz tutumunu eleştirdi. Çevre Korusahillerindeki 12 bölgenin koruma ma Kararnamesi'ni "kavram altına alınması için Bîrleşmiş Mil çorbasına" benzeten Erim şunlaletler'e daha önce başvuru yapıl rı soyledi: "Çevre korumacılığı çok farkdığını belirten uzmanlar, bu başvuru dışında hükümetin ayn ko lı bir kavramdır. Sadece imar çaruma alanları ilan etmesini "çif lışmasını içermez, ekolojiyi, bölte standart" olarak değerlendiri genin cografi yapısını da içerir. yorlar. Çevre Duyarlılığı Derne Bu bölgeler Can Pulak'ın gezip ği Başkanı Aydan Erim ise koru görmesi ile değil, bilimsel bir hema kararnamesinı, "tam bir kav yetin çalışması ile saptanır. Bu karann içi bostur. Ellerinde daha ram çorbası" diye yorumladı. degişik olanaklar \arkcn bo\le bir Sürpriz bir kararla koruma al yola girdiler. Örneğin Milli Parktına alınan bölgelerin geleceği bu lar, Kültur ve Tabiat Varlıklan konudaki çalışmaları yürütecek Koruma Kanunu var. Bu kanunörgütlenmenin tamamlanmasın lardan vararlanarak da kıyüar kodan sonra aydınlanacak. Huktı runabilir. Aldıklan karar, imarmet çevreleri bu "teşkilatın" bir cı mantıkla çevreci mantığın çoriki ay içinde kurulmuş olacağını bası olmuş." belirtiyorlar. Başbakanlık Çevre Erim, Gökova Körfezi'ni örnek Genel Mudurlüğü uzmanlan ise göstererek, "Sen bu bölgeyi kobugunlerde değişik bir çalışma ruma altına al, 6 kilometre ötesiniçinde. de termik santral kur. Bu olacak Uzmanlar, koruma kararname şey değil. Artık Türkiye'de çevre sinin kapsadığı bölgeleri Akdeniz ve bilgi birikimi 'hiç yoktan iyidir' Park Otel arsasınöakı akasya ağaçlan, istinat duvannm önünde oldukları ıçm kesıldıler (Fotoğraf. Uğur Günyüz) Eylem Planı'na "uydunnaya" ça mantıgını kabul etmemeli" dedi. lışıyorlar. Çünkü 1986 yılında Barselona Anlaşması'na imza koyan Türkiye, Akdeniz Eylem Planı'nın uyguiamalanna katılacağıru belirtmişti. Ancak bu anlaşma TBMM'den geçmediği için henüz calar çok yuksek yapıldığı için be layacağı oğrenildı. ulusal yükümlülükler yerine geti Yağışlı havalarda santral alanında meydana ton dökümünün büyük onenıi Özellikle yağışlı kış aylarında rilemiyor. gelen yer yarılmaları ve toprak kaymaları, var. Betonun iyi kaynaşabilmesi santral alanında ve santral çevreiçin yapıma hiç ara verilmemesi sindeki yamaçlarda meydana geÇevre uzmanları Akdeniz Ey Gökova Körfezi'nin koruma alanına gerekiyor. Ancak havaların aşırı len yer yarılmaları ve toprak kaylem Planı çerçevesinde koruma al alınmasına rağmen, yapımı devam eden sıcak olması, betonun çok çabuk maları santral için tehlike yaratıtına alınması için daha önce Ge termik santralda tehlike yaratıyor. biçimde kurumasına yol açıyor. yor. Santral yapımında çahşan libolu Yarımadası'nı, Dilek Yarımadası'nı ve Olumpus Milli Parboğaz nedeniyle Polonya'dan ge Bu da kaynaşmayı engelliyor. Bu ağır iş makinelerinin çıkardığı gükı'nı önermişler ve bu öneri ka OLCAY AKDENİZ len malzeme akışındaki aksama durumu önleyebiimek amacıyla rültü ve titreşimler zaman zaman bul edilmişti. Birleşmiş Milletler'MİLAS Ödeme guçlüklerı, lann yaru sıra, santral yapunmda betonun içıne (onlarca buz atıldı. tepelerden kayalann koparak kain de onayladığı bu koruma böl doviz darboğazı gibi nedenlerle çahşan taşeron firmalann hak Ancak olumlu sonuç alınamayın rayoluna kadar yuvarlanmasına gelerine yeni bölgelerin eklenme yaklaşık iki yıllık bir gecikmeye ediş paylarını alamamalan inşa ca ve pratik olmayınca bu işten yol açıyor. • si kararlaştırılmış ve 12 yer daha uğrayan Gökova Termik Santra atın hızını düşuruyor. Bu neden vazgeçildi" biçiminde konuştu. Gökova Termik Santralı'na öte yandan, Polonya'dan mal 'Hüsamlar köyu yakınlarındaki seçilmişti. önümUzdeki günlerde lı'nın yapımı yavaşladı. Gökova leilkbahar aylarında yapılıp biti1 BM Alt Komisyonu'nun koruma Körfezi'nin koruma alam ilan rilmesi öngörülen santrahn baca zeme getiren gemilerin yaklaşabil komür ocaklanndan bant sistemi altına alınıp ahnmamasını görü edilmesine rağmen yapımı süren yapımı yaza sarktı. Betonun çok mesi için planlanan 150 metrelik ile komür taşımak için çalışmalaşeceği yerler şunlar: lztuzu, Ibroz, santral, yeniden bir gecikmeye uğ iyi bir biçimde kaynaşması gerek iskele yapımı da tamamlandı ve rını sürdüren TKt'nin de santral Beldibi, Yumurtalık, Akyatan, ramazsa 1991 yılında bitirilecek. tiğinden, "kayar kalıp" sistemi ile hizmete girdi. Bugüne kadar iske yapımında ortaya çıkan gecikmeKöyceğiz Adası, Karahayık, Hur Bölgede yer yer toprak kaymala ara verümeksizin sürdürülmesi ge leye 12 gemi yanaşarak santral lerden ötürü kendi çahşmalannı malıbük, Homa Dalyant (Kuş nrun meydana gelmesi santral için reken baca yapımı, son günlerde malzemesi indirdi. Yaklaşık 1 ay yavaşlattığı öğrenildi. Şu anda köCenneti çevresi), Büyük Mende tehlike yaratıyor. artan sıcaklar nedeniyle kesintili içinde de Polonya ile santral iske mur bantının gececeği yolun hafres deltası, Sırtlandağı, ölüdeniz. olarak sürüyor. Bir yetkili, "Ba lesi arasmda RoRo seferleri baş riyatını sürduren TKl'nin, yaklaEkonbminin içine düştüğü dar tznikhe kazı çalışmaları İZNİK (AA) knik Roma Tiyatrosu'nda arkeolog Bedri Yalman başkanlığında yünitiilen kazı çalışmalarmda, 13. yüzyıl Bizans donemine ait toplu mezar bulundu. Gökova santral inşaatında toprak ka\ ıııası şık 5 küometrelik kömur taşıma bandını santrahn bitiş tarihinden önce tamamlaması ve santral alanında komür stoklamaya başlaması gerekiyor. Gökova Termik Santrah'nın denizden alınacak soğutma suyu projesinde de geçikme görulüyor. Hazırlanan projenin, Ankara'da genel müdurlükte onay beklediği Öğrenildi. öte yandan santrahn oturacağı alandaki tepenin duzlenmesi sırasında elde edilen hafriyat malzemesi ile Akarca bataklığının doldurulması sonucu kazanılan 4S0 dönümluk alanda konutların ve sosyal tesislerin yapımı, santral yapımından daha hızlı sürüyor. Şu anda santral yapımında görevli TEK personelinin kaldığı deniz kenanndaki 60 kadar konut tamamlanarak hizmete girdı. Santrahn bitiminden sonra burada çalışacak 1500 personelin kalacağı 300 konutun yapımı da hızla sürüyor. Bu arada bataklığın doldurulması ile kazanılan deniz kenanndaki alan, yöredeki kamu kuruluşlaıımn da ilgisini çekiyor. tlk olarak TKİ, yaklaşık 400 konutluk bir site kurmak için söz konusu alandan yer isteminde bulundu. Milas yakınlarına kurulacak Ekinban Havaalanı personeli için de aynı alandan yer isteminde bulunulacağ] öğrenildi. Termik santral ve sosyal tesislerinin bulunduğu alanın ören Belediyesi'nin mücavir alanı içine alınmasından sonra ören Belediyesi'nin de doldurulan bataklık alandan yer isteminde bulunacağı bildiriliyor. FMS kredi faizi Tahvîllere aracı kııruluşlar belîrlendi 1 Aliağa'da çevre yok oluyor Bir yanda Aliağa Petrol Rafinerisi, bir yanda Petro Kimya Tesisleri ve Nemrut Körfezi'ndeki demir çelik tesisleri. Bunlara ek olarak yakında kurulacak termik santral. Çevre uzmanlarına göre Aliağa Körfezi'nde bir ''çevre faciası'' yaşanıyor. ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR Aliağa Körfezi'nde çevrenin "en yogun biçimde" kullanılarak nasıl yok edilebileceğini gösteren çarpıcı bir örnek yaşanıyor. Bir yanda Aliağa Petrol Rafinerisi bir yanda Petro Kimya Tesisleri, bir yanda gemi sökum tesisleri ve Nemrut Körfezi'ndeki demircelik tesisleri. Bütün bunlara ek olarak yakında kurulacak olan termik santral. Çevre uzmanlarına gore Aliağa Körfezi'nde bir "çevre faciası" yaşanıyor ve aynı zamanda rafineri ile petrokimya tesisleri arasındaki sınırdan geçirilen hurda kamyonları, sigaralarını söndurmeden atan surücüler, yöreyi "bir barut fıçısına" dönüştürüyorlar. Aliağa'da çevre uzmanlarının deyişiyle "gözden ve gonulden ırak" gemi sökum tesisleri, son birkaç aydır, yetkililerin dikkatini çekmeye başladı. "Aliağa Gemi Söküm Bölgesi Yönetmeliği" adıyla çıkarılan ve 1 Eylül 1986 tarih ve 19208 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmeliğe, ne çalışanların sağlık koşullan ne de çevre kirliliğine karşı önlemler açısından uyulmaması, birkaç ay öncesine kadar yalnızca yoreyi iyi bilen çevre uzmanlarının teVkisini çekiyordu. Sökümü yapılan gemilerin en büyuk tehlikeyi oluşturan yakıt tankları, oksijen tüpüyle kesilirken patlamaması için önce açılıyor ve tankm dibinde yıllarca biriken petrolzift arası madde ile pis deniz suyu karışımı, doğrudan denize boşaltılıyordu. Ya da kazara veya kasıtlı olarak patlatılan yakıt tankından çıkan simsiyah dumanlar gokyüzünü kaplarken, Aliağa itfaiyesi yangını söndürmeye çalışıyordu. Olayın bir diğer yönü de gemi söküm tesislerinden kamyonlarla Nemrut Körfezi'ndeki demirçelik tesislerine hurda taşınması sırasında, Aliağa Rafinerisi ile petrokimya tesisleri sımnnda, sigaralarını söndürmeden atan dikkatsiz surucülerin yangın tehlikesi yaratması. İDC, Habaş gibi firmalann demirçelik tesisleri bulunan Nemrut Körfezi'ne hurda taşıyan kamyonlardan, turistik Foça yolundan geçerken dökulen hurda parçalan araçlar için ayn bir tehlike oluşturuyor. Bu arada daha önce çevreyi kirlettiği için kapatılan ve yeniden açılan Habaş DemirÇelik tesislerinin "kendi binasından daha kısa bacasından" çıkan yoğun duman ve toz, olaya bir de ha\a kirliliği yönünü ekliyor. "Bu kadar kirii bir çevrede ynksek teknoloji kurulamaz" denilerek, serbest bölge kurulmasından vazgeçilen bu yörede ne gibi önlemler alındığını sorduğumuz Aliağa Belediye Başkanı İrfan Onaran, "Biz ilgilenemiyoruz, çünkü yetkimiz yok" diyor. Ko* nuyla, Vali Yardımcısı Hasan Kır başkanlığında kurulan komisyonun ilgilendiğini belirten Onaran, "Vetkim olsa, oradaki gemi söküm ve demirçelik tesislerinin hepsini söker atanm. Bize çevre ve insanlann sağlığı lazım, o tesisler nerede olsa kurulur. Çevre bir daha ele geçmez" diye konuşuyor. Vali Yardımcısı Hasan Kır, gemi sokum firmalarını "çevre" konusunda uyardıklarını belirterek, "Orada olanlar bizce de bilini>or. Üzerinde dunıyoruz" dedi. Yönetmeliğe aykın davrananların cezalandırılmalan için bir çevre sağlığı teknısyeni gorevlendirdiklerini vurguladı. Givenchy'nin şapkası PARİS (AP) Fransa'mn başkentinde, dünyaca unlu moda evlehnin ve kreatörlenn hafta başında başlattıkları moda gosterileri sürüyor. Peş peşe defilelerde mankenler göz alıcı sonbahar ve kış kostumlerini sergiliyorlar. Givenchy modaevi de öncekı günku defılesinde ilginç şapkaları ızleyicilerine sundu. Gösteride, fes biçiminde yapılmış ve üzerinde iri, siyah bir kalp figürü bulunan şapka ilgi gördü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'nin ABD hükümetine olan 1.8 milyar dolarlık askeri borçlannın faiz yükünü hafifletmek amacıyla çıkaracağı tahvillere aracılık edecek yabancı mali kuruluşlar belirlendi. Türkiye, Amerikansermayepiyasasına lSila20yıl vadeli tahvillerle girmek istiyor. Amerikan Hazinesi tahviUerin yüzde 90'lık bölumüne garanti verdiğinden, kalan 180 milyon dolarlık tah\Tİ için yeni bir garanti gerekiyor. Türk tahvillerinin faizlerinin Amerikan Hazine bono faizlerine, ülke riski payı eklenerek saptanrnası bekleniyor. TahviUerin vade ve faiz yapılanna ilişkin görüşraeler AÜAĞA'DA KİRLENME Aliağa Körfezi'ndeki gemı sökum tesıslennın yarattığı kirlilık, büyük boyutlara ulastı. Gemı önümüzdeki günlerde New York' söküm tesıslennden ışlenmek üzere Nemrut Korfezı'ne götürulen hurdaların taşınması sırasında, çevredekı petrol ta başlayacak. tlk tahvil paketinin dolum tesisleri bakımından büyük bir tehlike yaratıldığı belırtiliyor. (Fotoğraf. Umıt Otan) sonbahar aylarında piyasaya suruleceği tahmin ediliyor. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'ndan dün yapılan açıklamada FMS kredi borçlarının Amerika sermaye piyasasından finansmanına aracılık edecek birinci grup şirketler şöyle sıralandı: "Bankers Trust Company, Lazard Freres, Salomon Brothers ve Shearson Lehman Hutton Inc" Hazine'ye basvuran 20 kadar banka ve banker kuruluşundan en uygun teklifi verrneleri nedeniyle seçildikleri bildirilen söz konusu mali kuruluşlar, Türk tahvillerini pazara sokacaklar, satışından sonımlu olacaklar. lngilizcedeyimiyle "undenvriting" işleminden sorumlu bu kuruluşlar dışında seçilen ve satış komisyonuyla Turk tahvillerini birinci gruptan alarak pazarlayacak bankerlik kuruluşiarı da şöyle: "Morgan Guaranty, Citicorp, Merrill Ly nch, Fırst Boston ve Kidder Peabody." Türk tahvillerinin faiz maliyetinin henüz belirlenmediği bildirildi. Ancak benzer garanti ve vadeye sahip Amerikan Hazine bono faizlerinin Türk tahvillerine örnek oluşturacağı hesaplanıyor. Böylece Türk tahvillerinin Amerikan Hazine bonosu faizlerine "ülke riski payı" eklenmesi ile elde edilecek bir faiz oranı üzerinden piyasaya sürülmesi bekleniyor. tskenderun'da petrol umııdıı İSKENDERUN (AA) İskenderun Körfezi'nde surdürülen petrol arama çalışmalarmda 2 bin 700 metreye inildi. TPAO ile Texaco firması tarafından ortaklaşa surdürülen petrol arama çalışmalarmda 5 bm metre derinlik hedef alındı. Sondaj çalışmalarmda 3 bin metrenin geçilrnesinden sonra her an petrole rastlanabileceğinı belirten yetkililer, ekonomik petrole 5 bin metreden sonra ulaşılmasının umut edildiğini söylediler. Tanrıyı taştan oyan hattat ustaları SAADET BERKYÜREK İSKENDERUN Baba mesleği hattathktan taş oymaalığına geçişi bir kese kağıdı leblebiye bağhyor Ali Özalp, Antakya'nın Fransız yönetiminde olduğu gunlerden birinde Ali Özalp, bir kese kağıdı leblebi alır. Leblebiyi yiyip bitirdiğinde bir tarih kitabının sayfasından yapılma kese kağıdını açar ve yazılı olanları okur, Hitit ve Asur uygarlıklan anlatılmaktadır bu sayfalarda. Ali Özalp o bir sayfada gördüğü uygarhklann simgesi heykelleri taşa oymayı duşünür ve oyar. Sonra Roma, Bizans donemine ait sikke ve mühür örnekleriyle mıtolojik simgelere hafif saydam, parlak siyahımsı serpantide yeniden yeniden biçim verir. Birkaç yıl önce sahte iş yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınır Ali özalp. 25 yıl Antakya müzesine çahştıktan sonra böyle bir suçlama ağınna gider. Bereket, dönemin valisi arka çıkar kendisine, "Şeyh Ali'yi heveslendirmek gerek" der de bu suçlamadan kurtulur. Antakya oümpiyatlarınm merkezi, zamamnda dunyanın en unlü sayfiye, ticaret ve eğlence merkezi Daphne'de bugünku Harbiye'de oturuyor Ali Özalp, 68 yaşın verdiği yorgunlukla soyleşiyi oğullan İbrahim ve Abdullah Özalp'a bırakıyor. Aotakya'da geleneksel el sanatlannı sorunca laş işletmeciliğinden ve sadece sizden söz ediliyor, neden? nı yapıyoruz. Türkiye'ye gelen turistlerin büyuk bir bölümu de tarih meraklısı ve bu kopyaları aııı eşya olarak alıyorlar. Bu kadar tutulması da geleneksel el sanatında önce bizi akla getiriyor. Nasıl başladı taş oymacılıgı? İbrahim Özalp Dedemiz hattattı. Hattatlık ölünce babamız yaşamını sürdurebilmek için îşiııî taş hattathğına, oymacılığa dökğil. Amacımız çağdaş olmak dikkat edin aydın demiyorum, çünkü bu çok onemli bir iddia taşır; yaptığımız ise arkeoloji kopyacılığı diyebiliriz. tşlediğiniz taşın özelliği nedir Abdullah Özalp Minerolojide serpantin olarak geçen bir taş bu. Türkiye'nin bir başka yerinde rastlandığını sanmıyorum. Bu çalışmanız sanat çevreleriyle ilişki kumıanızı gerektirmiyor mu? tbrahim Özalp Yaptığımız arkeoloji kopyacılığı da olsa kendimizden bir şeyler katıyoroz. O7gürt çalışmalanmız da oluyor. Türkiye'de sanatla uğraşan dar bir çevre var. İlişki içinde olmak bir zorunluluk, ama enlel takılmak sadece hobi. Bir ara Bedri Rahmi Eyuboğlu işimizin tanıtımına aracılık yapmak istemişti. Bu kırsal ortamın bu kültur düzeyinde önce bizi yadırgamış, şaşkmlıkla karşılaşmıştı, ama birlikte çalışmayı da çok arzulamıştı. Ne yazık ki tamşmamız son günlerine rasgeldi. Pazar şonınu oluyor mu? Abdullah Özalp Turistik eşya satıcılarıyla muzelere satıyoruz ürettiklerimizi. El işçiliği olduğu için uretimimiz kısır ve az, onun için de pazar sorunumuz yok. Günlük çahşmamız 34 parçayı geçmiyor. Sizden en çok islenen eser nedir? İbrahim Özalp Son günlerde ana tanrıça Kybele uretıyoruz ve satıyoruz. Sağlık sorunları ANKARA (AA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Nihat Kıtapçı, sağlık sorunlarım bütün olarak ele almak gerektiğini belirterek, "Elımde sihirli değnek yok, hemen sorunlara değdırıp halledeyim. Ancak mevcut imkânlan, buıçe imkânları arttırıncaya kadar en iyi şekilde değerlendirmeye çalışacağım" dedi. Bakan Kitapçı, Türkiye'de sağlık hizmetlerinin tam ve müketnmel olduğunun soylenemeyeceğini kaydetti. Kitapçı, sağlık hizmetlerinin yaygın, etkili, verimli, ulaşılabilir duruma gelmesi ıçm özellikle doktor, hemşire ve yardıma sağlık personelinin yıırda adil dağılımını sağlayacak onlemlerm alınması gerekıiğmı belirttı. Antakyalı Özalpler hattathktan arkeolojik eser yapımına geçmiş bir aile. Turistler taştan oyulmuş anı biblolara büyük ilgi gösteriyor. Günlük çalışmaları 34 parçayı geçmiyor. Şu sıralar en çok Anadolu'nun ünlü tanrıçası Kybele'nin bibloları satılıyor. Abdullah Özalp Ailemizin geçmişinde şeyhlik, sanatçıhk, hattatlık var. Bir de Daphne'nin ilk çağlardan beri bir kültur ve sanat merkezi olmasını gözardı etmemeli. Biz ışimizi turistik eşya üretimi olarak değerlendiriyoruz. Eski Anadolu uygarlıklarından kalma eserlerin, özellikle Hitit, Asur ve Sümerlerden kopyalarıtü biliyorsunuz. Biz de babamızın yanında otura otura oğrendik Taş oymacılıgı, sizin moliflerinizle değerlendirildiğinde nasıl tanımlanır? tbrahim Özalp Muhakkak bir isim vermek gerekmez. Yani sonuçta kimlik takmak zorunda mıyım? Ama bu yaptığımız ışi önemsemediğimiz anlamında deMTA'da ça'ışan bir arkadaşım özellikle başka yorelerde aratmıştı bu taşı ve bulamamıştı. Hâtâ yalnızca Harbiye'de nehir yataklannda bulunuyor. Asurlular'la Sümerler aynı taşı işlemişler. Kaynaklar bir olçude aynı taşı Hititler'in de işlediğini belirtiyor. Butun günunu veren bu taştan birkaç kılo toplayabilir ancak.