19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ilkesinden özveride bulunmak gelmektedir. Bu çerçevede belgenin getirdiği en can alıcı önlemler karşı tarafa askeri faaliyetler hakkmda haber ve bilgi vermek ve karşı taraftan asken gözlemci davet etmektir. lmzacı öbür 34 devlet gibi Türkiye de örneğin 13 binin üstünde askerin katüdığı, tüm askeri faaliyetler hakkmda en geç 42 gün önceden öbür 34 devlete oldukça ayrmtılı bilgi vermek ve 17 binin üstündekilere de 34 devletin askeri gözlemcilerini çağırıp, yerinde denetim yapmalannı sağlama yükümlülüğünu üstlenmiştir. Daha açık bir anlatımla, Türk ordusunun banş zamanındaki askeri hazırlıklannın askeri açıdan önemli ve anlamlı olabilecek büyük bir bölümü yabancı 34 devletin bil' gisine, gözlemine ve denetimine açılma durumundadır. ye de DoğuBatı ittifak sistemi içinde olduğundan, doğaldır ki, ulusal savunması ve savunma stratejisi, bu yeni durum karşısında, bazı yerleşik varsayımlarım gözden geçirmek ve sorular sormak durumuna gelmiştir. Antlaşmanın son derece önemli ikinci yeniliği, titizlikle geliştirilmiş ve metne girmiş olan "yerinde denetim" mekanizmasıdır. Bu mekanizma her iki ülkenin bu tür füzelerle ilgili en gizli hazırlıklannı ve olası ihlallerini ortaya çıkarabilme amacıyla, sınırları ve askeri ve sivil tesisleri yabancı öbür devletin denetleyicilerine açmaktadır. 13 TEMMUZ 1988 Şilahsızlanma fJzerine Özel Toplantı D ünyanın en yoğun silahlanmış bölgesi Avrupa'da şilahsızlanma diyaloğu 1980 lerin ikinci yansında ciddi, titiz ve kapsamlı bir yükümlülüğe dönüşmüş ve şilahsızlanma sürecinde gerçek adımlar atılmıştır. Aşırı silahlanmış olmanın, Avrupa kıtasına güvenlikten çok güvensizlik getirmekte olduğu varsayımı tüm gelişmelerin düşünsel temelini oluşturmaktadır. ZAFER DIRENE\ FILISTIN'I\ 8 Temmuz'da yapılan toplantımıza katkılanndan ötürü FKÖ TÜRKİYE TEMSİLCİLİĞİNE ve Davetimizi kabul ederek, toplantmıza katılan ve programımızı kararlaştınlan süreden de fazla izleyerek bizleri onurlandıran FKÖ Türkiye Temsilcisi, Büyükelçi Sayın ABU FÎRAS'a teşekkür edenz. Sonuç Doç. Dr. DUYGU BAZOĞLU SEZER Bilkent Ün.Öğrt.Ü. ma aşama gelişen ve gelişme çizgisi önceden kestirilemeyen karmaşık bir süreç olarak yaklaşılmaktadır. Şilahsızlanma görüsmelerinin ve antlaşmalarının tarihçesine bakıldığında, uzun yıllar başarısızJıklarla sürüklenmiş olmasına karşın, son yıllarda önemli ilk adımlanm atınış olan bir sureçten söz edilmekte olduğu görülür. Bu süreç, en sonunda, Türkiye'yi de etkisi içine alacak bir aşamaya gelmiş gözukmektedir. 1980'lerin ortasındaki üç gelişme, yıllardır Türkiye'nin çok çok uzağında, sanki boş bir ideal ya da çırpınma gibi durmuş olan şilahsızlanma görüsmelerinin uzun dönemli sonuçlarını ve etkilerini Türkiye'nin kapısına getirmiştir. Bunlara kısaca bakalım: Şilahsızlanma göruşmelerinin son birkaç yıldır alrnış olduğu yön, sıkça kullandığınıız "dünya değişiyor" sözünün çok önemli kanıtlanndan birisi olabilir gibi gözükmektedir. Biz bu yazıda, şilahsızlanma konusundaki yerleşik düşünce kalıplarında belirmekte olan ve uzun dönemde köktenci sonuçları içlerinde saklar gibi görünen bazı eğilimlere ve gelişmelere işaret etmek istiyoruz. 31 Mayıs 25 Haziran 1988 tarihlerinde New York'ta toplanmış olan Birleşmiş Milletler Şilahsızlanma özel Konferansı, biçimlenmekte olan yaklaşımlann ve eğilimlerin yeniden vurgulanmasını sağlamıştır. Şilahsızlanma deyince orduların acele terhis ve silah depolannın acele imha edilmekte olduklan gibi bir olaydan söz edilmediği anıtnsanmalıdır. Ordusu ve silahı ile askeri güç, büyük küçük her devletçe ulusal güvenliğin halen en güvenilir sonuçsal aracı olarak algılanmaya ve korunmaya devam etmektedir. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de devletler arasında her türlu yarışmanın ve kuşkunun suregeldiği bir uluslararası sistemde ulusal askeri güç hem siyasetçiler hem devletler arası hukuk tarafından meşru sayıldığı gibi, uluslararası örgütlenme de ulusal askeri gücün yerini alacak bir baska guç ve etkin bir mekanizma geliştirememiştir. Arıık şilahsızlanma konusuna, "ya hep, ya hiç" mantığı ile işleyen bir olgu olarak değil de zaman içinde ortak ve karşılıklı arayışlarla tarta tarta, aşa Stockholm Belgesi 35 Avrupalı ve Kuzey Amerikalı devletin katılmasıyla 19841986 tarihlerinde Stockholm'de toplanmış olan "Avrupa'da Güven ve Güvenlik Konferansı", bir dizi can alıcı önlemi içeren son derece önemli bir belge ile sonuçlanmıştır. Konferansa egemen olan yaklaşıma göre devletlerin silahlarından kısmen de olsa vazgeçmeye onaylannı vermeleri için karşılıklı güven duymalan, güven duyabilmeleri için de karşılıklı bazı önlemler almaları ve ödünlerde bulunmalan gerekmektedir. Belgeye göre bu önlemlerin başmda askeri faaliyetlerde gizlilik Dünyanm en yoğun silahlanmış bölgesi Avrupa1 da şilahsızlanma diyaloğu 1980'lerin ikinci yansında Konvansiyonel istikrar göriişmeleri ciddi, titiz ve kapsamlı bir yükümlülüğe dönüşmüş ve şilahsızlanma sürecinde gerçek adımlar atılmışAvrupa'daki ittifaklar arası konvansiyonel den tır. Aşırı silahlanmış olmanın, Avrupa kıtasına güge sorununa, M. Gorbacov'un SSCB Komunist Par venlikten çok güvensizlik getirmekte olduğu varsatisi Genel Sekreterliği'ne gelmesinden bu yana da yımı tüm gelişmelerin düşünsel temelini oluşturha gerçekçi yaklaşılır oimuştur. Bölge olarak "At maktadır. Büyük bir olasılıkla propaganda üstünlantikten UrallarV formülü de benimsenince Türk lüğü ya da tek yanlı askeri üstünlük sağlama bekiye konvansiyonel şilahsızlanma görüşmeleri böl lentileri tümüyle ortadan kalkmamıştır şilahsızlangesine girivermiştir. Türk ordusunu ilgilendiren çe ma diyaloğunda, ama devletlerin güvenlik arayışşitli önemli konular şimdi Viyana'da DoğuBatı gö lannda silahsızlanmayı gerçekten sağlıklı ve rüşme süreci içinde ele alınmaktadır. Bugün, mantıklı bir yöntem kabul ederek, uygulamaya yöAvrupa'daki konvansiyonel güç indirimi görüşme nelmiş olmaları pek çok açıdan belki de tarihsel bir leri, karşılıklı ve dengeli güç indirimi görüsmeleri dönüm noktasıdır. Egemenlik haklan ve ulusal günin son on beş yıldır izlemiş olduğundan çok daha venlik gereksinimi gibi yaşamsal kavramlara yeni gerçekçi bir enerji ve siyasal istenç (irade) gösterdi yorumlarla yaklaşmayı zorunlu kılmış olması, şiğine göre Türkiye'ye nasıl yansıyacağımn düşünul lahsızlanma diyaloğunun uzun surede belki de en mesı de gündeme gelmiş demektir. Ve eskisinden önemli etkisi olacaktır siyasal ve askeri düşünce üzefarklı olarak, şimdi özellikle Sovyetler Birliği rinde. "açıklık" ilkesi üzerinde ısrar etmekte, antlaşmaya temel olacak verilerin yerinde denetim yolu ile doğİlk andaki etkiler de aynı derecede güçlü, hatta rulanmasını önermektedir. saşırtıcıdır: Askeri faaliyetlerde ve hazırlıklarda gizlilik ilkesi değişmekte, sınırlar acılmakta, yerinde denetim yapmak için imzacı yabancı devletlerin asABDSovyet BirUği Antlaşması keri gözlemdleri hemen tüm anlamlı askeri tesisAralık 1987 tarihli bu antlaşma ile şilahsızlan lere ve faaliyetlere "davet" edilmektedir. Avrupa kıma konusunda tarihi bir adım gercekleştirilmiş, iki tasına özgü kalmış olan bu gelişmelere, Birleşmiş dünya gücü, askeri stratejilerinde çok önemli bir yer Milletler Şilahsızlanma özel Konferansı'nda, uzun tutmuş olan bir sınıf nükleer silahı topraklarından ve zor bir sürecin başlangıcı olarak sık sık yollasöküp yok etme yükumlulüğune gurnişlerdir. Türki mada (atıfta) bulunulmuştur. EMEK YAYINCILIK ZAFER DIRENEN FILISTIN'IN FKÖ Türkiye Temsilcisi, Büyükelçi Sayın ABU FİRAS Emek Yayıncılık'a Filistin Dayanışması ile ilgili bu çahşmalardan ötürü teşekkür ve sevgilerini iletmiştir. EMEK YAYINCILIK FILISTIN HALK AYAKLANMASI ILE DAYANıŞMA YÜKSELTILECEK Filistin Dayanışma Toplantjmıza katılan BAHA BODUROĞLU BİLGESU ERENUS • SADIK GÜRBÜZ Gecemize katılarak emperyalizme ve siyonizme karşı Filistin'le Dayanışmayı yükseltme kararhlığını bir kere daha gösteren herkese teşekkür ederiz. FİLİSTİNLE DAYANIŞMA KAMPANYASI YENİ ETKİNLİKLERLE SÜRECEKTİR. OKIAY AKBAL EVET/HAyiR OKURLARDAN tavandan prim öduyorlardı. Kısaca emekli olunduğunda, çahşırken alınan ucrete yakın bir emekli maası düşünülmüs Once şunu belirtmek isterim ki ve kanun haztrlanmıstı. Ancak bugün için 537.600 TL SSK 1980'li yıllarda emekli olanlar prim tavanı asla süper değildîr. çalısırken aldığt ücretin % Ancak kanunun çıkış şekli ve 1030 oranında bir maasla kısıtti sayıda kimsenin karşılaşmışlardı. Çahsma faydalanması, bu adm hayatınm tamammda tavandan takıhnasına neden oimuştur. prim ödeyenlerin karşılastıklan tlk olarak neden bu tavanın bu durum sosyal adalete yüksek olmadığıru tanulamaya yakışır mı? Şimdi çauşanlara çalışayım. 1957'de çahfmaya ödedikleri prim yüksek geliyor, başladığtmdan, o yıllardan peki paranın değeri olduğu başlayarak 1980'li yıllara zaman prim ödeyenlerin günahı gelene dek matrahın ne haüere ne? Kaldı ki bugün ödenen ve geldiğini izleyelim. süper denen maaşı almak için I958'de SSK tavan matrahı 4.200.000 TL ödenmiştir. Ve 1500 TL iken ücretler 100500 bunu ödemek için evini TL çoğunlukta idi. 1965'te satanlan, muhtelif tasarruf tavan 3000 TL, ücretler birikimlerini eüerinden 7002000 çoğunluktaydı. çıkaranlan, bu kanundan 1975'te 4950 TL olan tavan, yararlanmak için işini terk edip ücretlere yetişmişti. 1980'de kıdem tazminatlarını SSK'ya 12.000 TL aynı yıl 18.750 TL yatıranlan düşünmek gerekmez olan tavan artık yılda 2 defa mi? Neden Cumhuriyet arttınhyor ve her dönem Gazetesi sanki Çalışma ücretlerle arasında uçurumlar Bakanı'nı dolayısıyla hükümeti ohışturuyor. Şunu da ö'nemle destekler gibi (köşe yazarlan belirtmek isterim: Tavandan dahil) yazı yazarlar? Doğrusu prim ödeyenler 1958'de % 56, anlayamadım. Biliyorsunuz 1965'te % 1015, 1975'te % tmren Hantm, söıümona süper 4050 civannda iken 1980 emekli maası alanlara mart baslannda % 90 ve 1987'de 1988'deki yakacak yardımı (asgari ücretle işçi çalışnran ödememektedir. Şimdi de isyerleri hariç) artık herkes zamdan yararlandvrmamıştır. Süper emeklUere haksızlık Günaydın Temmuz Serçesi... Yıllar sonra nasıl gelip buldu beni? Oynaşıp durdular karşı balkonun iplerınde.. Yan yana geldiler, üst üste çıktılar, seviştiler... Süreklı bir devinim, durmaksızın kanat çırparak. Rüzgâr birleşmelerini mı önledi, yoksa acemilıklerinden mi beceremediler; biri bir yana, öbürü öte yana öfkeyle uçup gitti!.. Benim temmuz serçelerim bunlar! Bir kitabıma ad olmuşlardı. Hep de bu ayı seçerler. istanbul'da ya da Ören'de, ya da daha başka bir yerde.. En büyük özellıkleridir sevışmek, üretmek, bu yeryüzünün belki de en güzel anlamını kısacık yaşamları boyunca duymak... Sıcak kırk dereceye varmış Ege'de. Öğütter veriyor uzmanlar: Sıcakta fazla dolaşmayın.güneş aftında çok durmayın, bol su için, tuzlu ayran için, hele yaşlıysamz, hele hele kalple başınız dertte ise olağanüstü özen gösterin yaşamınıza. Oyle rakıydı, şaraptı yok, ya da az. Bir arkadaşım ağır bir hastalığa tutulmuştu, hekim içkiyi keseceksın demiş, ama arkadaş akşamcı, nasıl dursun, 'Hiç içmeden nasıl durayım doktor bey' diye yalvarınca, hekim 'Ölçüyle için, rakı şişesinin kapağı kadar için akşamdan akşama' demiş. O arkadaş şişe kapağına rakı doldurur, buzlu suyla ıçerdi. Ölçekle içiyordu hekimin öğüdüne uyarak! Ama ikinci, üçüncü kez de yine kapağa doldurup içiyordu. ölçüyle içmek buna denır. Doktor öğüdüne uymak da. Yaş ilerledikçe mevsimlerin güzelliğı daha çok duyuluyor. Çocukluk, ilkgençlık günlerinde yaz olsun, kış olsun, güz olsun, fark eder miydik? Sürekli bir ilkyazdı yaşam o günlerde. Ama yaşınız elliyı altmışı bulsun, o zaman güz neymiş, kış neymiş, yaz neden başkaymış, hele ilkyazın gelişi nasıl bir sevinç nedeniymiş, o zaman anlayacaksınız. "Anlar ki yolcu yol görünür serviliklere" mi demişti Yahya Kemalimiz? Hiç sevmem bu dtzeyi, umutsuzluk, yılgınlık duyurur. Yol her zaman belli bir sonuca doğru gider. Önceden korkmak, korkutmak nıçin? Birkaç gündür Ören'deyim. Tepeden görüyorum denizi. Saatten saate renkler değişiyor sularda. Kumsalda dolaşanlar var. Saat daha sabahın sekızi. Serın bir rüzgâr saçlarımı karıştırıyor. İşte bir temmuz günü. Yaşamdan bir gün daha!.. Dedim ya, kişi nice yıllardan sonra bu gelip geçicı güzelliklerın tadına varabilıyor. Derierdi kı, yaşlılar yaşam a gençlerden daha çok bağlıdır diye! Büyükbabamı anımsadım. Ne kadar erken kalkardı! Uyandıgımda acele giyinir bahçeye koşardım, o üzüm kütüklerinin başmda, çayını çoktan içmiş... Geceleri de çok geç yatardı. Uyumayı anlamsız bulurdu. Zaman ziyanı derdi. Seksenini geçmiş biri için zaman kadar değerli ne var? Bu değerli cevherı uykuda tüketmek niye? Sait Faik anlatmıştı. Bir gece meyhanede içiyorlarmış. Peyamı Safa uykunun uygarlık dışı olduğunu söyler dururmuş, ne kadar az uyunursa o kadar kazançlı çıkacaklarını anlatırmış Bilginler, sanatçılar ne kadar az uyurlarmış! Oysa herkesin gözünden uyku akıyormuş bu sözleri dinlerken. Sonra kalkmış evlerinin yolunu tutmuşlar, ayrılırken Sait, Peyami'ye: 'Şimdi yatağa yatıp sabaha kadar, belki öğleye kadar uyuyacaksın değil mi' demiş... Her gün yazmak. Her gün üstüme üşüşen sorunlarla, konularla savaşmak... Her sözcüğün bir ağırlığının olduğunu, daha doğrusu bir kurşun gibi etkili olabileceğını bilmek... Çocukluğumda okuduğum kitaplardaki sözcükler yaşamımı aydınlatan birer yol gösterıciydi. Kişi çok şeyler okumalı. Az okursa, onların etkısinde kalır, tek gerçeğı okudukları sanır, aldanır. Hep okuyacaksın, her şeyi okuyacaksın, bunları birbirlerıyle karşılaştıracaksın, yorumlayacaksın, etkileşimlerini duyumsayacaksın. Büyükbabam Tek kitaplıdan korkulur' derdi. Benim her akşam odama çekilirken yanıma Oç dört kitap aldığımı görünce... Gerçekten de tek kitaplılardan korkmalri Tek gerçek diye bir şey yoktur da ondan.. Gerçekler çok yönlüdür. Değişimlere, yorumlara açıktır. Hele yazarken, okurlarına seslenirken, onlara bir şeyler aktarırken kişi bu sorumluluğu daha çok duyar Tek yanlı etkilemenin yanlışlığını bilir. İster ki her birey kendı kendine düşünebilsin, insanları, olayları yorumlayabilsin... Sıcak kırk dereceymiş. Güneş oldürücüymüş. Hele yaşı ilerlemiş olanlar bu saatlerde sokakta, kumsalda çok gezmemelıymiş!.. Öyledir, ama ben yine de sokağa, kumsala uzanmak istiyorum. Şunun şurasında yılda ancak on beş, yirmi gün dinlenceye vakit bulabiliyoruz. Oyleyse niye bu güzel zamanı elden kaçırmalı? Öyle değil mı, balkonun ipleri üstünde cambazlık yapar gibi sevgilisiyle oynaşan temmuz serçesi, öyle değil mi? Bu da sosyal adalet çerçevesinde değil mi? 4.200.000 TL ödeyenlere yapılan bugünkü haksızlık yann nerelere vanr, ki ona çalısılıyor. Siz de yaymlartntzla onlara yandas olmuyor musunuz? Yukarıda süper emekUlikten yararlananlann haksızlığa uğratılmamalannın gerektiğini yazmaya calıştım. Ancak kanun eksik ve çok kmtlaytcı idi. ŞöyU ki: 1987 temmuz ayında 132.000 TL brüt maası olan ve emekli olmak için gerekli vecibeleri yerine getirenler süper emekli oldular. Ağustos veya daha sonra emekliliği hak eden ve maaşlan çok daha yüksek olanlar faydalanamadılar. Daha önce emekli olanlarda ise göstergesi 1400 olmayanlar, bu arada emekli olsun olmasın (hak edip olmayan) çalıstıklan son 5 yılda değişik nedenlerle izin alanlar da yararlanamadı. İşte burada haksızlık var, bugün çalışanlar emekli olacakları zaman çalıstıklan gün sayıları dikkate almarak Vt 50 orandan baslayacaklar. Bu da haksızlık, zira süper denilenler ve daha evvelkiler % 60 orandan bashyor. İşte ne kadar haksızlık varsa onlara karşı çtkmah ve öneriler getirmeliydiniz. Süper dediğiniz, hakikatte normal emekli maası alanlara hücum etmekle, bu para nasıl ödenir diye yayın yapmakla, başka bir haksızlığa ortak olunuyor. M. YILMAZ DURU E5 Karayolu Bulvar Apt. B Blok Kat: 3/6 Izmit EMEK YAYINCILIK Değerli arkadaşımız TİNEY MELİH İNAL'ı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Acımız sonsuzdur. Bütün sevenlerinin başı sağolsun. MELİHİMİZİ DAÎMA ANILARIMIZDA YAŞATACAĞIZ D.T.C. tspanyol DUi ve Edebiyatı Bölümü Oğrencileri Porsuk Çayı temizlenmeli Sulanntn % 80'i Eskişehir Ovasi'nın sulanmasınaa kullamlan Porsuk Çayı, ş»hrin kanalizasyon ve sanayi atik sulan ile pis bir batakhk görünümü almıştır. Buna ek olarak üzerinde büyük harflerle Eskişehir Belediyesi yazıu kırmızı vidanjörler, şehirden doldurduklan fosseptik içeriğini tam belediye smınnda bu batakltğa boşaltmaktadırlar. Yaz sıcağında yoğun bir lağım kokusu bütün kıyı bö'lgelere yayılmaktadır. Özellikle çocuklarda sanlık ve bağırsak enfeksiyonlan yaygmdır. Büyük çapta sanlık, tifo veya kolera gibi bir felakete sebep olmadan bu uyguUunanın hemen durdurulması için yetkililerin ilgisini bekliyoruz. Dr. A. BERRİN MÜFTÜOĞLU Eskişehir BODAŞ BİRLEŞİK ORGANIZASYON VE DANIŞMANLIK A.Ş. Mali danışmanhk, organizasyon ve ulusal denetim konulannda çahşmaktadır. Otuz yıllık deneyimi vardır. Şirketimizde çahşmak üzere aşağıdaki elemanlan arıyoruz. 1 Iktisadi ve ücari bılimler fakültesini bitirmiş, daktilo bilen bayan eleman. 2 Yazılım konusunda öğrenim görmüş, bayan mikrobilgisayarcı. 3 Ortaokulu bitirmiş, 25 yaşının altında, şirket dışında evrak alıp verme memuru. Başvurulann, kendi elyansı ile yazılmış özgecmiş, bir fotoğraf, ıstenilen ücretle birlikte Levent Cad. No: 12, 1. Leventtstanbul adresimize yapılmasını rica ederiz. Prof.Dr. SALtH ŞANVER ARCELİK FARKI Arçelik FullAutomatic... Çamaşır yıkama teknolojisinde ulaşılan son aşama. Arçelik FullAutomatic'in avantajlı fiyatını ve üstün kalitesini diğerleriyle kıyaslaym. Isterpeşin, ister taksitle... Satın ahrken, kullanırken Arçelik farkını göreceksiniz. Alırken, kullanırken Seni unutturabilmek, bize verilebilecek en ağır cezaydı. Ama başaramadılar. Onurlu yaşamın yolumuzu aydmlatıyor. EbeHemşire Aynur ÖZALP (DEMİR) 194812.7.1980 Annesi, babası ve kardeşleri adına ALt ÖZDEMİR FullAutomatic 2100 SATILIK DAİRE Sahıbınden luks yeni daıre. Goztepe Kayışdağı Cad. Yeni Yol Sokak'ta otoparklı, net 130 m', 70 milyon. Tel: 356 73 53 146 30 61 18program. 4,5 kg çamaşır kapasitesi • Hem sıcak, hem soğuk su alabilme OstunlüğO. Özel ekonomi programlan. • 34 kişilik ail&er için ideal. OZGÜRLUK VE DEMOKRASİYİ ÇİZMEK FullAutomatic "Çamaşır yıkamada ileri teknoloji" m ARÇELİK • 24 pıogram. 5,5 kg çamaşır kapasitesi. • Hem sıcak, hem soğuk su alabilme üstunlüğü. özel ekonomi programlan. • Kalabalık aileler ıçin ideal. FullAutomatic 2200 k
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle