19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 13 TEMMUZ 1988 Türk sergisinde Federal Almanya'nın Berlın kentmde düzenlenen ' Topkapı'nın Hazineleri" adlı Türk sergisi F Alman Cumhurbaşkanı Richard von Weızsaecker da zıyaret etti Resimde Turkıye'nın Federal Almanya Büyükelçısi Oktay Işcen ve Federal Almanya Cumhurbaşkanı sergıyı düzenleyen Klaus Bnsch'ten bılgı alırken görülüyorlar. Reklaııı yönetmeliği değîşti ANKARA (AA) TürkiyeRadyo Televizyorı Kurumu Reklam Yönetmeliği'ndeki bazı maddelerin değiştirilmesi hakkındaki yönetmelik, Resmı Gazete'de dün yayımlandı. Yeni yönetmeliğe göre, bundan boyle şartlannın açıklanması kaydıyla ve tasarruf amacına yönelik belli bir ürünün alınıp yerine yenisinin veya bedelinin verilmesi ile ilgili reklamlar kabul edilecek. Yönetmeliğe göre reklamlar, kadercUigi ovucü ve bu yönde dinleyici ve seyirciyi psıkolojik baskı altında tutucu nitelikte olmayacak. F.Almanya'da 4 Türk çocuk ölü bulundu SULZBACHROZENBERG (AA) Federal Almanya'nın Bavyera eyaletindeki Rosenberg kasabasında iki günden bu yana kayıp olan 4 Türk çocuğu ölü bulundu. Yaşları 2 ile 6 arasında değişen Türk çocuklarının cesetleri Rosenberg Tren tstasyonu civannda hurdaya çıkanlmış bir otomobilde bulundu. Aileleri ile birlikte SulzbachRosenberg Mülteci Yurdu'nda bannan Türk çocuklan dün kaybolmuşlar ve polisin yoğun aramalarına karşın bulunamamışlardı. Polis yetkilileri, 4 çocuğun ölümüyle ilgili kesin bir açıklama yapmadı. Yüzen her şey yanşmas! Fransa'da düzenlenen yüzen her şey yanşması birblrinden ilgınç görüntülere sahne oldu. Resimde, içine palmıye dikilmiş ve boş bidonlarla yüzmesi sağlama alınmış banyo küveti ve keyifli çift ilginç görüntülerden vaini2ca biri. Ark3Cİ3Şİ3rina İ n a t sapka takma alışkanhğı arkadaşları arasında ganp karşılanıyor ve süreklı olarak şapkasını kapıp kaçırıyorlardı. Arkadaşlarmın bu kötü şakalarından bıkan Espırıto sonunda saç tıraşının öylesi bır biçıme soktu kı artık "şapkasını" kapmak mümkün olmayacaktı (Fotoğraf: Reuter) Brezilyalı Tadeo de Espirito'nun HABERLERİN DEVAMI Ihracatı Kim Baltalıyor? (Baftarafı 1. Sayfada) sabını sormakla eşanlam taşımaktadır. Devletin halktan topladığı vergilerin harcanmasında her türlü denetimin yapılması, halka karşı demokratik bir yükümlülüktür. Oevlet yaşamında bu tür bir yükümlülükten kaçmak, hem devlet fikriyle hem de halka karşı sorumlulukla bağdaşamaz. O yüzden devlet yöneticilerinin, siyasal iklıdarın bu konuda son derece titiz olmaları ve halkın parasının nasıl sarf edildiğinin kuruşuna kadar denetlemelerı onlardan beklenir. Onun içindir ki Cumhuriyet'in hayali ihracata ilişkin yayımlarının dar bir çevre dışında rahatsızlık yaratmaması gerekirdi. Çünkü yapılan, devlet yöneticileri dahil hiç kimsenin yadsımadığı bir talanın, mekanizması ve belgeleriyle birlikte kamuoyunun dikkatine sunulmasıydı; dolandırıcılara karşı yasal ışlem yapılmasının istenmesiydi. Edinilen bilgiye göre bürokratIşte bu noktada, Sayın Özal'ın o pek bil "ihracatı baltalamak" değiidir. Sayın Özal lar arasında "hayali ihracatçılan diğimiz, kendimizi bir türlü alıştıramadığımız, eğer gerçekten ihracatı geliştirmek istiyorkollama kararnameleri" olarak kanıksayamadığımız mantığıyla karşı karşı sa bugün yapacağı işler vardır: Hayali ihraadlandırılan 86/11237 ve 11509 ya kaldık. Bu yayımlardan ötürü "hayali ih catçıların peşınde olanların kolunu tutmaksayılı kararnameler, gelirler kontracatçılar" değil, yine bizler, basın ve gaze tan vazgeçmelidir; teşvik sıstemini yepyeni teciler "suçlu" olduk. öncekı gün Dalaman bir çerçeveye oturtmalıdır; enflasyonu ma rolörleri, Hazine kontrolörleri ve hesap uzmanlarınca yasalara ayHavalimanı terminal kompleksini açarken kul bir düzeye indirmeye ve Türk Lirası'nı bir km olduğu gerekçesiyle zaman zagene basını suçladı Başbakan: an öne güçlendirmeye bakmalıdır. man ihlal edilmeye başlandı. "Muhalefet, yaptığı tahminler boşa çıktık İhracatı asıl "baltalayan", bunları yapmaKontrolörler, ortaya çıkardıklan ça yeniyöntemler bulmaya çalıştyor. Ne yayan, yapamayan Sayın Özal'ın ta kendisidir; naylon fatura olaylarından yola pıyor? İhracatımızı baltalıyor, turizmi battaiabizler değiliz. çıkarak, hayali ihracatçılarla ilgili (Baştarafı I. Sayfada) mak için elinden ne gelirse yapıyor. Basını kez devreye Başbakan okursanız bunları rahatlıkla görürsünüz." Turgut Özal girdi. Özal da "gizli" bir talimatla müfettişlerden elleOlur şey değil! rindeki tamamlanmış ve yarım Bu mantığın neresi düzeltilebilir ki... durumdaki d o s y a l a n istedi. Hayali ihracat var mı? Var. Devletin haziÖzal'ın yazılı talimatında, "Aynesi soyuluyor mu? Soyuluyor. Devletin denetim elemanları bu soygunu raporlarla sap kın davrananlar hakkında yasal işlem yapılacakbr" da dendi. tıyor mu? Saptıyor. Başbakan Turgut Özal'ın 12 Ama Cumhuriyet bu soygun mekanizmaKasım 1987 tarih ve 18682 sayı ile sını devletin belgeleriyle sergileyince, "ihraMaliye ve Gümriik Bakanlığı, catı baltalamış oluyor..." Hazine ve Dış Ticaret MüsteşarCiddiye alınamaz bu mantık. Iığı, Merkez Bankası ile Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçıhk IsIhracatın ülke ekonomisi açısından ne tihbarat ve Harekat Daire Başdenlı yaşamsal olduğunun bilincindeyiz. AnkanlığYna gönderilen talimatında, cak bilincınde olduğumuz bir nokta da, halkihracatta vergi iadelerini durdurtan vergı olarak toplanan paralann talan edilmaya tek yetkili organın DPT olmesıne karşı hiçbir zaman vazgeçemeyeceduğu vurgulanarak, "Bunun dığimiz duyarlıktır. şında hiçbir makam ve merci bunu durduramaz" denildi. Bu hassasiyetımızin gereğinin yapılması Işte OzaFın talimatı • •• sım yarım kaian dosyalar 1987 yılı şubat ayında belgeler çuvallara doldurularak DPT'ye gönderilirken, bazı müfettişler ellerindeki "tamamlanmamış durumda" olan soruşturma raporlannı vermediler. Bu müfettişler, hayali ihracatçıyla ilgili "suç rapornnu" inatla tamamlarna yolunu tercih ettiler. Erdem devrede Hükümet, 'Döviz gerek' dedi, gerisini boşverdi "Konuyu hükümeîte gündeme getirdiğimde bana 'Döviz gerekli, gerisini boşverin' dediler. Ben de konuya müsamaha gösterilmesinin yanlış olduğunu söyledim. Ancak 'ne olursa olsun, döviz gelsin' anlayışı yüzünden sözümü dinletemedim." Ekonomi Servisi Eski Mali Esat Kıratlıoglu, "Başbakan Turye bakanlarıudan Vural Ankan, gut Özal'ın hayali ihracat dosya1984 yüından bu yana yapılan tüm lannı yıllarca hasıraltı ettirmesiihracatın "en az" yüzde 30'unun nin, bir sonımsuzlugun ve aynı za"bayali" oiduğunu savundu. Hü manda kendisine özgü bir çıkar kümetin "Döviz gelsin de ne olur organizasyonunun sonucn sa olsun" mantığıyla hayali ihra olduğunu" söyledi. Başbakanın cata göz yumduğunu öne süren hesap vermesi gerektiğine dikkat Arıkan, "Teşvik sislemi temelden çeken Kıratlıoglu, hayali ihracat degiştirilmezse hayali ihracat ön dosyalarını bir araştırma önergelenemez" dedi. siyle TBMM'ye getireceklerini Gazetemizde bir süredir yer açıkladı. Kıratlıoglu "Bu dosyalar alan "hayali ihracat" haberlerini bir gün dahi geciktirilmeden Mecdeğerlendiren Vural Arıkan, "Bu liste görüşülebilmelidir" dedi. güne kadar hasıraltı edildigi anDYP Genel Başkan Yardımcısı laşılan hayali ihracat dosyalan Esat Kıratlıoglu, bu konuda CumCumhuriyet'in yayınlan üzerine huriyet'e yaptığı açıklamada şunsıkı takibe alınmak zonında ka lan söyledi: lındı" dedi. Konuyu kendisinin "Gazeteniz hayali ihracat konu1985 yılında Meclise getirdiğini hatırlatan Ankan, bu konuda sunda vatansever bir girişim içinde bulunmaktadır. Cumhuriyet'i şunlan söyledi: "Meclis konuşmamdan öoce bu bu titiz hazırlığından ve araştırkonuyu hükümette gündeme ge masından dolayı kutluyonım. Astirdiğimde, bana 'Döviz gerekli, lında bu hayali dosyalann bir negerisini boşverin' yanıtı verildi. ticeye bağlanması, Türkiye'deki Ben de, bu konuya müsamaha ekonomik hayatın problemlerini gösterilmesinin yanlış olduğunu, çözmek demektir. Onun için yalnızca elde edilen haksız vergi TBMM'de hayali ihracat dosyasıyiadesinin en az üç kab para ceza la ilgili sizin araştırmalannızı bir sı verilmesi gerektigini söyledim. araştırma konusu yapacağız ve Ancak, 'Ne olursa olsun, döviz TBMM'ye bu konuyu getirecegiz. gelsin' anlayışı yüzünden sözümü Dayanacağımız argüman da büdinlettiremedim." yük miktarda sizin ortaya koyduArıkan, hayali ihracata göz yu ğunuz araşbrma olacaktır. mulmasının, ekonomik değerlenZaten Türkiye'de ihracatın büdirme ve hedefler açısından da sayük bir kısmı gerçek sauşa dayankıncalara yol açtığını belirterek, mayan çeşitli kombinezonlarla "Boylesi durumlarda, ihracann ne Türkiye'ye döviz getirilmesine ve kadannın gerçek, ne kadannın bundan dolayı da prim alınmasıhayali olduğunu büemezsiniz, tanna bağlı bir husustur. Parayı gemin ve yatınm hedeflerim'zi doğtir de nasıl getirirsen getir zihniru bir şekilde yapamazsınız. Anyetine dayanan ekonomi işte yüzcak hayali ihracata bu denli göz de 75'lik resmi agızla enflasyon yumulması, ihracatın ne kadanyapar. Bu, Özal'ın ekonomik ponın" 'hayali olduğunun hükümet litikasının temelini teşkil etmektetarafından bilindiği' izlenimini dir. 'thracatçıların canı yanacak' veriyor" şeklinde konuştu. diye bir beyanda bulunması hayali Vural Arıkan, ihracat tesvikle ihracat konusunda tih'zlikle araşrinin arttırıldığı 1984 yılından bu tırma yapanlann üzerine ihracatyana yapılan hayali ihracatın, top çının husumetini çekme politikalam ihracatın "en az yüzde 30'u" sıdır. Bunu böyle söyleyerek ihrakadar olduğunu savundu. 1984 yı catçıya hedef gösterraektedir. 'Işlından bu yana gerçekleşen top te senin düşmanın bunlardır' delam ihracatın 32 milyar dolar do mek istemektedir. Dolayısıyla layında olduğu göz önüne alındı Başbakan fevkalâde tehlikeli ve ğında, bu süre içinde yapılan ha sonunda kendisine sorumluluk geyali ihracatın toplam 10 milyar tirecek bir oyunun içinde bulundolardan fazla bir miktarda oldu maktadır. ğu şeklinde bir hesap yapılabilir. Sayın Başbakanın bu dosyalan Hayali ihracatın, "devlet fîkrini de zedetedigini" ifade eden Arı yıllarca hasıraltı ettirmesi bir sokan, "Devlet hem kundlannı koy nımsuzlugun ve aynı zamanda sun, hem de bu kurallann açıkça kendine özgü bir çıkar organizasçignenmesine göz yumsun. Böyle yonunun neticesidir. Bu dosyalar bir gün dahi geciktirilmeden Mecanlayış olamaz" dedi. Hayali ihracat dosyalarının in liste görüşülebilmelidir." celemeye alınmasından sonra bu suçlann tümünün cezalandırüma Atasdy: Olay tertip sının olanakh olduğunu vurgulaANAP Genel Başkan Yardımyan Arıkan, "Istenirse, bundan böyle tüm böylesi girişimler önle cısı Veysel Atasoy, "hayali ihranebilir. Yeter ki, böyle bir niyet cat dosyalan"nın parti içindekı kutsal ittifakçılar tarafından baolsun" şeklinde konuştu. sma sızdınlmasımn söz konusu olmadığını belirterek, "Kutsal ittiKıratlıoglu fakçılann partimize küsüp böyle DYP Genel Başkan Yardımcısı bir olayı yaptığı iddialan doğru degildir. Partimizden birinin bu yola başvuracağını zannetmiyorum" dedi. Genel Başkan Yardımcısı Veysel Atasoy, dün Başbakan Turgut Özal'ın Bursa gezisi programını hazırladıktan sonra, partisinin Bursa il merkezinde gazetecilerin sorularıru yanıtladı. Atasoy, "hayali ihracat" olayının gündeme getirilmesini tertip olarak niteleyerek şöyle dedi: "Demokrasinin geregi meşnı zeminlerde mücadele etmektir. Anavatan Partisi içinde birlik ve berabert'ğimizi surduniyoruz. Bu olaylar da demokrasiden kaynaklanıyor. Meselenin abartılmış olduğu kanısındayım. Maliye ve Gümnik Bakanı ile Başbakammız iddialara yeterince cevap vermiştir ve konu aydınlanmıştır." Vural Arıkan, hayali ihracatı değerlendirdi Yürürlükteki kararnamelere aykın olan bu durum konusunda Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in imzasıyla ilgili denetim birimlerine "gizli" kaydıyla bir yazı gönderildi. Erdem, 17 Nisan 1987 tarihinde gönderdiğj yazısında daha önce çıkanlan "kollama kararnamelerine" atıfta bulunarak, şöyle dedi: "Söz konusu karann yayımından önce ihracatta vergi iadesi ile ilgili olarak denetim elemanlan tarafından incelemeye alınmış dosyalardan, inceienmesi tamamlanmış henüz raporian işleme konulmamış dosyalann raporian ile birlikte, inceienmesi devam eden dosyalar ile incelemeye başlanmamış dosyalann en kısa zamanda DPT'ye intikal eturilmesini rica ederim." soruşturmalannı sürdürdüler. tnceleme elemanlannın Kaya Ticari faaliyeti olmayan şirket Erdem'in yazılı emrine de direnlerin, üretmedikleri malları üret dikleri görülünce, bu kez de 24 miş gibi göstererek, düzenledikleri Eylül 1987'de DPT Müstesar Yarnaylon faturalarla ihraç etmiş gi dıması Bülent öztürkmen imzabi gözükerek haksız vergi iadesi lı ikinci talimat geldi. alan şirketler hesap uzmanları ve öztürkmen'in yazısında da kontrolörlerce belirlendi. Hesap "imalatçı faturası nedeni ile başuzmanları ve kontrolörler bu sap lamış soruşturmalar, 86/11237 satamalardan sonra bir yandan ver yılı kararnameden sonra ihracatgi usul yasası açısından fırma çı açısından hukuki sebebi kalmahakkında işlem yaparlarken, di dıgından durdurulacaktır" dendi. ğer yandan da Merkez Bankası'na yazı göndererek vergi iadesi Başbakan Özal devrede ödemesi yapılmamasım istediler. Denetim elemanlan, kendileriBu yanlara dayanarak Merkez Bankası da firmalann vergi iade ne yasalarla sağlanan güvencelere dayanarak,yasalara aykın olsi ödemelerini durdurdu. dukları görüşünü taşıdıklan "haAynca, 1987 yılında çıkanlan bir başka kararname ile de yalicileri kollama kararnameleri"1986'da kaldırılan "mal alış ne uvmamavı süıdürdüler. faturası" zorunluluğuna ek olarak, bu kez de tüm denetim birimlerindeki hayali ihracat soruşturmalanmn durdurulması ve dosyalann DPT'ye gönderilmesi öngörüldü. Denetim elemanlan üzerinde Kaya Erdem ve Bülent öztürkmen'in yazüan da etkili olamayınca bu kez Başbakan Turgut özal'ın imzasıyla yeni bir talimat gönderildi. Başbakan Turgut özal imzalı yazıda, hayali ihracat denetimlerinde "mal alış" faturalannın dikkate alınmaması gerektiği vurgulanarak özetle şöyle denildi: "Yeni vergi iadesi kararnamesine göre mallann ihracaünda devletin dikkatli ve sıkı kontrolünü gümrük safhasında yapması esası getirilmiş mallann gümriik kantınu çerçevesinde çıkışının yapılması kararnamenin birinci maddesine göre ihraç sayılmıştır. Gümriik çıkış beyannamelerine göre ihracat yapıldıktan sonra hem gümrük çıkış beyannamesinin dogruluğu hem de malın ihraç edilmediği gibi varsayımlann ortadan kaMınlması öngörulmiiştür." özal'ın yazısında, ihracatta naylon fatura usulsüzlüklerinin dikkate alınmaması gerektiği de belirtilerek, "thracatçının vergi mevzuatına aykın işlemi tespit edildiğinde, bu işlemin vergi iadesinin tahakkukuna engel olması söz konusu olamaz" görüşüne yer verildi. Başbakan özal'ın imzasım taşıyan yazımn sonunda da "Aykın davrananlar hakkında yasal işlem yapılacagı" bildirildi. UGURMUMCU (Baştarafı I. Sayfada) GOZLEM dadır. İşin "püf" noktası da işte bu dış bağlantılardadır. öyie ya, ihracat hayali.. Yani, dışarıya mal satılmıyor. Peki nasıl oluyor da dışarıya satılmayan mal karsılığında yurtdışından dolar geliyor, mark geliyor, frank geliyor? Kim ödüyor bu dolarian, markları ve frankları? Bu paralann kimler tarafından bulunup gönderildiğini 1 Ocak 1988 günlü yazımızda belgeleriyle yayımlamıştık. Uyuşturucu madde ve silah kaçakçılarının isviçre bankalarındaki hesaplarından ödeniyordu bu paralar! 1 Ocak 1988 günlü yazımız yayımlandığı zaman yazıda adı geçen ünlü bir holdingin sahibi sormuştu: Bu ihracatçı, mafya ilişkısınin kanıtları Behçet Cantürk adlı bir kaçakçı sanıgının Diyarbakır'daki dava dosyalan arastndaydı. Arayan bulurdu. Biz de aramış ve bulmuştuk. Kimlerdi bunlar? 1 Hamit Tırnovalı'ydı.. "SanAvni" diye bilinen Avni Karadurmuş tu.. VB Behçet Cantürk'tü. Hayali ihracat yapan şirketler yurtdışında kaçakçılıkla uğraşan kaçakçı örgütlerini bulup İsviçre bankalarından yapılmayan ihracat karşılığı Türkiye'ye döviz göndertiyorlardı. Bu döviz alışverişi için de büyük holdıngler, aract şirketler eliyle uyuşturucu madde ve silah kaçakçılarına komisyon ücretleri ödüyorlardı. Türkçesi ile "a/ gülüm ver gülüm" anlayacağınız. Hayali ihracatın dış bağlantısı böyle kuruldu mu, gerisi kclay. Gidersiniz Merkez Bankası'ndan "vergı iadesini" alırsınız. Tabii bir de vergi iadesi ödemelennde üretici şirket faturası gösterme zorunluluğu kaldırılmışsa gerisi artık ballı börektir! 12 Eylül'den önce Türkiye'den uyuşturucu madde gidiyor; bu uyuşturucu madde karsılığında Türkiye'ye silah sokuluyordu. Silah da tabii ki terörde kullanılıyordu. Terör de devletin felç olmasına, sonunda rejim değişikliğine yol açıyordu. Bu yolla Türkiye'ye olan oldu. Şimdi de Türkiye'den uyuşturucu madde gidiyor, altın gidiyor, karsılığında hayali ihracata döviz sağlanıyor. İşin ilginç yanı da şu: 12 Eylül öncesinin silah kaçakçısı San A/ni ve benzerteri şimdi de büyük holdinglere döviz sağlıyorlar. uyuşturucu ve silah kaçakçılarını görmezlikten geliyor. Görmezlikten geldiğf için de söz gelişi Sarı Avni'nin iş ortağı bir isviçreli avukatı, 12 Eylül döneminin sonuna kadar Türk Hava Yolları Zürih Bürosu'nda avukat olarak çaltştırıyor. Görevi geregi bu tür ilişileri araştırması gereken MİT'in Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Mustafa Arda, bir de bakıyorsunuz ki emekli olur olmaz Kemal Horzum'un yanında iş buluyor.. 12 Eylül'ün devlet destekli partisi MDP, Kemal Horzum'un mali desteği ile kuruluyor.. Horzum, Sunalp Paşa'ya Çankaya yokuşundaki "Mavi Evi" karargâh olarak açıyor. Sonra ne yapıyor Kemal Horzum? Başbakan'ın "fcraatm Içinden" başlıklı programını sunan fiva Ajans'ı satın alıyor. Sonra ne yapıyor? Emlak Kredi Bankasının 80 milyon dolannı alıp kaçıyor. Daha sonra "Gelişim" Yayınları'ndan yaklaşık 2 mityar liralık hisse senedi alarak basın dünyasına adımını atıyor Bunları yıllardır belgeleriyle kanıtlayarak yazıyoruz ve soruyoruz: Kim koruyor Horzum'u? Kimler çalışıyor Horzum'un yanında? Hangi MİT üst görevlileri? Hangi emekli generaller? Nasıl kuruluyor bu ilişkiler? ve neden Sarı Avni'nin ortağını avukat tutuyor THY? Kim veriyor bunların kararlannı? Bugün nasıl oluyor da büyük holdıngler Sarı Avnilerle para alışverişinde bulunuyor? Kaçakçılara af sağlayan, onlara pasaport verilmesini kr> laylaştıran düzenlemeler nasıl yapılıyor? Hayali ihracat yalnızca basit bir dolandırıcılık türü degildir. Devletin işleyiş biçimini de gösteren çok boyutlu ve çok uluslu karmaşık bir olaydır. Onun için bu dosyalan basına sızdıranı değil, hayali ihracat yoluyla bu karanlık işlere girenleri araştırıp bulmak gerekir. Oyle değil mi efendiler, beyler, bey oğlu beyler?.. "Yabanct ideokjiye" karşı savaş ilan eden "son bağımsız Müslüman Tün\ devleti" ne acıdır ki bu "yabancı para kaynağı" olan Kim sızdırtyor bu dosyalan size? Hükümetten milyarlık ANKARA (ANKA) Hükümet yetkililerinin hayali ihracatın "önemsiz" bir düzeyde bulunduğunu vurgulamak için yaptıkları "Hayaü ihracatm toplamdaki payı yüzde S'ten fazla degildir" şeklindeki açıklamaları hayali ihracatçıya haksız yere 105 milyar lira dolayında vergi iadesi ödendiğini ortaya koydu. Hükümet üyeleri, hayali ihracatın gündeme geldigi her dönemde ısrarla bu olayın abartıldığını ve toplam ihracat içinde hayali ihracatın yüzde 5 gibi küçük bir yer tuttuğunu savunuyorlardı. Ihracatçılara, 19841987 döneminde cari fıyatlarla 1 trilyon 337 milyar Ura vergj iadesi ödendi. Yapılan vergi iadesi ödemeleri DİE 1 nin toptan eşya fiyat endeksi kullanılarak 1987 yılı fiyatlarina getirildi. Bu işlem sonucu cari fiyatlarla 1 trilyon 337 milyar lira olan dört yülık vergi iadesi, 1987 fiyatlanyla 2 trilyon 107 milyar liraya çıktı. Özal Hükümeti döneminde dört ydda ödenen 2 trilyon 107 milyar liralık vergi iadesinin yüzde 5'i olan 105 milyar liranın "hayali ihracat" karsılığında ödendigı hesaplandı. Çuval çuval dosya Ancak, bazı "cüretkar" müfettişler, kararnamenin yasalara aykırı olduğu görüşünden hareket ederek, tamamlanmamış dosyalan DPT'ye göndermediler. Bir kı OZAÜIN TALİMATININ TAMMETNÎ Başbakan Turgut özal'ın 17 Kasım 1987 tarih ve 38682 sayılı talimatı şöyie: 01.12.1988 tarihli 86/11237 sayılı ihracatta vergi iadesi karannın bazı hukümlerinin talbikatta yeterince açıkhğa kavuşmadığı ve vergi iadesi ile Katma Defer Vergisi iadesinin ve Vergi Usul Yasası'na aykın işiemlerin birbirine kanştınMıgı Devlet Plartlama Teşkilatına yapılan mnhieüf mnracaatlardaıı anlaşılmtş olup bu konnlara açıkiık gf tirilmesi geregi duyulmoşrnr. thracab geliştirmek amact ile çıkanlmış bulunan 261 sayılı yasaya dayanılarak ihracatta vergi iadesi 01.01.1987 tarihine kadar 09.09.1985 tarih ve 7/10624 sayüı kararname hükümlerine göre yümttılmüştür. 12.01.1980 tarihinden sonra ihracat mevzuatında yapılan seri değişikUkler, ihracatın artmasıyla ortaya çıkan probtemlerden mevzuatın yeterince bilinmemesinin dofkrdıığu* olaylar müvacehesinde kararnameııiıı yeniden düzenlenmesi gerekmtştir. 01.01.1987 tarihinde yüriiriüğe giren 7/11237 sayıb kararnamenin aaa esprisi; dtş tkarette firaıalannuzın rekabet gücftm arttırmak, ihracatımızı geliştirmek, yurdam«za daha fazla dövizin girmesüıi saglamak, ihracat islemlerinde birtakım yanlış degerlendirmeleri önlemektîr. Mezkur kararnamede ihraç edilen mallann maliyetine ginnis bvİBnan ve karamameye ekli maii yükler listesinde yer alan vergi, resİHi ve harçlar ile benzer etki yapan yüklerin kararnamede yer alan listetare ve oranlara göre ihracattan sonra ihracatta vergi iadesi adıyla ihracatçtsına ödeamesinin sekii ve şartlan düzenlenmiştir. Buna göre, 01.01.1987 UrihİBdaı iöbarea namenio 9. madotsinde yazıh olan gümriik çıkış beyanaaaıesi, döviz alım belgesi, satış fataras bflgflrrinin i m a geçerii b ı r i m n ^ , bunaa yamada aösacde, Hsa»s veya serbest ihracat beyannamesi Ue tescfle taM ntBraaıatta ttscü/üsams beyannamesi aranaıası da ÖBgöriUmttştür. Bn bdgeterin tamam olması tadinde ihracatçıya vergi iadesi ödenmesi gerefcmektedir. 'Veni vergi iad«si kararnamesine göre mallann itaracatıada devteüa dikkatli ve sıkı kontrolani, gamrük safhasında yapmas e s a s getfrihoiş ve ihraç mallanun gümrükleme safhasnda gerçefe ve ihnteat beigesn ne uyatayan işiemierin tesaM baHnde, 1918 sayılı kacakçriıtiB BMH ve takibiae dair kanan ile 1615 sayıb gamrak k M u s ve diger kanuniar cerçgteriadc ««wrfir«« yapdnum k«rarnainenin 13. maddesine g6re öngörttlraüstür. Mallannın gümriik kanunu çerçevesinde çıkışının yapılması da aynı kararnamenin 1. maddesine göre ihraç sayılmıştır. Devlet adrea malın cins ve miktarını kontrol eden ve bunu tasdik eden gümriik çıluş beyannamelerine göre ihracat yapıldıktan sonra, hem gümriik çıkış beyannamesinin dogruluğu hem de malın ihraç edBmedigİ gibi varsayımlann ortadan kaldınlması öngörüimüştür. Ancak bankalara göoderilea G.ÇJl.'lerde kapdardan gelen maaifesto teyidiııin C.ÇB.Tere isienmiş olması şartı aranmıştır. İhraç edilen mallann bedeUerinin ynrda döviz olarak getirilmesi öngöriilmüs ve bunun için de döviz aiım bordrosu esas alınmış Ur. Aynca imalatçı faturası aranmaksızın, ihracatçının falarası Ue işlem yapılması yeterli kabul edilmistir. thracatçı tarafıttdan yasalara göre ihracatı yapılmıs re dövizi gelmiş ve beigeleri tamamlanmış bttİBBan ibracatçılara vergi iadderinin ödefljneteri gerek mektedir. 86/11237 sayıiı kararnamenin (Ek 1) maddesinde beigeler yönünden lehte olaa bükümlerin uygulanacagı açıklanmıştır. Bundan kasıt daha önce ihncatçtdan anuan imalatçı fatnrasmn flkracatpBn keadi ksdesi d ç a d a l d kMtatardan ı sının saglanraandır. Bana göre 01.01.1987 Uriainden önce de yapılan ihracatlarda da ikracatçı faturası ile yetinilmesi gerekmektedir. HertoBgi bir soruştnrmaya başianmamış olayiarda vergi iadesi actsmdan, auiatçı faturası nedeoi Be ibraaüçı kakkıada herhangi bir işlem yapdmayaeaktır. tmaiatp fatarası nedeni l e b a ş l a m ^ sornşt«n»alaribracatçı ppsaOm halmid sebebi kaimadıgından durdunılacak. Sonaçfaudınlanlar hakknda ise, vergi i»desi mevzuatı bakınundan »racatçy w kaklosda Bicbir işleme tabi totuhnayacaktır. thracatpnın vergi iadesinin kesin veya geçici olarak ymlna Devlet PlaHİama Teşkilatı talimauna istioaden gedktirleMlecefi veya dsrdamlacağı kareraametıin 15. maddesİBde açıkça beürtilmiştir. Aynca kararnamenin 14. maddesinia 2. fıkraa gengince de; b s konada «ereddit ve tespit edika darnmlardm ofary» hiçbir işlem ytprimakaztn Devlet Planlama Teskiiatı'ııa inökal ettfrilmed ve baradaB aisacak talimata gdre islenı yapılması öngöriUmöştor. 01.01.1987 tariMindea tSb*na Devlet Ptantamr Teşkilatı'ndan izin abnmadan yapılan soruşrarmalan Ue 01.01.198Tden öoce başlaımş f akat btı taribe kadar raponı yazdmaouş soruşturmalar izin alınmaması halinde hukuki dayanaktan yoksundur. 01.01.1987 tarihinden önce rapora tanzim edilenler hakkında ise mükteza tayini Devlet Planlama Teşkilatı'nın yetkisi dahilinde bulanraaktadır. IhracatçunB ihraç ettifi maldan dolayı geri aiması gerekea KDV incdegmesi sırasında veya yasaUnn öngördügü vergi denettemelerinde gerek kendisinin gerekse imalatçılarta defter ve bdgelerinde yasalara aykın, ka» A veya kaatsz hasasian tespit edflmiş olablBr. Buniaria Dgfli yasal iştemier vergi «sal kanunu ve diger vergi kasaaian çercevesiade yBriirnlecek orap, bn konıınıın yeütüi mercü Maliye Bakanhgı'dır. MaHye Bakanlıtı'nca yüriitüieB bu iştemter ile Devlet Pfautama Teşkitaü'nın yetkisine verilen ihracatta vergi tode »steminin birbiriyk Uişkisi ohaayip, baBUi kanstınlm a m a s gerekmektedir. Vergi iadesiae hak >ifiMnmıı ji e v e rgi iadesinin ödenmesini de birbirine kanşünnaraak gerekir. tbracatnı gtrçddeştben, dövizi fettren w beigeleri tam olarak ibraz edea ihracatçı vergi iadeane hak kazamr, baaua dcrdanıima» ancak Devlet Ptaolama Teşkilatımn emri üe ohır. Banun dtsıoda hiçbir n»«fc»m ve merd baaa dnrdnnunaz, hak kazanılan ve takcktek eden vergi iadesi ise ihracaiçuun adma gercekleşmiş olacaktır. Vergi iadesinİB Merkez Bankası'aca tahakkuku ve ödeaıaesİBİn ba açıdan degerlendidlmesi gerekir. Vergi iadesiae tek kazamkbktn seara yaaaianı aygBn ve yeddH ounflerce verika MeB»der tzeriade hacfe ve taadMer teııııimaıı Devlet P t o tama Teşkiattyia ügisi bvloaaamaktadır. Vergi iadedne hak luuanai Mr iaracatcının diger Mr konvdan dolayı vergi mevzaatına aykın i^emi tespit edBdigİBde, bv İşlemin vergi iadtsfaİB tahakkakıına engei olma» sözkonosn otemaz. Aacak, Maiiye Bacaklanma tafesiil bakkudald kaaeıta ve digermevzBatagorebavergiiaderiüateriBeihtfvati hadz ve ntiyati tahakkukiar korabilir ve ammc alacagiBi ba vergi İadesiadaı taksB yotana gklebffir. İhracatta vergi iadesi otarrmın diger vergi işlenüeriyle ve.takaJdnkı ile ödenmesinin MrbMyle kanş&nbaaausı ve iaracatta vergiiaderfataS6/11237saYmkaranıameesaslanaa göre yflrâtiflmcsi gerektHtnfaı büameani rica ederim. Aykm davraaaalar hakkında yasal işlem yapdacaktır. Delta Dış Tîcaret ttim ğı'ndan 31 Ekim 1986 tarih ve 237141 sayı ile Merkez Bankası ve Firma durdurulan 350 milDPT'ye gönderilen yazılarda, firyon lira tutanndaki vergi iadesimaya vergi iadesi ödemesi yapılni aldıktan sonra ihracatım arttırnaması istendi. rarak sürdürdü. Ancak, gelirler Yapılan incelemelerde, fîrkontrolörleri ve hesap uzmanları Lütfı Kefeli'ye ait Delta Dış Ti ma ihracatım gerçek değerin yüz caret AŞ'nin peşini bırakmadılar. katı fazla gösterebilmek için, konGelirler kontrolörlerince yapılan şimentonun ikinci sureti üzerinde bir inceleme sırasında, Delta Dış tahrifat yaparak portföy sayısını Ticaret'in ihraç ettiği bazı tekstil 100 misli arttırırken, malın agırmamulleri için "tlcan Tekstil Sa lığını arttırmayı unuttuğu görülnayi ve Tic. Lld." şirketince ke dü. Bu durumda da bir deri portsilen faturalann, "naylon fatura" föyün ağırlığı 510 gram gibi koniteliğinde olduğu ortaya çıktı. mik düzeylerde kalıyordu. Bunun üzerine BursaÇekirge DPT, önce Maliye'nin uyaVergi Dairesi kayıtlan incelenerek nsına uyarak fırmaya vergi iade"tlcan Tekstil" fırmasının "gayri si ödemelerini durdurdu. Bunun faal" durumda olduğu saptandı. üzerine firmaya bekleyen toplam Delta Dış Ticaret'in ihraç et 1 milyar 7.8 milyon lira tutannmiş gözüktüğü bazı raallar için tl daki vergi iadesi ve prim ödemecan firmasmdan toplam 500 mil si bekletildi. Finnanın bir milyar liranın üzeyon liralık "naylon" fatura aldığı ortaya çıkarîldı. Delta Dış Ti rindeki vergi iadesi ve prim ödecaret, vergi dairesi ile uzlaşmaya melerinin durdurulması üzerine o giderek naylon faturalar için top dönemde devlette son derece lam 800 milyon lira tutannda ce önemli bir görevde bulunan bir zalı vergi odemeyi kabul etti. Ha üst düzey yetkilinin oğlunuu devyali ihracatıyla ilgili ise hakkında reye girerek DPT ve Merkez Banherhangi bir soruşturma yapıla kası nezdinde bazı girişimlerde bulunduğu iddia edüiyor. madı. Hayali ihracat ile mal varhğım sürekli arttıran fîrma, vergi iadesine ek olarak teşvik primi de ödenen deri mamulü ihracatına yoneldi. Gümrük kayıtlan ve konşimento belgelerinin inceienmesi deri mamulü ihracatımn da hayali olabileceği olasıhğını ortaya çıkardı. Gümrük müfettişleri belgeler üzerinde yaptıklan incelemelerde belgeler üzerinde "tamifat" yapıldığını saptadı. Firmarun ihracatım yüksek göstermek ve vergi iadesi alabilmek için ihraç tutannı ve portföy adedini yüz misli daha yüksek gösterdiği belirlendi. Bunun üzerine Maliye ve Gümrük Bakanlı Bütun bunlara rağmen, başlangıçta Bülent Öztürkmen de firmaya ödeme yapılmaması konusunda talimat verdi. DPT, 18 Temmuz 1986 tarih ve 23428 sayılı yazısı ile Merkez Bankası'mn Delta Ticaret'e teminat mektubu ile dahi ödeme yapılmaması için talimat verirken, 6 ay sonra görüş degiştirdi. DPT, Merkez Bankası'na 4 Mayıs 1987 tarih ve 13262 sayı ile gönderdiği bir yazı ile de "Delta Dış Ticaret AŞ'nin bekleyen vergi iadesi ve teşvik primi alacaklannın (1 milyar liranın üzerinde), imalatçı faturası aranmaksızın is'af edilmesi (ödenmesi)" talimatuu verdi. (Baştarafı 1. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle