19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 TEMMUZ 1988 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAİL CÜLGEÇ İsmail Gülgeç yıllık izinde olduğundan "Hayvanlar" bir süre yayımlanamayacaktır. CUMHURİYET/5 Fransa'da bir Yunus tutkunu Fransız besteci ve şarkıcı Kirjuhel, Güzin Dino'nun çevirdiği 12 Yunus Emre Şiiri'ni plak yaptı. Kirjuhel, yaptığı müziği, Yunus'u bir yoldaş, bir usta gibi aramaya koyulmanın izdüşümü, Yunus'a böylesine vurulmanın bir sonucu olarak niteliyor. Ama sanatçıya göre "Yunus Emre" uzunçaları, oryantalizmden uzak bir müzik. FransızsanatçıKirjuhel, Yunus Emre'nin 12 şiiriniplak yaptı KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK ••>.::? SABETAY VAROL PARİS Bir Fransız besteci ve şarkıcı, Güzin Dino'nun çevirilerinden 12 Yunus'Emre şiirini uzunçalara okudu.. Daha önce de on iki ünlü Fransız ozaıun şiirlerini besteleyerek bir plak yapan, 1968 sonrası kuşağın çok iyi taıudığı bir sanatçı olan "Kirjnh d " , bu kez de Yunus Emre'nin şiirlerini bestelemeyi kafasma koymuştu. Bir buçuk yıldır inatla surdürdüğü çalışmalarının sonucu, geçenlerde plak piyasaya çıkü. "Bab tarzında yapılmış, oryantalizmi olmayan bir müzik" olarak niteliyor Kirjuhel "Yanas Emre" uzunçalarını.. Kirjuhel'le bir yüa yakın bir süre önce tanışmış, Möair Nuretn'n Sdçnk'un, Yunus Emre'nin şiirlerini de içeren "ÜsUd" adlı plağını dinletmiştik. O zaman vardığımız anlaşma, plağı çıktığı zaman beni evine çağıracağı, hem kendi müziğini dinleteceği hem de "Üsttd"ı teybe kaydedeceği şeklindeydi. Geçende bir telefon... Kirjuhel, randevusuna sadık, bizi evine davet ediyordu. özel bağdan elde edilmiş kırmızı şaraplan yudumlarken, inaıulmaz bir itinayla küçük fırçasıyla tozunu aldığı plağı, pikabına yerleştiriyordu bile.. Güzin Dino'yla Fransız ozan Marc Ddoaze'un 1973 yüında baş başa vererek "Fransızcalaşürdıklan" 12 Yu YUNUS1IM FRANSIZ YDUMSI Fransa'da bir "Yunus Emre" uzunçaları gerçekleştiren besteci ve şarkıcı Kirjuhel, yaptığı müziği, Yunus Emre'yi bir yoldaş ve bir usta gibi aramaya koyulmanın bir izdüşümü olarak niteliyor. Sanatçı, Yunus Emre'yie ılk kez 1980'lerin başında Gerard Chailland'ın çevirilerinı okuduğunda yüz yüze gelmış. P İ K N İ K PtYALE MADRA nus Emre şiirini, Kirjuhel'in sesin için önemli olan buydu.." diyen leme geregi duydunnz? den ve müziğinden, bir saniye bi Kirjuhel, plağı gerçeklestirme süKİRJUHEL Yunus konule ara vermeden, bir solukta din recinin aşamalannı şöyle sıralıledik. Plağı büyük olasılıkla ilk yor: "Güzin Dino'nun çevirisini sunda yaptığım şarkı değil. Bili1 dinleyenler arasında yer alıyorduk keşfettikten sonra bu sözcükler nen duygusal şarkı değil. Felsefı I ve sanatçının, izlenimlerimizi öğ benim her tarafımı kapladı. Baş bir düşünceyi taşımak istiyorum. renmeyi amaçlayan sorularının langıçta yazdığım müziğin melo Bu felsefe türa evreni mükemmel başında "Şiirler iyi dinleniyor dileri bu sözcüklerin uzerine attı bir şiir diliyle ifade ediyor. Sesin mn?" geliyordu. Soru, Fransa' ğım bir ateş gibiydi. Bu aşamada frekansma, melodiye ve nasıl söydaki bu Yunus tutkununun, bu bir aktörle birlikte çalıştım. Ak leyeceğime karar verince, fıkrin ve plağı doldururken yapmak istedi törün görevi, heyecan dolu sesi müziğin oluşturduğu vücut teşekğini bir çırpıda özetliyordu. ortaya çıkarmaktı. Araya mesa kül etmiş demektir. Artık Yunus "Trubadur müziğiyle (eski fe girince, bu heyecanı frenleye tüm güzellikleriyle ve tüm gerçekFransız halk müziği) ilgili yaptı rek, daha doğrusu kendime sak ligiyle sadece bir gitar eşliğinde dığım çahşmalardan esinlendim. Bu layarak, metindeki felsefeyi yan şa vurulabilirdi. Sonraki aşama müzikte Bröton, Seltik, tspanyol sıtmak gerekti. Heyecanı yatıştır daha kolaydı. Müzik kompozishalk müziğinde olduğu gibi armo ma gereksinmesi, beni entelektü yonu, armonik aranjman, aletlenik akortlara dayanma yerine, bir elleştirip birazkurutuyordu. Yu rin katılımı... Bu bir elbiseden HIZU GAZETECİ SECDET ŞEN temel notaya dayandırma anlamı nus'un duşüncesi kunı ve entelek ibaret. Elbise Yunus'u örtmüyor. na gelen modal prensipten hare tüel olmadığı için, bundan uzak özetlersem, düşünce, ses ve gitar ket ettim. tlk plağımda trubadur laşıyordum. Yunus'a ilgili ilk ça vücudu oluşturuyor, geriye kalanetkisi daha azdı. Yunus plağında, hşmalanm 1981'deoldu. 1987 ba lar elbiseyi. metnin bir düşünce olarak algı şından beri son aşamayı, her gün Yunus'ta sizi etkileyen ne? lanması, müziğin bu düşünceyi çalışarak tamamladım." gizlemeden ifade etmesi, benim Neden boyle bir yöntem iz KİRJUHEL Şiirsellikten öteye beni etkileyen içsel yaşam.. Müzik, Yunus'u bir yoldaş ve bir usta gibi aramaya koyulmanın izdüşümü.. Ölçülü ve Fransızcaya çok çok iyi çevrilmiş bu metnin, bilgece ve içtenlik dolu bu metnin Fransızcası Türkcesi kadar güzel. Müzik bu denli Yunus'a vurulmanın etkisi. Marcel Delouze'un vurulması da aynıydı. Sanatçı, daha sonra Yunus'la ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI yüz yüze geliş öyküsünü kısaca anlatıyor: "80'li yıllann başında Gerard Chailland'ın çevirilerini okumuştum. Bir garip ve kendime çok yakın hissediyordum. Tülay Gennan'la Paris'teki Saint Eustache Kilisesi'nde birlikte konser vermiştik. Yunus'un bazı şiirlerini söylüyordu. Sanınm, Ruhi Sa'nun besteleriydi. Bu arada 1973 tarihli Güzin Dino çevirisini gösterdi. Ben de Yunus gibi, bu alev karşısında yandım ve Yunus'la bu uzun yolculuğa çıktım. Yolculuk devam ediyor. Şiirleri hem plakta hem de konserlerimde söylüyorum. Yorumcu sıfatıyla tabii, yaptığım bir müziksel yolculuk. Projem havada kalmadığı için çok memnunum.." Daniel Pestd'in kapak kompozisyonu da modern bir çalışma. Sanki, Kirjuhel'in yaptığı müziğe benziyor. "Ön planda Yunus var, ben ona hizmet ediyonım" diyerek sözlerini tamamüyor Kirjuhel. " II ' fUAMıAPiH Ml RECAi, ' MNİÇAİ İÇMEre PAVET AĞAÇ YAŞKEN EĞİIİR KEMAL GÖKHAN MÜöğrencisergisi Marmara Üniversitesı Güzel Sanatlar FaküFtesi öğrencilerinin yıl içj çalışmalan ve diploma ödevlerinin yer aldığı sergi. ünıversitenin Aobadem'deki kampusunda açıldı. Binanın kcrıdorlannın ve bahçesinin kullanıldığı sergıde, Heykei Bölumü, Seramik Sanatlar, Grafik Sanatlar, Resim Bölumü. Tekstil Sanatları, Endüstri Ûrünlen Tasarımı, Temel Sanat Eğitimi ve Geleneksel Türk El Sanatları'nda okuyan öğrencılenn işleri yer alıyor. Sergıde Kurucu Kocanoğlu'nun bir yapıtı da sunuluyor. (Fotoğraf: Lale Filoğlu) 1 Muammer Çıpa üyatroya oyuncu, yönetici ve öğretmen olarak emek vermişti Sanatını aklıyla yöneten oyuncu lan) "Sessizligin Sesi" ve özellikle Dürrenmalt'ın yaman kara güldürüsu "Beşinci Frank"ta başrolleri sergilerken sunduğu usta oyunculuk onun tiyatro sanatında ulaştığı düzeyi belgeler niteliktedir. Bir trafık kazasında yitirdiğimiz Muammer Çıpa'nın görsel ve işitsel düzeyde kusursuz bir teknikle oluşturulmuş, çok disiplinli oyunculuk biçemini yeterince değerlendirebildiğimizi sanmıyorum. Çıpa'nın 20 yıl emek verdiği Devlet Tiyatroları'nca da tam verimle değerlendirilebildiği söylenemez. AYŞEGÜL YÜKSEL Tiyatro sanatçısı vardır, sezgileriyle ve duygulanyla biçimlendirir sahnedeki yorumunu. Tiyatro sanatçısı vardır, sahnedeki tüm eylemini aklıyla yönetir, sezgilerini ve duygularını aklının izin verdiği oranda kullarur yorumunda. Birkaç gün önce bir trafik kazasında yitirdiğimiz Muammer Çıpa bu ikinci tür sanatçılardandı. Bu niteliği taşıyan ender sanatçılanndan ülkemizin... Daha çok sahnede duygusal doruklara çıkabilen sanatçüara yönelen tiyatro beğenimiz içinde, Muammer Çıpa'nın görsel ve işitsel düzeyde kusursuz bir teknikle oluşturulmuş, soluklu, role uzak açıdan da bakabilen, soğukkanlı, çok disiplinli oyunculuk biçemini yeterince değerlendirebildiğimizi sanmıyorum. Çıpa'ya bireysel yeteneği yanında, Ingiltere'de Central School of Speech and Drama kurumunda eğitim görmüş olmasının da getirdiği bu teknik üstünlük ve yalın, duru, denetimli oyunculuk biçeminin yirmi yıl boyunca emek verdiği Devlet Tiyatıoları tarafından da tam verimle değerlendirildiği söylenemez. Karumca en çok, "tersinleme" yüklü "kara güldnrii" ve "epik" özellikli oyunlann adamıydı Muammer. Bu tür üyatroya ise Devlet Tiyatrolan'nca yeterince ağırlık verilmedi hiç. Yine de Çıpa sanat yaşamı boyunca başanlı ürünler sundu seyircisine. Romain Wtingarten'in "Yaz", Giradaux'un "Ezgiler Ezgisi", Goldoni'nin "Yalancı", Synge'in "Delikanh", Günger Dilmen'in "Ak Tannlar", Necati Cumalı'nın "Dün Neredeydiniz", Mark Medofun (Oscar'lar kazanan fılmi de yapı larda Ankara Devlet Konservatuvarı'nda, seksenli yıllarda da Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Böiümü'nde "hareket ve doğaçlama" derslerini yürüttü. Tiyatro bölümünde ikimiz de ekgörevli olarak çalıştığımızdan, Muammer Çıpa'yı bu bilinen niMuammer Çıpa, oyunculuğu teh'kleri ötesinde de tanıyabildim. yamnda yönetici ve öğretmen olarak da emek verdi tiyatroya. lsÇok iyi Ingilizce bildiği için yatanbul ve Ankara Devlet Tiyatro bancı sanatçı konuklarla ilgilenları'nda müdür yardımcıkğı yap me görevini üstlenen, eşine ve çotı; son birkaç yıldır da Devlet Ti cuklarına son derece düşkün, öğyatroları "Edebi Kurulu"nun rencüerini sevecenlikle, titizlikle "sanatçı" üyesiydi. Yetmişli yıl eğiten, duygulannı ve düşüncelerini dile gctirmede son derece ölçülü, yaşamı ciddiye alan, kendisine ve başkalanna karşı son derece saygılı, sorunlarıru daha çok kendine s'aklayan, eleştirici tutumu nedeniyle yıpratılmaya çalışıldığı için işleri her zaman tıkırında gitmeyen, her zaman temiz ve şık, "aydın", "aydınlık insan" Muammer'i. "Kaynanalar" dizisindeki, hiç de önemli olmayan Timuçin rolünü yıllar yıh iyi ki sürdürmüş diyorum. Beyaz Cam'da yaratılan "mucize"den o da payını aldı hiç olmazsa. Böylece Türkiye'nin dört yamnda yaşhsından çocuğuna bir dolu insan Muamraer'i yitirmiş olmamıan acısını paylaştı. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 194O'7*I SUGÜ/V, 10 Temmuz 'BR/TANYA SAVAŞf BAŞL/YOR/. İLK BÜYÜK Mİ$7İ. 2T OÜMK4 S4V/4Ş/ 'ıW/V AOOLF (4İTLER M0ZEbeY.se TÜM BAT7 OlSİ DUeuMUNA GELMtÇn. YALNIZ, POeTEKIZ 1/EMGİLTEIŞE ŞUNUM PUHKt&tC ÇEKİttŞİ İMGİÜ2JE£'E ÇOK PAHALiyA M/UJOLMUŞ, ÖNEMU SAYt&A S/CAH ISE MALZEME yir/ie/i.MfÇ7i. fiın£& su Fizs*n tc^ç/eMAK İSTEMİYOISDU. HEM£N, "PEMİZ ASLAut ",4üPlŞMALAgl tŞGAL/ KÖLAYtAşngAGSKTT. 4<VCAK, SÖZ. KOA/USU MÜCA&ELEPE /NGİtTE&E OLÜU !/E /Ş~SAC/ ENGELLEPİ•• 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 10 Temmuz 1938 teşkil eylemektedir. Nihai zafer Çindedir. Bunda kimsenin şüphesi yoktur ve kalmamıştır." 19381988 Boş avuntu ama, Shakespeare'in "Venedik Tadri" Antonio'ya söylettiği gibi, genç yaşta ölmenin de yararları var: "Talih", çok yaşamasına izin verdiği insanlan yaşlılığın "sefaletiyle" de yüz yuze getiriyor günün birinde, genç ölenleri ise kayırıyor; onlar hep "genç" kalıyorlar. Muammer Çıpa da hep böyle yaşayacak aramızda. Televkyon seyircileri için "iki dirhem bir çekirdek" Tirmıçin, tiyatro bölumü öğrencileri DkJIEN'İM " M T M M U U T M D A Muammer Çıpa, sanat yaşamı boyun için "sevgili Muaramer ağabey", ca seyircılerine bırçok başanlı ürun sundu Muammer Çıpa'nın (sagda onde) arkadaşları ve meslektaşları için özellikle Gungör Dilmen'in "Ak Tannlar"ı gibi birçok oyunda sunduğu usta de kırk üç yaşındaki "delikanlı" Muammer olarak. oyunculuk onun tiyatro sanatında ulaştığı duzeyı belgeler mtelıkteydı. " Bu şehrin elden çıkması Çinin sonuna kadar devam etmek hususundaki kati azminde hiç bir değişiklik vücude getirmiyecektir. Çinin HongKong 9 Ingiliz dahiline doğru ilertemiş olan gazetecilerini kabul eden düşman kuvvetleri, evvelce Mareşal ÇanKayŞek yaptığı hesab ettikleri müthiş beyanatta ezcümle demiştir güçlükle karşılaşmaktadır. ki: Esasen Japonların eline geçen "ÇinJapon anlaşmazlığı arazi nihayet birkaç mesetesinde İngüterenin bir demiryolu hattından ibarettir, uzlaşlırnıa leşebbüsünde işte o kadar." bulunduğu haberi asılsızdır. Mareşal sözlerini şöyle bitirmiştir: Çin, sırf kendi hürriyetini müdafaa için sılahla " ÇinJapon harbi ancak mütecavize karşı koymada yeni başlamış telakki devam ediyor. Japonya Çine olunabilir. Çin milleti ve Çin işgal olunan araziyi geri hükümeti, her zamankinden vermedikçe, Çinin tamamiyeti ziyade bugün bir tek vücud mülkiyesi hukukunu tammadıkça, Çin kıtaları adım adım sonuna kadar mücadele ve Japonyamn kati mağlubiyetine kadar muharebe edecektir." Hankeu'nun vaziyetinden bahseden Mareşal demiştir kb Mareşal ÇanKayŞek VehiUerHeyeu Adliye, Hariciye, Nafıa ve Gümrük ve Inhisarlar Vekilleri dün sabahki ekspresle Ankaradan şehrimize gelmişler ve istasyonda Vali, polis müdüru, Vekaletler ileri gelenleri ve dosüarı tarafından istikbal edilmişlerdir. Sıhhıye ve Ziraal Vekilleri de evvelki akşam şehrimize gelmişlerdir. Dün öğleden sonra Başvekil Celal Bayar ve şehrimizdeki Vekiller saat 15'ten itibaren kısa fasıliarla Dolmabahçe sarayma gelmişler ve oradan Savarona yatına gitmişlerdir. Savarona yatmda Atatürkün riyasetinde Vekiller Heyeti toplantısı geç vakte kadar devam etmiştir. Fenerbahçe mesiresinde yapüacak tesisat Belediyeye intikal eden Fenerbahçe mesiresinden bir kısmının,30 sene müddetle Moda deniz kulübüne kiraya verilmesi kararlaşmıştır. Deniz kulübüne verilecek kısırn ve bu kısım üzerinde vücuda getirilecek tesisata ait planlar hazırlanmaya başlanmıştır. Kiraya verilecek kısımın planı ikmal edildikten sonra deniz kulübü burada tesisata başlıyacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle