19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tirdiği hangi ulustan olursa olsun bütün dünyada da kendilerinin gerçekleştireceği inancını taşıyan devrimci liderler (bizim ümmetçilerin din kardeşliği ilkesi gibi) "emekçi kardeşhği" Ukesini evrensel ve birleştirici bir slogan olarak ortaya koydular. Bu da bir ütopya idi ve gerçekleşmedi. Bunun ütopya olduğunu ilk anlayan komünist lider Yugosîavya'mn Mareşal Tito'su oldu. Onu öbür komünist ülkeler "revizyonist" diye suçladılar. Ama 20. yüzyüın sonuna yaklaştığımız şu dönemde komünist rejim altındaki devletlere bakınca görüyoruz ki katı dogmalar her toplumda birleştirici bir çimento işlevini göremiyor. Dünya değişiyor, görüşler başkalaşıyor ve bu arada dogmalann da sivriliklerini yontmak zorunluğu doğuyor. tşte Çin, işte Sovyetler Birliği, hatta işte bu konuda katırun katısı bir yol tutmuş olan Arnavutluk. O halde insan kafası, insan düşüncesi ve insan özgürlüğü ile dogmalann disiplinini ve kaübğını yumuşatmak gerekiyor ve böylece yavaştan yavaştan, komünizmden özgürlükçü sosyalizme doğru, öte yandan da kaskatı ve acımasız kapitalizmden sosyal adaletçiliğe doğru bir eğilim oluşuyor. Yıllar önce bir yazımda "dünya toplumlanmn geleceği özgürlükçü, hümanist sosyalizmde veya sosyalist bir hümanizma doğrultusundadır" diye yazmıştım. O zaman bana "vay seni komünist..." diye mektup yazan kara cahiller dünyanın bu gidişi karşısında acaba şimdi ne düşünüyorlar? Atatürk Devrimi, her zaman yazıp söylerim, olmuş bitmiş durağan bir reformlar toplamı değil, çağa dönük bir gelişme sürecidir. Başka bir deyişle Atatürkçülük, devrimciliktir. Nasıl başka ülkeler çağın gidişine göre rejimlerini yeniden gözden geçiriyorlarsa, Atatürkçülük'te de durum budur, ve Türkiye'nin geleceği ya sosyal demokraside ya da özgürlükçü sosyalizmdedir. Günumüzde uygulanmak istenen özgürlükçü kapitalizm Türkiye'yi yeniden uluslararası emperyalizVnin sömürücü pençeleri arasına atar. O zaman ne milliyetçilik ne bağımsızlık ne de laiklik, devletçilik ve halkçüık hele hele devrimcilik ilkelerinin "esamisi okunmaz" olur. Bunun ne demek olduğunu söylemeye gerek gönnüyorum. DÜZEL TME: Geçen hçftaki yaanm en sonunda söZtt edilen 17 Haziran 1988 tarihli makale Saym Doç. Dr. Türkân Ankan 'a aittir. Soyadı bir daktilo yanlışı yüziinden Akyol olarak çıkmıştır, düzeltir, özür dilerim. H. V. V. < NOT: Biraz dioieuneye ihtiyaom oMntondmn y«ztlanma bir sürt «ra verccctim, okurlanma şimdOik bofçaJuüın der sevgflerimi sunanm. H.V.V. 10 TEMMUZ 1988 hşmalarla Türkiye'de ortaklar bularak gerçek Atatürkçülüğü yok etmek için büyük çaba harcadıkları bir dönemde, bilimsel ve objektif yöntemlerle bile olsa Atatürk'ün ve Atatürkçülüğün yanılgılaHIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU n üzerinde durmanın biraz erken olduğu düşünceSürekli okurlanm hele bunlann yaşlılan bilirler yan milliyetçiliktir. Birinci Dünya Savaşı sonunda sindeyim. Çünkü Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ki bu sütunlarda tam 46 yıldan beri, karınca kara başka ırklara mensup topluluklar ve özellikle Arap nin herhangi bir devlet adamı değildir. " O " cumnnca yayımladığımız yaâlann odak noktasını hu lar tmparatorluktan aynlıp kendi devletlerini kur huriyeti bu yazıda sözünü ettiğimiz ilkeler temeli kuk egemenliği ve Atatürkçülük konulan oluştu muş olduklan için, Ulusal Ant sınırlan içinde ka üzerinde kuran adamdır, kısacası devleün kuruculan halk, Tflrk halkı, daha doğrusu Turk ulusu ola sudur. O halde kendisine yönelteceğimiz eleştirilerur. Hukukur. önemini bilen, hukuk ve adalet kav rak kabul ediür. Gerçi imparatorluktan miras ka ri iç düşmanlarının eline bir silah gibi vermenin doğranıına yürekten inanmış olan bir hukukçunun yap lan türlü etnik gruplar bu sınıriar içersinde yer al ru olmadığı düşüncesindeyim. Zaman gelecek Ataması gereken, daha doğrusu böyle bir hukukçuya dıysa da onlarla Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında türk'ün kişiliği ve yaptıklan daha geniş boyutlardüşen görevi yerine getirmek için yazdım, yaayo yazgı birliği ve ruhu içinde çarpıştık ve Türkiye da incelenecek, böylece onun düşmanlarının elin» rum ve bundan böyle de yazacağım bu hukuk ko Cumhuriyeti öyle kuruldu. Çevremize, daha doğ deki saptınlmış yorumlar çok rahat çürütülecekrusu, artık çok kOçülen dünyaya baktığımızda he tir. Tarih yazmak, hele objektif olma bakımından nusunu. TC Devleti Atatürkçfllflk ideolojisi üzerine ku men her ülkede birtakun etnik gruplann bulundu zaman ister. Bu ise ancak belki yüzyıl sonraki araşrulmuştur. Çünkü bu temelde, ilk gününden, yani ğunu görürüz. Bu kaçımlmazdır. Uluslann ve halk tıncılarla başanlı olabilir. 23 Nisan 1920'den beri tam bafunsızlık ilkesi ve lann birbiri içine geçtiği çağımızda saf ırk temeliAtatürkçülüğün temel taşlanndan biri olan Labu ilkeyi gerçeUeştirmek için girişilen Milli Müca ne dayalı devlet kurmak olanaksızdır. Bu nedenle iklik ilkesi aynı zamanda Atatürk nıilliyetçiliğinin günumüzde dış düşmanlanmızın kışlurtmalanyla de özü ve ruhunu oluştunır. Çünkü laik olmayan dele'nin ruhu yer almaktadır. Cumhuriyetimizin öteki bütün ilkeleri, yani Cumhuriyetçilik, Milli bölücülük davası güden birtakım g'ençler, jeopoli bir ülkede ulus yok, ümmet vardır. Başka bir deyetçilik, Laiklik, Halkçüık, Devletçilik ve Devrim tik bakımdan kendilerine de karşı olan düşmanla yişle topluma 'ulnsal kardeşlik" ilkesi değil, "dincilik ilkeleri tıütün boyutlarıyla ancak tam bağun nmıza hizmet etmektedirler. Bunun bilincine var sd kardeşlik" ilkesi egemen olur. TC için en tehliMZ olan bir Türkiye'de gerçek yönlerini bulur. Tam dıklan gün ve bizim kimi yöneticilerimizin de so keli ideoloji, uluslararası nitelik taşıyan bu "dinbagımsızhk, Milli Mücadele'nin ve Kuvai Milliye venlik kafasını bırakıp sevecenlik anlayışına ulaş sel kardeşlik" ilkesidir. O zaman, örneğin teokraruhunun bunca Türk insanının kanına mal olan bir tıklan zaman, hiç kuşkum yok ki Türkiye'de ya tik amaçla kurulmuş bir partinin mitingine katılan Orünüdür. Bu soylu kavramın yüceliğini kavraya şayan bütün insanlar arasında yeniden kardeşlik ve yabancı ırktan ve yabana uyruklu kişiyi o partimayanlar, bizi ve bizim gibi tam bağunsızük ilke Milli Mücadele ruhu canlanacak, acımasız ve kı nin mensupları, teokratik yOnetime karşı olan bir sini savunan gerçek Atatürkçü yazarlar için "Bir yıcı eylemler son bulacaktır. Türk'ten daha yakın görür kendisine. "tslam takım solcu yazarlar, tam bağımsızlık diye bir şey Sayın Baskın Oran'ın Atatürk Milliyetçiliği (Res irühadı" dedikleri evrensel ilke, dünya tarihinin tstutturmuşlar, ikide bir onu ileriye sürüyorlar" der mi Ideoloji Dışı Bir tnceleme) başlıkh 252 sayfahk lamiyetten bu yana hiçbir döneminde gerçekleşmiş ler. Eğer bir yurttaşın böyle yazdığını veya konus ilginç kitabıru dikkatle okudum. "Resmi Ideoloji değildir. Bırakuuz başka başka uluslan, Araplar tuğunu görürseniz; bilesiniz ki o, 1918 Mütareke Dışı Bir înceleme" betimlemesi, Atatürk'ün kişi arasında bile bir Arap birliği kurulamamıştır, neDönemi'nin teslimiyetçi ve Atatürk düşmanı yöne liği ve yaptıklan hiçbir ölçüye sığmayan abartılmış rede kaldı Turk, Arap, Iran, Pakistan, Nijerya ve ticilerinden ve yazarlanndan farksızdır. Anımsa övgülerle ya da ona karşı yöneltilmiş haksız yergi öteki Müslüman uluslar "Islam birliği" çatısı alyacaksınız, ben böylelerine hep "Mütareke Döne lerle değil gerçekler ve yanılgılarla birlikte objek tında birleşebilsinler. Bu bir ütopyadır. Irksal, gemi'nin gayri meşru mirasçılan" derim yazılanm tif irdeleme yanlısı bir düşünce üzerine kurulmuş leneksel, toplumsal, ahlaksal, ekonomik görüşler, da. tur. Şimdiye değin Türkiye'de Atatürk üzerine ob ahşkanlıklar ve çıkarlar o denli değişiktir ki, böyle uluslan din kardeşliği çatısı altında, bir tek devAtatürkçülük ideolojisini oluşturan ilkelerden jektiflik doğrurtusunda yazılmış, belki de ilk kitaplet içinde birleştirme olanağı yoktur. Böyle bir birMilbyetçOik ilkesi, ulusal onur ve ulusal bilince da ür bu. leşme Hıristiyanlıkta da olmamıştı. Şimdi bizde bu yandığı için, ulusal bağunsızbğın vazgeçilmez öğeNe var ki, Atatürk'ün ve Atatürkçülüğün yanılyolda çalışanlar eğer hain değillerse laik Türkiye sidir. Ama bu milliyetçilik daha önce birçok kez gılan böyle bilimsel açıdan ele alındığında, Atatürk Cumhuriyeti'ne çok büyük kötülük yapan gafilyazdığım gibi ırk milliyetçiliği değil, Ulosal Ant düşmanlan bunlara bir yerine bin ekleyerek dört ler dir. sınırları içinde kurulmuş cumhuriyetimizde geçerli elle sarılıp Atatürk'ü küçOltmek, dahası yok sayoan bırleştirii milliyetçiliktir. Onun için buna Ata mak yolunda rahatça ilerlemek için bir yardımcı, Atatürkçülüğün Hatkcıhk ve Devletçilik Ukeleri türk Milliyetçiliği diyoruz. Bugünkü vatanımız Os bir dayanak olarak kullanabilirler. Günumüzde bir bugünkü dünyada artık hiç göz ardı edilemeyen, manlı tmparatorluğu ülkelerinden Türklerin coğun yandan Amerika'nın ve Batı Dünyası'nın bir yan edilmesine olanak bulunmayan sosyal adaletle illukta olduğu toprak parçasıdır; Atatürk milliyet dan ülkemizi çevreleyen laiklik düşmanı devletle gilidir. Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Rusya'çiliği yazgısını ve bu topraklarda yaşayan insanla rin, bir yandan da Türkiye'nin çağdaş ve pozitif da gerçeklestirilen sosyalist devrim, ulusal değü, evnn mutluluğunu ya da mutsuzluğunu paylaşan, bu bilim yolunda ilerlemesini istemeyen kuzey kom rensel nitelik taşıyordu. Ülkelerinde bireyler aravatanı kendi vatanı bilen kişilerin ruhunda yaşa şumuzla kimi Balkan ülkelerinin açık veya sinsi ça sında sosyal adaleti yalnız kendilerinin gerçekleş Neden Ille Atatürkçülük? PENCERE Çok Sıcak... Of... Of... Çok sıcak... ANAP içinde kutsal ittrfak liberalleri karJadı. Of... Çok sıcak... Başbakan, özel uçağıyla hacca gtdiyor... Çok sıcak... Enflasyon DİE'ye göre on iki ayda yüzde 751 tutturdu. Çok sıcak... Çok sıcak... Belgeler açıMandı, ANAP iktidarı hayali ihracatçılan koruyup kolluyormuş... Sıcak... Sıcak... Dış borç 45 milyar dolar, bu yılla birlikte 1992'ye kadar sertede 75 milyar dolardan 30 milyar dolar ödenecek. Çok sıcak... Gazeteler, dergiler, kitaplartoplatılıyor;gazeteciler gözalt»na alınıyor hem de yasalar çiğnenerek... Sıcak... Çok sıcak... Savcıları, yargıçları hallaç pamuğu gibi ordan oraya atryor iktidar... Sıcak mı sıcak... Dünya Bankası'na göre kişi başına düşen gelirimiz 10 yıl yerinde saymış: 1110 dolar... Sıcak... Sıcak... İştenceye karşı Avrupa Sözleşmesi'ni imzaladık; ama mahkemelerde hâlft işkenceli ifadeler geçerli sayılıyor... Vallahi sıcak... Sosyalist dergilere yasadışı iştemler yapılryor... Vallahi billahi sıcak... En büyük holdingler son yıllarda kâriannı uç beş kez katlamışlar... Çok sıcak... Çok sıcak... Ozel sektörün babaları da umutlannı yitirmişler, "Ne olacak bu gidişin sonu?" diyortarmış... Çok sıcak... Son kamuoyu yoklamalannda ANAP'ın oy oranı yüzde 25'e doğru inmiş... Çeyrek porsiyonla parlamentonun yüzde 65'ini elinde tutuyor... Vallahi sıcak... Başbakan yatla dolaşıyor, ikinci özel uçağını da aldı... Of... Of... Sıcak... Sıcak... Eşi, kardeşi, kardeşleri, yegenleri, yakınları, hısımlan, akrabalan, taallukatı, gözdeleri, prensleri, yupileri... Amanın sıcak... Sıcak... Piyasada iflas korkusu salgın... Ercan, Narin topun ağzırv da... Çoğu holding babasının ağzını bıçak açmıyor... Sıcak... Sıcak... 45 derece... 50 derece... Mafya ortalığı sarmış, iktidar partisinin içine girmiş, ticaret odalarını eline geçirmiş... Sıcak... Sıcak... Sürekli sıcak... iktidar, ihracat rakamı yüksek gorünsün diye hayali olanıı na göz yumuyor, hatta teşvik ediyormuş; çünkü ihracat verileri dış borç almakta kredibilrteyi arrtırıyormuş... Amanın sıcak... Sıcak... 12 Eylül üstünden dokuz yıl geçti, sıkıyönetim mahkemelerinde savcılar iddianamelerini yeni okuyorlar; büyük davalar da bitecek gibi görünmüyor. Sıcak... Sıcak... Sosyetede herkes güneşten yanmış, etekler de mini mi mini... Of... Ooof... Sıcak... Komünistlere toplam 500 yıl hapis cezası istenmiş... Sıcak... Sıcak... Amerikan Doları yine atağa geçmiş... 1400 lirayı aşmtş... Sıcak... Sıcak... 12 Eylül'den bu yana dolar Türk parasını 30 kez katladı. Sıcak... Sıcak... özal yaz aylannda enflasyonu düşüreceğini söylemiş... Sıcak... Sıcak... Dalyan'a gelmiş kaplumbağalar... Sıcak... istanbul dışında olduğumdan bu yazı gazeteye teleksle geçitdi. iyi ki teleksteki harflerin noktası ve çengeli yoktur Çünkü dizgict arkadaş öfkesi başına vurduğundan c'leri başka türlü dizebilirdi... Kimbilir, belki o zaman yazi anlamını bulurdu. ARADA BİR NURŞEN M.A1A01ÎÜ Gazetecilik Y.Okulu IBADETTEN EGLENCEYE ORTAK YAŞAM bmir'de çoğu öğretim üyesi bir grup Müslüman, üretimden tükeöme, ibadetten eğlenceye, ortak bir yaşam sürüyor. İki bin ortaklı, mal varltğı milyarlan bulan Akevter Kooperatifi'nin ilginç öyküsü... • Komünün kurucusu SüUyman Karagüll*: "Tarikatımız, mezhebimiz, meşrebimiz yok. Akevler ekolüyüz... Türk hukuk mevzuati İslamı yaşamaya müsait..." "Biz bir laboratuvanz. Bilim adamlarını incelemeye çağırıyoruz..." • Namaz saafine göre düzenlenen günlük yaşam. • Enflasyona karşı hurda demir ölçekli HDÇ sistemi... • Komün ig sigorta... • Komündeki yaşantı üzerine din otoritelerinin görijşleri. • Evren'in ABD'de Türk ordusunun küçültüleceğini açklaması, "ABD'ye yapılan bir blöf" olarak niteleniyor. • Milli Savunma Bakanı Vuralhan: "En üst makamdan mesaj en iyi biçi.nde alınmıstır." • Eski Savunma Bakanı Hason Esat Işık: "Cumhurbaşkanı ezbere konujuyor." • Devlet Bakanı Kahveci: "Küçök değil, Oretici ordu." • Aydınlar Ocağı'nın eskimez başkanı Prof. Sülevmon Yalçın, "demokratik" bir darbeyle "devrildi". Türkislam sentezciler bölündü. • Polis teşkilatında reform çalışmalan hızlanırken, Nokta İngiliz polisinin bu konuda hazırladığı tavsiye raporunu açıklıyor. • Ecevit'in birleşme çağrısına SHP'den tepkiler... Deniz Baykal: "Ütopik projeler..." Ecevil'in avukatı Şahin Mengi: "Oy desteği yüzde 5'e inmiş partinin çağrısını kimse ciddiye almaz. • Mazimiz tertemiz... Siyasal hayatımızın önemli tarihi belgeleri SEKA'da nasıl kâğıt hamuru oldu. 9 Türk düşünce hayatının önemli adlarından İdris Küçülcömer'i, ölümünün 1. yılında öğrencileri ve çalışma arkadaşlan tartıştı. TürkYunan İlişkilerinde Sabır, Anlayış... Türkiye'de her siyasal istikrarsızlık dönemlerinde, hükümette ya da muhalefetteki siyasal partilerce ve askeri darbelerin gerekçelerinde, sürekli, ortak bir dış siyasal tehlikeden söz edilir: Komünizm. Burada, vurgulanmak istenen tehlike, aslında bir komünizm tehlikesinden öte "Rus" tehlikesidir. Çünkü 200 yıl, sürekli Osmanlı İmparatorluğu'na saldıran, toprak bütünlüğünü tehdit eden 1877'de ordularıyla Yeşilköy'e değin gelerek karargâh kuran ve Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanma sürecini hızlandıran Ruslar, Türkierde korku yaratmış, sürekli savunmaya hazırlıklı olmamıza neden olmuşlardır Öyle ki bu korkunun boyutu savunmaya dayalı, karşıSovyet bir sistemi benimsemimizi zorunlu kılmıştır. Bu zorunluluk öylesıne duyarlı bir denge üzerindedir kl örneğin 1917 Bolşevik Devrimi, Rusya'da değil Fransa'da olsaydı ya da bugün Sovyetler Birliği, demokratik bir sisteme geçse, Türkiye'nin bu karşı Sovyet tezi doğrultusunda, totaliter bir sisteme geçme, Sovyetler NATO'ya üye olsa, Varşova Paktı'na girme varsayımı, abartılmış bir basitleştirme olarak nitelenmemelidir. . Bu, saldırı korkusuna dayalı savunma içgüdüsünün, bir başka komşu ülkeyle olan imgesi de ters yöndedir. Bu Türkiye'nin Rusyadan korkusunun yerini, Yunanistan'ın Türkiye'den korkusu biçiminde tarihsel ve psikolojik nedenleıie kendini ortaya koymaktadır. Şöyle ki: Yunanlılara göre, yaklaşık 2500 yıl öncesinin, Sokrates'ini, Platon'unu, Aristo'sunu yetiştiren bir ülkenin, uzun yıllar Türklerin egemenliği altında, Osmanlı İmparatortuğu nüfuzunda kalması, Kurtuluş Savaşı döneminde Türklere karşı büyük bir yenilgiye uğraması, bu korkunun temelini oluşturmaktadır. Söz konusu korkunun bir başka boyutu da Yunanistan'ın toplam nüfusunun, istanbul'un yaz mevsimlerindeki nüfusuna hemen hemen eşit olması, NATO içinde Türkiye'nin askersel güç bakımından ikinci sırayı alması, yüzölçümünün Türkiye ile karşılaştırılmayacak denli küçük olması, kıta sahanlığı konusunda Türkiye'nin Yunanistan'a oranla daha avantajlı konumda bulunması ki, bilindiği üzere, kıta sahanlığı karasularının bitiminden itibaren, 200 metre derinliğe değin uzanan bölgedir ve Türkiye'nin Yunanistan'ın tersine kıyılarının daha sığ, Yunanistan'ın ansızın derinleşen kıyılara sahip olması ve böylece Ege Denizi'nde yapılan arastırmalarda Türkiye'nin Yunan karasulanna ve adalarına bir hayli yaklaşması jeopolitik nedenlerle de, Yunanistan üzerinde bir korku yaratmaktadır. Kalkınmış bir ülke olan, Türkiye ile sınır bağlantısı ve ortak çıkarları olmayan, nüfus ve yuzölçümü olarak büyük bir ülke olan Avusturya'da bile, üzerinden yaklaşık 400 yıl geçmesine karşın, yapılmtş olan Viyana kuşatmalarının izleri sürmekte, Türk korkusu ne yazık ki ve ne garip ki bu ülkede bile varlığını tekil ömeklerle dahi olsa sürdürmektedir. Durum böyle olunca, Yunanistan'ın Türkiye'den duyduğu korkuyu anlayışla karşılayıp, Davos süreciyle başlayan ikili göruşmeleri, bu bakış açısı çerçevesinde değerlendırmemiz kanımca doğru olur. Nitekim kısa bir süre önce, Papandreu'nun: "Bize asıl tehlike, Sovyetler'den değil, Türkiye'den gelebilir" btçimindeki açıklaması, Davos gö• rüşmelerinden sonra, 250.000 Yunanlı turistin daha bir güvenle Türkiye'yi ziyaret etmesi, Özal'ın Atina ziyaretinde olağanüstü güvenlik önlemleri alınması, bizim savımızı doğrular niteliktedir. Ayrıca diplomaside onarılması güç hatalardan biri, zamanlama hatasıdır. Eğer Yunanistan, üzerinden Türk korkusunu atmaksızın gerek Ege gerek Kıbrıs gerekse Batı Trakya sorunlanna ilişkin, çözüme yönelik bir ataklıkta bulunursa, çok güç başlatılmış bu süreç birden kopabilir. Siyasal partilerin de Davos göruşmeleri ve sonrası için "göstermelik" "ikili sorunları çözememezlik" gibi olumsuz değerlendirmelerden kaçınması, yumuşamayı sağlama bakımından yerinde olur kanısındayız. İçişlerini ve dış polıtikasını belirleyen bir devlet ve üzerlerinde bir başka süper güç olmayan ABD ve SSCB arasındaki nükleer silahların karşılıklı sınırlandırılmasına ilişkin süreç, bilindiği üzere 1964 yılında başlamış, masa başına oturarak yapılan görüşmeler için de aradan tam beş yıl geçmiş, anlaşmanın im zalanması ise 1972 yılında mümkün olabilmıştir. SALTII görüş• meleri ise bu tarihten sonra yedi yıl sürmüş ve 1979 yılında sonuçlanabilmiştir. 1985 yılına değin sürecek olan bu anlaşmayı ' izleyen, yeni silahsızlanma göruşmeleri ise Cenevre, Reykjavik, VVashington ve Moskova zirvelerinden sonra bile kesin ve kapsamlı sonuca ulaşamamıştır. Görülüyor ki karşılıklı çıkarlara dayalı sorunların çözümü, kısa yoldan ve kısa vadede sağlanamamakta. 24 yıldır süregeten silahsızlanma göruşmeleri, TürkYunan ilişkileri için de bir örnek olmalıdır. Böylece Özal'ın Atina ziyaretinde, yerinde olarak gündeme getırmediği onak sorunlar, büyük bir olasılıkla, Papandreu'nun Ankara ziyaretinde de getirilmeyecek ve diplomasi açısından, iyi bir zamanlama yapmakla, bu sürecte olumlu bir adım daha atılmış olacaktır sanırım. Uluslararası ilişkilerin oluşup gelişmesinde, belirli bir düzen gören çağdaş akımlardan fonksiyonalizmin de temeli, Davos görüşmeleriyle atılmış olup hükümet politikalarının üstünde süre. cek olan bu gelişmeyle, TürkYunan ilişkilerinde bir kurumlaş' maya gidilecektir. Bu da olumlu bir adım olarak nitelenmelidir. Yıllar önce Abdi İpekçi öncülüğünde başlayan, daha sonra Livaneli Theodorakis aracılığıyla bir dernekleşme kimliği kazanan TürkYunan dostluğunun gelişip güven verici düzeye ulaşması, iki ulusa da güven verecektir. ABD^e blöf mü, orduyu küçültme harakâtı ım? BUGUN CIKTI tLAN BEYOĞLU 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1988/294 Davacı Nuri öztürk vs tarafından davalılar Ventura Bülbul vs aleyhine açüan izalei şuyu davasırun yapılan duruşmasında davalılardan Ventura Bülbul'ün Hasköy, Keçecipiri Mah. Küçükköprülü Sok. 7 no'lu adresine çıkartılan tebligat bila tebliğ iade edilmiş olup, yaptırılan emniyet tahkikaunda davalırun adresi tespit edilememiş olduğundan dava dilekçesinin davalıya ılanen tebliğinc karar verilmiş olup, Davalı Ventura Bülbul'ün duruşma gUnü olan 29.9.1988 günü saat 9.30'da mahkemede bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekil marifetiyle temsil ettirmesi aksi takdirde duruşmanın yokluğunda devam edilmesine karar verileceği davalı Ventura Bülbül'e ilanen tebliğ olunur. 30.6.1988 Basın: 7237 Bayanlar çocuk bakarak tngilizce öğrenmeyi AuPairlik yaparak gerçekleştirebilirsiniz. 1158 53 42 4213 68 67 Guzel Sanatlar Mezunu^ Seramikçi Aranıyor. 358 87 98 Nüfus cttzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ERDOÖAN DELİBEYOĞLU ALAADDİN HOTEL İncekum Tesisleri için PERSONEL AUNACAKT» • * •• juaomvtn HOTEL AÇLARI FAIZE YATIRDIK! Afrika'da açkk çekenler için toplanan paralara ne oldu?... Milyarlarca liralık yarchmın yerine ulaşmasını engelleyen ne? Projeler neden gerçekleştirilemiyor?... BİZİM SOL, GORBAÇOV'A YAN BAKIYOR Dünya Gorbaçov'u tarhşırken bizim sol ne diyor?... Gorbaçov bir "hcrin mi?", yoksa yeni bir Lenin mi?... Mehmet Ali Aybar, Doğu Perinçek ve dığerleri yanıtladılaı... . ZİRVEDE "EVITA" KAVGASI "Yerli malı" Evita muziltalınde başrol bmin olacak?... "Devlet Sanatçısı" Ayten Gökçer mi, "Süperstaı" Ajda mı?... Devleün üst kademelennde dönen "ihüras" kulısleh... TÛRKIYE 0 Istanbul SHP'de yeni başkan kım olacak .. ELENIMLER Engin Ardıç "Allah belanm versin, okumayın" diyor... MUZIK Joan Baez "yürekten kopup" geliyor... SPOR Muharrem Atik'uı "inanılmaz" doktora seruveni.. MUHASEBE MÜDÜRÜ (Otel muhasebesinde deneyimli) Müdür Yardımcısı (Otel muhasebesinde deneyimli) Kasiyer ÖN BÛRO ŞEFt (Almanca ve tngilizce bilen) (Almanca veya Ingilizce bilen) Şef Yardımcısı (Almanca veya tngilizce bilen) On Büro Görevlileri (Almanca veya tngilizce bilen) Santral Operatörleri PERSONEL ŞEFİ HOUSE KEEPER (Almanca veya tngilizce bilen) Yardımcılan (Almanca veya tngilizce bilen) Kat hizmetlileri ÇAMAŞIRH ANE ŞEFt MATTRD'HOTEL (Almanca ve tngilizce bilen) Yardımcılan (Almanca veya Ingilizce bilen) Garsonlarkomiler (Almanca veya Ingilizce bilen) BARLARŞEFt (Almanca ve tngilizce bilen) Barmenler (Almanca veya Ingilizce bilen) DISCJOKEY (Almanca veya Ingilizce bilen) AŞÇIBAŞ1 Aşçıbaşı yardımcılan Aşçüar Pastaustası Kasap MÜRACAAT: llgUUerin 30.7.1988 tarihine kadar özgeçmişlerini ve mesleki deneyimlerini belirten bir dilekçe ile (Varsa bonservisleriyle) ALAADDİN OTEL A.Ş. ALANYA PK: 8 adresine mektupla veya şahsen başvurmalan rica olunur. ÇIKTI METAL TAŞLAMA TAŞLARI İMAL ETTtRİLECEKTtR Sekreter En az lıse mezunuysanız, İlerı teknoloıınin buro araç ve gereçlerini yetkiniıkle kullanabüiyorsanız, Genç, dınamık, çevrenızle uyumluysanız ve yuksek tempoyla çalışabilivorsanız. Çalışma performansına göre ucret ılkesıni kabul ediyorsanız, Uluslararası ailesine katılın, birlikte çalışalım. Ingilizce bilmek tercih nedenidir. Bir fotoğrafınızı, ayrıntılı özgeçmişınizı, adresmizivarsa telefon numaranızıiçeren başvuru mekrubunuzu en geç 1 Ağustos 1988 tarihine kadar ULUSLARARASI ENDÜSTRİ ve TİCARET BANKASI A.Ş. İnsan Kaynaklan Birımı (SJ) Büyükdere Caddesi 108, Esentepe 80496 İstanbul adresine yollayımz. Başvurusu olumlu bulunanlar yazılı sınava çağnlacakcır. R U H I SU'yu dinliyoruz... "Ekin İdim Oldum Harman"* adlı plağından sonra, şimdi de, önceki plaklanndakasetlerindediniemediginiz türkülerini derleven yeni kaseti BEYDAĞriMN BAŞI ile sesleniyor türkü sevenlere. BEYDAĞI'NIN BAŞI, kaset salan her yerde. »(•Yansada Acadfmie Chartes Cros Bü>iik Ödiilü iledegiTİcndıriMı. 110 kalemde toplam 10.000 adet metal taşlama taşlan kapalı teklif alma usulü ile imal ettirilecektir. 2 thaleye katılmak için şartname almak mecburidir. Şartnameler; 3OKGR/8701 Dosya Nosu Ue TEK Istanbul Ticaret Müdürlüğü Fevzipasa Cad. 179 Kat: 3 Oda No: 308 Tel: 523 43 20 (4 hat) Fatih/İSTANBUL adresinden bedelsiz olarak alınabilir. 3 Teklifler en geç 2.8.1988 günü saat 14.00'e kadar aynı adreste 1. kat 106 nolu odadaki Muhaberat Servisine verilmelidir. 4 Kurumumuz 2886 sayılı Devlet Ibale Kanununa tabi olmayıp ihaleyi yapmamakta veya diledijine kısmen veya tamamen vermekte serbesttir. TÜRKİYE ELEKTRÜC KURUMU Basın: 22683 Kızunız TUTKLPnun doğumunu akraba ve dostlanmıza duyururuz. OVAÜLHAN TURAN 51hnmuzl98S tSTANBUL tLAN SARIYER ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Sayı: 1988/511 Mahkememizden verilen 29.6.1988 Tarih 1988/511 Esas, 1988/567 karar sayılı ilamı ile EYLÜL ÖZEL'in Umi EYLÜL DİLAN ÖZEL olarak düzeltilmiştir. llan olunur. Içki ve Sigaradan. düzensiz beslenmeden kaçınınız.. Türk Kalp Vakfı Tei 17512 45 • 148 58 66 INTERBANK ^ULUSLARARASI l ' U SIARARAM l.NIH'SIHl \T İKARKI BANKA.NI A i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle