19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HAVA DURUMU Ifleeorotojî Genel Müdüriugunden alınan btfpye gAre, yurtun kıeey vedoflukesımleıı |tjfT^* Çok bukıtlu, Manran*nın dogusu, Karartniz, lc Aradolu, Dogu Akdeniz ile Dogu ve Guneydogu Anadokı b * HABERLERİN DEVAMI TÜRKIYE'DE 8UGÜN Y 31° 22° ftyartatar Y 3?" 19° Mamsa Y 28° 18° Edime B 30° 17° K Maras Y 33° W Erancan Y 27° 13° Meran B 30°1«°En»ram Y 22° 7°Mu0h Y 19° P G N t r i * Y29°13°MU5 Y 29° 13° Gaünfcp Y 35°20°NH)d« Y 29° 23° Sresun Y 25° 19° Ofdu B 31»22°GumushaneY 23°12°(te Y 27° 15° Hakfcfci Y 25° 12° Samsun A 37° 22° bpam B 30° 16° Snrt B 33° T7° S H U Y 27° 19° Smop Y28°15»lzn* A35°23°Snas Y26°15°Kars Y 22° 7°Wımlıfl Y 26° 15° Kas&monı Y 26° 12° latenn Y 27° 14° Kayseri Y 27° 10° Tiıncei Y 30° 18° Krtarcf Y 29° 16° Ifcak B 30° 19° Konv» Y 31° 1S° Van Y 29° 13° KMhya A 29° 15° Yozeat A35°20°M»Wye Y 30° 17° ZonguMak ' Kan. S ssiY 1 TEMMUZ 1988 DÜNYA'DA BUGÛN gececek. Yafrşlar yer yer ettdS olmak feBra saganak ve gok gürtltulu satanak şefcM e olacak. H M SKAKLIĞToneml bir degfeMk obnayaeak. RÛZGÂR: Kuzey ve BtfyMerdenortataıvvette.yafrşanmda kuvve* veteasüreC fırtına şeUrnde esecek. DerHlerimizde DoOu AkderCbe gOtv Marmara ve AMenirtie yer yer kabadakjalı. dalga yufeeMCi 415 Batı BMs Boftı btonlotedigerdenalenmızdeyıta Kaıadenız, Ege, Marmara ve Brt AMeriztle 25 «e 3 metre dolaymda Burea v»tartjeian35BatKa'*leniz.Eg,Mar olacak. VanGoHınde havaparçalıçokbukıtlu. saganakyafea geçe ÇmaMate nara ve Bat AMerîz'de 67 kuvvetnde sa cek. Ruzgâr kuzey ve dogu yonterden hafif, arasıra orta kuvvette. ya Çotum 1021, Bat Karadenc, Ege, Marmara fl>5 anında kuvvefllce esecek. Gfil çakanUı olacak. Denof ve Bat Akoenade 2733 demz rrili hata A acBOuluîj Bat Karadenc, Ege, ; ( 3 :'"•••£ & tuk/ju geferi yafea. dfler yerier az M U D U ve açık A 37° 23° Y 28° W° Y 29°23° A 35° 21° Y 25° 14° Y 28°13° Y 25° 19° Y25°19° Y 24° 20° Y 34° 21° Y 25°20° Y 24° 14° B 29° 16° Y 26° 18° Y 28°13° A 31° 16° Y 23° 10° Y 29° 11° Y 25°20° MUSERREF HEKİMOĞLU ANKARA...ANKA Coşku Cezayir 4H J •> "V Tunus Kahire MehingtonA 31° Zunh Y 23° Kıbnsta Yeni Bir Sürece Doğnı... (Başlarafı 1. Sayfada) ten sonra zirvenin gerçekleşmesi konusunlomatik bir riski içeren bu tutum, son 2,5 yıl da ümitli olduğunu şöylemiştir. Şimdilik dipiçinde Türk tarafının işine yaramıştır. Çünkü lomatik çevrelerdeki beklenti, zirvenin temdeğişik platformlarda Rumlann masadan ka muz ayında gerçekleşeceği yolundadır. çan taraf olduklarını, BM Genel SekreteriBugünkü aşamada Türkiye'nin Kıbns'ta nin hazırladığı 29 Mart Belgesi'ni reddettik asker indirimine gitmeyeceği açık biçimde lerini sürekli işleyen Türk tarafı, 1286 martın ortaya çıkmıştır. Cumhurbaşkanı Evren, Wasdan beri Rum yönetiminin uzlaşmazlığını vur hington ziyareti sırasında bu konunun altını gulayabilmiştir. değişik vesileleıie özellikle çizmiştir. Türk heAma artık öyle anlaşılıyor ki, deniz bitmiş yetine yakın kaynaklara göre Reagan yönetir. Dışişleri çevrelerinde geçerli bakış açısı timi de Vvashington'daki temaslarda Türkrye1 şöyle özetlenebilır: nin asker çekmesine dönük herhangi bir açık Karşı taraf kabul etmediğine göre 29 Mart telkinde bulunmamıştır. Vvashington, BM GeBelgesi'ndeki ısran sonsuza kadar sürdürme nel Sekreteri'nin iyi niyet çabalarının destekoJanağı yoktur. Aynca böyle bir tutum hatalı lenmesini ve Denktaş'la Vasiliu'nun bu çero)ur. Zira günü gelince, gerektiğinde Türk ta çevede masaya oturarak toplumlararası görafı da tıpkı 1986 martında Rumlann yaptığı rüşmelerin yeniden başlamasını istemektegibi bir başka belgeyi reddedebilme kartını dir. Washington'a göre diyalogsuzluk Kıbns elinde bulundurabilmelidir. sorununun "Enternasyonalize edilmesi"ne, 29 Mart Belgesi'nde Türk tarafı için öngö örneğin Sovyetler'in işin Içine daha fazla girrülen bazı ödünler vardı; bu ödünleri karşı ta mesine yol açabilir. Onun için Reagan yöneraf cebine indirip, şimdi yenilerini isteyebilir timi, Türk tarafının 29 Mart Belgesi'ne ilişkin miydi? Daha dogrusu "salamdan bir dilim ısranndan vazgeçmesini de olumlu karşıladaha kesilmiş olduğu" söylenebilir miydi? mış gözüküyor. Üst düzeyde bir Dışişleri yetkilisi bu soruya Diyalog sürecinin başlaması ve devam et"Bekje olmayınca tavizler de olmaz, ortadan mesinden yanadır Ankara da. Çünkü böylekalkar" yanıtını verdi; 29 Mart Belgesi'nden ce bir çok değişik forumda Türkiye'ye yönevazgeçmenin Kıbns'ta bir zemin kaybı anla lik diplomatik baskılardan kurtulmak, en mına gelmediğini söyledi. Ayrıca bir nokta azından baskıları hafifletmek olanağına kaya daha işaret etti: DenktaşVasiliu diyaloğu vuşacaktır; asker çekilmesi yolundaki isteknun dayanacağı zemin önem taşıyordu. Bu leri ise "henüz görüşmelerin surdüğü"nü vurzemini oluşturacak temel itkeler, "iki kesim gulayarak karşılayabilecektir. lilik", "iki topumlu", "bağımsız ve bağlantısız", Evet öyle. "federal" bir devletti. Bu temel ilkelerin çerKıbns'ta yeni bir sürecin eşiğindeyiz. Bu çevesinde Türkler ve Rumlar, "eşit" siyasal yenilik 29 Mart Belgesi'nin sahneden çekiltaraflar olarak görüşme masasına oturacak mesinde yatıyor. lardı. Bu temel ilkelerden vazgeçmenin keAma o kadar da heyecan verici bir gelişsinlikle söz konusu olamayacağı belirtiliyor. me değil bu. Kıbns sorunu sanki nihai çöDenktaşA/asiliu zirvesi Türk tarafına göre an züme kavuşmuş gibidir; zira nihai çözüm o cak böyle bir çerçevede gerçekleşebilecek kadar belirsiz bir uzak tarihe atılmış gözükütir. BM Genel Sekreterı Perez de Cuellar dün yor ki, kimse Kıbrıs'tan söz ederken şöyle ya Cumhurbaşkanı Evren ile BM'de görüştük da böyle fazla bir heyecan duymuyor. EVREI VECAMDCCtCumhurbaşkanı Evren'in Washington'da kendisine aynlan otelde kabul ettiği ABD Savunma Bakanı FrankCaducci ile yaptığı göruşmenin ağıdığını, Türkiye'nin SEİA ile ilgili beklentileri oluşturdu. (Fotoğraf: AP) ilişkileri etkilemesin (Baştarafı 1. Sayfada) Rauf Donklaş'la görüşecek olan Evren'den yeni girişimi konusunda destek vermesini istedi. Evren, Genel Sekretere, "Kıbns'ta iki toplumun eşit politik statüde katılacağı, iki toplumlu, iki kesimli bir federal devlet oluşturulması yolundaki çabalannın desteklendiğini" söyledi. Cumhurbaşkanı Evren, dün New York'ta Örtadoğu araştırmalar. konusunda uzman bir kuruluş olan Dışilişkiler Konseyi'nde bir konuşma yaptı. Evren, ABD Kongresi'nde sık sık gündeme getirilen Ermeni karar tasarılarına değinirken şunları söyledi: "70 yıldan fazla bir zaman önce meydana gelen olaylaria ilgili olarak ABD Kongresi'ne sunulan ve tarihi tahrif edip, Türk halkının geçmişini karalayan karar tasarılan, milletimizi hayal edebileceğinizden çok fazla üzüyor ve Türk kamuoyunda büyük tepki ve öfke yaratıyor." Kıbns konusunda adada kalıcı ve adil bir çözüm dışındaki çözümlere yönelik müdahalelerin, Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamayacağını kaydeden Evren konuşmasını şöyle sürdürdü: "Gecmişte TürkABD ilişkileriCumhurbaşkanı Evren, Türkiye'nin, Varşova Paktı üyesi komşuları SSCB ve Bulgaristan ile de "Bağımsızlık, egemenlik, toprak bütünlüğü, içişierine karışmama ve eşit hak ilkelerine dayalı iyi komşuluk ve işbirligi ilişkilerini korumavı amaçladığım" söyledi. 1,5 milyonluk Türk azınlığın dummu konusunda, önce her türlü girişimi reddeden Bulgar yönetiminin, şimdi bir görüşme süreci 1 Evren konuşmasında, Türkiye başlatılmasına razı olduğunu söynin Yunanistan'la olan sorunları leyen Evren, "Bulgaristan'ın gerna eşitlik ilkesine dayalı anlamlı çek niyeti, bu görüşmeler sırasıngörüşmelerle barışçı çözüm bul da açıklığa kavuşacak" dedi. mayı samimiyetle arzu ettiğini Cumhurbaşkanı Evren, Türkkaydetti. İki ülkenin tarihte, çok daha lerin tarih boyunca kurdukları ciddi sorunları diyalog ve uzlaşma devletlerde hak ve hukuk ilkesini ile çözdüğünü hatırlatan Evren, gözettiklerini kaydederek "Top"Göriiş aynhklannın giderilmesi raklan içinde yaşayan azınlıklara ile birlikte güven ortamının can bu ilke uyannca gösterilen hoşgölandınlıp verimli bir işbirliğinin rii, Türkiye'nin dikkati çeken bir kurulması, her iki ülkenin uzun özelliğidir" dedi. Cumhurbaşkanı şöyle konuştu: dönemdeki temel çıkarianna hiz"Sık sık bdirtilen bir tarihi germet edecektir" şeklinde konuştu. Türk ve Yunan başbakanlan çektir ki, Türkiye, ezilen azınlıkarasında başlatılan diyaloğun bu lara da sığınak olmuştur. 1492'de nihai hedefin gerçekleşmesine yol daha Amerika keşfedüirken Avruaçmasının ümit edildiğini söyleyen pa'da engizisyondan kaçan YahuEvren, "Türkiye, bu amaca ulaş diler Türkiye'ye sığınmışDr. Bugün mak için kendi payına düşeni iç de Yabudiler 500 yıldır yaptıkları gibi, Türkiye'de mutluluk ve banş içinde yaşamakta, din, kültür ve geleneklerini koruyup zenginleştirmektedirler. Aynı şekilde, Yunan ve Ermeni asülı vatandaşlanmız da kanun koruması altında mutlu ve müreffeh bir hayat sürtumu "görüşme ihb'malini azaltan dürmektedir." uzlaşmaz bir tavır" olarak niteliyor. Türkiye'nin yapısı ve demokraBağlantısız ülkeler hareketi Kıbrıs temas gunıbunu oluşturan ülke siye bağlılığı konusunda bilgi velerin Birleşmiş Milletler'deki dainü ren Cumhurbaşkanı Evren, Irantemsilcileri, Güney Kıbrıs'a geldi Irak savaşı konusunda da "Türkiye'nin adil ve onurlu bir barış ler. için çaba harcadıgını" belirtti. Bağlantısız ülke temsilcileri, Savaşın başından beri Türkiye^ Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu nin etkin bir tarafsızlık siyaseti izve Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu lediğini hatırlatan Cumhurbaşkaile görüştüler. nı, her iki ülkenin diplomatik ilişkilerinin Türkiye tarafından yürüVasiliu, temsilcilere hitaben yap tülmesine dikkat çekti. tığı konuşmada, bağlantısız ülkeleCumhurbaşkanı, Ortadoğu'da rin Kıbrıs sorununagösterdiği ilgi çözümün, İsrail işgal ettiği toprakden memnun olduklarını söyledi. lardan ve Filistin halkının meşru Grup Başkanı Cezayir temsilci haklarının tanınması ile mürakün si ise, Kıbrıs sorununun, sadece olacağım ve Türkiye'nin, ilgili büKıbns için değil, bağlantısızlar ha tün tarafların katıldığı bir uluslareketinin tümü için bir "tahrik" rarası konferans toplanmasına taraftar olduğunu sözlerine ekledi. oluşturduğunu iddia etti. nin Kıbns sorunu ynzünden bozuldugu bunalım dönemleri yaşadık. ABD silah ambargosu, Türk Silahlı Kusvelleri'ni zayıflatmıştır. Yine bugün bazı çevreler, Türkiye'ye verilen yardımı Kıbns konusuna bağlamaya calışmaktadırlar. Şunu belirtmek isterim ki, Kıbns sonınuna geçmişte katkı saglamayan bu girişimler, gelecekte de saglamayacaktır. Bu tür girişimler, yalmzca, Kıbrıs sorununu zorlaştanr ve TürkABD dostluguna zarar verir." tenlikle yerine getirecektir" dedi. SSCBBulgaristan İstanbul'un yitik güzelliğini Vaniköy tepelerinde buldum önceki gün. Yeşil bir koruya tırmamrken Boğaz'ı seyretmek mutluluk doğrusu. Eski dostlanm Versan'lar oturuyor bu yeşil tepede. Uzun yıllannı yurtdışında geciren bir diplomat için güzel bir emeklilik koşesi. Cerrahpaşa Dahiliye Kliniği'nin altıncı katından sonra sduğu onlarda aldım. ABD'den gelen Profesör Doktor Münci Kalayoğlu'nu selamladım. Yeni karaciğer masalları dinledim. Gerçekten masal gibi. Geçen hafta dayazdım, Profesör Doktor Münci Kalayoğlu Pittsburgh Tıp Fakürtesi'nde ders veriyor. Aynca Pittsburgh'daki karaciğer merkezinin başkanı. Her gün önemli ameliyatlar yapıyor. Hasta organların yerine sağlam organlar takıyor. Sağlığı, hatta yaşamı tehlikeye giren bir kişiyi yeniden yaşama döndürüyor. Karaciğer nakli ABD'de çok uygulanan bir yöntem artık. Bu ameliyatta en iyi sonuçlar alan merkez Pittsburgh. O rnerkezin Türk Başkanı Profesör Doktor Kalayoğlu, karaciğer naklinde başarı oranını yüzde 92'ye ulaştırarak rekor kırıyor. Konuşurken ellerine baktım. Abidin Dino'yu anımsadım. Bir gün bu ellerin de resmini yapar belkj. Çok sevdiğim Profesör Hüsnü Göksel'in, rahmetli Nurhan Avman'ın, Profesör Erol Güven, Aydın Aytaç ya da Yılmaz Sanaç'ın ellerini ne güzel çizer kimbilir! Cerrah olmak için yaratılan eller onlar. İyi bir cerrahın ellerinde de başka bir giz, bir şiir, bir coşku var elbet. Bence coşku her mesIekte önemli bir olay. Bir hastayı sağlığına kavuşturmak da az coşku değil. Hasta bir kalp yeniden çarpıyor, hasta bir böbrek sağlarnıyla değişerek işlevini sürdürüyor, hasta bir pankreas çıkıyor, sağlamı takılıyor, hasta bir karaciğer siroza, kansere de dönüşse yaşamak umudu yok olmuyor. Çünkü her an yenisiyle değişebilir. Değisen organların uluslar arasında yoğun bir trafı1 ği de var. Örneğin Pittsburgh'a Paris'ten, Kanada'dan, Toronto . dan, Arjantin'den, Brezilya'dan bir telefon geliyor. Uçaklar cerrah ve karaciğer taşıyor hastalara. Geri kalmış bir ülkenin insanı olarak gönlümde buruk bir sevınçle dinliyorum bunları. Tip bilimirtdeki gelışmeler çok umutlu, takma organlar ölümü gündemden siliyor, yaşama gücü gelişiyor. Ama bir üniversite kliniğinin durumunu, doktor, hemşire, öteki görevlilerin çalışma koşullarını yakından görünce dünyanın b/çok ülkesinde uygulanan bir yöntem i ancak masal türü dinliyoruz. Geri kalmışlık diken gibi batıyor yüreğimize! Çok iyi doktorlanmız var, ama gerekli araç gereç var mı kliniklerde? Araştırma yapılıyor mu, bu araştırmalar için gerekli ödenek veriliyor mu? Uluslararası kongrelere kaç kişi katılıyor, hesabı yapılsa hayli acı bir tablo oluşur sanırım. Bir yanda hastane kapılarında aylarca sıra bekleyenler, bir yanda uçağa atlayıp ABD kliniklerinde tedavi görenlerle bir siyah beyaz tablosu. Yabancı ülkelere giden hastalarla yitirdiğimiz döviz de caba. Ancak bir ülkenin belli bir sağlık politikası olmazsa, bilimin ışığından yoksunsa, kısaca insan sevgisi gelişmemişse zenginler yaşar, fakirler ölür; bu da olağan karşılanır değil mi? Yıllarcaönce Doktor Kalayoğlu'nun yaşadığı bir düş kırıklh ğını anımsıyorum. ABD'de öğrendiklerini Türkiye'de uygulamak coşkusu soluverdi. Böyle bir merkezi kurmak önerisi lüks diye yorumlandı. Yılda binlerce kişi ishalden ölürken karaciğerle uğraşılmaz dediler. Belli bir politikayla ishalden ölenler de kurtanlır, karaciğer merkezi de kurulur, ama bilimin ışığında bir politika üretilmeyince böyle çağdışı yaklaşımlardan kaçınılamıyor! • * • Belki de duydunuz; ABD'de yasallaşmış bir yöntem var, kimi hastalar öldükten sonra organlarını bağışlamak için bir belge veriyorlar. Doktorla hasta arasında bir anlaşma bu. Zorunluluk yok, ama bu bağışı çok kişi içtenlikle yapıyor. Bir yaşam sona erince tüm organlar ölmüyor çünkü. Tersine gözler, kalp, karaciğer, pankreas, böbrekler canlı kalıyor. Giderek başka vücutlarda yeni bir yaşam kazanıyorl Vaktiyle Ankara'da Göz Bankası kurulduğu zaman beo de gözlerimi bağışlamaya karar verdim. Dünyaya bakmaya devam edeceğimi düşünerek büyük coşku duydum. Hiçbir din böyle bir bağ'şı yasaklayamaz bence. Çünkü bu organ vererek can veriyorsanız hastalara, ölümden yaşama döndürüyorsunuz, daha güzel sevap olabilir mi? Ancak ülkemizde bu tür bağışların işlerliği yok. Çünkü bu da bir altyapı sorunu. istenirse, kesin karar verilirse o altyapı da oluşur, ama önce insan sevgisini geliştiren bir toplum olmak gerekiyor galiba. Ben karar verdim, öldükten sonra hâlâ canlı kalan organlarımı alsınlar. Görmeyen bir kişi dünyaya benim gözlerimle baksın, güzel günler görsün, güzelliklerle parlasın. Karaciğerimi alsınlar, sararan bir kişiye pembelik versın biraz. Ya da kalbim, hasta bir kalbi onarır mı acaba, sevgisiz soğuk bir kalbi biraz ısıtır mı? Hayal gücüm buradan öteye gidemiyor. Çünkü bilim dalında sevgiye dönük araştırmalarda doyurucu bir buluş yok henüz. Sevmeyi bilmeyenlere öğretmek güç, hatta olanaksız. Sonra takma sevgi olmaz! Sevgiyi bir toplumun insana bakışı üretebiliyor. insana sevgiyle bakan bir toplumda tüm sorunlar da insanca bir çözüme ulaşıyor. Yoksa kalp değiştirmenin, karaciğer, böbrek, göz bağışının anlamı kalmıyor. Yaşamı uzatmak ancak sevgiyle, hoşgörüyle, sıcak iletişimlerle değer kazanabilir. Profesör Kalayoğlu'dan dinlediklerimle bir klinik koridorunda tanık olduğum oJayların çelişkisinı anlatmak kolay değil. Bir hastane olayını yaşamak gerekiyor. İnsan sevgisini, sağlık sorunlarına bakış açısının çözüm yöntemlerinin cüceliği çok düşündürücü. Kimi hastalar kapıdan giremiyor, girseler çıkamıyorlar; ilaç parası bulamadıkları için oğlunu, kocasını ölüme bırakanlar var. Genç bir kadının yakanşı kalbimi tırmalıyor. Kocası 38 yaşında, çocukluğunda geçirdiği bir hastalık nedeniyle kalp yıpranmış, günde 150 bin liralık ilaç gerekiyor. Genç kadın tarifsiz k e d e r l e r ^ içinde; bir yanda sevdiği erkek, bir yanda parasızlık, günde 150 bin lira ödemek kolay mı? Fakir hasta olmak ölümü göze almak demek! özal hükümetinin meşhur FakFukFon'u da yalnız ANAP'lılar için işliyor galiba! • •• Pittsburgh Karaciğer Merkezi'nin Türk başkanına sordum: Mutlu musunuz? Bir doktor olarak mutluyum, dedi gözleri parlayarak. Tıp fakültesinde bir kürsüm var, öğrencilerim var, ders veriyorum, klinikte ameliyatiar yapıyor, hasta insanları iyiliğe kavuşturuyorum. Her sabah büyük bir sevinçle gidiyorum kliniğe. ölüm çanları çalarken umutlu bir yaşam şarkısım başlatmak bana coşku veriyor. Konuşurken sesi gülüyor, güzel eşi de paylaşıyor coşkusunu. Bir basketçi kız öyküsünü anlatıyor. Takma karaciğeriyle o kızın yeniden top oynayabilmesinin sevinci ya da 6 aylık bir bebeğin bir bıçakla ölümden dönüşü, müthiş bir olay diyor. Bir doktorun her gün hastalanna coşkuyla yönelmesi güzel bir olay elbet. Ülkemizdeki kliniklerde kaç doktor bu coşkuyu koruyabiliyor acaba? Altyapı sorunlarından fakir hastalara kadar uzanan karanlığı delmek kolay değil her gün. Mesleğine sevgisini saygısını koruyabilenlere büyük hayranlık duyuyorum doğrusu. Coşku bir mesleğe özgü duygu değil kuşkusuz. Her meslekte, her düzeyde gerekiyor. Ama nerede? Kaç kişi görevine coşkuyla gidiyor her sabah? Örneğin kaç bakan ülkemiz için iyi bir görev vermek coşkusuyla koftuğuna oturuyor? Kaç bürokrat coşkuyla güne başlıyor, kaç politikacı milyonların özlemini yüreğinde hissederek görevini yapıyor? Yazımı SHP'nin yeni yöneticilerine coşkulu çabalar dileyerek sona erdiriyorum. Rum kesimi Kıbrıs'ta sil baştan savunmaya 266 milyar lira ayırdı KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlığı sözcülüğü, bu artışm "Cenevre görüşmesi öncesinde Rumlann barıştan yana olmadığmı gösterdiğini" belirtli. tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA Kıbns Rum yönetimi, savunma masraflarına yeniden 266 milyar 597 milyon 592 bin TL ayırdı. Rum kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Kıbns Rum yönetiminin temsilciler meclisindeki Savunmayı Güçlendirme özel Fonu yönetimine 1988 içinde 88 milyon 865 bin 864 Kıbns Lirası (266 milyar 597 milyon 592 bin TL) harcama yetkisi verildi. Bu tutar, teslim alınan askeri malzemeyi satın aimak için alınan borcu ödemek ve 1988 içinde başka askeri malzeme daha almak için kullanılacak. KKTC Dışişleri ve Savunma Bakanlığı sözcüsü, konuyla ilgili açıklamasında, Kıbns Rum Temsilciler Meclisi'nin dünkü birleşiminde ele alma durumunda olduğu bu yeni harcamaları, "Rumlann büyük harcamalarla yüriıtülen silahlanma çsbasının yeni ve en bariz bir örneği" olarak nıtelendirdi. Sözcü, "Aklıselim sahibi insanlann bu tür maceraperest yöntemlerle hiçbir yere vanlama>>acagını bilmesi gerektiğini, bu tür davranışların toplumlararası görüşmelerin ba$latılması çabalannın yiırütüldüğu bir doneme rasItmasının iyi niyetle bagdaşmadıgını" belirtti. (Baf tarafı 1. Sayfada) vizier de yok olmuş olur" dediği bildirildi. BM diplomatik kaynaklanna göre Denktaş'ı 29 Mart Belgesi koşulundan vazgeçmeye Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ikna etti. Denktaş'ın tutumundaki bu değişiklik sonrasında son bir haftadır BM Kıbrıs özel temsilcisi Oscar Camillion ile Cenevre buluşmasına ilişkin yoğun temaslar sürüyor. Camillion ve Denktaş, Cenevre'de açiklanacak olan bildiri üzerinde çalışıyorlar. Ayrıca şimdiye dek temmuz ortalarında çeşitli tarihler söz konusu olmasına rağmen halen Cenevre zirvesi için kesin bir tarih verilmediği bildiriliyor. Genel sekreterin özellikle bir tarih vermek istemediğini belirten yetkililer, şimdiye kadar önerilerini yaah vermekten kaçındığını kaydediyorlar. Bir KKTC yetkilisine göre genel sekreterin önerilerini, Camillion sözlü olarak taraflara iletiyor. Alınan notlarla görüşmelere devam ediliyor. Genel Sekreter Javier Perez de Cuellar Cenevre görüşmesini önerirken, göriişmede iki metin üzerinde anlaşılmasını istemişti. Binncisi bir yazılı açıklama niteliğin^e olacaktı. Bu açıklamada iki tarafın da bir görüşme sürecine girdiği belirtilecekti. Genel sekreter bunu yemek sırasında okuyacaktı. tkinci metin ise bu yemeği takiben Camillion'un gözetimi altında görüşmelere başlanacağını ifade edecekti. Genel sekreter bunu şöyle ifade etmişti: "Bu metinle iki lider hiçbir ön koşul olmaksızın Kıbns sonınunu 1977 ve 1979 anlaşmalan temelinde tüm yönleriyle tartışmak üzere görüşmelere başlamak için anlaşmışlardır. Bu gönişmeleri haziran 1989'da sonuçlandırmaya çaba göstereceklerdir. Karşılıklı tartışmaların iyi niyetle sürebilmesi için birbirlerinin endişelerine saygı gösterecek lerdir. tkinci metin aynca görüşmelerin sürdürülebilmesi için üzerinde anlaşmaya vanlan bir işlerlik biçimini tanımlayacaktır. Görüşmelerin, özellikle pazarlık sürecinin sonuçlandmlacagı BM tarafından hazırlanan gayri resmi bir dokümanla belirlenen zaman cetveli oluşturulması ile ilgilenmesini öneriyorum. Bu sırada iki taraf da sorunun merkezine ilişkin elemanların üzerinde anlaşmaya vanlan tammını tespit edeceklerdir. Bir anlaşmanın elemanlannı belirleyeceklerdir. Halen anlaşmazlıklann mevcut olduğu noktalarda müzakereye de>am edeceklerdir. Zaman zaınan özel temsilcim iki lidere benim önerilerimin yanı sıra programa nasıl devam edeceklerini bildirecektir." Genel sekreterin bu önerisi Rum tarafınca olduğu gibi kabul edildi. Türk tarafı ise önce 29 Mart Belgesi'nin mevcudiyetinin belirtilmesi koşulu ile Cenevre görüşmesinde yalmzca bir açıklama yapılmasından yana olduklarını belirtti. Bu açıklama BM çevrelerinde Cenevre zirvesini tehlikeye atar nitelikte bir açıklama olarak yorumlandı. Türkiye hükümeti de Cenevre zirvesinin gerçekleştirilmesinden yana çıktı. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın Kıbns ziyaretini Denktaş'ın "ikna edilmesi" olarak yorumlayan bir Batılı diplomat, bu ziyaretin "29 Mart Belgesi sonınunu çözdüğünü" söylüyor. KKTC'nin yanı sıra Türkiye de Cenevre zirvesinin "resmi olmayan bir görüşme" olması yönünde ısrarlanru sürdürüyor. Kıbns'ta Camillion ile Denktaş arasında bir haftadır yapılan görüşmelerin bu sorunu çözmeye yönelik olduğu kaydedilmekte. Vasiliu: \apıcı bir diyaloğun başlayacağını umuyorum LEFKOŞA (AA)Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu, BM Genel Sekreteri'nin yeni girişiminden çok ümitli olduğunu, Kıbns sonınuna adil, kalıcı ve kapsamlı bir çözüm bulmayı amaçlayan özlü, yapıcı ve hızlı diyaloğun başlayacağını umduğunu söyledi. Bazı büyükelçilerin güven mektuplannı sunmalan dolayısıyla düzerlenen törende konuşan Vasiliu, çözümünancak, "bütünTürkişgal kuvvetlerinin ve goçmenlerinin aradan çekilmesi, uluslararası garantiler sağlanması ve Kıbns halkının temel özgürlüklerinin iadesi" halinde bir anlam taşıyacağını iddia etti. Vasiliu, "Türk tarafını ikna etmek için" dost ülkelerin desıeğine ihtiyaçları bulunduğunu, Kıbrıs'ın askerden anndırıJrnası önerisini de bu düşünceyle sunduklannı kaydetti. Öte yandan, Denktaş ile Vasiliu arasında, Cenevre'de yapılması beklenen göruşmenin tarihi henüz belirlenmedi. Türk tarafı, BM Genel Sekreteri'nin özel temsilcisinden, bazı konularda "tatmin edid" açıklama beklerken, Rumiar bu tu Ne nedir? 29 Mart 1986 çerçeve anlaşma Easlağı, 29 Mart 1986 belgesi, BM Genel Sekreteri Javier Perez de Cuellar'ın Kıbrıs'ta iki toplum arasında uzlaşma çabalannı ger;ekleştirmek amacıyla açıkladığı bir çerçeve anlaşma taslağıdır. Genel Sekreter'in açıkladığı bu belgeyi KKTC tarafı hemen kabul ettiğini açıklarken Rum yönetimi ısrarla reddetti. CİSAN CİDE ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL'A ÇAĞRI Murakıbı bulunduğumuz Cisan Cide Orman Ürünleri Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi'nin 17 Temmuz 1987 tarihînde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında seçilen Yönetim Kurulu'nun bugüne kadar toplamp görev bölümü yapamaması, şirketin 1987 yılı olağan Genel Kurulu'nun toplanamaması, talep etmemize rağmen Şirket kayıt ve hesaplarının tarafımıza inceleme için ibraz edilmemesi hususlan muvacehesinde, Türk Ticaret Kanunu'nun 353'üncu maddesiyle 355 ve 365 inci maddeleri hükümleri gereğince murakıplar olarak Şirket Genel Kurulu'nu aşağıdaki gündemi görüşmek üzere olağanüstü olarak toplantıya çağırmak zarureti hasıl olmuştur. Toplantı 6 ağustos cumartesi saat 11 .OO'de tsıanbul Taksim Etap Marmara Oteli toplantı salonunda olacaktır. Hissedarların sahibi bulundukları hisseleri bankaya tevdi ederek alacakları depo makbuzlarını toplantı gününden bir hafta öncesine kadar Cinnah Caddesi Hava Sokak 2/5 adresinde murakıplığımıza ibrazla toplantıya giriş kartı almaları gerekmektedir. Toplantıya bizzat iştirak edemeyecek olan hissedarlar yerlerine hissedarlar arasından vekil tayini suretiyle kendilerini temsil ettirebilirler. llan olunur. GÜNDEM: 1 Açılış ve Başkanlık Divanı teşkili. 2 Başkanlık Divanına Genel Kurul zabıtlarının ve cetvellerinin imzası hususunda yetki verilmesi. 3 Eski Yönetim Kurulu üyelerinin azli ile yeni Yönetim Kurulu üyelerinin seçimi. 4 Yeni murakıplann seçimi. 5 Şirkete ait fabrikaya ilişkin olarak tapuya şerh verilen kira mukavelesi konusunun müzakeresi ve bu konuda yapılacak işlemler hususunda karar ittihazı. 6 Dilek ve temenniler. • Borsada işlemler M tahMi I H I rtf^eMMt (ştefn agırtM En çoksUeşme rstapn endişük enyttsek kapanıs niktan ftyatı rmktan ort.fiy. Utçim.(BU) 22000 22000 22000 22000 355 22000 350 22000 ^rçeik 600 •5100 6000 5100 5100 675 5100 5100 Jagfaş 2300 2300 2300 850 2300 850 2300 2300 iotuÇımentD 14300 14000 390 14000 300 14000 14000 14000 4100 4025 1518 4050 750 4059 peJik Hatat 4025 4100 >msa(BÛ) 14000 1150 13500 400 13543 13300 13700 13500 JukurovaEl 15500 15400 15600 15400 4125 15600 1900 15537 Mktaş 4050 630 4100 500 4100 4100 4100 4100 Ea baçı Yat 1150 1150 200 1150 200 1150 1150 1150 2650 2675 Ege Bıracılık 2675 2675 350 2675 300 2675 Ege Gubre 4500 4400 4400 200 4400 200 4400 4400 400 Enka HoMmg 2025 1850 400 1850 1850 1850 1850 Eregli D.Ç 4000 3925 750 4000 250 3995 4025 4000 SoodYear 22000 21500 532 250 21722 22000 21500 21500 îübreFab. 990 1010 1010 150 1010 1010 1010 300 Hekta? 2200 2142 2125 2125 2150 437 2150 250 zımf DÇ 1100 820 820 820 820 1000 820 1000 (artnnsan 1500 1475 1500 14090 1500 2850 1493 1475 (av 18800 18000 200 18000 150 18025 18100 18000 (epezElekt 6000 6100 6100 6100 400 6100 300 6100 (oçHoUing 3175 3150 3175 3150 2250 1550 3168 3175 (ordsa (BU) 8050 7900 8100 7900 1590 8000 300 7990 <oruma Tar. 3150 3200 3200 3200 150 100 3200 3200 <oç Yatınm 2150 2150 2150 2150 963 2150 600 2150 12400 12000 jssa(BÜ) 12400 12000 540 12400 150 12190 vletaş 1000 1000 1000 1000 350 1000 100 1000 )tosan 2525 2200 2225 2200 1197.5 2225 350 2208 tobak 1400 1400 1425 1419 1400 9520 1425 7500 Sarkuysan 2925 2875 2950 1670 1250 2875 2900 2899 rrjemDdk 6850 6400 6750 450 6400 1405 6500 6526 ş Bankası(K) 3000000 13000000 3000000 3000000 1 3000000 1 13000000 rşişe Cam 1325 1275 1325 1325 2299 950 1325 1296 r Siemens 22000 20500 21500 20500 355 20500 200 20750 Yas2Ş 1075 1075 1075 1075 1500 1075 1100 1075 Çeşme Al 12600 13800 13800 13800 50 13800 50 13800 MarmarisAJ. 700 700 700 700 1250 700 850 700 Deva HokJing 3000 3000 3000 3000 100 3000 100 3000 'mar Su 300 300 300 300 300 300 300 300 Teleta* 3975 1490 3800 4000 600 3930 4000 3900 ..........M.SS4.S0 Maeı kacai: 244.2MÎ7S H»«**ksic 4M.M SUatM tmpu.... ...2*3 llllllj JncehseBugünkü Bugünkü Bugünkü Denktaş pazartesi günü (Baştarafı I. Sayfada) üzerinden Ankara'ya gelecek. Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından resmi devlet töreni ile Esenboğa Havalimanı'nda karşılanacak olan Denktaş'ın ziyareti 3 gün sürecek. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, çarşamba günü Türkiye'den aynlacak. Denktaş, bu süre içerisinde Cumhurbaşkanı Kenan Evren ve Başbakan Turgut Özal ile görüşecek. Görüşmelere aynca Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan ve diğer bazı yetkililer de katılacak. Bu tür bir resmi ziyaret, KKTC'nin kurııluşundan bu yana ilk kez gerçekleşiyor. Sa>in Denktaş'ın ziyareti öncesinde bir ön değerlendirme yapabilir misiniz? Yani davette geç kalınmış mıdır, yoksa zamanlama uygun mudur? KORHAN Bu davet tam zamanında yapılmıştır. Geç kalınması gibi bir durum söz konusu değildir. Çok isabetli ve tam zamanında yapılan bir davettir. BM Genel Sekreteri'nin açış konuşması üzerindeki anlaşmazlık' çözümlendi mi? KORHAN Hayır, anlaşmazlık henüz çözümlenmedi. Zaten çözümlenmediği için görüşmeler sürdürülüyor. Türkiye, Kıbns'tan asker çekmeme konusunda kesin güvence verdi mi? KORHAN Evet. Bu konuda Türk yetkililer tarafından yapılan açıklamalar bizi tatmin etti. Yani biz yapılan açıklamalan, beyanatları kesin bir güvence olarak değerlendiriyoruz. Sözleşmeli personel izin kııllanabilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Kamu iktisadi kuruluşlannda çalışan sözleşmeli personele bazı yeni haklar getiren kararname yayımlandı. Sözleşmeli personelin çalıştınlmasına ilişkin kanun hükmünde kararnamede yapılan değişiklikle, sözleşmeli personele; kendisinin veya annesinin, babasımn, eşinin, çocuğunun, kardeşinin evlenmesi halinde S günden fazla olmamak üzere izin kullanması imkânı sağlandı. Yapılan bir başka değişiklikle de, sözleşmeli personelden Emekli Sandığı ile ilişkisi devam edenlerin, sözleşmeli statüye geçmeden önceki sağlık yardımları ve sağlık izin haklannın devamı uygun görüldü. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan kanun hükmünde kararname ile 1 Mart 1975'den sonra, kadrosuzluk nedeniyle derece yükselmesi yapamayanların, kadro dunımuna bakılmaksızın kademe ilerlemesi ve derece yükseltmelerinin yapılması yolu da açıldı. Buna göre, devlet memurlanndan, kadrosuzluk nedeniyle terfi edemeyen personelin, başanlı hizmet süreleri, her yü bir kademe, üç yılda bir de bir derece ilerlemesi verilmesi suretiyle kadro şartı aranmaksızın değerlendirilecek. Tam zatnanı KKTC'nin Ankara'daki büyükelçisi Oğuz Ramadan Kprhan, ziyaretin tam zamanında gerçekleştiğini söyledi. Büyükelçi Korhan'a yöneltilen sorular ve yanıtları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle