19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HAVA DURUMU Man Meteorotoji Genel Mudurlugu: nden alınan bitgiye göre, bütun bölgelerimız az bulutlu ve açık geçecek. HAVA SICAKUĞI. Artacak. RÜZGÂR Kuzey ve baö yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Denizterde, Marmara ve Karadeniz1 de gundoğusu ve kestslemeden öteki denizlenmızde gunbatısı ve karayekjen 24 yer yer 5 kuvvetinde. Saatte 416 yer yer 21 deniz wâ n 3 Z tmiuttu ve açık geçecek. RuzgSr kuzey ve bat yönhızla esecek, dentz mutedıl dalga/ı | e n j e r hafif ara sıra orta kuvvette esecek. göl hafif çalolacak tahmını dalga yuksekliğı 05 Kantıiı olacak, göruş uzaMıöı 10 km. dolayında bulunacak. ila 1 metre yer yer 15 metre dolayında bulunacak. Van Gölü'nde ha Ö * * €^ &>**> ~ rt<n«* *. ss» /S *&' Q Adıyvnan Atyon «Cn Ankara Antakya Antalya Artvın HABERLERİN DEVAMI TURKIYE'DE BUGÜN | A 32° 18° OıyarbakH A A A 28° 1S° ESme A 32° 17" Erancan A A 26° 12° Eraınım A A 25° 11° Estoşahır A A 28° 12° Gaaanhp A 30° 19° Gıresun A 30° 17° Gumujhan» A A 24° 16° HattJr A 34° 16° Isparta A 31° 13° tslanbul A 28° 13° bnır A29°13°Kars A 34° 17° Manısa 28°13°M«sın ZT» 10° Mujla 28° 12° l*ış 32°19°Nıj<)e 22°16°0rtu Amsttrtam Amman Aöna Bajdat Barcetona BasH Betgrad Berfn Bonn Brütaal Budapeste Cenmn Ceay» Cktde Dub» FranMurt 7 HAZİRAN 1988 DÜNYA'DA BUGÜN B A A A Y B Y Y Y Y Y B A A A Y A B A Y Y A 17° 35° 28° 36° 24° 22° 25° 16° 16° 14° 20° 18° 26° 40° 39° 16° 32° 16° 32° 17° 16° 32° A 8 B Y A Mostova Y Munh Y NmYoıit A B Osto B Pans Prag Y ftryad A Roma Y Sotya Y Şan A W Avw A A tınus Y *nedık Y Viyana B W*st»ngtonA Zunh B Lemngrad Londra Madnd 22° 17° 24° «° 24° 21° 15° 26° 13° «° 18° 37° 22° 27° 33° 30° 30° 19° 19° 24° 25° 17° MUST4FA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Diyarbakır'da... sr BkKfc BoM Burca ÇanaMale Çorum Dend A 26° 17» Konya A 26° 9°Kut*ya A 30° 15° HUatya 23°12°Ftas 28°16°Samsbn 28°10°S«t 28°18°Smop 32°18°Snas 24° 10° TekmiaO A 26° 10° Kjstamonu A 25° 8°Tratem A 27° 10° Ka»wn A 27° 10° Tünrai A 30° 16° KjrtdanKı A 29°14°U5* A 26°12°VSm A 27°T2°*Hgal A 30° 14° Zonouö* Gm A açık B buMu K tark S as» V Katare Kopenhjg KMn Letoşa CUNEYT ARCAYUREK yazıyor (Baîtamfı 1. Sayfada) ler de "ana problemlerde" hangi nedenlerle çözüme gidilemediğini açık seçik ortaya koyuyor. Edinilen bilgilerle yapılan açıklamalar, Özal'ın Atina zıyaretine beş kala Davos ruhunun henüz sağlam bir temele oturmadığı kanısını güçiendiriyor. Örneğin, DYP lideri Demirel'in Dışişleri Bakanı Yılmaz'dan edindiği izlenime göre, "son Atina ziyaretinde güçlükle kurulan ilişkiler neredeyse kopacaktı". Yunanlılar diyalog göruntusü altında "Türkiye ile aralanndaki so runları 'sıralamaya' bile rıza göstermemişlerdi." Temelde antlaşmalara; bu bir yana, insanlık sorununa ters düşen Batı Trakya uygulamaları gündeme gekjiğinde Atina hemen "konunun hükümranlık hakkını' ilgilendirdiğini" söyleyerek karşı çıkıyordu. Temelde Lozan Antlaşmasına tymüyle aykın olan Ege adalarının silahlandınlmasına değinildiğinde bu kez Atina yine "sorunun 'hükümranlık haklan ile ilgili' olduğunu" öne sürüyor, Yunan topraklarında alınan önlemlerin Yunanistan'ın hakkı olduğunu bildiriyordu. Iki ülke arasında savaşı güncelleştirecek nitelikteki Ege Denizi'ndeki haklar, hava sahasında Yunan direnmeleri söz konusu olunca, Atina'nın tavnnda hiçbir değişiklik görülmüyor, bu iki konu yine "hükümranlık haklarına" bağlanıyordu. Yunanistan gelecekte bir gündemi oluşturmaya yarayacak bu açılışlara karşı çıkarken, "Türkiye ile başlayan diyalogun içeriğine Papandreu'ya karşı hükümet içinde Dile eleştiriler yapıldığını" dokunduruyordu. Kıbrıs'ın özelliği göz önüne alınmazsa, hemen ikili her sorunu kıyısından köşesinden görüşmeye yanaşmayan Atina ile konuşabileceöimız turızm ve ticaret oibi konular kalryordu. Dışişleri bakanları düzeyindeki tıkanmayı anlaşılan Papandreu, "biz iki başbakan oturur konuşuruz" formülüyle önleyebilrnişti. Başbakan Özal, Yunanistan'la ilişkilere, özellikle Kıbns'tan asker çekme sorununa doğrudan bakış açısı getiren demeci, ABD'de Milliyet muhabirine veriyordu Ancak Ozal'ın New York'taki otelinde bir kapıdan çıkan arka kapıdan giren ABD yetkilileriyle asker çekme konusuna eğildiğini gösteren haberler de aynı güne rastlıyordu. ABD'nin asker çekme konusundaki baskıları bugünün olayı değildi. ABD Kongresi'ndeki lobi esintileri geçmiş yıllarda hemen her zaman, hele ABD yardımının ya da Türkiyenin ulusal sorunlarının canlandığı sıralarda ortaya çıkmıştı. Silah ambargosunun sürdüğü sıralarda hükümetlere Kıbrıstaki Türk askerinin çekilmesi için önemli baskılar yapılmıştı O zamanlar işbaşındaki hükümetler "Kıbrıs'ta iki toplumun onaylayacağı bir anlaşmaya varılmadan" veya ada Türkterinin yaşamı güvenceye alınmadan asker çekilmesinin olanaksızlığına işaret etmişlerdi. Kimi zaman çok küçük oranda asker çekilmiş, ancak adadaki askeri güvence gücünü yitirmemişti. Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliniyordu. Asker çekilip çekilmeyeceği sorusuna Ankara'da açık yanıt vermeyen Özal, New York'ta yaptığı görüşmelerden sonra artık "iki ülke anlaşmaya varmadan asker çekmenın bir şey ifade etmeyeceğini" söylüyordu. Muhalefetin istediği zaten buydu. İlginç olan yan, Ozal'ın ABD'deki görüşmelerden sonra bu demeci vermesiydi. Başbakanın AT ülkelerinden sonra ABD'de asker çekme işinde, "baskılarla karşılaştığı" soyleneb''Tdi. Dış baskılarla sonuç alınamayacağını vurgulaması bu olasılığın bellı başlı kanıtıydı. Buradaki yorumlara göre, Başbakan Özal da birkaç bin askerin adadan çekilmesini "göstermelik bir davranış" olarak görüyor, Atina'ya gitmeden önce "Türklerin bir iyiniyet jesti yapmasına bağlanan" bu yönlü haberleri yalanlıyordu. Alışılmışın dışında bir başka gelişme, Kıbns Türklerinin son günlerde içine düştükleri "kuşku. cu ortam" ile ilgiliydi. Türkiye'nin Yunanistan'la masaya oturduğu geçmiş günlerde Ankara; Kıbns Türklerinin lideri Denktaş'ı çağınr, bilgi verir, görüş alışverişinde bulunurdu. Evren ile Yılmaz'ın Kıbns gezisinin ertelenmesinden sonraki gelişmeler, Kıbns Türklerine "kapalı kapılar ardında 'bir şeylerin' kotarıldığı" duygusunu aşıladı. Ankara'daki yöneticılerle Kıbrıs'ta Türkiye ile koşut yörüngede gitmeyi amaç edinenler arasında fikir ayrılıklarının varlığını gösteren belirtiler gelişirse, o zaman gündeme daha başka olasılıklar gelebilirdi. Muhalefet, Mesut Yılmaz'ın açık yüreklilikle bilgi verdiğini söylüyor. Şimdi sıra, Atina'ya gitmeden ya da döndükten sonra Özal'da. Ecevit: Savaşı sevmem, Yıınanbları severîm ABD'de bulunan Bülent Ecevit, Berkeley'de verdiği konferanstan sonra "Kıbrıs'ı işgal kararını neden verdiniz?" sorusuna "Türkiye garantör olarak müdahale etmeseydi, ada Yunanistan 'a bağlanacak ve Türkler yok edilecekti. Bu da ilişkileri bozacaktı" karşılığını verdi. BERKELEY (AA) Califor nia Üniversitesi'nin davetlisi olarak geldiği Berkeley'de önceki gün bir konferans veren Bulent Ecevit, konuşmasının sonunda Rum ve Ermenilerin kışkırtıcı sorularına muhatap kaldı. Çoğu Türk, yaklaşık 450 kişinin bulunduğu salonda yer alan 60 kişilik Rum ve Ermeni grubunun sorulannı ayrı ayrı yanıtlayan Ecevit, Rum ve Ermeni iddialsrının gerçeklere dayanmadığını söyledi. Kışkırtıcı sorulara tepki gösteren Turkleri yatıştıran ve butün propaganda dolu soruları sonuna kadar dinleyen ve yanıtlayan Bulent Ecevit, olay çıkarmak için bağıran Rumlara "Ben savaşı sevmem ama Yunanlıları çok severim" diye seslendi. Türkiye'nin Sosyal ve siyasal yapısını anlattığı ve ayakta alkışlanan konuşmasının bitiminde sorulan yanıtlamak istediğini söyleyen Ecevit'e, bir Rum, "Kıbrıs'ı işgal karannı neden verdiniz?" diye sordu. "Buna karar vermek çok zordu. Ben savaşı sevmem ama Yunanlıları çok severim" şeklinde yanıt veren Ecevit, şunları söyledi: "Türkiye garantör devlet olarak müdahale etmeseydi, adanın durumu çok daha kötü olacaktı. Türkiye müdahale etmeseydi, ada Yunanistan'a bağlanacaktı ve Türkler yok edilecekti. Buna izin verilseydi, TürkYunan ilişkileri de bir daha onarılmayacak şekilde bozulacaktı." "Şimdi adada ne var? 14 yıldır adada ilk kez sürekli barış var. Yainızca Turklerle Rumlar arasında deği!; Rumlarla Rumlar arasında da barış var." Papandreu (Baştarafı 1. Sayfada) demıne getirilemeyeceğini kaydetti. Öte yandan Yunanistan'ın Ege'deki adaları uzerinden geçen hava sahasmın NATO çerçevesinde lOdcğil 6 mil olarak kabul edildiğine de dikkati çeken Papanderu, Yunan silahlı kuvvetlerinin NATO tatbikatlarına katıldıklan zaman bu hava sahasmın 6 mil olduğunu, ancak katılmadığı zamanlar 10 mil olarak kabul edildiğıni söyledi. Andreas Papandreu, dün hükümet i hakkında ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi (YDP) tarafından verilen gensoru önergesinin tartışılması sırasında yaptığı konuşmada, önumüzdeki pazartesi günü Atina'da Başbakan Özal ile yapacağı görüşmenin gündemine değindi. Papandreu, bu gündemin açık olacağını belirterek, "kıbns sonınu Başbakan Sa>ın Özal'la yapacagım göhışmelerin temelini oloşturacaktır" dedi. Papanderu, bu arada kendisinden önce konuşan muhalefet lideri Konstantin Mitsotakis'in son zamanlarda Batı Trakya'da tneydana gelen olaylardan sonra bu konunun da başbakanlann gündemine getirilmesi önerisine yanıt verirken, "Batı Trakya, TurkYunan ilişkilerinin gündemine kesinlikle getirilemez, bu Yunanistan'ın biilünüyle bir iç sorunudur" şeklinde konuştu. 'Kendi yönetiminize baskı yapın' Türkiye'nin Kıbrıs'ı ılhak edeceğini öne süren bir başka soru üzerine ise Ecevit, "Adayı işgal etmedik. İlhak da etmedik. İstesek yapardık, ama yapmadık" yanıtını verdi. Bu kez salondaki Rumların, Kıbrıs konusundaki benzer iddialan sürdurmeleri uzerine Ecevit, "Geçmişi tartışmaktan vazgeçelim, geleceği tartışalım bana burada baskı yapan Rumlar kendi yönetimlerine de baskı yapsalardı, Kıbrıs sorunu çözulurdu" dedi. Rumlar, bu soruları yöneltirken, Ermeniler de soykınm iddialannı içeren uzun sorular sordular. Ermeni iddialarının bağımsız tarihçilerden oluşacak objektif bir araştırma ile sonuca bağlanması gerektiğini söyleyen Ecevit, şöyle konuştu: "Zihinlere şu sorular geliyor: Soykınm ya oldu ya olmadı ya da bunu Osmanlı yonetimi istedi ya da istemedi. Sorunuzdan anlaşıldığı kadanyla, olayiardan Osmanlı împaratorluğu'nun sorumlu olduğunu söylüyorsunuz. Ama şu anda benimle Osmardı arasında ne benzerlik gördünuz? Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı'ya ayaklanarak kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'yle çok uluslu bir imparatorluk olan Osmanlı arasında hiçbir benzerlik yoktur." Bülent Ecevit, daha sonra California Üniversitesi Ortadoğu Araştırmalan Merkezi'nde öğretmen ve oğrencilerle bir araya geldi, akşam da öğretim üyeleriyle bir yemeğe katıldı. (Baftarafı 1. Sayfada) Atakol ilk olarak Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile bir araya geldi. Yılmaz burada yaptığı kısa açıklamada KKTC Dışişleri Bakanı ile BM Genel Sekreteri Prez de Cuellar'ın Kıbns sorununa ilişkin son girişimi, Atina'da gerçekleştirilen TürkYunan Siyasi Komite Toplantısı ile Kıbrıs'ta son gunierde bir Türk askerinin ve bir Kıbnsh Türkün ölumuyle sonuçlanan olaylar hakkında görüş alışverişinde bulunacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Evren, Atakol'u saat 11 .OO'de Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Evren burada gazetecilere yaptığı kısa açıklamada, "Şunu kati olarak söyleyebilirim. Konuşulacak konular arasında Kıbrıs'lan kuvvet çekme diye bir giindem maddesi yok" dedi. Evren: Asker çekme yok bu sözierini daha sonra hemen toparlayarak aslında böyle bir endişenin gereksiz olduğunu söyledi. Böylece olası bir gaftan kaçınmış oldu. Atakol'un gelmesinden sonra basına hitaben konuşan Tenekeci, görüşmede daha çok ekonomik konular üzerinde durulacağını kaydederek "Temennimiz KKTC'nin mustakil bir şekilde kendi topraklan üzerinde uzun siire yaşayabilmesi için ekonomik bakımdan kendi kendine yeterli olmasıdır. Türkiye gereken yardımı yapmaktadır ve bundan sonra da bu destegine devara edecektir" dedi. Daha sonra Milli Savunma Bakanı Ercan Vuralhan ile görüşmek için Milli Savunma Bakanhğı'na gelen Atakol'un burada askeri törenle karşılanması dikkat çekti. TürkKKTC resmi görüşmeleri oğleden sonra yapıldı. Yılmaz ve Atakol daha sonra İstanbul'a gittiler. Dışişleri Bakanı Yılmaz hareketinden önce yaptığı açıklamada Türkiye'nin KKTC'yi bundan sonra da her alanda ve bütün gucüyle destekleyeceği yolundaki kararlılığını bir kere daha teyit etmek istediğini söyledi. Beko Beko Ticaret A.Ş'dcn TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR Devlet Bakanı ve Başbakan Vekili Kaya Erdem de Atakol'u öğleden sonra kabul ederek kendisiyle bir sure görüştü. Atakol daha sonra Kıbrıs işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci ile bir araya geldi. Atakol'un gelmesinden önce gazetecilerle sohbet eden Tenekeci'nin Kıbrıs Türk kesiminde, asker çekileceğine ilişkin bir endişe duyulduğunu bildirmesi dikkat çekti. Tenekeci GENÇLİĞİN DEMOKRASİ İÇİN DAYANIŞMA ÇAĞRISI Şirketimizin yıllık faiz odemeli %72 sabit faizli IV. Tertip tahvilleri 20.6.1988 tarihinden itibaren Şirket merkezinde satışa sunulacaktır. Işbu tahvillerin halka arzı Sermaye Piyasası Kurulunun 13.5.1988 tarih ve 36/Bl sayılı iznine dayanmaktadır. Ancak bu izin tahvillerimiz ve ortaklığımızın Kurul veya Kamuca tekeffülü anlamına gelmez. 1. Ortaklığın : a) b) c) d) e) 0 Unvanı Merkez Adresi ödenmiş Sermayesi Faaliyet Konusu Süresi Sağlanacak fonun kullanılacağı yer Beko Ticaret Anonim Şirketi İstiklâl Cad. No: 349 BEYOĞLUIST. 2.000.000.000^ TL. Her Nev'i emtia ticareti Sınırsız İşletme sermayesi olarak kullanılacaktır. T. Ticaret Sicili Gazetesinin 1.6.1988 tarih: ve 2030 No.lu sayısında ilan edilmiştir. Şirket merkezi 2. Tahvil İzahnamesi b) İzahnamenin halkın incelemesine açık tutulduğu yer 3. Çıkarılacak tahvillerin: a) ltibari Kıymetleri tutarı ve tertibi b) Kupurler itibariyle Dağıiımı: 2.000.000.000^ TL. itibari kıymette IV. Tertip KUPÜR TL. 10.000.000 500.000 100.000 ADET 140 800 2000 TUTAR (TL.) 1.400.000.000 400.000.000 200.000 000 2.000.000.000 Tüm politik tutuklular, KUTLU ve SARGIN serbest bırakılsın! Ülkenin bugününde veyarınında söz sahibi olmak isteyen gençlik, özgürlükten yanadır. ABAfHAN Muzalhr. AĞCA Saım AĞH Omac AX Affsgüi. AK Ha«m. AKAR Gümn. AKAfl MMn. AKBAY Halun. AKBAY ButaM. «KBOVUN Unnm. AKÇAY Eıgın. AKÇAY H«1II1. AKÇAY RMUİ AKGÛL Y ü d AKINC1 ÇI»a»II. AKINO HaydV. AKSUN )bral*n. AKTEPE M Rıza. AKYOL Suha. AKYÛZ L«w«. ALKAN Cangü ALKAN N«Wh«. ALT*Y Mi. AITAY DoOV ALTIN OrtlKl. ALTINAY Tansr. ALTINTAŞ AKta. ALTINTAŞ S « » . ALTMIŞDOfiT FİKap. ALTVJN S«f». «.TUNTAŞ Sezaı ARAL Dwnel ARIK Nuc ARMAGAN M ne. ARSLAM Hüuytn. ARSLAN kMtnvM. ARSLAN Mu«t«t«. ARSLAN S ^ I . ARSOY Ayçe ARSLAN Turan. AŞK MahKM. ATAÇER HÛMyin. ATALAN Imıaıl. AT1LGAN I * M , AT1K Tinuf. ATUACA ÛCTytr. AYHAN EtaKI, AYHAN YİKt AYTEMUR Z«k»nya. BADAK AbMS. BAÛOAOl Yuaul. BAHÇECİ Onw. BAHÇIVAN AUU. BAKIR S^da. BAHBİYEÜ Ertıan. BAKIRCI S«W. BAt. GMH BAL G6n* BU GÜM. BALTAN Necan. BAŞABSLAN Oa BAŞTÛHK â s k n . BAYER F.YZJ. BAYRAU UOtnM. BAYRAH HMUI. BAYRAU Okn. BAYRAM M Şenf BEKTA$ MahfTMI BrvAZGÜL YıUıray. BILGH Fib. BİIGİN Burt». BtGlH Haur. BİÜK UuKala. BİRBUOAK Hunyın. BfcOEN OnHz. BİZİM Sulvyl. BOYACOÖLU Ayd>n BOZ So>w BULUNUAZ H H*n. BURKÇU Oun. CAN A». CAN Muflt CAN VMI, CANANER AhrnM. CAFUJ DMk. CELAYİR Vahap. CERİT BaUMn. CEYLAN Hasan ZMo CML Ş€W. COŞKUN N^m ÇAGRAN Smı», ÇAÛLAR S u t » ÇAKI Matın. ÇAKIFI Utflr. ÇAPKIH KmM, ÇAYUGt Oülçtl. ÇfUEBİ \ft ÇEÜK B«hcel ÇE1 >K Qo<ic> CEUK Öntor. ÇEPEMJ Aytwı. ÇEPEBLJ Nevruz. ÇETİN Alxlu«>h. ÇETİN Brigin. ÇETİN I M a ı M . ÇETtN UuMm. ÇETİNKAYA Dovz ÇEV1K MurK ÇEV1K M«hm«t ÇİL Alpw. ÇOLAK N v i m n . ÇONGAfi ! • » < » . ÇOPUR S M l . DAGAŞAN k M m t OANIŞ M HMn. DECDEÜ W, OEMİR Ay^jul. DEMİR ktahmM. DEMIfl Musttfl. DEHİRHtSAR Outty. DEMİBHİSAR Zafa, OentZ $m*. OEVECİ Fnzl. DtLÜOGLU ttu**m. OlREYBATOâüLLARI NBıM. DMÜK Sman. DOGAN 8atı Haydar. DOÖAN HtUa, DOGU TOfMr. DÛNMEZ H M . OUMAN Bf*m, OUUAN E m n . EKER Elttn H*l, EKER Turo EKtCl Eral. E$Kİ A», EK$I Samt. EKŞt S«Mr ELBAN H « n KtmM, ELBAS Funda. ELMAS Y * n u . ENGİN Fayıa. ERALP «Hv. ER8İL U U U I L EROEM ömv. ERDEM Turan. ERÖNÇ F Cınea, EROOGAN M u a k . EROUVAN NunttO». ERTÛBEY Alpv. ERENUS M u f » . ERGEMÇ Handa. ERKlCt »••, ERKUT Mint. ERTAŞOGLU Hakın. ERTİN B«g>. ERTUâRUL Ml*H«n. ER^ TÛRK Nwln. EHYHJIIAZ BOen. ESENLİK P r t ı » ı , ESKİTAŞÇIOÛI.U Yı«j(. EŞJTMEZ U ı t n M . EYÛPOÖU)ta«n<S»ır.FERAHOÖLU thim. GENÇ G « r a , GENÇ SIVMP. GÛÇLÛER M ı M l a . OÛÇTEKİN OuML, OÛLENCİ Ötcm, GÛNAY BOtmt. OÜNEB EfCn. GaNER Ktm. OÜNEŞ O « l « . OÛNEY N«m* KwMl. OÛNOÖR Ahmrt. OÛNTEPE « M . GÛR M « g * GÛR R m p . OÛR8ÜZ Abdutah. OÛRBÜZ Mİ. OORBÜZ ŞMK. OÛRBÛZ Ş*fc, OÛREL T m r . OÛRSOY I t a n . GUZEL > M « M Şaui. HAN Kmtm, KMAK A» Ekter. BKTAŞ Bton. IŞKTAŞ KaMl. IŞKTAŞ k a n . IŞBCTAŞ UuHb*. QKTAŞ Nuray. IŞKTAŞ Vtttn. İLBEYİ HOMykl. İLEHİ M H«tOun, İLGEN S»Up. İLGÛN Ayf^OI. İNAM FMM. İNCE Nadl. İNCE S>ylwi. İNCİ F « m ı İNGED A M M H KABOÖLU AH«. KMJN BtanOn. KALKAN [||«ıııııı. KANOEMİREngm KAPAKU Eflun. KARA AMIa. KARA SÛMyman KARAASLAN Hddun KARABULUT Yu>uf. tABAÇAf) HefM. KARALAR201 KAHAN Şafenâm, KARAOĞLU Tlmur KAHASU «M. KABASU Ktmn KARASU Metıi KABATAŞ Gul KARCOĞLU Ûzoür KARTAL Ert)oS«ı. KASAP Emır KASAP Osnvn. KARABIYIK ErtKl KASAPO*.U M«h«t KAVAK Özouc M V U « Itavzu. KAYA F*rn. KAYGUSUZ N«ap. KAYRALCI Mufılıs KAZAN Utfmt, KEKİLlJ Fıkmn KEKÜ Otftan KELEŞ Alı. KEMAL Ant KEŞMIR K»m«J. KEŞOĞLU Mualala. K1LPÇ EnaW. K1LIÇ OrhMl, KK.IÇ Tarfml KH.IÇOĞLU ÇÇtom K1R Ûmıl. KIRMlZOGLU BlMnt. K1RMIZITAS BurtMn. KIRTEKE Tayltn. KIYAFET Öıgur KlZILÛflEN M«»«n. «MYONOK Zdhanlf K TÇ Alun KOÇ K«nal KOÇAL Erc«l. KOÇAL MuanlM. KOÇAK Guner KOMŞULU M L»OTt. KORKUSUZ Kanvi. KOZAK Ahi.n KOZAK Faık KÖK Fızl, KO« Zahra, KUBA NKHMRIn KURNE Guruy KURNE S<Kuk. KUflNE YÛM*. KURTU.Zalar. KUSANLIKLI ln«t MALÇUK N«»m MACtT Y * u p MENGÜLLÜOGLU Nvrzlt, METİN KudrM. MlSinCI Emln. MORKOÇ EmK» KARİN H»Oy%. HAfÛH Natov. NİZAN Fayzan. NURAYDIN Yusul. OCAK Musuta OOYAKHAZ N Ounöüı OFLAZOGLU BOgln. OGUZ Ftktrt özdan OGUZ YıAya. OKAN Hülya. OKAN MluMa. OKÇAL U o M , OICİAY S OKUR Kadlr A. OflHAN ka. ORHAN Salıh ORMAN Hiseyın, ORUAN RaX«TW, OSANMAZ Haydv Alı OYMAN BÛ««nl,OZANDKT«.ÖĞI1ETMENOĞLUEnde< Öt*IEZK»Mİ.ÛN0e3N«d«I.ÖflSBMrt.OZEmW«, ÛZAL lhs.fi ÖZAL Oıtı» ÖZALP Coskur ÛZANT H«uz», O2BAY AMM. ÖZBAY H»va. ÖZBEY Alun ÖZD€MİR M K OZDBlİR AHkv ÛZDEMİR U y h . OZDEMİR Ma»m«. ÖZDEMIR Nvm ÖZOEMıfl M ™ ÖZOEHİR U«ur. ÖZDEkKROĞLU Vnclat ÖZOİL Ysrauvu. OZEL Hakan. ÖZGÛL Adrun. ÖZGÜL S 9 U n . ÖZGÜLEÇ Ç ^ » r ÖZKAN AhtM ÖZKAN GOUktn ÖZKAN N«*m. OZKANLARMmn. dZOGUL EnMm ÖZTÛflKA*, ÖZTÜRKÇ«0n ÖZTURKNmtrln ÖZTÜRK Vtlt, ÛZTURKFarum ÖZTÛRK Yuks*. SZY<X k*ı«. PAÇOt Muu PALO Z**<« PINAR Omlto. PtRLİ T«m* PİRÜ Yılmu. POUkT C«n\al RIŞVANOGLU Şlar SAĞLAM Hfi SAOLAMSOY Nurt SALT GunUI SALTI Al>m« SARlSOYSo». SAVAK SuttynMH SAYITA Y**nm SEMER Alkjn. SEMERCI Aykul SERTTAŞ «im«. SEV1M Hüs^ın ŞEV1M V M a SEZGÛN Gung* StRKECİ Zatsı SOMERSAN S«nr>. SOYDAN Bar« SÖNMEZ Ergul SÖNMEZ V«l«l SUNAL Beytıan. SÜRENSOY Rna. SÜRÜ B«1«a, SÖYLEŞİCİ Ay»« SAHBAZ TuCrul, ŞAHİN Emsal ŞEN Alı ŞENGÜL M<nut ŞENKARABACAK V«l ŞENOL NMnn $IU$EK An Y i k * ŞIMŞEK Kvnıl $|M$EK Samr». ŞIMŞEK S«tul TALU Serdu lANlSEmın TARHAN Nucsvı TAŞÇI Er»n TAŞD6MIR O M M . TAŞOEMİR FücrM. TA$OEMIR FııtMvs TAŞDEMİR Hasm TAŞOCMİR YClcal TA$KIRAN Danu TAŞKIRAK rtozıhat. TAYLAK Saml TOIAN Fvyyu. TOMBULOâLU F«tih. TOP GütMi. TOf> Ynuz TOPALOĞLU Sm«n TOPÇU AyM. TOPÇU GAkl^n. TOPÇU UMkt. TOPÇU Oflwı. TOPÇU Sutoyman TUGRUL Mahmut TULAY SaMl. TUNCER GOIıl». TUNÇ Şrtik. TUNÇ Vlkl«ı. TURAN Ersun. TURGAN Hmuo. TÛMERC*«l«.TÛRECIGÛrc«n TURKEKUL All RıM UÇAR GDfHın. UÇUU AU ItaMnM. UÇUM H***, ULUKAYA Akm UYGUR Nuri UYSAL Yale^l UZ E Mu*. lum. UZUN MahmM. UZUNKAYA AUIay. UZUNKAYA A»U. UZUNKAYA C i l . UZUNKAYA Gwtc<y. UZUNKAYA OSMun. UZUNKAYA Gun«y. UZUNKAYA \mt», UZUNKAYAİ»^». UZUNKAYAMümre UZUNKAYA Nermltl. UZUNKAYA Nunya UZUNKAYA Y l f v . ÛNÜVAR BufttanMTın ÜZÜLMEZ Müüum VAROAR SaMhH. VARU Tlf*. VATA Huraai VATA Soyıt YAGCI Bafudr. YAĞIZFuM YALCIN DwıW. YALÇIN OOuzhv. YALÇIN M Rlhmı YALIM Bvnn YAMAN Bvtvtıs YAVAŞAL Ö2Mn. YAYLALI Ongrz. YAZ1CI M u m f l , YAZICI Yınya. YEGÜL E S«Bn YENİPAYAH MufHlt YENTURK GSoul. YENTÜRK N*jK YEŞİL HMn. YEŞİLAY Oıman YESİLDAĞ Mavlul YILDIR1M KunB YILDIZ Umut. YILOIRIU Yafim. YILMAZ Contl YILMAZ F ı m t t i YILMAZ llknu' *ILMAZ Inan YILMAZ LMVIt. YILMAZ Ha»m. YILMAZ S»*lı. YILMAZTURK G Nügun. YILMAZTÛRK S»nı. YORÜK H m ı . YÛCEL Z * ı YÜZBAŞIOGLU UJur. ZAY c) Satış süresinin başlangıç ve bitiş tarihleri : d) e) f) g) h) i) Başlangıç Tarihi 20.6.1988 Bitiş Tarihi 5.7.1988 Erken paraya çevirme taahhüdü söz konusu değildir. Satış Fiyatları : Tahviller nominal bedelinden satılacaktır. Tahvillerin tamamı hamiline yazılıdır. Vadesi : 2 yıldır. Ödemesiz dönetn süresi : 2 yıldır. Tahvillerin öderne planı : FAİZ (TL.) 1.440.000.000^ 1.440.000.000^2.880.000.000^ ANAPARA (TL.) 2.000.000.000. 2.000.000.000rTOPLAM' (TL.) 1.440.000.000 3.440.000.000r4.880.000.000. ÖDEME TARİHİ 5.7.1989 5.7.1990 İnsan Haklan Derneği'nde oluşturulan 1402'lilerte ilgili kurulun başkanı Nurkut inan, arkadaşlarına: Ekmekçi, 1402'liklerle ilgili iki yazı daha yazarsa, domuzlara fark atarız! demiş. Öyle güldüm ki, hoşumagitti. Diyarbakır'da, İnsan Haklan Derneği Dıyarbakır Şubesi'nin düzenlediği açıkoturumda da basını eleştirırken, sorunlarına kaplumbağalar kadar olsun yer verilmesini istedi SHP Mardin Milletvekilı Adnan Ekmen. Açıkoturum sırasında, tatlı bir dille soru yöneltenlerden bir dinleyici okur ü "Halepçe" ile "Kürt sorunu"na, domuz eti sorunu kadar değinmemi isteyince, şu karşılığı verdim: Ben özgürlüklerden yanayım. Kürt yurttasların ana dillerini konuşmaları gerektiğini savunurum. Şovenizmin her çeşidine karşıyım. Nerede olursaolsun. Okurların da yazarın işleyecegi konulara kanşmamasmı isterim. O da yazann özgüriüğudür... Domuzlara kanşmayın! "Domuzlara kanşmayın!" deyince, bir alkış koptu! Açıkoturumu İnsan Haklan Demeği Dıyarbakır Şube Başkanı Mehmet Vural açtı. Nevzat Helvacı yönetti. Akın Birdal, Muzaffer İlhan Erdost, Adnan Ekmen konustular. SHP Dıyarbakır Milletvekili Fuat Atalay ile kardeşi Turgut Atalay ön sırada dinleyenler arasındaydılar. "Emek Sineması" tıklık tıklım doiuydu. Balkondakiler sıcaktan bunalmış gibrydiler. Ellerindeki gazeteleıie, kâğıtlarla terlerini kurutmaya çalışıyodardı. İnsan Haklan Derneği Başkanı Nevzat Helvacı, ilk olarak Prof. Server Tanilli'nin Strasbourg'tan gonderdiği rnesajı okudu. Tanilli çok alkışlandı. Tanilli, mesajında şöyle diyordu özetle: "Sevgili arkadaşlarım, İnsan Haklan Derneği Dıyarbakır Şubesi'nin bugünkü ilk toplantısına katılamadığım için pek üzgunüm; ama kafalar ve gönüller bir ya, üzüntümü bu hafifletiyor. Ülkemizde temel insan haklannın korunmasında onca emeği geçen ve daha da geçecek olan İnsan Haklan Derneği, Diyarbakırda bir şube açmakla çok iyi etmiştir. Çunkü Diyarbakır'dan. özellikle de hapishanesınden, son yıllarda öytesine canhıraş haykınslar yukselmiştir ki, insan olarak erimişizdir; buralarda, insan haklannın çiğnenişi daha özel bir yoğunluk kazanmış ve bizi insanlığımızdan utandırmıştır: uygar dünyaya da rezil etmiştir. Dcyarbakır hapıshanesı, bizım bugün de iç sızımız, kanayan yaramızdır... Bu topraklar üzerinde atalarından kalan soylu bir mirasa dayanarak oturanların üstüne zulümle yürümek; şoven bir milliyetçilikten hareket ederek onları aşağılamak, gıderek duşman görmek, yurtseverlik değil, düpedüz yurt düşmanltğıdır. Biz, şoven milliyetçiliğin damgasını taşıyan bu sahte yurtseverliğin karşısındayız. Ülkemizin sorunlarına, yeni ve çağdaş bir yurtseverlikten kalkarak bakacağız ve sorunlarımıza, tek sesli bir Türkiye'de değil, çoksesli bir Turkiye'de çağdaş çözümler geti btleceğimiz inancındayız; insan haklarına saygı da işte bu çok se»liliğin vazgeçilmez temelidir, gerçek yurtsevertiktir. Bunu sonuna değin savunacağız. insan Haklan Derneği'nin Diyarbakır Şubesi'ne çok büyük görevler düşüyor. Burada görev alan arkadaşlanmın, bunun bilincinde olan yürekli kişiler oldukları inancındayım. Onlara gönülden başarılar diliyorum. Kapılarını, en kısa zamanda özgürluğe açmayı ödevlerimiz arasında gördüğüm Diyarbakır hapishanesindeki mahkum ve tutuklu arkadaşlarıma da bu vesileyle selamlar ve sevgtler yolluyorum. Aziz arkadaşlarım." Prof. Tanilli'nin mesajının okunmasından sonra Akın Birdal konuştu. insan Haklan Derneği Genel Sekreteri Akın Birdal, bir gün önce Almanya'dan dönmüştü. Ayağının tozuyla, Diyarbakır toplantısına katılmıştı. Birdal, Almanya'da, birçok kentte yapılan toplantılara katıkJı. Bir toplantıda Uluslararası Af örgütü TürkJye Temsilcisi H. Oberdieg ile Tanilli, Dursun Akçam, Sacide Çekmeci, Kemal özdemir, Cumhur Aytun, Melike DemirağŞanar Yurdatapan'larla birlikte olrnuş. Akın Birdal, pasaportunu sekiz ay süren bir uğraşı sonunda alabilmişti. Akın Birdal konuşmasına başlarken özetle şöyle dedi: "İnsan haklan ihlallerinin en yoğun olduğu Diyarbakır'da bugun sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Yaklaşık sekiz yıldır, işkenceler, cezaevleri, darağaçları, baskılar, mücadelenizi er>gelleyememiştir, engelleyemeyecektir..." Akın Birdal konuşmasında, İnsan Haklan Derneği'nin kuruluşundan bu yana karşılastığı güçlükleri, engellen anlattı. Akın Birdal İnsan Hakları Derneği'nin ilk 1946'da kurulduğunu söyledi. Birleşmiş Milletler'in aldığı bir karar uyarınca, "insan haklannın korunmasının ve savunmasının ancak böyle kuruluşlarda yapılabileosği" göruşü benimsenmişti. Türkiye'de de Mareşal Fevzi Çakmak'ın başkanlığında, eski Dışişleri Bakanlanndan Tevfik Rüştü Aras'ın genel sekreterliğınde kurulmuştu. İlk kurulan demeğin başlangıç maddesi şöyleydi: "Faşizme ve diktatörlüğe hizmet etmemiş herkes, bu derneğin üyesi olabilir." Emek Sineması'nı dolduran kalabalık, Akın Birdal'ın sözlerinin burasında alkışı koparryordu. Akın Birdal, konuşmasını sürdurüyordu: "Ama çok kısa bir süre sonra, bu derneğin komünistlerle işbin, ği yaptığı ileri sürülünce, dernek kendi kendini feshetme durumunda kalryor. İkinci İnsan Haklan Demeği, 1962 yılında kuruluyor. Kısa sürede yaşamı sona eriyor. Üçüncüsü, bugün burada şubesini açmış dernektir. Dilerim, bu daha uzun ömürlü olur. Kuşkusuz, insan haklan mücadelesi, bütün dürtya ülkelerinde var. Ama bu ülkelerde dernekler, ikinci kuşak gençlerin sorunlanyla ikjileniyor. Türkiye'de, insan hak ve özgürlükleri konusunda, bu hak ve özgürlüklerin bütün insanlarca eksiksiz kullanılması, derneğimtzce öngörülmüş ve amaç edilmişken biz daha insan hak ve özgüriüklehnin en temeli olan, başlangıcı olan yaşam hakkının korunması ve savunmasım yapmak durumunda kalıyoruz. Emekçi halkın örgütlerinin kapatılmasıyla kahnmadı, cezaevlerine yöneldi. Yaklaşık 633 bin insan, cezaevlerine gönderildi. İnsan Haklan Derneği'nin saptamalarına göre, 250 bin kişi gözaltına alındı, hepsi iskencelerden geçti..." "Korucular" konusuna değinen Akın Birdal, "Devlet çaltşma hakkını hiçbir alanda, hiçbir meslekte gözetmezken, salt toruculuk mesleğinde gözetmiştir Bu mesleğin kullanımı da ölüm pahasına olmaktadır" dedi. "Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü" konusunda da Birdal, sözlerinin sonunda şöyle dedi: "Düşünce ve dogrultuda örgütlenme hakkının kullanılabilmesi, demokrasinin temel gereklerindendir. Düşünce ve örgütlenme hakkındakı sınırlamalar, salt, siyasal, ekonomik ve toplumsal geriliğimızın değil, aynı zamanda, bilim, sanat ve kültür alanında da arabeskleşmemizin nedeni olmaktadır. Demokrasi ve insan haklan günümüzün bırincil sorunudur. Bunun çözümü demokratik laik bir toplum kurma isteği ve çabası içinde olur. Türkiye'nin değişim sürecini bu yörüngeye oturtmaktan başka yol kalmamıştır..."(Uzun alkışlar) Muzaffer İlhan Erdost, "Değerli konuklar, sevgili arkadaşlarım, Diyarbakır Cezaevi, bir simgedir. Neyin simgesidir? İnsan orunuru korumanın en yüce simgesidir. Diyarbakır Cezaevi, işkencenin en ağırını, en şiddetlisini yaşayan ve onurunu koruyan insanlann simgesidir. Diyarbakır Cezaevi, işkenceye karşı, onlan kendi topluluklan içerisinde onursuzlaştırmak isteyenlere karşı, direnmenin en büyük örneğini veren, insanlann simgesidir" diye konuşmastna başladı, çok alkışlandı. Erdost konuşmasını Ahmed Arif'in bir şiiriyle bitirdi. Muzaffer İlhan Erdost'la, bir gün önce Diyarbakır'da ABC Kitabevi'nde kitaplarımızı imzalamıstık. Pazar günü Hatay'a, pazartesi günü de Samandağı'na geçecektim. Hatay Valisi, pazar gün* kitap kulübünün açılmasına izin vermemiş. İmza günleri iptal edildt. Oysa. gazetenin o yöreyle ilgili baskılannda ilanlan çıkmıştı. Elimde olmayan nedenle gıdemediğim için, okurlardan özür diliyorum. tLAN SARAY ASLİYE HUKUK HÂKÎMLİĞİ'NDEN 1986/257 Davacı Hazinei maliye vekili Av. Serpil Olgu'nun davalı B.Yoncalı köyünden ölü Ayşe Candan mirasçüan aleyhlerine açtığı tapu iptali tescil davasının yapılan yargılaması sırasında, Dava konusu Saray B. Yoncalı köyü 1103 parscl sayılı taşınmazın malikleri ölü Ayşe Candan mirasçılan Müeyyet Engin, Cezmi Engin, Hilıru Engin, Hamiyet Engin, Nazmiye Engin, Mustafa Engin.'in adresleri zabılaca yaptınlan araştırmalara ragmen bulunamadığından duruşma günü olan 16.6.1988 saat 9'da hâkimliğimizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gelmediği ve vekil tutmadığı takdirde dunışmalann yoklugunda devam edecegi hususu tebligat yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 20393 j) Faiz ve Anapara Ödenme Yeri Tahvillerin faiz ve anaparalan, istiklâl Caddesi No: 349 BEYOĞLU İSTANBUL adresindeki Şirket merkezinde ödenecektir. 4. Anapara ve faizlerin vadelerinde ödenmesini taahhut eden kişi ve kurumlar yoktur. 5. İhraç edilecek tahviller Şirket merkezinde satışa arzedilecektir. 6. Satışa aracılık eden Banka veya Kurumlar yoktur. '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle