19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZÎRAN 1988 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/r Ermenilerin ricası MOSKOVA (A A) Sovyet Ermenilerinin, Azerbaycan'm özerk Karabağ bölgesi konusunda, geçen hafta Moskova'da yapüan ABD Sovyet doruğu sırasmda Başkan Ronald Reagan 'dan yardım istedikleri bildirildi. Ermenistan'da yayımlanan "Kommünist" Gazetesi'nin haberine göre, Ermeniler, Başkan Reagan'a bir telgraf yollayarak, kendileri adına Kremlin'de, Karabağ için müdahalede bulunmasım istediler. Ermenilerin hareketini "sorumsuzluk" olarak niteleyen gazete, telgrafın içeriği konusunda başka bilgi vermedi. Ermeniler, Azerbaycan'm özerk Karabağ bölgesinin, Sovyet Ermenistam'na bağlanmasını istiyorlar. Patlayıcı yüklü tren infılak etti; 68 ölü, yüzlerce yaralı var Sovyetlerde tren faciası Gorki kasabası yakınlarında meydana gelen olayda, patlama sonucu tren havaya uçtu, çevredeki 150 kadar ev yerle bir oldu. Dış Haberler Servisi Sovyetier Birlıği'nin Gorki kenti yakınlarmdaki Arzamas kasabası nda patlayıcı doiu bir yük treninin infilak etmesi sonucu 68 kişi öldu, 230 kişi de yaralandı. Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS'ın verdiği habere göre patlama sonucu yük treni havaya uçtu ve 500 metrelik bir daire içindeki bütün binaların camları kırıldı. Çevredeki 150 kadar ev de yerle bir oldu. Patlamada tren istasyonunda 26 metre derinliğinde bir çukur oluştuğu belirtildi. Haberde, kazada ölenlerin çoğunun, hemzemin geçitte yük treninin geçmesini bekleyen araçların içinde bulunanlar olduğu kaydedildi. Olenler arasında çocuklann da bulunduğu ve 230 yaralıdan bazılarının durumunun "ciddi" olduğu ifade edildi. Ölü sayısının artmasından endişe edildiği ve patlamayla ilgili soruştıırmanın surdürulduğü bîldiriliyor. Arzamas kasabası, Moskova'nın 400 kilometre doğusunda Gorkinin de 65 kilometre guneyinde bulunuyor. Gorki kentine, yabancıların girmesine izin verilmiyor. POUÜKADA SORUNLAR ERGUNBALa Suskunluğu bozdu Öte yandan Kremlin'in "2 numaralı" adamı olarak anılan ve Sovyetier Birliği Komünist Partisi içindeki muhafazakâr kanadın lideri olduğu soylenen İgor Ligaçev, son günlerde kendisi ve yandasları hakkında çıkan iddia ve söylentilerle ilgili suskunluğunu bozarak bir açıklama yaptı. AP'nin haberine göre, Ligaçev, içeride ve dışarıda bazı çevrelerin Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'un reformlarının arkasında birlik halinde olan parti liderliğini bölmeye çalıştıklarını söyledi. Moskova'nın 960 km doğusunda Volga Irmağı üzerinde bir liman olan Togliatti'de bir parti toplantısında konuşan Ligaçev, "Başında Mihail Gorbaçov'un yer Lübnan'da çatışma BEYRUT (AA) Beyrut'taki Burç el Barajni Füistin mülteci kampında, Arafat ve Suriye yanlısı gruplar arasmda çıkan çatışmalarda 2 kişi öldü, 9 kişi de yaralandı. Filistin kaynaklarımn verdiği bilgiye göre, önceki gece başlayan ve dün sabaha dek süren şiddetli çatışmalarda havan topları ve makineli tüfekler kullanıldı. ölenlerin, kampta yaşayan halktan mı yoksa gerilla mı olduklan ise henüz kesînlik kazanmadı. Filistinli kaynaklar, Arafat yanlılan ile Ebu Musa yanlılan arasındaki son çatışmalarm neden çıktığını bilmediklerini de kaydettiler. 1000. YRDÖRÖMÛ Sovyetier Birtiği'nde RusOrtodoks Kilisesi'nin kuruluşunun 1000'incı yıldönümü kutlandı. Beyaz Rusya Piskoposu Konstantin, Moskova Katedrali'nde yapılan törenden çıkarken yaşlı bir kadın tarafından eli öpülüyor. aldıgı liderligin tüm üyeten perestroyka (yeniden yapılanma) davasına derin bir şckilde baglıdır" dedi. Sovyet resmi haber ajansı TASS'ın aktardığı ve Sovyet Televizyonu'nun önceki sabahki yayınında da alıntılar verilen konuşmasında 67 yaşmdaki Ligaçev şöyle bir ifade kullandı: "Batıdaki hasımlanmız ve ülkemizden baJ kişiler politbüroda, parti liderliği içinde goruş aynlıkları olduğu konusunda söylentiler çıkanj oriar. Bu sojlentiler daha önce de ortaya atılmıştı ve maksatlıdır. Lideriik içine nifak sokmak bilinen bir taktiktir." Ligaçev konuşmasını şöyle sürdurdü: "Elbetteki perestroykayı kabul etmeyen, eski tarzda yaşamak isteyen kişiler vardır. Ama şimdi bir bütün olarak bu ulkede eskiden farfclı süreçler baskındır. Batıda ve içerdeki sa|cı çevreler, perestroykamn sosyalizmi güçlendirmesinden korkuyorlar ve bu yüzden Sovyetier Birligi'nde çok partili bir sistemin kurulması için çabalıyoriar. Büliın bu çabaların gerisînde, iilkemizdeki siyasal istikran bozmak, (oplumda sosyal adaleti zayınatraak amacı yatıyor." Moskova Zirvesinin Ardından Moskova zirvesi hakkında yorumcular bir konu üzerinde birleşryor: Zirvede dünyanın yazgısmı ilgilendiren somut, yaşamsal bir karar alınmadı. Buluşma, bu bakımdan Başkan Reagan'la Genel Sekreter Mihail Gorbaçov'un tüm nükleer silahlan yok etmeyi kararlaştırdıkları 1986 tarihli Reykjavik ya da INF Antlaşması'nın imzalandığı geçen yılki VVashington zırveleri gibi dramatik ve heyecan verici değildi. Dogru. Moskova'da silahsızlanma konusunda INF Antlaşması nın onay belgelerinin değiş tokuş edilmesi ve nükleer denemelerin önceden haber verilmesine ılişkın ikinci derecede önemli bir anlasmanın ımzalanması dışında kayda deger bir gelişme sağlanmadı. Strateıik (uzun menzilti) silahlarm yüzde 50 ındırimi konusunda anlaşmaya vanlamadı. Gorbaçov, bu anlasmanın önundeki en büyük engellerı, Reagan'ın "Yıldız Savaşları" (SDI) projesi ile denizaitıdan atılan "Cruise" füzelerine ilişkin görüş ayrılığının otuşturduğunu söyledi. Sovyet lideri, zirve sonunda düzenlediği basın toplantısında, görüşmelerde "bir dizı fırsatın kaçırıldığını" belirtti. Orneğin Reagan'ın banş içinde bir arada yasamaya ilişkin ortak bir bildiriyi imzalamaktan son anda vazgeçmesi, Gorbacov'u tedirgin etmişti. Sovyet lıderinın canını sıkan diğer bir nokta da Reagan'ın insan hakları konusunda yaptıği çıkışlardı. Bölgesel sorunlarda da görüldüğü kadarı ile somut bir karar alınmadı. Bu tabloya bakıp şu soru soruiabilir: Moskova zirvesi "dostlar alışverişte görsün" hesabı ile düzen' lenmiş, sıradan, önemsiz bir buluşma mıydı? Hayır. Bize göre Moskova zirvesi somut bir karar alınamamış olmasına rağmen son derecede önemli bir toplantıydı. Önce iki lider de zirveden kazançlı ve memnun ayrıldilar. "International Herald Tribune" Gazetesi, Reagan'ın Moskova'da insan hakları konusundaki çıkışlarının başkana Amerikan muhafazakârlan aras:nda puan kazandırdığını bildiriyor. ABDSovyet yakınlaşmasını ve INF Antlaşması'nı kuşku ile karşılayan bu çevreler, Reagan'ın Moskova'daki performansından memnun olmuşlardır. Reagan, INF Antlaşması'nı imzalayarak liberallerın.ınsan hakları konusunda çıkışlar yaparak da muhafazakâr ve sağcı çevrelerin kendisine karşı kullanabıleceklen silahlan etkisiz kılmıştır. Zirve, Gorbaçov için de kazançlı olmuştur Başkan Reagan, Sovyet liderlnin deyişi ile "Kremlin'in duvartan arasında" Sovyetier Birliği'nin "bir kötülükler imparatorluğu" olduğu yolundaki sözlerini geri almıştır. Gorbaçov, ayrıca Reagan'ın insan haklarına ilişkin çıkışlarına da kararlı biçimde yanıt vererek, Sovyetler'in iç işlerine müdahaleye izin vermeyeceğini göstermistir. Gorbaçov böylece 28 haziranda toplanacak olan Komünist Partisi Konferansı'na, ABD Başkanı'na sözünü gen aldırtan ve gerekli karşılığı veren güçlü bir lider imajı ile gıdecektir. ilginçtir. İki lider, zirve sırasındaki sürtüşmelerine rağmen, bkbirlerini doğrudan suçlamaktan özenle kaçınmışlardır. Bize kalırsa, Moskova zirvesinin en heyecan verici yanı, buluşmada sergilenen tablo olmuştur. Reagan, Sovyet rejim aleyhtarlannı "daha fazla mücadeleye" çağırıyor. Gorbaçov buna sinirterverek sert bir yanıt veriyor. Ancak Reagan'ın Moskova Üniversitesi'nde konuşma yapmasını da engellemiyor. ABD Başkanı öğrencilere serbest piyasa ekonomisinin yararlarını anlatıyor. Gorbaçovi un yüzü yine asılıyor Ama ertesi gün Reagan'ı alıp Kızıl Meydar^ da gezdiriyor. iki lider halkla konuşuyor. Birbirleri ile şakalaşıyorlar. Eşleri de öyle. Kâh iyi geçiniyorlar, kah sürtüşüyorlar. Düşünebiliyor musunuz, bunlar çok değil birkaç yıl önce dünyanın, "aman kapışacaklar" diye hop oturup hop kalkttgı iki büyük rakip. Daha önceki ABDSovyet zirvelerindekiresmiyetve mesafeli davranışlar, Moskovı'dakı buluşmada yerterinı büyük bir rahatltğa terk ettı. Zirve bu bakımdan ıkı süper gücun liderlerinın halka ve dürv yaya en fazla açıldıkları buluşma olarak herhalde tarihe geçecektir. Moskova zırvesinin heyecan verici yanı iki süper güç arasında diyaloğun artık ofagan sayıldığını dünyaya göstermesindedir. Bu diyalog ve bir tür arkadaşlık ortamında, liderler kımi zaman sürtüşmekte, kimi zaman da iyi geçinmektedirler. Ya Sovyetier Birliği? Moskova zirvmı sırasında Sovyetier Birligi'nde birkaç ytl önce aklımıza bile gelmeyecek olaylar sergilenmiştir. orneğin Reagan, Moskova Ûniversıtesı'nde konuşurken, ogrencilerden bıri korkusuzca, bir gün önce rejim aleyhtarları ile ne konuştuğunu, onların hakkında ne düşündüğünü sormuştur. Brejnev dönemınde bir Sovyet öğrencisi, ABD Başkanı'na herhalde reıım aleyhtarlan hakkında soru yönettmez, bu gibi konulara değınmekten kaçınırdı. Reagan'ın Gorbaçov onuruna verdiği yemeğe ünlü fizikçi ve muhalıf Andrei Saharov'un da katılması, zirvenin ilginç bir diğer yönünü oluşturmuştur. Boylece Gorbaçov, sürgün cezasını affettiği Saharov'la ilk kez birlikte yemek yemiştir. Bu arada zirveden önce ve zirve sırasında Moskova, Erivan ve Karabağ'ın başkenti Sumgait'te bir dizi protesto gösterisi duzenlenmiş, Sovyet polisi hiçbirine müdahale etmemiştir. Denebilir ki, "Bunfar Gorbaçov'un Batı dünyasına demokratik görünmek için harcadığı çabalar." Ama unutmamalı ki, glasnost ve perestroyka tabanda kök salmaya baştamış olmasa, ne Gorbaçov Saharov'la birlikte yemek yemeye ne de Sovyet ögrenci Reagan'a rejim karsıtlan hakktnda soru sormaya cesaret edebılirdi. Sovyettor Birltği'nde çok önemli degişiklikler oluyor. Bu değişikMcterin hangı noktaya kadar gideceğı henüz bilinmiyor. Ama muhaMate rağmen tabanda kok salmaya başladıkları görulüyor. Moskova zirvesinin heyecan verici bir yanı da bu olguyu sergilemesi olmuştur. : Yunanistan Mitsotakis: Papandreu 9yu güvenim yok STELYO BERBERAKİS 1 ABD Dışişleri Bakanı, IsrailBaşbakanı'na "Barış fırsatını kaçırmayın" dedi 7 Shııltz, Şamir'i uyardı konusu banş planına genelde yaklaşımının olumlu olduğuna işaret eden Shultz, ancak "Evet dentek için tsrail'den toprak vermesini şart koşuyor ve bu yönde bir güvence almadan tsrail'le göröşmeye yanaşmıyor" dedi. Mısır Devlet Başkanı Mübarek ile aralarında geniş bir görüş birliği olduğunu vurgulayan ABD Dışişleri Bakanı, ancak onun da öncelikle lsrail'in Batı Şeria ve Gazze'den çekilmesi üzerinde durduğuna değindi. Bilindiği gibi lsrail Başbakanı tzak Şamir, bu konuda İsrail Dışişleri Bakam'ndan farklı bir tavır alarak hem uluslararası banş konferansı toplanmasına hem de "toprak karşdığında b a n ş " anlayışına karşı çıkıyor. Shultz, demecinde Şamir'in lsrail'in güvenlıği için duyduğu kaygıları anlayişla karşıladığını belirterek, "tsrail bu konuda kötü bir hata yapmamalıdır" dedi. Ama hemen ardından tsrail Başbakanına daha önceki bir gorüşmesi sırasında "güvenlik konusunda aşın ihtiyatlı olmak yüzünden bir daha çıkmayacak fırsatların kaçabilecegini" de söylemiş oldujunu anımsattı. ATİNA Yunanistan'ın ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi'nin (YDP), PASOK hükumetinin iç ve dış konularda izlediği siyasetlerinin güven verici olmadığı gerekçesiyle Yunan Parlamentosuna sunduğu gensoru, dün akşam göruşulmeye başlandı. Mitsotakis, TurkYunan ilişkilerinden söz ederken, Başbakan Andreas Papandreu'nun Türkiyeye karşı altı yıldan bu yana izlediği uzlaşmazlık siyasetini 180 derecelik bir donüşle değiştirdiğini ve Türkiye ile Davos'a kadar "kabul etmediği ve inanmadıgı" bir diyaloğa başladığını söyledi. Türkiye ile gizli bir diplomasi sürdürüldüğunü, Ege ve Kıbrıs konularında TürkiyeVe tavizler verildiğini öne süren Mitsotakis, Papandreu'nun Davos görüşmesine hazıruksız ve dosvasız gittiğini sözlerine ekledi. Mitsotakis, Davos 1 ta Türkiye'nin önceden hazırladığı ortak bildirisinde mutabakata vanldığı ve Kıbrıs, kıt'a sahanlığı gjbi büyük konular rafa kaldırıldığı için PASOK hükümetini ağır bir dille suçladı. Dış Haberler Servisi Filistin sorununa bir çözüm olarak hazırlanan Amerikan barış planını savunmak ve geliştirmek üzere Ortadoğu'da yeni bir mekik diplomasisi gezisine başlayan ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, dün de tsrail'e geçerek temaslannı sürdürdü. Bölgeye bu yıl dördüncü gezisini yapan ve bu kez hareket üssu olarak Mısır'ın başkenti Kahire'yi seçen Shultz, cumartesi günu Mısır Devlet Başkanı Hiisnii Mübarek'le goruştukıen sonra kısa bir süre için Urdün'ün başkenti Amman'a geçmiş ve Kral Hüseyin'le de bir görüşme yapmıştı. Shultz'un dün Israil'deki temasları yoğun geçti. Başbakan ve Likud Partisi lideri tzak Şamir'le 1.5 saatlik bir görüşme yapan Shultz daha sonra ayrı ayrı Dışişleri Bakanı ve lşçi Partisi lideri Şimon Peres, Şavunma Bakam,l/.ak Rabin've Tlrail ParlamentosM (Kn«sse0.,üyeleri ilf.bir amya jetdj.,. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, dün tsrail'e geçmeden önce düzenlediği basın toplantısında ilk günkü görüşmeleriyle ilgili bilgi verdi. Ürdün Kralı Hüseyin'in söz Avad, sınırdışı ediliyor KUDÜS (AA) Yetkililerin girişimlerine rağmen, tsrail Yüksek Mahkemesi de "Filistin'in Candisi" diye bilinen Arap kökenli Amerikalı Mübarek Avad'ın sınırdışı edilmesine karar verdi. Avad'ın sınırdışı edilmesi hakkındaki karar daha önce îçişleri Bakan Vekili sıfatıyla Başbakan tzak Şamir tarafından alınmış, Avad bunun üzerine Yüksek Mankeme'ye başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, Mübarek Avad'ın gelecek pazar gtinü sınırdışı edilmesine karar verdi. "*** Tel fitm'Ğe önceki gün yakiaşiK 5 bın kişinin yaptıjı yürüyuşte, lsrail'in Arap t larını ışoal altında tutma poNlası kınandı (FotoOraf: Reuter) Çok yanlı bir yapı Tam adı "Arap Devletleri Birliği" olan "Arap Birttgi" 22 Mart 1945'te MJSJT, Suudi Arabistan, Irak, Suriye, Ürdün, Lübnan, Yemen ve Filistinli Araplar tarafından Kahire'de imzalanan bir antlaşma ile kuruldu. Birlik etnik temet üzerinde ve siyasal, dinsel, lcültürel boyutları olan çok yanlı bir yapı oluşturuyor. Temel amacı uluslararası sorunlarda Arap dayaıuşraası içinde tavır almak, üyeier arasmda bafgotteren sorunlan barjşçıl yollardan çözrnek. örgütun başlıca orjanUn Konsey ve Sekreterlik. Konscy'de tüm ttye devletİerin btrer oy haklu bulunuyor. Oybiruği ile varüan kararlar "bajtoyıa" nitelikte. Öy çokJuğu ile alınan kararlar ise "olu»J»"' oy kulLananlar için bağlayıa. Sekr«erlifein işlevi birliğin mali ve idari işlerini yönetmek. Genel Sekreter, Konsey üyelerinin 2/3'ünün oylan ile ataruyor. Birliğin geçici merkezi Tunus. 1979'da lsrail ile diplomatik iliski kurduğu ve Camp David Antlaşması'nı irnzaladı|ı için birlikten ihraç edilen Mısır dtştnda birliğin halen 21 tty«si var. Bu üyeler şunlar: Fas. Cezayir, Montanya, Libya, Tunus, Somaiı, Cibtrti, Sudan. Irak, Suriye, ürdün, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Baiıreyn, Katar, Umman, Yemen Arap Cumhuriyeti, Yemen Dernokratik Haik Cumhuriyçü ve Filistin Kurtuluş örgütü Cezayir toplantısında gündemin ana maddesi Filistin sorunu Mcufnun dul eşi kanser HONG KONG (AA) Çin Kültür Devrimi'nin lideri Mao Zedung'un dul eşi Jiang Sing'in gırtlak kanserine yakalandığı bildirildi. Hong Kong'da yayımlanan Wen Wei Po Cazetesi, 74 yaşındakı Jiang Şing 'in, Pekin 'deki bir hastanede ledavi altına alındığını, ancak sesini yitirmesine yol açacağı için amelîyat olmayı reddettiğini büdkdi. Arap zirvesi yarın Gandi ile Esad'm çağrısı ŞAM (AA) Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ve Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi, Ortadoğu konusunda uluslararası bir barış konferansı toplanması çağrtsmda bulundular. Suriye'yi ziyaret etmekte olan Rajiv Gandi onuruna dün akşam verilen yemekıe konuşan Hafız Esad, barış yolunun açık olduğunu söyledi. Esad şöyle konuştu: "Bu yol, FKÖ de dahil bütün taraflann katılacağı ve BM'de çıkarılan kararların uygulanacağı uluslararası bir barış konferansıdır." Gandi de şunları söyledi: "Sorunun temelinde, Filistinlilehn kendi yurtlarında kendi devletlerine sahip olmalan yatıyor." Dış Haberler Servisi Arap Birliği'ne dahil ülkelerin katılacaklan zirve toplantısı yann Cezayir'in başkenti Cezayir'de baslıyor. Geçen hafta, 12 yılbk bir aradan sonra Cezayir le tekrar diplomatik iliski kuran Fas'ın da zirveye katılacağı açıklandı. Zirvenin gundemindeki temel maddeyi Filistin bunalımı oluşturuyor. Cezayir Devlet Başkanı Çadii Beacedit Filistinlilere Arap ülkelcrinin tam desteğini sağlamak amacı ile zirve çagnsını yapmıştı. Gözlemciler, 3 gün sürecek olan zirvede, Filistin sorununun yaru sıra, Ortadoğu banş girişimleri, Körfez Savaşı ve Mısır'ın Arap Birliği'ne tekrar aluunası gjbi sorurüann görttfüleceğini bildiriyorlar. Zirve, Cezayir'de 15 yıldır ilk kez yapılan büyük bir uluslararası toplamı olacak. Bu nedenle Cezayir kenti yoğun bir çalışma içinde zirve için haz>rlanıyor. AP'ye göre siyasal gözlemciler, zirveden Filistinlilere destek karanmn dışında somut bir karann çıkmasım beklemiyorlar. ^ Fas Kralı 2. Hasan'ın zirve için Cezayir'e [rlrttrıt ise 12 yıldır dargın olan iki Olkenin bansufirun dünyaya ilan edilmesi bakımından, toplantırun ilginç ya nını oluşturacak. Araları Batı Sahra sorunu yüzflnden açık olan Cezayir'le Fas bir ara sava^ın esiğine kadar gelmişlerdi. Cezayir, Batı Sahra'da Polisario örgütünü destekliyor. Zirveye FKÖ lideri Yaser Anıfal, Suudi Arabistan Kralı Fahd ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in katılacaklan açıklandı. Ancak Suriye Devlet Başkanı Hafız EMKI'IS, Libya lideri AJbay Muammer Kaddtfl'nin toplantıya katılıp katılmayacaklan henüz belli olmadı. Cezayir'deki toplantı, geçen yıl kasım ayında Ürdfln'ün başkenti Amman'da yapılan Arap zirvesinden sonra ikinci zirve olacak. Amman zirvesinde Arap Birliği'ne dahil ülkeleT Mıstr'la tekrar diplomatik iliski kurulması konusunda serbest bırakılmıslardı. Bilindiği gibi, tsrail'le Mısır arasmda imzalanan 1979 tarihlı Camp David Antlaşması'adan sonra Arap ülkeieri Kahire ile diplomatik ilişkileri kesmtslerdi. Geçen yıl Ararnan zirvesinde alınan karardan sonra Arap Birliği'ne dahil 21 ülke arasıada sadece Suriye, Libya, Lübnan ve Cezayir Mısır'la tekrar diplomatik iliski kurmadılar. Italyan solunda yeni bir denge NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA "Onlar 22. katta, bizse 2. kattayız. Bu yükseklik farkıyla nasıl dengeli bir işbirliği yapabiliriz?" Geçen hafta başına dek, komünistler ve sosyalistler arasında diyalog ve işbirliğinden söz açıldığmda Bettino Craxi böyle diyordu. Pazartesi günü sandıklardan çıkan oylar ise komünistlerin hızla 22. kattan aşağı indığini, Craai'nin sosyalistlerinin ise baş dondürücu bir yükselişe geçtiğini gösterdi. Pazar ve pazartesi günü 9 kentte ve 500'e yakın belediyede yapılan yerel secimler her ne kadar bir genel seçim ağırlığı taşımıyor idiyse de sonuçlan tüm siyasi partiler tarafından merakla beklenen onemli bir sınav niteliğindeydi. Italyan sosyaiisüeri oylann yuzde 18.2'sini alarak bu sınavda her turlü beklentinin ötesinde bir başarı sağladılar. Ülkenin ikinci büyiık siyasi gücünü oluşturan komünistler ise yuzde 22.2 sırurını aşamayan bir oy oranı ile 1950'lerin başından beri kaydetmedikleri çapta bir hezimete uğradılar. Siyasal yorumculara göre bu çökuşten kolay kolay geriye dönuş yoktu. Son on yıl içinde komünist partiler Avrupa'da, Portekiz'den Finlandiya'ya, tzlanda'dan Norveç'e dek her yerde oy kaybetmekteydi. Bu genel eğilim kendini guçlu komünist partıleri bulunan Fransa'da (yuzde 9.8) ve Ispanya'da (yuzde 4.6) bile bellı etmişti. Son yıllarda kendine refah toplumlarının ön saflarında yer edinen İtalya da bu eğilınıin dışında kalmamıştı. Ve Batının en buyük komünist partisi olan Italyan Komünist Partisi (PCI), 1976'da Enrico Berlinguer'le ovlann yuzde 34.4'unu alarak gerçekleştirdiği AIDS dehşeti WASHINGTON (AA) 1993 yılında yaklaşık 450 bin Amerikalının "çağın vebası" AIDS hastalığtna yakalanacağı tahmin ediliyor. Hükümet yetkililerinin, iki yıllık bir süre içinde hastalığın yayılma oranını dikkate alarak yaptıkları tahmin, geçen hafta sağlık kurutuşlan uzmanlarının katıldığı bir sempozyumda açıklandı. Virginia'da toplanan 150 uzmanın katıldığı sempozyumda, AIDS'e karşı iilke çapında bir mücadele planı belirlenmesi üzerinde duruldu. Hastalıklan Denetleme Merkezi'nin yayımladığı rakamlara göre, 2 haz'ıran tarihi itibariyle halen ABD'de şimdiye kadar 63.726 kişi AIDS hastalığına yakalandı. Zayıflayan komünistler ve giiçlenen sosyalistlerle, ttalya'da ilk kez solun, Hıristiyan Demokratlann tekelindeki koalisyon hükümetlerine inandırıcı bir alternatif oluşturabileceği Craxı Basaniı sınav ve ancak Sovyetier Birligi'nde rastlandığı sekilde bu ülkede iktidar hiçbir zaman gerçek anlamda el değiştirmedi. TAGI BERK / UYAN GÜNES CANSU BİR GÜN Giderilebilecek tşte şimdi aynı siyaset uzmanları, bu anormalliğin nihayet giderilebileceğinden soz ediyorlar. Zayıflayan komünistler ve güçlenen sosyalistlerle ttalya'da ilk kez solun Hıristiyan demokratlann tekelindeki koalisyon hükümetlerine inandırıcı bir alternatif oluşıurabileceğini iddia ediyorlar. Tüm siyasi kartlarını bu amaca erişmek için kullanan sosyalisl lider Bettıno Craxi de ttalyan solunun liderliğini yüklenerek Hıristiyan demokratlann karşısına bir sol hükümct akernatifi ile çıkmak ıstiyor. Daha önceki yazılarımızda da işaret etmiş olduğumuz gibi, gozlerini Fransa'daki François Milterrand orneğine çeviren Craxi, komünist partinin gücünü aşan bir sosyalist partiyle bu partinin ekseni etrafında merkezdeki kuçük laik partileri de içeren bir merkez sol koalisyon kurabilmek amacını guduyor. Bunun için ilk şart, 1992'deki genel seçimlerde sosyatistlerin, komunistlerden daha fazla oy toplayacak güce erişmesi. Sosyalistlerin karşısındaki ilk büyük sınav ise, 1989 hazıranında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimleri. Avrupa Parlanıentosu seçimlerinde Craxi ve partisinin solun egemen gücu olarak belirmesi halindf, bu ulkede yalnız solun coğrafyası tamamen değısmcklc kalmayacak, Hıristiyan demokratlar da muhalefete savaştan bcri ilk kez yakınlaşmadıkları ölçude yakınlaşacaklar. Bertnçiuer Boştuk bıraklı Natla Bemsu burotaat belİHİUyOl'. tarihi zaferden sonra sürekli bir inişe geçmiş, geçen haziranda yapılan genel seçimlerde oy oranı yüzde 26.6'ya dek duşmuşti^ Dolduramadılar Bu genel eğilimin ötesinde, dört yıl once olen "Avnıpa komiinizminin" babası Berlinguer'in bıraktığı boşluğu, Italyan komunistleri bir turlü dolduramadılar. Burokrat yapılı, renksiz Alessandro Natta'nın genelsekreterliğe getirilmesinin tek nedeni, partinin ne sağ ne de sol kanadmı tetnsil etmcsiydi. Her iki kanattan da mesafe alan Natta, sadece bir geçiş dönemi için genel sekreterliği devraldı. Bu arada İKP (ttalyan Komünist Partisi), sağda sosyal demokrat çizgiye yakın Napolitano, solda katı ideolojiyi savunan Ingrao gibi lıderler arasında bir kımlik krızıne düştü. Bu öyle bir kimlik kriziydi ki, orneğin kendilerini "Avrupa solu"nun bir parçası olarak tanımlamalarına rağmen SKP'nin (Sovyetier Birliği Komünist Partisi) Moskova'da yapılan son kongresinde IKP temsilcileri, Avrupa'nın sosyal demokrat gözlemcilerinin yanında oturacaklarına G n l » v Husak ve General Jaruzeiski'nin yanında oturmayı tercih ettiler. Berlinguer'le birlikte gömulen "Avrupa komiinizmi"ni rafa kaldıran IKP lidcrlcri, "Avrupa solu"nun ileri gelen tunı aktörleri gibi sosyal demokrasi ile ozJeşleşmekten çekindiler. Oysa şimdi ve görülebilecek bir gelecek için Avrupa'da yalnız sosyal demokrat eğilimi benimseyen sol partiler gerçek bir hükumet allernatitl olarak ortaya çıkabiliyorlardı. Bu yuzden Italya'da komünistler muhalefetin getlosuna itildiler Bir orkestrasyon duygulara hükmeden, Bir atmosfcr Insanı uzaklara götüren. Amaç muzikle sözün bütunleşmesiydl. Sonu«,la muzilder ba^lıbaşına bir şilr... Kara gün karanp kalmaz Güneş bir gün Hakikatlar yerde kalmaz Gerçek yerin bulacaktır. dogacaktır ÇIKTI KASETÇİLERDE /./> GÜNER PLAK ve KASETÇİLİK ^ 527 55 9 3 5 2 6 10 49 UNKAPANIİST.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle