23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 HAZİRAN 1988 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 BEHIÇ AK SİNEMA ATILLA DORSAY KİM KİME DUM DUMA 'Rumuz GoncagüP sinemada Rumuz Goncagül I Eser: Oktay Arayıcı / Yönetmerv Irfan Tözüm / Senaryo: Macit Koper / Görüntü Yönetmeni Orhan Oğuz / Müzik: Onno Tunç / Oyuncular: Türkân Şoray, Hakan Balamir, Macit Koper, Altan Karındaş, Tüluğ Çizgen, Müşfık Kenter, Pekcan Koşar. Bir Hakan Film yapımı (Kent, İpek, Ocak) Oktay Arayıcı'nın son dönem Türk tiyatrosu içinde kendine özgü bir yeri olan "Rumuz Goncagül" oyunu sinemada... Genç yönetmen trfan Tözüm'ün (yanılmıyorsak) ikinci fılmi olarak ortaya çıkan yapıt, bir gazete ilânıyla "koca arayan" evde kalmış bir genç kızın, çeşitli TaHpjer" aracılığıyla hayatı, gerçekleri, toplumu tanımasını ve sonunda "doğrn yoT'u bulmasını anlatıyor. trfan Tözüm, Arayıa'nın modem tiyatromuzun önemli yapıtlan arasında sayılabilecek olan "epik" türdeki oyununu, sinemada epiğin uyarlanmasındaki güçlükleri göze alarak ve kısmen haklı görülebilecek nedenlerle, dramatik yapıda bir senaryoya dönüştürmüş. "tle"«*". "çaŞda?" bir bildiri verilrae; nde, epik tiyatronun sürekli yaJsamayı kıran, seyirciyi silkeleyen, düş görmesine olanak vermeyen doğasının dramatik (benzetmeci) tiyatroya kıyasla daha etkili olduğu bir gerçek olabilir. Ama ben, kendi adıma dramatik tiyatroyla da benzer güçte bildirilerin 4 değişik "talip"in, içi geçmiş eski Osmanlı efendisi, "imar dururau" peşindeki lâz müteahhit, "lcadın satıcısı" kibar görünüşlü üçkâğıtçı ve hâlâ annesini sayıklayan evde kalmış nikâh memurunun, herbiri kendi başına ilginç çağnşımlar ve gerçekten komik durumlar içermekle birlikte, oyunda sahip oldukları "ternsil edici" nitelikleri bir ölçüde yitirdikleri gözleniyor. Aynca, gazete sahneleri, Hakan Balamir'in canlandırdığı gazeteci tipi, gazeteiçi konuşmalar tümüyle inandıncı olmadıgı gibi, Goncagürün seruveninin sürekli gazete He, gelen mektuplarla organik ilişkisi, filmde es geçilmiş, yalnız başlangıçtaki gazete sahneleriyle yetinilmiş. Bu eksikliğin giderilmesi için gazetecinin 2 kadının "kadın başlarına" yaşadıkları eve "pansiyoner" olarak girmesı ise, bize hiç de inandıncı gelmedi. İrfan Tözüm sonuç olarak, anlatım sorunlan çözümlenmiş, rahatlıkla izlenen, kimi gerçekten gülduren durumlar ve "replikler" içeren bir film yapmış... Tam anlamıyla merhum Araytcı'nın yapıtının özünü perdede yakalayamamışsa da, kendi içinde oldukça tutarlı, düzeyli bir çalışma... Kimi yerlerde popüler bir güldürü anlayışının (biraz ucuz) kalıplanna teslim olan, kimi yerlerde ise beklendiği ölçüde "komik" öğenin yakalanamadığı... Türkin Şoray, biraz mesafeli oyunuyla ("Gramofon Avrafta olduğu gibi), kaynak yapıtın "epik" özelliğine uygun bir oyun gerçekleştiriyor. Diğer oyuncular da iyi. Sonuç olarak, tam bir basan değilse de, izlenebilecek bir film... Şimdilik anlatım sorunlarını çözmekte olan (ve bunda da oldukça yol alan) genç yönetmenlerimizin, giderek ele aldıklan yapıtlara daha bir kişilik kazandırma yoluna girmeleri de elbette beklenir... Oktay Arayıcı'nın oyununu Irfan Tözüm beyazperdeye aktardı P İ K N İ K PtYALE MADRA BU&ÜN DOZEYLJ BİR ÇUJŞMA irfan Tözüm'ün Oktay Arayıcı uyariaması "Rumuz Goncagül", kendi içinde oldukça tutarlı, düzeyii bir çalışma. Başrollenni Hakan Balamir ve Türkân Şoray'ın paylaştkları filmde Şoray, mesafeli oyunuyla, Arayıcı'nın yapıtmın epik özeltiğine uygun bir oyun çıkarıyor. ulastınlabileceği kanısındayımdır. Yeter ki dramatik tiyatronun kalıplan, klişeleri kırılabilsin, binbir tuzağı önlenebilsin, yenilikçi bir tavırla olaya yaklaşılabilsin... İrfan Tözüra'ünfilminde,bu anlamda tam bir başarıya erişildiği söylenemez. Yapıtın iç dinamiği, içerdiği "emek yanlısı", kadının kişiliğini çahşarak, kendi hayatını kazanarak, erkekle bağımlılığını en aza indirerek kanıtlaması yönündeki ana biidiri, her ne kadar fılmin finalinde vurgulanıyorsa da, yapıtın tumüne sindirilememiş, çok "âni" bir final olarak kalmış... HIZLJ GAZETECİ NECDET ŞEN &M1Y0RUM 3ÖYl£ SORULAR > TMM,^y İASEN &ACI.? V6RASJCAK. MlSlhI .Yih/E 'ÖR6Ö7MÖR6İJÎ1 Sinema sanatçilarına huzurevi Kültür Servisi Himaye edilmeye muhtaç sinema sanatçıları için yapılacak huzurevinin temel atma töreni bugün saat 11 OO'degerçekleştirilecek. Törene Başbakan Tnrgnt Özaldakatılacak. Sinema Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (SESAM) Yönetim Kurulu BaşkamTürkerlnanoğlu, 1987 eylülünde zamanın Kültür ve Turizm Bakanı Mesut YUmaz'a başvurarak, sinema sanatçıları için bir huzurevine gereksinim duyulduğunu bildirmişti. Yümaz, Emlak Bankası ve Bakırköy Belediyesi'yle yaptığı görüşmeler sonucu, Ataköy 9. Kısım'da 30 bin metrekarelik bir alanın h uzurevi için saptanmasını sağlamış, Bakırköy Belediye Başkaru Naci Ekşi de bu alanı 49 yıllığına SESAM'a devretmişti. ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI TARÎHTE BUGÜN MOMTAZARIKAH 10 Haziran I O T W W M U l i m t o l l i a i M I O I I I u a birden alan Italyan yönetmen Bernardo Bertolucci'nin başyapıtı sayılan "1900" Harbiye As Sineması'nda on birincı haftasında Filmtn ilk bölümü Istanbul'da gösterilirken, ikinci bölümü de Ankara Metropolde beşinci haftasına girdı. Ankara Metropol'de "1900"ün ilk ve ikinci bölümterini degışık gün ve seanslarda izlemek mümkun. " 1 9 0 0 " n n h i r i n c i haftasınıla Buyıl Sonlmparator adllfilniiyledokljz0scar " " Sanatçılar huzurevinin projesini yüksek mimar Yılmaz Sanlı hazırladı. Üç bölümden oluşacak olan huzurevi, 210 sanatçıyı barındırabilecek. Huzurevinin ayrıca büyuk bir bahçesi olacak, bahçede dinlenme alanlan, spor tesisleri ve havuz bulunacak. 07ÖMAT/K OLTA.. BALIK AVINDA /CUOAhJtLAM tcAM'ŞLAIS/M SAPt ALBT Bilimkıırgu, korku ve western Yarattğtn Dönüşü (Aliens) / Yönetmerv James Cameron / Oyuncular: Sigourney Weawer, Carrie Henn, Michael Biehn, Paul Reiser, Zance Henriksen, Bill Paxton / Bir FOX fılmi / 137 dakika (Site). "Yaratık" filminin unutulmaz canavarı, bu kez tek başına değil, düzinelerce benzeriyle birlikte dönüyor!. "Yaraüğı", Nostromo uzay gemisinde müthiş bir savaşımdan sonra yok edip kedisiyle birlikte dünyaya geri dönen kadın astronot Ellen Ripley, uzay yolculuğu sırasında tam 57 yıl geçtiğini ve dünyadakilerin, anlatuklanna inanmaya hiç de niyetli gözükmediğini dehşetle fark ediyor. Gerçeği kanıtlamak, dünyalılann "nankörlü|ii"nü yenmek ve "yaratık"ların yaşadığı uzak gezegene yerleştirilmiş olan birçok aileyi kurtarmak için tek bir çözüm vardır Ripleyin önünde: Geri dönmek... Genç kadın, yeni ve kendine güvenen bir ekiple birlikte gezegene geri dönecek, ancak bu kez bir ordu halinde saldırıya geçen "yarabk"lardan kurtulup geriye dönmesi hiç de ko'ay olmayacaktır... "Yaratığın Dönüşü", tıpkı özgün film olan "YaratıkrAlien"deki gibi bir bilimkurgusal serüven filmiyle bir korku filminin kanşımı... Buna bir nebze de "western" havası eklenmiş... Film, ilkinin içerdiği özeUikleri birkaç katına katlayarak yineliyor. Yine bir bilimkurgudan çok bir gotik korku filmine yakışan karanlık, ürkünç ve garip dekorlar, beklenmedik biçimde canavarlann pençesinde ölüp giden kahramanlar, bu kez öyküye bir küçük kızın dahil edilmesiyle daha da gerginleşen bir atmosfer... Ve küçücük yapısı içinde görülmemiş bir güç ve istenç taşıdığı duyumsatılan Ripley'in (küçük kızla birlikte) yeniden feminist çağrışımlar uyandıran sonsal zaferi... Ama bu filmin asıl kahramanlan, kuşkusuz en beklenmedik anlarda gözüpek filmin kahramanlarına olduğu kadar seyirciye de soğuk terler döktüren "yaraöklar"... Bu açıdan, "yaraük"ların yaratıcısı, özel efekt uzmanı Stan VVinston'un filme katkısı, belki de herkesten büyuk... "Yaratığın Dönüşü", gerçekten de içerdiği ve üst üste yığılarak etki gücü habire artan korkunç bölümlerle sanki her insanın zaman zaman gördüğü korkulu düşlerin, karabasanların bir tür görselleştirilmiş dökümü... En eski masal ve söylencelerden beri var olan ve genelde herkesin (her çocuğun veya büyüğün) kendisine göre somutlaştırdığı "canavar", bu filmde, karanlık dekorlardan bir gözüküp bir kaybolan, tam anlamıyla boyutian, fiziksel nitclikleri kavranamayan, ama son kerte "korkunç" yaratıklarla belki hiç bir filmde görulmedik biçimde somutlaşıyor. Evet, "Yaratığın Dönüşü", alabildiğine ustaca kullarulmış grotesk, kaba ozel efektleri, dekor ve makyaj çabası ve DolbyStereo'nun boyutlandırdığı ses düzeniyle (filmin bu alanlarda 2 teknik Oscar ödülü var), sanki düşlerimizi, karabasanlanmmn perdede somutlanması... Amerikan sinemacıları bu tür film çabaları içinde, sonunda en gizli ve derin düşleri Tiize bile el atmayı başardılar... Artık düşlerimiz ve karabasanlannuz, sinema perdesinde... Özel ve kişisel tavırlara ve çabalara gerek yok!.. "Yaratığın Dönüşü", bu tür filmleri sevenler için ilginç bir deneyim... Yine de her şeyin çok fazla, aşırı boyutlarda kullanılmış olması bir ölçüde geriye tepiyor ve yalnızca "tek canavarlı" ilk filmin yarattığı ürperme, sanki yinelenmiyor. Ayrıca bu filme küçük çocuklan göndermenin de sakıncalı olacağı kanısındayım... "Yaratık"tan sonra "Yaratığın Dönüşü" degeldi B/U.IĞW H. 8AŞ/NDA BEKUEMEK GSREtMiyO£DU. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet 10 Haziran 1938 Encumemnce tetkik edilen kanun lâyihası, bu pazartesi günü Büyük Millet Meclisinde müzakere edilecektir. Bu lâyiha etrafında bav yanlış mütalealar yazılmaktadır. Aldığımız malumata nazaran vaziyet şudur Lâyiha, Buyük Millet Meclisine verildikten sonra memleketin muhtelif mahallerindeki hapisanelerinde suçlu olarak yatan 19.000 i mütecaviz günahkâr vatandas, Büyük Millet Meclisine müracaat ederek Cumhuriyetin yüksek atifetinden kendilerinin de istifade ettirilmesini istemisierdir. 19391988 kazalarda ve bir de belediye merkezinde bu işi idare edecek Evvelce Belediye ve meb'us bitrolar tesis olunacaktır. Ayni intihablanna esas olmak üzere şeklin Ankara ve tzmir'de de de)'terler tanzim edilmekte idı Bu tatbikma karar verilmiş şeklin ıslahma ve muntazam aile olduğundan tstanbul Belediyesi sicUleri vücude getirilmesine kararburalara numuneler göndermiştir. verilerek ışe başlanmıştL Bu hususta Beyoğlu kazası dahilinde Bu siciller ilk defa olmak üzere devam eden mesai bitmiş, siciller onümüzdeki eylülde yapılacak tanzim olunmuştur. Şimdi de olan Belediye ıntihabında esas Beşiktaş kazası dahilinde ise tutulacaktır. başlanmıstır. Yeni şekle göre, her aile için ayn bir sicil bulunacak ve her türlü vukuat bu sicillerde gösterilecektir. Siyasi cürumlerin affı hakkında Bütıin kazalardaki siciller tamam hükumet tarafından hazırlanıp Büyük Millet Meclisi Adliye olduktan sonra nahıvelerle AUe sieiüeri İzmir fuarına gelecek güzelük kraliçeleri İzmir (Hususî) Paris turizm komitesi, Fransa ve Paris güzellik kraliçelerınin tzmir fuarıntn açıtmasında ve fuann devammca tzmır tarafından misafır edilip edilemeyeceklerini sormuş ve fuar komitesi de vecab vermişti Bu hususta kati anlaşmalar yapılmıştır. Kraliçeler, fuann kuşad resm'mden itibaren fuar bitinceye kadar tzmir'de keleceklerdır Af meselesi ILAN İZMİR ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Davacı Oytaş İç ve Dıs Tic. A.Ş. tarafından, davalı Üstün Baş aleyhine açılan lazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; İzmir Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nin 20.10.1987 gün ve 1987/9 esas 1987/969 Karar sayılı hükmü ile 3.369.000. TL'run Üstun Baş'dan tahsiline, 16.300. TL. Mahkeme gideri 194.260. TL.'nın ucreti vekaletin 90.570. TL. harcın davalı Üstün Baş'tan tahsiline karar verilmiş olup daha önce davahnın adrcsinin bilinmemesi sebebiyle davetiye ilanen tebliğ edilmiş olup kararın dahi ilanen tebliğine karar verilmekle 15 gün zarfında davaJının temyiz talebinde bulunması aksi takdirde hukmün kesinleştirileceği ilam yerine kaim olmak uzere ilan olunur. 4.5.1988 Basın: 21011 İLAN T.C. ÇEŞME SULH HUKUK MAHKEMESİ 1987/330 Davacı Muhammet Sunay tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında davalılardan Ahmet Can, Ramazan Aygören, Cemal Çakır, Şevket Demir, Rafet Küçuk, Hasan Kılıç, Sıtkiye Tokdemir, Aysel Tokdemir, Mustafa Can. Nuriye Bulca, Meliha Cengiz, Kenan Barlas ve Vedat Azizoğlu'nun adresi butün aramalara rağmen bulunamamış ve kendilerine davetiye tebliğ edilememiştir. Yukarıda adı geçen davalıların 12.7.1988 günu saat 9'da hâkimliğimizde hazır bulunmaları veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri aksi halde duruşmanın gıyaplarında yapılacağı davetiye yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. Basın: 21005 İLAN T.C. ÇEŞME SULH HUKUK MAHKEMESİ 1987/331 Davacı Muhammet Sunay tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasında davalılardan Hamdi Bul. Hasan tsli, Baki Temur, Mehmet Can ve Nazire Güngör'ün adresi butün aramalara rağmen bulunamamış ve kendilerine davetiye tebliğ edilememiştir. Yukarıda adı geçen davalılann 12.7.1988 günu saat 9'da hâkimliğimizde hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri aksi halde duruşmanın gıyaplarında yapılacağı davetiye yerine kaim olmak üzere tebliğ olunur. Basın: 21006 İLAN BALÂ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1988/6 Balâ ilçesi Tepe Köyu Bulgardağı mevkiinde, Mustafa Unal, batısı: Hasan Konukçu, kuzevi: Bayram Demir, güneyi: Mehmet Polat ve Ali Türker tarlası ile çevrili bulunan ziraale elverişsiz olan 50 donüm miktannda bulunan bu yerin hazine adına olan tapusunun iplali ile aynı koyden Selahattin Demir kendi adına tapuya tescilinı istemiş bulunmaktadır. Bu taşınmazda ustün haklan bulunanlar bu ilanın neşri tarihinden itibaren uç ay zarfında mahkememizin 1988/6 esas sayılı dosyasına müracaat etmelerı ilan olunur. Basın: 20944 HER ŞEY A $ M BOYUTLAMM "Yaratığın Dönüşü", bilimkurgu ve korku filmlerinden hoşlananlar için ilginç bir çalışma. Ancak her şeyin çok fazla, aşırı boyutlarda kullanılmış olması, bir ölçüde geri tepiyor ve yalnızca "tek canavarlı" "yaratık"ın yarattığı ürperme sanki yinelenmıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle