17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MAYIS 1988 CUMHURİYET/U IFSTÂD Toplantısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Islam Bilim Teknoloji ve Kalkınma Vakfı'nın (IFSTAD) 9. Bilim Kurulu toplantısı bugün Başbakan Turgul Özal'ın yapacağı konuşma ile başlayacak. 2 gün sürecek olan toplantı Dışişleri Bakanhğı tsmail Erez salonunda yapüacak. Islam Ulkelerinin bilim ve teknoloji alanındaki araştırma faaliyetlerinin geliştirilmesine, koordinasyonuna ve araştırma problemlerinin çözümüne yardımcı olmak gibi amaçlarla Islam Teşkilatı bünyesinde kurulmuş bulunan IFSTAD'ın bilim kurulu başkanlığını Başbakan Turgut Özal yapıyor. Edinilen bilgilere göre, toplantıda IFSTAD'ın bütçesi, üretmekte olduğu programların değerlendirilmesi, 5 >illık planı ve tslam Bilimleri Akademisi, tslam Araştırma Ağları, Araştırma Enstitüleri Federasyonu ve icra projesi gibi konular görüşülecek. Kumar makineleri ANKARA (AA) Kumarhanelerin mali ve hukuki denetiminin Milli Piyango tdaresi'ne devri konusunda hazırlanan ve CumhurbaskanlığYna gönderilen kararname Ue idare mahkemelerinin bu konuda aldığı yürütmeyi durdurma kararlarının ortadan kalkacağı belirtiliyor. Kültür ve Turizm Bakanhğı yetkilileri, Milli Piyango tdaresi'nin kuruluşu ile iigili olarak 3 ay önce hazırlanan kararnamede, oyun makineleri ve öteki talih oyunları konusunda aynm yapılmaksızın her türlü oyunun sıkı biçimde denetlenmesinin öngörüldüğünü kaydettiler. Kültür ve Turizm Bakanhğı yetkilileri, karamamenin onaylanmasını beklediklerini, çıkmaması halinde de idare mahkemesi tarafından kendilerine tanınan 60 günlük süreyi bekJeyeceklcrini söylediler. l Sait Faik dün Burgazada Kalpazankay* l d a u u zenlenen bir törenle anıldı. Çevremiz Gazetesi tarafından duzenlenen anma töreni. Sait Faik büstünün önurv de gerçsMeştJriten saygı duruşuyla başladı. Kalpazankaya Kır Gazinosu'nda devam eden törenin açış konuşmasını Çevremiz Gazetesi'nden Perihan Ergun yaptı. Sennur Sezer ve Adnan Özyalçınertn sunduğu törende Zihni Küçümen, Sait Faik "Son Kuşlar" hikâyesinden bir bölum okudu. Bu yıl Sait Faik Hikâye Vmağanı'nı kazanan Gulderen Bllgilı'nin bir konuşma yaptığı anma törenine Şükran Kurdakul, Cahıt Tanyol, Raşıt Abasıyanık, Naim Tıralı, Semıh Poroy, Muzaffer Uyguner, Salim Şengil, Raşit Kara, Zangoç Todori, Bengi Türkü, Muzaffer Ûzdemir ve Defne Sözbir, Sait Faikin şiirteri öyküieri sanatçıyla iigili anılan ve tijrkuleriyie katıldılar. üselerarası Halk Oyunlan Yarışması GazJantep'te dün yaptlan Liseierarası Hatk Oyunlan Yarışması finalinde Gaziantep 19 Mayıs Lisesi ve Erzurum Endüstri Meslek Lisesi gruplannda binnci oldu. "Sahne duzenlemesi yapan ekipler" ve "sahne düzenlemesi yapmayan ekipler" olarak iki ayrı grupta duzenlenen yanşmalardan sonra birinciliğe layık görulen ekiplere ödüllerini Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Hasan Celal Güzel verdi. (Fotoğraf: AA) kanı Orgeneral Kaya Yazgan'ın konuğu olarak Türttiye'de bulunan Sovyet|er Birliği Genelkurmay Başkanı 1 Yardımcısı Korgeneral V. N. Lobov, istanbul'ıın tarihi ve tunstık yerlerini gezdi. Dün öğleden sonra, Topkapı Sarayı MÜzesı'ni ziyaret ederek, sergilenen eserter hakkmda yetkılilerden bilgi alan Korgeneral Lobov ve beraberindeki heyet, daha sonra Harbiye'deki askeri müzeye gitti. Korgeneral Lobov ve beraberindeki heyet, bugün 1. Ordu Komutanı Orgeneral Dogan Güreş'i ziyaret edecek, Harp Akademileri ile Deniz Harp Okulu'nda çeşıtli incelemelerde bulunacak. (Fotoflraf: AA) Korgeneral Lobov ktanbulida^ ^ HABERLERİN DEVAMI Hizip uyarısı (Baştarafı 1. Sayfada) nin yapıldığı Tayyare Sineması'na "Başbakan İnönii" sloganları arasında girdi. Konuşmasına "Aslan sosyal demokratlar" diye başlayan lnönü, uzun uzun ANAP'ın icraatını eleştirdi. tnönü, seçim kazanmak için devlet hazinesinin yağma edildiğini vurgulayarak, "Özal iktidara geldiğinde 'Devlet milletin hizmetindedir' diyordu. Şimdi millet Ozal'ın hizmetinde. Deraokrasi içinde hepsinin çaresi var" dedi. tnönü, konuşmasının önemli bir bölümünü kurultay öncesi parti içindeki çekişmelere ayırdı ve bazı uyanlar yaptı. lnönü, "Bir kimseye kızdıgım ya da birini destekledigim için bunlan soylemiyorum. Partinin huviyelinin doğru anlaşılması için konuşuyonım" diye başladığı konuşmasında şu görüşlere yer verdi: "Kunıltayda seçimler var. Seçim ortaraında birtakım sloganlar söyleniyor. Doğal bunlar. Insan kendini tanıtmak için bazı vurucu sözler söylemek zonında. Bu sloganlan söylemek zonında olanlar alınmasın. Örnegin 'CHP'lileşme' sloganı slogan olarak fena değil, ama gerçeğe de tam uymuyor. SHP, birikimini CHP'den almış bir partidir. CHP kapatılmasaydı, bugün SHP yoktu. Vaktiyle CHP'de yer almış kişilerin bugünkü yeri SHP'dir. Onların hepsini içtenlikIe SHP'ye çağınyoruz. CHP'liieşme diye kastedilen CHP'nin 810 yıl önceki durumuysa elbette yanlıştır. Geçmişe dönülemez. CHP kapatılmasaydı bugün ne yapardı diye düşünmek gerek." tnönü, "Sol ideolojiyi egemen kılmak" sloganı konusunda da şunlan söyledi: "Bu da yeni bir şey değil. yal demokrat partiler soldadır. Hepimiz soldayız. SHP'li olan herkes soldadır. Bunu söylemek yeni bir şey değil, cesaret kahramanlık değil, söylememek de korkakhk değil. Bizim solumuzda partiler kurulabilir. Ancak sosyal demokrat parti olarak biitün sol göruşleri içimizde taşımak zonında değiliz. Yeri miz bellidir. Lözumsuz slogan taruşnıalan yapmamak gerek. Parti içinde ileriemenin yolu böyle sloganlarla değil, halkın sorunlarına nasıl çözum bulacağımızı anlatarak olur." tnönü, mezhepçilik ve bolgecilik konusuna da değinerek, "Bazı vatandaşlanmız mezhepleri belli bir bolgede doğduklan için sakıncalı işlemi göriiyor. Bunlan düzelleceğiz. Aslan sosyal demokratlann dikkat etmesi gereken, bizim biitün vatandaşlan kucaklayan bir parti oldugumuzdur. Bir ufak grnbun partisi görunumü verirsek bu insanlara yapılan haksızlıklan da önleyemeyiz" dedi. nusuna ayıran tnönü, daha sonra CHP'lilere çağn yaparak, " k ö y o rum ki CHP'de çalışmış herkes SHP'ye gelsin. Aralannda anlaşmazlık varsa da yine gelsinler, SHP'de herkese yer vardır. Eski CHP'likr aramıza geldiğinde hiçbir yabancıhk çekmesinler. Eski birikimle, CHP birikimiyle, yeni kan bugun Batılı anlamda sosyal demokrat bir partiyi oluşturacaktır" dedi. tnönü parti içi gruplaşmalar konusundaki açıklamalannı, " B u sloganlann parti hakkmda yanlış izlenim vermemesi" için yaptığını sözlerine ekledi. Seçmenin, halkın kendilerini şu ya da bu gruptan diye değerlendirmediğini, sorunlannı nasıl çözeceklerini anlatmasını beklediğini belirten tnönü, partililerden buna çok dikkat etmelerini istedi. tnönü, parti içindeki kurultay öncesi gelişmelere ilişkin olarak da "Belirli arkadaşlar kongreleri dolaşıyoriar. O zaman «nlış bir hava verihyor. Şaraya buraya gidin diye genel merkez karar verir. Bunun dışında talimat verea bir gnıp olarak çahşırsanız sizj biraz ileriye göturur, ama daha fazla ileriye gidemezsiniz" diye konuştu. SHP Genel Başkam tnönü'nün konuşması delegeler ve dinleyiciler tarafından sık sık alkışlarla kesildi ve "Halkçı ınönü", "Başbakan tnönü" sloganları atıldı. SHP Genel Başkanı lnönü, ANAP iktidarına yönelik eleştirilerini dile getirirken Başbakan Özal'ın halktan kaçtığını, tatilini bunun için uzattığını öne sürdü. lnönü şöyle devam etti: "ANAP iktidan ber gün düşüyor. Bu akıDarla bir yere gidemezler. tç borçlar, dış borçlar arttı. Ama sanayileşme hızlanmadı. Ara dönem kazasına ugradık. Ama sonra Özal demokrasi içinde bir başbakan olarak hâlâ niçin işçi haklannı vermedi? Biz çağdaş bir demokrasi istiyoruz. tstiyoruz ki herkes birinci sınıf vatandaş olsun. Mezhebi şuymuş, buymuş aynlmasın. Demokraside vatandaşlar arasında sakıncah olmaz. Bunlan tarihin çöplügüne atacagız. Öğrenciler sokaga dökülüyor. Bundan sonımlu olan üniversite yönetimleridir. Şiddet hareketleri hiçbir şekilde üniversiteye girmemelidir. Üniversiteye güvenlik gıiçlerinin girip girmemesi gibi bir sonın yoktur. Bu yapaydır. Güvenlik güçleri her yere girebilir. Önemli olan tarafsız davranmalan, ögrenciye snçlu gibi bakmamaları. 'Polis girmesin' demek yanlış. Polis girmesse başka silahlı kişiler girer. SHP ü kongreleri çekişmeU geçiyor SHP'de dün yapılan kongreler sonucunda il başkanlıklanna seçilenler şunlar: Bursa: Kemal Ekinci, Bilecik: Mustafa Yılmaz, Muğla: Tuncay Besi, Nevşehir: Fahri Etik, Gümüşhane: Mustafa Demirci, Bingöl: Süleyman Ertuğrul, Artvin: Ali Uğur Çağal, Muş: Sırrı Sakkık, Çorum: Salim Koçak, Bitlis: Vahap Kalgu, Edirne: Aydın Ertuğrul. Haber Merkezi SHP'nin Ağrı, Artvin, Bilecik, Bingöl, Bolu, Bursa, Çorum, Edirne, Gümüşhane, Muğla, Muş ve Nevşehir il kongreleri dün yapıldı. Bursa'da il başkanlığına sol kanadın adayı eski il başkanı Kemal Ekinci getirildi. Ekinci'nin listesi 272, Baykalcı grubun adayı Yahya Şimşek 172 oy topladı. Bilecik il kongresinde Baykalcı grubun adayı eski il başkanı Mustafa Yılmaz yeniden il başkanı oldu. Muğla seçimini sol kanadın adayı Tuncay Besi kazandı. Nevşehir il başkanlığına ılımlı grubun desteklediği Fahri Ertik 46 oyla kazandı. Baykalcı olarak bilinen Hüseyin Çetin İ0 oy toplayabildi. Gümüşhane il başkanlığına Mustafa Demirci yeniden seçildi. Bingöl'de eski il başkanı Fahrettin Demir'in aday olmasıyla secime iki listeyle gidildi. Başkanlığa avukat Süleyman Ertuğrul getirildi. Artvin'de il başkanlığına avukat Ali Uğur Çağal, Muş'ta S ı m Sakkık, Çorum'da Salim Kocak başkan oldular. Bitlis'te tek listeyle seçime gidildi ve il başkanlığına Vahap Kalgu getirildi. Edirne il başkanlığı için iki liste çekişti. Sonuçta eski il başkanı Aydın Ertnğrul 148 oyla başkan oldu. Diğer aday Saim Muüu 103 oy toplayabildi. Cem'in adaylığı tnönü, tsmail Cem'in genel başkan adaylığı konusunda yöneltilen bir soruya, "Herkes aday olabilir, kimin genel başkan seçileceğine kurultay karar verir" yanıtını verdi. tnönu, Bursa'dan sonra Bilecik ll Kongresi'nde yaptığı konuşmada da parti içi hizipler konusuna değindi. Demokratik süreç içinde seçmende bunalım yaratılmamasını isteyerek, "Sloganlar söylenir, dinler geçersiniz, ama seçimlerde karar >erirken oy vereceğiniz kişilerin niteliklerini iyi düşunün" dedi. Konuşmasının buyük bir bölümünü hizipleşme ko IsmailCem SHPlde genel (Baştarafı 1. Sayfada) türmek iddiasını toplum ve tarih önünde partim adına ve partililerle birlikte gerçekleştirmenin adayıyım" dedi. Konuşmasına, "Serhal şehri, yigitligin, direnmenin timsali, Selimiye'nin, Kırkpıoar'ın memlekeli Edirne" sözleriyle başlayan lsmail Cem, partinin kuruluş ve partileşme sürecinin tamamlandığını belirterek, "Bu sürece özgü ihtiyaçlann, önceliklerin, anlayışlann. ozveri örneklerinin ve misyonların kendi devirlerini onurla tamamladığı duşüncesindeyim. Ya önumuzdeki yeni ve farklı dönemin ihtiyaçlannı cevaplayacak, yeni özelliklerle yolumuza devam edecegiz, ya da geri kalacağız" dedi. SHP'ye "kendi gucünün büyttklüğünü anlalmaya çalıştığını" belirten Cem, "Kuruluşumuz tamamlansın diye, eksikkrimiz giderilsin diye, siyasetin çocukluk hastalıklan partimizde sırayla yaşansın diye millet oiurup bizi beklemeye hiç niyetli degil" dedi. Cem şöyle konuştu: "Genel seçimde yüzde 25 oy alıp, bu oran şimdi kamuoyu yoklamalannda yüzde 27, yüzde 28 göznktü diye sevinmek, kendi gücümüzü bilmemektir. Yüzde 24'lük, yuzde 25'lik bir parti olmaya, bunu başan sayıp içimize sindirmeye ben isyan ediyonım. Tel tel dökülen bir iktidann, acımasız pahahiığın, eşitsizligin ve uç veren fukaraLgın Türkiye'sinde SHP ankellerde üç puan biiyüdü, iistelik, DSP'nin eksilen payından yansını alıp biiyüdü diye sevinmek değil, tam tersine çok ciddi düşünmek gerekir. Durduğumuz yerde (kendiliğinden) iktidara geleceğimizi, sağın bölünmüşlüğüyle bize yol döşendiğini sanmak, hayaldir." hip çıkın" diye konuştu. Cem, konuşmasının sonunda şunlan söyledi: "SHP'yi, halkı iktidara götürmek iddiasını toplum ve tarih önunde partim adına ve partililerie birlikte gerçekleştirmenin adayıyım, Türkiye'yi büyütmek, ekonomisi, anla>ışlan ve tüm özellikleriyle çağdaşlaştırmak için, Cumhuriyet'in özüne ve Atatürk devrimlerine sahip çıkmak ve geliştirmek için ada\ ınızım. Benim rakibim, Sayın Özal'dır, Sayın Demirel'dir. Önlan siyaset meydanında yenmek için ben genel başkanlığa adaylığımı koyuyorum." Cem, Edirne kongresine katılan delegelere konuşma metni ile birlikte özgeçmişini anlatan bir yazı da dağıttı. cak. Bir göç anlaşmasına yanaşmayan Bulgaristan, buna rağmen Türkiye'ye gelmek isteyen Türk asıllı Bulgar vatandaşlanna kimi kolaylıklar sağlayacak. Hatırlanacağı gibi Türkiye ile Bulgaristan arasında Belgrat'ta 23 şubatta iki ülkenin Dışişleri Bakanlan tarafından bir protokolün imzalanmasını, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Nüzhet Kandemir ile Bulgaristan Dışişleri Bakanı Yardımcısı tvan Ganev'in 14 ay boyunca sürdürdükleri gizli görüşmeler sağlamıştı. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Kandemir ile Ganev başkanlığında Sofya'da 911 mayıs tarihleri arasında yapılan siyasi içerikli ortak çalışma grubu toplantısında taraflar bir yandan ilerde yapılacak görüşmelerin gündemini saptarken, diğer yandan karşılıklı olarak birbirlerini rahatsız eden kimi konularda önenui tavizler verdiler. Türkiye'nin BM, NATO, Avnıpa Konseyi ve tslam Konferansı Örgütü gibi kuruluşlann yanı sıra uluslararası düzeydeki iklii temaslarda da sıstematik olarak yürüttüğü Bulgaristan'daki Türk azınlığa uygulanan baskılarla iigili kampanya huzursuzluk kaynağı oluşturuyordu. Son olarak Islam Konferansı (İKO) örgütünün konuya ilişkin temas grubunun Türk azınlığj ile iigili raporunun Amman'da yapılan İKO Dışişleri Bakanları toplantısında kabul edilmesi, Ankara açısından diplomatik başan sayılmış ve Sofya'yı son derece rahatsız etmişti. Türkiye'nin, uluslararası kampanyayı kademeli olarak azalmaya yönelik bu önemli karanna karsılık olarak da Bulgaristan, Türkiye'ye göç etmek isteyen Türk asıllı Bulgar vatandaşlanna kimi kolaylıklar sağlayacak. Ancak bu, kısmi de olsa bir "göç anlaşması" çerçevesinde gerçekleşmeyecek. Bulgaristan'ın bu kararının, ülkedeki "perestroika" (yeniden yapılaşma) politikası çerçevesinde Bulgar vatandaşlanna tanınacak yeni pasaport ve çifte vatandaşlık hakları kapsamında yürüyeceği ifade ediliyor. ö t e yandan Bulgar makamları ı'dan kalkıp Türkiye'ye yaşamak için gelen kişilere ve Türk tabiyetine geçenlere sağlanan bu kolaylıklar için Türkiye'den mütekabiliyet (haklann karşılıklı olarak verilmesi) istediği kaydediliyor. Başka bir ifade ile Sofya, Türkiye'ye yerleştikten sonra tekrar Bulgaristan'a dönmek isteyen kişilere bu hakkın tanırunasını istiyor. Bu arada iki ülke arasında sessizce ve gizlilik içinde çözümlenen bir diğer sorun da, buyükelçilik ve konsolosluk binalannın yenilenmesi ve genişletilmesine ilişkin karşılıklı olarak koyulan kısıtlamaların kaldırılması oldu. Türk azmlığına uygulanan baskıların ortaya çıkması ile Türkiye, Bulgaristan'ın 1985 sonlannda inşaasına başladığı tstanbul'da EtilerUlus yolunda 20 dönümlük arazi içindeki konsolosluk binasına ilişkin tüm faalıyetlerin durdurulmasını istemişti. Bulgaristan da Türkiye'nin Filibe ve Burgaz başkonsolosluklarına benzeri kısıtlamalar getirmişti. 14 Nisan 1988 tarihinde Sofya'da Türkiye'nin Sofya nezdindeki Buyükelçisi Ömer Lutem ile Bulgar yetkilileri arasında imzalanan bir protokol gereğince söz konusu kısıtlamalar kaldırıldı. Bu çerçevede Bulgaristan'ın sergi salonları ve lojmanlar da içeren ve iki bolümden oluşan lstanbul başkonsolosluğunun inşaasına gecen günlerde yeniden başlandı. Türkiye'nin Filibe ve Burgaz başkonsolosluklarında da benzeri faalıyetlerin yakında başlayacağı belirtiliyor. tılıyor. Mesut Yılmaz bugün (Baştarafı 1. Sayfada) belirtiliyor. Güvenlik önlemleri, helikopterler ve uzman polislerle sürdürülecek. özel eğitilmiş köpekler ile elektronik cihazlar da alınan koruma önlemleri arasında bulunuyor. Otelin sahil kesimi, bahkadamlar tarafından sürekli taranacak. Yunan basuunda yer alan haberlerde, Yılmaz'ın meslektaşı ile Dışişleri Bakanlığı'nda yapacağı görüşme sırasında, Davos ruhuna karşı olan Yunan örgütleri, Ermeni, Kıbrıslı Rum dernekleri ve kaçaklar ile bölücülerin bakanlık önünde protesto gösterileri yapacaklan belirtiliyor. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, yann saat 17.00'de başlayacak toplantıdan önce Cumhurbaşkanı Sarzetakis tarafından kabul edilecek. Yılmaz, çarşamba günü ana muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Konstantin Mitsotakis, perşembe günu de Başbakan Andreas Papandreu ile bir araya gelecek. Türk Yunan siyasi komite toplantısı üç gün sürecek, Yılmaz ve beraberindeki heyet cuma günü Türkiye'ye dönecek. Atina'daki görüşmelere Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz'ın başkanlığında Müsteşar Nüzhet Kandemir, Genelkurmay Genel Plan Prensipler Başkanı Oramiral Işık Biren ve Türkiye'nin Atina Buyükelçisi Nazmi Akıman katılacak. Ankara'daki ekonomik agırhklı toplantılarda ise Türk heyetine Devlet Bakanı Adnan Kahveci, Yunan heyetine de Ulusal Ekonomi Bakanı Panagiottis Rumeliottis başkanhk edecek. Yeni Demokrasi Partisi'nin lideri Mitsotakis, Başbakan Papandreu'nun, Başbakan Özal ile gerçekleşttrdiği mesaj teatisinin içeriğinin açıklanmamasından yakmarak, "Mesajlann içerigini Türkiye'de herkes, Yunanistan'da ise bir tek Papandreu biliyor. Utanmasam mesajlann içerigini Özal'dan ögrenmek isteyeceğim" dedi. Mitsotakis, Katimerini Gazetesi'ne verdiği demeçte Papandreu'nun, özal ile bir süre önce yaptığı mesaj teatılerinin içerigini açıklamamasmın nedenlerini söylemesini istedi. Yunanistan'ın eski başbakanlanndan Yorgo Rallis de ayıu gazetede yayımlanan demecinde, Başbakan özal'ın haziran ayındaki Atina ziyaretinde ele ahnacak başlıca konuların Kıbns ve Ege kıta sahanlığı olması gerektiği görüşünü savundu. Rallis, Ege kıta sahardığı konusunda Türkiye, Lahey Adalet Divanı'na gitmeye hazır oluncaya kadar belirli bir zaman süreci için Bem protokolünün uygulanmasım önerdi. I SHP Genel Başkanı, Bursa il kongresinde yaptığı konuşmada 'ANAP iktkjan her gün düşuyor. Bu kafayla bir yere gidemezter' dedi. ABD'de Yunan lobisi Türkiye'nin Washington Buyükelçisi Şükrii Elekdağ, Türkiye ve Yunanistan başbakanlarının Davos'ta başlattıkan diyaloğa rağmen ABD'deki Yunan lobisinin Türkiye aleyhindeki faaliyetlerini surdürdüğünü söyledi. Elekdağ, Kahforniya'nın Oakland kentinde toplanan Türk Amerikan Dernekleri 10. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Yunan lobisinin Türkiye'ye Amerikan askeri yardımının kesilmesi ve yardımla Kıbns sonmu arasında bağlantı kurulması yolunda çaba harcadığmı belirtti. Elekdağ, Yunan lobisinin sözde Ermeni soykırımı iddialannı desteklemeyi surdürdüğünü de bildirdi. BURSA'dan HİKMET ÇETİNKAYA oynuyordu. "Güneş otobüsü"nün üzerinde Milletvekilı Fehmi Işıklar. Cevdet Selvi ve Önder Kırlı, görkernli topluluğun yoğun ilgisine hiç de şaşmadılar sanırız. SHP giderek kitielerin umuduna dönüşüyordu. Gençler ve kadınlar çoğunluktaydı. Kimse "kurtar bizi baba" demiyordu, ama koydukları tavır, SHP'nin ileride kitleleri peşinden sürükleyeceğinin habercisiydi. SHP Ger.c! Başkanı Erdal InöTıü'yle bir sure sohbet ettik. Manisa'da yaptığı konuşmada "mezhepçilik ve bölgecilik" konusuna değinmışti. SHP içindeki "sağ ve sol kanaf'ın değerlendirmesinı yaparken de, bunların, kongre kazanmak isteyen "arkadaş gruplan" olduğunu vurguluyordu. lnönü, sosyal demokrat bir parti olduklarını, bu nedenle solcu olmalarının da doğal sayılacağını belirtiyordu. İnönü'ye, "SHP'deki kanatlar hareketini biraz daha açar mısınız?" dedik. İnönü olayı "ilke ve düşünce" açısından değerlendirdiğini söyleyip, şu yanıtı verdi: Olaya programımız doğrultusunda, partiyi başarıya götürecek insanlar olarak bakmak gerek. Bunun için düşüncelere ve davranışlara dikkat edilmeli. Çünkü grup olarak düşünceleri ayrı şeyler değil. Bunun için de o düşüncelere sahip çıkmak gerekir. Sol gruptanmış ya da belirii bir arkadaş grubundanmış, bunlar kurultayda seçilmek için benim gö zümde bir üstünlük taşımaz. Ben konuşmamda 'sizin görüşünüz de böyle olsun' demek istedim.Acaba İnönü, sol sözcüğünü nasıl değerlendiriyor? Önce şunu belirtelim. İnönü, 'sol' sözcüğünden korkulmaması gerektiğini, kendilerinin sosyal demokrat bir parti olduğunu anlatıyor Ancak ideolojik tartışmalann yerslz olduğunu ekliyor. (Baştarafı 1. Sayfada) lnönü şöyle diyor: Sosyal demokrat parti solda demektir. Korkmak da yanlıştır, korkmamak da yanlıştır Orneğin 'ben solcuyum' diye üstünlük sağlamak olmaz. Biz hepimiz solcuyuz. O bakımdan somut meseleleri getırmek gerekir kurultayda. Şimdi ve kurultayda belirli programları tartışmaya çalışmak gerekir. Elbet sait tartışmakla da gelişme sağlanmaz. Ama davranış yöntemi bu olmalı. İdeolojik tartışmadan seçmenin zevk aldığını söyleyemem. Seçmen buna değer vermiyor. Kamuoyu yoklamaları işsizliğin, pahalılığın en önemli sorunlar olduğunu gösteriyor. Bir de şundan kaçınmalı: Herkes SHP'ye gelirken önceki geçmişinden bazı deneyimler, birikımler getirıyor. Sonra bir çoğumuzun içinde bir dönem konulmuş yasaklardan gelen tatminsizlik var. Aklımızdakı bir düşünceyi vaktiyle rahatlıkla söyleyememişiz. Yasak koymuşlar, üstümüze gelmişler. Dolayısıyla o düşüncenin geçerliliği de anlaşılamamış. Ama o düşünce içimizde azız bir düşünce olarak kalmış. Fırsat bulunca biz o düşünceyi ve sloganı söyleyince halk arkamızdan gelecek sanıyoruz. Tüm sorun vaktiyle o yasakları koyanlarda ve yasak rejimini bir türlü Türkiye'den uzaklaştıramayanlarda. Düşüncelerin rahatlıkla gelişmesinde, denenmesinde, halk tarafından iyi sınanmasında güçlük çıkaranlarda kusur. Erdal inönü, SHP içindeki bir grubun ya da hizibin "parti dışı sol" sloganıyla ortaya çıkmalarına da karşı tavır koyuyor. inönü, "Vaktiyle CHP'nin solunda olanlar da bizekatılmış olabilir" diyor. Onların "parti dışı sol" denilerek dışlanmayacağını vurguluyor. Bu kişilerin sosyal demokrat görüşe bağlı kalmalarını ıstiyor. SHP içinde Deniz Baykal kanadının, "eski CHP" sloganıyla şim dilerde yeni bir yöntem geliştirmelerine katılmıyor. İnönü, bu konuda ilginç bir soru yöneltiyor Baykalcılara: CHP derken, benim hep söylemek istediğim; CHP kapanmasaydı bugün nerede olurdu? SHP'nin nerede olması gerekir? Sorunun yanıtını yine kendisi veriyor: EN ETKİÜ REKLAMIN, MESAJITEKRARLAMAKIA İLGİSİ YOKTVR. CHP'lileşmek demek, CHP'nin 810 yıl önceki konumuna gelmek demek değildir. Ama o zaman CHP'de olanlar bugün nerede olacaklarsa orada olmak demektir. O zaman da CHP'nin Pusula ideoloji solunda olanlar vardı, bugün de Sosyal demokrat program çerçeolacaktır. Sosyal demokrat bir parti tüm solu içine alamaz. Açık vesinde, ulkedeki tüm çağdaş biriça sosyalistim diyen bir parti de kimleri, çağdaş insanların katılıolacaktır, komünist partiyım diyen mıyla gerçekleştirmek hedefıne de olacaktır Bunların hepsini'içi SHP'yi ulaştıracak pusulanın "idemize alamayız. Ama 'biz sosyal oloji" olduğunu vurgulayan Cem, demokrat olduk' derlerse başka daha sonra şöyle konuştu: "Bizi iktidara ulaştıracak Türkimesele. ye'nin antiempenalist geçmişiyle, Deniz Baykal ve sol kanat ekibinin il kongrelerini dolaşmaları sanayileşme ve büyüme idealiyle, nı yanlış bulduğunu söyiüyor inö halkımızın gerçekleri)le butıinlenü. Sonra mezhepçilik ve bölge şen sosyal demokrat ideolojimizcilik konusunun üzerinde dir. İdeolojimiz ikinci plana bırakıldığı ölçüde, parti olarak netliğiduruyor. İnönu şunlan söyluyor bu miz azalır. Partinin büıünlüğü, üyelerimizin biriikteliği zarar gökonuda: Biz emeğin kitle partisiyiz. riir. Benim partideki işlevim, ber Bir bölgenin, bir mezhebin parti şeyden önce birleştirici ve bütünsi değiliz. Bir sosyal demokrat leştirici olmaktır." Ideolojisini özümsemiş bir sospartide inançlar yüzünden ayrılık yal demokrat partide, insanların olmaz.. Son olarak "buyruk veren "suni ölçülerle bölünmeyeceğini, grup" konusuna değiniyor. Gide birbirini yalanyanlış yargılarla rek bu konulara ağıriık vereceği suçlayarak sağın tuzağına dttşmeni sanıyoruz İnönü'nün. Kurultay yeceğini" belirten Cem, "Bu ideda ise yansız bir tutum içinde ol olojik çerçevenin sağlamlığı içinmayacak İnönü. Gerekirse liste de, ben, tek tek her partilime sayapacak, "şu kişilerle çalışırım, hip çıkıyonım" dedi. şu kişilerle çalışmam" diyecek. Davama sahip çıkın Kısaca, kurultay öncesinde 25 yıldır Türkiye'nin demokraağırhğını koyacak. Elbet kurultayda da aynı havayı estirecek İnö si, banş, sosyal adalet mücadelenü. Konuşmamızda bu izlenimi sinde yer aldığını vurgulayan Cem, "Şimdi kendi siyaset dünyamın inedindik kendisinden. inönü kulak çekmeye başladı. sanlanndan benim bir talebim var. Üçüncü şahıslara önemle du Aslında size ait olan, özünde sizin olan duşüncelerime ve davama sayurulur... EN ETKİÜ REKIAM, BRIEFİN EN MANTIKU CE\rABI DEĞİLDİR. Petrole zam (Baştarafı 1. Sayfada) ra idi. 27 marttan bu yana geçen süre içinde dolann değeri yüzde 6.8 oranında artarak 1.300.05 liraya yükseldi. llgililer, akaryakıt zammının bu hafta sonuna doğnı yapılabileceğini belirterek, bundan sonra da periyodik olarak akaryakıt fiyatlannın iki ayda bir yeniden ayarlanacağım kaydettiler. Kur artışlannın akaryakıt fıyatlarına aynen yansıtılması durumunda halen 535 lira olan süper benzinin satış fiyatımn 575 liraya, normal benzinin de 505 liradan 545 liraya yükselmesi bekleniyor. 390 lira olan gazyağı ve motorinin satış fiyatının 415 liraya, 4 bin lira olan 12 kg'lık tüpgazın satış fiyatının da 4 bin 300 liraya çıkarılabileceği belirtiliyor. EN ETKİLİ REKLAM, KREATİF B Ö L Ü M D E BAŞLAMAZ. En etkili reklama ulaşmanın yolları Manajans/Thompson'da çok farklıdır. Çünkü Manajans/Thompson'ın reklam felsefesini oluşturan metotlar çok farkJıdır. Eğer siz, sektörün "usta" metin yazarlan... Siz, "deneyimli" sanat yönetmenleri... Siz, "profesyonel" müşteri temsilcileri... Eğer. kariycrinizin bu noktasında, bir süredir uygulamaya başladığımız "etkili reklam" üretimini yaratan "Thompson Way" metodu ile tanışıp, yaşamınızda yeni bir sayfa açmanın zamanı geldiğine inanıyorsanız, sizlerle görüşmek bizi mutlu edecektir. Lütfen 179 29 00'a telefon ederek Nil Baranselden randevoı alın. ManajansjThompSon Sınırda (Baştarafı I. Sayfada) ye kaçtıklarını, operasyonların sürdürüldüğünü söyledi. Şehit çavuş Dinçer Demir'in memleketi olan Artvin'in Savşat ilçesine, onbaşı Şerif Kaya'nın da toprağa verilmek üzere Balıkesir'in Sındırgı ilçesine gönderilecekleri bildirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle