Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 MAYIS 1988 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 SHP Kurultayı Yaklaşırken... ğini göstermelctedir. Bazı gazetelerin yaptırttığı seçim araştırmalarına göre enflasyon ve hayat pahalıtığı, iktidar partisini, SHP ve DYP'nin arkasından bugün için üçüncü parti konumuna itmiştir. Onun için Saytn İnönü'nün, iktidann yakın olduğundan, tünelin ucundaki ışığın artık gözüktüğünden söz ederek SHP'lilere iyitnserlik aşılamasını doğal karşılamak gerekir. Bir merkez sağ iktidar iniş dönemine girerken, sosyal demokrat muhalefette iktidar beklentilerinin yeşermesi, herhalde siyasal gerçekçiliğe uygundur. Bu açıdan SHP'nin haziran aytnda yapılacak kurultayının, Türk siyasal yasamı açısından taştdığı önemin attı çizilmelidir. Bu konuda özellikle iki nokta üzerinde durulabilir. (1) ANAP'ın inişe geçtiği, SHP'nin yükseliş grafiği çizdiği, gözte görülür bir gerçektir. Ancak bu genel eğilimden yola çıkarak, daha bugünden "ilk genel seçimde SHP iktidardır" diyebilmek, işi bir hayli kolaya indirgemek olur. İktidara tırmanmak göründüğü kadar kolay değildir. Haziran kurultayı işte bunun için SHP açısından önemlidir. Ana muhaletet partisi, kurultaydan kendisine çekidüzen vererek çıkabilirse, iktidar y o lu kendisine gerçekten açılabilir. Partiyi, toplurnun her kesiminde kök salabilecek biçim(Baftarafi 1. Sayfada) İnönü: Yeter bu Özal'dan (Baştarafı I. Sayfada) gayretinizle yakına getireceksiniz. Bunların sonn yaklaşıyor yaptıklan kağıttan evler gibi dayanıksız, teker leker yıkılıyor. Bu hükümet dört yıl daha dayanmaz" dedi. tnönü zamlann çare değil çaresizlik işareti olduğunu, hükümetin kendi kötu yönetiminin ceremesini vatandaşa çektirdiğini söyledi. İnönu, bir milyon yurttaşın kooperatif taksitlerini ödeyemediği için kooperatiflerden çıkmak zorunda kaldığını belirterek, "DPTnin söylediği şu: 1984 yılında loplu konut kredisi inşaat maliyetinin yuzde 70'ini karşılarken, 1988de ancak yiizde 20'sini karşılıyor. Dar gelirli vatandaş, jtıni balkımızın çoğunluğu yine gecekondulara terk ediliyor" diye konuştu. Süper Emeklilik Yasası daha çıkarken işçilerin çoğunun mağdur edildiğini vurgulayan İnönü, "Herkese vaat edip ancak küçük bir gruba bir şeyler verilecegi anlaşıldı. Şimdi ise iş tamamen arapsaçına döndü. Şimdi süper emekli olanlar da olmayanlar da şaşkın, tedirgin ve kızgın bekliyorlar. Bu hükümet başımızda kaldıkca daha beter işlerin başımıza gelmesinden bizi Allah korusun" diye konuştu. tnönü, çiftçinin sesini çıkarmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "tşçilerin yaptıklan Öıal'ı korkutlu. tşçiler miting falan yapınca baktılar ki iş zoriaştı. Kim var miting yapmayan? Çiftçiler, şimdi size sesleniyonım. Sızin iıstünüze geliyor, sesSnizi yükseltin. Hani çiftçimize pesin para ödenecekti. Hepsi masal. hepsi kandırmaca, şimdi kemer sıkma hücumunu ö>le göriiyorum ki Özal hukumeti köyliimüze ciftçimize >öneltecek. Çiftçimizi yalnız buldu." tnönü, Özal'ın dikkatleri "başka numaralar" yapıp başka yöne çekmeye çalıştığını vurgulayarak, "Hep dış politikaya dikkal çektiler. Şimdi yaptıklan tersine dönüyor. İşte iki gündiir Avnıpa Parlamentosu'nda alınan kararlar var. AT'ye biz kendi bileğimizin gücüyle girecegiz. Buna kimse engel olamaz. Bu yolda giderken ANAP'ın beceriksizlikleri durup dunırken itibanmızı gölgeliyor" dedi. Kendisini dinleyenleri hükümete tepki göstermeye çağıran İnönu şunları söyledi: "Onlann kafasını hiçbir şe> değiştirmez. Onlann kafasını degiştirmek için onlan değiştirin. Herkes seçimi bekliyor, japtıklannı herkes görüyor. Bizim her köyiiraiizde bir başbakan olduğunu Sayın Özal yeni yeni fark ediyor. Vatandaşımızın lepkisini yerel seçimlerde gostermesinî bekliyoruz. Haikın derdine çare olacak, pahalılığı durduracak SHP iktidannın yolu önce önümüzdeki yerel seçimlerde açılacaktır. Arkasından da genel seçirn gelecektir." SHP Genel Başkanı Erdal İnonü konuşmasımn sonunda il kongrelerini bugün Türkiye'de birinci parti olduklannı bilerek yaptıklanna işaret ederek sözlerini şöyle noktaladı: "Haziran sonunda olagan kurultayımız partiyi iktidara getirecek yeni genel merkez vönctimini seçecektir. Kurultay üstün iradesiyle bütün vatandaşlanmızın beklentisine cevap verecek, en yetenekli arkadaşlanmıza gorev verecektir. Kongrelerde kurıHtayda seçilen seçilmeyen bütün partililer hep birlikte halka hizmet yolunda kesin başan için var gücümüzle çalışacağız. Parti içinde yükselme yolunun halka hizmetten geçtiğini, son hakemin her zaman seçmenin oyu olduğunu hiç unutmayacağız. SHP'nin birikimini taşıyan, bugünün geleceğin sorunlarına halkın yaranna en gerçekci çözumleri bulacak olan deneyimli, ama her zaman genç partidir. Böyle bir partide bulunmanın onunınu iktidar olarak halkımızın sorunlannı çözebilmek mutluluğu ile taçlandtracağımız gunler yakındır." İnönu konuşmasında hiziplere çatarak şunlan söyledi: "Genel başkan adaylığımı açıkladım. Herkes genel başkanlığa aday olabilir. Bunu yaparken çeşitli sloganlar oluyor. Sloganlara itibar etmeyin, bu sözleıie parti içinde başka parti varmış havası yaraolıyor. Bazı sloganlarda CHP'lileşmek deniyor, yanlıştır. SHP, CHP'nin devamı zaten. Bazı sloganlarda ise sol ideoloji açıklanıyor deniyor bu da yanlış, SHP zaten solda bir partidir. Bu sözlerimden kimse alınmasın. Bunlan partinin butunlüğu için söylüvorum. Gruplar mücadelesi bü>üdii mu parti zarar görür. Bir de farklı mezhepler vardır, SHP o mezheplerin gönışünü savunamaz. Laik S H P iktidannda mezhepçilik olmaz." Muar cezalar 800 müyona indi (Baştarafı I. Sayfada) Yargıtay'ca henüz onaylanmayan yaklaşık 8 milyar liralık para cezasının onda dokuzu affedilerek 800 milyon liraya indiriliyor. TBMM'de kabul edilen basına yönelik düzenlemelerle ilgili olarak çeşitli basın kuruluşu temsilcileriyle, hukukçulann görüşlerine başvurduk. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent, Muzır Yasası'nda cezaîann hafinetilmesini, "Yanlış hesabın Bağdat'tan dönmesi" olarak niteledi. Demirkent, "Çocuklan koruma düşüncesiyle çıkanlan yasadaki bilirkişilik müessesesine yapısı ve fonksiyonlan itibanyla karşı olduklannı" vurguladıktan sonra şöyle konuştu: "Yasayla getirilmek istenen iyileştirme, sadece para yönünden belirli bir rahatlama sağlayacaktır. Yani yanlış hesap Bağdat'tan döndüıiılmektedir. Bu anlayışa vanlması dahi olumlu karşılanmaktadır. Ancak biz eski endişelerimizi korumaya devam edeceğiz." de örgütleyerek gerçek anlamda partileştirecek; SHP'nin ne istediğini, ne yapacağını inandırıcı olaraH kitlelere anlatabilecek; "bu parti ulkemizi yönetir" güvenini telkin edebilecek; toptumun bütün dinamik, çağdaş ve errtelektüel potansiyelini ülke sorunlannın çözümü için narekete geçirebilecek bir genel merkez kadrolaşmasını bu kurultay gerçekleştirebilirse, SHP, yükselen bir dalgantn üstünde iktidara doğru yola çıkabilir. Haziran kurultayının taşıdığı önemin birinci boyutu böyle özetlenebilir. (2) önümüzdeki kuruttayın SHP açısından derti toplu, inandırıcı bir iktidar alternaiifi olabilecek bir sonuçla noktalanması, Türkiye^ de demokrasinin geleceği ile de iiintilıdir. Demokrasinin artık yol kazalarına uğramadan serpilip gelişebilmesi ile kamuoyuna güven veren sosyal demokrat iktidar altematifi arasında bir bağ bulunduğu yadsınamaz. Kısacası, iktidar olabilmek için SHP'nin işi kolay değildir. Zaten sosyal demokratların işi hiçbir zaman, hiçbir ülkede kolay olmamıştır. Kestaneleri ateşten çekmek çoğu zaman onlara düşmüştür. Sayın İnönü'nün dediği gibi, sosyal demokratların kendilerini sloganların kolaycılığına kaptırmaktan özenle sakınmalan yerinde olacaktır. Mı YAYMUUI VE CEZMA1 EM t n s CnavtrtlM tmsarm rniecza k*Mİ TH AjMtaift»! mayacağını belirtti. 11 3.946.054.160 7 1.342.624.999 530.859.375 1 757.288.734 8 735.982800 1 177.331873 3 85.80.999 2 77.291250 1 76.586.499 3 37 7.729.826.689 394.605.416 134.262.499 53.065.937 75.728.873 73.598.280 17.733.187 8.580.699 7.729.125 7.658.649 772.982.668 İndirimler aldatmaca Turkiye Gazeteciler Sendikası Genel Sekreter i Ziya Sonay ise, basın özgurluğünü kısıtlayan her türlü yasal düzenlemeye karşı olduklannı belirttikten sonra, "TGS olarak biz Muzır Yasası'mn tümıine karşıyız. tndirimler önemli değildir, aldatmacadır. Böyle bir yasanın varlığı bile basın özgüıiüğünii sınırlamaktadır. Anayasanın "Basın hürdür sansür edilemez" hiikmiine aykırı olan her türlü yasal düzenleme, basın özgürluğüne indiriien bir darbedir. Biz ber türlü yasaklamaya kajrşıyız" açıklamasını yaptı. Basın Konseyi İkinci Başkanı Oktay Ekşi ise, para cezalanmn indirilmesinin olumlu bir yaklaşım olduğunu belirtti, şunları söyledi: "Konuya iki açıdan yaklaşmam mümkün. Birinci yaklaşım, hükümetin getirdîgi tasanlann mümkün okJuğunca sakıncalanndan anndınlmış şekilde Meclisten geçmesi memnunluk verkidir. tkincisi ise, Türkiye'de basın özgürlüğünün zaten kısıtlı clduğu gerçeginden hareket elmeyi gerektirir. Halkın gerçekleri öğrenme hakktnt tespit eden yasal düzenlemelerin yapılması, Anayasa'mn ve yasalann basın özgürlüğünü kısıtlayan maddelerinin kaldınlması ve Anayasaya 'kanun koyucunun basın özgürlüğünü kısıtlayıcı yasa yapamayacağı' yolunda bir hüküm konulması, inancımıza gore, basın özgürlügünün ilk ve temel şartlandır. Siyasi iktidann ve muhalefet partilerinin basın özgürluğüne bu açıdan bakmalan doğru olur." Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Akabay ise, cezaların düşürülmesiyle yayın organlannın toplattırılmaktan ve para cezasına çarptırılmaktan kurtula Muzır davalarında bugüne kadar 11 sayısı için 3 milyar 946 milyon 054 bin 160 lira para cezasına mahkum olan Playboy Dergisi'nin Yayın Müdürü Nejat Bayramoglu ise, Playboy ve Bravo'nun yayın müdürlüğünü yaptığı için 1 milyar 621 milyon 803 bin 832 lira para cezasına çarptınldığını anımsattı. Nejat Bayramoğlu, değişiklikleri " g ö z boyama çabası" olarak niteledi ve şunları söyledi: "Mahkemeterin başlangıctndan bu yana, yetişkinlere yönelik tahditli bir yayına TCY'nin 426 maddesinin uygulanmasının yasadışı olduğunu vurguladık. Fakat haklı iddiamızı ne iktidar, ne muhalefet, ne Muzır Kurulu ne de yargı dikate aldı. Biz tenzilat değil beraat istiyoruz. Aleyhimizdeki davalann düşmesini istiyoruz. Muzır Kurulu'nun 11 uyesi ile bir savcı ve bir yargıçtan oluşan 13 kişilik bir sansür heyeti, açıkça Türkiye'deki yetişkin insanlann beğenilerini ve ahlak anlaşışlannı kendi göruşleri doğrultusunda düzenlemeye kalkışmaktadır. Bu uygulamanın 'yasal' sayıldığı hiçbir ülkede demokrasiden, insan haklarından söz edilemez. Böyle bir rejimin adı totaliter rejimdir, diklatöriüktür. Bir zömrenin millet üzerinde tahakküm uygulayarak, insan haklarını ayaklar altına almasıdır. Bu durumda kişisel olarak Avnıpa tnsan Haklan Komisyonu'na başvurmaktan başka çare kalmıyor." Nejat Bayramoğlu önümüzdeki günlerde komisyona başvuracağını kaydetti. mümkün. Bu sistem de vartağını sürdürüyor. Aynca 'Muzır yaym suçu'nun işlenip işlenmediğini incelemekle görevli 'Muzır Kurulu' da resmi bilirkişi olarak görevine devam edecek. Siyasal iktidara bağımlı kurulun variıgj, basının siyasal iktidarca denetimini ve basının tehdit altında tutulmasının devam ettirilmesi anlamına geliyor. Kaldı ki yasa degişikliğiyle yasanın uygulama alanı da genişletiliyor. Kısacası cezanın indirilmesi basın özgürluğü uzerindeki siyasal denetim ve tehdidi ortadan kaldırmış değil. Bu yasa degişikliğiyle bilimsel, sanatsal eserler yakılmak, suçlanmak tehlikesinden kurtulmuyor, düşünce özgürlüğe kavuşmuyor". Muzır davalarında miiyarhk para cezaları veren tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi eski yargıcı Osman Şirin, tstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne atandığını anımsattıktan sonra, para cezalanmn indirilmesinin sevindirici olduğu söyledi. Kabul edilen tasarıyla bugüne kadar verilen ve kesinleşmemiş para cezalanmn ise onda dokuzu affediliyor. Buna göre, tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'yle Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 37 muzır davasında veril'în 7.729. 826.689 lira para cezası 772.982. 668 liraya düşüyor. Muzır davalarında verilen para cezalarının hiçbiri henüz Yargıtay'ca onaylanmadı. Yargıtay beraat kararlarını onaylarken, para cezalannı ise "yasa değişikligi olacak" beklentisiyle geri çeviriyordu. Tasarıyla ilgih' olarak verilen değişiklik önergesinin kabul edilmesiyle de bugüne kadar kesinleşen ve infaz aşamasına gelen para cezalarına 30 milyon üst smırı getirildi. Bundan sonra müstehcenlik savıyla açüan davalarda müstehcenliği ileri sürülen yayın organlarının toplam satış bedelinin yüzde 90'ı kadar para cezası verilebilecek. Ancak bu ceza 30 milyon liradan az olamayacak. Bu arada, Kuçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Yasası'mn bazı maddelerinde yapılan değişikliklerle, 1 aydan az süreli yayınlann yanı sıra sinema afişi, ilan, fotoğraf, kabartma, poster, kartpostal ve takvimler gibi basılı eserler de muzır kapsamına alındı. Ankara'da rehine pazarhğı (Baftarafi 1. Sayfada) lami Cihad örgütünce rehin tutulan Fransız vatandaşlannın bırakılması için pazarhk yapılacağı ve kendisinin bu pazarlık işini organize ettiginden öteye gitmez.. lstanbul'dan gündeliği bir milyon TL. tutan 2 adet Limusin ve bir tane de Renault9 kiralanır. Üç otomobil tstanbulAnkara arasını konvoy halinde katederek başkente gelirler. "Gazeted" dostumuz Teknur Kiraz'ın su gibi para harcadığına ve lngiliz Sterlin'leri ortalığa dökme konusunda cimrilik etmediğine dikkatimizi çekiyor.. Grup Büyük Ankara Oteli'ne yerleştikten sonra, Limusin'ler havaalamna Suudi prensi karşılamaya giderler. Suudi yerine bir tranbnın uçaktan indiğini gören amatör gazeteci şüphelenir. Bir giin sonra tranlının taşıdığı pasaportun Yunan pasaportu olduğunu ve Nikolas KnHs adııu Uşıdığuu görünce, olayın masum tanığı rehine kunarma pazarlığından zıyade silah veya esrar işine bulaştığı korkusuna kapıhr ve Ankara'daki yakınlannı haberdar eder. Nikolas Kralis ya da "tranlı işadamTnın gerçek kimliği ne? Bu soruya yanıt yok.. Kimbilir, belkı de trangate'e kanşan, casusluk meraklısı lranlı silah tüccan Manucehr Gorbanigor. Ancak Teknur Kiraz'ı önceden tanıdığı, söz konusu pazarlık için kendisiyle ilişki kurduğu biliniyor. lranlı Kralis otelde dolduıduğu fişte Paris'in en şık bulvarlanndan biri olan Sl Avenue Marceau'da kaldığm\ açıklamış, ama söz konusu adreste böyle bir kişi oturmuyor. Paris yakınındaki Nanterre'de Salvador Allende Sokagı 6 numarada oturduğu yazılı Teknur Kiraz'sa adres bırakmadan buradan taşınmış.. Havaalanındaki randevuya gelen üçüncü kişi ise hepsinden ilginç.. Fransız tçişleri Bakanlığı görevlisi Alexandre Stefani: Namı diğer Marchiani... Chirac hükümetinin tçişleri Bakanı Charles Pasqua'nın gene kendisi gibi Korsikalı "danışmam..." Rehine pazarlığıru başından sonuna kadar yürüten ve son üç rehinenin bırakıldığı 2 mayıs gününden itibaren Fransa'da günün adamı olan Marchiani.. Gazeteci dostumuz Alexandre Stefani'nin kim olduğundan habersiz, "Çok kibar bir Fransız, diğerlerine benzemiyordu. Alex diye çağınyortardı kendisini.. Az konuşuyor, kimseyle samimi olmuyordu" diye anlatıyor. Marchiani'nin hakkında yapılan tüm gürültüye karşın fotoğrafının basma verümemesi yönünde gösterilen aşırı itina, bize başından geçenleri anlatan dostumuzun hâl? uyanamamasında etken olsa gerek. Oysa Fransız basınını biraz dikkatli okusa Stefani ile Marchiani'nin aynı kişi olduğunu yazmayan gazete kalmadı. Ertesi gün bir lran yetkilisi olan Muhammed Hassan ve peçeli eşi Almanya'dan gelerek pazarhklara başlarlar. Muhammed Hassan'la Yunan pasaportlu "Kralis" takma adlı tranlı ilk karşılaşmada şiddetle münakaşa ederİer. Gazeteci dostumuz Türk guvenlik ekiplerinin yoğun sekilde Büyük Ankara Oteli'ni göz altında tuttuklannı fark eder. Bu elemanlar kendilerini gizlemiyordur zaten.. Telsizler, odalara yerleştirilen görevlıler, pazarlığın sürdüğü üç gün boyunca Stefani, Kralis ve Muhammed Hassan arasındaki pazarlığı yakından izler, kişileri zaman zaman sorgular, ancak engel olmaz.. Bir tranlı konsolosluk görevlisinin de pazarhklara katıldığı gözlenir. Olayın görgü taruğı dostumuz, ikinci gün lran konsolosluk yetkilisi ve Stefani'nin, büyük oteldeki odalann birinde, Teknur Kiraz, yardımcılan ve Stefani'ye Kralis'in koruması olan Hamid Kolaji'nin nezaretinde beklediklerini, Kralis'le Muhammed Hassan'm başka yere giderek pazarhk ettiklerini anlatıyor. İki tranlı bu son pazarlıktan memnun dönerler. Şampanyalar patlatılır, ama tran hükümetinin temsilcisi içkiyi ağzına sürmez.. "Iki ay sonra iki Fransız rehine btrakıldı" diye anlatmayı sürdürüyor amatör gazeteci, ama pazarlığın silah pazarhğı mı yoksa "beyaz" işi mi olduğunu sezebilrniş deg.il... "Silaha ranyım, beyaz olmasın da" diye ekliyor. *i»tefani"nin Fransız hükümetinin resmi sorumlusu olduğunu öğrenince herhalde rahatlayacak.. Manisa ve Rize kongreleri SHP'de il kongreleri sürüyor. Manisa ve Rize il kongreleri dün yapıldı. Rize'de il başkanlığına kapatılan CHP'nin eski il başkanlanndan Avukat Murat Kumbasar getirildi. tki listenin çekıştıği kongrede, Kumbasar 146 delegeden 93'ünün oyunu aldı. Manisa'da Hüdai Fazhlar da yeniden il başkanı seçildi. Sol kanat adayı Avukat Serhat Özbek grubu ise iddialı girdiği kongrede 60 oyla seçimi yitirdi. Kumbasar ve Fazlılar'ın Baykalcı grubun adayı olduğu belirtildi. Yakma tehlikesi Prof. Çetin Özek de son değişikliklerin, basın ozgurluğü üzerindeki tehdidi ortadan kaldırmadığını, bilimsel, sanatsal eserlerin yakılmak tehlikesinden kurtulmadığını belirterek şöyle konuştu: "1117 sayılı yasada yapılan değişiklik, bu vasanın duşünce açıklama özgürlüğünü sınırlandıran ve basını 'siyasal iktidann' denetimine bağlayan sistemini değiştirmiyor. Bilindiği gibi, 'Nluzır suçu" sadece cinsellikle sınırlı değil. Siyasal iktidann izin vermediği her düşuncenin 'muzır suçu' olarak niteiendirilip, cezalandırılması Bursa Kongresi bugün SHP Bursa tl Kongresi bugün saat 10.00'daTayyareSineması'nda yapılacak. Kongreye Genel Başkan' tnönü'nün yanı sıra Genel Sekreter Fikri Sağlar ve bazı milletvekilleri katüacaklar. "Bu işin esprisi tabii... • • •Arkadaşlar takılır bana 'Yine ne yaptı yaptı, bizi atlatti derler. Bu işin esprisi tabii... Kimseyi atlattığım falan yok. Aslında belli yerlerden alty.oruz eîbiseleri... Ne bileyim, bazen diktiriyorum ama, terzilerimiz de belli... Peki, neler oluyor?.. Kumaş. Evet, önceliği kumaşa veriyorum. Hepsi Altuıyıldız İyi bir elbisenin sırrı ' kumaşında gizlidir.