22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbr Cumhurıyel Matbaacılık ve Gazeıectlik Turk Anonım Şirkelı adına Nıdir N*di • Genel Yayin Muduru Hasan Ctmıl, Muessese Mudüru: EmİM U*akhgil, Yazı Işlerı Muduru Oki) Concnsin, # Haber Merkezı Muduru: Yalçı» Rgjer, Sayfa Düzenı Yönnmeni Ali Acmr, • Temsücıler. ANKARA İZMİR Hikmel Çetinkayı. ADANA: CeUI B»şİMg.ç. tslanbul Haberlen: Erfeaa Ak)ridu, Dış Haberier: Ergun Balcı, Ekonomı: Osman L'laga), Kultur Cdal Dsler, Spor Danışmanı Abdulkadir YiKdman, Duzeltme: Rrfik Durbaş, BıhmEgııım Şahin Alpay, IşSendıka. Şİıkran Keteaci, Yurt Haberlerı: Ncedel Dogap, Dizi Yazılar Kerem Çalışkan, Bursa: Levcnl Gmçelli, # Koordinalör. Ahnct Koraban, • Malı tşlcr: Erol ErVul, % Muhasebc. Buknt Yner • Butçe Planlama: Stvgi Anın #Reklam: Ayşe ToruB, Ek Yayınlar: HıUya Akyol • Idare Hıueyiı Gurer, lşletme Onder Çclik, Bılgılşlem. Nail Inal. Bamn ve Yayan Cumhurıyei Matbaaalık c Gazaecılık T A Ş Turk Ocagı Cad 39/41 Cajalo£iu 34334 U( PK 246lstanb.il Tcl 512 Oî 05 (20 hal), Tclex 22246 F»x (1) 526 60 72 • Burolar Aakara: Zıya Gökalp Blv InkılapS No 19/4, Tel 133 II 4147, Tdcx 42344 F u (4)1338264 • lımir H Zı>a Blv 1352S2/3.Td 13 12 30, Tetaı 52359 Fax. (51) 13 12 30 • Adası: InOnu Cad 1I9S No I K a M . T d 114550119731, Tele» 62155,Faı <71)328O5« TAKVJM 10 MAYIS 1988 tmsak: 4.01 Güneş: 5.45 ögle: 13.05 tkindi: 16.59 Akşam: 20.16 Yatsı: 21.52 ATden Türk ekonomisi için karne HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Türkiye'nin A T ye yaptığı tam üyelik başvurusunda önemli bir faktör oluşturacak olan yeni bir rapor hazırlandı. Topluluk danışma organı durumundakı Avrupa Parlamentosu'nun gündemine gelcn bu rapor taslağı Türkiye ekonomisini ayrıntıh biçimde irdeliyor, ancak geleceğe Bakış olumlu, geçiş zor Fransız Sosyalist Partisi Avrupa Işleri Ulusal Sekreteri Pierre Guidoni, Türkiye'nin AT üyeliği için şunları söylüyor: Fransa, Türkiye'nin ortaklığı konusunda pozitif bir yaklaşıma sahip, ama konunun güçlüklehni göz ardı edemeyiz. Bugün konjonktür değişti. örneğin o zamandan bu zamana Türkiye gerçeği değişmedi mi? tlişkilerdeki değişme, koşulların eskisi gibi olmamasındandır. Gerek Fransa gerek Sosyalist Parti pozitif yönde değişti. SABETAY VAROL PARİS Fransa'da 8 mayıs seçimlerinde Mitterrand'ın kazanmasıyla birlikte ufukta görünen iktidar değişikliği, geçmiş yıllarda çok kötü dönemler geçiren TürkFransız ilişkilerini yeniden gıindeme getirebilir. Sosyalistlerin yeniden iktidar olma şansının somutlaşması üzerine Ankara, Paris'teki siyasal gelişmelerle yakından ilgileniyor. ANAP'ın Genel Başkan Yardımcısı İlker Tuncay'ın seçimleri izlemek üzere geldiği Paris'te Fransız SosyaJist Partisi merkezini ziyaret ettiği saptandı. Bundan sonra olabilecek gelişmelere ışık tutması bakımından bu partinin "Avrupa İşleri Ulusal Sekreteri" Pierre Guidoni ile görüştük. tspanya'nın ATye üyelik görüşmelerinin yapıldığı dönem sırasında Fransa'nın Madrid Buytıkelçisi olan Guidoni, kendisini "Türkiye'nin ATye üyelik başvurusuyla ilgili dosyayı en iyi bilenlerden biri" olarak niteledi ve "Fransa, Türkiye'nin ortaklığı konusunda pozitif bir yaklaşıma sahip, ama konunun güçiüklerini de gözardı edemeyiz" dedi. Geçen yıl Türkiye'nin Bruksel'de ATye başvuruda bulunduğu gün, Bakan Ali Bozer'in bilgi vermek üzere geldiği Fransız Sosyalist Partisi'nde görüşme yaptığı yetkili olan Guidoni, gelecekteki sol yönetimin eğUimleri hakkında şu bilgileri verdi: Uzun bir aradan sonra 1981'de yönetime gelen Fransız sosyalistlerinin iktidar olduktan sonra "gerçekçilik" yönünde gelisme gösterdiği burada sık sık soyleniyor, Sosyalistlerin aynı geiişmeyi Türkiye'ye bakışlannda da gösterdikleri ifade edilebilir mi? GUİDONİ Siyasal karşıtlarimızın aksini iddia etmesine rağmen iktidanmız döneminde birçok şey yapıldı. Artık 1981'de değiliz. Işi 1986'da bıraktığımız yerden devam ettireceğiz. Konjonktür de değişti. Örneğin o zamandan bu zamana Turkiye gerçeği de değişmedi mi? tlişkilerdeki değişme koşullann eskisi gibi olmamasındandır. Ve nihayet, gerek Fransa gerek Sosyalist Parti pozitif yönde değişti. Genel olarak iktidar deneyimi bu gelişmeye katkıda bulundu diyebiliriz. Şöyle ki, partinin uluslararası ilişkiler bürosunun deneyimleri, burada çalışan arkadaşlannuz ne kadar değerli olurlarsa olsunlar bir Dışişleri Bakanlığı deneyimi ile kıyaslanamaz... Sizce TürkFransız ilişkileri, 198485 yıllanndaki duze>e mi daha çok benzeyecek voksa Chiracın Başbakan olduğu 1986 sonrası döneme mi? GUİDONİ Ikisi de olmayacak. Durum o zamana göre çok değişti. Gerek partimizde gerekse hükümet içinde ilişkileri derinleştirme ve geliştirme arzusu var. Bu yüzden eski kötu ilişkilerin bulunduğu doneme dönuş beklenmiyor. Ancak 1988'de ilişkiler Turk yönetiminin yahut da kamuoyunun düşündüğü kâdar iyi değil. Daha iyi olabilir. Şimdiye kadarki gelişmeler bir başlangıç oldu. Zaten başkan Mitterrand da bu süreci destekledi. Temaslar sıHaştı, ama somut olarak yeterli sonuç elde ediIemedi. Daha iyisi yapılabilir. İlişkiler iyi olacağına göre, bu Türkiye'nin AT konusunda sizden destek aramaya devam edeceği anlamına geliyor. Bu konudaki tutumumuz ne olacak? GUtDONt AT konusunda iki yönlü soru var. Biri benim yakından bildiğim, tspanya ve Portekiz1 in uyeliğinden gelen durum. AT iki yeni üyeli dengesini tekrar bulmak zorunda. Biliyorsunuz bu geçiş 1996'da tamarnlanacak. Yani çok uzun bir süreç. tkincisi de çok önemli. Ülkelerin üyeliği konusunda ekonomik nedenler tayin edici. Kim ne derse desin, bence hâlâ ekonomik butunleşme ağır basıyor. Tüm ekonomik yönlerine bakmak lazım. Biz açık yüreklilikle söylüyoruz ki kolay değil. Ilk yaklaşımımız pozitif, ama ayrıntılanna bakmak lazım. Sağ yönctimlerin bulunduğu ülkeler ATye tam üyelik konusunda Türkive'ye daha yakın. sol yönetimler değil gibi bir düşünce mevcut. Bu sizce geçerli bir yaklaşım bicirai mi? GUİDONİ Federal Alman hükümetinin eğilimi ne diye bir soru sorsara 'sağ' diyeceksiniz. Böylece kendi sorunuza da yanıt vermiş olursunuz. Peki, sol ya da merkez sol; Fransız hükümetinin eğilimi ne olur? GUİDONİ ATnin tspanya ile sonınları büyük ölçüde Fransa1 nın bu ülke ile komşuluk Uişkilerinden kaynaklanıyordu. Tanm üreticilerinin yarattığı sorunlar gibi.. Türkiye konusunda ekonomik acıdan biri diğerinden farklı olan ülke yok. 12 ulke Türkiye ilişkilerinde eşit koşullara sahip... Biz daha derin ve sağlam bir bütünleşmeden yanayız. Para sisteminde bütünluk sağlanması gibi bir konu var. Bütçelerin disipline edilmesini gerektiriyor. Yeni genişlemeler bu derinleştirme arzusu ile çelişmemeli. Her genişleme, işleri karmaşıklaştırır. Tabii açılım ruhuna sahibiz. Savunma konnlanna değinmek istiyorura. Cumhurbaşkanı Mitterrand son NATO zirvesinde, Batı savunması için esnek mukabele doktrininden vazgeçilmesi gerektiğini ifade etti. Yeni bir savunma teorisi mi geliştirmek istiyor? GUİDONİ Fransa'nın geçmişte NATO'nun askeri kanadından ayrılması, esnek mukabelenin gerçekçi bir savunma doktrini olmadığı görüşünden kaynaklandı. Son zirvede Mitterrand'a görüşü soruldu. O da görüşümüzü tekrarladı. Olay bundan ibaret. Ancak ABDSSCB nükleer silahsızlanma anlaşmasından sonra, bizim göruşümüze katılanların Avrupa'da sayısı antı. F. Alman dostlarımız kıtadaki tüm nükleer yoğunluğun, iki Almanya'da toplanmasından rahatsız olmakta haklılar... Gelecekteki Avrupa savunmasında Türkiye'nin katkısı ne olur, stralejik pozisyonu Avrupa il« bütünleşmede Türkiye lehine bir koz mudur? GUİDONİ Avrupa henüz o noktaya gelmedi. Bir kısım ülkeler NATO'ya tam üye, bizim gibi bir kısmı siyasal kanada üye, lrlanda ise larafsız bir ulke. Ancak uzun (Arkası 13. Sayfada) Fransız sosyalistleri TürkiyeAT ilişkileri için ne düşünüyor? Akarcah'dan vaatler ANKARA (AA) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Bülent Akarcalı, hastanelerde çalışan personelin maddi imkânlan ve çalışma şartlarında önemli iyıleştirmeler yapacaklarını soyledi. Bakan Akarcalı, Ankara Otorinolarengoloji (KulakBurunBoğaz BilımiJ Derneği tarafından düzenlenen Kronik Otitis Media ve Tedavisi l. Uluslararası Sempozyumu'nda bir konuşma yaptı. Bilimsel anlamda yurtdışına açık biçimde çalışan tek dalın sağlık olduğunu belirten Akarcalı, "Bütün hekimlerimiz tıptaki gelişmeleri izlemek için buyuk çaba gösteriyorlar" dedi. AT tarafından hazırlanan Türkiye ekonomisi rapor taslağında sanayinin ağırlık kazandığı belirtiliyor, ancak yorum yapılmıyor. Raportör Carlos Pimenta, son bölümü Türkiye ziyaretinden sonra yazacak. ilişkin perspektifler konusunda fazla bir yorum getirmiyor. Rapor, Türkiye ekonomisinin tanm sektörunden sanayi sektörüne doğru yapısal biçimde kabuk değiştirdığini vurguluyor, fakat bu değişinıin AT ile bütünleşmede yeterli olup olmayacağı sorusunu cevapsız bırakıyor. Parlamento raporu, Türkiye'deki kalkınma hızının OECD üyeleri arasında en yüksegi olduğunu belirtiyor ve ulke ekonomisinin artık dışarıya dönük bir gorünüm arzettiğini kaydediyor. Avrupa Parlamentosu Dış Ekonomik tlişkiler Komisyonu Raportörü Portekizli milletvekili Carlos Pimenta tarafından kaleme alman ve "Tnrkiye ile Avrupa Toplulugu arasındaki ekonomik ilişküer" başlığını taşıyan bu yeni metın, özellikle AT danışma organının, Ankara'nın tam üyeliği konusunda "son sözü" söyleyecek iki OrtakPazar kurumundan biri olmasından dolayı buyuk önem taşıyor. Yani "Pimenta raporunun" oylanmasından çıkacak sonuç, şimdiye kadar Türkiye'ye karşı "çok sert" davranan Avrupa Parlamentosu'nun ilk eğilimini belirleyeceğinden, BrUksel'deki gözlemcilere göre, bir "test" niteliği taşıyor. Ancak şu anda metnin karar bölümünü yazmamış olan Carlos Pimenta'mn, mayıs ayı sonunda Turkiye'ye yapacağı ziyaretten sonra bu bolümu hazırlayacağı ve raporun Dış tlişkiler Komisyonu'nun gündemine haziran ya da temmuz ayı içinde geleceği belirtiliyor. Parlamento assamblesindeki son tartışma ve oylamanın ise sonbahara doğru gerçekleşecegi tahmin ediliyor. Carlos Pimenta tarafından kaleme alman yeni Türkiye raporunda şu temel görüşlere yer veriliyor: • Türkiye ekonomisi son yıllarda (Arkast 13. Sayfada) Çernobil çayı çıkıyor ANKARA (ANKA) Artvin ve Rize'deki ÇayKur'a ait fabrikalarda bekletilen 55 bin ton dolaymdaki 1986 ürunü radyasyonlu çayın, depolardan çıkarılarak gömülmeye hazır duruma getirilmesi istendi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Doç. Dr. Atilla özmen, TAEK tarafından hazırlanarak, Başbakanhk'a sunulan radyasyonlu çaylarla ilgili rapora henuz yanıt verilmediğini söyledi. Doç. özmen, "Başbakanlık'ın onayı çıkmcaya kadar yeni ürün çaylar nedeniyle depolarda yer sorunu ortaya çıkabilir düşuncesiyle, biz ÇayKur'a bazı depolardaki çayları gömülecek şekılde hazır etmelerini önerdik" dedi. Alman ÂT Bakanı AtinaAnkara turunda BONN (Cumhuriyet) Federal Almanya, AT Dönem Başkanlığı sona ermeden Türkiye ile yeni bir ortaklık konseyi toplaarnası için Atina ve Ankara arasında arabuluculuk gınşimlerine başladı. AT işlerinden sorumlu Alman Devlet Bakanı Irmgard Adam Schwaetzer, önümüzdeki hafta içinde önce Atina sonra da Ankara'yı ziyaret edecek. Bu temasların sonucuna göre Federal Alman Dışişleri Bakanı Hans Dietrich Genscherin de aynı iki başkenti ziyaret etmesi olasılığı doğacak. AdamSchwaetzer önümüzdeki hafta henuz belirlenmemiş olan bir tarihte Atina'ya gidecek. Federal Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye ve Yunanistan masaları yetkililerinin de eşlik edeceği AdamSchwaetzer'in "toplanacak yeni bir ortaklık konseyinde Kıbns gibi doğrudan ortaklık ilişkilerini beliriemeyecek soruolann giindem dışı bırakılraası yonunde çaba harcayacağı" belirtiidi. Ancak bilgisine başvurulan Federal Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, bu temasların başarı şansına ilişkin yorum yapmaktan kaçındılar. Kanser zirvesi ANKARA (AA) Kanser türlerinin üçte birinin korunulabilir nitelikte olduğu, ancak bunun için halkın eğitilmesi gerektiği bıldirildi. Avrupa Kanser Enstituleri Birliği'nin genel kurul toplantısı Hacettepe Üniversitesi'nde başladı. Rektör Prof. Dr. Yüksel Bozer toplantıyı açış konuşmasmda, "Dünya istatistiklerine göre iyi bir eğitimle kanser türlerinin üçte biri korunulabilir nitelikte" dedi. Birliğin Dönem Başkanı Prof. Jerzy Einhorn da kanserin erken teşhisi ve tedavisinde son 30 yılda hızlı gelişme kaydedildiğini, kanser türlerinin yarısına yakın bölümünün tedavi edilir duruma geleceği inancım taşıdığını belirttu çok ülkede olduğu gıbı F Almanya'da da dın adamlan, polıbkacılar, ebeveynler ve pedagoglar bu sorunu çözümlemeye çabalıyoriar. Ancak "Stern" dergısinin 1624 yaşlarındakı gençler arasında yaptığı bir araştırma, gençlerin "mu Gençler muzır ı ^ zır yayınlarla" hıç de sanıldığı kadar ılgili olmadıklannı ortaya koydu Ahlakçıların aıle için büyük bir tehlıke. femfnistlerin kadın haklan için bir tehdıt olarak niteleyerek saldırıya geçtikleri "porno'nun gençler arasında fazla rağbet görmedığı gıbı, kendilennı fazla etkılemedıjjını de ortaya koydu. F Alman gençlığı tşsizlik ve çevre kıriittğının kendılerini daha çok "heyecanlandırdığım" belirtiyor Başbakan Turgut Özal'ın Atina gezisi öncesinde Yunanistan Başbakam Papandreu 'nun muhalefet partilerinin liderleri ile bir dizi görüşme yapacağı açıklandı. Görüşmelerde Papandreu muhalefetin daha sonra koz ele geçirmemesi için konuşmaları tutanağa aldıracak. STELYO BERBERAKtS A1İNA Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu'nun 1621 mayıs tarihleri arasında Yunan siyasi parti liderleriyle ayn ayn görüşerek Başbakan Turgut özal'ın haziran ayı içinde yapacağı Atina ziyaretiyle ilgili olarak "fikir alısverişüıde" bulunacağı açıklandı. Yunan hükümet sözcüsü Yannis Rubattis'in yaptığı resmi açıklamada, özal'ın Atina ziyaretinin Yu Yunanistaırda Özal sancısı nan hükümeti için "çok önemli ve kridk" olarak nitelenmesi dikkati çekti. Aynı açıklamada, Papandreu'nun Yeni Demokrasi Partisi Başkanı Konstantin Mitsotakis, Komünist Parti Genel Sekreteri Harilaos Florakis, Diana Partisi Başkanı Kostis Stefanopulos ve Iç Komünist Parti Genel Sekreteri Leonidas Kirkos ile yapacağı göruşmelerinin tutanaklara geçeceği bildiriliyor. Bu görüşmelerin niçin tutanaklara geçeceği konusunda herhangi bir bilgi verilmedi. Ancak hükümet çevrelerinden elde edilcn bilgilere göre Papandreu, diğer parti başkanlarının, Özal'ın Atina ziyaretiyle ilgili söyleyeceklerini, daha sonra Pasok hükümetine karşı " k o z " olarak kullanmalarının önüne geçmeyi amaçlıyor. Bu arada Papandreu'nun parti başkanlanyla yapacağı görüşmeler sırasında, özellikle ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Başkanı Mitsotakis'in, özal'ın Atina ziyaretiyle ilgili bazı 'ön şartlar' getireceğinden söz ediliyor. Mitsotakis'in koşulları arasındaBaşbakan özal'ın, Atina'ya gelmesinden önce Kıbns sorununun çözümü ile ilgili Türkiye'nin 'iyi niyetini' gösterecek bir açıklama yapmasının bulunduğu belirtiliyor. Aynı görüşün, sağ eğilimli Diana Partisi Başkanı Stefanopulos ve iç komünistlerin genel sekreteri Kirkos tarafından paylaşıldığı belirtiliyor. Yunan Hükümeti Sözcüsü Yannis Rnbattis, Başbakan Turgut Özal ile Yunanistan Başbakam Andreas Papandreu arasında gerçekleştirilen son mesaj teatisinin bağJayıcı ve resmi bir niteliği olmadığını soyledi. Sözcü, dün düzenlediği basın toplantısında, söz konusu mesajlarda herhangi bir taahhütte bulunulmadığını, sadece iki başbakan arasında görüş aJışverişi yapıldığını ifade etti. Rubattis, Başbakan Papandreu'nun TurkYunan ilişkileri hakkında siyasi parti liderleriyle görüşmesi konusunda da "Başbakan Papandreu, parti liderlerine TürkYunan ilişkileri konusunda geniş ve aynntılı bilgi verecektir, zira zamanın ve şartlann uygun olduğunu diişunmektedir" dedi. (Arkaa 13. Sayfada) Yıldırunalp'e şeref doktorası tstanbul Haber Servisi tstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Müdürü Dr. Mufit Yıldınmalp'e Oxford Üniversitesi şeref doktorluğu unvanı verildi. Yıldınmalp'e şeref doktorluğu unvanının, Türkiye'de yabancı dil öğrenimine yaptığı katkılardan dolayı verildiği bıldirildi. Kandemir Sofya'ya gitti TürkBıılgar görüşmeleri bugün .«3» Kütüphanede arabesk zevki Beyazıt Devlet Kütüphdnesi'nde artık müzik dinleme olanağı var. Ancak müzik odasının müşterileri, kasetlerin çoğunun arabesk olmasından yakınıyor. NtHAT HALICI Muziğin eğitimde ne biçimde kullanılacağı eğitimciler arasında tartışıladursun, yaklaşık 1,5 milyar iira harcanarak yeniden hizmete açılan Beyazıt Devlet Kütuphanesi, bu konuda büyük bir "ilerleme" gerçekleştirdi. Kütüphaneye ders çalışmak ya da sayılan binleri aşan çeşitli kitap ve dergilerden yararlanmak için gelenler, kütüphanedeki müzik odasında müzik dinleme olanağı bulabiliyorlar. Ancak müzik odasının "müsterilerinin" tek şikâyeti, kasetlerin çoğunun arabesk olması. Uzun sureden beri yeniden düzenleme çalışmalan yurütülen Beyazıt Devlet Kütüphanesi, nisan ayı başında hizmete girdi. "Tepeden örnaga" restorasyondan geçirilen ve modern bir goriınüme kavuşan kütüphanede teknik olanakların fazlalığı da dikkati çekiyor. Müzik dinleme, video, film izleme, parapul ve kartpostal salonları ile geniş okuma salonlarına sahip olan devlet kutüphanesinin müzik odası, açılıştan ancak birkaç gün önce tamamlanabildi. Kutuphane müdürü Yusuf Tavacı da bu noktayı doğrulayarak, devletin, kütüphanenin yeniden düzenlenmesi için 1,5 milyarhk harcama yapmasına karşın müzik odası için gereken 10 milyon liralık ödeneği ayırmadığım belirtiyor. Tavacf nın "Bazı hayırsever vatandaşlann yardımlanyla tamamlayabildik" dediği müzik odasında, listeler halinde ziyaretçilerin "begenisine" sunulan kasetlerin yansından fazlasını arabesk kasetler oluşturuyor. Bir tek klasik müzik kasetinin bulunmadığı müzik odasında "ikinciliği" Türk muziği kasetleri alıyor. Turk müziğini de pop müzik kasetleri izliyor. Müzik odası görevlisi Fatih Çardaklf nın en büyük talebin "Samanlha Fox, Tiffany ve Madonna"ya olduğunu belirtmesine karşın, Batı müziği türündeki kasetler yalnızca 4 tane. "Takraa kafam", "Sarhoşam", "Geçinemedik", "Gulsene güzel", "Akma gözlerimden" gibi arabesk kaset adlan dışında listelerde Türk halk müziğinden de kaset adlan göze çarpıyor. Muzik odası görevlisi Fatih Çardaklı ise devletin kaset alımı için ödenek ayırmadığım, kutüphaneye ait olan fotokopi makinesinden kazanılacak parayla yeni kasetlerin alınacağını söylüyor. Göltaş çöpüne ihraç izni ISPARTA (Cumhuriyet) Göltaş Çimento Fabrikası'mn Almanya'dan ithal ettiği sanayi artığı katı yakıt, bu kez de aynı ülkeye ihraç aşamasına geldl Göltaş Çimento Fabrikast tarafından Isparta Valiliği'nce gönderilen yazıda konuyla ilgili olarak şu görüşler dile getirildL "İlgili yazınızdan daha önce devlet tarafından ithaline izin verilen ve tamamen mevzuata uygun bir şekilde yorum getirilen katı yakıtın iadesine karar verildiği anlaşılmıştır. Firmamız istenilen kanuni gerekleri yerine getirecektir. Bunu temin için de satıcı ya da başka bir fırmanın malı bizden ithali, bizim de ihracımız gibi kanuni formalite ve muameleler gerekmektedir. Bu formalite muameleler 1 aya sığmadığı takdirde kanunda da öngörülen tehdit talebinde bulunulacaktır. ANKARA SOFYA (Cumhuriyet Türkiye ile Bulgaristan arasında 1984 yıünın sonundan bu yana yaşanan tıkanıklığı gidermeye yönelik görüşmeler bugün Ankara ve Sofya'da yapılıyor. Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Nüzbet Kandemir, Sofya'da yapılacak olan siyasi içerikli ortak çalışma grubu toplantısına katılmak uzere dün Sofya'ya gitti. Bulgaristan'm ticaretten sorumlu Bakanı Hristo Hristov ise ekonomik ve ticari ilişkilerin yeniden canlandınlması konusuna ağırlık verecek olan ortak çalışma grubu toplantısına katılmak üzere dün Ankara'ya geldi. Kandemir Sofya'ya hareketinden önce tstanbul Atatürk Havaalimanı'nda yaptığı açıklamada, "Türkiye ile Bulgaristan arasındaki insani sorunlara Helsinki Nihai Senedi çerçevesinde çöziim bulmak gerekir" dedi. Hristo Hristov, Ankara Esenboğa Havaalanı'nda resmi görüşmelerde Turk tarafına başkanlık edecek olan Dışişleri Bakanlığı ekonomik işlerden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Tansuğ Bleda tarafından karşılandı. Hristov, gazetecilere verdiği kısa demeçte, iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin geliştiritoesi için iyi niyetle Türkiye'ye geldiklerini söyledi. Yapılacak görüşmelerde ilerleme kaydedilmesini beklediklerini belirten Hristov, "İki komşu ulke arasındaki ticaretin geliştirilmesi, uzak iilkelere göre daha kolay ve tercib edilir bir olgu. Bu tür ilişkilerin gelenefi ve geleceği var" dedi. Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ekonomik, ticari, turizm, teknoloji, haberleşmc ve kültur alanlarında işbirliğini geliştirmeyi öngören ortak çalışma grubu resmi görüşmelerine bugün Ankara'da başlayacak. 28kurtarma kazısı için 23.8 müyon TL. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 1988 yılında müzeler tarafından yapılacak olan 28 kurtarma kazısı için 23 milyon 800 bin İira odenek ayrıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı müzeler tarafmdan 1988 yılmda 28 yerde kurtarma kazısı yapılması planlandı. Bu kazılardan 21'i için bakanlık bütçesinden yaklaşık 23 milyon 800 bin İira ödenek aynldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda ödenek aynlmayarak yerel olanaklarla gerçekleştirilecek olan kurtarma kazıları, "Muğla Bodrum'da antik yapı, Sakarya'da Jüstinyen Köprüsü, Trabzon'da Pazarkaya Mahallesi, Şanhurfa'da NevalliÇori, Kütahya'da Beşkarış, Kocaeli'nde Gultepe Mahallesi, lzmirde Abuhayat" olarak belirlendi. Yugoslavya sınırında 15 Türk KOPAR (AA) Yugoslavya sımrından ttalya'ya geçmek isteyen 15 Türk'ün tutuklandığı bildirildi. Yugoslav Haber Ajansı Tanjug, 15 Türk'ün, Nova Gorica kasabasında tutuklu bulunduklarını bildirdi. Ajans, smıra doğru giden Türkler'in, Yugoslav sınır muhafızlarmm 'dur' uyarısına uymadtklarını, bunun uzerine muhafızlann ateş açtığını ve Turklerden birinin yaralandığmı kaydetti. fciı • « « H u n ı j u y M i ı ı g u n u r T 1 Q z e d e k ge|et,,|mış bir mesleğin son temsılcılerınden Görenlere parmak ısırtacak bir şekılde minare tepelennde dolaşmasına bakarak genç sanmayın. Semıh Usta tam 58 yaşında. Ama Ayasofya'da 1983 yılından beriEskı Eserfer ve Müzeler Genel Mudüriüğü tarafından Yük Müh Mımar Alpaslan Koyunlu'nun kontrolünde surdürülen restorasyon çalışmalannın "kurşun yenıleme" bölümünü üstlenmış. "Minareci" Semıh Uçar, kubbe ve minare kurşunlarının yanı sıra, yıpranan "paratoner"i de yenileyerek Ayasofya'nın geleceğe daha sağlıklı aktarılmasına katkıda bulunuyor (Fotoğraf: Cumhuriyet) Zirvedeki vasam % w$
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle