Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0MAYIS1988 *••• HABERLERİN DEVAMI milletvekili seçilen Rocard, 1974 başkanlık seçimlerinde Mitterrand'ın seçim kampanyasına katıldı. Aynı yılın aralık ayında partisinin iki bin uyesiyle birlikte sosyalist partiye iltihak etti. Mitterrand'ın karşı çıkmasına rağmen Rocard partiye alındı. 1977 kongresinde "millileştirmeler" konusunda parti kararlarına muhalefet eden Rocard, 1978 milletvekili seçimindeki yenilgiden sonra "sol bir kez daha tarihle olan randevusunu kaçırdı" şeklinde açıklama yaptı. Hedef Mitterrand'dı. İki yü sonraki kongrede azınlığa düştü ve 1981'de Mitterrand aday olursa başkanlığa aday olmayacağına dair soz verdi. Sosyalistlerin hükümet olması üzerine iki kez bakan olan Rocard, Mitterrand'ın seçimlerde çoğunluk sistemini terk ederek nisbi temsile geçmesine karşı çıkarak tarım bakanlığından istifa etti. Istifadan sonra 1988 seçimlerinde "ne pahasına olursa olsun" aday olacağını bildirdi. Ancak seçime iki ay kala Mitterrand'la anlaşma sağlandı. Rocard yıllardır azınlık kanadının yardımıyla savunduğu görüşlerin partiye egemen olduğunu açıklayarak muhalefet faaliyetlerine son verdi. Ancak Rocard'cı kanat partide varlığını sürdüruyor. CUMHURİYET/13 (Baştarafı 1. Sayfada) atölyesinde çırak olarak çalışırken tamştığı Trockist bir ustabaşımn etkisiyle Marksist oldu. Öğrenciliği sırasında 'Baştarafı I. Sayfada) SFIO'nun (İşçi Enternasyonali nasım sağlayan araçlardır. Bu Fransa Şubesi) öğrenci örgütüne abio, yalnız Fransa ve Ingiltere giren Rocard 195355 arası bu çin geçerli değildir; öteki Batı Orgütün genel sekreterliğine Avrupa ülkelerinde de toplumsal seçildi. O sıralar Jacques Chirac rade, demokratik çerçeveyi sağda aynı örgüte üyeydi. 1958'de lıklı biçimde koruyabiliyor. Ecole Normale d'Administration (ENA)'dan Bu nedenle "Avnıpa sağa mı mezun olan Rocard, mali gidiyor sola mı?" şeklinde ortamüfettişliğe başladı. Cezayir ya konan sorularm geniş zaman savaşma karşı çıkan genç dilimindeki yanıtı da ortaya çıRocard, SFIO lideri Guy kabilir. Batı Avrupa demokratik Mollet'nin 5. Cumhuriyet bir evrim içindedir. tngiltere'de Anayasası'ru benimsemesi Demir Lady tutucu bir siyaset üzerine bu örgütten ayrıldı ve yürütebilir. Bu, Batı Avrupa siözerk Sosyalist Parti'yi (PSA) yasal haritasımn rengini değiştikurdu. 196O'ta başka azınlık recek bir olay değildir. Son yılgruplarla birlikte Birleşik larda tspanya ve Portekiz'in de Sosyalist Parti'yi (PSU) demokrasilere katılması, çok daoluşturdu. Mitterrand'ın bu ha önemli bir dönüşümü vurgupartiye üyelik talebi lamaktadır. reddedümişti. 1967'de PSU'ya Mitterrand'ın ikinci kez cumgenel sekreter seçildi ve 68 hurbaşkanhğı kazanmasu Batı * gençlik olaylarma aküf şekilde Avrupa demokrasilerindeki soskatıldı. 24 Mayıs 1968'deki yal içeriğin yeniden tazelenmesi büyuk mitingte Michel Rocard, bakımmdan elbet bir anlam taDaniel Cohn Bendil, Alain şıyacaktır. Fransa'da yanbaşkanGeismar, Alain Krivine gibi liderlerle kol kola on sırada lık sistemi geçerüdir ve sosyalist başkamn ağırlığı sol oylann yük gözüken Rocard, daha sonra "olayların isienmeyen uçlara selişi ile orantılı olarak ülke yökayışını engelledim" diye kendi netiminde etkisini gösterecektir. rolünü açıklamıştı. 1969 Fransa, Mitterrand'ı yüzde 54 seçimlerinde cumhurbaşkanı. oranında oyla ikinci kez seçmekadayı olan Rocard, ytızde 3.62 le yalmz sola dönük tercihini deoy aldı. Aynı yıl milletvekili ğil, aşın sağa ve ırkçı Le Pen'e seçiminde de Gaulle'ün son karşı tepkisini de dile getiıriL Bu başbakanı Maurice Couve de sonuç, demokrasi dünyası için Murville'i yenerek PSA'dan ferahlatıcıdır. * • •• * GERÇEK \RDINDAKI OLAYLARIN POKTRE ROCARD Mitterrand başbakanım arıyor PARtS (Cumhuriyet) Cum1 hurbaşkanı Mitterrand'ın Fransa daki başkanlık seçimlerinde "ezici zafer" sayılan yuzde 54'lük bir skorla yeniden seçilmesi 71 yaşındaki sosyalist politikacı için çok büyük bir başarı olarak değerlendiriliyor. François Mitterrand, normal kosullarda 7 yılhk yeni bir devre boyunca başkanlığın bulunduğu Elysee Sarayı'ndaki koltuğunu muhafaza edecek. Dun sabah saatlerinde Paris'te yaygın kanaat, eski Tanm Bakanı Michel Rocard'ın başbakan olarak atanacağı şeklindeydi. Seçim kampanyası boyunca "Birleşik Fransa" slogaruyla propagandasını yürüten ve sahip olduğu çoğunluğu merkeze doğru genişletme yanlısı olan Mitterrand, diinden itibaren yeni hükumetin kurulması yönünde temaslarına başladı. Merkezci akıma yakmlığıyla bilinen eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard d'Estaing ile seçimin 24 nisandaki ilk turunun talihsiz adayı Raytnond Barre, kurulacak hükümeti "ilke olarak" engellemeyeceklerini açıkladılar. Seçimin büyük mağlubu Chirac'a oranla daha ıhmlı kabul edilen iki liderin bu açıklamaları, seçimden önce öngörülen "solmerkez" ittifakının ilk işareti olarak da değerlendirildi. Avrupa Parlamentosu'ndaki 51 liberal daha ileri giderek, sosyalistlerle merkezciler arasında ortak hükümet kurulmasımn irakânsız olmadığını açıkladı. Ancak Chirac yanlılannın en buytik çabası şimdiki sağcı parlamento çoğunluğunun parçalanmasına engel olmak. Bu yuzden onlar da aynı yonde açıklamalar yapmak suretiyle, merkezcilerin "sosyalist egilimli hükumetin çalışmasını engellemerae" tarzındaki tutumunu Mitterrand'ın parlamentoyu feshederek erken seçime gitmesine gerekçe sağlamama taktiği olarak göstermek istiyorlar. Gerçekten de seçimle aynı anda yapılan sondajlar, Fransız halkının büyük çoğunluğunun, Mitterrand'ın şimdiki parlamentoyu feshetmesinden yana olduğunu gösteriyor. Buna paralel olarak yapılan başka anketler ise erken milletvekili seçimlerinden sosyalistlerin tek başlarına çoğunluğu kazanarak çıkacağını ortaya koydu. 9 adayın kauldığı ilk turda Raymond Barre ve Jacques Chirac oylann yüzde 36.3'ünü bir araya getiriyordu. Buna aşırı sağ Jean Marie Le Pen'in yüzde 14.5 oyunu da eklersek ilk turda sağ, çoğunlukta gözüküyordu. Bu kosullarda nasıl olur da seçimi Mitterrand yüzde 54'le kazanırdı? Bu soruya yanıt arayan politika analistleri Le Pen'e ait yüzde 14.5 oyun beşte birinin Mitterrand'a kaydığını saptadılar. Aynı şekilde Barreci oyların da daha düşük oranda bir bölümü sosyalist partinin adayina gitti. tlk turda oy kullanamayan bir miktar seçmen de Chirac'ın iki tur arası giriştiği "çılgın" kampanyaya tepkı göstererek oylarını Mitterrand'a verdi. Chirac'ın seçime 4 gün kala tslami Cihad'ın elinde bulunan üç Fransız rehineyi geri getirmeyi başarması, aynı gun Yeni Kaledonya'da bağımsızlıkçılara karşı girişilen kanlı operasyon, bir Kanada balıkçı gemisinin Fransız deniz kuvvetlerine ait gemiyle durdurularak personelin tutuklanması gibi olaylar ıhmlı seçmen gözünde Chirac'a puan kaybettirmekten başka bir şeye yaramadı. Bazı gözlemciler Chirac'ın son haftadaki davranışlarını "Kaddafi yöntemleri" olarak nitelemekten kendilerini alamadı. Jacques Chirac'ın sağı toparlama konusunda yeterli etkiye sahip olmadığının kanıtlanması, Fransız sağında liderlik bunalımı yaratacağa benziyor. Raymond Barre ve Giscard d'Estaing şimdiden isimlerini aday listesine yazdırdüar. Jean Maria Le Pen de Mitterrand'ın zaferinin meydanı kendisine bırakacağına inanıyor. Fransız rehineler Ankara'da gizli pazarlık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Beyrut'ta Hizbullah örgütünün elinde bulunan üç Fransız rehinenin kurtanlması yönündeki gizli pazarlığın Ankara'da gerçekleştirildiği kesinlik kazandı. Fransız rehinelerin serbest bırakılmasına Fransa'da yaşayan Türk işadamı Teknur Kiraz ile Yunan vatandaşı Nikolaos Kralis'in aracılık ettikleri öğrenildi. Güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Fransız ve lranlı yetkililer arasında ilişkilerin tekrar duzeltılmesine yönelik olarak yapılan gizli görüşmelerden ilki Ankara'da gerçekleşti. Sağlanan bilgiler ışığında 1921 Ağustos 1987 tarihleri arasında yapılan ilk görüşme ile ilgili gelişmeler şöyle seyretti: 51 Avenue Merceau, Paris'te yaşayan 107231 pasaport numaralı Yunan vatandaşı Nikolaos Kralis, aynı kentte 6 Rue Salvador Allende adresinde yaşayan ve ithalatihracat işiyle uğraşan Eskişehir doğumlu Türk vatandaşı Teknur Kiraz ile geçen yılın ilk yansında temasa geçip, Fransız yetkililerinin lranlı yetkililer ile Türkiye'de buluşmak istediklerini söyleyerek yardımcı olmasını istedi. Bu teklifi kabul eden Kiraz, 19 ağustosta yanında yine Fransa'da ikamet eden Türk vatandaşı Mevlüt Alparslan ile görevi belirlenemeyen Fransız vatandaşı Paggue Patrice ve uyruklan, isimleri ve sayılan belirlenemeyen bazı sahıslarla Ankara'ya gelip Büyük Ankara Oteli'ne yerleştiler. Kiraz, 404 nolu, Patrice 411 nolu odalarda kaldılar. Aynı gun Nikolaos Kralis, beraberinde tran vatandaşı 1381956 sayüı pasaport sahibi Tahran doğumlu Hamid Kolaji ve Fransız yetkilisi 1553 nolu pasaport sahibi Alexandre Stefani ile Ankara'ya gelerek yine Büyük Ankara Oteli'nde kalmaya başladılar. Kralis 705, Stefani 704 ve Kolaji 710 nolu odalarda kaldılar. 155370 pasaport nolu tran yetkilisi Mohhammed Hassan eşiyle birlikte 20 ağustosta Ankara'ya geldi. NOTLAR POKTRE MİTTERRAND (Baştarafı 1. Sayfada) Almanlara esir düştüğünden, esir kampından kaçarak işgale karşı direnişe katıldı. General de Gaulle'ün öncüluğünde yürütülen direniş savaşında aktif bir rol oynayan Mitterrand, savaş sonunda Fransız siyasal hayatına egemen olan genç kuşakla birlikte politikaya atıldı. Bir süre avukatlık yapan Mitterrand, 1945'te eski Muharipler Bakanı olarak hükümette gorev aldı. Daha sonra adalet, içişleri, sömürgeler bakanhğı gibi 4. Cumhuriyetin, bir kurulup bir bozulan hükümetlerinde hep bulundu. Mitterrand, başlangıçta kendi kurduğu küçük "demokratik sol" grupla miUetvekilliği ve senatörlük yaptıktan sonra, 1969'da kurulan Sosyalist Parti'nin liderliğine seçildi. Mitterrand'ın en eski çalışma arkadaşlan arasında 198185 yıllan arasında savunma bakanı olan Charles Hernu, eski meclis başkanı Louis Mermaz, eski dışişleri bakanı Ronald Dumas gosterilebilir. Bu yıllarda "solun birliği" stratejisiyle ön plana çıkan Mitterrand, karşısında tarn anlamıyla parçalanmış bir sol bulmuştu. Bir yanda siyasal etkinliğini yitirmiş, Cezayir savaşına bulaştığı için itibar yitirmiş eski başbakan Guy Mollet'in öncülüğündeki SFIO (Işçi Enternasyonalinin Fransa şubesi), öbür yanda açılım ve özyönetim yanlısı P.S.U. (Birleşik Sosyalist Parti) ile ünlü lideri PierreMeııdes France... Komünist Partisi'nin sendikal hareket aracıhğıyla sola egemen olduğu bu dönem içinde Mitterrand usta ve uzak görüşlu çıkışlanyla solun liderliğine yerleşme işini başardı. 1973'te Sosyalist Parti ve FKP "ortak program" adı altında güçlerini birleştirdi. 1981'e gelindiğinde ortak program çoktan tarihe kavuşmuş, FKP solun ikinci partisi olarak liderliğini Mitterrand'a ve FSP'ye kaptırmıştı. Başkan seçildigi 1981'in ilk yıllannda sosyal adalete ağırlık veren bir ekonomi izleyen Mitterrand, çok sayıda büyuk sanayi kuruluşu, banka ve sigortayı devletleştirdi. 1986'da parlamento seçimlerıni yitiren Devlet Başkanı, sağ eğilimli rakibi Jacques Chirac'ı başbakanlığa atadı. Mitterrand, 1986'e kadar süren düşük popülarite katsayısını, bu tarıhten sonra yavaş yavaş ters çevirdi. Zafer sevînci SABETAY VAROL (Baştarafı 14. Sayfada) yapısal bir değişiklİK geçirmiş ve ağırlık, tarım sektörunden sanayi sektörüne kaymıştır. Sanayi seictörünün ulusal gelir içindeki payı 1981 yılmda % 26.1 iken, 1986'da °/o 36. l'e çıkmıştır. Bu oran tarım sektöründe % 22'den % 18.3'e düşmüştür. Aynı şekilde, işgucü istihdamı da sanayi sektörüne kaymıştır Başta ihracat olmak üzere, ticaret sektöründe de aynı eğilim gözlenmektedir. İhracat, 1981 yıhndan 1985 yüına kadar her yıl ortalama % 23.8 oranında artmış ve son dönemde bu ihracatın % 70'ten fazla bölümünü sanayi malları oluşturmuştur. • 1980 ocağından beri liberal bir çizgi izleyen Türkiye ekonomisi ihracata ağırlık vermesıne rağmen, dış ticaret açığı halen devam etmektedir. Bu da dış borçlann yükselmesine yol açmaktadır. 1986 yıUndaki dış borç tutan yıllık milli gelirin "to 53.3'ünü kapsamaktadır. • 1980 ocağından bu yana yabancı sermaye girdisinde belirli bir artış olmasına rağmen, bu artış beklenildiği oranda gercekleşmemiş ve yılda 300 milyon dolar civarında kalmıştır. Yabancı sermaye yatırımlannın ^o 51.2'si sanayi sektörüne, yüzde 44.8'i de hizmet sektörüne gitmiştir. Hazine yatmmlan ise, esas olarak altyapı hizmetlerineyöneliktir. Carlos Pimenta raporunun Türkiye AT ilişkilerini irdeleyen bölümünde ise Ankara'nın ortaklık anlaşmasının imzalandığı tarihten beri sürekli olarak himayeci önlemler aldığına ve ekonomik zorluklardan dolayı yükümlülüklerini yerine getirmediğine işaret ediliyor. ' ATden Ttirk Yunanistarîda Ozal sancısı (Baştarafı H. Sayfada) Yunan basırunda Davos ruhu ile ilgili olarak yayımlanan yorumlarda çelişkiler gözleniyor. Orneğin muhalif basın, Papandreu ile Özal arasında "özel bir anlaşma" imzalandiğını ve iki başbakan arasında "gizli bir diplomasi" uygulandığından şikâyet ediyor. Muhalif Mesimvrini Gazetesi, hükumetin, Türkiye karşısında izleyeceği siyaset konusunda tum partnerin fikir birliğine varması gerektiğine inamyor. Ancak Papandreu'nun bundan sistematik olarak kaçındığına işaret eden gazete "Bugüne dek dış siyaseti tek başına yurütmek isleyen Yunan başbakanlannın talihi kötü olmuştur" uyarısını yapıyor. Oysa iktidar yanlısı gazeteler, "Davos ruhu"nun sürebilmesi için Türkiye'nin bazı konularda mutlaka iyi niyetini göstermesi gerektiğine dikkati çekiyorlar. Ancak Yunanistan'daki politikacılar da çelişki içindeler. YDP lideri sık sık Papandreu ve hükümetini suçlarken, ozellikle TürkYunan ilişkilerinde uygulanan 'yeni siyasete' arriam veremiyor. Türkiye ile her zaman diyalogdan yana olan, ancak Davos gibi 'nıhlara' hayır diyen Mitsotakis, Davos ve Brüksel'de ne olup bittiği hakkında kendisine ve diğer parti başkanlanna bilgi verilmediğinden şikâyet ediyor. Ote yandan Dışişleri Bakanı Karolos Papulias, Kıbrıs Rum "Alithia" gazetesine verdiği demeçte "Davos ve Bruksel gorüşmeleri anlaşma değildir" dedi. Kıbns Rum tarafında 'Davos ruhundan duyulan endişeleri bastırmak" amacıyla Papulias'ın bu gazeteye verdiği demeçte "Türkiye şunu anlamalıdır ki, Kıbns sorunu, uluslararası hukukun ihlal edilişi ile çöziilmez. Türkiye'deki siyasiaskeri çevrelerin, bu sorunun çözümii için atılacak olumlu adımlann zamanı geldiğini ve gerekli ortamın bulundugunu bilmeleri gerekir. Aynca, Türkiye'nin AT üveliği yolunda Kıbns sorunu ve Ege'deki kıta sahanlığının tayin edilmesi gibi engellerin bulunduğunu da anlamalıdırlar" şeklinde konuştu. PARİS Pazar akşamımn sevinci geçmişteki hiçbir olaya benzetilemezdi. 198Pde Mitterrand'ın zaferi, yülardan beri solun ilk kez iktidar oluşunu simgeliyordu. Sağın iktidan altında büyüyen, ömründe solun iktidannı görmeyen genç kuşaklar için Mitterrand'ın başkan seçilişi, bir büyüniin parçalanması gibiydi. Bu kez durum çok farklıydı. Fransa'da sanki bir aylık kampanya boyunca geçmiş, bugün ve gelecek gözler önüne serilmiş; bir halkın belleğiyle yannı, iç içe geçmişti... Bastille Meydanı yerine Republique (Cumhuriyet) Meydanı... Hem daha büyük hem de Mitterrand'ın yürüttüğü son kampanyaya daha uygun... Dev meydanın ortasındaki abidenin tepesine tırmanan gençler, 1789'da ilan edilen cumhuriyetle kucaklaşıyordu adeta, cumhuriyet simgesi kadın heykelinin kişiliğinde... Abidenin kaidesinde 1789, 1830, 1848, 1870, 1871 tarihleri okunuyor. Hep ihtılal ya da cumhuriyet ilanı tarihleri... Gazeteler, "40 bin kişi toplandı geçen gece Cumhuriyet Meydanı'nda" diyor. Kırk bin genç, zenci, Arap, Türk, Fransız, sanki bir diktatörün devrilişini, yeni bir cumhuriyet ilanını kutluyorlardı. 24 nisanda aşın sağ Jean Marie Le Pen'in ytizde 14.5 oyundan sonra nihayet derin bir nefes alıyordu, ikinci kuşaktan Cezayirli, Senegalli gençler... Yeni Kaledonya'daki bağımsızlıkçı FLNKS'nin (Kanak ve Sosyalist Ulusal Kurtuluş Cephesi) bayrağı taşıyarak, "Yaşasın bağımsız Kanak", "tçişleri Bakanı Pasqua defol" sloganı atan Fransız, Cezayir, Malinezya asıllı gençler... Arkalarında Bröton bayrağı taşıyan küçük bir gnıp. Katolikliğiyle ünlü bu kıısal bölgenin tarihte ilk kez oyunu solun adayına verişini kutluyor... Az ötede 12 yıldızlı mavi Avrupa bâyrağı. tri yan bir zencinin dalgalandırdığı üç renkli Fransız bayrağı... Bayraktan açılmışken söz, elinde küçük bir Fransız bayrağını itinayla sarmış yaşlı bir Faslıyı anmadan geçemeyeceğiz... "Bu bayrağı nereden buldunuz?" sorumuzu, büyük olasıhkla Fransız Ordusu'nda askerlik yapmış Fash, "Gençler bayraklan yere atttlar, ben topladım" şeklinde yanıtlıyor. Irkçılara, Le Pen'e verilebüecek belki de en güçlü yanıt, bu kendini Fransız gören ihtiyar Faslının davranışı. Ve kıal bayraklar, az sa>ıda da olsa Kızılderililerin baltalanm gömdükleri yerden çıkarması misali bazı binalann teraslanndan sarkıyordu... Bakış (Baştarafı 14. Sayfada) vadede Avrupa'mn Avrupalılar tarafından savunulması demek olan Avrupa savunmasına gitmek lazım. Tabii ABD dışında değil, ABD ile birlikte... FransaAlmanya savunma oruklığı gibi gelişmeler buna ömek, ama daha işin başlangıcındayız. Türk kamuoyu bu muhtemel gelişmeyi tartışıp düşunseı katkılarını getirmeli. Avrupa savunması 1950'lerde kurulan sisKralis ile Fransız ve lranlı vatantem içinde olmaya devam ediyor. • daşları daha sonra Sürmeli Oteli Ancak bunun ebedi olmadığını nde aynı gece ve ertesi günün er Türk kamuoyu da düşunmek duken saatlerinde buluşarak görüş rumunda.. Türkiye NATO üyesi, meler yaptılar. tartışmaya ilginç ve önemli katkıBu görüşmelerin,. daha sonra larda bulunabilir. Amerikan ABC televizyonu tara VStni hükumetin dış politikası fından Ankara ve tstanbul'da ya ne şeldlde olaeak? pıldığı ileri sürülen Beyrut'ta HizGUÎDONt Olof Palme, dış Dullah'ın elinde olduğu belirtilen politikanın yüzde 95'ini o ülkenin Fransız rehineler Marcel Fontaine, tarih ve coğrafyası, yüzde 5'ini hüMarcel Carton ve Jean Paul Kauff kümet politikası belirler demişti. •nan'ın geçen hafta serbest bırakıl Fransa'nın Afrika, Akdeniz polimalanyla sonuçlanan olaylar zintikalan gibi kendi tarih ve coğrafcirinin ilk halkası olduğu tahmin yasından gelen politikaları süreediliyor. cek.. "...bana ayak uyduvması gerekiyor!" • ••lş tempom yoğun. Seyahatler, üst üste gelen toplantılar... Haliyle üstümdeki elbisemn de bana ayak uydurması gerekiyor! Bir eJbiseyi sabah nasıl giydiysem, akşam da Öyle görmek isterim. Kendini bırakmasına îahammül edemem yani. Bunun üstesinden de ancak kumaşı çok iyi olan bir ehise gelir. Eveî, büîün is kumaşîalyj << t ALtmyüdız İyi bir elbisenin sırrı kumaşında gizlidir.