25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHüRİYET/7 ClVUlTTİCfttOClCltt •BetülUncular •HakkıErdem •CananGedik •FarukBiIdirici KULİS Hasta yemeği SHP Genel Başkanı Erdal İnönu'nün bir türlü iyi bir konuşmacı görüntüsü verememesi partililer arasında hoşnutsuzluğun yanı sıra değişik biçimlerde yorumlanıy>r. Bu hoşnutsuzluk ve yorumlar, SHP'nin milletvekillerine de yansıyor. Inonü'nün bütçe görüşmeleri sırasındaki konuşmasında da istenildiği ölçüde rahat ve etkili görüntü vermemesi kulislerde ilginç br yoruma yol açtı. SHP milletvekilleri genel başkanlarını "hasU yemegi"ne benzettiler. Bir milletvekili Inönü'yü tanımlarken, şöyle konuştu: "Adeta hasta yemeği. Yemeğr kalksan yenmiyor. Tadı tuzu yok. Ama yemezsen de öleceksin. Elin mahkum yiyeceksin" Cumhurbaşkanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında tartışma çıktı 'Konsey üyeleıi işsiz' pratik faydası yok. Ama yine de yolluklan, tazminatlan. ödenekleri, kutlama ve telefon masraflan De maiyetlerinde çalıştırdıklan elemanlan zaten geçim sıkıntısından bunalan halkın omuzlarında agır bir fatura oluştunır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri vatan mı kurtardılar? Bu lüks, bu debdebe ne? Darbe yaparak halkın oyları ile seçilen TBMM üyelerini dağıtmanın, anayasayı tebdil, tağyir ve ilga etmenin ödülü lüks ve ihtişam mıdır?" Alınak'ın bu sözfcrine ANAP'lı Onural Şeref Bozkurt, " H o o p , h o o p " diye tepki gösterdi. ANAP'lıların sıra kapaklannı vurarak protestolan arasında Alınak konuşmasını, "Her ne gerekçe ile olursa olsun, anayasayı, kanunlan ve demokratik kurallan ayaklar altına alarak darbeler yapıldığı, Cumhurbaşkanlığı makamı seçimlerie değil, silah zoru, despotizm ile işgal edildiği sürece keyfilik ve ihtişam dolu daha birçok bütçe göreceğiz, yaşayacağız, bu sıkınıılardan da kurtulamayacağız" cümleden kürsüye çağırdı. Alınak konuşmasında, herhangi bir kişiyi ya da makamı hedeflemediğini, genel nitelikte konuştuğunu ifade ederek, "Cumhurbaşkanlığı işgal edildi demedim. Eğer demokrasinin kesintiye uğramasını istemiy orsak, Cumhurbaşkanlığının halkın sectiği bir kişi tarafından doldurulmasının gerekli olduğunu düşünüyorum" dedi. Alınak'ı SHP'liler alkışlayıp tebrik ederken, ANAP'hlar protestolannı bir süre daha devam ettirdiler. Cumhurbaşkanlığı bütçesi üzerinde SHP adına konuşan Ekin Dikmen, Cumhurbaşkanf nın uygulanan ekonomik politika ile bir yere varılamayacağını anlaması gerektiğini savundu. Dikmen, Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyelerinin, Cumhurbaşkanı'na başvurarak Konsey'in kaldırılmasını istemeleri gerektiğini kaydetti. Dikmen, Cumhurbaşkanı'mn halk tarafından seçilmesi yolundaki gorüşleri de eleştirdi. Ekin Dikmen, "Özal gerekli desteği bulabilseydi, konuyu kapatmaz, biyografUine Cumhurbaşkanlığını da yazdırmak isterdi. Seçim gündeme geldiği zaman normal yollarla sivil bir Cumhurbaşkanı secmek hepimize düsen gorevdir" dedi. Dikmen. demokrasiyi sonuna kadar savunacaklarını belirterek "Demokrasiye son vcrmek ve TBMM'yi kapatmak isteyenler, cesetlerimize basarak bunu başarabilirler" dedi. Dikmen, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yaptığı konuşmalarda zaman zaman laik cumhuriyet ilkesine ters düşen davranış ve eylemleri kınadığını, ancak bazı çelişkili beyanları olduğunu belirterek +oyle dedi: "Sayın Cumhurbaşkanı, Rabıta olayı ile ilgili açıklamalarda bıılıınurken, cumhuriyetin temel ilkelerinden olan laiklik ilkesinin çignenmesi yolunda kötü örnekler vermiş ve bulduğu örneklerle Rabıta olayının sorumlularını aklamaya çalışmışdr." Dikmen ayrıca, "Cumhurbaşkanımn her yerde ve her zaman, tıim eylem ve davranışlannda anayasa çeıvevesinde Itareket ctmek zorunda olduğunu" söyledi. Dikmen, eleştirilerini şöyle sürdürdü: "Sayın Cumhurbaşkanı, cumhuriyetin temel niteliklerini koruma ve kollama görevi çerçevesinde başbakanı ve hükümetin diğer üyelerini, demokrasinin önünde bulundurulan engellerin kaldırılmaması karşısında uyarmamıştır. Cumhurbaşkanımn demokrasinin yer 5 bin 309 sıkıyönetim saniğı var Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, sıkıyönetimin ilan edildiği 26 Aralık 1978'den bu yana 202 bin 501 kişinin sıkıyönetim askeri mahkemelerinde yargılandığını, halen 5 bin 309 sanığın yargılanmasının devam ettiğini, bunlardan 1392'sinin tutuklu olduğunu açıkladı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı M.OItan Sunguriu, Türkiye'de sıkıyönetimin ilan edildiği 26 Aralık 1978 tarihinden bugüne kadar 202 bin 501 kişinin Sıkıyönetim Askeri Mahtemelerinde yargılandığını açıkladı. Sungurlu, halen askeri mahkemelerde 5 bin 309 sanığın yargılanmasına devam edildiğini ve bu davalarda yargılanar. sanıklardan 1392'sinin tutuklu, 41'inin de hükümlü olarak askeri ceza ve tutukevlerinde bulunduğunu bildirdi. Adalet Bakanı Sungurlu, SHP 1 Adana Milletvekili Sedat Doğan ın yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerinde yargılanan ve dosyaları karara bağlanan 202 bin 501 sanıktan 61 bin 220'si hakkındaki 12 bin 320 dava dosyasının Askeri Yargıtay'da sonuçlandırıldığını, 1254 sanıkla ilgili 49 dava dosyasının ise henüz inceleme aşamasından olduğunu söyledi. Sıkıyönetimin sona ermesine karşın, Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerinin sıkıyönetim dönemindeki davalara bakarak sonuçlandırmalarının "1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu'nun 23. maddesindeki hükümden kaynaklandıgım" ifade eden Adalet Bakanı Sungurlu, "Bu maddenin anayasaya aykırılık iddiasının Anayasa Mahkemesi'nce reddedildiğini" bildirdi. Sungurlu, "Bu düzenlemelerin amacmın yargılamanın kesintisiz ve saglıklı şekilde yapılması görüşlerinden kaynaklandığından hiçbir tereddüt olmaması gerekir" dedi. Adalet Bakanı M.OItan Sungurlu şunları söyledi: "Bu sebeplerle, Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerinin, başlamış davalar sonuçlanıncaya kadar göreve devam etmeleri anayasaya aykın olmadığı gibi, adaletin sumncemede kalmaması, kesintiye uğraması bakımından da saglıklı bir uygulamadır. Esasen davalann açılmış bulunduğu mahkemelerce sonuçlandınlması mahkeme hukukunun genel prensiplerine uygun bulunmaktadır. Askeri Mahkemelerin kuruluş, görev ve yargılama usulleri dikkate alındığında, görev ve yetkileri suçun işlenmesinden önce kanunlaria belirlendiğinden bunlann olağanustu yargı mercii sayümalannın mümkün olamay^cağı hususu aşikârdır." siyle tamamladı. SHP'li Mahmut Alınak kişisel konuşmasında konuşmasına "Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyelerinin yaptığı hiçbir işyok. Alınak'ın ANAP'lı Göksel Kalaycıoğlu, Varlıklarımn hiçbir pratik faydası yok. Ama yine de "Cumhurbaşkanı seçimle geldi" yolluklart, tazminatları, ödenekleri, kutlama ve telefon şeklinde bağırarak tepki gösterdi. masraflan ile maiyetlerinde çalıştırdıkları elemanları zaten AN AP'lılarm protestolanmn artgeçim sıkıntısından bunalan halkın omuzlarında ağır bir ması üzerine birleşimi yöneten fatura oluşturur. Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri vatan mıBaşkanvekili Hüdai Oral, Altnak'ı konuşmasını açıklaması için yenikurtardılar? Bu lüks, bu debdebe ne?" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Curahurbaşkanlığı bütçesinin görüşülmesi sırasında SHP'li Mahmut Aunak'ın, "Cumhurbaşkanlığı makaraı. despotizm ile işgal edildiği sürece, keyfilik ve ihtişara dolu daha birçok biitçe göreceğiz" sözleri ANAP'lı milletvekillerinin protestolarına yol açtı. Alınak, Cumhurbaşkanlığı Konseyi'ni de, "Darbe yaparak TBMM üyelerini dağıtmanın ödülü; lüks ve ihtişam mıdır?" diye eleştirdi. Cumhurbaşkanlığı bütçesinin TBMM Genel Kurulu'nda görüşülmesi sırasında salonda 70 dolayında milletvekilinin bulunması dikkati çektî. SHP Kars milletvekili Mahmut Alınak kişisel konuşmasında, Cumhurbaşkanrnın yetkilerini eleştirdi ve Cumhurbaşkanlığı Konseyi kurulmasım da "Burada 'Devlet malı deniz' görüşii ile hareket edilerek adama göre iş balunmuştur" şeklinde değerlendirdi. Alınak sözlerini şöyle sürdürdü: "Konsey üyelerinin yaptıkları hiçbir iş yok. Varlıklannın hiçbir leştirilmesi görevini tam olarak yerine getirdiginden bahsclmek ve mevcul iktidan bu yönde zorladıgını kabul elmek bizce mümkıin degildir." DYP adına konuşan Hasan F.kinci, Cumhurbaşkanı'mn görev süresinin çok uzun olduğunu belirtti ve Cumhurbaşkanı'mn seçimiyle ilgil: tartışmalann bir yıl öncesinden gündeme getirilmesinin yanlıshğını savundu. Ekinci şöyle konuştu: "Kore'de askeri rejim vardır. Siz de ara rejim mahsulnsünüz. Bir benzerliğiniz var, ama Kore'de Amerikan askeri bulunmaktadır. Bu ülkenin kalkınmasını örnek gösleremezsiniz. Sizin korktuğunuz ara rejim değil, gerçek demokrasidir. Siz, gölge ara rejim parlisisiniz. Biz sandıkçıyız, siz tepcden inme paraşütcüsünüz." ANAP grubu adına konuşma yapan Ayhan Reyhan Sakallıoğlu, Cumhurbaşkanlığı makamının tartışma konusu yapılmasından duydukları üzüntüyü dile getirerek, ANAP grubunun zamanı geldiğinde Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda üzerine düşeni yapacağını ifade etti. "Anayasa bir kut1 sal kitap gibi göriilmemelidir' diyen Sakallıoğlu, anayasa değişikliklerinin sadece profesörlere bırakılmayacak kadar önemli bir konu olduğunu savundu. Cumhurbaşkanlığı bütçesi ANAP'lı milletvekillerinin oyları ile kabui edildi. Plast ik jeton ANAP grubu, muhalefet milletvekillerinin esprileri ve bazı benzetmelerine sık sık hedef oluyorlar. Meclis kursüsünden yapılan benzetmelerde ANAP grubunun geç tepki göstermesi dikkati çekiyor. Örneğin "deve tartışmalan", "eşek hikâyesi", Mehmet Ali Eren'in Kürtler konusundaki konuşması, SHP'li Mahmut Alınak'ın Cumhurbaşkanı konusundaki sözleri ANAP'lıların geç uyanarak tepki gösterdikleri konular arasında yer alıyor. Kürsüden bir espri ya da benzetme yapıldığında, ANAP grubunda, önce zaman zaman bir dakikaya kadar varan bir süre sessizlik oluyor. Ardından esprinin anlaşılmasıyla birlikte sıra kapaklarına vurmalar, bağırmalar başlıyor. Bu durumu bir muhalefet milletvekili şöyle niteledi: "ANAP grubu galiba plastik jeton kullanıyor." Kalemli izliyor tçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, pasaport yasasında yapılacak değişiklikle ilgili tasarı konusunda konuşmaktan özenle kaçıyor. Kalemli, değişiklikten sadece rüşvet yiyenlerin, kaçakçıların yararlanacaiı biçimindeki eleştiriler için "TBMM Içişleri Komisyonu'nda yapılacak görüşmeye kadar eleştirileri izleyeceğim" demekle yetiniyor. Kalemli, "Bu sozkriniz eleştirilerin dikkate alınacağı ve bu yönde değişiklikler yapılacağı anlamına gelmiyor mu?" yorumuna da yanıt vermiyor. Ancak Bakan, tasanda değişiklik yapılacağının ipuçlarını da böylece vermiş oluyor. IKI BÜTÇEDE KISINTI ANAP'lıların verdikleri önerge ile TBMM Başkam'na 150 milyon liralık makam arabası alınması bütçeden çıkanldı. ANAP'lı Kaşıkçı, milletvekili lojmanlarının 60 milyara satılıp bunun 36 milyar liralık faiziyle milletvekillerine konut kiralanmasını istedi. ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda dün Meclis Başkanhğı bütçesi görüşülerek kabul edildi. ANAP'lıların verdikleri bir önergeyle TBMM Başkam'na 150 milyon liralık makam arabası alınmasından vazgeçildi. ANAP Kayseri milletvekili Nuh Mehmet Kaşıkçı, milletvekili lojmanlarının 22 milyar 649 milyon liraya mal olduğunu, satılması halinde en az 60 milyar lira gelir elde edileceğini belirterek, bunun 36 milyar lira tutan faiziyle milletvekillerine konut kiralanmasını istedi. Kaşıkçı, lojmanların pahalıya mal olduğu yolundaki eleştirilere karşılık, "Sizc bir Kayseri hesabı yapayım. 36 milyar liralık faiz geliriyle milletvekillerinin kirası fazlasıyla karşılanır. Ucuz mu, pahalı mı siz hesap edin" diye konuştu. Kaşıkçı, milletvekillerinin rahat çalışraalanrun sağlandığını da ifade ederek, Mecliste bir kafeterya açılmasını ve lokal kurulmasım önerdi. SHP grubu adına konuşan İstanbul milletvekili Istnail Hakkı Önal da DİSK'e özgürlük istedi. Anayasa ve yasalarda düşünce özgürlüğünu sınırlayan bütün maddelerin kaldınlmasımn Meclisin en temel görevi olduğunu belirten Önal, sendikal yasaklarla demokrasi olmayacağını savundu. Önal, demokrasinin çoğunluğun azınlığa saygı duyduğu bir rejim olduğunu ifade ederek, Mecliste partilerin, aldıkları oy oranına göre temsil edilmediğini vurguladı. TBMM'nin en kısa zamanda demokratik ve adil bir şeçim yasası çıkarmasını isteyen Önal, Meclis içtüzüğünün de bir an önce çıkarılması gerektiğini söyledi. DYP grubu adına konuşan Samsun millervekili Ali Eser ise, yasa tasarı ve önerilerinde muhalefetin değişiklîk isteklerine iktidann tümüyle karşı çıkmasım eleştirdi. Eser, iktidarın, çoğunluğa dayanarak muhalefetin görüşlerini dikkate almamasının yanlış olduğunu savundu. Eser, Meclisteki ibadet yerinin kısıtlı olduğunu da belirterek, Güvenpark'ta cami kurulmasım istedi. Eser TRT'nin Meclis çalışmalannı daha geniş bir biçimde vermesi gerektiğini sözlerine ekledi. TBMM Başkanvekili tlyas Aktaş da, bütçeyle ilgili eleştirileri yanıtlarken, lojmanlann satılmasının düşünülmediğini açıkladı. Aktaş, milletvekili lojmanlarının yıllık masrafının 1 milyar 400 milyon lira olduğunu ifade ederek lojmanların eksikliklerinin tamamlanmasına çalışıldığını, bahçe düzenlemesine geçen ay başlandığını, 5 bin tonluk su deposunun da bu yıl tamamlanacağıtu söyledi. Aktaş, 382 milletvekiline lojman verildiğini ve 13 milletvekilinin açıkta kaldığım ifade ederek, bu milletvekilleri için konut kiralanacağmı bildirdi. Bu yasama yılında TBMM'ye gelen 85 sözlü sorudan I2'sinin, 124 yazılı sorudan 76'sının yanıtlandığını, 5 genel görüşme isteğinden 3'ünün görüşüldüğünü, 20 Meclis araştırması önergesinden 12'sinin karara ba&landığını açıklayan Aktaş, 11 tasarının yasalaştığmı, 17'sinin de gündemde olduğunu sözlerine ekledi. Görüşmelerin tamamlanmasmdan sonra ANAP Grup Başkanvekillerinin verdikleri bir önergeyle TBMM BaşkanlığYna alınması öngörülen 150 milyonluk araba tahsisatmın bütçeden çıkarılması istendi. Yapılan oylamada öneri kabul edildi. Meclis bütçesi bu değişiklikle benimsendi. 6kalem araba düştü Bütçe Komisyonu raporunda eleştiriler de yer aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nun bütçe görüşmeleri sonunda TBMM Başkanhğı'na sunduğu raporda, muhalefetin eleştirileri ile iktidarın önerilerine de yer verildi. lktidar üyelerinin ödenecek borçların önemli olmadığı yolunda ifadeler kullandıklan raporda belirtildi. Komisyonun raporunda, muhalefetin görüşmeler sırasında dile getirdiği eleştiriler şöyle yer aldı: "Muhalefet, bütçenin enflasyonu önleyemeyen, durgunluğu gideremeyen, kalkınmak isteyen bir ülkede kalkınmayı hızlandıramayan bir bütçe olduğu, fon uygulamasına ağıriık verildiği, TBMM'nin denetim fonksiyonlannın zayıflatıldığı, fon ekonomisinin son derece sağlıksız olduğu, geçen yıl bütçesiyle mukayese edildiğinde yaklaşık iki katına ulaştığı, oysa daha önceki yıüarda bu oranın yuzde 40'lar dolayında olduğu, 1983'ten bu yana izlenen borçlanma politikasının faturasının bn bütçeyle ödendiği, öevletin bu yılki yatınm harcamalannın halkın artan vergi yukune ragmen iki yıl öncesine göre yuzde 25 noksan olacağı ve bu dunımun önümüzdeki yıllarda da devam edeceği, öngöriilen büyüme hızı ile fiyat istikrannın sağlanamayacağı, gelir kalemlerindeki artışın ekonominin büyüme hızı ile tutarlı olmadığı, bütçe açığının büyüyeceği, bunun sonunda da emisyona gidileceği ve sonuçta yine enflasyonun artacağı eleştirilerini getirmişlerdir." Raporda, iktidar partisi üyelerinin komisyonda belirttikleri görüşler de şöyle dile getirildi: "Bütçe samimidir, enflasyonla ciddi biçimde mucadeleyi öngörmektedir. Kamu kuruluşlanna yıllık program hedefleri doğnıltusunda yeterli kaynak tahsisi yapıimıştır. Tasarruf ilkelerine net bir şekilde ağıriık verilmiştir. Bütçe, söylendiği kadar büyük ve geniş değildir. Büyııyen ekonominin zonınlu kıldığı büyüklüktedir. Ülkemizin ihracatta sağladığı hızlı gelişme sayesinde ödenecek olan borçlar önemli değildir. Türk ekonomisi önümüzdeki yıllarda hamle yapacak düzeye gelmiştir. Türkiye'nin kaynaklanna ek kaynaklar yaratılmıştır." Kavga platformu ANAP 2. büyük kongresi hazırhkları sürerken, ANAP Genel Sekreter Yardımcısı Seçkin Fıral da fiyatlardan şaşkınlığa uğradı. Fırat, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nu iki günlüğune kiralamanın bedelinin 18 milyon lira olduğunu öğrenince, ANAP'ın sıkı pazarlık yapmasıyla tanınan genel saymanı Bedrettin Doğancan Akyürek'i de yanına alarak genel müdürü ziyaret etme yolunu seçti. Fırat, ANAP'ın birinci büyük kongresinde gazetecilerin dayak yediğini unutmadığından bu kez gazetecilere özel bir bölüm hazırlamayı düşünüyor. Fırat'ın elindeki projeye göre gazetecilere ait bölüm; delegeler, konuşma kürsüsü ve doğal delegelerin tam karşısına gelecek bir yerde biraz yüksekçe olacak ve üzerinden rahatlıkla fotoğraf çeküebilecek bir platforma yerleşti/ilecek. Böylece gazeteciler salonun ortasında gezemeyecek ve herhangi bir kavga önlenmiş olacak. Fırat'a göre, oluşturulacak platformun adı, "gazetecilerin dayaksız izleme tribunü." Sayıştay bütçesi TBMM Genel Kurulu'nun öğleden sonraki oturumunda fonlann tartışıldığı Sayıştay bütçesi de görüşülerek kabul edildi. ANAP'lıların benimsenen bir önergesi ile Sayıştay'a alınacak 5 binek aracının sayısı 2'ye indirilirken, 3 servis otobüsü alımından da vazgeçildi. Sayıştay'a taşıt alımı için ayrılan 220 milyon liralık ödeneğin 190 milyon lirası kesilmiş oldu. Sayıştay bütçesi üzerinde SHP grubu adına konuşan Fuat Ercetin, Sayıştay'a da Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hakkı tanınmasını istedi. Erçetin, Sayıştay denetimine tabi fonlann belirgin olmadığına işaret ederek, "Kaç tane fon var, bu fonlardaki para miktan nedir. Sayıştay bunlardan kaçını denetledi?" diye sordu. DYP grubu adına konuşan Mehmet Korkmaz, Sayıştay'ın modern çağın gereklerine uygun denetim yolları araması gerektiğine işaret etti. Hükümetin artık fonlan genişletme ve sayüannı arttırmaktan vazgeçmesini isteyen Korkmaz, Sayıştay denetiminin iktidar için de bir teminat olduğunu vurguladı. Korkmaz, "İnşallah fon uygulamalarından vazgecilir ve Sayıştay da Meclis gibi denetim fonksiyonuna sahip olur" dedi. Görüşmelerden sonra Sayıştay bütçesi oylanarak kabul edildi. 5 askeri 639 sivil cezaevi Adalet Bakanı M.OItan Sungurlu, sıkıyönetimin kaldınlması nedeniyle 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu'nun 23'ncü maddesi uyarınca Sıkıyönetim Askeri Savcılıklannca haklannda dava açılamayan 10 bin 623 soruşturma dosyası ile Sıkıyönetim Askeri Mahkemelerince "muvakkat tatil karan" verilen 113 dava dosyasının adli yargıya devredildiğini belirtti. Türkiye'de JstanbulMetris, AnkaraMamak, Erzincan, Erzurum ve Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Ceza ve Tutukevi olmak üzere Sılfıyönetim Askeri Ceza ve Tutukevlerinin sayısının 5 olduğunu bildiren Sungurlu, 17 Şubat 1988 tarihi itibariyle Türkiye'deki sivil cezae\lerinin sayısının da 639 olduğunu kaydetti. TRrnineskıGenelMÜdürülsmailCem.dunyenı Genel Müdür Cem Duna'yi ziyaret ederek kutladı. Cem, TRTnın habercilığınin daha çağdaş olması gerektiğini söyledi. Duna ile göruşmesinden sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan SHP Istanbul Milletvekili Cem, "Türkiye'de radyo ve televizyonun daha iyi olmaması, haberlerin ve habercıliğın daha çağdaş olmaması için fazla bir neden görmüyorum ve bunu artık TRT'nin başarmasını istiyorum" dedi. İmi'PniTIOlfİn Başkanı Süleyman Demırel. I I I I I G I I I I I U y i i r O z a l ı n . 6 u n e y me b e n z e t r nesine tepkisini dün partisinin grup toplantısında dıle getirdı. Demirel. "Türkıye'nin ne Kore'ye benzeyerek ne de hürriyetlerinden fedakârlık ederek kalkınmaya ihtiyacı vardır" dedi. Demirel konuşmasında ilginç bir benzetme de yaparak "Hitlere de Mussoliniye de benzemek ısteyenlerin demokrat olmadıklarım" söyledi. Demirel, alkışlarla karşılanan konuşmasının bu bölümünde aynen şöyle dedi: •Türkıye'nin Guney Kore gibi bir model arayışma girmesi tehlikelidir Guney Kore genclennı, ahalismi çöllere gönderip birer dolara çalıştırarak büyüdük dıyor. Bız diktatörluğe hevesli olanları gördük, onlarla epey işimiz oldu. yine de olacak. Hiöere de Mussolini'ye de hevesi olanları bız gördük, yine de görüyoruz Bunların sonları hüsran olur. Bize "sizin bunlardan larkınız nedir?" diyenlere sunu soyliıyorum: "Bunlar demokrat değıl. Kore'ye ımrenmeyin, gelin demokratik Turkıye'yi yükseltmeye bakalım. Ülkede okullar. hastaneler dökulüyorsa, ısçıler sokağa dökülüyorsa. o ülkede sorun var demektır. Sorun bu hükümettır1 (Fotoğraf: AA) D Y P Genel Bu anayasayı ANAP çıkarnıadı' Adaleı Bakanı Oltan Sungurlu, anayasa eleştirilerinin hedefinin ANAP olamayacağını, anayasayı ANAP'ın yapmadığını söyledi. Sungurlu, 'Ancak biz anayasanın ihlalinden değil korunmasından yanayız' dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu'nda dün Anayasa Mahkemesi'nin 1988 yılı bütçesi kabul edilirken, muhalefet sözcüleri anayasanın birçok maddesinin değiştirilmesini önerirken, iktidan anayasanın antidemokratik hükümlerine sığınmakla suçladılar. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ise, ANAP'ın anayasa eleştirilerinde hedef olamayacağını söyledi. SHP Nevşehir Milletvekili Cemal Seymen, 12 Eylül harekâtından sonra Anayasa Mahkemesi üyelerinin Konsey üyelerini kutlamasının hayret ve ibretle izlendiğini belirterek, anayasanın temel hak ve özgürlükleri gözetecek şekilde yeniden değiştirilmesini istedi. Seymen, anayasaya bir kere aykırı kanun çıkarmakta rahatsız olmayan bir iktidar döneminde Anayasa Mahkemesi'nin hukuk devletinin teminatı olması gerektiğini vurguladı. Seymen, Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in anayasaya evet oyu veren yüzde 92'yi vatanperver, yüzde 8'i vatan haini gibi göstermeye hakkı olmadığını belirttiği konuşmasında, Anayasa Mahkemesi'nin denetleme yetkisinin de yeniden düzenlenmesini istedi. Seymen, "Anayasalar sık sık suçlanıp kurşuna dizilmek için değil, beslenip yaşatılmak için vardır" dedi. SHP grubunun görüşlerini açıklayan Tokat Milletvekili Kenan Süzer de Anayasa Mahkemesi'nin önündeki engelleri kaldırıp etrafına çekilen dikenli telleri sökmek gerektiğini belirterek, "Çağdışı kalmış ülkelerde kuvvetler aynlığını hazmedeyip Anayasa Mahkemesi, ni idarenin emrine almak isteyenlerin sonu hüsran olmuştur. Bu dengeyi ancak zavallı düşünceler bozmak ister. Bozmak isteyenler de acınacak insanlardır" diye konuştu. DYP Sözcüsü Yaşar Topçu ise 12 Eylül Harekâtı'ndan sonra demokrasinin vazgeçilmez ilkelerine uygun yeni bir anayasa yapılma fırsatı kaçırıldığını belirterek, 1982 Anayasası'nın yüzde 92 oyla kabul edilmesinin demokratik ve millet tarafından kabul edilmiş bir mutabakat belgesi olduğunu kanıtlamayacağını belirtti. Topçu, örnek olarak Yunanistan cuntasının halkoyuna sunduğu ve yüzde 93 oy alan anayasayı gösterdi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu ise eleştirileri yanıtlarken, Anayasa Mahkemesi'ne gidilmesinin kısıtlanamayacağı gibi, kanun yapmanın da kısıtlanamayacağını bildirdi. Sungurlu, "Bu kanunu yaparsanız, Anayasa Mahkemesi iptal eder" dcmenin "örlülü tehdil" olduğunu önç sürerek, "Bu anayasayı Anavatan çıkarmadı. Anayasa eleştirilerinde hedef ANAP olamaz. Biz ANAP olarak anayasanın ihlalinden değil, korunmasından yanayız" diye konuştu. 4 TBMM her gün TV'de ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM'de yapılan çahşmalar, televizyonun "Haber Dosyası" adlı kapanış bülteninde yeni oluşturulan " T B M M ' d e Bugün" adlı bölümde verilmeye başlandı. Ana haber bülteninde, Meclis haberlerine ayrılan süre kısaltılarak, Meclis çalışmalarının ayrıntılan "TBMM'de Bugün" bölümüne kaydınldı. TRT Haber Dairesi Başkanı Cafer Demiral, radyoda yayımlanan "Meclis Saati"ne benzer biçimde oluşturulan "TBMM'de Bugün" bölümü ile ilgili bilgi verirken, "Radyoda olduğu gibi yalnız genel kurul çahşmalan değil, komisyonları, grup toplantılannı, Meclis Başkanlık Divam'nın faaliyetlerini veriyoruz" dedi. "TBMM'de Bugün" bolümünün. o gün Mecliste yapılan tüm çalışmaları yansıttığım bildiren Demiral, "Ana haber büllenine girebilecek haberleri yine yayımlayacağız. Ama çoğunun aynnlılan 'Haber Dosyası'nda olacak" diye konuştu. "TBMM'de Bugün" bolümünün süresinin gününe göre değişeceğine dikkat çeken Demiral, TBMM'de grupların, genel kurulun yoğıın olduğu, komisyonların hcpsinin toplandığı günlerdc sürenin uzayacağını belirtti. Demiral, TBMM kulislerinden haber verilmeyeceğini sövledi. TüTANAKLARDAN Başbakari' Bütçenin tümü üzerindeki görüşmelerde Başbakan Turgut Özal en çok laf atılan lider oldu. Atılan laflar ve Başbakanın yanıtları tutanaklara şöyle yansıdı: Turgut Özal: Bizim milletimizin bir ezikliği var, Batıya karşı bir aşağıhk duygusu. İbrahim Demir (DYP): Kim dedi? Hilmi Ziya Postacı (SHP): Bizde yok o. Tevfik Ertüzün (DYP): Millete hakaret ediyorsunuz. İbrahim Demir: O size ait. Ahmet Küçükd (DYP): Çok yanlış Sayın Başbakan. Yunanlıya karşı kompleks var mı sizde? İbrahim Demir : Oy kompleksi bu. Turgut Özal: Ankara bu senenin sonunda doğalgaz şebekesinden gaz alacak. Alaaltin Kurt (DYP): Rusya verirse. Turgul Özal: Evet tertemi/ gaz, Rusya'dan alıyoruz. Abdürrezzak Ceylan (DYP): KomOnist değil mi o? »î Turgut Özal: Ticaretin komünisti, kapitalısü olmaz. Bu kadar bağnaz oimayın. Fikri Sağlar (SHP): Sayı Başkan. burada bütçe görüşülmüyor. Oyun oynanıyor. Ciddiyete davet edin. (SHP sıralanndan, "Tiyatroya çevirdiniz" sesleri, gürültüler.) Turgut Özal : Bana enflasyon sebebini sordunuz, onu anlatmaya çalışıyorum. Fikri Sağlar: Ciddi olun, Başbakansınız. Önder Kırlı (SHP): Başbakan mısınız, orta oyuncusu musunuz? Turgut Özal: Enflasyonun sebebi klasik teoride. Bir tanesi para arzı, kalkınma hızı, ihracatın artması... Tufan Doğu (SHP): Hafiflik bitmedi, devam. Fikri Sağlar: Komedi bitmedi. SAĞLAR Maskara Başbakan.. ÖZAL Ne var bu kadar kızacak yahu? rak aldığınız, nalkla dalga geçtiğiniz için tutıımunuzu halk namına protesto ediyorum ve genel kurulu terkediyorum. Turgut Özal: Ama Türkiye'de başbakan olmanın yolu bizlere rica etmek değil seçim sandığından çıkmaktır. Fikri Sağlar: Sana kimse rica etmiyor. Başbakan olmanın yolu Amerika'dan geçmiyor. Haddini bil. haddini. Cemal Seymen (SHP): İktidar talep elmek suçsa, zatıaliniz suçüstü vaziyettesiniz Sayın Başbakan. Turgut Özal: Sayın İnönü hakikaten Başbakanlığa hevesleniyor ve maşallah yeni gerdeğe girecek güvey gibi hazırlanıyor. (ANAP sıralanndan gülüşmeler, SHP ve DYP sıralanndan gürültüler, DYP sıralanndan sıra kapaklarına vurmalar.) Fikri Sağlar: Sizin gibi maskara Başbakan olursa, böyle olur. Turgut Özal: Niye kızıyor bunlar, ne var bunda yahu? Orhan Veli Vıldınm (SHP): Halkı enayi ola
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle